-
avustralyalı elion cammbell’in hatıra defterinden alınan bir gerçek;
“ateşkes sırasında türkler şehitlerini gömüyorlardı. arkadaşlarımızdan birkaç kişi gönüllü olarak onlara yardım etmek istedi ve bu korkunç görevde dost ve düşman iş birliği yaptılar…” işte bu sırada yapılan konuşmalarda açlığını hissettiren bir mehmetçiğe, bir avustralyalı asker sığır eti ve bisküvi getirir. mehmetçik bu hareket karşısında hislendi. sonunda görev tamamlanmıştı. her iki tarafın da askerleri siperlerine çekilmiş bekliyorlardı. vurulan silah arkadaşlarına son vedalaşma bitmişti.
türk subayı bir kaç adım ilerledi ve selam verdi. bizim subaylarımız da selam aldılar. böylece ateşkes sona ermişti. düşmanlarımızın nezaketlerinde bir yüce ruhluluk, bir soyluluk vardı. dünya şövalyeliğinin kutsal emaneti onlardaydı sanki.
birkaç hafta sonra avustralyalı askerler türk siperlerine karşı büyük bir saldırıya geçerler. mücadelenin şiddetli bir anında avustralyalı bir asker ağır şekilde yaralanarak türk siperlerinin yakınına düşer. yaralı asker acılı bir şekilde can çekişmeye başlar. bundan sonrasını cambell şöyle anlatıyor:
“mermi yağmurunun ortasında bir türk, siperden fırlayarak yaralı askerimizi sırtına aldı ve bizim hatlara doğru taşımaya başladı. türk, sırtındaki avustralyalı ile birlikte yaralanmadan siperlerimizin korkuluklarına ulaştı ve sırtındaki arkadaşımızı kıyıdan aşağıya yavaşça bıraktı… sonra bu türk kendi hatlarına doğru yöneldi. fakat birçok yerinden yaralanıp yere düşmeden önce ancak üç ya da dört adım atabilmişti. ve oracıkta şehit düştü. meçhul bir şekilde, fakat kahraman olarak şehit düştü.
yaralı avustralyalı, aç türk’e sığır eti ve bisküvi getiren askerdi. onu sırtında siperlerimize taşıyan türk, onun kumanya verdiği askerdi.”
yarım paket bisküvi ve biraz kuru sığır etine karşılık canını veren bir yürek. unutulur mu şimdi bu? unutmak, düpedüz nankörlük değil mi?
ALINTIDIR
Babası bin ler ,vatan hainleri,Atatürk düşmanları hak etmiyor bu ülkeyi,asalaklardan kurtuldugumuz gun yeniden doğdugumuz gün olur inşallah.
Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarına o kadar çok şey borçluyuz ki, kıymetini bilmeyenlerin Allah binbir belasını versin.
-
...Hz. Sümeyra, Hak Nebi’yi evlatlarına emanet etti,
“Sakın O’na bir şey olursa eve dönmeyin” dedi.
Dönmeden emanete sahip çıkamayacaklarını anlayınca vazgeçtiler eve dönmekten,
Evlerinde çıkamayanlar neyin emanetçisi acaba?
Bilecik istasyonunda yaşlı ana, oğlunu cepheye uğurlarken ona ;
“ Oğlum babanı Dimetoka’da, dayını Şipka’da, ağabeylerini Çanakkale’de kaybettim,
Sen benim son yongamsın, sen de dönmezsen ben Allah’a emanet” diyordu
Ve ilave ediyordu; “Git sen de git,
Minareler ezansız, camiler Kur’ân’sız kalacaksa sen de git ,
Ezan, Kur’ân, vatan kime emanet?
Galiçya da Şipka’da Dimetoka’da kalanların evlatları kime emanet?
“Ben sağ dönseydim uğrunda öldüğüm Kur’ân’ı,
Canımdan çok sevdiğim İslam’ı yavruma öğretirdim.”
diyen ve fakat şimdi mabet yüzünü görmeyen, bu şehit evlatları kime emanet?..
Mehmet Akif'in Kime emanet şiirinden alıntıdır.
-
Diyanet İşleri Başkanlığı, Çanakkale Şehitlerini Anma Programı kapsamında bu yıl bir ilke imza atıyor. 18 Mart Çanakkale Zaferi'nin 100. Yılı münasebetiyle 81 il ve 957 ilçe olmak üzere tüm yurtta 18 Mart günü sabah namazında aynı anda şehitlerin ruhu için eller duaya açılacak. Her il ve ilçenin merkezi bir camisinde sabah namazında gerçekleşecek programda, Kuran'ı Kerim'den ayetlerin okunmasının ardından tekbirler, tehliller ve salat ü selamlarla aziz şehitlerin ruhları şad edilecek. Aynı anda tüm yurtta eller semaya açılıp, şehitlerin aziz ruhları için milyonlarca kişi dua edecek. 18 Mart sabahında tek yürek haline gelecek Türkiye, şehitlerini rahmet ve minnetle anacak.
O GÜNÜ HATIRLAMAK İÇİN HERKESE ASKER TAYINI
81 ilde sabah namazı ile başlayacak Çanakkale Şehitleri'ni anma programı kapsamında namaz sonrası vatandaşlara, Çanakkale'de vatanını savunmak için mücadele veren askerlerin yaşadıklarının hissedilmesi için “asker tayını” dağıtılacak. Her camide, vatandaşlara, buğday çorbası, şekersiz üzüm hoşafı ile tayın ekmeğinden oluşan öğün ikram edilecek. Şehit düşen askerlerin çoğunluğunun yaşlarının 13-20 arasında olduğu Çanakkale'de, Şehitleri Anma programına gençlerin yoğun ilgi göstermesi bekleniyor.
-
muhteşem bir zafer, unutulmaması gereken zamanlar fakat gel gelelim ki bugün önümde ilerleyen bir grup gencin konuşmalarnı aktarıyorum;
A.Bu bayraklar neden asıldı ki acaba?
B.Bilmem ki ne ki bugün?
C.Bak orada yazıyor Çanakkale
D.Tatil olur mu ki?...
Gençlerimiz gündemden bihaber, ellerinde akıllı tlf.lar tabletler, face de onu bunu eklemeler vs vs. Bir tanesi de açayım bu vatan nasıl kazanılmış öğreneyim, dünyada neler olmuş bu zaman kadar demiyor. Bitik lüks düşkünü bir nesil geliyor.
-
Haftasonunda (c.tesi-pazar) esimle ordaydik aslen 18 martta gitmeyi cok istiyordum ama isimi ayarlayamadim
Cok kez okumussunuzdur ama mutkaka herkesin gitmesi gormesi orda bulunmasi gereken bir yer
Cok aci cok huzunlu aglamamak elde degil savasin ne kadar aci ve kahramanlarimizin ne kadar yigit oldugunu cok net anliyabiliyorsunuz
Hava soguktu usuduk ama bunu niye yazdim 100 yil once bugunlerde cephedeki askerlerimizin dusmanla mucadele esnasinda acaba nasilda usuduklerini hatirladikca daha da cok usuyorsunuz isinamiyorsunuz buz gibi oluyorsunuz
Uzuluyorsunuz vatan icin canini dusunmeden veren kanininin son damlasina kadar savasan bir nesilden vatani saniyede satabilecek yakip yikabilecek dunya yansa umursamayack bi nesle donusunu gordukce..
Allah hepsinden razi olsun
Vatanimiz dedigimiz yerde simdi var isek hepsi sayelerinde
..
-
güzel allahım sizden binlerce kez razı olsun
önümde çanakkaleye gitme planım var gitmemin sebebinin %85 i sizi ziyaret edip bi fatiha okumak
şimdiki çoçukların efsaneleri süper kahramanlar çizgi film ler asıl efsaneler sizlersiniz allahım emeklerinizi boşa çıkarmasın
-
şehitlerimiz için yazılmıştır... eklemeyi unutmuşum
-
Gitmeden önce büyük bir heyecanla çanakkaleye gitmeyi arzulardım ki önceki sene gitmek nasip oldu.Cidden o atmosferi orayı yaşayarak gezmek,görmek çok başka bişey.Ama maalesef bazı eserler eskisi gibi devlet tarafından korunmamış,restore ayağına özü bozulmuş geldi bana.Ve Biz Türklerin araştırark gezmesi gerekirken nedense yabancıların daha araştırmacı gezdiğini farkettim.En çok duygulandığım yer ise Seddülbahir ile 57.Alay tepesi olmuştu.Hele ki o kıyı şeridine bakınca savaş anına dönüyorsunuz.. Gittiğimde Çanakkale Destanı tanıtım merkezinede gitmiştim,gidenlere tavsiye ederim :) Allah bize o günleri tekrar yaşatmasın.. Atatürk ve silah arkadaşları,savaşan bütün askerlerimizin ruhu şad olsun,bugün halen vatanımız diye toprağa basabiliyorsak onlar sayesinde basıyoruz.
-
Geçtiğimiz yaz Çanakkale'de idim.Müthiş bir atmosfer,o sahil şeridini,tepeleri görüp yaşanan o mücadelenin milyonda birini bile zihinde canlandırmak insanın tüylerini diken diken ediyor..Şehitlerimizin ruhu şad olsun.Hepsini saygı ve rahmetle anıyorum.
-
Şehitlerimizin ruhu şad olsun.Allah onlardan razı olsun
-
Onlar sevinçle Rabbine kavuştular, Vatan, Bayrak, Din, Namus için canlarını seve seve feda ettiler, neslimizi bu şuurla yetiştirmemiz lazım, 18 mart daha coşkulu daha şuurlu bir şekilde aşılanması lazım, bu milli şuur bizi ayakta ve bir tutacak inşaallah, Her vatan evladının gidip görmesi o havayı soluması, orda yaşananların bir an bile olsa hissedilmesi gerekir, italyanın bilmem neresini merak edeceğimize, Çanakkalede verilen Milli mücadele meydanlarını merak edip gitmemiz ve neslimize bu şuuru aşılamamız lazım. Vatan sevgisi imandandır Hadis-i Şerifine mazhar oldu Atamız, Allah gani gani Rahmet etsin hepsine.
-
şehitler anıtına bir türlü gidemesemde Conk Bayırı Anzak Koyu Atamızın kalbine sarapnel parcasının isabet ettiği, Atanın gözlem yerini, eski siperleri mevzileri görmek bile diken diken etmeye yetmişti. Atamızın şehidlerimizin askerlerimizin ufak bez parcası bile getiren gelemeyip duasıyla yaptıklarıya yardım eden herkesin ruhu şad olsun.
http://i217.photobucket.com/albums/c...Photo-0034.jpg
http://i217.photobucket.com/albums/c...Photo-0030.jpg
http://i217.photobucket.com/albums/c...oto-0026-1.jpg
http://i217.photobucket.com/albums/c...Photo-0027.jpg
http://i217.photobucket.com/albums/c...Photo-0029.jpg
-
Bi avuc civatanın "derdini" sayfalarca anlatıpda şuraya iki kelime yazamayanlara yazıklar olsun tek diyeceğim bu.
Şehitlerimizin ruhları şad olsun, huzur içinde yatsınlar.
-
-
Şehitlerimizin ruhu şad olsun, Allah her birinden binlerce kez razı olsun, şimdiki nesile de ecdadını hissetmeyi nasip etsin. Bir arkadaşın dediği gibi; tarihten, maneviyattan bir haber yaşıyorlar. Akıllı telefonlar, aptal insanlar türetiyor.!
-
Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi.
-Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya-
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.
Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde-gösterdiği vahşetle 'bu: bir Avrupalı'
Dedirir-Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,
Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi!
Eski Dünyâ, yeni Dünyâ, bütün akvâm-ı beşer,
Kaynıyor kum gibi, mahşer mi, hakikat mahşer.
Yedi iklimi cihânın duruyor karşında,
Ostralya'yla beraber bakıyorsun: Kanada!
Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk:
Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk.
Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ...
Hani, tâuna da züldür bu rezil istilâ!
Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-i asil,
Ne kadar gözdesi mevcûd ise hakkıyle, sefil,
Kustu Mehmedciğin aylarca durup karşısına;
Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına.
Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz...
Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz.
Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbâb,
Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir mülkü harâb.
Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı;
Beriden zelzeleler kaldırıyor a'mâkı;
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.
Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam,
Atılan her lağamın yaktığı: Yüzlerce adam.
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer;
O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer...
Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,
Boşanır sırtlara vâdilere, sağnak sağnak.
Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller,
Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller.
Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere,
Sürü halinde gezerken sayısız teyyâre.
Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler...
Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler!
Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
Alınır kal'â mı göğsündeki kat kat iman?
Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm?
Çünkü te'sis-i İlahi o metin istihkâm.
Sarılır, indirilir mevki-i müstahkemler,
Beşerin azmini tevkif edemez sun'-i beşer;
Bu göğüslerse Hudâ'nın ebedi serhaddi;
'O benim sun'-i bedi'im, onu çiğnetme' dedi.
Asım'ın nesli...diyordum ya...nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmiyecek.
Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...
O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar,
Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi...
Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Sana dar gelmiyecek makberi kimler kazsın?
'Gömelim gel seni tarihe' desem, sığmazsın.
Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb...
Seni ancak ebediyyetler eder istiâb.
'Bu, taşındır' diyerek Kâ'be'yi diksem başına;
Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;
Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ namıyle,
Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle;
Ebr-i nîsânı açık türbene çatsam da tavan,
Yedi kandilli Süreyyâ'yı uzatsam oradan;
Sen bu âvizenin altında, bürünmüş kanına,
Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına,
Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem;
Gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem;
Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...
Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana.
Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini,
Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddin'i,
Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran...
Sen ki, İslam'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın;
Sen ki, rûhunla beraber gezer ecrâmı adın;
Sen ki, a'sâra gömülsen taşacaksın...Heyhât,
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât...
Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana âğûşunu açmış duruyor Peygamber.
Hani bin kere okusam baştan sona, kesintisiz tamamlayamam. Her seferinde ağlatır utandırır. Ne güzel yazmış Akif sanki okumuyorumda karşımda o bana kuruyor bu cümleleri. Git gide öyle kopuyoruzki geçmişimizden, atamızdan. Bazı mısralar yabancı gelir mesela ilk okuyana şuan, zamanla o Allah aşkını anlamakta zorluk çeker hale geliyoruz sanki. Dini kullanmaya çalışan yobazlar yüzünden, her dinini yaşayana yapılan yobaz muamelesi varya, topu tüfeği gemiyi geçtim sapanla taşla gelseler geçip giderler bu gün çanakkaleden
-
-
Aziz şehitlerimizin ruhları şad olsun.Allah onlardan razı olsun.
-
Taşıdığım asil TÜRK kanından , en başta MUSTAFA KEMAL ATATÜRK olmak üzere, varını yoğunu ortaya koyup erişilmez bir ruhla mücadele eden TÜRK milletimden GRUR DUYUYORUM.