PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Uçan otomobillerin dünü ve bugünü



dragonflydesing
16-09-2010, 15:36
Bir blog sitesinde buldum bu metni arkadaşlar,faydalı bilgiler var :)

Uçan otomobillerin dünü ve bugünü

“Bu sözüme dikkat edin. Otomobil ve uçakların bir kombinasyonu yakında gelecek. Gülebilirsiniz, ama gelecek.” Henry Ford

Henry Ford 1940 yılında, Sky Flivver projesinin ardından bu sözleri söylediğinde gülenler olmuş mudur bilmem. Ford fabrikasını kurmaya çalışırken de boş işlerle uğraştığını, otomobillerin gelip geçici oyuncaklar olduğunu söylemişlerdi ona.

Amfibi otomobil fikrini eskiden beri desteklerim, uçan arabalardan ise oldum olası çekinmişimdir. Günümüzün trafik şartlarını, insanların kalitesini göz önüne alınca tepemizde uçan arabaların dolaşması fikri hiç hoş gelmiyor. Yerde yaşanan trafik kazaları sadece trafiği etkiliyor da, göklerde yaşanan bir kaza, kazazedelerin kafamıza düşmesiyle son buluyor.

Fikir süper, ona bir şey demiyorum. Bilim kurgu filmlerinde, çizgi filmlerde çocukluğumuzdan beri uçan arabalar gördük ve ne zaman hayatımıza gireceğini hep merak ettik. Fifth Element’te bizi etkileyen sadece Leeloo’nun güzelliği değil, gökdelenlerin arasındaki 3 boyutlu trafikti.

2000 yılında herkes alüminyum folyo gibi elbiseler giyip uçan otomobillere binecek diyorlardı, 1 Ocak 2000 sabahı uyandığımızda her şey eskisi gibi devam ediyordu. Hep kandırmışlar bizi, gösterip vermemişler.

2000 yılında hiçbir şey değişmese de teknoloji sürekli gelişti, uçan araba hayali hiç bitmedi. Devletler bu konuya pek yatırım yapmadılar, çünkü ihtiyaçları yoktu. Toplu taşımada ve savaşlarda kullanmak için uçak, helikopter, hovercraft gibi birçok seçenek vardı zaten, uçan otomobil teknolojilerine kafa yormakla uğraşmadılar.

Büyük otomobil üreticileri de pek ilgilenmediler konuyla. Kendi teknolojilerini geliştirmekle, pazar paylarını yükseltmeye çalışmakla meşgullerdi.

O nedenle alternatif enerjilerle çalışan otomobillerde ve amfibi otomobillerde olduğu gibi uçan otomobil projeleri hayalperest, idealist ve harcayacak çok parası olan küçük girişimcilere kaldı.

Uçan otomobillerle ilgilenen girişimcilerin sayıları azımsanmayacak seviyede olsa da toplamda ortaya konulan işler, pek kayda değer değil.

Oysa uçan otomobil düşüncesi, eskiden beri insanoğlunun kafasını kurcalayan bir teknoloji.

Öncelikle uçaklar ve uçan otomobiller arasındaki farkı iyi kavramak lazım. Uçaklar belli kişilerin kullanabildiği, yönetimi zor ve karmaşık olan, belli noktalarda iniş – kalkış yapan taşıtlar.

Uçan otomobiller ise otomobil kullanabilen herkes tarafından kullanılabilen, daha kolay yönetilen ve sadece havada değil, kara trafiğinde de kullanılabilen taşıtlar. Yani bir araç sadece uçmaya yarıyorsa ve kara trafiğinde bir otomobil gibi kullanılamıyorsa onun adı uçan otomobil değil, uçak oluyor.

http://www.pitcafe.com/wp-content/uploads/watermanwhatsit.jpg

Bilinen ilk uçan otomobil taslakları, 1910’lu yıllarda hazırlanmış. Waldo Waterman’in 1911’de başlayıp 1932’de tamamladığı projesi Whatsit, bu örneklerden biri sayılabilir. Waterman Whatsit, havada ve karada herkesin kullanabileceği bir proje olarak hazırlanmıştı ama bir türlü başarı sağlanamadı. 1937’ye gelindiğinde Waterman, projesinin ismini Aerobile olarak değiştirdi, ilk test uçuşunu gerçekleştirmeyi başardı.

Uzunluğu 6.25 metre, kanat açıklığı 11 metre olan Whatsit (veya Aerobile) aynı Studebaker motoruyla havada 180 km/s, karada 90 km/s süratle ilerleyebiliyordu.

http://www.pitcafe.com/wp-content/uploads/fordskyflivver.jpg
Henry Ford, Sky Flivver’ı medyaya tanıtıyor.

Uçan otomobil fikrini gerçekleştirmeye çalışan ikinci girişimciyse Henry Ford oldu. Ford’un tasarımı da Whatsit gibi otomobilden ziyade uçağı andıran bir taşıttı. 1926’da hazırlanan Sky Flivver, resmi adıyla Ford Model 2A Flivver projesi aslında o kadar kötü gitmiyordu ama test sürüşlerinden birinde yaşanan kazada pilot hayatını kaybedince, proje apar topar rafa kaldırıldı. Henry Ford, seri üretimden milyonlarca dolar kazanırken bir merak uğruna geliştirdiği projesi yüzünden başını belaya sokma riskini almak istemiyordu. Merakını yenemeyip zaman zaman projesini canlandırmak istese de, Flivver hiç gerçeğe dönüşmedi. 1935 yılında Ford Model 15-P ile yeni bir hafif uçak denemesi yaptı, onda da başarısız olunca uzun süre uçak işiyle ilgilenmedi.

2. Dünya Savaşı’nda çılgınca gelişen teknolojiler uçan otomobil fikrini yeniden ortaya çıkarınca, piyasaya doluşan diğer girişimcilerden heveslenen Ford, 1950’li yıllarda hem sivil hem askeri kullanım için uçan otomobiller üretmeye karar verdi. Ancak o zamanki teknolojiler, uçuş numarasıyla kalkan hava trafiğini kontrol etmekte bile zorlandığından, herkesin kafasına göre uçak kullanmaya başlamasının çok tehlikeli olacağı düşünülerek proje yeniden iptal edildi.

1950’lerde savaş sonrası teknolojilerle ortaya çıkan çok firma vardı. Savaş öncesinde Waterman Aerobile, Ford Sky Flivver ve Stout Skycar varken, savaş sonrasında emekli askerleri bünyesine katan birçok firma uçan otomobiller üretmeye çalıştılar.

http://www.pitcafe.com/wp-content/uploads/fultonairphibian.jpg
Fulton Airphibian’ın biri uçarken diğeri yerden onu seyrediyor.

ABD, bu konudaki en ileri ülkeydi. 1946’da Robert Fulton adında bir girişimci, Fulton Airphibian‘ı yaptı. Test amacıyla 100.000 milden fazla yol yapan Airphibian projesi, maddi yetersizlikler yüzünden yarım kaldı.

http://www.pitcafe.com/wp-content/uploads/convairmodel118.jpg
Convair Model 118, California semalarında.

1947’de Convair Model 118 yapıldı, test sürüşlerinde gerçekleşen kazanın ardından iptal edildi.

http://www.pitcafe.com/wp-content/uploads/tayloraerocar.jpg
Taylor Aerocar bugün de uçmaya devam ediyor.

1949’da Taylor Aerocar üretildi ve o günlerden kalan en ünlü model oldu. Çeşitli dönemlerde tam altı farklı modeli hazırlanan Aerocar’ın üzerinde o kadar çalışıldı ki, seri üretime hiç geçmemiş olsa bile ismini bugünlere bırakmayı başardı.

Aerocar’ın katlanır kanatları manuel olarak açılıp kapanıyor ve işlem beş dakika sürüyordu. Kanatlarını toplayınca normal trafikte de ilerleyebiliyor, karada 100 km/s, havada 180 km/s sürat yapabiliyordu.

1949’da üretilen ilk model N4994P EAA AirVenture Museum’da sergileniyor.

1954’te üretilen N101D, Minnesota’daki Golden Wings Museum’da sergileniyor.

1960’da üretilen N102D, Aerocar’ın uçmaya ve yürümeye devam eden tek modeli. Daha önce aktör Bob Cummings’e ait olan uçan araba, sonra Ed Sweeney tarafından satın alındı. Sweeney, uçağını hem Kissimmee Air Museum’da sergiliyor, hem de kullanmaya devam ediyor.

1956’da üretilen N103D, Aerocar’ın en aktif uçan otomobillerinden biriydi. Fidel Castro’nun kardeşi Raul Castro’yu Küba’ya taşıyan uçan otomobil, Küba’daki pistte bir ata çarpınca uzun süre kullanılamadı.

Tamirinin ardından 1961 – 1977 yılları arasında trafik gözlem uçağı, polis uçağı gibi birçok görevde yer alan uçan otomobil, 1977’de emekliye ayrıldı. 2006’da 3.5 milyon dolara açık arttırmaya çıkarıldı, hâlâ son sahibinin elinde otomobil olarak kullanılıyor.

1966’da N107D üretildi. Aerocar’ın tasarımcısı Moulton Taylor tarafından Aerocar II adıyla, bir adet üretilen prototip, aynı model gibi görünse de sadece uçak olarak kullanılacaktı, o da devam etmedi.

Moulton Taylor, son olarak Aerocar III adıyla bir prototip üretti ancak o da seri üretime geçemeyen Aerocar modellerinden biri olarak Seattle’daki Museum of Flight’ın vitrinine düştü.

http://www.pitcafe.com/wp-content/uploads/aerautopl5c.jpg
Aerauto PL.5C İtalya sokaklarında yürüyor.

1951’de İtalyan Carrozzeria Colli adlı firmanın eseri olan Aerauto PL.5C ortaya çıktı. Continental C85 motorla çalışan arka pervanesi, onu dönemin diğer uçan otomobillerinden ayırıyordu. Üstelik kanatları da diğer uçan arabalardan çok daha hızlı bir şekilde toplanıp açılabiliyordu. Ancak firma 1953’de projeyi rafa kaldırarak kendi bildiği işe, otomobil kaporta imalatına geri döndü.

http://www.pitcafe.com/wp-content/uploads/bryanautoplane.jpg
Bryan Autoplane Model II kanatlarını toplamış halde.

Uçan otomobil sevdası sürerken, 1953’de Bryan Autoplane ortaya çıktı. Leland Bryan tarafından hazırlanan uçan otomobil, üç model olarak üretildi. Model I sadece 800 km test sürüşünün ardından rafa kaldırılarak Model II’ye geçildi. Model II ise 80 saatlik uçuş ve 6.400 km kara sürüşünün ardından bir trafik kazası geçirerek rafa kaldırıldı.

Bu iki modelin ardından Leland Bryan, ustalık eseri olan Bryan Autoplane Model III ile ortaya çıktı. Ana motor olarak Continental A-75, kanatları açıp toplamak için de Chevrolet Corvair motoru kullanan Model III projesi 70 saat uçuş, 1.600 km kara testinin ardından gayet iyi ilerliyordu. Ancak 1974 yılında Wisconsin’deki bir hava gösterisinde gerçekleşen büyük kaza tasarımcı Leland Bryan’ın ölümüne neden olunca, proje de tasarımcısıyla beraber mezara girdi.

http://www.pitcafe.com/wp-content/uploads/wagneraerocar.jpg
Wagner Aerocar, Jetgiller’deki aracı andırıyor.

1965’de Almanyalı Wagner Aerocar ortaya çıktı. Resmi adıyla Wagner FJ-V3 Aerocar projesi diğerlerinden farklı olarak, helikopter formundaydı ve uçan otomobilden ziyade yürüyen helikopteri andırıyordu. Sky-trac 3 helikopter temel alınarak hazırlanan projeden pek verim alınamadı, helikopter firması HTM’e satıldı ve HTM 1971’de projeyi iptal etti.

http://www.pitcafe.com/wp-content/uploads/avemizar.jpg
AVE Mizar California semalarında.

1971’de yine bir California şirketi ortaya çıktı. AVE Mizar adlı firma, Cessna Skymaster ve Ford Pinto’yu birleştirerek ilk prototipini ortaya koydu. Araç yerdeyken Skymaster sökülebiliyor ve trafikte normal bir Ford Pinto olarak ilerleyebiliyordu. Kokpitin otomobilin içinde olması sayesinde sadece Skymaster’ın arkası Pinto’ya ekleniyor, uçan otomobilin hem uçak, hem de otomobilin motor gücüyle havalanması sağlanıyordu. Havadayken sadece uçak motoruyla ilerleyen uçan araba, dört tekerleğin gücü sayesinde inişlerde 160 metreden daha kısa fren mesafesine sahipti.

11 Eylül 1973’teki olağan test sürüşünde kanatları gövdeye bağlayan kollardan biri yerinden çıkınca uçan otomobil düştü, tasarımcı Henry Smolinski’nin ölmesiyle proje rafa kaldırıldı.

Projenin tutmaması, tasarımcının ölmesi, ekonomik sorunlar gibi birçok sebep, uçan otomobil hayallerini sürekli baltaladılar. Devlet kurumlarının ve büyük firmaların yatırım yapmaması da uçan araba üretmeye çalışanları yalnız bırakınca, uçan arabalar yıllarca hayal olarak kaldı. Ancak girişimciler vazgeçmeye niyetli değiller.

Otomobil ve uçak teknolojilerinin sürekli gelişmesi, uçan otomobil meraklılarına da şans vermeye devam ediyor. Araştırabildiğim kadarıyla şu anda çeşitli ülkelerden tam 14 firma uçan otomobil üretmek için çabalıyorlar. Kimisi seri üretime geçeceğini duyurdu, kimisi testlerle uğraşıyor, kimisi izinleri halletmeye çalışıyor.

Eski uçan otomobillerin bir çoğu entegre modeller değillerdi. Ya otomobile sökülüp takılabilen kanatlar ekleniyor, ya da uçak ve otomobil birleştiriliyordu. Entegre olunca da otomobilden çok uçağa benzeyen araçlar çıkıyordu ortaya. Günümüzün teknolojileriyle hazırlanan uçan otomobil projeleriyse hem daha kolay kullanılıyor, hem daha şık görünüyorlar.

LaBiche FSC-1
http://www.pitcafe.com/wp-content/uploads/labichefsc1.jpg

LaBiche Aerospace’in kurucusu Mitchell LaBiche’nin 1980’lerden beri üzerinde çalıştığı proje. FSC-1, uçaktan otomobile dönüşümünü tek tuşla, otomatik olarak gerçekleştiren ilk uçan otomobildi. Kanatlarını topladıktan sonra sıradan bir otomobil gibi görünebilen aracın en büyük sorunu hem pilot hem sürücü ehliyeti gerektirmesiydi. 5 koltuklu, tek motorlu uçan otomobil, havada 483 km/s, karada 290 km/s sürate çıkabiliyordu.

Ancak 2007 yılında son testleri yapıldıktan sonra ne web siteleri güncellenmiş, ne de proje hakkında bir haber yayınlanmış.

Wernicke SkyCar
http://www.pitcafe.com/wp-content/uploads/wernickeskycar.jpg

1990’ların ortasında, Dallaslı bir girişimci tarafından geliştirildi. Kısa kanatları sayesinde kanatlarını toplamasına gerek kalmadan şehir trafiğinde de ilerleyebilse de fazla geniş kalıyordu. Rüzgar tüneli ve uçuş testlerini başarıyla tamamlamasına rağmen proje iptal edildi.

PAL-V One
http://www.pitcafe.com/wp-content/uploads/palv.jpg

Hollandalı PAL-V Europe NV tarafından 1999 yılından beri geliştirilen projeye uçan otomobil yerine uçan motosiklet desek daha doğru olur. 3 tekerlekli araç oldukça şık bir minik otomobil gibi görünürken, kanatlarını açtığında 200 km/s süratle ilerleyebilen minik bir uçağa dönüşüyor. Üstelik PAL-V seri üretime geçmiş ve 75.000 dolarlık fiyatıyla gayet iyi bir seçim gibi görünüyor.

Parajet SkyCar
http://www.pitcafe.com/wp-content/uploads/parajetskycar.jpg

http://ressim.net/a/upload/4a9a5469.jpg (http://www.ressim.net/show.php/2276873_parajet1.jpg.html)

http://ressim.net/a/upload/36852750.jpg (http://www.ressim.net/show.php/2276874_parajet-skycar-side.jpg.html)

İngiliz paramotor üreticisi Parajet tarafından tasarlandı. İlerlemek için paramotor kullanan uçan otomobil, havada motor sorunu yaşasa bile parafoil kullanması sayesinde düşmeden süzülebiliyor. Biyodizel yakıtla çalışan uçan otomobilin dönüşümü sadece üç dakika sürüyor.

Parajet SkyCar’ın en başarılı testleri Londra – Timbuktu arasında gerçekleştirildi. Fransa ve İspanya’nın ardından Cebelitarık Boğazı’nı geçen uçan otomobil, Fas’ta iniş esnasında ufak bir kaza yapsa da tamir edildi ve Moritanya’ya ulaştı. Moritanya’daki kısa gösteri uçuşları esnasında çölün ortasında bir ağaç bulup çarpan pilot tebrik edildi ve araç yeniden tamir edilmesinin ardından aynı rota üzerinden, toplamda 9.000 km yol yapmış olarak İngiltere’ye döndü.

Parajet SkyCar’ın çalışmaları devam ediyor ve 2011 başında seri üretime geçilmesi planlanıyor. İlk etapta 50 adet üretilecek olan SkyCar’ın fiyatı 50.000 pound (76.500 USD) civarında olacak.

dragonflydesing
16-09-2010, 15:37
Wolff AeroCycle
http://www.pitcafe.com/wp-content/uploads/wolfaerocycle.jpg

New Jerseyli bir ekibin projesi olan Wolff AeroCycle için motosiklet uçuş seti desek daha doğru olabilir. Kanatlar ve pervaneden oluşan set, her türlü motosiklete monte edilebiliyor. Havadayken yönlendirme yine motosikletin gidonuyla sağlanıyor ancak gidona eklenen bir özellik sayesinde uçan motosiklet aşağı – yukarı da yönlendirilebiliyor. Uçuş esnasında kanatlara çekilen yan tekerlekler, inişte aşağı salınarak dört tekerlekle, güvenli iniş yapılması sağlanıyor. Projenin 2006′dan beri devam ettiği söyleniyor ancak model çalışmalarından başka herhangi bir resim veya video bulunmuyor.

Haynes Aero Skyblazer
http://www.pitcafe.com/wp-content/uploads/haynesaeroskyblazer.jpg

ABD’li uçak tasarımcısı Robin Haynes tarafından 2004 yılında geliştirilen proje, STOL özelliği sayesinde dikkat çekiyordu. Aslında bir nevi hybrid otomobildi. Benzinli ve elektrikli motorları olan Skyblazer, karada elektrik motoruyla da ilerleyebiliyor, üstelik elektrik motorunu havadayken ürettiği elektrikle şarj edebiliyordu.

Kanatlarını kapattığında normal sıradan bir panelvan minibüsü andıran dört kişilik Skyblazer, havada 648 km/s sürate çıkabiliyordu. Rüzgar tüneli ve dayanıklılık testlerini başarıyla geçmesine rağmen 2007’den beri bu firmadan da ses gelmiyor.

Volante Aircraft
http://www.pitcafe.com/wp-content/uploads/volanteaircraft.jpg

ABD Donanması’ndan emekli pilot albay Mr. Rice (ismini bulamadım) adında birinin kişisel projesi. Pilotluğunda edindiği bilgileri emekliliğinde bir uçan otomobil yapmak için kullanan Rice, hiç fena sayılmayacak bir proje çıkarmış ortaya. Utah’daki Bonneville Salt Flats gibi, California’da da El Mirage adında bir kuru göl var ve Rice uçan otomobilini bu göl üzerinde onlarca kez test etmiş. Kanatları söküldükten sonra bir otomobil boyutlarına inen uçak, Lycoming 0-320 motoruyla hem havada hem karada rahat rahat ilerleyebiliyor. Rice’ın en büyük sorunu, uçan otomobilini denemek için resmi havalimanlarından izin alamıyor oluşu. Proje 2010 itibariyle devam ediyor.

The Switchblade
http://www.pitcafe.com/wp-content/uploads/theswitchblade.jpg

Samson Motorworks, uzun süredir Switchblade üzerinde çalışıyor. En şık uçan otomobillerden biri de bu konsept diyebilirim. Dış görünümü oldukça sade tasarlanmış ve kanatlarını topladığında şık bir iki kişilik otomobil halini alıyor. Karada 90, havada 150 mil seyir süratine sahip olan Switchblade’in çalışmaları devam ediyor ancak ne zaman seri üretime geçileceğine dair kesin bir bilgi verilmiyor.

Aerocar 2000
http://www.pitcafe.com/wp-content/uploads/aerocar2000.jpg

Aktif çalışan tek Aerocar’ın sahibi olan Ed Sweeney tarafından geliştirilen proje, Aerocar temel alınarak tasarlanmış. Aerocar’ın gelişmiş modeli kabul edilen Aerocar 2000, bazı özellikleri açısından AVE Mizar’ı da andırıyor. Pervaneleri çalıştırmak ve aracı uçurmak için twin-turbo V8 Lotus Esprit motoru kullanılırken, aracın kara trafiğinde yürümesi için 3 silindirli Suzuki Swift motoru devreye giriyor. Biraz romantik duygularla hazırlanan Aerocar 2000 henüz konsept aşamasında.

Moller Skycar M400
http://www.pitcafe.com/wp-content/uploads/mollerskycar.jpg

En çok ümit vadeden prototiplerden biri Moller. California’ya yerleşen Kanadalı profesör Paul Moller tarafından 2003 yılında başlatılan proje üzerinde çok emek harcandı ve gerçekleşmesine az kaldığı iddia ediliyor. Moller daha önce tek yeteneği V/STOL olan, oyuncak uçan daire benzeri tek kişilik bir araç yapmıştı ancak ortaya çıkan eser, trafikte kullanılabilecek yeterlilikte bir araç değildi. M400 üzerinde daha geniş bir ekiple vakit harcayan Moller, 2008 yılında test uçuşlarını gerçekleştirmeyi başardı.

Moller’ın ustalığı prototiplerinin V/STOL yeteneğiyle belli oluyor. Oyuncak uçan daireye benzeyen prototipi de, seri üretime geçmeyi planladığı M400 de aşağı – yukarı oynayabilen pervaneler sayesinde piste ihtiyaç duymadan, oldukları yerde inip kalkabiliyorlar. Birbirinden bağımsız sekiz farklı motorla çalışan uçan otomobil, motorlardan birinin veya birkaçının arıza yapması durumunda bile güvenli bir şekilde iniş yapabiliyor.

Skycar M400 projesine bugüne kadar 100 milyon dolardan fazla kaynak harcandı. Gelinen nokta ilk prototipten epey farklı olduğu için, uçan otomobil Skycar M400X olarak yeniden isimlendirildi. M400X’in 2012′de seri üretime geçmesi planlanıyor.

2 kişilik Skycar M400X yalnız değil. Moller ayrıca M600 adlı, 6 kişilik bir uçan otomobil projesini de gerçekleştirmeye çalışıyor.

MACRO Industries Sky Rider
http://www.pitcafe.com/wp-content/uploads/macroskyrider.jpg

Alabamalı teknoloji firması MACRO Indsutries, Sky Rider adlı projelerinde Moller’dan oldukça esinlenmiş. Üstelik esin kaynağına göre daha sade ve hafif bir uçan otomobil yapmaya çalışıyor. Ancak MACRO’nun açıklamaları Moller’dan değil, deniz kaplumbağalarının yüzme stilinden esinlenildiğini ifade ediyor. MACRO da projesi için milyonlarca dolar harcıyor ve yakın gelecekte piyasaya sürmeyi planlıyor. Ancak Moller kadar ilerlemiş değiller ve henüz ortada teste başlamış bir uçan otomobil yok.

Urban Aeronautics X-Hawk
http://www.pitcafe.com/wp-content/uploads/urbanxhawk.jpg

http://ressim.net/a/upload/e489f5ae.jpg (http://www.ressim.net/show.php/2276934_urban-aerospace-test-mule.jpg.html)

X-Hawk İsrailli işadamı Rafi Yoeli tarafından, kendi şirketi Urban Aeronautics adına, İsrail’de geliştirilen bir proje. Küçük boyuna rağmen oldukça iddialı bir proje olan X-Hawk, felaket durumlarında helikopterlerin giremeyeceği yerlerde kullanılmak üzere tasarlanmış. Yüksek binalardaki yangınlar, arama kurtarma çalışmaları ve bir İsrail şirketinden bekleneceği üzere, askeri ulaştırma sistemleri…

Bugüne kadar hiçbir uçan otomobil projesine destek vermeyen ABD, bu projenin bir anda üzerine atlayıverdi. Askeri teknoloji geliştirme ajansı DARPA tarafından desteklenmeye başlanan proje için ABD hükümeti ilk etapta 55 milyon dolar teşvik ayırdı.

Sivil piyasada X-Hawk adıyla, ABD ordusunda Transformer adıyla anılan uçan otomobil, bugüne kadar yapılanların en üstünü diyebiliriz. Tam donanımlı altı komandoyu taşımasına rağmen hafif gövde bileşenleri ve hybrid motoruyla 10.000 feet irtifaya ulaşabilen X-Hawk, tam otomatik pilotla yerde ve havada pilotsuz ilerleyebilecek yeterlilikte.

Projenin sahibi İsrailli olunca ABD dünyayı adamın ayağına seriyor işte.

Milner AirCar
http://www.pitcafe.com/wp-content/uploads/milneraircar.jpg

Milner Motors, alternatif ulaşım çözümleri üretmek üzere 2005 yılında Washington’da kurulmuş bir firma. Biri elektrikli otomobil, diğeri uçan otomobil olmak üzere iki proje üzerinde çalışıyorlar. Uçan otomobil konusunda epey ilerleme kaydetmiş olan firma, bilgisayar simülasyonunu tamamlamış, prototipi üretmiş ve testlere hazırlanıyor.

AirCar’ın havadaki ilerleyişi 300 HP üretebilen motorun çevirdiği iki pervaneyle gerçekleşiyor. Havada 200 mil süratle 1000 mil menzile ulaşması planlanan uçan otomobil, karada tekerleklere yardımcı olan 40 HP elektrikli motor nedeniyle pek süratli değil, sadece 90 mil yapabiliyor.

Kanatlarını topladığında bir Honda Civic kadar yer kapladığı söylenen otomobilin uçuş testleri yakında başlayacak.

Terrafugia Transition
http://www.pitcafe.com/wp-content/uploads/terrafugiatransition.jpg

Uçan otomobil projeleri arasında en çok dikkat çeken ve seri üretime de en yakın olan şirket ise, Massachusetts’den Terrafugia. 2006 yılından beri üzerinde çalışılan proje medyada kendine en çok yer bulan uçan otomobillerden biri oldu.

Rotax 912S motorla çalışan uçan otomobilin azami sürati 172 km/s ve menzili 787 km. Dönüşümü otomatik ve sadece 15 saniye sürüyor. Kanatlarını topladığında 5.9 metre uzunluk ve 2.3 metre genişliğiyle 105 km/s azami sürate ulaşıp trafikte ilerleyebiliyor. Transition’ın tek motorla çalışması yakıt ekonomisini de beraberinde getiriyor. Motor gücü otomobil olarak kullanırken arka tekerleklere, uçak olarak kullanırken pervaneye veriliyor.

Tüm testleri tamamlanan Terrafugia Transition için FAA onayı da çıktı ve firma seri üretimin 2010 sonunda başlayacağını duyurdu. Şimdiden birçok sipariş toplayan firmanın fabrikası Massachusetts’de kurulacak.

Ancak sadece bazı Türkçe kaynaklarda, Terrafugia’nın seri üretiminin Türkiye’de yapılacağına dair haberler de var. Habere göre Planet Green şirketinin sahibi Hüseyin Kızanlıklı ve ABD’deki ortağı Kaya Boztepe, Terrafugia ile anlaşmışlar ve seri üretimi Türkiye’de yapacaklarmış. Terrafugia’nın sitesinde ve diğer yabancı kaynaklarda konuyla ilgili bilgiye rastlamadım.

Gördüğünüz gibi anlı şanlı otomobil firmaları bugüne kadar uçan otomobil projelerine hiç heveslenmemişler. Elektrikli otomobillere de büyükler heveslenmemiş, küçük girişimciler uğraşmışlardı. Bütün AR-GE onların harcamalarıyla ilerlemiş, büyükler tabiri caizse hazıra konmuşlardı.

Amfibi otomobillerde ve uçan otomobillerde de aynı yöntem işliyor. Onlarca girişimcinin milyonlarca dolar harcayarak kendini heba ettiği uçan otomobil teknolojileri henüz çok büyük yerlere gelemediler. Ancak onlar teknolojilerini iyice geliştirip belli başlı standartlar oturttuklarında büyük firmalar da bu işe niyetlenebilirler.

Elektrikli otomobillerde Tesla’nın yaptığını, uçan otomobillerde Terrafugia ve Moller gibi firmaların yapabileceğini, seri üretim uçan otomobillerde öncü olabileceklerini umuyorum.

Türkiye’yi sormayın, henüz yürüyen otomobil bile yapamamış olan bir ülkenin uçan otomobil yapacağını düşünmek komik geliyor.

Icon A-5
http://ressim.net/a/upload/5212f27a.jpg (http://www.ressim.net/show.php/2276970_engupdate1.jpg.html)

http://ressim.net/a/upload/db1a761b.jpg (http://www.ressim.net/show.php/2276971_engupdate3.jpg.html)

http://ressim.net/a/upload/ed84c640.jpg (http://www.ressim.net/show.php/2276972_hydrotest1.jpg.html)

http://ressim.net/a/upload/d99d9c1d.jpg (http://www.ressim.net/show.php/2276973_hydrotest2.jpg.html)

http://ressim.net/a/upload/ab31e619.jpg (http://www.ressim.net/show.php/2276974_todayshow.jpg.html)

http://ressim.net/a/upload/aa6b7c41.jpg (http://www.ressim.net/show.php/2276975_732px-icon-a5-sea-plane.jpg.html)

Şu anda sipariş üzerinde üretimde ve satışta olan($139,000 USD),hem suda,hem karada,hemde havada gidebilen tek araç,Icon A-5 100 hp Rotax 912 ULS motoru kullanıyor,araç GPS sistemi veMP3 özellikli ses sistemi gibi bir otomobilde bulunan konforada sahip.

Alıntıdır (pitcafe.com)

MeMo
16-09-2010, 16:13
Thanks butonu yokmu ya buralarda :D Hepsını bastan asagı okudum ve okurken aklıma hep komplo teorılerı gelıp durdu. Ama ıyıkı ucan arabalar yok bız yerde gıderken bıle neler yapıyoruz Allah korusun ucarsak varya :( artık bınaların arasında makas atmalar,havada yan vermeye calısmalar:D asker konvoyları felanda daha neselı olur torpılı attılarmı havadan bı evın bacasından ıcerı :D sonuc olarak ıyıkıde ucamıyoruz :)

Orhan
16-09-2010, 16:57
Gelecek uçan otomobilde değil bazıları doğru yolu bulmuş ama;
Hedef aileler için aslında sadece uçarak ilerleyen ucuza mal edilmiş taşıtlar
Karayolunu artık unutun diyecekler :)

COOLFEAR
16-09-2010, 17:06
hakkaten teşekkür butonu lazım cok gzl bir yazı ellerine saglık

dragonflydesing
16-09-2010, 17:39
Thanks butonu yokmu ya buralarda :D Hepsını bastan asagı okudum ve okurken aklıma hep komplo teorılerı gelıp durdu. Ama ıyıkı ucan arabalar yok bız yerde gıderken bıle neler yapıyoruz Allah korusun ucarsak varya :( artık bınaların arasında makas atmalar,havada yan vermeye calısmalar:D asker konvoyları felanda daha neselı olur torpılı attılarmı havadan bı evın bacasından ıcerı :D sonuc olarak ıyıkıde ucamıyoruz :)


hakkaten teşekkür butonu lazım cok gzl bir yazı ellerine saglık

Teşekkürler,yazının geneli alıntıdır,sadece bazı düzenlemeler ve bir kaç aracı kendi bilgilerim dahilinde ekledim :)

By_HaNNibaLL
16-09-2010, 18:12
Cidden güzel yazi olmuş Bende hiç düşünmemiştim acaba benim araba ucsa nasil olur falan diye sadece ucunca Türk milleti bu herşeyin fazlasini yani zaririni yapmaya calişirdi :D:D

VTec_king
16-09-2010, 18:14
paylaşım için tesekkurler

by serçe
16-09-2010, 18:17
paylaşım için tşk.......

Baran^
16-09-2010, 20:35
Yerde gidemiyor halkım havalarda napar kimbilir.Yerdeyken balkonlara evlere giren kamyonlar uçmaya başlayınca nolur merak ediyorum :)

elpadre
16-09-2010, 20:42
paylasım icın tesekkurler

dragonflydesing
16-09-2010, 20:46
Bir şey değil arkadaşlar ;),Türk milleti valla dolmuş hatlarıda çeker yakında şehrin tepesinden :)

emre yeşil
17-09-2010, 02:02
Ancak sadece bazı Türkçe kaynaklarda, Terrafugia’nın seri üretiminin Türkiye’de yapılacağına dair haberler de var. Habere göre Planet Green şirketinin sahibi Hüseyin Kızanlıklı ve ABD’deki ortağı Kaya Boztepe, Terrafugia ile anlaşmışlar ve seri üretimi Türkiye’de yapacaklarmış. Terrafugia’nın sitesinde ve diğer yabancı kaynaklarda konuyla ilgili bilgiye rastlamadım.

Türkiye’yi sormayın, henüz yürüyen otomobil bile yapamamış olan bir ülkenin uçan otomobil yapacağını düşünmek komik geliyor.

Fabrikasını türkiye ye kurma isteğinde biz bulunduk görüşmeler olumlu bir şekilde devam etmekte 20 adet den fazlada ülkemizde satılmış durumda şu an Hüseyin KIZANLIKLI hala oğlumdur inşallah ülkemizde artık bu konuda gelişir ve bunları düşünmek komik olmaz dünyanın en iyi ülkesinde yaşamaktan çok çok mutluyum.

gürkan18
17-09-2010, 02:44
Vallahi aldı götürdü sanki biri hikaye anlatıyorda bende dinliyorum misali...
Eline sağlık.
Türk değilde olaya insamı hayvanmı diye bakmak lazım :)

dragonflydesing
17-09-2010, 16:12
Ancak sadece bazı Türkçe kaynaklarda, Terrafugia’nın seri üretiminin Türkiye’de yapılacağına dair haberler de var. Habere göre Planet Green şirketinin sahibi Hüseyin Kızanlıklı ve ABD’deki ortağı Kaya Boztepe, Terrafugia ile anlaşmışlar ve seri üretimi Türkiye’de yapacaklarmış. Terrafugia’nın sitesinde ve diğer yabancı kaynaklarda konuyla ilgili bilgiye rastlamadım.

Türkiye’yi sormayın, henüz yürüyen otomobil bile yapamamış olan bir ülkenin uçan otomobil yapacağını düşünmek komik geliyor.

Fabrikasını türkiye ye kurma isteğinde biz bulunduk görüşmeler olumlu bir şekilde devam etmekte 20 adet den fazlada ülkemizde satılmış durumda şu an Hüseyin KIZANLIKLI hala oğlumdur inşallah ülkemizde artık bu konuda gelişir ve bunları düşünmek komik olmaz dünyanın en iyi ülkesinde yaşamaktan çok çok mutluyum.

Bende dünyanın en iyi olup,en kötü yönetilen ülkesinde yaşamaktan hem mutluyum hemde değilim :)