PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Aracınızı birine verirken birdaha düşünün...



TünayK
23-01-2013, 12:47
Eski milletvekiline 500 bin liralık tazminat şoku - Posta (http://www.posta.com.tr/3Sayfa/HaberDetay/Eski-milletvekiline-500-bin-liralik-tazminat-soku.htm?ArticleID=158678)

Antalya eski CHP İl Başkanı Mustafa Çetin Kaya ve 2 partilinin öldüğü kazada otomobilini ödünç veren eski CHP milletvekili Nail Kamacı tazminata mahkum oldu. Otomobilini partili arkadaşına ödünç veren Kamacı ile aracı kullanan Veysel Çapan, ölenlerden Kaya’nın eşi ve kızına, faiziyle birlikte 800 bin lirayı bulan tazminat ödemeye mahkum oldu. Eski Vekil Kamacı, "Arabayı başkasına vermek suçsa herkes bu suçu işliyor demek ki. Kesilen ceza malvarlığımı aşıyor" dedi.

CHP il başkalığını 5 Haziran 2001 tarihinde yapılan kongrede kaybeden Mustafa Çetin Kaya, 16 Haziran 2001 tarihinde, Gündoğmuş İlçesi’ndeki bir parti etkinliğine gitmeye karar verdi. Aklına aracı LPG’li olan partililerden Nail Kamacı geldi. Kamacı, Kaya’nın isteğini kıramayarak, 07 EF 646 plakalı otomobilini ödünç verdi. Kamacı’dan otomobili alan Mustafa Çetin Kaya, parti yöneticilerinden Mehmet Atmaca ve delege Mehmet Erdem’le birlikte sürücü Veysel Çapan’ın kullandığı otomobille Gündoğmuş’a giderek parti etkinliğine katıldı. Partililer, etkinliğin tamamlanmasından sonra akşam saatlerinde Antalya’ya dönmek üzere yola çıktı.
OTOMOBİL UÇURUMA YUVARLANDI

Gündoğmuş’un Köprülü Beldesi yakınlarına geldiklerinde sürücü Veysel Çapan direksiyon hakimiyetini kaybedince, otomobil 50 metrelik uçuruma yuvarlandı. Kazada CHP eski İl Başkanı Mustafa Çetin Kaya ile partililer Mehmet Atmaca ve Mehmet Erdem öldü, alkollü olduğu belirlenen sürücü Veysel Çapan ise kazadan yaralı kurtuldu. Kazanın ardından sürücü Veysel Çapan, Alanya 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 5 yıl boyunca yargılandı ve 2006 yılında 5 yıl hapis cezası aldı ve cezası Yargıtay tarafından onandı.

EŞİ VE KIZI DAVA AÇTI

Kazada hayatını kaybeden CHP eski İl Başkanı Mustafa Çetin Kaya’nın eşi Nurten ve kızı Duygu Kaya, hem sürücü Veysel Çapan, hem de otomobilini ödünç olarak veren, olaydan 1 yıl kadar sonra yapılan genel seçimlerde CHP’den Antalya milletvekili seçilen Nail Kamacı aleyhine tazminat davası açtı. Yaklaşık 6 yıl boyunca Antalya 2’nci Asliye Hukuk Mahkemesi’nde süren dava, 20 Eylül 2012 tarihinde sona erdi.

MAHKEME TAZMİNATA HÜKMETTİ

Mahkeme, Mustafa Çetin Kaya’nın eşi Nurten Kaya’ya 47 bin 830 lira destekten yoksun kalma, 15 bin lira da manevi tazminat, kızı Duygu Kaya için ise 4 bin 354 lira destekten yoksun kalma ile 12 bin 500 lira manevi tazminat ödenmesine karar verdi. Mahkeme bu paranın kazanın olduğu 16 Haziran 2001 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte otomobili kullanan Veysel Çapan ve otomobilin sahibi Nail Kamacı’dan eşit miktarlarda alınarak Nurten ve Duygu Kaya’ya ödenmesine karar verdi. Nurten ve Duygu Kaya’ya ödenmesine hükmedilen 79 bin 684 lira tutan toplam tazminat, yaklaşık 12 yıllık faiziyle birlikte 800 bin lirayı aştı.
DHA

elpadre
23-01-2013, 12:52
kımseye vermıyourm aracımı kımsede ıstemesın

Emre Ekrem
23-01-2013, 12:56
Çok ilginç

Chn53
23-01-2013, 12:56
forumda birininde başına böyle bişey gelmişti yanlış hatırlamıyosam kiracısı dava açmıştı ondada.

GökhanK
23-01-2013, 12:56
herkesin kendi kuralları vardır bende aracımı veriyorum bende yokken ödünç alıyorumda sonuçta kaza bilerek yapılan bişey değil

SONE-R
23-01-2013, 12:58
herkesin kendi kuralları vardır bende aracımı veriyorum bende yokken ödünç alıyorumda sonuçta kaza bilerek yapılan bişey değil

+1907... :icon_tup:

Hakan Burak
23-01-2013, 12:59
Ne Arabamı veririm, Ne de başkasından Araba alırım.

SOMEONESPECIAL
23-01-2013, 12:59
forumda birininde başına böyle bişey gelmişti yanlış hatırlamıyosam kiracısı dava açmıştı ondada.

+1 bende hatırlıyorum böyle bi olay.

MCN21
23-01-2013, 13:00
kanunda bir acık olarak mı bakmak lazım yoksa normali mi bu bilemedim :( verdigin kisinin ehliyeti varsa sonucta kendi yükümlülügünde olması daha mantıklı geliyor ...

K.O.
23-01-2013, 13:00
saçma bencede.bende veriyorum aracımı lazim olursa,bende olmadimida aliyorum arkadaşlarimdan.kasti yapilmiş bişemi adi üstünde kaza.

Chn53
23-01-2013, 13:01
iyilik yapıp kötülük bulmak istemiyorsak , kime iyilik yaptığımıza dikkat edelim :)

Osman Bahadır
23-01-2013, 13:02
Burada asıl mesele aracını kime verdiğin değil aracına kimi aldığın. Dava açan ve tazminat talep edenler aracın içindeki yolcular, yani sürücünün arkadaşlarının ailesi. Allah muhafaza, böyle bir durum yaşamanız ihtimaline karşı size dava açması muhtemel yakınlarınızı arabanıza almayın diyeceğim ama birinci dereceden akrabasını dava edip tazminat kazananlar biliyorum... Kimseye güven olmuyor mevzu para olunca.

Bunlar hep avcı avukatların işi. Takip ediyorlar ölümlü yaralamalı trafik kazalarını. Sırf tazminattan pay koparabilmek için milleti akrabasına, arabasına aldığı eşine dostuna düşman ediyorlar.

RESERVE
23-01-2013, 13:04
arabayı veripte mi kötü olalım vermeyipte mi ?

SOMEONESPECIAL
23-01-2013, 13:05
Şimdi amcana dayına teyzene halana binmeyin lan diyemezsin ki :)

K.O.
23-01-2013, 13:05
Bunlar hep avcı avukatların işi. Takip ediyorlar ölümlü yaralamalı trafik kazalarını. Sırf tazminattan pay koparabilmek için milleti akrabasına, arabasına aldığı eşine dostuna düşman ediyorlar.

bide böle bi olay var bende karşilaştim.resmen sektör olma yolunda ilerliyor kaza , dava , tazminat.sırf bu işi kovalayanlar var.

tylan
23-01-2013, 13:05
O olay değişikti düğün konvoyun da komşunu aracına alıp kaza yapmıştı forumdan arkadaşın babası o yüzden tazmınat ödemişlerdi öyle bişeydi sanırım. Benim de huyumdur çalışanıma dahil vermem arabamı at sahibine göre kişner sözüne inanırım çünkü.

naci
23-01-2013, 13:06
Üst mahkemeden ya da Yargıtay'dan döner bu karar.

XSi
23-01-2013, 13:08
çok ilginç bir karar olmuş.. 2 kere değil 3 kere düşünmek lazım..

aslan
23-01-2013, 13:09
Benim öyle bir sıkıntım yok Allah şükür benim aracımı benden başka kimse kullanamıyor nasılsa

Chn53
23-01-2013, 13:10
böyle bir durumda bizde devlete dava açamazmıyız ?

olay olunca davayı sonuca bağlamadığı için 12 yıl vakit geçmiş... bu aradaki 12 yıllık faizi devletten talep edemezmiyiz ?

brsmustang
23-01-2013, 13:15
tutarsiz seyler var bence haberde.soforun alkollu oldugunu yaziyor , boyle bi durumda herseyin soforun ustune kalmasi gerekmezmi.bide 80 bin lira 12 yilda nasil 800 bin lira oluyor onuda anlamadim

SGTI
23-01-2013, 13:16
arabayı veripte mi kötü olalım vermeyipte mi ?

Bir abim 8 yıllık emeğini bir arkadaşına kaptırmıştı bir şekilde.Ve dediği hep aklımdadır.Verdikten sonra kötü olacağına vermede kötü ol.

umu_vtec
23-01-2013, 13:25
böyle bir durumda bizde devlete dava açamazmıyız ?

olay olunca davayı sonuca bağlamadığı için 12 yıl vakit geçmiş... bu aradaki 12 yıllık faizi devletten talep edemezmiyiz ?

Devlet organlariyla bi sonuca varamazsan AİHMye basvurabilirsin oda sana devletin tazminat odemesi karari verebilir ancak AİHM nin Turkiye ustunde cezai yaptirimi olmadgi icin devlet istemezse yine bu tazminati sana odemez

cabriolet
23-01-2013, 13:31
Şimdi amcana dayına teyzene halana binmeyin lan diyemezsin ki :)

abi ben diyorum şahsen almıyorum arabama başıma bela almaktansa bindirmem arabama daha iyi bu alışkanlıkta forumdan bi arkadaşın komşusuyla yaşadığı olaydan sonra oluştu bende :) annem genelde dayında gelsin şu da gelsin falan diyince al taksi parası ver gelsinler diyorum :)

İbrahim33
23-01-2013, 13:39
Yazık valla hem aracını verip insanitlilik yapıyorsun , aracın kaza yapıyor , perte çıkıyor oda yetmioyor , üstüne birde tazminat ödemek zorunda kalıyorsun...Cidden yazık...

TolgaEsentepe
23-01-2013, 13:39
Cok cok onrmli bir durumu yoksa isteyene asla vermem aracimi, istememde.. cok zorda kalmafikca babamin arabasini bile almam, istemem..

luca55
23-01-2013, 13:45
Burada asıl mesele aracını kime verdiğin değil aracına kimi aldığın. Dava açan ve tazminat talep edenler aracın içindeki yolcular, yani sürücünün arkadaşlarının ailesi. Allah muhafaza, böyle bir durum yaşamanız ihtimaline karşı size dava açması muhtemel yakınlarınızı arabanıza almayın diyeceğim ama birinci dereceden akrabasını dava edip tazminat kazananlar biliyorum... Kimseye güven olmuyor mevzu para olunca.

Bunlar hep avcı avukatların işi. Takip ediyorlar ölümlü yaralamalı trafik kazalarını. Sırf tazminattan pay koparabilmek için milleti akrabasına, arabasına aldığı eşine dostuna düşman ediyorlar.

:icon_tup::icon_tup:

ruudvan
23-01-2013, 14:12
askerlıgımı yaptıgım yer .tahmın edebılıyorum kazanın nerede oldugunu yollar cok berbat gece hele aydınlatmada yok bı anlık dalgınlık nelere mal olmus.

16EC813
23-01-2013, 14:17
bu olay extrem bi olay kıstas alınamaz bence
ha tabii çok çok yakınım biri olmadıkça bende vermem de almam da

Orhan
23-01-2013, 14:27
Bizimde başımıza geldi aracı kullanan ssk lı şoförün yaptığı kaza dolayısıyla tazminat ödedik saçma bi olay ama işte kanun araç sahibi sensin sen ödeyeceksin diyor

darkmoon
23-01-2013, 14:30
Dava emsal teşkil ederse devamı gelir insanlar artık rant kapısı yapar bu işi.

ozgurluk
23-01-2013, 14:33
Tazminat tutarı da, haber şeklide biraz tuhaf geldi.

Bir sigortalımızın arkadaşı 2008 2009 yıllarında kazaya karıştı (araç adamın üstüne, kaza yapan başkası yani)

Şehirdışında otoyolda giderken, bu tek tekere kalkan apaçilere çarpmış kadın. Motoru kullananın ehliyeti yok(ruhsat sahibi başkası). Motorun arkasında olan kişi kaza sonucu vefat ediyor.(genç yaşlarda birisi 18-20 )

Ölen kişinin yakınları o dönemde manevi tazminat davası açıyorlar. Dava daha yeni sonuçlanıyor. Tazminat tutarı 27000 TL olarak belirleniyor.

Ve aslında kusurlu olan taraf motorlu olmasına rağmen. Motorun ruhsat sahibi, motoru kullanan ehliyetsiz sürücü ve aracı kullanan kişi arasında 3 e bölünüyor.

Aktüerler bu hesaplamaları yapıyorlar.

Ben şimdiye kadar 50.000 TL yi bulan tazminat tutarı görmedim. O dönemde nasıl 70 - 80 bin lira çıkarmışlar inanın anlayamadım. Hadi bunu anladık diyelim 800 bin liralara nasıl ulaşmış çok şaşırtıcı gerçekten ..

Ve burada tek sorumluda ruhsat sahibi olmaması lazım. O aracı kullanan alkollü şahıs ile aralarında 2 ye bölünmesi lazım mantıken ..

Burak
23-01-2013, 14:34
10 karakterlik saçmalık.

Chn53
23-01-2013, 14:39
ben babamın arabasıyla kaza yapsam babam kime tazminat ödicek ? :D

Göki,ZD
23-01-2013, 14:39
Faberge 'Halil İbrahim' in başına gelmişti, 400 bin tl gibi rakam ödemek zorunda kalmışlardı, 8 sene sonrası..

Edit : http://www.techturkey.com/forum/sohbet/123761-araciniza-birini-alirken-2-kere-dusunun-gercek-bir-olay.html

ozgurluk
23-01-2013, 14:54
Faberge 'Halil İbrahim' in başına gelmişti, 400 bin tl gibi rakam ödemek zorunda kalmışlardı, 8 sene sonrası..

Edit : http://www.techturkey.com/forum/sohbet/123761-araciniza-birini-alirken-2-kere-dusunun-gercek-bir-olay.html

Burda vefat durumu yok kısmi maluliyet durumu var zannediyorum.

Bir anda bir kaza nelere mal olabiliyor. Allah her iki tarafada sabır, kolaylık versin.

c20let
23-01-2013, 14:57
Bana saçma geliyor sonuçta bizim aracımıza kendi istediğiyle biniyor ticari amaç güdüp ulaşım hizmeti de vermiyoruz altımızda ki araçla niye böyle bi cezaya çarptırılıyor şoför hele ki araç sahibi niye ceza alıyor aklım mantığım almadı.

SErhat.
23-01-2013, 14:57
kanunda bir acık olarak mı bakmak lazım yoksa normali mi bu bilemedim :( verdigin kisinin ehliyeti varsa sonucta kendi yükümlülügünde olması daha mantıklı geliyor ...

Evet sürenin sorumluluğu vardır.

Ancak bir de mal sahibinin sorumluluğu vardır ki; burada da o durum söz konusu.

Buna BORÇLAR HUKUKU'nda KUSURSUZ SORUMLULUK HÂLLERİ denmektedir. Modern hukuk sisteminde haksız fiil sorumluluğu kusur ilkesine bağlanmıştır. Yani kural kusura dayanan sorumluluktur. Ancak teknolojideki gelişmeler uygulamada çoğu kez kusur olmadan da büyük zararların doğmasına yol açtığından dolayı “ niteliği itibariyle tehlike yaratan bir girişimde bulunan kimse , kusurlu olmasa dahi olayın sebep olduğu zarardan sorumludur.”
Bu nedenle kusursuz sorumluluğa kusura dayanmayan sorumluluk ya da tehlike sorumluluğu da denmektedir.

Mesela yollarda bir dünya tır, otobüs var. Birçoğunu maaşlı şoförler sürüyor. Olası bir kaza vb. durumda şoförün sorumluluğuna gidildiği gibi; mal sahibinin de sorumluluğuna gidiliyor. Yani motorlu araç işletenlerin sorumluluğuna gidilmektedir şartları gerçekleşirse.

Tahminim burada da kararı veren ilk derece mahkemesi hakimi bu şekilde düşünmüş.

Elbette temyiz edilir de, karar bozulursa iş değişir.

Ama konunun ana özeti aracı sürmeseniz bile sorumluluğunuz bitmiyor.

O yüzden aracı vermemek, başkasının aracını almamak en iyisi..

darkmoon
23-01-2013, 14:59
kazanın içeriği çok mühim yıllar önce bir arkadaşımda tem de otobanda bir adama çarpdı adam vefat etti.. karşı taraf 8de 8 suçlu idi.. ona rağmen karşı taraf mahkemeye veriyor. hakim bakıyor arkadaşın hızıda gayet düşük çocuk orta şeritten 90 la gidiyor.. hakim karşı tarafa tek laf diyor senin babanın temin ortasında işi ne .. mahkemeyi karşı taraf kaybetti.. arkadaşımın avukatıda istersen karşı tarafa manevi tazminat davası açalım dedi kazanırız kesin.. arkadaşım vicdanlı çıkdıda yok dedi gerek yok..

Frid
23-01-2013, 15:05
e saçmalık yani, açığını kapalısını öptürecekler, bu kanunlarda ki açıklar yüzünden başımıza gelmeen talihsizlik kalmıyor, araç sahibini bağlayan durum ne ki ben verdiğimde alkolsüzdü alkol almış kaza yapmış, ben olay zamanında yerinde yokum beni bağlamaz, ve davayı sen 12 yıl bitirme uzat benden faiz al yok öyle mesele,

aynı araç içinde kaza geçirip öldü yaralandı diye dava açanda tam kansız şerefsiz bir insan evladıdır. sanki zorla kaçırdı bindirdi araca mevzuya bak sen. adam haksız alkolllü veya kötü söför tamamda silah zoru ilemi bindi kardeşim

tazminatı ödemezse haciz yolunamı gidiyorlar ?

ozgurluk
23-01-2013, 15:09
e saçmalık yani, açığını kapalısını öptürecekler, bu kanunlarda ki açıklar yüzünden başımıza gelmeen talihsizlik kalmıyor, araç sahibini bağlayan durum ne ki ben verdiğimde alkolsüzdü alkol almış kaza yapmış, ben olay zamanında yerinde yokum beni bağlamaz, ve davayı sen 12 yıl bitirme uzat benden faiz al yok öyle mesele,

aynı araç içinde kaza geçirip öldü yaralandı diye dava açanda tam kansız şerefsiz bir insan evladıdır. sanki zorla kaçırdı bindirdi araca mevzuya bak sen. adam haksız alkolllü veya kötü söför tamamda silah zoru ilemi bindi kardeşim

tazminatı ödemezse haciz yolunamı gidiyorlar ?

Güzel bir yere değindin.

Ben aracımı bir arkadaşıma verdim. Alkolsüzdü ve ehliyeti var. Bu adam gitti yolda alkol aldı ve kazaya karıştı. Benim burada neden sorumluluğum oluyor.

Ruhsat sahibinden başka kimse kullanamaz diye bir kanun falan mı var ?

Evet hukukçu arkadaşlar açıklayın bakalım :)

SErhat.
23-01-2013, 15:09
e saçmalık yani, açığını kapalısını öptürecekler, bu kanunlarda ki açıklar yüzünden başımıza gelmeen talihsizlik kalmıyor, araç sahibini bağlayan durum ne ki ben verdiğimde alkolsüzdü alkol almış kaza yapmış, ben olay zamanında yerinde yokum beni bağlamaz, ve davayı sen 12 yıl bitirme uzat benden faiz al yok öyle mesele,

aynı araç içinde kaza geçirip öldü yaralandı diye dava açanda tam kansız şerefsiz bir insan evladıdır. sanki zorla kaçırdı bindirdi araca mevzuya bak sen. adam haksız alkolllü veya kötü söför tamamda silah zoru ilemi bindi kardeşim

tazminatı ödemezse haciz yolunamı gidiyorlar ?

Araç sahibini bağlayan durum; aracın sahibi olması. Sonuçta o aracı X kişisine vermese en basitinden o kaza olmayacaktı. Bir önceki sayfada son postta da biraz açıkladığım KUSURSUZ SORUMLULUK HÂLİ.

Ve tazminat ödenmez ise cebri icra yoluyla tahsil edilir.



Ruhsat sahibinden başka kimse kullanamaz diye bir kanun falan mı var ?

Evet hukukçu arkadaşlar açıklayın bakalım :)

Ruhsat sahibinden başka birisi kullanamaz diye bir kanun yok elbette.

Önceki sayfada da açıkladığım gibi KUSURSUZ SORUMLULUK HÂLİ denilen olgu var.

Bakınız BOLD yaptığım kısım:


Evet sürenin sorumluluğu vardır.

Ancak bir de mal sahibinin sorumluluğu vardır ki; burada da o durum söz konusu.

Buna BORÇLAR HUKUKU'nda KUSURSUZ SORUMLULUK HÂLLERİ denmektedir. Modern hukuk sisteminde haksız fiil sorumluluğu kusur ilkesine bağlanmıştır. Yani kural kusura dayanan sorumluluktur. Ancak teknolojideki gelişmeler uygulamada çoğu kez kusur olmadan da büyük zararların doğmasına yol açtığından dolayı “ niteliği itibariyle tehlike yaratan bir girişimde bulunan kimse , kusurlu olmasa dahi olayın sebep olduğu zarardan sorumludur.”
Bu nedenle kusursuz sorumluluğa kusura dayanmayan sorumluluk ya da tehlike sorumluluğu da denmektedir.

Mesela yollarda bir dünya tır, otobüs var. Birçoğunu maaşlı şoförler sürüyor. Olası bir kaza vb. durumda şoförün sorumluluğuna gidildiği gibi; mal sahibinin de sorumluluğuna gidiliyor. Yani motorlu araç işletenlerin sorumluluğuna gidilmektedir şartları gerçekleşirse.

Tahminim burada da kararı veren ilk derece mahkemesi hakimi bu şekilde düşünmüş.

Elbette temyiz edilir de, karar bozulursa iş değişir.

Ama konunun ana özeti aracı sürmeseniz bile sorumluluğunuz bitmiyor.

O yüzden aracı vermemek, başkasının aracını almamak en iyisi..

Frid
23-01-2013, 15:19
bu durumda hakimin insafına kalmış oluyor mevzu yani, kusursuz sorumluluk hallerine göre değerlendirmezse araç sahibi suçlu bulunmaz, lakin buna göre değerlendirmezsede farklı sonuçlar çıkabilir mi usulsüzlük vs gibi

SErhat.
23-01-2013, 15:23
bu durumda hakimin insafına kalmış oluyor mevzu yani, kusursuz sorumluluk hallerine göre değerlendirmezse araç sahibi suçlu bulunmaz, lakin buna göre değerlendirmezsede farklı sonuçlar çıkabilir mi usulsüzlük vs gibi

Evet. Tüm davalarda olduğu gibi bunda da hakimin kanaatine bağlı durum.

Ama genelde de mal sahibinin de büyük çoğunlukla sorumluluğuna gidilir.

Sebebi de ya motorlu araç işletendir kullanmasa bile; maaşlı şoför sürse bile, ya da bu haberde de olduğu gibi aracını bir başkasına verendir, kendi sürmese bile.

En basitinden dediğim gibi sadece o aracı başkasına verdiği için bile doğacak olan olaylardan sorumluluğu bulunuyor.

Frid
23-01-2013, 15:32
açıklamalar ve bilgiler için teşekkürler Serhat

bu konuya artık daha özen göstermemiz gerekecek

cabrioleter
23-01-2013, 15:36
80 bin lira 12 yılda 800 bin mi olmuş? Böyle bi faiz veren banka istiyoruz..

olaya gelince bu açılan dava şerefsizlik değil de nedir?

mechanic
23-01-2013, 15:41
yargıtaydan döner , çok saçma,

ozgurluk
23-01-2013, 15:52
Ülkemizde ney mantıklı ki bu mantıklı olsun. Hadi yasa kısmını anladık.

Peki tazminatın faiz hesabı konusunda bilgisi olan varmı ?

Benim 2002 deki param 10 katı olmadı da :) olan varsa bi

HaKo
23-01-2013, 15:54
iyilikten maraz doğar lafını kim söylediyse çok doğru söylemiş. Bu zamanda babanın oğluna bile iyilik yapmayacaksın ya da iyi niyetle bir şey yapmayacaksın. Bizim insanımız nankör işine gelmesse her türlü suistimali yapar.

clioGT
23-01-2013, 15:55
valla ne kimsenin aracını kullanırım ne de kendi aracımı vermeyi severim...

SErhat.
23-01-2013, 16:00
Ülkemizde ney mantıklı ki bu mantıklı olsun. Hadi yasa kısmını anladık.

Peki tazminatın faiz hesabı konusunda bilgisi olan varmı ?

Benim 2002 deki param 10 katı olmadı da :) olan varsa bi

Yasal faiz %9'dur. O tarihten beri işliyor. Önceden yanılmıyorsam %7'ydi.

O tazminatın içinde mutlaka bilirkişi raporlarında hesaplanan vefat eden kişilerin, şayet çalışsaydı şu kadar para kazanacaktı gibisinden hesaplanan kazançları da vardır.

Anca o şekilde o rakamları bulmuştur.

Kesin birşey diyebilmek için dosyayı incelemek gerek ki; o da mümkün değil.:)

alihan_27
23-01-2013, 16:02
Peki yanımızda ya da aracımızda konuyla ilgili mağduriyet yaşamamak için bir imzalı yazı bulundursak filan nasıl olur?
Örneğin, ruhsat sahibi bulunduğum xxx plakalı aracımı şu tarih saatte x şahsına verdim. X şahsından dolayı oluşacak aracımın dahil olduğu maddi, manevi bütün zararlar x şahsına aittir, ruhsat sahibi olan kişiyi ilgilendirmez. İmza x. İmza ruhsat sahibi. Tarzında ikili bir anlaşma yapılsa böyle bir durum için işe yararmı?

Ya da aracımıza alacağımız biri için yukardakine benzer tarzda, araca binene gelecek zarardan muafiyet sağlayacak yazılı bir anlaşma işe yararmı? Böyle bir anlaşmaya rağmen KUSURSUZ SORUMLULUK HALİ olgusundan kurtulabilirmiyiz?

Gerçekten çok önemli bir mevzu. Her araç sahibi insanın başına gelebilecek bir durum. Davayı açacak kansızlar muhakkak bulunabilir.

SErhat.
23-01-2013, 16:11
Peki yanımızda ya da aracımızda konuyla ilgili mağduriyet yaşamamak için bir imzalı yazı bulundursak filan nasıl olur?
Örneğin, ruhsat sahibi bulunduğum xxx plakalı aracımı şu tarih saatte x şahsına verdim. X şahsından dolayı oluşacak aracımın dahil olduğu maddi, manevi bütün zararlar x şahsına aittir, ruhsat sahibi olan kişiyi ilgilendirmez. İmza x. İmza ruhsat sahibi. Tarzında ikili bir anlaşma yapılsa böyle bir durum için işe yararmı?

Ya da aracımıza alacağımız biri için yukardakine benzer tarzda, araca binene gelecek zarardan muafiyet sağlayacak yazılı bir anlaşma işe yararmı? Böyle bir anlaşmaya rağmen KUSURSUZ SORUMLULUK HALİ olgusundan kurtulabilirmiyiz?

Gerçekten çok önemli bir mevzu. Her araç sahibi insanın başına gelebilecek bir durum. Davayı açacak kansızlar muhakkak bulunabilir.

Hiçbir sözleşme maddi,manevi ve insani değerlere aykırı olamaz. Mesela bir kimse, kolunun kesilmesi taahhüdünde bulunamaz. Taraflardan biri diğerinin kölesi olacağı yolunda bir sözleşme yapılamaz. Bu vermiş olduğunuz örnek de tıpkı bu saydığım örnekler gibidir; 2 taraf rıza gösterse bile geçerlilik kazanmaz.

Ayrıca bu nedenlere aykırı olan sözleşmeler aynı zamanda ahlaka da aykırıdır.

Dolayısıyla sorumluluktan kurtulmak gibi bir amaç için sözleşme yapılamaz.

ozgurluk
23-01-2013, 16:18
Yasal faiz %9'dur. O tarihten beri işliyor. Önceden yanılmıyorsam %7'ydi.

O tazminatın içinde mutlaka bilirkişi raporlarında hesaplanan vefat eden kişilerin, şayet çalışsaydı şu kadar para kazanacaktı gibisinden hesaplanan kazançları da vardır.

Anca o şekilde o rakamları bulmuştur.

Kesin birşey diyebilmek için dosyayı incelemek gerek ki; o da mümkün değil.:)

Hemen bakkal hesabına başlıyorum :D

%10 diyelim orana. 80 bin civarı bi para 150-160 civarı bi değere denk gelir 10 yıl sonunda. Hadi 200 diyelim.

aradaki 600 ü nerde ?

Yanlış anlamayın gerçekten çok merak ediyorum sistemi.

Zira bizlerinde bir gün başına gelebilir.

alihan_27
23-01-2013, 16:22
Hiçbir sözleşme maddi,manevi ve insani değerlere aykırı olamaz. Mesela bir kimse, kolunun kesilmesi taahhüdünde bulunamaz. Taraflardan biri diğerinin kölesi olacağı yolunda bir sözleşme yapılamaz. Bu vermiş olduğunuz örnek de tıpkı bu saydığım örnekler gibidir; 2 taraf rıza gösterse bile geçerlilik kazanmaz.

Ayrıca bu nedenlere aykırı olan sözleşmeler aynı zamanda ahlaka da aykırıdır.

Dolayısıyla sorumluluktan kurtulmak gibi bir amaç için sözleşme yapılamaz.

Kol kesilmesi, köle filan işin içine girince garip oldum :). Sadece konuyla ilgili tazminat yaptırımından kurtulmaktı amacım.
Yani araca binenlerin insafına kalmış bir durum, anlaşıldı.
O zaman verip kötü olacağına, vermeyip kötü ol sözüne uymalıyız sanırım başka yolu yok.
Teşekkür ederim.

krscan
23-01-2013, 16:23
Hemen bakkal hesabına başlıyorum :D

%10 diyelim orana. 80 bin civarı bi para 150-160 civarı bi değere denk gelir 10 yıl sonunda. Hadi 200 diyelim.

aradaki 600 ü nerde ?

Yanlış anlamayın gerçekten çok merak ediyorum sistemi.

Zira bizlerinde bir gün başına gelebilir.

Sen basit faiz olarak düşünüyorsun. Bileşik faiz ile rahatlıkla gelir 10 yılda o rakamlara

SErhat.
23-01-2013, 16:26
Hemen bakkal hesabına başlıyorum :D

%10 diyelim orana. 80 bin civarı bi para 150-160 civarı bi değere denk gelir 10 yıl sonunda. Hadi 200 diyelim.

aradaki 600 ü nerde ?

Yanlış anlamayın gerçekten çok merak ediyorum sistemi.

Zira bizlerinde bir gün başına gelebilir.

Dediğim gibi o aradaki rakam da yukarıda mesajımda bahsettiğim gibi; vefat eden kişi çalışıyorsa, bakmak zorunda olduğu kişiler varsa; şu kadar para kazanacaktı ama öldüğü için şimdi bu parayı kazanamayacak; bakmak zorunda olduğu kişiler bu destekten yoksun kalacak diyerekten hesaplanmış rakam olabilir.

Ama dediğim gibi; dosyayı görmek gerek ve somut olayın şartlarını da bilmiyoruz.

@alihan_27
İşte o tazminattan kurtulamak için yapılan/yapılacak sözleşmeleri hukuk sistemi kişlilik haklarına aykırı buluyor ki; çoğunluğun kabul ettiği durum da budur.

MBuğra
23-01-2013, 16:44
serhat abi şu engin hukuk bilgilerinden bana da biraz versene usulle, ceza ozelden bute kaldım :D sınavdan sonra geri aktarırım ben sana :D

ozgurluk
23-01-2013, 17:04
Dediğim gibi o aradaki rakam da yukarıda mesajımda bahsettiğim gibi; vefat eden kişi çalışıyorsa, bakmak zorunda olduğu kişiler varsa; şu kadar para kazanacaktı ama öldüğü için şimdi bu parayı kazanamayacak; bakmak zorunda olduğu kişiler bu destekten yoksun kalacak diyerekten hesaplanmış rakam olabilir.

Ama dediğim gibi; dosyayı görmek gerek ve somut olayın şartlarını da bilmiyoruz.

@alihan_27
İşte o tazminattan kurtulamak için yapılan/yapılacak sözleşmeleri hukuk sistemi kişlilik haklarına aykırı buluyor ki; çoğunluğun kabul ettiği durum da budur.

Bilgiler için teşekkürler :) Bi de aktüerimiz olaydı şu forumda iyiydi :)

brsmustang
23-01-2013, 18:03
Serhat cok sagol olayi cogumuzun anlayabilecegi gibi aciklamissin ama bu olay hic kimsenin kafasina yatmamis gibi gozukuyor.peki sen kusursuz sorumluluk hali hakkinda ne dusunuyorsun bir hukukcu olarak.(hukuk fkultesi okuyorsun galiba ustte o tarz birsey yazmis biride onun icin soyledim)

ALPER-VNS
23-01-2013, 19:37
arabanı verdiğin adam adamsa senin günahın yok diyip üstlenicek o cezayı.. tabi az buz para da değil gücü yetmeyebilir.. en iyisi vermemek ama 3 kişiyi geçmez hayır diyemeyeceğim insan sayısı zaten.. kısmet :)

onursumer
23-01-2013, 19:54
bundan sonra eşe dosta araba verirken tum sorumluluk kabul etmiyorum diye sozleşmemi imzalatmak lazım yani ?

GokhanRS
23-01-2013, 19:58
yalnız ben şu saçmalığı anlayamadım. şimdi adam rent a cardan araç kiralayıpta bu tarz bir kaza yapsa rentacar ın başı ağrımıyor. daha ben hiç görmedim böyle bi olay yüzünden tazminat ödeyen rent a car.

ama arkadaş arkadaşa ücretsiz aracını verince sorumluluk sahibi mi oluyor. saçma bişey var ama ne?

yırtmak için ille satışmı vermek lazım ne garip olaylar.

SekoLive
23-01-2013, 20:22
musaıtsen butun tanıdıklarımı ıstekdıklerı yere bırakıyorum ama emanet araba bur arkadası harıc kımseye vermıyoum sırf başına iş gelir kendimi mesul hissederim diye allah herkesi korusun boyle seylerden rahmetlının kemıklerı sızlamıstır kesin

meLaNchoLic
23-01-2013, 20:24
ödünç vericek bi aracım bile yok akü

SErhat.
23-01-2013, 20:46
serhat abi şu engin hukuk bilgilerinden bana da biraz versene usulle, ceza ozelden bute kaldım :D sınavdan sonra geri aktarırım ben sana :D

Estağfirullah. Usûl, Medeni Usûl Hukuku ise kalman normaldir. Hatta Hakan Hoca filansa hocanız; çook normaldir.:)

Ceza Özel'de zor değildir. Elbette çok rahat bir şekilde geçmedik dersleri ama az sıkmak lazım.

Başarılar..:)


Bilgiler için teşekkürler :) Bi de aktüerimiz olaydı şu forumda iyiydi :)

Rica ederim. Bildiğim kadarıyla; dilim döndüğü kadarıyla anlatmaya çalıştım. Sonuçta meslekte engin tecrübeleri olan birisi değilim. Bu anlattıklarım sadece okulda öğrendiklerimdi.:)


Serhat cok sagol olayi cogumuzun anlayabilecegi gibi aciklamissin ama bu olay hic kimsenin kafasina yatmamis gibi gozukuyor.peki sen kusursuz sorumluluk hali hakkinda ne dusunuyorsun bir hukukcu olarak.(hukuk fkultesi okuyorsun galiba ustte o tarz birsey yazmis biride onun icin soyledim)
Okulu bitirdim. Kısmetse yarın Avukatlık Ruhsatname'sini alıyorum.:)

Bu olayı kimsenin anlamamasının sebebi araç sahibinin bu kazadaki vefat sebebiyle tazminata mahkum edilmesidir.

Bu durum KARAYOLLARI TRAFİK KANUNUNDA DÜZENLENEN KUSURSUZ SORUMLULUK HALLERİ olarak sınıflandırılmıştır.

Motorlu araçların kullanılmasının yaratmakta olduğu tehlikeye bağlı olarak, KTK.’nun da bu hususa ilişkin özel düzenleme yapılma ihtiyacı duyulmuş ve motorlu araçlardan kaynaklanan zararların tazmini sorumluluğu, BK’nundan farklı olarak kusursuz sorumluluk ilkesine tabi tutulmuştur.

1. İŞLETİLEN MOTORLU ARACIN SEBEP OLDUĞU ZARARLARDAN SORUMLULUK

KTK.85/1.m.; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.

Maddeye göre sorumluluğun söz konusu olabilmesi için, herşeyden önce zararın karayolunda meydana gelmesi gerekir, KTK.’nuna göre karayolu sayılan yerler de bu kapsama dahildir. Öte yandan zararın bir motorlu araçtan kaynaklanıyor olması gerekir. Buna göre, zararın, insan veya hayvan gücü ile çalıştırılan araçlardan kaynaklanıyor olması halinde kusursuz sorumluluk söz konusu olmayacaktır. Son olarak maddenin uygulama alanı bulabilmesi için, zararın hareket halindeki bir araçtan kaynaklanıyor olması gerekir, zira hareket halinde olmayan (işletilmekte olmayan) araçlardan kaynaklanması durumunda KTK.’nun 85/3.maddesi gereğince sorumluluk söz konusu olacaktır, bu husus da ileride ayrı bir başlık altında incelenecektir.

*SORUMLULUĞUN ŞARTLARI

a- Maddi yada cismani bir zarar doğmuş olmalıdır.

b- Zarara, bir motorlu aracın karayolunda işletilmesi sebep olmalıdır. Buna göre meydana gelen zararla, motorlu aracın karayolunda işletilmesi arasında uygun illiyet bağının bulunması gerekir, diğer bir ifade ile zarar motorlu aracın karayolunda işletilmesinden kaynaklanmalıdır. Bu ise, motorlu aracın bir trafik kazasına karışması şeklinde olabileceği gibi, bir trafik kazasına neden olması halinde de uygun illiyet bağı var olabilir. (10)

c- Sorumluluğu cihetine gidilecek kimse, zarara sebebiyet veren aracın işletenidir. Ayrıca, aracı kendi hesabına fiilen işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufta bulunduğu ispat olunan kişi de aracın işleteni sayılır. (KTK.3)

Buna örnek olarak karayollarındaki tır, otobüs gibi sahibinin farklı, süreninin farklı olduğu araçların karıştıkları kazaları örnek verebilirim.

II.İŞLETME HALİNDE BULUNMAYAN MOTORLU ARACIN İŞLETENİNİN SORUMLULUĞU
(Bu konudaki olaya bu başlık uyuyor)

KTK. 85/3.m.; işletme halinde olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir.

Yukarıda da belirttiğimiz üzere karayolları trafik kanunumuz işletme halinde olma ile olmama halindeki sorumluluğu ayrı ayrı olarak ele almıştır. İşletme halinde olma ve olmamanın ne anlama geldiği kanunda belirtilmemiş olmakla birlikte, bu terimden aracın mekanik aksamının çalışması suretiyle trafikte hareket halinde olmasını anlamak gerekir.

*SORUMLULUĞUN ŞARTLARI

a- Cismani yada maddi bir zarar söz konusu olmalıdır. Buna göre, bir kimsenin ölmüş, yaralanmış olması yada bir malın zarara uğramış olması gerekir.

b- Zarar, işletme halinde olmayan bir motorlu aracın sebebiyet verdiği trafik kazasından kaynaklanmalıdır. Bu noktada bir ayrım yapmak gerekmektedir. Zarar, işletme halinde olmayan motorlu aracın karıştığı bir trafik kazasından kaynaklanmıyorsa, araç sahibinin BK.’nun 41.maddesine sorumluluğu söz konusu olabilecektir. Gerçekten de kusura dayanmayan sorumluluk hali istisnai, olduğundan her şeyden önce bu sorumluluğa gidilebilmesi için kanunda yer alan şartların oluşması gerekir. Kanunda ise, zararın trafik kazasından kaynaklanması sorumluluğun doğması için gerekli şartlar arasında sayılmıştır, öte yandan aynı kanunun 3.maddesinde trafik kazasının tanımı yapılmış ve karayolu üzerinde hareket halinde olan bir veya birden fazla aracın karıştığı ... olay olduğu belirtilmiştir. Dolayısıyla trafik kazasından bahsolunabilmesi için herşeyden önce hareket halinde bir aracın bulunması gerekmektedir. İşte bu nedenledir ki, yalnızca duran aracın zarara sebep olması halinde (örneğin, infilak etmesi) bu maddeye göre sorumluluk söz konusu olmayacaktır.

c- Kaza işletenin veya fiillerinden sorumlu bulunduğu kimsenin kusurundan kaynaklanmalı veya kazaya araçtaki bir bozukluk yol açmış olmalıdır. Madde de iki sorumluluk hali bir arada düzenlenmiştir, işletenin kendi kusurundan kaynaklanması hali kusur sorumluluğudur, öte yandan zarara, işletenin yardımcıların kusuru veya aracın bozuk olması sebebiyet vermesi halinde ise işletenin sorumluluğu kusursuz sorumluluk ilkesine dayanır.

d- Zarar ile kaza arasında uygun illiyet bağı bulunmalıdır. Buna göre, zarar ile hareket halinde olmayan motorlu aracın konumu arasında uygun illiyet bağı araştırılmayacaktır. Hareket halindeki aracın, zarar ile arasında uygun illiyet bağı bulunan kazaya sebebiyet vermesi yeterlidir.



Şimdi olayımıza dönelim.

Bu olayda araç sahibi, işini görsün diye aracını X kişisine veriyor. O da kaza yapıyor ve vefat ediyor. Akabinde X kişisinin yakınları dava açıyor ve kazanıyor.

Mahkeme tazminata hükmetmiş.

Ama yukarıda da açıkladığım gibi demek ki; "işletme hâlinde olmayan motorlu aracı işletenin sorumluluğu" doğmuş. Ama işletme hâlinde olmaması demek işletenin, yani araç sahibinin bu sorumluluktan kurtulması anlamına gelmiyor yine açıkladığım üzere. Şartları gerçekleşirse onun da sorumluluğuna gidiliyor ki; bu konudaki somut olayda da sorumluluğuna gidilmiş.

Nedir o şartlar?

1- Cismani ya da maddi bir zarar var mı? VAR

2- Zarar, işletme hâlinde olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından kaynaklanmış mı? EVET

3- Kaza, işletenin kusurundan kaynaklanmalı ya da aracın bozuk olması sebebiyet teşkil etmiş mi? Hakim tazminata karar verdiğine göre araçta bir eksiklik buldular ya da aracı verirken bir kusuru vardı ki ceza çıktı. Bunun hakkında KESİN konuşabilmek için dosyayı görmek gerek, ama o da imkansız. Verilen karardan yola çıkarak; demek ki kusuru varmış diye düşünüyorum.

4- Zarar ile kaza arasında uygun illiyet bağı var mı? EVET VAR. KAZA SONUCU VEFAT VAR.


yalnız ben şu saçmalığı anlayamadım. şimdi adam rent a cardan araç kiralayıpta bu tarz bir kaza yapsa rentacar ın başı ağrımıyor. daha ben hiç görmedim böyle bi olay yüzünden tazminat ödeyen rent a car.

ama arkadaş arkadaşa ücretsiz aracını verince sorumluluk sahibi mi oluyor. saçma bişey var ama ne?

yırtmak için ille satışmı vermek lazım ne garip olaylar.

Rent a Car'ların da başı ağrıyor.

Rent A Car'lar yukarıda yaptığım açıklamalarda yer alan 1. İŞLETİLEN MOTORLU ARACIN SEBEP OLDUĞU ZARARLARDAN SORUMLULUK kapsamına girmektedirler.


KTK.85/1.m.; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.

Yani aracı, 3. şahıs para verip de kiralasa, bir kaza yapsa kiralayanla beraber o araç sahibinin de sorumluluğuna gidiliyor ki; Borçlar Kanunu'nun asıl varmak istediği sonuç da bu zaten.

Bu tarz birkaç dava gördüm ve hepsinde de rent a car firmalarının sorumluluğuna gidildi. Çünkü o açıkladığım kısım tam da rent a car'lara uyuyor. Yani "araç işletenlerin sorumluluğu".

Evet, rent a car aracının karıştığı bir kazada ölüm olsa; ölüm cezasını rent a car sahibi değil, aracı süren çekecek. Ama rent a car sahibi de kusursuz sorumluluk ilkesi gereğince kiraladığı aracının vermiş olduğu zararı tazmin etmekle yükümlüdür.



Umarım açıklayıcı olmuştur..:)

GokhanRS
23-01-2013, 20:50
tamam işte rent a car kaskosu bu durumda devreye girip maduriyeti gidermezmi?

SErhat.
23-01-2013, 20:54
tamam işte rent a car kaskosu bu durumda devreye girip maduriyeti gidermezmi?

Ben karşıladığını duymadım. Ama duymadım diye de yanlış bilgilendirmeyeyim. Ben de yanlış biliyor olabilirim.

Fakat dediğim gibi birkaç davadan biliyorum; araç sahibi olan şirketlere bir bir rücu edildi sorumluluk açısından.

MehmetUnal46
23-01-2013, 22:41
Ben karşıladığını duymadım. Ama duymadım diye de yanlış bilgilendirmeyeyim. Ben de yanlış biliyor olabilirim.

Fakat dediğim gibi birkaç davadan biliyorum; araç sahibi olan şirketlere bir bir rücu edildi sorumluluk açısından.

Serhat Bey açıklamalar çok faydalı teşekkür ederiz. Ancak 3 günden uzun kirlamalarda aracı gerçek işleten kişi kiralayan kişi oluyor diye biliyorum ben bir yanlışlık olmasın o konuda. Rent a Car lar uzun kiralama sözleşmelerini göstererek sorumluluktan kurtuluyorlar genelde.

ham
23-01-2013, 23:11
at avrat silah diye boşuna dememiş atalar at araba oldu şimdi

_yekta_
24-01-2013, 00:08
bende merak ederdim bazı batıdaki ülkelerde , ticari yada ceza vb hukuki konularda şeriat hükümlerine uyularak bir ingiliz yada bir abd vatandaşının sonuç istemesini :) şimdi anlıyorum demek adalet öyle lafta olmuyormuş yazık günah , elindeki kılıcı kalbine saplamak gerek gözü bağlı kadının .....

ozgurluk
24-01-2013, 08:15
Yani bu şu demek oluyor. Bundan sonra kaskonuzu yaptırırken ucuza kaçmadan teminatları iyi inceleyin.

İhtiyari Mali Mesuliyet teminatını olabildiğince yüksek tutmaya çalışın. (maddi+manevi) EN ÖNEMLİ KISIM BU.

Poliçe uygun olsun diye 50.000 TL limitli İ.M.M verilen poliçeler var. İnsanlarda oh poliçe ucuz diye hemen atlıyorlar.

Sonra başlarına bişey geldiği zaman vay anam vay babam ağlıyorlar. Herkes tutturmuş bi ''full kasko'' dur gidiyor. Full kasko diye birşey yok, her şey poliçede belirtilen teminatlarla sınırlı.

Anadolu sigortada SINIRSIZ İ.M.M. ile 100.000 TL limitli İ.M.M arasında 9-10 TL fark oynar hususi otomobillerde.

Diğer firmalarda da çok olsun 50 - 100 TL oynar.

3 kuruşluk fayda için bu riski göze almaya değer mi ?

Trafik sigortası da sadece maddi tazminatları karşılar. MANEVİ TAZMİNAT TALEPLERİNİ KARŞILAMAZ.

Bunun için bu tarz olaylarda başınızın ağrımaması için İ.M.M teminatınızı yüksek tutmaya özen gösterin.

EM-RE
24-01-2013, 08:31
Simdi benim sirketimde albea var.normalde isciler bu arabayla evlerine gidip geliyorlar soforluk isinide istanbulun trafiginden dolayi her gun sirayla biri kullaniyor.araba kaskolu sirkette bunlar sofor olarak degilde makina ustasi,parkur sorumlusu,depo sorumlusu vs diye gözukuyor.benim kendimi guvenceye alabilmem icin bu tarz birseyde Allah gostermesinde ,önlem alabilicegim bir durum varmidir.

GokhanRS
24-01-2013, 08:36
Yani bu şu demek oluyor. Bundan sonra kaskonuzu yaptırırken ucuza kaçmadan teminatları iyi inceleyin.

İhtiyari Mali Mesuliyet teminatını olabildiğince yüksek tutmaya çalışın. (maddi+manevi) EN ÖNEMLİ KISIM BU.

Poliçe uygun olsun diye 50.000 TL limitli İ.M.M verilen poliçeler var. İnsanlarda oh poliçe ucuz diye hemen atlıyorlar.

Sonra başlarına bişey geldiği zaman vay anam vay babam ağlıyorlar. Herkes tutturmuş bi ''full kasko'' dur gidiyor. Full kasko diye birşey yok, her şey poliçede belirtilen teminatlarla sınırlı.

Anadolu sigortada SINIRSIZ İ.M.M. ile 100.000 TL limitli İ.M.M arasında 9-10 TL fark oynar hususi otomobillerde.

Diğer firmalarda da çok olsun 50 - 100 TL oynar.

3 kuruşluk fayda için bu riski göze almaya değer mi ?

Trafik sigortası da sadece maddi tazminatları karşılar. MANEVİ TAZMİNAT TALEPLERİNİ KARŞILAMAZ.

Bunun için bu tarz olaylarda başınızın ağrımaması için İ.M.M teminatınızı yüksek tutmaya özen gösterin.

bu olaydaki konuyla çok alakasız oldu. kasko şirketlerinin alkollü şöförün kullandığı araçla yapılan kazalarda ne zaman herhangi birşeyi karşıladığı görülmüş.

bu haberdeki kazada şöförde alkol tespit edilmiş. istersen katrilyonluk teminat koy. alkol varsa kasko aradan sıyrılır gider. tabi alkolsüz bir kaza olsaydı dediğin olayın faydası olurdu. ancak bu haberdeki konuda malesef kasko masko bi b.ka yaramıyor malesef.

GokhanRS
24-01-2013, 08:40
Simdi benim sirketimde albea var.normalde isciler bu arabayla evlerine gidip geliyorlar soforluk isinide istanbulun trafiginden dolayi her gun sirayla biri kullaniyor.araba kaskolu sirkette bunlar sofor olarak degilde makina ustasi,parkur sorumlusu,depo sorumlusu vs diye gözukuyor.benim kendimi guvenceye alabilmem icin bu tarz birseyde Allah gostermesinde ,önlem alabilicegim bir durum varmidir.

serhat beyin attığı tüm postları okursan eğer anladığım şu ki malesef hiç birşey yapamazsın önlem olarak. naparsan ne sözleşme yaparsan yap, hakimin insiyatifine kalıyorsun. personeline araç veriyorsan sende sorumluluk sahibisin diyor.

hiç bir sözleşmede hakimin insiyatif kullanmasına kararına engel olmaz diyor. yani tamamen şans işi. allah korusun. allah kaza bela şer vermesin. diye dua etmekten başka bir seçenek yok sanırım.

EM-RE
24-01-2013, 08:55
Okudum ama atladigim bir yer varmi yada yanlismi anladim diye dusundum.
Gercekten cok sacma bir anda butun hayatin emegin biter.
Satasim geldi arabayi minibusle gidip gelsinler , bu sekilde buyuk risk...

ozgurluk
24-01-2013, 09:38
bu olaydaki konuyla çok alakasız oldu. kasko şirketlerinin alkollü şöförün kullandığı araçla yapılan kazalarda ne zaman herhangi birşeyi karşıladığı görülmüş.

bu haberdeki kazada şöförde alkol tespit edilmiş. istersen katrilyonluk teminat koy. alkol varsa kasko aradan sıyrılır gider. tabi alkolsüz bir kaza olsaydı dediğin olayın faydası olurdu. ancak bu haberdeki konuda malesef kasko masko bi b.ka yaramıyor malesef.

Ben alkol olayı için söylemedim zaten.. Zira alkol ve ehliyetsizlik durumunda hiç bir hasarın karşılanmayacağı herkes tarafından bilinen bir durum zaten. Ağır kusurlu olma durumu yani. Açıklamaya gerek duymadım bu yüzden :)

Zaten SErhat. arkadaşımızla yaptığımız mesajlaşmada konunun geldiği nokta şudur : aracınızı başkasına vermeniz durumunda olan bir hasardan, ruhsat sahibine düşen sorumluluk.

Bunun üzerine rent a car durumu falan konuşuldu ki buradan hareketle bu açıklamayı yaptım. Konuyu biraz daha incelerseniz açıklamanın alkollü olma durumuyla alakalı olmadığını (ki öyle bi saçmalık olamaz), tamamen bu gibi durumlarda ruhsat sahibi üzerine düşen sorumluluk konusuna yoğunlaştığımızı sizde görebilirsiniz.

Yani açıklamanın alakasız bir tarafı yok..

MatraX_07
24-01-2013, 09:57
Arabayı herkese verirsen kazıpı yersin
Lakin arabayı verdiğin kişi vardır verdiğin kişi vardır

Çok samimi olmadığım kimseye hayatta vermem,Araba isterken de çok samimi olduğum kişiden alırım

-CGR-
24-01-2013, 18:06
ilginç....