Zaman bulamam diye düşünüyordum da bulabildim. Ben düşüncelerimi aktarayım da sizler zaten avantajları ve dezavantajları görürsünüz. Kendimden örnek verdiğim için bu tabi herkes için geçerli değildir.
Öncelikle Plettenberg'de doğdum. @
VW6R senin bilmen gerekir abi, en azından otobandan geçerken adını görmüşsündür diye tahmin ediyorum. Gelirini € üzerinden sağlayabilecek isen gel abi. Türk Lirası maalesef güven vermiyor.
Plettenberg: İçinden 4 dere akan, 25k nüfusu olan ufak bir yer. Sosyal aktivite imkanları: Ufak bir sinema, spor salonları, kütüphane, bir kaç kafe ve bar. 4 amatör futbol takımı olduğundan hafta sonları maç izlemeye gidebilirsiniz. Sanayisi güçlü bir yer. Hepimizin bildiği MAHLE'nin üretim yeri bulunuyordu ama başka bir şirkete satıldı vs.
Gelir ve Konaklama: Benim babam kaynakçı olarak çalışıyordu. Annem ise yarı zamanlı bir otele temizliğe gidiyordu. Babam net 2.000€ annem ise 400€ para kazanıyordu. Yani en azından son durum böyleydi. (2013) Bir ev satın almıştık, aylık 600€ kredi taksitine gidiyordu. Evin fiyatı 130.000€ idi. Yani kira ödüyor gibi taksit ödüyorduk. (25 yıl mı ne) Ev 3 katlı, 1. katta 350€'ya kiracımız vardı. Bir de çocuk başına devlet 150€ civarı bir şey veriyordu. 2. ve 3. katta biz oturuyorduk. Toplamda bizim oturma alanımız 100 metre kareydi. Evin -1. katta depo alanı ve ayrıca kocaman bir bahçesi vardı. Bahçede teras ve hobi amaçlı seramız vs. vardı. Kaldığımız evden memnunduk yani.
Eğitim: Almanya kesinlikle Türkiye'ye kıyas ile fazlasıyla önde. Lise sonunda İngilizce ve İspanyolca bir konu hakkında metin yazabiliyordum ve rahatlıkla konuşuyordum. Öğretmenlere karşı saygılı olduktan sonra her hangi bir sorun yaşamazsanız. Bir hocamız sürekli din üzerinden Türk öğrenceleri haftalarca hedef aldığında saygılı bir şekilde kendisini eleştirdiğimde iddaalarını tartışmıştık ve sonunda bana hak vermişti. Türkiye de ilgi alanım olduğundan İşletme okudum. İnsanlar sürekli İşletme ile ilgili dalga geçiyordu oysa Almanya'da orta kıvamda bir bölüm olarak algılanır. Orada da ne okuyacağını bilmeyen İşletme okuyor esprisi vardır. Türkiye'de maalesef bölüm ile ilgisiz bir çok öğrenci bulunuyor ve bu da ders ortamına negatif etki ediyor. Gerçekten o bölümü okumak isteyenlerden oluşsa sınıflar çok daha değerli olur. Almanya'da üniversite bittikten sonra iş bulma süresi yine 1 yılı buluyor. Ayrıca biz eğitimde nasıl kendimizi Finlandiya ile karşılaştırıp eksiklerimize bakıyor isek Almanlar da öyle yapıyor. Dünyada Benchmark Finlandiya.
Sosyal haklar: 1 sene çalıştıktan sonra işsiz kalırsanız, işsizlik maaşı 1 olarak nitelendirilen maaşı devlet size 6 ay öder. Net maaşınızın yüzde 67'si olması lazım. Sonrasında işsizlik maaşı 2 olarak adlandırılan yardımı alırsınız. Bu daha düşük bir meblağ olur genellikte. Kiranız, eşinizin çalışma durumu ve maaşı, çocuklarınızın çalışıp çalışmadığı vs. göz önünde bulundurulur.
Bu öldürmez ama mutlu da etmez. Siz işsiz iken çocuğunuz okul ile bir haftalık bir geziye gidecek olursa devlet bunu öder çünkü eğitim kapsamındadır. İşsizlik maaşı, eğitim ve sertifika teşvikleri çok güçlü. Ama ben yatayım devlet ödesin derseniz sizi süründürürler. Her hafta yapmanız gereken iş başvuruları, görüşmeler vs. Almanya'nın İş-Kur'u Arbeitsagentur olarak geçer.
Ekonomi: Enflasyon yok gibi bir şey. Faizler düşük. Kredi vermeden bankalar yedi sülalenizi inceler. Kredi kartları öyle havada uçuşmuyor, çok nadirdir. Babam TR'de 5 sene sonra ilk defa bu sene kullandı. Olmayan parayı harcaması kendisine çok ters geliyor. Almanlar iyi aşılamış bunu.
Almanya'da siyasette ne oluyor, ekonomi ne durumda, kur fln mevzuları yok. Kafanız rahat olur. Paraya kıyarsanız istediğiniz yere tatile giderseniz veya paranızın bir nebze daha değerli olduğu ama yine de gelişmiş yerlere giderseniz. Bir ara trend Hırvatistan'dı. Saatlik en az brüt ücret zaten 9,15€. Medeni durumunuza ve çocuk sayısına göre kesinti olur. Bekar ve ailesiyle yaşayan bir arkadaşım 5000€ Brütten 2700€ Net mi ne alıyordu. Ama işsiz kaldığınızda sorun yok işte.
Bana soracak olursanız hiç kamyonculuk veya tırcılık yapmayın. Bir akraban günlük seferlere çıkıyor 1.500€ net alıyor. Ve bu yetmiyor, yetmez.
İyi bir fabrikaya girmenizi öneririm. Ustalık var ise bunları yapabilirsiniz. Bizim orada bir abi çalıştığı şirketten 2.000€ para kazanırken fayans ve banyo işinden daha fazla kazanıyordu çünkü vergisi yok. Kara para aşk misali
Hayat: Hızlı ve canlı bir şey bekliyorsanız Büyükşehir tercih etmeniz gerekir. Sakin bir hayat için ufak bir kasaba iyi gelir. Hem sessiz sakin hem kiralar daha ucuz. Ayrıca Büyükşehir zaten maks. 1saat. Nerede olursanız olun.
Hukuk: Güvenilir.
Irkçılık: Çoğunlukla Almanya'nın doğusunda daha fazla ırkçı bulunur çünkü doğu batıya göre daha geride kalmıştır. Ben gitmek isteyenlere kesinlikte batıyı öneririm. Her türlü avantajlı.
Biz Türkiye taşınıyoruz diye etrafımızda yaşayan 3 komşu alman ailesi göz yaşı dökmüştü. İyi olun iyilik görün derim ben.
Ben niye taşındım?
Babam işsiz kalmıştı, devlet destek veriyordu ama pekte yetmiyordu. Türkiye'de bir iş fırsatı oldu, ailecek oturduk konuştuk taşındık. Gönüllü olmayan bir kardeşim vardı şimdi Almanya'ya gidince sıkılıyor. Euro cinsinden bakacak olursak babam iyi bir durumda. Pişman değiliz yani. Benimde karşıma güzel bir iş fırsatı çıktı değerlendirmeye çalışıyorum.
Almanya'ya taşınacak olanlar:
- Batıya gidin
- Ayak uydurun. Kendinizi bozun fln demiyorum. Dil konusunu hemen çözmeye bakın. Kültür konusuna da ilgi gösterin kimlerle yaşadığınızı öğrenin. Bu arada devlet Almanca kursuna giden insanlara aylık kişi başına 350€ para veriyordu.
- Haklarınızı araştırın. Bizim millet haklarını bilmiyor çünkü araştırmıyor. Bir dünya teşvik ve yardım var, faydalanın.
- Mümkünse gitmeden önce günlük konuşacak kadar dili öğrenin. Çevrenizde ki insanlar Türk olacak olsa bile Almanca konuşun.
- Etliye sütlüye karışmayın keyfinize bakın. Arabalar ucuz ve gıda ucuz. Bazı mağazalarda 5€'ya bile tişört var.
- Orada ki insanlara karşı dürüst olun.
- Disiplinli olun. Saat konusunda titizlik gösterin.
- Başlangıç zor olacaktır ama çalışın. Zaten normal çalışma saatleri 8 saati geçmiyor. Sabah 6'de mesai başlasa 2'de paydos. Part-time bir iş veya dil konusuna yoğunlaşın.
- Benim çevremde ki insanlar çok güzel insanlardı. Ufak bir kasaba olduğundan herkes birbirini tanıdığından güzel bir ortam vardı. Böyle bir şey tercih ediyorsanız kasabaya yerleşin derim.
- 1.000€'ya bir araba alın işiniz görülsün. Toplu taşıma çok da başarılı değil.
- TR'de yaşayanlar zaten oraya gittiğinde fırsatları görecektir. Bir miktar para biriktirip risk alınıp bir işe kalkışılabilir.
- Dil öğrendikten sonra Vatandaşlık için başvuru yapın.
Aklıma şu an bu kadar geldi. Bunlar kesinlikle sadece şahsi düşüncelerim. Ben bir kaç kez Almanya'ya dönmeyi düşündüm.
1. Araba fiyatları daha düşükken gidip bir yaz tatilinde çalışayım araba parası çıksın diyordum. Babam benim yanımda çalış işler yoğun demişti gittik pedere yardım ettik.
2. Üni devam ederken acaba orada mı okusaydım demiştim ama ailem kabul etmezdi. En azından annem etmezdi yani.
3. Üni bittikten sonra 'lan euro kaç para oldu'. Git orada çalış burada yersin diye düşünmüştüm. Karşıma çıkan iş fırsatı ile hayatıma burada devam edeceğim.
Ve ne diyeyim ben burayı seviyorum. Bursa'da çok huzurlu bir Mahalle'de oturuyorum ailemle.