Starion Nickli Üyeden Alıntı
Astra F GSi.. Yaklaşık 4 sene boyunca keyif alarak kullandığım ve gidişine,duruşuna hala hayran olduğum farklı bir araçtır. Ayrıca rallilerde de çok haşır neşir olduğumdan, ralli parkurlarıan en çok yakışan araçlardan biri olduğunu (hele opel branding'i ile) söyleyebilirim.
Motor olarak arkadaşlarında yazdığı gibi C20XE ve X20XE olarak iki çeşidi var.C20 Coshworth tarafından geliştirilen İngiltere Touring Car şampiyonasında da kullanılmış yarış kökenli bir motor. GM bunu daha uysal bir silindir kapağı ve sıkıştırma oranı ile Kadett ve Astra GSi'larda kullandı. X20XE ise bilindiği üzere emisyon kuralları çerçevesinde çok daha sakinleştirilmiş bir motor. İki motorunda çap ve strok oranı aynı.
Astra GSi'da şimdiye kadar gördüğüm en kullanışlı yol bilgisayarlarından biri var. Her yer sensör dolu olduğundan araçta oluşabilen bütün aksaklıklar yol bilgisayarına yansıyor. Oil lack (yağ kaçağı), wash bilmemne (cam suyu), brake fluid (hidrolik seviyesi), brake pad (fren balatası) ve daha bir çok şey. Oturuş pozisyonu enfes, ayarlı koltuk sayesinde araca gömülmüş olarak kullanabilirsiniz. Omuzumda biten cam hizası hala çok hoşuma gider.
Sürüş olarak 92-94 arası ve 94-97 arası modellerde bir fark yok. En büyük handikapı rallilerde proflex amortisor ile dahi çözemediğimiz direksiyonu çeyrek turdan fazla aniden kırdığınızda yaşanılan arkadan kayma problemidir. Problem diyorum ama bilinçli olarak yapıldığında hem yarışlarda çok zaman kazandıran hem de caddelerde süper enstantaneler verdiren bir olaydır bu. Eskişehir'li bazı foruma yazan arkadaşlar yıllarca GSi ile virajları 3. viteste oldukça süratli bir şekilde nasıl arkadan itiş gibi döndüğümü çok iyi bilirler.:) Fakat gelgelelim ani bir durumda, ayağınızın gazın üzerinde kalamayacağı hallerde hiç hoş olmayan enstantaneler yaratır. Netekim şehirler arası bir yolda oldukça süratli giderken başıma geldi ve 320 metre sürüklendim, araçta pert oldu. Tipik Alman sağlamlığı böyle durumlarda kendini gösteriyor tabi. EuroNcap testleri günümüz standartlarının çok altında olsa da, sağlam kabuğu sayesinde sizi çok güvende hissettiren taş gibi bir arabadır. En büyük handikaplarından biri hissiz ve tepkileri geç ileten direksiyonuyla beraber bu arkadan kayma durumudur işte.. Onun dışında yüksek sürat stabilitesi enfestir. Yol durumu müsait olduğunda iki motorda da 250 km/h süratleri görebilirsiniz ve bu süratlerde şimdiye kadar kullandığım 106,206 ve Clio Rs'ten çok daha stabil olarak ip gibi gider.
Yakıt tüketimi uzun yolda 5.5 lt civarlarında seyredecektir, şehir içinde hafif gazlamalarla 11 lt'yi bulur. F20 şanzıman çok uzun oranlıdır ve yakıt ekonomisini destekler. X20 alırsan Irmscher egzantirik , yazılım, büyük gaz kelebeği ile etkili sonuçlar alabilirsin. C20 alırsan Irmscher kırmızı manifold(emme), egzantirik, yazılım, komple egzoz ile 190 hp'lere çıkan gücü F16 ya da 18 şanzıman ile de yola aktardığında dehşet akselerasyon zamanlarına imza atabilirsin.:)
Aracın en büyük problemlerinden biri çabuk bozulan direksiyon kutusu olduğundan almayı düşündüğünde kontrolunu mutlaka yaptır. Öyle tamir ile falan kurtaramazsın kolay kolay. 1700 TL gibi bir rakamı bayılman gerekir paşa paşa. Ön takım parçaları ucuzdur; salıncaklarını 25 TL'ye bile bulabilirsin yan sanayi olarak. Sahibinden'de 177k'da ikinci sahibinden güzel bir Astra GSi vardı geçen ay gidip bakmıştım. Alınabilir bir araçtı sadece fiyatında çok ufak bir fark sebebiyle anlaşamamıştık şmdi baktım ilan kalkmış. Eğer satılmadıysa aracı şiddetle tavsiye ederim sahibinin telefonu bende olmalı düşünürsen pm atarım.
Genel olarak Sunroof'u, kliması, yol bilgisayarı ve 94'ünün vahşi, 97'lerinin mütevazi şıklığı ile biraz yaşlanmışta olsa uygun paralara bulunduğunda tercih edilebilecek, uzunca bir süre bindiğim, 6 ileri 225 hp. dogbox şanzımanlısından 136'lığına kadar her türlüsünü keyifle kullandığım zevkli araçlardır. Uygun bir fiyata oynanmamış, bozulmamışını bulursan fazla düşünmeden almanı tavsiye ederim.