PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : hayatınızdan memnun musunuz?



Sinan58
24-03-2024, 13:18
özellikle virüs sonrası genel çevremde bir memnuniyetsizlik seziyorum. sadece ekonomik olarak değil, sağlık gibi konularda da çok fazla sorunları var insanların. çevremde kanser olan insan sayısı çok fazla.

devirden mi dir nedir saatlerce sohbet ettiğin adamla 2 dakika muhabbet edemiyorsun. kimsenin kimseye tahammülü yok.

mesele para da değil, toplum değerleri de ciddi anlamda zarar gördü. toplum değerleri yokken paranın da bir önemi yok. insanlar çok fazla bireyselleşme eğiliminde. samimi insan görünce sevinir hale geldik.

acaba ben mi yanlış düşünüyorum? ya da bir şeyleri kaçıyorum? hayatınızda geçmişe göre eksikliğini hissettiğiniz şeyler var mı?

weST.27
24-03-2024, 13:50
Sebebi belli. O çözülürse her şey düzelecek, insanlar hobi sahibi olacak, gezecek görecek ufku açılacak, güzel beslenecek sağlıklı olacak, şirketlerde insan hakları baskın olacak mobbing görmeyecek, suç azalacak, insan hkaları ön planda olacak, kolluk kuvvetleri görevini yerine getirecek, mahkemeler hakim savcılar özgür olacak vs vs vs

Apoudi
24-03-2024, 13:53
Sebebi belli. O çözülürse her şey düzelecek, insanlar hobi sahibi olacak, gezecek görecek ufku açılacak, güzel beslenecek sağlıklı olacak, şirketlerde insan hakları baskın olacak mobbing görmeyecek, suç azalacak, insan hkaları ön planda olacak, kolluk kuvvetleri görevini yerine getirecek, mahkemeler hakim savcılar özgür olacak vs vs vs

+1 diyorum sadece

hddsheriff
24-03-2024, 17:42
Valla ben halimden son derece memnunum çünkü başka bir ülkede yaşıyorum 8 aydır.

fussy
24-03-2024, 17:52
Valla ben halimden son derece memnunum çünkü başka bir ülkede yaşıyorum 8 aydır.
Ahahahah çok iyi cevap. Memnun olanlar dışarda yaşayanlar artık. Bu ülkede mutlu olmamız çok olası değil. Boktan bi hayatı pahalıya seyrediyoruz.

fthdrn
24-03-2024, 18:10
Sebebi belli. O çözülürse her şey düzelecek, insanlar hobi sahibi olacak, gezecek görecek ufku açılacak, güzel beslenecek sağlıklı olacak, şirketlerde insan hakları baskın olacak mobbing görmeyecek, suç azalacak, insan hkaları ön planda olacak, kolluk kuvvetleri görevini yerine getirecek, mahkemeler hakim savcılar özgür olacak vs vs vs

İmza kaşe cv

Omak
24-03-2024, 18:34
Sebebi belli. O çözülürse her şey düzelecek, insanlar hobi sahibi olacak, gezecek görecek ufku açılacak, güzel beslenecek sağlıklı olacak, şirketlerde insan hakları baskın olacak mobbing görmeyecek, suç azalacak, insan hkaları ön planda olacak, kolluk kuvvetleri görevini yerine getirecek, mahkemeler hakim savcılar özgür olacak vs vs vs

Bunun yaninda televizyondaki diziler dizilerin ana temalari empoze ettikleri şeyler + sabah programlari + sosyal medyadaki tipler vsvsvs ben koskoca bir toplumsal ve ahlaki çöküş görüyorum. Herkes de bi cahil özgüveni herkes herbokolok herkes herşeyden anlar olmuş herkes şov peşinde herkes başkasinin maliyla hava atma derdinde herkes birbirinin üzerine basarak yükselme yada para kazanma derdinde…. Uzar gider.

Ben sosyal medyanin hic bir mecrasini kullanmiyorum, evde de tv sadece belgesel kanallari ve sinema yarisma programlari acilir. Bu konuda bir nebze kafam rahat ve daha gercekci bakabiliyorum hayata. Ama yinede yok yani buralar benim icin bitik.

CloudGrey
24-03-2024, 18:53
kendilerini sevmem ama 35 saniyede yaptığı tanım çok doğrudur.


https://www.youtube.com/watch?v=ApLathW2xj0

KÖROĞLU
24-03-2024, 20:04
tv izlemeyi bırakın, dizileri / haber kanallarını hayatınızdan çıkarın, bir hobi edinin ona odaklanın, maddi şartlar da biraz destek olursa bu süreçte, en azından ay sonunun getirdikten sonra 3-5 bir şey kalıp bunu kendi merak ettiklerinize aktarabiliyorsanız mutluluk çok uzak değil.

Ha bir de sağlık.. buna dikkat etmek lazım.

delyyy
24-03-2024, 21:22
İşim gereği sürekli trafikteyim.
İstisnasız her gün birileriyle ufaklı büyüklü takışıyoruz. Olaydan inanılmaz kaçınmama rağmen oluyor. İnanılmaz sakin kullanıyorum ve kurallara uyuyorum. İnsanların canı burnunda geziyor. Maddiyat, baskılar vs insanların aklını aldı. Şehir değiştirmeyi düşünüyorum, daha sakin bi il belki iyi gelir diye.
Allah sonumuzu hayır etsin.

207_TR
24-03-2024, 21:22
Yaşam şartlarımdan memnunum ama tabiki ülkemizin şartlarından memnun değilim.

2-3 gün Almanya da vakit geçirdim ve dışarısıyla bağım kısa süre oldu eğitim dışında. Dedim ki buradakiler sana nasıl bir kulluk ettiler Allah'ım :)

turboman
24-03-2024, 21:29
3-4 aya yurt dışına göçecem aha işte o zaman memnun olurum ;)

::ZaFeR::
24-03-2024, 21:49
Sağlık açısından iyi olduktan sonra diğer şeyleri çok da kafaya takmıyorum artık.

neuras
24-03-2024, 22:17
Avrupa'da 30 yaş altındaki en mutsuz nüfusu barındıran ülke biziz. 2028'de olması gereken değişim olmazsa ben basıp gidiyorum. Şimdiden başladım iş kovalamaya. Hiçbir şey yapamazsam en kötü tır şoförü olurum. Geride kalanlara on beş milyon sığınmacıyla beraber sabır...

Omak
24-03-2024, 23:11
Sebebi belli. O çözülürse her şey düzelecek, insanlar hobi sahibi olacak, gezecek görecek ufku açılacak, güzel beslenecek sağlıklı olacak, şirketlerde insan hakları baskın olacak mobbing görmeyecek, suç azalacak, insan hkaları ön planda olacak, kolluk kuvvetleri görevini yerine getirecek, mahkemeler hakim savcılar özgür olacak vs vs vs

Bunun yaninda televizyondaki diziler dizilerin ana temalari empoze ettikleri şeyler + sabah programlari + sosyal medyadaki tipler vsvsvs ben koskoca bir toplumsal ve ahlaki çöküş görüyorum. Koskoca bir yozlaşma. Herkes de bi cahil özgüveni herkes herbokolok herkes herşeyden anlar olmuş herkes şov peşinde herkes başkasinin maliyla hava atma derdinde herkes birbirinin üzerine basarak yükselme yada para kazanma derdinde, herkes kolpa…. Uzar gider.

Ben sosyal medyanin hic bir mecrasini kullanmiyorum, evde de tv sadece belgesel kanallari ve sinema, yarisma programlari acilir. Bu konuda bir nebze kafam rahat ve daha gercekci bakabiliyorum hayata. Ama yinede yok yani, buralar benim icin bitik artik.

Omak
24-03-2024, 23:12
Sayfayi yeniledim 2. Kez yazdi ayni yaziyi ustteki silinebilir.

meganes
25-03-2024, 05:35
Memnun değilim , işyerinde baskı ,sürekli gelecek kaygısı ,huzursuzluk,mutsuzluk,çocuğun geleceği ,umutsuzluk, ve evde iki ailede ***** şeye tapıcı halen,insanımızda saygı sevgi örf adet gelenek arkadaşlık dostluk komşuluk hiç birşey kalmamış,evden bi yere çıkarken trafikte kimle takışırım bugün hangi öküze rastlarım ,bıçaklanırmıyım , yanlışlıkla kurşunlanırmıyım gibi gibi takıntılarım var eminim herkes benimle aynı düşüncede, oturduğum semt eskiden aynı tv’lerdeki gibi doksanlar mahallesiydi şimdi bakıyorum her yer kara kafa

-Murat Özcan-
25-03-2024, 10:01
Tüm arkadaşlarımız çok doğru bir şekilde yazmış, hayat çok zorlaştı, imkanlar daraldı, insanlar sosyal bir şeyler yapmaya kalksa her şey çok pahalı, gezmeye kalkıyoruz benzin mazot uçmuş gitmiş. Kısıldık kaldık, ülkede adalet yok, cahil çok modern toplum olamadık, refah seviyemiz yerlerde nasıl mutlu olalım ki..

AyrtonSenna
25-03-2024, 10:09
O kadar çok yoruldum ki 30 Yaşında değil de sanki 70 yaşındaymışım gibi,yorgunluk,insanlara tahammül seviyesi,bıkkınlık,uykusuzluk,gelecek kaygısı,işimin stresi,artık bugünde bitti yarına çıkarmaya çalışan esnaf gibiyim,pandemiden sonra ekonomik ve sağlık olarak gerçekten hepimiz çok yorulduk,kendini nasıl tanımlarsın diye soranlara son 1 yıldır tembel hayvan'dan bir farkım yok derim:D

https://storage.evrimagaci.org/old/content_media/de565f9eaf461a699339cd30f1ac8d96.jpeg

Grimlord
25-03-2024, 12:03
Bu ülkede çok büyük bir zihniyet problemi var. Mütevazilik enayilik, açgözlülük ise olması gereken bir şey olarak lanse ediliyor.

Kıskançlık hatta düşmanlık var, aileler- kardeşler- dostlar arasında bile.

A yolunu tercih ediyorsunuz, "B yolunu niye seçmedin" diyorlar. "Tamam B olsun,bildikleri vardır" diyorsunuz, bu sefer de A yolundakiler size çamur atıyor, yolunuzdan döndürmek için acımasız şeyler yapıyorlar.

"Lanet olsun, C yolunu seçiyorum" diyorsunuz, "artiste bak kimseyi dinlemiyor" diyorlar. Kimseyi memnun edemezsiniz bu ülkede.

Bilinçli insan çocuk sahibi olmak istemiyor, ya da istese de sahip olamıyor. Öte yandan cahillik ise tavşan gibi ürüyor. Ne yazık ki kara delik gittikçe büyüyor, etrafındaki her şeyi içine çekiyor.


"dünyanın sorunu, akıllılar hep kuşku içindeyken aptalların küstahça kendilerinden emin olmalarıdır." - bertrand russell

https://i.ibb.co/v30KnVv/335071640-966552681001146-2534882206235187671-n.jpg

Aranel Ciryatan
25-03-2024, 12:14
Bu ülkede çok büyük bir zihniyet problemi var. Mütevazilik enayilik, açgözlülük ise olması gereken bir şey olarak lanse ediliyor.

Kıskançlık hatta düşmanlık var, aileler- kardeşler- dostlar arasında bile.

A yolunu tercih ediyorsunuz, "B yolunu niye seçmedin" diyorlar. "Tamam B olsun,bildikleri vardır" diyorsunuz, bu sefer de A yolundakiler size çamur atıyor, yolunuzdan döndürmek için acımasız şeyler yapıyorlar.

"Lanet olsun, C yolunu seçiyorum" diyorsunuz, "artiste bak kimseyi dinlemiyor" diyorlar. Kimseyi memnun edemezsiniz bu ülkede.

Bilinçli insan çocuk sahibi olmak istemiyor, ya da istese de sahip olamıyor. Öte yandan cahillik ise tavşan gibi ürüyor. Ne yazık ki kara delik gittikçe büyüyor, etrafındaki her şeyi içine çekiyor.


"dünyanın sorunu, akıllılar hep kuşku içindeyken aptalların küstahça kendilerinden emin olmalarıdır." - bertrand russell

https://i.ibb.co/v30KnVv/335071640-966552681001146-2534882206235187671-n.jpg

Idiocracy filminde tam olarak bu anlatılmaktadır.

Bu arada kendinize mutlaka bir hobi edinin. Ucuz pahalı bakmayın bir hobi edinin. Yapacağınız saçma harcamaları hobinize yatırın. Ayrıca Yeni evlenen çiftler varsa evlenir evlenmez çocuk falan yapmayın.

Bide özellikle yeni evlenenlerde çok problem olduğunu görüyorum çünkü düğün yapıcam, eşya alıcam diye boylarından büyük borçlara girip sonra kavga dönüş yaşıyorlar. Misafire şov yapacağınız değil rahat edeceğiniz en ekonomik ürünleri tercih edin. 7 göbek akrabadan altın gelecek diye düğün yapmayın artık bi *** gelmiyor yaptığınız saçma düşün harcamaları ile borç içinde yeni evli bir çift oluyorsunuz.

Aranel Ciryatan
25-03-2024, 12:27
Birde hep sorduğum sorudur.

Memnun değilim seçen arkadaşlar hayatlarını değiştirmek için ne yapıyor?

İşini mi beğenmiyorsun? Peki işini değiştirmek için ne yapıyorsun kendini geliştiriyor musun? Bir konuda uzmanlaşmak için eğitim alıyor musun?
Arabanı mı beğenmiyorsun? Değiştirmek için araba değişimini odağını alıp harcamalarını ona göre düzenliyor musun?
Deprem korkun mu var? Oturduğun evi değiştirmek için ne yapıyorsun? Komfor alanından çıkmak bu kadar mı zor?

Gibi sorular geliyor aklıma. Depremi ekledim çünkü yakın çevremde gözlemlediğim konulardan biridir. 30 yaş üzeri binadan oturan arkadaşlarımda deprem korkusu var. Diyorum taşının o zaman. Cevap taşınsak ne olacak binalar eski yeni binaların yanına varılmıyor. (Kiracı kendisi) O zaman yukarı semtlere taşınacaksın diyorum o zamanda konfor alanımdan çıkamam diyor.

Kısaca hayatta bişiler yapmak istiyorsanız plan yapmalı ve ona göre risk değerlendirmesi yapıp hayatınızı şekillendirmelisiniz.

Ben mutsuzum deyip oturduğunuz sürece ne siz bir adım ileri gidersiniz nede ülke. Yurt dışına göçmekte bir aksiyon ve planlamadır. Ben mutsuzum deyip oturduktan sonra yurt dışına gidemezsiniz.

Sti_Ozan
25-03-2024, 12:46
Bu devirde eğer ki ot gibi yaşamıyorsanız hayatınızdan memnun olmak çok zor, bir şeylere sahip olabilme ihtimalini geçtim gerçekten 1 ay boyunca keyifle gezip tozmak, etkinlik yapabilmek bile çok zor. Evde durmakta çok zorlanan biriyim, en kötü çıkıp evin çevresinde bi yarım saat de olsa yürümem lazım. Kendime yeni yeni bir hobi buldum, lego alıp onunla uğraşıyorum. Arkadan ufak bi müzik açıp keyifli keyifli vakit geçiriyorum.

Ütopik paralara da lego var, bütçe dostu legolar da var. Günün sonunda da bunları aksesuar gibi kullana da biliyorsunuz hem de sizin emeğiniz olmuş oluyor.
Kesinlikle tavsiye ederim.

d3n1s
25-03-2024, 12:48
Ben halimden genel olarak memnunum.

Bekarim, babam sag olsun, gerci onun da babasi, yani dedem, sag olsun, oturdugum eve kira vermiyorum. Calistigim yer eve yurume mesafesinde. Hem evim hem is yerim Ankara'da kurtarilmis bolge denebilecek bir yerde. Harcadigimdan fazla kazaniyorum. Ac degilim, acikta degilim. Belli hobilerim var, vakit ve nakit ayirabiliyorum.

Sosyal olarak da arkadas cevrem ozellikle son 5-6 yilda inanilmaz daraldi, sayi olarak. Bu daralma da dogal secilim gibi oldu, pandemiyle pek de alakali degil. Sadece kafa dengi insanlar kaldi hayatimda. Hani tek telefonuyla can alip can verebileceklerim. Bu insanlarla yaptigimiz muhabbetin kalitesinde de pek bir degisim olmadi pandemiden oncesine kiyasla.

Ekonomik olarak geldigim noktaya kolay gelmedim ama, onu soyleyeyim. Evet, tuzum kuru, ama bu tuzu kurutmak icin neler cektigimi ben bilirim. O yuzden yukarida Aranel Ciryatan nickli forumdasin da dedigi gibi, memnun degilseniz ne yapiyorsunuz memnuniyetinizi arttirmak icin? Ben su ana kadar gercekten istedikten sonra, istedigini elde edemeyen kimseyle karsilasmadim.

Aranel Ciryatan
25-03-2024, 12:50
Bu devirde eğer ki ot gibi yaşamıyorsanız hayatınızdan memnun olmak çok zor, bir şeylere sahip olabilme ihtimalini geçtim gerçekten 1 ay boyunca keyifle gezip tozmak, etkinlik yapabilmek bile çok zor. Evde durmakta çok zorlanan biriyim, en kötü çıkıp evin çevresinde bi yarım saat de olsa yürümem lazım. Kendime yeni yeni bir hobi buldum, lego alıp onunla uğraşıyorum. Arkadan ufak bi müzik açıp keyifli keyifli vakit geçiriyorum.

Ütopik paralara da lego var, bütçe dostu legolar da var. Günün sonunda da bunları aksesuar gibi kullana da biliyorsunuz hem de sizin emeğiniz olmuş oluyor.
Kesinlikle tavsiye ederim.

Harika bir hobi. Kesinlikle kafa dağıtmak için işe yarıyor. Ayrıca birşeyler üretmek insana keyif veriyor.

Aslında imzamda da görüleceği gibi bende hobi olarak simülasyon yarışları ile uğraşıyorum. Her ne kadar pahalı bir hobi gibi görünse de 30 bin TL gibi bir bütçe ile bu işe başlanabiliyor. Sonrası karadelik o ayrı ama 10 binlik bir direksiyon seti + bilgisayar ile bu işe kolaylıkla başlanır. Ciddi emek isteyen bir hobidir. Need For Speed mantığı direksiyon başına geçtim 300'le viraj dönücem diye bekleyen genelde hüsrana uğrar ve ***** sarı sitede ekipmanları satılığa koyar. Bu nedenle az kullanılmış giriş seviye ekipman çok fazladır 2. elde.

Hobi olarak tavsiye edilir. Yarış disiplinleri nedeniyle insanın hayatına rutin çalışma, hazırlık ve strateji yapmak gibi dinamikleri de sokar.

Sti_Ozan
25-03-2024, 12:58
Harika bir hobi. Kesinlikle kafa dağıtmak için işe yarıyor. Ayrıca birşeyler üretmek insana keyif veriyor.

Aslında imzamda da görüleceği gibi bende hobi olarak simülasyon yarışları ile uğraşıyorum. Her ne kadar pahalı bir hobi gibi görünse de 30 bin TL gibi bir bütçe ile bu işe başlanabiliyor. Sonrası karadelik o ayrı ama 10 binlik bir direksiyon seti + bilgisayar ile bu işe kolaylıkla başlanır. Ciddi emek isteyen bir hobidir. Need For Speed mantığı direksiyon başına geçtim 300'le viraj dönücem diye bekleyen genelde hüsrana uğrar ve ***** sarı sitede ekipmanları satılığa koyar. Bu nedenle az kullanılmış giriş seviye ekipman çok fazladır 2. elde.

Hobi olarak tavsiye edilir. Yarış disiplinleri nedeniyle insanın hayatına rutin çalışma, hazırlık ve strateji yapmak gibi dinamikleri de sokar.

Aslında bu hobiler kendini çok çabuk amorti ediyor, legoyu alırken şu mottoyla aldım. Bu lego beni 3 gün evde tutabilirse (işten çıkıp eve geldikten sonra dışarı çıktığımda gece geç saatte dönüyorum yani legoyu yapabilmek için evden çıkmamam gerekiyor) kendi parasını çıkartıyordu zaten. Keza hesapladığım gibi de oldu, legoyu yapmam tam 3 günümü aldı ve parasını çıkarmış oldu.

Bugün arabanın marşına basıp bir yerlere gidip gelmek 400-500TL, tatlı kahve yapmak da yine aynı paralar eğer bunun yanına bir de yemek koyarsanız zaten daha da uçuk rakamlar çıkıyor.
Bundan dolayı başlangıçta pahalı gelse de sizin hobiniz mesela, düzenli oynamasa bile 2 ayda kendi parasını çıkartır üstüne sadece zarardan (harcanacak para) kar yazar.

Hayattan uzaklaşmak, biraz kafa dağıtmak için herkesin kesinlikle bir hobisi olması gerektiğini düşünüyorum. SIM Racing bu arada gerçekten benim diyen adamı zorlar, teknik anlamda da insanı geliştirebilecek çok güzel bi hobi. İsmini çok duydum ama eski oyun bağımlısı olarak hep mesafeli durduğum bir olay :)

weST.27
25-03-2024, 13:51
Kişisel veri denen bir şey kalmamış. Tüm bilgilerimiz mafyaya, bahis sitelerine dolandırıcılara satılmış. Cumartesi dinleneyim diyorum 10 da telefon çalıyor tahattüt süreniz zart zurt, ana bacı sövüyorum kapatıyorum.

Bi yandan turgut bilmem ne yazıyor, öte yandan akpli bilmem ne mesaj atıyor. Engelliyorum aynı mesaja yine ek mesajlar geliyor onu da engelliyorum yine.

Allah bin belanızı versin, bunun ahireti de var, hakkım helal değil

Olay para değil yani, maddiyat çözüm değil

meganes
25-03-2024, 15:53
Mesele hobi değil bu sitede takılan insanların %90’ının hobisi var zaten

livaneli
25-03-2024, 17:12
Birde hep sorduğum sorudur.

Memnun değilim seçen arkadaşlar hayatlarını değiştirmek için ne yapıyor?

İşini mi beğenmiyorsun? Peki işini değiştirmek için ne yapıyorsun kendini geliştiriyor musun? Bir konuda uzmanlaşmak için eğitim alıyor musun?
Arabanı mı beğenmiyorsun? Değiştirmek için araba değişimini odağını alıp harcamalarını ona göre düzenliyor musun?
Deprem korkun mu var? Oturduğun evi değiştirmek için ne yapıyorsun? Komfor alanından çıkmak bu kadar mı zor?

Gibi sorular geliyor aklıma. Depremi ekledim çünkü yakın çevremde gözlemlediğim konulardan biridir. 30 yaş üzeri binadan oturan arkadaşlarımda deprem korkusu var. Diyorum taşının o zaman. Cevap taşınsak ne olacak binalar eski yeni binaların yanına varılmıyor. (Kiracı kendisi) O zaman yukarı semtlere taşınacaksın diyorum o zamanda konfor alanımdan çıkamam diyor.

Kısaca hayatta bişiler yapmak istiyorsanız plan yapmalı ve ona göre risk değerlendirmesi yapıp hayatınızı şekillendirmelisiniz.

Ben mutsuzum deyip oturduğunuz sürece ne siz bir adım ileri gidersiniz nede ülke. Yurt dışına göçmekte bir aksiyon ve planlamadır. Ben mutsuzum deyip oturduktan sonra yurt dışına gidemezsiniz.

Kendi hayatımız üzerinde az ya da çok değişiklikler yapabiliyoruz ama yan yana yaşadığımız, her gün yüz yüze baktığımız insanların kötüye gidişine müdahil olamıyoruz; gücümüz yetmiyor, haddimiz yetmiyor.
Dersine girdiğim yetmiş kadar öğrenci var; bir kısmı iyiye gidiyor, gelişiyor. Azımsanamayacak sayıda sorunlu, birincil ihtiyaçları karşılanamayan, günbegün kötüye giden öğrenciler için çoğunlukla elimiz kolumu bağlı. Ailenin maddi sorununu çözemiyoruz ki aile içi sorunların baş sebebi bu.
Bana ne, her koyun kendi bacağına asılır, demek çok zor. Koyun değil ki , insan yavrusu.
Sözün özü tek başına bir kurtuluş, mutlu yaşam mümkün değil bence.

arda35
25-03-2024, 17:25
Cartel'in kült şarkısında dediği gibi:

''Her şey mükemmel, her şey çok iyi
Yaşayıp gidiyoruz dert etmeden bi şeyi''

Odin bugünümüzü aratmasın.

Aranel Ciryatan
25-03-2024, 17:39
Kendi hayatımız üzerinde az ya da çok değişiklikler yapabiliyoruz ama yan yana yaşadığımız, her gün yüz yüze baktığımız insanların kötüye gidişine müdahil olamıyoruz; gücümüz yetmiyor, haddimiz yetmiyor.
Dersine girdiğim yetmiş kadar öğrenci var; bir kısmı iyiye gidiyor, gelişiyor. Azımsanamayacak sayıda sorunlu, birincil ihtiyaçları karşılanamayan, günbegün kötüye giden öğrenciler için çoğunlukla elimiz kolumu bağlı. Ailenin maddi sorununu çözemiyoruz ki aile içi sorunların baş sebebi bu.
Bana ne, her koyun kendi bacağına asılır, demek çok zor. Koyun değil ki , insan yavrusu.
Sözün özü tek başına bir kurtuluş, mutlu yaşam mümkün değil bence.

Geçen birini Instada haşladım öyle daha kendine bakamıyor ama çocuk yapmış. Bide gelmiş kredi kartı borçlarından bahsediyor bir kredi kartı haberi altında. Öğretmen olarak siz daha fazla görüyorsunuzdur daha kendine bakamayacak insanlar çocuk yapıyor ve sonra o çocukların da hayatını zehir ediyorlar. Sonra mutsuzum. Hadi kendin mutsuzsun çocuğu neden bu mutsuzluğa bu batağa çekiyorsun. Yazacak çok şey varda.

Evden 10 dakika mesafede kursa gidip geliyorum. 10 dakika dediğim 2.5 KM bu arada. Normalde Scooter ile gidiyorum ama hava yağmurlu araba ile çıktım. İftar saati sabırsızlığı içinde beyni olmayan sürücüler sayesinde trafik kilit olmuş 2.5 km yeri bu mallar yüzünden 30 dakikada geldim. Ne yaptım muziğimi açtım arkama yasladım onlar sinir stres içinde kornaya basarken ben stres yapmadan eve geldim. Yolda sakin gidiyorum diye arkadan 2-3 korna yedim ama olsun. Artık sallamıyorum. Bunları sallamamaya başlayınca zaten mutluluk oranı artıyor. Etraftaki herkesi ve davranışlarına takıldıkça ki bide semt olarak okur yazar oranı düşük bir semtte iseniz mutsuzluk ve stres tavan yapıyor.

_opeth
25-03-2024, 18:26
şikayet edeceğim çok şey var da yarım saattir şuraya ne yazsam bilemedim.

ghibli06
25-03-2024, 20:10
ben çok memnunum, mücadeleyi bıraktım... bu ülke devamlı olarak bir Atatürk gelsin bizi kurtarsın derdinde, millet salsın çalışmasın kafasını kullanmasın ama Atatürk gibi biri gelsin hep önderlik etsin ülke zorla ittire ittire ilerlesin... Atatürk defalarca demiş, beni kişiselleştirmeyin, benim düşüncelerimi devam ettirin diye... yeni bir Atatürk gelene kadar hiç bir şey olmaz, Atatürk de zaten 500 yılda bir geliyor...

KÖROĞLU
25-03-2024, 20:11
Aslında olay kendini kabullenmek, var olandan en fazla faydayı sağlamak. Kendi adıma bir şeyler söker takarken garajda vakit geçirirken tüm dünya dertlerimden sıyrılıyorum. Maddi imkanlarımın çok daha kısıtlı olduğu dönemlerde sök tak işlerini kapı önünde yapardım o zaman da bu işten keyif alırdım, hala da alıyorum ve hiç bitecek gibi de durmuyor.

Mutluluk içinizde demek çok yersiz bir söylem olsa da, sizi mutlu edecek şeyi sizden başka keşfedebilecek kimse de yok. Benim kendime reçetem şu oldu, insanların ne düşündüğünü bir kenara bırak, keyif aldığın şeyi bul ona odaklan. Bu kafayla gittim sıfır bilgi ve tecrübe ile şanzıman hasarlı bir 107 aldım topladım sattım mesela. Ama o aracı toplayana kadar belki 10 saati video izledim, yüz sayfa yazı okudum, elin rus'u ile sayfalar dolusu yazıştım. Bana bir sürü şey kattı.

Mehmet bahsetmiş yukarıda, siz konfor alanından çıkmak istiyor musunuz asıl soru bu. Evet istiyorum, o zaman harekete geç. Herkesin bir hikayesi var kimse olduğu yere kolay gelmiyor. Hayatın adaletsizliğini zaten yazsak sayfalar dolar taşar. O yüzden ah ah vah vah etmek yerine harekete geçenler daha iyi noktaya taşıyor kendisini.

Ben de istiyorum kocaman bir garajım olsun içinde dolaplar olsun içleri ekipman dolsun, bir kenarda bir 911 olsun, lift olsun vs. ama belli ki benim imkanlarım ile yakın gelecekte bu imkansız. Bu imkansız diye küsüp vazgeçmiyorum bir şeyler için uğraşıyorum.

Hobi güzel şey, daha önce de yazdım asıl mesele sağlık. Sağlık varsa kalan kısımdaki tek engel kişinin kendisi.

ghibli06
25-03-2024, 20:23
Geçen birini Instada haşladım öyle daha kendine bakamıyor ama çocuk yapmış. Bide gelmiş kredi kartı borçlarından bahsediyor bir kredi kartı haberi altında. Öğretmen olarak siz daha fazla görüyorsunuzdur daha kendine bakamayacak insanlar çocuk yapıyor ve sonra o çocukların da hayatını zehir ediyorlar. Sonra mutsuzum. Hadi kendin mutsuzsun çocuğu neden bu mutsuzluğa bu batağa çekiyorsun. Yazacak çok şey varda.

Evden 10 dakika mesafede kursa gidip geliyorum. 10 dakika dediğim 2.5 KM bu arada. Normalde Scooter ile gidiyorum ama hava yağmurlu araba ile çıktım. İftar saati sabırsızlığı içinde beyni olmayan sürücüler sayesinde trafik kilit olmuş 2.5 km yeri bu mallar yüzünden 30 dakikada geldim. Ne yaptım muziğimi açtım arkama yasladım onlar sinir stres içinde kornaya basarken ben stres yapmadan eve geldim. Yolda sakin gidiyorum diye arkadan 2-3 korna yedim ama olsun. Artık sallamıyorum. Bunları sallamamaya başlayınca zaten mutluluk oranı artıyor. Etraftaki herkesi ve davranışlarına takıldıkça ki bide semt olarak okur yazar oranı düşük bir semtte iseniz mutsuzluk ve stres tavan yapıyor.

yahu sapığın teki sucu açmış kendine sağır oda yapmış, mahallede taciz tecavüz etmediği çocuk kalmamış, koca mahalleli bu sapığın çocuklarına dadandığını anlayamamış!!!! sokayım emi sizin analığınıza babalığınıza, çocuklar bu devirde doğurulup baştan savılan bir canlı haline geldi, sabah 8 de anaokulu için servise verdiğin çocuğğu akşam 5e kadar ne yaptı diye merak etmiyorsun ve o çocuk uyuyakaldığı servisin içinde havasızlıktan ölüyor, psikopatın biri zavallı bir kediyi dakikalarca tekmeleyip öldürüyor lüks bir sitede, 16 yaşında velet, şu anda belki de en tehlikeli arabalardan biri olan taycan ile hız yaparken bir masumun canını alıp yurtdışına kaçıyor... ülke ne hale geldi ama aman bayrak inmesin ezan susmasın, hala derdimiz bu... bayrak indirip ezan susturmak için işgal edilmemiz gerekmiyor, insanlığımızı bitirseler yeterli, o da oldu zaten...

Schumi
25-03-2024, 20:28
Ben genel olarak memnunum. Kendi işimi yapıp eleman çalıştırmayıp tek başıma home office olmanın verdiği bir rahatlık var tabi. Mesai saati kavramım yok genel olarak. Stresli zamanlarımda oluyor aynı anda denk gelen müşteri arızaları vs.vs. Mesela 2023 seçimleri sonrası ciddi düşen satışlar ekim itibari ile komple durdu diyebilirim. Fiyat soran yok. Ama servis ve kontratlar çok şükür yeterli. En kötü ekonomik durumda bile ortalamaya göre çalışma şartlarımın rahatlığı hayat kalitemi pozitif katkı sağlıyor. Ancak her şey ekonomi değil diyecekler var. Onlarda haklı ancak şu açıdan bakmak gerekiyor bence.

Ülkede ciddi bir kitle ekonomik olarak büyük sorunlar yaşıyor. Onlar için bir şey diyemiyorum maalesef. Ancak aç değil açıkta değil insanlarımızın bazıları kendilerine sinir stress yaratmaya yer arıyor. Yani en önemlisi sağlık yerindeyse ve aç / açık değilsek az gözümüzü kulağımızı kapatınca gayet mutlu olunabiliyor.

Benim gibi büyük bir muhalif bile koy totosuna rahman gitsin bana ne spor gazetesi diyip mutlu olmayı öğrendi. Tabi arada sallıyorum küfürü sayıp sövüyorum. Ama bunu hayatımın merkezine koymuyorum. Çocuğumu, eşimi yani ailemi ve hobilerimi hayatımın merkezine koyup arada ufak rahatsızlık veren sinek benzeri gündelik dertleri, ülke gündemini elimin tersi ile kovalıyorum.

SK10
25-03-2024, 21:24
Eskiden çok düşünürdüm kafayı yerdim bunu yenmek için pandemiden beridir çalışma saatlerimi arttırdım çünkü ülkede normal 8-5 çalışıp çok da birşeylerin sahibi olunamıyor sonrası için istanbul gerçekten gündüz çekilmiyor gündüz dışarı çıkmamaya özen gösteriyorum eskiden gündüz çıkınca trafikte kavga orda kavga burda bi gerginlik hep ters enerjiydi
Çevremi daralttım gerçekten yanında iyi hissetmediğim ortamdan uzaklaşıyorum ve bu da iyi geliyor bana
Ülkenin derdi tasası bitmez hatta dünyanın, derdi dünya olanın dünya kadar derdi olur sözü mottom oldu
Çok çok iyimiyiz hayır ama şükürler olsun diyorum

DOHC
25-03-2024, 21:44
jakie Chan'in Hayata bakışı #motivasyon #kişiselgelişim #shorts #shortsvideo #başarı #fyp - YouTube (https://www.youtube.com/shorts/foh-qxvMlYM)

neuras
25-03-2024, 21:59
"Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim."
Ataturk: Ne mutlu Turkum diyene! - YouTube (https://www.youtube.com/watch?v=xyntP0hj7Dw)

Ormanci
26-03-2024, 09:04
Genel itibariyle "yeeeaaani" modundayım.
Bazen çok daralıyorum, çok bunalıyorum, ve bunu maalesef sevdiklerime yansıtıyorum. İşim şuyum buyum genel anlamda çok stresli falan da değil. Ama ona rağmen bazen mutlu olamıyorum, çevremdekilere sarıyorum. Tabi bunlar arkadaş eş dost değil, eşim, babam, annem, kardeşim, çocuğum falan oluyor. Kırabiliyorum sonra da pişman oluyorum, üzülüyorum.

İşten acayip sıkılmış haldeyim.
Artık bu saatten sonra belirli riskleri alıp iş de değiştiremiyorum, "kurulu düzen"im var Alamanya'da olmasam da :) Maaşım 1'inde yatıyor, ne alacağım belli, ödenir mi ödenmez mi derdi yok. 9:00-17:30 git gel.
En güzel noktası da işi işte bırakıp memur gibi şalteri kapatıp gelebiliyorum.
Buna rağmen çok memnun değilim. Terfi, yükselme işleri hayal gibi. Yaşıtlarım Müdür, Genel Müdür seviyelerine geliyor, ben Uzman modda kaldım öyle. Maaş ortalama, bir çok yere göre aslında fena da değil.
Ama salak salak ağız kokusu çekmek dert. En salak şeyler bile mevzu olabiliyor, onu niye yapmadın, bunu niye sormadın. Hadi lan oradan...
İşveren klasik, devlet kadar vereyim, başka bi halt etmeyeyim, ama karşılıklı çıkarı olanlara yağdırayım, personel böcek zaten...

Bunları görünce işimi de yapmak istemiyorum. Motivasyonum yok. Olması gerektiği kadar yapıyorum çekiliyorum.

Hobi olarak bir şeyler yapmaya çalışıyorum, en büyüğü bilgisayar, oyunlar, kafayı dağıtıyorum böyle. Ama yaş dolayısıyla da artık her zaman bakamıyorum, yorgun oluyorum, çocuk geliyor bir şeyler yapıyoruz, oyun, ödev bilmemne, 10da yatıyor, ben de yatıyorum. Ertesi gün iş... :)

Hanım da benzer şekilde, çok sıkılmış vaziyette. Gitmek istiyorum buralardan diyor, nereye... Belli değil. Gitsen 1 hafta gidebiliyorsun anca :) Ona da en düşük 20-30 kaat para vereceksin.

Çok şükür yine fena sayılmayız da işte bu ara çok sıkıldık.
Bu ülkeden de genel itibariyle acayip sıkıldım, aynı salak salak siyasi tartışmalar, aynı algı oyunları, aynı manyak manyak kesti biçti haberleri, teksasa dönmüş adalet, *** gibi trafik ve trafikten ziyade o.ç. insanlarımız... Her fırsatta her yerde, sırf trafik değil, sosyal hayatta da durmadan birbirinin kıçına sokmaya çalışan muhteşem milletimiz..
Yurtdışına gitsem ne halt ederim yine bu saatten sonra, o da belli değil. O cesaret de yok. Tek başıma olsam yapardım her şeyi de... Evlenip çoluk çocuk olunca, belirli bi düzen olunca insan bozamıyor.

Kendi huzurumuz olsa bile ülkenin bu salak saçma hali yoruyor herhalde. Bilemiyorum...

MertSerhanÖ.
26-03-2024, 11:11
https://i.hizliresim.com/ssjs6cq.jpg (https://hizliresim.com/ssjs6cq)

Ormanci
28-03-2024, 08:10
Genel itibariyle "yeeeaaani" modundayım.
Bazen çok daralıyorum, çok bunalıyorum, ve bunu maalesef sevdiklerime yansıtıyorum. İşim şuyum buyum genel anlamda çok stresli falan da değil. Ama ona rağmen bazen mutlu olamıyorum, çevremdekilere sarıyorum. Tabi bunlar arkadaş eş dost değil, eşim, babam, annem, kardeşim, çocuğum falan oluyor. Kırabiliyorum sonra da pişman oluyorum, üzülüyorum.

İşten acayip sıkılmış haldeyim.
Artık bu saatten sonra belirli riskleri alıp iş de değiştiremiyorum, "kurulu düzen"im var Alamanya'da olmasam da :) Maaşım 1'inde yatıyor, ne alacağım belli, ödenir mi ödenmez mi derdi yok. 9:00-17:30 git gel.
En güzel noktası da işi işte bırakıp memur gibi şalteri kapatıp gelebiliyorum.
Buna rağmen çok memnun değilim. Terfi, yükselme işleri hayal gibi. Yaşıtlarım Müdür, Genel Müdür seviyelerine geliyor, ben Uzman modda kaldım öyle. Maaş ortalama, bir çok yere göre aslında fena da değil.
Ama salak salak ağız kokusu çekmek dert. En salak şeyler bile mevzu olabiliyor, onu niye yapmadın, bunu niye sormadın. Hadi lan oradan...
İşveren klasik, devlet kadar vereyim, başka bi halt etmeyeyim, ama karşılıklı çıkarı olanlara yağdırayım, personel böcek zaten...

Bunları görünce işimi de yapmak istemiyorum. Motivasyonum yok. Olması gerektiği kadar yapıyorum çekiliyorum.

Hobi olarak bir şeyler yapmaya çalışıyorum, en büyüğü bilgisayar, oyunlar, kafayı dağıtıyorum böyle. Ama yaş dolayısıyla da artık her zaman bakamıyorum, yorgun oluyorum, çocuk geliyor bir şeyler yapıyoruz, oyun, ödev bilmemne, 10da yatıyor, ben de yatıyorum. Ertesi gün iş... :)

Hanım da benzer şekilde, çok sıkılmış vaziyette. Gitmek istiyorum buralardan diyor, nereye... Belli değil. Gitsen 1 hafta gidebiliyorsun anca :) Ona da en düşük 20-30 kaat para vereceksin.

Çok şükür yine fena sayılmayız da işte bu ara çok sıkıldık.
Bu ülkeden de genel itibariyle acayip sıkıldım, aynı salak salak siyasi tartışmalar, aynı algı oyunları, aynı manyak manyak kesti biçti haberleri, teksasa dönmüş adalet, *** gibi trafik ve trafikten ziyade o.ç. insanlarımız... Her fırsatta her yerde, sırf trafik değil, sosyal hayatta da durmadan birbirinin kıçına sokmaya çalışan muhteşem milletimiz..
Yurtdışına gitsem ne halt ederim yine bu saatten sonra, o da belli değil. O cesaret de yok. Tek başıma olsam yapardım her şeyi de... Evlenip çoluk çocuk olunca, belirli bi düzen olunca insan bozamıyor.

Kendi huzurumuz olsa bile ülkenin bu salak saçma hali yoruyor herhalde. Bilemiyorum...

Yazmıştım ya, ülkeden, genel itibariyle etraftaki o.evlatlarından, haksızlıkların cezalandırılmamasından sıkıldım diye.
Dün Bostancı Lunapark'ın oradan karşıya geçiyorum, o.e. minibüsçünün biri kendi yönüne kırmızı yanıyor ve önünde araçlar var diye sola dönülecek cebe atladı birilerinin üzerine çıkarak. Arkadaki araç da kornaya abandı, frene falan basıyor itliğine... Sonra devam etti ileride durdu bağırıp çağırıyor. Ben de bağırdım, yürü işte hem itlik yapıyorsun hem bağırıyorsun diye. Bana da dayılanacak oldu, hadi yürü hadi dedim sabah sabah uğraşamam seninle...

Ama şöyle elimde bi tüfek (bakın tabanca da değil) olsa da herifi minibüsle beraber tarayayım sonra da yakayım istedim :)

Aslında ülkede böyle boşa kaynak israfı o.ç.'larını komple toplayıp yaksak, bi 30-40 milyona düşeriz. Ülke de biz de rahat ederiz valla. Ekonomik, sosyal, her şekilde... Böyle bi baştan başlama, reset lazım. Çok muhalif bi arkadaşım var, böyle diyordu, bi savaş vesaire bir şey lazım, toplum olarak reset gerekiyor diyordu, ne diyo bu be diyordum. Şimdi anlıyorum adamı. Bu dediğimle birlikte olacak bi reset lazım cidden.

Aranel Ciryatan
28-03-2024, 08:22
Yazmıştım ya, ülkeden, genel itibariyle etraftaki o.evlatlarından, haksızlıkların cezalandırılmamasından sıkıldım diye.
Dün Bostancı Lunapark'ın oradan karşıya geçiyorum, o.e. minibüsçünün biri kendi yönüne kırmızı yanıyor ve önünde araçlar var diye sola dönülecek cebe atladı birilerinin üzerine çıkarak. Arkadaki araç da kornaya abandı, frene falan basıyor itliğine... Sonra devam etti ileride durdu bağırıp çağırıyor. Ben de bağırdım, yürü işte hem itlik yapıyorsun hem bağırıyorsun diye. Bana da dayılanacak oldu, hadi yürü hadi dedim sabah sabah uğraşamam seninle...

Ama şöyle elimde bi tüfek (bakın tabanca da değil) olsa da herifi minibüsle beraber tarayayım sonra da yakayım istedim :)

Aslında ülkede böyle boşa kaynak israfı o.ç.'larını komple toplayıp yaksak, bi 30-40 milyona düşeriz. Ülke de biz de rahat ederiz valla. Ekonomik, sosyal, her şekilde... Böyle bi baştan başlama, reset lazım. Çok muhalif bi arkadaşım var, böyle diyordu, bi savaş vesaire bir şey lazım, toplum olarak reset gerekiyor diyordu, ne diyo bu be diyordum. Şimdi anlıyorum adamı. Bu dediğimle birlikte olacak bi reset lazım cidden.

Arınma Gecesi diyorsun. Arada bana da mantıklı geliyor da çok haksızlık olur :D

KÖROĞLU
28-03-2024, 08:36
Yazmıştım ya, ülkeden, genel itibariyle etraftaki o.evlatlarından, haksızlıkların cezalandırılmamasından sıkıldım diye.
Dün Bostancı Lunapark'ın oradan karşıya geçiyorum, o.e. minibüsçünün biri kendi yönüne kırmızı yanıyor ve önünde araçlar var diye sola dönülecek cebe atladı birilerinin üzerine çıkarak. Arkadaki araç da kornaya abandı, frene falan basıyor itliğine... Sonra devam etti ileride durdu bağırıp çağırıyor. Ben de bağırdım, yürü işte hem itlik yapıyorsun hem bağırıyorsun diye. Bana da dayılanacak oldu, hadi yürü hadi dedim sabah sabah uğraşamam seninle...

Ama şöyle elimde bi tüfek (bakın tabanca da değil) olsa da herifi minibüsle beraber tarayayım sonra da yakayım istedim :)

Aslında ülkede böyle boşa kaynak israfı o.ç.'larını komple toplayıp yaksak, bi 30-40 milyona düşeriz. Ülke de biz de rahat ederiz valla. Ekonomik, sosyal, her şekilde... Böyle bi baştan başlama, reset lazım. Çok muhalif bi arkadaşım var, böyle diyordu, bi savaş vesaire bir şey lazım, toplum olarak reset gerekiyor diyordu, ne diyo bu be diyordum. Şimdi anlıyorum adamı. Bu dediğimle birlikte olacak bi reset lazım cidden.

Bunlar hep vardı, hep olacaklar. Çünkü cahil insanlar çok daha fazla çoğalıyor, onların üreyen nesli de istisnaları hariç tutarsak anne baba profiline benzer şekilde gelişim gösteriyor.

Haliyle toplumda kanun / kural bilen, buna uygun davranan insan nesli git gide azalıyor. Ülke olarak ceza kanunları ve diğer yaptırımların caydırıcılığı da sıfıra yakın olduğu için adam polise yumruk da atıyor, soldaki cebe girip hebele hübele de yapıyor.

Kendini bu durumlardan soyutlamayı başaramadığın sürece bu sinir harbini yaşayacaksın. Kendi adıma ben bunu geçmişe nazaran oldukça başardım daha huzurluyum.

Eskiden tarfikte çok dalaşırdım artık 5 dk geç gideyim evime ama huzurla gideyim modundayım. İnsanların az olduğu (öyle yerler de azalıyor ama) yerlere kaçıyorum çoğu zaman.

Tabi sen ist da yaşadığın için bu söylediğim sana imkansız, m2 ye 25 kişi düşüyor oralarda.

barracuda
28-03-2024, 08:59
Genel itibariyle "yeeeaaani" modundayım.
Bazen çok daralıyorum, çok bunalıyorum, ve bunu maalesef sevdiklerime yansıtıyorum. İşim şuyum buyum genel anlamda çok stresli falan da değil. Ama ona rağmen bazen mutlu olamıyorum, çevremdekilere sarıyorum. Tabi bunlar arkadaş eş dost değil, eşim, babam, annem, kardeşim, çocuğum falan oluyor. Kırabiliyorum sonra da pişman oluyorum, üzülüyorum.

İşten acayip sıkılmış haldeyim.
Artık bu saatten sonra belirli riskleri alıp iş de değiştiremiyorum, "kurulu düzen"im var Alamanya'da olmasam da :) Maaşım 1'inde yatıyor, ne alacağım belli, ödenir mi ödenmez mi derdi yok. 9:00-17:30 git gel.
En güzel noktası da işi işte bırakıp memur gibi şalteri kapatıp gelebiliyorum.
Buna rağmen çok memnun değilim. Terfi, yükselme işleri hayal gibi. Yaşıtlarım Müdür, Genel Müdür seviyelerine geliyor, ben Uzman modda kaldım öyle. Maaş ortalama, bir çok yere göre aslında fena da değil.
Ama salak salak ağız kokusu çekmek dert. En salak şeyler bile mevzu olabiliyor, onu niye yapmadın, bunu niye sormadın. Hadi lan oradan...
İşveren klasik, devlet kadar vereyim, başka bi halt etmeyeyim, ama karşılıklı çıkarı olanlara yağdırayım, personel böcek zaten...

Bunları görünce işimi de yapmak istemiyorum. Motivasyonum yok. Olması gerektiği kadar yapıyorum çekiliyorum.

Hobi olarak bir şeyler yapmaya çalışıyorum, en büyüğü bilgisayar, oyunlar, kafayı dağıtıyorum böyle. Ama yaş dolayısıyla da artık her zaman bakamıyorum, yorgun oluyorum, çocuk geliyor bir şeyler yapıyoruz, oyun, ödev bilmemne, 10da yatıyor, ben de yatıyorum. Ertesi gün iş... :)

Hanım da benzer şekilde, çok sıkılmış vaziyette. Gitmek istiyorum buralardan diyor, nereye... Belli değil. Gitsen 1 hafta gidebiliyorsun anca :) Ona da en düşük 20-30 kaat para vereceksin.

Çok şükür yine fena sayılmayız da işte bu ara çok sıkıldık.
Bu ülkeden de genel itibariyle acayip sıkıldım, aynı salak salak siyasi tartışmalar, aynı algı oyunları, aynı manyak manyak kesti biçti haberleri, teksasa dönmüş adalet, *** gibi trafik ve trafikten ziyade o.ç. insanlarımız... Her fırsatta her yerde, sırf trafik değil, sosyal hayatta da durmadan birbirinin kıçına sokmaya çalışan muhteşem milletimiz..
Yurtdışına gitsem ne halt ederim yine bu saatten sonra, o da belli değil. O cesaret de yok. Tek başıma olsam yapardım her şeyi de... Evlenip çoluk çocuk olunca, belirli bi düzen olunca insan bozamıyor.

Kendi huzurumuz olsa bile ülkenin bu salak saçma hali yoruyor herhalde. Bilemiyorum...

:) :) ya varya sanki benim düşüncelerimi birebir yazmışsın.. bende yazsam yüzde 90 aynı cümleleri yazardım ..

GokhanRS
28-03-2024, 09:02
geçen gün antalya da tavukçu esnaf ile müşterisi siyaset yüzünden tartıştılar ve sonuç 1 ölü.

ilginç dönemlerdeyiz. gitsin şimdi o esnafı chp akp mhp kurtarsın bakalım. boşa katil oldun. müşterinle niye siyasete girersin ki.

istanbul taksicileri de öyle mesela, istanbula gelince mecburen arac kiralıyorum o adamların sacma salaq siyasi sorularına maruz kalmamak için. simdi de tag a kafayi takmislar tam seviniyorduk tag basaracak diye ama sanırım onu da kapattırır bu adamlar. yeminle rusya da savasin icindeki ülke de daha fazla huzur var.

AliGizda
28-03-2024, 09:07
İstanbul' da her gün artan kira fiyatları, ev sahibinin saçma tavrı yüzünden 1,5 yıl önce Kocaeli' ne taşındım. İşim, ailem, sosyal çevrem hepsi İstanbul' da. Kimine göre çok radikal karardı bu ama benim bunun sonuçlarını düşünecek, kendimi düşünecek bir durumum yoktu.

Ev alım süreci epey stresli geçti. Belki de ben boş yere kendi kendimi yedim bilmiyorum ama o zamanlar yaşadığım stresi hiç bir zaman unutmayacağım.

Hiç bilmediğimiz, tamamen yabancısı olduğumuz bir şehire çekirdek ailemle birlikte geldim. Allah' tan komşularım, tanıştığımız tüm insanlar çok iyiydi ve şu zamana kadar hiç nereden geldim buraya demedim. Aksine burada çocuğuma, aileme, kendime daha fazla zaman ayırıyorum. Canım sıkıldığında atlıyorum arabaya çıkıyorum yaylaya resetliyorum herşeyi, iniyorum.

Şimdi İstanbul' a dışardan bakan bir göz olarak insanların nasıl o keşmekeşte, kendilerini bu denli mutsuz eden bir şehirde tıkılıp kaldığına anlam veremiyorum. Buradaki yaşantımla İstanbul' daki yaşantımı kıyasladığımda burada çok daha mutluyum. İstanbul çok güzel bir şehir evet, ama gerçekten insanların bu denli psikolojilerinin bozuk olmasının büyük sebebi diye düşünüyorum.

Herkes agresif, herkes mutsuz. Bu hafta Pazartesi günü müşteriye gitmek için metrobüs kullandım, Altunizade durağında bildiğiniz insan trafiği vardı. Kafam arıtk rahat olduğu için midir nedir ben buna takılmadım ama sırada sürekli homurdanan, kavga çıkarmaya çalışan, sağa sola salça olup bağıran insan doluydu. Neden? Adam belki işine küfür ede ede gidiyor, ütopik kiralar verip kendine belki bir kıyafet alamıyor, kendine-ailesine zaman ayıramıyor ve her gün hayat pahalılaşıyor bunun sonucu da genel anlamda mutsuzluğuna yol açıyor.

He evi alırken elimde avucumda ne varsa sattım, çok istememe rağmen şu an kendime bir araba alamıyorum. Krediler desen faizler uçmuş, bir yerden başlıyayım desem arabalar hep enkaz :)

yyk
28-03-2024, 15:11
Genel itibariyle "yeeeaaani" modundayım.
Bazen çok daralıyorum, çok bunalıyorum, ve bunu maalesef sevdiklerime yansıtıyorum. İşim şuyum buyum genel anlamda çok stresli falan da değil. Ama ona rağmen bazen mutlu olamıyorum, çevremdekilere sarıyorum. Tabi bunlar arkadaş eş dost değil, eşim, babam, annem, kardeşim, çocuğum falan oluyor. Kırabiliyorum sonra da pişman oluyorum, üzülüyorum.

İşten acayip sıkılmış haldeyim.
Artık bu saatten sonra belirli riskleri alıp iş de değiştiremiyorum, "kurulu düzen"im var Alamanya'da olmasam da :) Maaşım 1'inde yatıyor, ne alacağım belli, ödenir mi ödenmez mi derdi yok. 9:00-17:30 git gel.
En güzel noktası da işi işte bırakıp memur gibi şalteri kapatıp gelebiliyorum.
Buna rağmen çok memnun değilim. Terfi, yükselme işleri hayal gibi. Yaşıtlarım Müdür, Genel Müdür seviyelerine geliyor, ben Uzman modda kaldım öyle. Maaş ortalama, bir çok yere göre aslında fena da değil.
Ama salak salak ağız kokusu çekmek dert. En salak şeyler bile mevzu olabiliyor, onu niye yapmadın, bunu niye sormadın. Hadi lan oradan...
İşveren klasik, devlet kadar vereyim, başka bi halt etmeyeyim, ama karşılıklı çıkarı olanlara yağdırayım, personel böcek zaten...

Bunları görünce işimi de yapmak istemiyorum. Motivasyonum yok. Olması gerektiği kadar yapıyorum çekiliyorum.

Hobi olarak bir şeyler yapmaya çalışıyorum, en büyüğü bilgisayar, oyunlar, kafayı dağıtıyorum böyle. Ama yaş dolayısıyla da artık her zaman bakamıyorum, yorgun oluyorum, çocuk geliyor bir şeyler yapıyoruz, oyun, ödev bilmemne, 10da yatıyor, ben de yatıyorum. Ertesi gün iş... :)

Hanım da benzer şekilde, çok sıkılmış vaziyette. Gitmek istiyorum buralardan diyor, nereye... Belli değil. Gitsen 1 hafta gidebiliyorsun anca :) Ona da en düşük 20-30 kaat para vereceksin.

Çok şükür yine fena sayılmayız da işte bu ara çok sıkıldık.
Bu ülkeden de genel itibariyle acayip sıkıldım, aynı salak salak siyasi tartışmalar, aynı algı oyunları, aynı manyak manyak kesti biçti haberleri, teksasa dönmüş adalet, *** gibi trafik ve trafikten ziyade o.ç. insanlarımız... Her fırsatta her yerde, sırf trafik değil, sosyal hayatta da durmadan birbirinin kıçına sokmaya çalışan muhteşem milletimiz..
Yurtdışına gitsem ne halt ederim yine bu saatten sonra, o da belli değil. O cesaret de yok. Tek başıma olsam yapardım her şeyi de... Evlenip çoluk çocuk olunca, belirli bi düzen olunca insan bozamıyor.

Kendi huzurumuz olsa bile ülkenin bu salak saçma hali yoruyor herhalde. Bilemiyorum...

abi benim evli ve 42 yaşındaki halim sanki bu : (

Evrenoz
28-03-2024, 15:52
Çok memnunum, 3-5 aya daha da memnun olucam.
Hatta buraya ara sıra gelip turkıya çhok güzel, chok uygun diyecem.
Euro arttı mı, oh oh suyundan da :)
benden mutlusu yok.

Bilen bilir, ben kendi gücüm yettiğince çok uğraş verdim birşeyleri değiştirmeye. birilerine laf anlatmaya. kimisi aha bu forumun orta yerinde "2 torba kömür bize de düşüyordur elbet" dedi, kimisi gitti cimer'e gammazladı. bir şekilde arkadaş olduklarımla dahi arkadaşlığı noktaladım bu sebeplerden.
ne oldu? anası ...di mi herşeyin? ekonomi, adalet, eğitim geldi mi dibin dibine? doldu mu suri paki afgan memlekete.
bu ortamda çocuk yetiştirecek olmaktan memnun musunuz? hadi verdiniz en iyi özel okula, aklınız sıra yalıttınız çocukları. Peki garantisi var mı okuldan çıkar çıkmaz bir yabaninin evladınızı gözüne kestirmeyeceğinin? Garantisi var mı trafikte "ben emniyettenim diye yalan söyleyen ve bu sebeple oradaki polis müdahale etmez iken" bir ayının size saldırmayacağının? Ulan hepsini geçtim, garantisi var mı çocuklarınızı taşıyan servis minibüsünün kaçırılmayacağının? 2-3 ay oldu di mi bu olay olalı?
madem siktiniz attınız çok bilerek her şeyi, yukarıda saydıklarımla mutlu olun. bugün mutlu olmazsanız, çılgınlar gibi üreyen ne idüğü belirsizlerin yaşı 18'e geldiğinde mutlu olursunuz.
Ben savaşmayı da laf anlatmayı da bıraktım, kendi paçamı kurtarıp çocuğumu insan gibi insanlar arasında yetiştirmeye doğru yelken açıyorum. ha dünyanın her yerinde abuk subuk şeyler olmuyor mu? elbet oluyor. lâkin olasılık hesabı yapan her insan evladı karşılaştırabilir bulunduğu yer ile gideceği yerin farkını.
Konfor alanını canı gibi koruyan adamım ben. Ama bu yaştan sonra kurulu düzeni değiştiriyorum. hem de ekonomik olarak gayet çok şükür noktasında, iş anlamında bir problem olmamasına, legolarıma da heykellerime de ahşap gemilerime de arabama da para ayırabilecek durumda olmama, sağlığım iyi olmasına, ana baba eş dost akrabalar evimin çevresinde yaşıyor olmasına rağmen.

aha da ankette gayet memnunum seçeneğinin üstüne de gavura vurur gibi vuruyorum mührü.

AyBEROZ
29-03-2024, 15:13
***** bbeklenti içinde ölüm gitmekten korkmaya başladığımı dile getirmeliyim.

Yaşım 59 . eşim ile beraber emekli olmasak zor bir hayatım olacakti. iyiki nispeten küçük bir şehirde yaşama avantajları ile idare ediyorum.
Bir oğlan evlendirdim. 2 senedir borç ödüyorum. 1 oğlanda üniversite outuyorum.

Ne kadar rahat bir hayatım var siz tahmin edin gerisini..

Ormanci
01-04-2024, 10:35
Neyse en azından beklenmedik bi mutluluk gördük az buçuk :) Ne akşamdı yav :)
Eldekiler gitmesin falan diye korka korka beklerken herkesin şoka uğraması... :)

Yarbay
01-04-2024, 10:44
Neyse en azından beklenmedik bi mutluluk gördük az buçuk :) Ne akşamdı yav :)
Eldekiler gitmesin falan diye korka korka beklerken herkesin şoka uğraması... :)

darısı daha güzel günlere cidden güzel bir gece oldu

Aranel Ciryatan
01-04-2024, 11:51
Neyse en azından beklenmedik bi mutluluk gördük az buçuk :) Ne akşamdı yav :)
Eldekiler gitmesin falan diye korka korka beklerken herkesin şoka uğraması... :)

Haritayı ilk gördüğüm an gözlerim doldu. Çok şaşırdığım ilçeler var İstanbul'da.

AliGizda
01-04-2024, 11:56
Dedem aldülhamit galk galk, yedirmedik imamoğlunu.

_opeth
01-04-2024, 17:33
sanırım artık yazabilir hale geldim. Genelde haftaiçi günlerimin 3'ü evde, 2 günü ofiste geçiyor. genellikle gece çalışıyorum. ofise gittiğim günler yalnızca erken gidiyordum ama artık yorulduğumu anladılar da biraz serbest bırakır gibi oldular ki Avustralya tarafından işler çıktı daha ofise geç gitmeye nail olamadım.

Maaş aşırı yüksek değil düşük de değil. eşim yeni çalışmaya başladığından biraz daha kendime geleceğimi umuyorum.

Ev veya ofis farketmiyor kendimi işe konsantre bir şekilde çalıştıracak gücü bulamıyorum çoğu zaman. mesainin başı veya sonu youtube videoları veya oyun canlı yayınları ile geçiyor.

Yumurta kapıya dayanınca çalışıp bitiriyorum genelde. Bir de tabi maaş yükseltmelerinin yanında iş yükünü arttırmaları ve istemediğim bir sürü işi vermeleri de çalışmamama sebebiyet veriyor olabilir.

Arka planda bir kaç girişimim oldu 1 kere kafe açacağım dedim battım, 2. sinde daha yüksek maaş ile komple yurtdışına evden çalışacak bir iş buldum pandemiyle beraber şutlandım. Eski iş yerime girmeyeceğim diye rakip firmaya girdim çalıştım sonrasında ordaki maaşını 2 katını teklif edip çağırdılar ve 3. kere aynı firmaya daha yüksek maaşla girebildim bu sayede ama enflasyonla beraber o maaş pula dönüştü bir nevi.

hobi amaçlı youtube maceramda artık bazı şeyler durma noktasına girince hobi amaçlı da olsa yapmaktan sıkıldım. 1 saat çekiyor 2 saat editliyorsun 1 saat de upload ediyorsun sonra izlenme yerlerde, saçma sapan yapıcı olmayan hakarete vara eleştiriler de cabası.

Motosiklet hayatımda bir nebze olsun hareket kazandırdı ama yakıt fiyatları bir yandan yürütme maliyetleri bir yandan en uygun fiyatlı motor olmasına rağmen bir haftasonu Darlığa gideyim dememeye başladım. Hatta 2 haftasonudur da para harcamıyım diye evden dışarı çıkmak istemedim. yeğenimin 6 senelik bilgisayarına hitman kurup onu oynamaya başladım.

dün en azından seçimle beraber gülümsedim. mutlu oldum. ama bugün geldiğinde hayat şartlarımın çok değişmediğini düşünüyorum.

Orta yaş bunalımı mı acaba bunlar bilemedim.

Seyfettin777
01-04-2024, 18:42
Neyse en azından beklenmedik bi mutluluk gördük az buçuk :) Ne akşamdı yav :)
Eldekiler gitmesin falan diye korka korka beklerken herkesin şoka uğraması... :)

Sonuç beni ne üzdü ne sevindirdi desem yeridir.
Yıllarca ailem ve ben Mhp-Chp eksenli bir seçmen kitlesi olarak iktidara muhaliftik. Önce Mhp'den koptuk, sonra Chp'den. Dün tabloyu görünce bir boşluğa düştüm, evet iktidar zayıfladı ama güçlenen Chp de benim desteklediğim Chp değil artık.

Kurucusunun astığı, İstiklal Mahkemesi'nde idam sehpasının üzerinde Gazi Paşa'ya ağlayarak yalvaran tescilli bir haine güzelleme yapılmasını, ya da elinde binlerce Türk'ün kanı olan bir terör örgütünün siyasi uzantısının ve temsilcilerinin Atatürk'ün kurduğu partide ehemmiyet görmesini ben yediremiyorum. Türk kızlarının, Türk çocuklarının başı Afgan bir maymun tarafından tecavüze direndi diye taşla ezilerek hayattan koparılırken parti kürsüsüne konuşmak için çıkan her kişinin selam göndereceği ilk iki kişiyi tahmin edebilmekten yoruldum, şu ortamda dertlerinin nasıl bu ikisi olduğuna anlam veremiyorum.

Dilerim Afyon ve Ankara gibi terör destekçisi bölücülere mesafeli adayların ezici üstünlüğü parti kurmaylarına bir fikir verir ve buna göre siyasetlerini revize ederler. O zaman gerçekten canı gönülden, sırf iktidar kan kaybetti diye değil de kurucu değerlerimize dönüyoruz diye gerçek bir sevinç yaşarız.
Yanlış anlaşılmayayım tabii olarak artık değişim şart, iktidar da dahil. Ancak bunu yapabilmek için gerçekten her şeyden vazgeçmek şart mı?

arda35
02-04-2024, 09:12
Demokrasi bu yüzden gerekli arkadaşlar. Desteklediğiniz (veya geçmişte desteklediğiniz) parti seçimlerde başarılı olduğunda dahi yanlışlarını dile getirmekte zorlanmıyorsunuz. Ülkeyi bu durumu getirenler ise halen iktidardalar. Onları (seçimle) değiştirmeden bize rahat yok maalesef. Çok partili yönetim, erkler ayrılığı gibi hususlar chp'li yöneticilerin yaptığı nispeten düzeltilebilir hatalardan çok daha önemli. Bunlar olmadan değişim zor.

BARR
02-04-2024, 10:09
AŞK-I MEMNUNUM


Evrenoz

Senin tuzun kuru tabi yandaş yunan biracı.

Ormanci
02-04-2024, 10:09
Sonuç beni ne üzdü ne sevindirdi desem yeridir.
Yıllarca ailem ve ben Mhp-Chp eksenli bir seçmen kitlesi olarak iktidara muhaliftik. Önce Mhp'den koptuk, sonra Chp'den. Dün tabloyu görünce bir boşluğa düştüm, evet iktidar zayıfladı ama güçlenen Chp de benim desteklediğim Chp değil artık.

Kurucusunun astığı, İstiklal Mahkemesi'nde idam sehpasının üzerinde Gazi Paşa'ya ağlayarak yalvaran tescilli bir haine güzelleme yapılmasını, ya da elinde binlerce Türk'ün kanı olan bir terör örgütünün siyasi uzantısının ve temsilcilerinin Atatürk'ün kurduğu partide ehemmiyet görmesini ben yediremiyorum. Türk kızlarının, Türk çocuklarının başı Afgan bir maymun tarafından tecavüze direndi diye taşla ezilerek hayattan koparılırken parti kürsüsüne konuşmak için çıkan her kişinin selam göndereceği ilk iki kişiyi tahmin edebilmekten yoruldum, şu ortamda dertlerinin nasıl bu ikisi olduğuna anlam veremiyorum.

Dilerim Afyon ve Ankara gibi terör destekçisi bölücülere mesafeli adayların ezici üstünlüğü parti kurmaylarına bir fikir verir ve buna göre siyasetlerini revize ederler. O zaman gerçekten canı gönülden, sırf iktidar kan kaybetti diye değil de kurucu değerlerimize dönüyoruz diye gerçek bir sevinç yaşarız.
Yanlış anlaşılmayayım tabii olarak artık değişim şart, iktidar da dahil. Ancak bunu yapabilmek için gerçekten her şeyden vazgeçmek şart mı?

Katılıyorum, zaten CHP'nin birkaç ay önceki seçimde sıçmasının sebeplerinden biri oydu.
Başta KK salağı, sonrasında HDP ile göstere göstere destek ve partideki PKK'lı şerefsizlerin densiz açıklamaları falan ve bunlara hala prim verilmesi gibi etmenler, AKP'ye oy atmada soru işareti yaşayan seçmenlerin kararını daha da perçinleyip "yok lan bunlara hiç atmam" demesine sebep oldu. O yüzden kaybettiler. O kafayla kaybetmeye de mahkumdular.

KK belediyelerde de geçen seçimde sıçmıştı aslında, İmamoğlu falan kazanmıştı ama diğer iller için birçok kişi diyor ki, "kazanacak aday" yerine birçok ilde KK'nın gösterdiği salak salak isimler aday yapıldı, kazanamadılar... Şimdi "kazanabilecek" doğru düzgün adaylar gösterilince, iktidarın da ekonomik etkilerinin iyice görüldüğü şu günler denk gelince patlattılar. Ama mesela Özgür Özel de Hatay'da büyük hata yaptı, Lütfi Savaş'ı niye inatla aday gösterirsin ki?

Ancak sonrasındaki konuşması falan çok olumlu bulundu.
Bakalım, şu süreçte şımarmayıp, salak saçma şeyler yapmayıp başarıyı devam ettirirlerse sonraki seçimlerin sonuçları ilginç olabilir.

AKP'nin de zaten bir sonraki seçime kadar ortamı acilen toparlaması, ekonomiyi düzeltmesi falan gerekiyor. Reyiz'in de Bahçeli'nin de artık çok fazla zamanı kalmadı, yaşlanıyorlar, isteseler de yok sağlık sorunu yok bilmemne, pek görev yapamayacaklar.

Ben asıl AKP'yi Reyiz'den sonrasını merak ediyorum. Çekildiği veya vefat ettiği gün partiyi izleyin, neler neler olacak.
Reis bi halef-selef muhabbeti hiç yapmadı çünkü. ANAP gibi sönüp gidecek. ANAP en azından Mesut Yılmaz ile biraz devam etmeye çalışmıştı, bence o da olmayacak.

Seyfettin777
02-04-2024, 15:34
Tek Hatay değil bence Afyon'daki adaylarına yaptıkları da çok anlamsızdı.

Akp, lideri üzerinden ilerleyen bir parti. Siyaset biliminde bu fenomene "karizmatik lider" diyorlar, toplumda bir boşluğu/eksikliği dolduran bu siyasetçiler, karizmatik lider algısıyla siyaseti uzun bir süre domine ediyorlar. Ama bu tip siyasi oluşumların da ciddi bir sorunu var, o da siyasi doktrinlerinin, ideolojilerinin olmayışı.

En basiti yine iktidarda olan partinin yıllar içinde izlediği politika; Başta cemaatle beraber yürünürken devamında fetö tasfiye edildi, çözüm sürecini başlatan aynı iktidar Sur/Hendek Operasyonları'yla örgütün üzerine gitti, milliyetçiliğin ayaklar altına alındığı bir oluşum, milliyetçi bir başka oluşumla yürümek durumunda kaldı, genel olarak yaptıkları siyaset bir plan ve projeden çok populist söylemler ve mevcut durumlara göre değişiyor.

Bir de Mhp ya da Chp'ye bakın. Mhp, üstüne giydiği ideolojik kabuk sayesinde artık içi boşaltılmış olsa dahi hala o kemik kitleyi koruyor çünkü fikirsel altyapısı, özellikle bu ideolojinin biat kültürünü kullanıyor, seçmen genel başkana bayıldığı ya da siyasetini çok beğendiği için değil, "Mhp olduğu" için destekliyor bizzat çevremde bunu görüyorum.
Chp ise başta Kk ve devamında Öö siyasetine rağmen modern-Atatürkçü kimliği sayesinde %25 altına inmedi desek yeridir. Söylemler Anadolu seçmenine cazip gelmese de kendini Atatürkçü addeden birçok seçmen Ata'nın mirasını fikirsel olarak desteklemeye devam etti.

Vakti zamanında Anap da toplumda Rte ve partisi gibi bir karizmatik lider görüşü yaratmış. Ancak bu oluşumlar liderini kaybettiğinde ya da lider siyasetten çekildiğinde genellikle ciddi kan kaybedip yok olma arefesine gider. En temel örneği yine bugün Chp-Mhp siyasete yön verebilmekte ve hayatlarına devam edebilmekteyken Anap yok olmanın eşiğinde...

-Murat Özcan-
02-04-2024, 15:48
Katılıyorum, zaten CHP'nin birkaç ay önceki seçimde sıçmasının sebeplerinden biri oydu.
Başta KK salağı, sonrasında HDP ile göstere göstere destek ve partideki PKK'lı şerefsizlerin densiz açıklamaları falan ve bunlara hala prim verilmesi gibi etmenler, AKP'ye oy atmada soru işareti yaşayan seçmenlerin kararını daha da perçinleyip "yok lan bunlara hiç atmam" demesine sebep oldu. O yüzden kaybettiler. O kafayla kaybetmeye de mahkumdular.

KK belediyelerde de geçen seçimde sıçmıştı aslında, İmamoğlu falan kazanmıştı ama diğer iller için birçok kişi diyor ki, "kazanacak aday" yerine birçok ilde KK'nın gösterdiği salak salak isimler aday yapıldı, kazanamadılar... Şimdi "kazanabilecek" doğru düzgün adaylar gösterilince, iktidarın da ekonomik etkilerinin iyice görüldüğü şu günler denk gelince patlattılar. Ama mesela Özgür Özel de Hatay'da büyük hata yaptı, Lütfi Savaş'ı niye inatla aday gösterirsin ki?

Ancak sonrasındaki konuşması falan çok olumlu bulundu.
Bakalım, şu süreçte şımarmayıp, salak saçma şeyler yapmayıp başarıyı devam ettirirlerse sonraki seçimlerin sonuçları ilginç olabilir.

AKP'nin de zaten bir sonraki seçime kadar ortamı acilen toparlaması, ekonomiyi düzeltmesi falan gerekiyor. Reyiz'in de Bahçeli'nin de artık çok fazla zamanı kalmadı, yaşlanıyorlar, isteseler de yok sağlık sorunu yok bilmemne, pek görev yapamayacaklar.

Ben asıl AKP'yi Reyiz'den sonrasını merak ediyorum. Çekildiği veya vefat ettiği gün partiyi izleyin, neler neler olacak.
Reis bi halef-selef muhabbeti hiç yapmadı çünkü. ANAP gibi sönüp gidecek. ANAP en azından Mesut Yılmaz ile biraz devam etmeye çalışmıştı, bence o da olmayacak.


Tek Hatay değil bence Afyon'daki adaylarına yaptıkları da çok anlamsızdı.

Akp, lideri üzerinden ilerleyen bir parti. Siyaset biliminde bu fenomene "karizmatik lider" diyorlar, toplumda bir boşluğu/eksikliği dolduran bu siyasetçiler, karizmatik lider algısıyla siyaseti uzun bir süre domine ediyorlar. Ama bu tip siyasi oluşumların da ciddi bir sorunu var, o da siyasi doktrinlerinin, ideolojilerinin olmayışı.

En basiti yine iktidarda olan partinin yıllar içinde izlediği politika; Başta cemaatle beraber yürünürken devamında fetö tasfiye edildi, çözüm sürecini başlatan aynı iktidar Sur/Hendek Operasyonları'yla örgütün üzerine gitti, milliyetçiliğin ayaklar altına alındığı bir oluşum, milliyetçi bir başka oluşumla yürümek durumunda kaldı, genel olarak yaptıkları siyaset bir plan ve projeden çok populist söylemler ve mevcut durumlara göre değişiyor.

Bir de Mhp ya da Chp'ye bakın. Mhp, üstüne giydiği ideolojik kabuk sayesinde artık içi boşaltılmış olsa dahi hala o kemik kitleyi koruyor çünkü fikirsel altyapısı, özellikle bu ideolojinin biat kültürünü kullanıyor, seçmen genel başkana bayıldığı ya da siyasetini çok beğendiği için değil, "Mhp olduğu" için destekliyor bizzat çevremde bunu görüyorum.
Chp ise başta Kk ve devamında Öö siyasetine rağmen modern-Atatürkçü kimliği sayesinde %25 altına inmedi desek yeridir. Söylemler Anadolu seçmenine cazip gelmese de kendini Atatürkçü addeden birçok seçmen Ata'nın mirasını fikirsel olarak desteklemeye devam etti.

Vakti zamanında Anap da toplumda Rte ve partisi gibi bir karizmatik lider görüşü yaratmış. Ancak bu oluşumlar liderini kaybettiğinde ya da lider siyasetten çekildiğinde genellikle ciddi kan kaybedip yok olma arefesine gider. En temel örneği yine bugün Chp-Mhp siyasete yön verebilmekte ve hayatlarına devam edebilmekteyken Anap yok olmanın eşiğinde...

İki yorumda gelecekteki Türkiye de neler olacağını hangi partinin nerelerde olacağını çok iyi özetlemiş, özellikle Anap örneği ciddi anlamda cuk oturmuş durumda..

HaKo
02-04-2024, 16:10
Ağzına sağlık kardeşim , net durumu özetlemişsin. Ama şu objektif yorumu yaptığında kimin nereye çektiğine göre ya yine AKP li yada CHP li oluyorsun, asla kimseyle bu bakış açısı ile konuşulmuyor. İki tarafta aşırı taraf, iki tarafta birbirinden boka batmış. Kimse çuvaldızı kendine batırmıyor. Burada uyanması gereken siyasi partiler değil , bizleriz. Oy pusulası neredeyse 1.5 metreydi. 2 tane adamın ağzına bakmaya hiç gerek yok.

Konuya gelecek olursak ben hayatından memnun olan kimse görmüyorum etrafımda, bayağı ufak bir azınlık var. Bunun parayla ülkenin siyasi durumuyla falanda doğrudan ilgisi olduğunu düşünmüyorum. Cumhuriyetin 100 yıllık tarihine baktığınız zaman bu zamandan çok daha beter buhranlar, siyasi krizler , darbeler olmuş. Siyaset her zaman böyle, hep de böyle olacak. Siyaseti kafaya takıyorsanız bilin ki kafaya takacak bir şey arıyorsunuz ya da daha büyük bir sorunun üstünü örtüyorsunuz. Hepimizin derdi kendi ve yakın çevresiyle aslında, ama hep kendimize bir düşman çıkarıp dert edip kurtuluyoruz bu düşüncelerden. Maalesef sorun insanlıkta ve sosyal ortamda. Çok bozulduk, hepimiz her şey çok bozuldu. Bünyeler kaldırmıyor, kabul etsek de etmesek de...