Hızla artan benzin fiyatlarına karşı hepimiz içimizden isyanla birlikte geçirmişizdir, şöyle büyük bir tankerimiz olsa da benzini stok yapsak, artış bizi etkilemese, hatta artıştan kar etsek diye...
Ve sonunda olan oldu. Siyah altına yatırım yapmak isteyenlere garanti petrol fonu oluşturdu. Bugün mailime gelen bilgide petrole endeksli iki yeni fon oluşturulduğu bildiriliyor. Brent petrolün varil fiyatındaki değişimden bu fon ile katılım oranında gelir vaadediliyor. İsteyen düşeceğine, isteyen çıkacağına yatırım yapabiliyor. Fona giriş tutarı yüksek, vade uzun tutulmuş.
Asıl mesele şu ki bu gibi bir petrol fonu oluşturulması bile petrolün ne denli kıymetlendiğinin, önümüzdeki dönemde fiyatın ne denli artabileceğinin göstergesi durumunda.
Petrol artabilir. Tıpkı altın gibi. Bunda ne var diyebilirsiniz. Ama bizde petrol fiyatları, üzerindeki yüksek vergi oranı sebebiyle uluslararası piyasadaki artışın 2, hatta 3 katı artış gösteriyor.
Yani ben şimdiden tutup da 5 senelik yakıt harcamamı bu fonla satın almış olsam, bu fon beni yine de koruyamıyor. Çünkü fonun koruması dışında, daha doğrusu petrol fiyatları dışında büyük bir harcama kalemim daha var; o da petrole ödediğim vergi. Ödediğim her 3 liranın yaklaşık 2 lirası vergi. Böyle bir alımla bile ancak 1 liramı artışa karşı koruyabiliyorum. Kalan 2 lira yine yeni fiyata göre katlanmaya devam ediyor.
Bizi fon da kurtaramadı dostlar... En iyisi devlet tahviline oynamak. Zira her halükarda karlı çıkan yine devlet oluyor. Böyle bir petrol fonunu aldığınızda bile vade sonunda fon gelirinizden gelir vergisini yine devlet alıyor. Sonuç olarak devlet zaten petrol satışından topladığı verginin üstüne bir de petrol fiyatlarındaki artışa ortak edilmiş oluyor.
Ankara'da dragın başlaması için pistten çıkması gerektiğini bildiği halde istifini bozmayan yığın gibi, birşeylerin değişmesi için birilerinin gitmesi gerektiğini bildiği halde halinden memnun halkımıza bu reva görülmüş. Belki de gerçekten bu haktır daha iyisini haketmeyene...