30 küsür yıldır iş makinesinden ağır vasıtaya ve otomobile kadar çok farklı alanlarda araç kullandım. Çoğunluğu spor otomobillerdi. Tek kapı arabayı hâlâ çok severim. Kullandığım araçlarda önceliğim her zaman top speed olmuştur. Biliyorsunuz en hızlı araçlar her zaman en pahalı araçlardır. Konunun özüne dönüyorum. Birkaç ay önceydi, İzmir-Aydın otobanındayım, intikal süratim 150, saat 21 civarı, ortam karanlığım dikiz aynamdaki mavi kırmızı ışıklarla aydınlandı, arkayı kestiğimde eskort aracı eşliğinde büyük bir kütlenin hızla yaklaştığını gördüm. 2 eskort aracı ve o devasa kütle beni hızla geçti. Böylesi yüksek hızda beni neyin geçtiğini ilk başta anlayamadım. Merak ettim yaklaşmaya çalıştım 150 den 160 çıktım baktım yetişemiyorum 170 çıktım. 170-180 arası yanına gelebildim. Bir de ne göreyim kocaman bir otobüs, önde megane4 arkada egea eskortlar eşliğinde ilerliyor. Epey bir süre mesafeyi ayarlayıp takip ettim. O koca otobüs hiç mi frene basmaz hiç mi hızını düşürmez, virajda hiç mi açılmaz. Hem yıldırım gibi hem de tek bir falso vermeden gidiyor. Benim için muazzam bir görüntüydü, koskoca otobüsü kullanan normal bir sürücü kesin değildi. Çok profesyönel bir pilot olmalıydı. Kesinlikle tanışmak ve sohbet etmek isterdim. Yaklaşık 1 saat boyunca Aydın çıkışına kadar non stop gitti ve yol ayrımından ayrıldı.