Fıkra !

Adamın biri elinde büyük bir bıçakla camiye dalar ve sorar:

-Aranızda Müslüman ol...an var mı?

Korkudan...... kimse bişey diyemez. Birazdan yaşlı bir adam ayağa kalkar:
...
-Ben müslümanım. Der.

Bıçaklı adamla yaşlı adam camiden çıkarlar. Adam dışarıdaki inek sürüsünü gösterip:

-Amca, şunları kurban edicem de ben beceremem yardım eder misin? Der.

Yaşlı adam baya bir hayvanı kestikten sonra 'ben yoruldum başka birini bul' der.

Adam bu sefer kanlı bıçakla yine camiye girer ve sorar:

-Aranızda başka Müslüman var mı? Az önceki adamı doğradığını düşünen cemaat çok korkar ve herkes aynı anda imama bakar, imam:

-Ne bakıyosunuz ulan iki rekât namaz kıldırdık diye hemen Müslüman mı olduk yüce İsa aşkına... xD

RÜŞVET VERMEK BİR SANATTIR!
Polis - Beyefendi radar uygulamamiz vardi. Hız sınırını aştınız.
Adam - Aşmadım birader.
Polis - Beyefendi radar kayıtlarını gösterebiliriz.
Adam - Ben Mustafa'nın arkadaşıyım, ugraşmayın benimle
Polis - ( afallar) Mustafa mı o da kim ?
Adam - Sen Mustafa yı tanımıyor musun ?
Polis - Ee sey hatırlayamadım ..
Adam - Dur yanımda resmi var sana göstereyim. (cebinden bir 10 milyonluk çıkartır ve üzerindeki Atatürk resmini gösterir)
Polis - Haa, pardon şimdi hatirladım. Tamam.
Adam - Gidebilir miyim ?
Polis - Şey, bu Mustafa' nin baska resmi var mı yanınızda ?
Adam - Eeeh be... Arkadaş dediysek bütün albümü yanımızda taşıyoruz demedik ya...

Bir gün anatomi pratiğindeyiz. İlk defa kadavra di seksiyonu yapıcağız. Hocamız nasıl yapacağımızı anlatıyor, deriden bahsediyor filan. İngilizce tıptayız ama herkes Türkçe İngilizce karışık konuşuyor. O sırada arkalarda duran yabancı bir arkadaş da, 'How thick is the skin?' diye sordu. Hoca da, 'Duyamadım çocuklar arkadaşınız ne sordu?' dedi. Yanındaki arkadaş da gayet sakin 'Skin' in kalınlığını soruyo.' dedi hocaya. O da ne dediğini hoca dahil herkes kopunca anladı.

Temel istanbulda vapur turlari duzenleyen bir denizcidir bir gun amerikalinin biriis gelir temelden bogazi gezdirmesini ister temelde kabul eder bogaz turu yaparlarken amerikali bir yali goruru ve temele sorar temel turkler bu yaliyi kac yilda yapmislardir diye sorar temel atar 5 yil diye cevap verir sonra amerikali der biz olsaydik 2 yilda yapardik der temel aldiris etmez ameikali yine bir yali goruru sorartemele turkler bunu ne kadar zamanda yapti der temel bu defa daha uynaik bir cevap veriri 2 yil der amerkali lafin altinda kalirmi bizde 1 yilda yaparlardi diye cevap veriri temel kizar sonra bogaz koprusunun altina gelirler temele doner amerikali ve sorar temel bu kopruyu turkler ne kadar zamanda yaptilar diye sorar temel bakar hayretler icerisinde cevap veriri aaaaa dun aksam bu burda yoktuya derrrrrrrrr
:D:D:D

Kadın kocasına sorar:'' popomu nasıl buluyorsun'' diye

Adam cevap verir: çamaşı makinesi gibi. Kadın bozulur elbette ama bozuntuya vermez. gece olur
adam kadını arzular. karıcığım sevişmeye ne dersin der. Kadın; kusura bakma küçücük bir şey çin koskoca çamaşır makinesini çalıştıramam. bir zahmet elinde çitileyiver der.

en sonuncu cok fena ya :D zuahahah

Adamın biri iş için 2 haftalığına yırtdışına çıkar geldiğinde evin onunde bahçıvanını gorur ve sorar

- Hayırdır ne yapıyorsun

- kazmanın sapı kırıldı onu yapıyorum efendım

- Hayret nasıl kırıldı ki

- Köpeğinizin mezarını kazarken taşa vurdum

adam şaşkınlık içinde

-neeee köpeğimmi öldü ? ama nasıl olur gıderken sapasağlamdı

bahçıvan

- sormayın efendım boş havuzda su var sanıp atladı duvara çakıldı öldü

adam gene merakla sorar

- havuz doluydu neden boşaltıldı ki ?

bahçıvan

- evde yangın çıktı ıtfayede su yokmuş havuzdan çektik efendim der.

adam gene şaşırır

- nasıl olur bide evde yangınmı çıktı peki o nasıl oldu der

bahçıvan anlatır

sormayın efendım annenız sigara içerken karınızı başka erkekle yatak odanızda uygunsuz pozıyonda yakalayında düşüp bayılmış sigarası evi tutuşturdu der

adam bukadarına dayanamayıp sorar

- yahu ben gıttıkden sora bu evde 1 tane bıle pozitif bişey yaşanmadımı der

bahçıvan yanıtlar

-olmazmı efendim oldu tabikide geçengün yaptırdığınız aids testi varya ..

-ee ?

- pozitif çıktı :D:D:D:D

mükemmeeeeeeeeeel hepside ellerinize ssağlık

Soru:

Amerika ya lisansüstü çalışmalar yapmak üzere giden Mehmet, iki kız

arkadaş edinmiştir. Bunlar Mary ve Nancy dir. Mehmet in deneyimlerine göre;



Soru;

a) Mary olgun bir kızdır ve klasiklerden zevk almaktadır. Böyle bir yerde

onunla 3 saat birlikte olmak 12 dolara mal olmaktadır. Diğer taraftan

Nancy daha çok popüler eğlenceleri yeğlemektedir. Onunla böyle bir yerde 3 saat birlikte olmanın maliyeti de 8 dolardır.



b)Mehmet in bütçesi gönül işlerine ancak ayda 48 dolar ayırmasına olanak

vermektedir. Ayrıca, derslerinin ve çalışma koşullarının ağır oluşundan

dolayı, kız arkadaşlarına en fazla ayda 18 saatlik süre ve 40.000

kalorilik enerji ayırabilmektedir.



c) Mary ile her buluşmasında 5.000 kalori enerji harcayan Mehmet, Nancy

için bunun iki katını harcamaktadır. Eğer Mehmet in Mary ile buluşmaktan

beklediği mutluluğu 6 birim ve Nancy ile buluşmaktan beklediği mutluluğun

da 5 birim olduğunu biliyorsak, mutluluğunu maksimize etmek isteyen Mehmet in

sosyal yaşamını nasıl planlaması gerekecektir?



Grafik ve cebirsel yoldan bulunuz.



Cevap;



Sayın Hocam, Bu Mehmet şerefsizi buradan Amerika ya lisansüstü çalışma

yapmaya gitti de herifin s...... derdi bize mi düştü? Biz burada tahsili

bırakıp mala vurmaya başlasak bizi de böyle ballandıra ballandıra

kitaplara

yazar mısın? Neyse geçelim sorunun cevabına;



a) Bir kere bu Mehmet ****sinde iki hatuna ayrı ayrı zaman harcayacak **

de para da yok, sıkar. Ayrıca dünya piyasalarında saati 100 dolardan açılıp

minimum 50 dolara kadar düşen s..s tarifesi göz önüne alındığında, 3 saati

12 dolarlık yada 3 saati 8 dolarlık karılardan hayır gelmez. Muhtemelen

Mary 68, Nancy 79 yaşındadır ve ikisinin de bu güne kadar yediği malın toplamı

buradan Amerika ya boru hattı olur. Bu durumda Mehmet in hem vakit

darlığı, hem malın genişliği, hem de para yokluğu sebepleriyle bu iki ******yla

grup yapması gerekir. Mary olgun ve klasikleri sevdiğine göre önce Mary ye

sak....... döşer, Mary sa........a klasikleri icra ederken, yerinde

duramayıp hop hop zıplayan ve popüler eğlenceleri seven Nancy öbür ikisinin **ünü parmakla***** eğlenir ve rahatlar.



b)Mehmet in bütçesi (bu gönül işi tabirini ben anlamadım) s... için ayda 48

dolar yetiyorsa zaten bu ****** çocuğunun ... çekmesi daha uygun olur.

Böylelikle iki ay para biriktirip bu çuvalların yerine doğru dürüst bir

karıya zıplar ve s....... için ayırdığı 40.000 kaloriyi iliğine kadar emdirip

rahatlar. Ama siz bu cevabı kabul etmeyeceğiniz için şöyle cevap verelim;

Mehmet in bütçesi 48 dolara yetiyor ancak grup yapılacağından pazarlıkla

miktar ıskontosu alınır ve bütçe rahatlatılır. Böylelikle ayda ayırdığı 18

saati 3 saate bölersek 6 kez m..... vurmuş olur ve her s..... 40.000/6 = 6700

(yaklaşık) kalori harcar. Bu hayvan bir seferde kesintisiz 3 saat

düdükleyebiliyorsa zaten Amerika da kalması ve buralara dönmemesi hepimiz

için hayırlı olur, ayyyyyrrrııııı.



c) Mehmet Mary ile her buluşmasında 5.000 kalori harcıyorsa yukarıdaki

hesaba göre Nancy ye sadece 6.700 - 5.000 = 1.700 kalori kalır ki bu da

Nancy gibi falafoş bir ******yu sadece gıdıklar. Bu durumda birinden 6

diğerinden 5 birim zevk alan Mehmet in mutluluğunu maksimize etmesi için

kendisine arkadan vuracak birisini bulması gerekir. Sonuç olarak arkadan

almaya alışan Mehmet in bundan sonraki sosyal yaşantısını kaşarlı bir

**** olarak planlaması gerekir. Bu sayede ayda 48 dolar tasarruf sağladığı gibi

üste para da kazanarak bütçeyi de **ü de genişletir. Saygılarımı arz eder

grafik açıklamayı sözlü mülakatta bizzat üzerinizde uygula***** yapacağımı

belirtirim.

Temel ölmüş. Öteki dünyada görevliler listeye bakmış ve Temel'e: - "Ya, senin adın listede yok sen bugün ölmeyecektin yanlışlıkla ölmüşsün. Seni tekrar dünyaya göndereceğiz. Ama kurallara gore insan olarak gönderilemezsin. Ancak istediğin bir hayvan olarak dünyaya gönderileceksin. Ne olmak istersin?" Temel biraz düşündükten sonra: - "Yunus balığı olayım", demiş. Ve anında yunus balığı olarak dünyaya ışınlanmış. Aradan 3 dakika geçmeden Temel tekrar öteki dünyaya dönmüş. Görevli sormuş: - "Ne oldu ya? Biz seni şimdi gönderdik niye geldin?" Temel masum bir şekilde cevaplamış: - "Yüzme bilmiyordum, boğuldum!"
:D:D:D

+18 ama çok guzel :D


adamın bırı eczaneye gırer prezarvatıf bakmak ıcın sırayla ıster eczacı gosterır yok bu kucuk başka bakablırmıyım der , eczacı bı boy buyugunu gosterırı derken bu boyle uzar gıder daha sonra eczacı merakına yenık düşer ve sorar

- Siz bu prezarvatıfı nerden kullanıcaksınız ? der

adam

- ya kostum partisi varda tumden giyip partıde ya..ak gibi gezicem der

bunun uzerıne eczacı adamı yanıtlar ve

- size şurdan bi kutu ped vereyım her tarafına yapıştırıp ananın a..ı gibi gez demiş :D:D:D:D

Şişko ve hayli göbekli yaşlı adam gelişmiş makinelerle dolu spor salonunda görevli antrenöre gidip,
-Çok genç ve güzel bir kıza vuruldum
- demiş,
-Onu etkileyebilmek için hangi makineyi kullanmamı tavsiye edersiniz? Antrenör ona dönüp baktıktan sonra ,
-Spor salonumuzun hemen girişinde bir ATM var diye cevap vermiş.
-Onu kullanın!
:D:D:D

Alıntı:

---

crxvtec Nickli Üyeden Alıntı

+18 ama çok guzel :D


adamın bırı eczaneye gırer prezarvatıf bakmak ıcın sırayla ıster eczacı gosterır yok bu kucuk başka bakablırmıyım der , eczacı bı boy buyugunu gosterırı derken bu boyle uzar gıder daha sonra eczacı merakına yenık düşer ve sorar

- Siz bu prezarvatıfı nerden kullanıcaksınız ? der

adam

- ya kostum partisi varda tumden giyip partıde ya..ak gibi gezicem der

bunun uzerıne eczacı adamı yanıtlar ve

- size şurdan bi kutu ped vereyım her tarafına yapıştırıp ananın a..ı gibi gez demiş :D:D:D:D

---

hahahahhaha yarıldım :D:D:D:D

Ankaradayız, Başıbüyük semtine gideceğiz, durakta bekleyen dolmuşa binmiş kalkmasını bekliyoruz.
Sabahın erken saatleri ve şoför hala uyuyor gibi.
Derken biri kapıdan kafasını uzatıp "BAŞIBÜYÜK MÜ" diye sordu.
Şöför sersemlikle "BÜYÜK, BÜYÜK..." diye cevapladı.
Biz gülmemek için kendimizi zor tutarken ikinci soru geldi:
"HEMEN KALKAR MI?".
Şoför gene aynı sersemlikle "SEN OTUR, KALKAR" diye cevepladı.

Artık karnımız çatlayacaktı gülmekten...

Öğlen saatleri. Trafikteyim. Kırmızı ışıkta dururken yandaki kalabalığı fark ediyorum. Bir polis otosu ve kalabalığın ortasında bir genç elini kolunu sallayarak konuşuyor. Kulak kesilip durumu kavramaya çalışıyorum. Çocuk yayalara kırmızı yanarken karşıdan karşıya geçmiş, tabii bunu gören polis ceza yazıyor. Çocuk, 'Herkes geçiyordu ben de geçtim' gibilerinden kendini savunuyor. Polis umursamaz bir tavırla ekip arabasına giderken yaşlı bir teyze çocuğa bağırıyor 'Kaç oğlum kaç! G.tünde plakan mı var?!'



Geçtiğimiz ramazanın Kadir Gecesi'nde teravih namazını kılmak için camiye
gittim. Erkekler alt bölümde, kadınlar ise perdeyle ayrılmış üst bölmede
hep birlikte namaza durduk. Kadınlar her defasında secdeye 3-4 saniye geç
vardıklarından, üstten gelen ses ile bizim hareketlerimiz arasında bir
uyumsuzluk başgösterdi. Bu keyfe keder 'senkronizasyon sorunu' mahalle
imamımızın,
akıllara ziyan bir şekilde duruma müdahale ederek üst kata seslenmesi ile
son buldu:

'Bayanlar! Geç kalmayın, erkeklerle yatıp, erkeklerle kalkın!'

aslında fıkra değil yaşanmış bir hikaye ama olay karadenizde gerçekleştiği için tahmin edebileceğiniz üzere fıkra gibi:

Adamın biri lokantada Rize belediye başkanını görmüş, belediye başkanı o sırada hayvan barınağının müdürüyle yemek yemekte. bizimki gitmiş başkanın yanına;
"Başkanım Allah sizden razı olsun, bizim mahallenin yollarını beton yaptınız, tozdan topraktan bıkmıştık, Allah ne muradınız versin filan hayır duaları etmekte.é
belediye başkanı da "ne demek, belediyemizin görevi bu", adam yok demiş başkanım bundan öncekiler hiç bir şey yapmadı sayenizde kurtulduk, tozdan çamurdan ancak demiş bir maruzatım var şu sokak köpeklerinden bizi bir kurtarsanız başkanım der demez, hayvan barınağı müdür olan kadın atlamış " beyefendi biz onları kısırlaştırdık hep" demiş tabii bizimki sallarmı onu devam etmiş başkanla konuşmaya "başkanım nolur kurtarın şunlardan bizi, çoluk çocuk sokağa çıkmaya korkar oldu, şunlara bir çözüm üretin" derken müdür hanım yine atlamış "beyefendi biz onları kısırlaştırdık" diye, bizimkisi sinirlenmiş ama renk vermiyor "başkanım şunları bir yere toplayın bir şey yapın, illallah dedirtiyor" derken müdür hanım yine atlamış biraz daha sesli şekilde " beyefndi biz onları kısırlaştırdık" diye

artık bizimkisi dayanamayıp patlamış " ula biz onlar bizi s.kecek demeyruk hoş, yiyecek diyirum yiyecek" (:

Alıntı:

---

crxvtec Nickli Üyeden Alıntı

+18 ama çok guzel :D


adamın bırı eczaneye gırer prezarvatıf bakmak ıcın sırayla ıster eczacı gosterır yok bu kucuk başka bakablırmıyım der , eczacı bı boy buyugunu gosterırı derken bu boyle uzar gıder daha sonra eczacı merakına yenık düşer ve sorar

- Siz bu prezarvatıfı nerden kullanıcaksınız ? der

adam

- ya kostum partisi varda tumden giyip partıde ya..ak gibi gezicem der

bunun uzerıne eczacı adamı yanıtlar ve

- size şurdan bi kutu ped vereyım her tarafına yapıştırıp ananın a..ı gibi gez demiş :D:D:D:D

---

hahahahahah iyiymiş:D

Temel yazar olmaya karar verdikten sonra fikir ve ilham almak için Türkiye'nin en büyük yazarlarından Orhan Pamuk'un evine gitmiş ve sormuş
- hocam kitap yazcam, ama nasil bir kitap yazacağıma karar veremedum. bi tavsiye verseniz.
Orhan Pamuk gayet düzgün bir uslupla;
- Temel bir kitabın tutması için kitabın ismi çok önemlidir ve bu isimde insanları en fazla etkileyen cinsellik ve gizem olması gerekli ona göre bir isim bul ve kitabını yazmaya başla.
Temel hemen fırlamış ve düşünmeye başlamış..
...... 3 ay sonra Temel büyük bir hararetle tekrar Orhan Pamuk'un yanına gelmiş
- hocam mükemmel bir isim buldum, cinsellik ve gizem bir arada kesin tutar. demiş.
Orhan Pamuk merakla
- nedir Temel. demiş.
- Kontesi Kim S*kti. demiş Temel.
tabi Orhan Pamuk bunu biraz fazla cinsel bulduğundan Temel'i kırmamak için Temel'e;
- Temel'im tamam çok güzel ancak bu kitap ismine birazda din ekle ki her kesime hitap etsin demiş ve temeli göndermiş.
....... 6 ay sonra Temel tekrar geri dönmüş ve Orhan Pamuk'a
- yeni bulduğum isim kesinlikle mükemmel. demiş.
- nedir ? demiş Orhan Pamuk
- Alla Alla, Kontesi kim s*kti ?

TEMEL BIR YARISMAYA KATILIP KAZANIR, VE KENDISINE BIR KITAP HEDIYE EDILIR.KITABIN ADI DA DUZ MANTIK TIR. TEMEL HEDIYEYI ALIRKEN SORAR; -bu kitapta ne yaziyo? -okuyunca ogrenirsin...

-ben onunla ugrasamam anlat bakiim sen bana? -oku bak simdi;senin evinde akvaryum var mi mesela -evet var... -o zaman icinde s u da vardir? -evet var... -içinde su varsa balik da vardir.... -evet var... -balik varsa hayvanlari da seviyosundur sen? -evet.... -hayvanlari seviyosan insanlari da seversin heralde? -evet -o zaman senin sevgilin de vardir? -evet var -yasli gorunuyon o zaman senin karin vardir? -evet var.. -e karin olduguna gore de homoseksuel diilsindir? -evet... -bak gordun mu?... temel cok etkilenir! kitabi alir koltugunun altina eve


dogru
giderken dursun u gorur... dursun'a sorar; -temel o ne? -duz mantik kitabi! -nasi bisiy bu anlat bakiim... -bak simdi; -sizin evde akvaryum var mi? -yook! -o zaman sen ib--sin........