User Tag List

Sayfa 1/7 123 ... SonSon
129 sonuçtan 1 ile 19 arası

Konu: Astral Seyahat ! Yazılanlar Doğru mudur acaba ?

  1. #1
    Burak K. - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Mar 2010
    Yaş
    31
    Şehir
    İstanbul / Bursa
    Mesaj
    2.906
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    15 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)

    Astral Seyahat ! Yazılanlar Doğru mudur acaba ?

    Garip bi konu.

    Bedenimizi belirli bir süre terk ederek çeşitli yerlere düşünce hızı ile gidip, gittiğimiz yerlerde meydana gelen olayları izleyebilmemiz mümkündür. Parapsikoloji Enstitüleri'nde incelenen duyular dışı algılamalarımız arasında en ilginçlerinden biridir...

    Şuurumuzun bedenimizin dışına yansıması yada diğer bir tanımla, şuurluk alanımızın genişleyerek beden dışına taşma olayına Astral Seyahat veya Şuur Projeksiyonu adı verilir.

    Bu yansıma fiziki evrenin her hangi bir noktasına olabildiği gibi, fiziki evrenin ötesindeki ortamlara da olabilmektedir. Diğer duylar dışı algılamalarımızda olduğu gibi aslında hepimizde bu yetenek vardır. Fakat hepimiz bu yeteneğimizi kullanamayız.

    Parapsikoloji Kürsülerinde, özel metotlarla gerçekleştirilen Astral Seyahat çalışmalarında oldukça önemli adımlar atılmış durumdadır. İnsan yapısına, yaşama, var oluşa, fizik evren yapısına yepyeni boyutlar getiren bu çalışmalar aynı zamanda, ölüm ve ölüm ötesi yaşamla ilgili konular hakkında da son derece önemli bilgilerin bir araya getirilmesinde çok büyük bir fonksiyon görmüştür.

    Astral Seyahat Sırasında Yaşananlar!

    Astral Seyahat sırasında bedenin değişik yerlerinde seğirmeler, kulakta çınlamalar ve tam ayrışma anında ise, çatırdama yada buna benzer bir takım sesler duyulabilir.

    Astral Seyahat yaparak bedeninden geçici bir süre ayrılanlar,başlarında geçen bu tecrübelerini genellikle birbirlerine çok benzer ifadelerle anlatmaktadırlar...( Teknikler bölümünde zaten olayı iyice anlayacaksınız.)


    Astral Seyahat Tehlikelimidir ?

    Astral seyahat tehlikeli değildir.En azından şimdiye kadar böyle bir durumun yaşandığına dair bir bilgi yoktur.Obe esnasında bedeniniz güven içerisinde yatakta yatıyor olduğu için hiç olmadığınız kadar güvendesinizdir. Beden dışında iken gümüş kordon olarak adlandırılan bir ip ile yataktaki bedeninize bağlısınızdır. Ölüm hali gümüş kordonun kopması halidir,eğer gümüş kordon koparsa bir daha bedeninize dönemezsiniz. Bu kordonun kopması ancak ve ancak normal ölümlerle ,trafik kazası hastalık vs gibi durumlarda meydana gelir.Astral seyahat esnasında gümüş kordonun kopması ve tekrar bedene dönememek gibi bir durum söz konusu değildir.Tam aksine beden dışına çıkabilmek o kadar da kolay değildir. Yani ilk denemenizde ya geri dönemezsem diye korkmayın. Siz bu tip gereksiz korkuları düşünmek yerine nasıl yaparda daha fazla dışarıda kalabilirimin yöntemlerini arayın. Geri dönmek bir anda oluveriyor önemli olan çıkmak ve bazılarının yaptığı gibi dışarıda uzun süre kalabilmektir. Astral seyahatin en önemli tehlikesi günlük islerinizi bir tarafa bırakıp hele bir astral yolculuk yapayım ondan sonra her şey farklı olacak ,dünyaya farklı bir açıdan bakacağım diye düşünmektir. Bu tip düşüncede olan insanlar yıllarca denemelerine rağmen hem beden dışına çıkamadıkları gibi yapmaları gereken islerini de ihmal ederler. Bu durum ise gümüş kordonun daha da gerginleşmesine neden olur.Sonuçta vakitlerini boşa geçirir hiç bir şey elde edemezler. Doğru bildiği gibi yasayan , kimseden çekinmeden düşüncelerini açıkça söyleyebilen insanlar daha mutlu ve sağlıklı oldukları için astral seyahat yapmaya daha müsaittirler. Bunun tam tersi durumda olan korkuları yüzünden kendini engelleyen ,eleştirilme korkusu ile bildiklerini pratiğe dökemeyen insanlar için astral seyahat yapmak imkansız olmasa da oldukça zordur.Bu nedenle önce aksayan sorunların giderilmesi daha sonra astral seyahat girişimlerinde bulunulması akla daha yatkındır.

    Astral Dünya Kademeleri

    DÜNYAMIZ
    İçinde bulundugumuz saat ve tarih dilimidir. Düşünce hızıyla hareket edildiğinden bir yerden bir yere gitmek saniyeler alır. Bu tip astral ayrılmalarda yaşanan olaylar ve görülen şahıslar gerçektende o anda yaşanmakta olan şeylerdir. Örneğin uzaktaki bir yakınınızı düşündüğünüzde bir anda kendinizi onun yanında bulabilirsiniz. Eğer yanına gittiğiniz insanın psisik güçleri ilerlemişse, geldiğinizi anlayabilir.Astral ayrılma ile bulunduğumuz zaman diliminde gezebildiğimiz ve her şey düşünce hızına bağlı olduğundan, daha fazla yükseklere çıkıp gezegenler arası astral seyahat yapmak olasıdır. Fakat bunu yapabilmek için bedenimizi astral bedene bağlayan kordonu gevşetebilmek gereklidir. Bunu yapabilmek için ise astral deneyimlerimizin oldukça fazla olması gereklidir.

    DÜŞLER BÖLGESİ
    İlkel dinlerden günümüze kadar gelmiş tüm dinlerde de varliği kabul edilen, insanın yalnızca rüyalarında gidip gezebileceği bir düşler dünyası vardır. Bazı inanışa göre cinler bu bölgede yaşamaktadır. İnsanın korkularıyla yada düşünceleriyle yüzyüze kalabileceği tek yerdir. Herşey düşünce hızına dayalı olduğundan, korktuğunuz herhangi bir şey aklınıza geldiği anda onu karşınızda bulabilirsiniz. Ama korkacak bir şey yok çünkü aklımıza gelipte vücut bulan herşeyi o anda yok olduğunu düşünerek ondan kurtulabiliriz. Bu dünyanın bir değişik özelliği ise kendinizi olduğunuzdan çok daha farklı olarak görebilmenizdir. Farklı bir insan, hatta farklı bir yaratık...Günlük hayatta tasarladığınız ve hayata geçirmeye çalıştığınız her düşünceyi orada kontrol edebilirsiniz. Bir nevi düşüncelerinizin bedenlendiği bir yerdir.

    PARALEL EVRENLER BÖLGESI
    Zaman içinde yolculuk yapılabilen tek yerdir. Kim bilir belki de yaptığımızı zannettiğimiz fakat düşler dünyasından öteye geçemediğimiz bir yer de olabilir. Paralel evrenler bölgesinde gördüğümüz yerler bulunduğumuz dünya ile çok benzerlik gösterir hatta rüyalarımızda görüpte (evimizi gördüm ama daha farklıydı) dediğimiz bazı görüntüler, rüya sırasında paralel evrenler bölgesinde gördüğümüz yerlerdir. Bu bölgede kendimizinkine benzettiğimiz farklı insanların hayatlarını inceleme fırsatımız vardır. Kendi hipnoz deneyimlerime dayanarak söyleyebilirim ki hipnoz ile yapılan astral ayrılmalarda gidilen yer, içinde bulunduğumuz dünya değil paralel evrenler bölgesi olma ihtimali yüksektir.



    ASTRAL SEYAHAT TEKNİKLERİ

    Astral seyahati gerçeklestirmenin türlü yöntemleri vardir.Herkes beden disina çikabilmek için kendisine özgü bir yöntem belirlemistir.Dogrusu da bence budur.Sizin için hangi yöntemin daha uygun oldugunu bulana hatta kendi metodunuzunu gelistirene kadar en çok kullanilan etkili yöntemlerle en azindan bir baslangiç yapabilirsiniz.

    Astral Seyahat Denemelerine Baslamadan Once Yapmanız Gerekenler!

    * Vücudunuzu rahatsiz eden ve hissettiginiz tüm aksesuarlari çikartin. (saat, yüzük, kolye)

    * Göz kapaklariniza direkt isik gelmeyecek sekilde odayi karartin.

    * Basiniz kuzeye gelecek sekilde kuzey-güney aksisine göre sirt üstü yatin.

    * Tüm elbiselerinizi çikartin, fakat vücut isinizi normal seviyede tutacak sekilde ayarlayin.

    * Nerede ve hangi zamanda olursa olsun mutlaka rahatsiz edilmeyeceginizi bildiginiz bir yerde olun.

    * Rahatlama durumuna geçin.

    * Nefesinizi yarim açik dudaklarinizdan alip verin.

    METOD 1

    (Rahatlama ve Ucma istegi)

    Ayaginizdan alniniza kadar vücudunuzu nokta olarak düsün ve zihinsen gücünüzle bedeninizin 1 metre yukarida olduguna odaklayın Astral bedeninizin alin kismini vücudunuzun ayak hizasina gelecek sekilde ileriye gittigine odaklanin.
    Ayaklariniz sabit bir noktada kalacak ve yüzünüz 90 derece dik gelecek sekilde yukari ve ileri dogru kalktiginizi ve ayaklarinizin üzerinde dogruldugunuzu düsünün ve buna odaklanin. Birden hafiflediginiz kus gibi oldugunuzu hissedeceksiniz iste ozaman kendi bedeninizi yatarken gorebilirsiniz.

    METOD 2

    (Ters Dusunme Beyin Aldatmacasi)

    Hazirlik bölümündeki asamalarin tümü gerçeklestirilir.
    Kuzeye dogru yatis pozisyonunuzu, güneye dogru yatmis gibi düsünerek beyninizi aldatmaya çalisin.Beyniniz devamli kuzeye dogru oldugunuzu ispatlamaya çalisacaktir. Beyninizi inandirdiginiz anda titresimlerle birlikte yükselmeyi gerçeklestirin Yükselmede zorluk çekiliyorsa her nefes verisinizde biraz daha hafifleyip yükseldiginize odaklanin.Yükselmenin diger yolu ise yukarida asili bir ipi çektiginizi düsünmektir.Eger titresimler halen olusmamissa ipi her çektiginizde belli bir rahatlama ve titresimler meydana gelecektir.Ugrasilar sirasinda birden fazla teknigi kullanmaktansa her adima tam konsantre olmak akla baska seyleri getirmeyeceginden mutlak basariya kolayca gitmenizi saglayacaktir.Ayrilma tam olarak gerçeklestiginde görüntüler ve ugultular baslayacaktir. (herkes için ayni olmayabilir)Artik yapmaniz gereken tek sey düsüncelerinize hakimiyet ve uçus provalaridir.

    Beyinde orientation denilen bir özellik vardir.Bu su demektir.Sizin gözleriniz kapali olsada elinizin ayaginizin nerede oldugunu bilirsiniz.Gözlerinizi kapayin ve parmaginizla burnunuza dokunmayi deneyin.Bunu ilk denemenizde basarabilirsiniz , her ne kadar farkinda olmadan gayet dogal bir sekilde yaptiginiz bu eylem beynimizdeki spesifik bir özellik olmadan gerçeklesemez.
    Sizin amaciniz basit bir hile yaparak beyninizi kandirmak ve bedeninizi bir süre için terketmek.Kendinizi bir hapishaneden kaçmaya çalisan bir mahkum gibi düsünün.Beyniniz ve onun koruma iç güdüsünü ise sizin disari kaçmanizi engellemek üzere orada bulunan gardiyanlara benzetebiliriz.Bedenden disari kaçabilmek her tarafi kameralarla dolu olan bir hapishaneden kaçmaktan daha zordur.Beynin oryantasyon özelligi sayesinde sizin tam olarak nerede oldugunuzu bilir.Normal bir uyku esnasinda da sizin tam olarak uyku haline geçmeniz bekler ve öyle uyur.Oysa beyni kandirarak bedeni uyutnak ve disari kaçabilmek mümkündür.Eger korkarsaniz zaten beden disina çikmaniz imkansizdir.

    Simdi her zamanki gibi uyumak için yataginiza gittiginizi düsünelim.Beyin gayet her zamanki gibi siradan bir sekilde hormonlorunuzda gerekli ayarlamalari yapiyor metabolizmanizi yavaslatiyor ve gayet siradan bir durum bu.Bu arada beyin tabiiki oryantasyon olayini son olarak bir kez daha kontrol ediyor.Bu arada siz duruma müdahele ediyorsunuz ve aslinda bulundugunuz yerin tam ters tarafinda yani ayakucunuzun oldugu yerde basinizin oldugunu iddia ediyorsunuz.Beyin hemen gerekli kontrolleri yapar ve size tam tersini iddia eder.Bu sirada önemli olan kendi iddianizi ona kabul ettirebilmektir.Eger diger odalardan ses gelirse ,sesin gelis yönünü kontrol eden beyniniz bir avantaj kazanir ve baksana ses nereden geliyor demekki beden senin söyledigin yönde degil der.Eger odada bir gece lambasi varsa yada pencereden gelen bir isik varsa gözleriniz kapali bile olsa göz kapaklariniza gelen isik sayesinde beyin bedenin gerçek yönünü belirler ve sizin onu yaniltmak istediginizi anlayabilir.Tüm bunlara ragmen en azindan ilk denemeleriniz de beyniniz size karsi koyamayacaktir.Bir süre sonra ona ayaklarinizin oldugu yerde aslinda basinizin oldugunu kabül ettireceksiniz.Bu asamadan sonra artik beyin oryantasyon özelligini kaybetmistir.Uyku durumuna geçene kadar bedenin gevsemesini hissetmeye basliyabilirsiniz.Bedeniniz bu durumda o kadar gevser ki ayaklarinizi bile hissedemessiniz.Karin boslugunuzda da bir gevseme hissedersiniz.Kendinizi oldukça hafiflemis hissedersiniz.Daha sonra kulaklarinizda bir ugultu hissedersiniz.Sakin paniklemeyin, bilahere bedende vibrational state olarak adlandirilan çesitli titremeler hissederseniz.Bu titremeler astral bedeninizde meydana gelmektedir.Ve gerçekte yatakta yatan bedeniniz titremez.Bu durum artik iyice bedenden ayrilmaya yaklastiginizin habercisidir.Genelde ilk denemeleriniz de böyle bir durumla karsilastiginizda korkar ve vazgeçerseniz hata edersiniz.Bir dahaki sefere bu asamalara ulasmak daha zor olabilir.Bir de bu asamalara ulastiktan sonra beden den ayrilmayi gerçeklestirmek önemlidir.Bu da bir yetenek ,biraz da bilgi isidir.

    Bu asamada rope metodu diye adlandirilan yöntem etkilidir.Karanlikta yukaridan asagiya dogru bir halat sarktigini ve sizin ellerinizle onu çektiginizi düsünün.Burada halati görmeniz önemli degil ,büyük ihtimalle bir kaç kez çektikten sonra görüntü de bazi kopukluklar olacaktir.Kesinlikle vazgeçmeyin ve ipi çekmeye devam edin.Ipi göremeseniz de çekin.Bu sekilde Astral ayrilmayi rahatca gerceklestirebilirsiniz.

    METOD 3

    ( IP METODU )



    Astral Seyahat tekniklerinde en çok anlatilan metodlardan biridir..Ön hazirlik safhasi tamamsa hiç biryerinizi hissetmiyorsaniz hayalinizde tavandan bedeninize dogru bir ip sallandigini ve sizde o ipe tutunup kendinizi yukeri çektiginizi hayal edin.Vücudunuzu kipirdatmayin.Yavasa yavas kendinizin yukari dogru çekildiginizi hissedeceksiniz.Bazen o esnada özellikle el,kol ve bacaklarda karincalanmalar olabilir sükunetinizi asla bozmadan heyecanlanmadan olayin akisina kendinizi birakirsaniz kendinizi odanizin içinde aniden buluverirsiniz.

    METOD 4

    (Hayal Telkin Metodu)

    Bu deneyden önce yattiginiz odanizi iyice inceleyiniz. Ön hazirlik safhasindan sonra kendinizi bedeninizden 1 kaç metre yukarida süzülürken ve odaniza bakarken hayal edin detaylari atlamadan herseyi görmeye çalisin.Oda lambasini,oda kapisini,masanizi vs...Bu teknik sizin bedeninizden ayrilmaniza yarar sagliyacaktir.

    METOD 5

    (Ruya Metodu)

    Rüya metodlari sayesinde stral seyahat deneyimleri yasayan kisilerin sayisi bir hayli fazladir.Bu teknikteki amaç rüya görüken rüyada oldugunuzu fark ederek suurunuzu geri kazanmaya dayanir.Bunun için yapmaniz gereken günlük hayatta yasadiginiz olaylar karsisinda Neden oldu? Nasil oldu? niçin oldu? gibi sorular sorup ve kendinize her mantikli cevaplar verisinizden sonra Demekki riyada degilim demeniz gerekmektedir.Rüyada gördügünüz o saçma seyler karsisinda beyin ayni mantigi aranmaya çalisacak ve bulamayincada rüyada olmadiginizin farkina varabilecek ve kendinizi aniden odanizda yada bildiginiz baska biryerde astral seyahatteyken bulabileceksiniz.
    Kendi kendinize vereceginiz telkinler astral seyahatte büyük önem tasir.Gece yatmadan tuzlu birseyler yiyin ve odanizin bir kösesine bir bardak su koyun.Her gece yatmadan bunlari yapin ve yine her gece yatmadan kendinize su telkinde bulunun Rüyamda susadigimda kalkip o kösedeki bardaktan su içecegim fakat bardaga dokundugum anda suurumu kazanacagim Bu teknik uygulanmasi çok kolay oldugundan bir çok kisi bu yolla astral seyahat deneyimi yasayabilmistir.Bu teknigi en az 15 gün boyunca sürekli denemelisiniz.Ben teknikleri yeterince kisa ve öz olarak tuttum.Bu teknikler en çok kullanilan ve iyi sonuç getirebilicek tekniklerdir ama hiç birinin digerinden üstün bir yani yok bence.Siz yapabiliceginize inandiktan ve korkmadiktan sonra yeterli telkin kullanirsaniz sonuca ulasabilirsiniz.


    METOD 6

    (Kaslari art arda gevsetme yontemiyle seyahat)

    Rahat edebileceginiz bir yer bulun.Bir koltuk,yatak veya divani kullanabilirsiniz; fakat yatay bir posizyondayken gevsemek buyuk olasilikla astral cikmayi kolaylastiracaktir.( Onceki yillarda ilgilterede yurutulen bi arastirmada, kendiliginden astral seyahat yasayan oldukca fazla sayida kisinin o sirada yatmakta olduklarini ortaya koymustur.) Basladiginiz zaman kaslaranizi kramp girme raddesinde sikmayin. Yanlizca sikin, bese kadar sayin, sonra bir kac saniye (5-10) gevsetin ve diger kas grubuna gecin. Tum dikkatinizi gerilimi ve gevsemeyi hissetme uzerinde toplayin.Dusuncelerinizin farkli ilgelere kaymasini izin vermeyin.Bedeninizin o anda uzerinde calistiginiz belli kismina odaklanmayi surdurun.Unutmayin. Kaslari art arda gevsetmek fiziklsel bir egzersiz oldugu kadar zihinsel bir egzersizdir. Her kas grubunu 2 yada 3 kere sikip gevsetin. Her ayri kas grubunu sikarken, bedeninizin diger kisimlarini hareketsiz ve sakin kalmsina calisin. Tum benliginizin, bedeninizin o anda uzerinde calistiginiz kisminda konuslandigini varsayin. bunlari yaptiktan sonra bedeninizi hissetmemeye baslicaksiniz cok rahatladiginizi hissedeceksiniz iste o anda kendinize telkinler verin yukardan asagi ip sarktigini dusunun ve yukari dogru cekildiginizi hissedin bunu isteyin ve birden kendinizi yukarda vucudunuzu izlerken bulabilirsiniz...





    Uyari:Astral seyahat pratikleri belki ilk günlerde sonuç vermeyebilir fakat bu sizin bu konu üzerinde yeterince çalismaniza baglidir.Her ne kadar bazi istisnalar ilk zamanlarda çikabilirsede,sizin bikmadan usanmadan çalismaniz gerekebilir.Bir kez bedenden ayrildiginizda artik olayi kavramis olucak ve artik istediginiz an astral seyahat yapabileceksiniz...


    Astral Seyahat Yapmanın Bize Yararı Ne olabilir ?

    Astral seyahet dünyaya bakis açinizi tümüyle degistirir.Ölümsüz oldugunuzu bilir ve sonsuzlugun bir parçasi oldugunuzu hissederseniz.Daha önceden dert ettiginiz seylerin aslinda ne kadar saçma oldugunu görürsünüz.Daha önceden gümüs kordon adi verilen bir bagla astral bedeninizin dünyadaki bedeninize bagli oldugunu söylemistim.Bu bagin gevsek olmasi durumu sizin ne kadar uzaga gidebileceginizi belirler.Bazi insanlar beden disina çiktiklarin da arkalarina dönüp yatakta uzanan bedenlerine söyle bir bakmak isterler.Eger o kisi ilk defa böyle bir deneyim yasiyorsa arkasina dönüp öylece uyuyan bedenini gördügünde heyecanlanabilir ve onu bedene baglayan gümüs kordon gerginleserek tekrar yataga dönmesini saglayabilir.Bazilarinda bu bag nedense pek gergin degildir.Bu tip insanlar astral seyahet hakkinda hiç bir bilgi sahibi olmamalarina ragmen 14-15 yaslarindan itibaren beden disi deneyimleri istem disi olarak yasamaktadirlar.
    Alıntı ygtkrmdnz Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    ya kabarırsa

  2. #2
    TaGo - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Jan 2009
    Yaş
    44
    Şehir
    Türkiye/İzmir
    Mesaj
    9.837
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    78 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Bu konular ilgi meselesinden ziyade, farklı yetenek konularıdır. Üzerinde çok düşünmeyin, yapan varmı? kesinlikle var.
    www.plasti-dip.com adresimizden tüm yeni ürünleri görebilir ve taksitli alışveriş yapabilirsiniz

  3. #3
    ::ZaFeR:: - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Nov 2008
    Yaş
    36
    Şehir
    Sakarya
    Mesaj
    3.896
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    9 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Oku bi Ayet-el Kürsi en güzeli.

  4. #4
    Ufuk - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    May 2010
    Yaş
    28
    Şehir
    İstanbul
    Mesaj
    8.771
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    12 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Şahsen inanmıyorum bana mantıksız geliyor.2-3 arkadaş bahsetti ama pek bir boş iş gözüktü.

  5. #5
    _sinan_ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Jun 2006
    Yaş
    32
    Şehir
    İstanbul
    Mesaj
    1.647
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    çok uzun yazı açıkcası hepsini okumadm ama yapan varmı emin ol var..

  6. #6
    !KO - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Aug 2009
    Yaş
    32
    Şehir
    gopham city
    Mesaj
    3.585
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    1 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    lucid dream cok olduda astral hiç girmeye gerek yok

    İlker G.

  7. #7
    overblack - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Dec 2006
    Yaş
    50
    Şehir
    honda16.com
    Mesaj
    2.248
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    1 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    yapan var.ancak metodla filan hemen olacak bişi değil.yetenek ve bazı farklı şeyler gerekiyor
    komançero garage

  8. #8
    TaGo - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Jan 2009
    Yaş
    44
    Şehir
    Türkiye/İzmir
    Mesaj
    9.837
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    78 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Çok derin mevzular, aslında konuşulası şeylerde değil derim ben.
    www.plasti-dip.com adresimizden tüm yeni ürünleri görebilir ve taksitli alışveriş yapabilirsiniz

  9. #9
    _FrKn_ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    May 2010
    Yaş
    30
    Şehir
    İstanbul
    Mesaj
    5.234
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    inceleyen bilimin adında hayır yok. bu nedir ya
    Parapsikoloji
    neden olmasın olabilir insanın farklı güçleri olduğunu yakın bi arkadaşım yoluyla gördüm.odaklanarak çelik kaşığın kırıldığını gördüm.kendi ettiğim bi kaç deneylede gördüm.
    insanın 1 metre çevresinde kasırga oluşturabilme gücü olduğunu duydum.
    çakra kemikleri sayesinde böyle güçlerini meydana çıkarabiliyormuş insanlar...
    ÇAKRA KEMİKLERİ.
    İlk Çakra - Kök Çakra – Muladhara

    Renk : Kırmızı, siyah

    Yer : Omurganın tabanı (kuyruk kemiği)

    Gerçeklik : Sahip olmak

    Ana Konu : Hayatta kalma

    Yönettiği : Fiziksel farkındalık, kuvvet, kalıtım, güvenlik, tutku ve itimat. Aile, para ve iş ile ilişkileriniz. Fiziksel ağrı ve zevk. Fiziksel dünyaya bağlantı. Kundalini enerjisinin merkezi. “Olma” ve “olmayı kabul etme” kavramlarını belirtir. Tekamülün ve kişiliğin inşasının temelidir. Enerji, kendini – ifade, ihtiras ve istikrar gibi yönleri kapsar.

    Element : Toprak

    Krallık : Mineral

    Zodyak ve Gezegenler : Mars, Satürn, Boğa, Akrep ve Oğlak tarafından idare edilir. His : Koku

    Endokrin bezi : Adrenal bezi

    Fiziksel : Bedenin otomatik fonksiyonları. Bedenin yoğun katı bölümleri, örneğin kemikler, Omurga kordonu, dişler ve tırnaklar.Bacaklar, kollar, bağırsaklar, rektum (kalın bağırsağın son kısmı), ayaklar, prostat, sinir sistemi ve idrar sistemi.

    Besinler : Toprak besinleri, etler ve proteinler ; fasulyeler, kahverengi pirinç, peynir, mısır, çerezler ve buğday.

    Yağlar : Ağaçlar ve toprak temelli kokular : Huş ağacı, sandal ağacı, karanfil, gül ağacı, mür, mercanköşk ve fesleğen, sedir, selvi.

    Kristaller : Yakut, dumanlı kuartz (kuvars), kantaşı, doğal mıknatıs, hematit, kırmızı yeşim taşı, doğal cam (obsidian), agate ve lal taşı (nar taşı).

    Sesli harf : O

    Nota : Do

    Mantra : Lam (“lahm” diye telaffuz edilir)

    Sembolü : 4 – taçyapraklı lotus

    Müzik : Davul, toprak tonları ve Hint müziği

    Etki : Sakinlik/huzur, gerilimi çözer

    Prensip : Fiziksel Var oluş

    Dengesiz olduğunda : Doğaya güvenmekte yetersizlik, materyal sahipliğine odaklanma, başkalarının ihtiyaçlarını gözardı ederek kendi bencil isteklerini tatmin etmek. Şişmanlık, hemoroidler, kabızlık, siyatik, iştahsızlık/isteksizlik, diz problemleri ve kemik hastalıkları. Genelde sık sık hastalanma ve korkular. Odaklanmada ve sakinleşmede yetersizlik. Yaşama ilgi duyma eksikliği, küskünlük ve tembellik. Enerji eksikliği, depresyon.

    Dengeli olduğunda : Doğa ile mükemmel bağlantı, doğa yaslarına güvenmek, doğanın med cezirini (gel git) derin anlayış. Kök çakra aktif ve merkezlenmiş olmamıza yardım eder. Bu çakra ile çalışmak ayaklara, bacaklara, sırtın alt bölümüne ve omurgaya iyi gelir. Seçim : Var olmayı seçme

    İkinci çakra – Sakral Çakra - Svadhistana

    Renk : Portakal, kahverengi

    Yer : Kuyruk kemiği ile göbek arasında.

    Gerçeklik : Hissetmek (duyum)

    Ana Konu : Cinsel enerji ve duygular

    Yönettiği : Yaratıcılık, sosyal farkındalık, öfke, duygular, korku, besleme içgüdüsü, gıda ve seks ile ilgili idrak/duygular, gereksinimler. Başkaları ile ilişkileri ayarlayan hislerin akışı. Hislerin alma ve verme dengesi.

    Element : Su (Ayın devreleri bizi bu çakra vasıtası ile etkiler)

    Krallık : Bitki

    Zodyak ve Gezegenler : Yengeç, terazi, akrep, Ay, Mars, Venüs ve Merkür.

    His : Tat

    Endokrin bezi : Yumurtalıklar veya testisler. Dalak.

    Fiziksel : Kalın bağırsaklar, alt omurlar, pelvik bölgesi, apandisit, böbrekler, cinsel organlar, mesane ve beden sıvıları.

    Besinler : Sıvılar, su ve meyve suyu.

    Yağlar : Gül, yasemin, ylang – ylang, portakal, küçük tohumlar/hububat ve sandal ağacı.

    Kristaller : Mercan, ateş opali ve kırmızı akik, ay taşı, turmalin.

    Sesli harf : U

    Nota : Re

    Mantra : Yam (“yahm” diye telaffuz edilir)

    Sembolü : 6 – taçyapraklı lotus

    Etki : İsteği canlandırır, gençleştirir.

    Prensip : Varlığın Yeniden - Yaratılması

    Dengesiz olduğunda : Cinsel ve duygusal konularda şüpheli ve dengesiz. Gerçek hislerini ifade edememe. Doğal düşünceleri bastırma. Tanrı’nın verdiği doğal eğilimler üzerine suçluluk hissetmek. Sertlik, cinsel problemler veya duygusal uyuşukluk. Bu çakra ile çalışarak düşük cinsel tahrik, cinsel suistimal ve aşırı aktif cinsel tahrik problemlerini bulursunuz. Çocuk sahibi olmak ile problemleri olan insanların bu bölgede Reiki şifasına ihtiyaçları vardır.

    Dengeli olduğunda : Başkalarını düşünme. Açık, dostça ve nazik kişilik. Hislerini başkaları ile paylaşmada rahatlık. Yaşam ile mutlu bağlantı. Kişinin cinselliği ile güvende olması.

    Seçim : Deneyimi seçmek (His)

    Üçüncü çakra – Solar plexus - Manipura

    Renk : Sarı

    Yer : Diyaframdaki solar plexus

    Gerçeklik : Davranmak/eyleme geçmek

    Ana Konu : Güç ve enerji

    Yönettiği : Entelektüel farkındalık, başarılar, irade, ego yansıtmaları, hayati enerjiler, kontrol ve kendiniz olma özgürlüğü. Burası egonun bulunduğu yerdir. “içgüdü”, “hissetme” ve “olma” burada bütünleşir.

    Element : Ateş

    Krallık : Hayvan

    Zodyak ve Gezegenler : Aslan, yay, başak, Güneş, Jüpiter, Mars ve Merkür tarafından yönetilir.

    His : Görme

    Endokrin bezi : Leyden Bezi

    Fiziksel : Mide, pankreas, üst bağırsaklar, safra kesesi, karaciğer, orta omurga, karın, sırtın altı, diğer sindirim organları, sinir sistemi ve diyafram.

    Besinler : Kompleks karbonhidratlar, nişastalar ve mısır gibi sarı renkli gıdalar.

    Yağlar : Lavanta, biberiye, nane, limon, kekik ve bergamot.

    Kristaller : Amber, sitrin (citrine), pirit, altın kaplan – gözü, altın labradorit ve altın topaz.

    Sesli harf : AH

    Nota : Mi

    Mantra : Ram (“rahm” diye telaffuz edilir)

    Sembolü : 10 – taçyapraklı lotus

    Etki : saldırganlığı yatıştırır, huzur getirir

    Prensip : Varoluşun Oluşumu

    Dengesiz olduğunda : Doğal akışa güvenmeme. Baskın olma gereksinimi. Materyal güvenlik ve sahip olmaya takıntılı gereksinim. Ülserler, çekingenlik, ürkeklik, yorgunluk ve sindirim rahatsızlıkları. Bu çakra ister iyi ister kötü olsun enerjiyi depolar. Her şeyi bu çakrada tutarız ve acıyı, korkuyu ve stresi bu bölgede depolarız. Doğru olarak çalıştığımızda, büyüme ve şifa için pozitif enerjiyi depolarız. Bu çakra çalışmıyorsa, kapalı ise veya bloke olmuşsa, hastalık gelip yavaşça bizi tahrip edebilir. Solar pleksus, irademizi, geçmişten gelen sorunlarımızı, acımızı ve korkumuzu aynı zamanda başarmak için tutkumuzu kontrol eder.

    Dengeli olduğunda : Bütünlük hissi. İçsel huzur. Tolerans ve başkalarını kabul etme. Sezgiye tam olarak güvenme.

    Seçim : Gerçekte kim olduğunuzu seçme

    Bu ilk üç çakra varlığımızın dünyaya topraklanmasını ve dünyaya ait olmasını temsil eder, bizim zihinsel ve fiziksel çakralarımızdır. Bunlar büyümemiz ve materyal ve fiziksel dünyada hayatta kalmamız için önemlidir. Bunlar dengesiz veya bloke olduğunda, çalışma, yaşama ve bugünün dünyasına uyma problemlerimiz olur. Eğer yaşam, sevgi, çalışma ve sağlık ile başa çıkmakta problemleriniz olan biri iseniz, bu çakralar ile çalışmak bu bölgelerde faydalı şifa sağlayabilir.

    Dördüncü çakra – Kalp Çakrası - Anahatha

    Renk : Yeşil, pembe

    Yer : Kalp, göğsün merkezi

    Gerçeklik : Sevmek ve sevilmek

    Ana Konu : Evrensel, koşulsuz sevgi

    Yönettiği : Duygusal ve Güvende olma farkındalığı, varoluşun daha üst ve daha alt planlarını birleştirir. Prana solur, zaman hissi ve ilişkiler. Çakra sistemlerinin merkezi. Estetik ani tesirler hislere çevirilir. Özgürce sevme yeteneği – korkusuz veya ben – bilinçliliği olmadan- burada üretilir. Negatif duygular nötralize edilir. Kabul veya tahammül ile iyileşme. Kendine – saygıyı davet eder/hatırlatır ve yükseltme hissi canlanır. “Ruh’a Giriş Kapısı”. Bu çakra bedenimizin, zihnimizin ve ruhumuzun hissetme merkezidir. Bu çakra ile mutluluk, üzüntü, haz ve acı hissedersiniz. Kendimiz ve başkaları için sevgimizi, güzelliği takdir etmeyi ve merhametimizi kontrol eder.

    Element : Hava

    Krallık : İnsan

    Zodyak ve Gezegenler : Aslan, yay, Güneş, Venüs ve Satürn tarafından yönetilir.

    His : Dokunma

    Endokrin bezi : Timus

    Fiziksel : Kalp, dolaşım sistemi, kaburga kemikleri, göğüsler, akciğerler, omuzlar, kollar, eller, deri, timus ve diyafram.

    Duygusal : Bağışlayıcılık, şefkat, güven, umut, çaresizlik, nefret, haset ve korku.

    Besinler : Yeşil meyveler ve sebzeler

    Yağlar : Gül, yasemin, sardunya, bergamot, adaçayı,

    Kristaller : Pembe kuvars, zümrüt, yeşil yeşim, pembe fluorit, yeşil aventurin, kunzit ve malakit.

    Sesli harf : AY (EY okunur)

    Nota : Fa

    Mantra : Yam (“yahm” diye telaffuz edilir)

    Sembolü : 12 – taçyapraklı lotus

    Etki : Huzur, anlayış ve koşulsuz sevgi getirir.

    Prensip : Kendinin ötesini sevmek

    Dengesiz olduğunda : Samimi olmayan veya korkuya – dayalı sevgi. Ödül arama ve/veya sevginin geri dönmeyeceği hisleri barındırmak. Tanrı dahil, başkalarının sunduğu sevgiyi reddetme. Yalnızlık, başkalarını sömürme ve karışık duygular. Fiziksel kütle ve saf enerji arasında bloke olan akış. Kalp problemleri ve bağışıklık sistemi fonksiyon bozuklukları, üzüntü, depresyon. En iyi yetenekleri ifade edememe.

    Dengeli olduğunda : Tamamlık ve bütünlük duygusunu sızdırır. Tolerans ve yaşamı ve tüm ilişkileri saf kabul etme. Materyal ve spiritüel dünyalar arasında denge. Her şeye karşı güçlü bir sevgi ve takdir duygusu.

    Bu çakra ile çalışmak insanlara duygularını hissetme ve ifade etmeleri için yardım eder ve sevdikleri, arkadaşları ve yakınları ile ilişkilerine yardımcı olur. Kendileri olma problemi olan insanlar bu bölgeye Reiki uygulandığında yarar görürler. Seçim : Her şeyi koşulsuz olarak sevmeyi seçme

    Beşinci çakra – Boğaz Çakrası - Visshuddha

    Renk : Açık Mavi

    Yer : Boğazın merkezi

    Gerçeklik : konuşmak ve işitmek (yaratmak)

    Ana Konu : İletişim ve yaratıcı kendini - ifade

    Yönettiği : Fikirlere ait farkındalık. Konuşma, işitme. Duygular kahkaha veya ağlama gibi ifadelere dönüştürülür. Sanatsal ifade.

    Element : Eter (ses)

    Krallık : Melek krallığı

    Zodyak ve Gezegenler : İkizler, boğa, kova, Mars, Venüs ve Uranüs tarafından yönetilir.

    His : İşitme

    Endokrin bezi : Tiroit

    Fiziksel : Boğaz, nefes borusu, paratiroid, boyun omurları, ağız, çene, ses telleri, dil ve dişler

    Duygusal : Bağışlayıcılık, şefkat, güven, umut, çaresizlik, nefret, haset ve korku.

    Besinler : Meyveler ve çilek, böğürtlen vs.

    Yağlar : Adaçayı, günlük, lavanta, sandal ağacı, okaliptüs.

    Kristaller : Angelit, chryoscolla, azurit, alaca akik (chalcedony), larimar, sodalit, turkuaz ve aquamarin.

    Sesli harf : İ

    Nota : Sol

    Mantra : Ham (“hamm” diye telaffuz edilir)

    Sembolü : 16 – taçyapraklı lotus

    Müzik : Çok sakinleştirici notalar, meditatif veya huzur dolu sesler

    Etki : Konuşmaya sese ve iletişime uyum getirir.

    Prensip : Varoluşun İfade edilmesi

    Dengesiz olduğunda : Çok konuşmaya rağmen, gerçek ifadeyi bulamama. Korku veya sessizlik. Kişi kendi fikirlerini söylemekten korkar.Yargılanma veya reddedilme korkusu. Kişinin gerçek benliğini ifade edememesi. Hassas boğaz, katı ense, zayıf iletişim. Sağlam/kesin duramama ve “hayır” diyememe.

    Dengeli olduğunda : Konuşmanın, ifade etmenin ve sessizliğin dengesini anlayış ve biliş. “İçsel sesi” nasıl dinleyeceğini bilme. Sezgiye güven. Korkusuz veya sert sözler olmadan özgürce ve açık şekilde ifade ediş.

    Bu çakra bizi konuşmaya, iletişime ve artistik ve yaratıcı isteklerimizi ifade etmeye açar. Boğaz ağrısı ve iletişim problemleri olan insanların bu bölgede çalışmaya ihtiyaçları olabilir.

    Seçim : Kendi gerçek benliğinizi ifade etmeyi seçme.

    Altıncı çakra – Üçüncü Göz - Ajna

    Renk : İndigo, mor, menekşe

    Yer : Kaşların arası

    Gerçeklik : Görmek

    Ana Konu : Sezgi ve algı

    Yönettiği : Sezgisel Farkındalık. Düşünce, içsel ve dışsal görüş, vizyonlar ve rüyalar. Yaradılış’ın fiziksel olanın ötesindeki parçasına bağlanma. Spiritül konuları “bilme”. Psişik gücün merkezi. Bu çakra hislerimiz, duygularımız, görüşümüz ve psişik yeteneklerimiz ile ilgilidir. Ayrıca bu çakra ile düşünür ve kararlar veririz. Ancak, en önemlisi bu çakranın bizi dünyasal planın ötesinde olan spiritüel ve daha yüksek seviyelere bağlamasıdır. Üçüncü göz zihnimizi, kulaklarımızı, bilinçaltımızı, rüya durumumuzu ve hafızamızı ve öğrenme kapasitemizi kontrol eder. Ayrıca örneğin duru görü, telepati ve aura hissetme gibi psişik hislere açıklığımızı kontrol eder.

    Element : Spiritüel vizyon (Işık)

    Krallık : Başmelekler

    Zodyak ve Gezegenler : Yay, kova, balık, Merkür, Venüs ve Uranüs tarafından yönetilir.

    His : Telepati

    Endokrin bezi : Hipofiz bezi

    Fiziksel : Beyin, yüz, nörolojik sistem, gözler, kulaklar, sinüsler ve burun.

    Besinler : Vitamin B, gevşetici çaylar gibi ruh halini değiştiren şeyler

    Yağlar : Nane, fesleğen, sedir ağacı, adaçayı, paçuli, biberiye ve yasemin.

    Kristaller : Azurit, sodalit, mavi aventurin, inci, lapis lazuli, sugilit, kyanit, opal, fluorit ve mavi safir.

    Sesli harf : MMM

    Nota : La

    Mantra : Ksham (“şam” diye telaffuz edilir)

    Sembolü : 96 – taçyapraklı lotus

    Etki : Anlayış, uyum

    Prensip : Varoluşun Bilinmesi

    Dengesiz olduğunda : Metafizik veçheler olmadan zekaya ve bilime odaklanma. Sadece görünür ve ortada olan şeyleri görme. Sezgiden korkma. Spiritüel kavramları reddetme veya korkma. Başağrıları,kabuslar ve halüsinasyonlar. Stres, uyku eksikliği, hafıza kaybı. Ayrıca zihinsel problemler ve zihinsel hastalıklar bu çakra ile ilgilidir.

    Dengeli olduğunda : Spiritüel farkındalık. Günlük yaşama sezgiyi ve içsel farkındalığı çağırma. Evrenle bağlantı kurma.

    Seçim : Gerçeği bilmeyi seçme.

    Yedinci çakra – Taç Çakra - Sahashrara

    Renk : Beyaz, altın, gümüş

    Yer : Başın tepesi

    Gerçeklik : Bilmek

    Ana Konu : Ruhu anlayış

    Yönettiği : İmgesel Farkındalık. Evren ve Tanrı – bilinçliliği ile bağlantı, spiritüel, gerçeğin içine çekme ve bilme. Kozmik enerjiler ile saf ruh ile karşılaşma. Tüm Var Olan ile bağlantı. Rüyalar ve vizyonlar, umutlar ve gerçekleştirmeler bu çakra ile gerçekleşir. İnançlar bu çakra altında gelir. Eğer gerçekten yaşamınızdaki hedeflere adanmışsanız bu çakra önemlidir.

    Element : Kaynak

    Krallık : Kozmik Krallık

    Zodyak ve Gezegenler : Oğlak, balık, Neptün ve Satürn tarafından yönetilir.

    His : Birlik

    Endokrin bezi : Epifiz bezi

    Fiziksel : Beyincik, beyin ve sinir sistemi

    Duygusal : Fedakarlık/dindarlık, ilham ve kehaneti düşünceler üreten her şeydeki evrensel enerji

    Besinler : Yok (oruç tutma)

    Yağlar : Lavanta, gül ağacı, meşe yosunu, günlük ve lotus.

    Kristaller : Sugilit, ametist, akik, berrak kuvars, topaz, safir, aleksandrit.

    Sesli harf : Ngngng

    Mantra : Aum (“om” diye telaffuz edilir)

    Sembolü : 1000 – taçyapraklı lotus

    Etki : Kozmik veçheler, ben – sınırlılıklarını yenme

    Prensip : Saf Varoluş

    Dengesiz olduğunda : Endişe ve korkuyu bırakamama. Kozmik birliği imgeleyememe veya gözünde canlandıramama. Depresyon ve doyum eksikliği. En Üstün Ruh’un varolduğuna inanmama. Ruhlardan ve spiritüel olan her şeyden korkma. Şaşkınlık, duygusuzluk, ilgisizlik, aşırı entellektüellik ve ciddi başağrıları. Bloke olduğunda veya kapalı olduğunda ırkçı olabilirsiniz ve insanları ve dinleri yargılayabilirsiniz. Ayrıca artistik yetenekleriniz olmayabilir ve materyal dünyaya çok fazla tutulmuş olabilirsiniz.

    Dengeli olduğunda : Birlik bilgisi ile yaşama. Ben’in İlahi olanı yansıttığını bilme. Evrensel İyilik için Egonun terkedilmesi. Tanrı ile huzur içinde olmak. Tüm Var Olan ile bağlantılı hissetmek. Evren ile Bir olmak.

    Burası rüyalarımızın ve hedeflerimizin tohumunun atıldığı yerdir ve rüyalarımız dikkatli beslenerek bir realite olabilir. Bu çakrada çalışmak sizi olağanüstü ve imgesel dünyanın heyecanına açar. Artistik ve yaratıcı olabilirsiniz, etrafınızdaki her şeye açık olup onları sevebilirsiniz. Daha yüksek bir amacın olduğuna inanırsınız ve ileriye doğru gidip mümkün olan her şeyi keşfetmekten korkmazsınız.

    Seçim : Bütün, tamam olmayı seçme

  10. #10
    TheAce - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Sep 2009
    Yaş
    39
    Şehir
    Bostancı
    Mesaj
    1.834
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    3 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    karşılığında tanık gösteremeyeceğiniz birşey olduğundan ötürü, yapılmadan bilinmeden görülmeden inandırıcı olamayacak kadar olağanüstü birşey...

  11. #11

    Üyelik
    Apr 2010
    Yaş
    30
    Şehir
    İstanbul
    Mesaj
    6.010
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    3 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Biraz araştırdım çok fena yazılar var
    ...

  12. #12
    mcanx - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Oct 2009
    Şehir
    Istanbul
    Mesaj
    1.623
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    25 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    sınıfta bi çocuk var her seferinde bu konudan bahsedip uçuyorum ediyorum deyip duruyo, artık alıştık hee deyip geçiyoruz
    her işte usta olmaya çalışan, her işin çırağı kalır.

  13. #13
    overblack - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Dec 2006
    Yaş
    50
    Şehir
    honda16.com
    Mesaj
    2.248
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    1 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Alıntı TheAce Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    karşılığında tanık gösteremeyeceğiniz birşey olduğundan ötürü, yapılmadan bilinmeden görülmeden inandırıcı olamayacak kadar olağanüstü birşey...
    5 tanıklı çok ilginç bir olay anlatırım ama gece uyuyamazsınız
    komançero garage

  14. #14
    _FrKn_ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    May 2010
    Yaş
    30
    Şehir
    İstanbul
    Mesaj
    5.234
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    bu konuyu takip edicem.herkesin bir tecrübesi vardır.

  15. #15
    TaGo - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Jan 2009
    Yaş
    44
    Şehir
    Türkiye/İzmir
    Mesaj
    9.837
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    78 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Arkadaşlar çoook merak edilesi değil, diyorum.

    Ne gelirse meraktan geliyor diyorum, siz bilirsiniz diyorum birde...
    www.plasti-dip.com adresimizden tüm yeni ürünleri görebilir ve taksitli alışveriş yapabilirsiniz

  16. #16
    Burak K. - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Mar 2010
    Yaş
    31
    Şehir
    İstanbul / Bursa
    Mesaj
    2.906
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    15 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Alıntı TaGo Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Arkadaşlar çoook merak edilesi değil, diyorum.

    Ne gelirse meraktan geliyor diyorum, siz bilirsiniz diyorum birde...
    Bi ara 4.Boyut olayını merak etmiştim biraz araştırdım uçuyodum.
    Alıntı ygtkrmdnz Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    ya kabarırsa

  17. #17
    emir91 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Feb 2010
    Yaş
    34
    Şehir
    istanbul
    Mesaj
    1.003
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    1 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Alıntı TaGo Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Arkadaşlar çoook merak edilesi değil, diyorum.

    Ne gelirse meraktan geliyor diyorum, siz bilirsiniz diyorum birde...
    Sabaha kadar uyuyamamak var diyorum bnde

  18. #18
    TaGo - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Jan 2009
    Yaş
    44
    Şehir
    Türkiye/İzmir
    Mesaj
    9.837
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    78 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Konu uyumak yada uyuyamamaktan ziyade, belirli bir çizginin diğer tarafına geçmek ve artık hayatın hiçbirşekilde eskisi gibi olamaması var...

    Bazen herşeyi bilmemek daha güzeldir. Sığlık daha güzel
    www.plasti-dip.com adresimizden tüm yeni ürünleri görebilir ve taksitli alışveriş yapabilirsiniz

  19. #19

    Üyelik
    Apr 2010
    Yaş
    30
    Şehir
    İstanbul
    Mesaj
    6.010
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    3 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Ben bir kere bu teknikleri deneyerek astral seyahate çıktım çok ilginç bir deneyimdi ilkten çok korktum ama sonradan alıştım...


    diyen bir kişi düşünemiyorum ben eğer böyle bir seyahate çıksam kimseye kanıtlama isteği duymam bunu yapan varsa bile anlatmaz diye düşünüyorum..
    ...

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •