SONE-R
10-08-2009, 08:53
Hintli bir yaşlı usta, çırağının sürekli her şeyden yakınmasından bıkmış. Bir gün onu tuz almaya göndermiş. Yaşamındaki her şeyden mutsuz olan çırak döndüğünde, yaşlı usta ona bir avuç tuzu, bir bardak suya atıp içmesini söylemiş. Çırak, yaşlı adamın söylediğini yapmış, ama içer içmez ağzındakileri tükürmeye başlamış.
“Tadı nasıl?” diye soran yaşlı adama öfkeyle:
“Acı” diye yanıtlamış. Usta gülümseyerek çırağını kolundan tutmuş ve dışarı çıkarmış. Onu sessizce az ilerdeki gölün kıyısına götürmüş ve bu kez de bir avuç tuzu göle atıp, gölden su içmesini söylemiş. Söyleneni yapan çırak, ağzının kenarlarından akan suyu koluyla silerken aynı soruyu sormuş:
“Tadı nasıl?”
“Ferahlatıcı” diye yanıtlamış genç çırak.
“Tuzun tadını aldın mı?” diye sormuş yaşlı adam. “Hayır” diye yanıtlamış çırağı.
Bunun üzerine yaşlı adam, çırağının yanına oturmuş ve ona şöyle demiş:
“Yaşamdaki tüm acılar tuz gibidir, ne azdır, ne de çok; ancak bunun acılığı, neyin içine konulduğuna bağlıdır. Bir acın olduğunda yapman gereken tek şey onunla ilgili duygularını genişletmektir. Onun için sen de artık bardak olmayı bırak, göl olmaya çalış!”
:icon_tup:
“Tadı nasıl?” diye soran yaşlı adama öfkeyle:
“Acı” diye yanıtlamış. Usta gülümseyerek çırağını kolundan tutmuş ve dışarı çıkarmış. Onu sessizce az ilerdeki gölün kıyısına götürmüş ve bu kez de bir avuç tuzu göle atıp, gölden su içmesini söylemiş. Söyleneni yapan çırak, ağzının kenarlarından akan suyu koluyla silerken aynı soruyu sormuş:
“Tadı nasıl?”
“Ferahlatıcı” diye yanıtlamış genç çırak.
“Tuzun tadını aldın mı?” diye sormuş yaşlı adam. “Hayır” diye yanıtlamış çırağı.
Bunun üzerine yaşlı adam, çırağının yanına oturmuş ve ona şöyle demiş:
“Yaşamdaki tüm acılar tuz gibidir, ne azdır, ne de çok; ancak bunun acılığı, neyin içine konulduğuna bağlıdır. Bir acın olduğunda yapman gereken tek şey onunla ilgili duygularını genişletmektir. Onun için sen de artık bardak olmayı bırak, göl olmaya çalış!”
:icon_tup: