neden adamlar garanti kapsamındaki araçları beynine müdahale edildiginde garantiden çıkarıyo ??
Printable View
neden adamlar garanti kapsamındaki araçları beynine müdahale edildiginde garantiden çıkarıyo ??
Araç yol için yapılmıştır.
Pist yada herhangi bir baska bir zemin için yapılmamıştır.
Sahibi kaşınıp fabrika çıkışına tecavüze başladığı andan itibaren
Araç sahibi sorumludur herşeyden.
Ama İyi bir yazilimci usta filan bulmak ve yaptığı işlere garanti verebilecek kişi belkide bir elin parmağını geçmez.
Dynodan düşen aracı duydum onu dynoya adam gibi kim baglamadiysa ona s... s... masrafları odetirdim.
Ben bu konuda biraz uzun yazacağım, kusura bakmayın.
Öncelikle modifiye sektörünün gelişmesi ve iyileşmesini gönülden destekliyorum, burada herhangi bir kişi ya da kurumu eleştirmiyorum, genel olarak sadece test sistemleri üzerine gözlemlerimle ilgili yazacağım.
Bir test ne için yapılıyor? Sistem mekanik olarak doğru düzgün çalışıyor mu, anormal sürtme, ses var mı, yağlamada problem var mı, varsa test odasında ortaya çıksın ve performans/ömür değerleri nedir belli olsun.
Genelde modifiyede ne istiyoruz? Modifiye dükkanına sinek gibi yapışıp abi daha ne kadar basarım? Ne kadar basarım diye tırmalıyorsan, motorun komple değişmesini göze almalısın. Nedeni, o motorun senin fantezilerine göre imal edilmemiş olmasıdır.
Bununla birlikte herkes kendini korumaya çalışıyor, işte test yaptılar motoruma zarar verdiler parası versinler. İyi versinler, peki sen malının %100 arkasında mısın, silindir içinde neler oluyor, hava nerden nasıl geliyor, yakıt nereye gidiyor biliyor musun? ne zaman enjeksiyon sağlandı, verim nerelerde, mekanik montaj toleransı doğru mu, pompa düzgün çalışıyor mu, kullandığın yakıtın kalitesi nedir vb bin tane madde sayılabilir, bunlardan haberin var mı?
Yok, bunu sen de bilemezsin ben de. Nedeni bu konuya ilişkin bir ölçüm yok. Silindiriçi gaz basıncı, yakıt debisi, emme havası sıcaklığı şusu busu, bunları kursam zaten normalin 5-10 katı test parası isterim onada çoğunun çapı yetmez. Bırak onu büyük firmaların bile yetmiyor ki motorlarını yurtdışına gönderiyor teste, test odaları zor kuruluyor. Üç beş para biriktiren, heves işe giriyor sonra sorun olunca testi yapana ittirmeye çalışıyorsun, olmaz.
"motor kırma" ifadesinden yağlamanın yetersiz kalmasına bağlı hasarlanmalar ya da aşırı zorlamaya bağlı hasarlanmalar anlıyorum.
Endüstrideki uygulamadan bahsetmek istiyorum,
Öncelikle bir test odasına bir firmanın 200.000 euro para bastığını referans alalım, 5-6 milyon eurolara kadar gideri vardır.
Motor yağ sıcaklığından, basıncına bütün parametreler için müşteriden yani motor imalatçısından referans değerler istenir, nasıl bir yükleme programı varsa istenir, özel beton sistemler, veri toplama sistemleri, sensörler, makinalar şunlar bunlar tesis edilir. Bütün bunlardan sonra;
- Sizin fabrikanıza kurulan bir test odasındaki kabul testleri yapılırken, önce ilk başlangıç (start-up tests) sonra kabul testleri (acceptance tests),
- Motor, şanzuman ya da araç testi gibi bir test yapılırken,
- Bununla birlikte motorla ya da test edilen ünite ile birlikte yük simülatörü yani dinamometre arasındaki mekanik aksamda (şaft, kaplin vs.) olabilecek her türlü sıkıntı, şaftın kırılması, kaplinin yırtılması vs,
- Bu arada müşteri pompa ayarı yapabilir, başka motor deneyebilir, testçi kontrol PID ayarları yapabilir, bütün bu süreçler dahil,
- Şasi dinamometresindeki testler,
- Hattan yeni montajı ve diğer ayarları yapılmış sıfır ürün de gelse tümünün cevabı ortaktır,
sorumluluk müşteridedir, yüklenici firmayı bağlamaz.
Çünkü hareketi müşterinin ürünü vermektedir.
Yani titreşim ve tahrik kaynağı senin malın, ben bilemem nasıl çalıştığını, sende garanti edemezsin motorun düzgün çalıştığını. Tam dahilinde malzeme kalitesi, montaj, enjeksiyon, yanma performansı vs vs.
Önceden müşteri tarafından verilen limit değerlerin dışında yüklenici firma bir uygulama yaparsa ya da bariz uygulamaya yönelik hatalar var ise (mesela şasi dinamometresinde arabayı iyi sabitlemiyor ve araba testte uçup gidiyor, araç hasar alıyor, birisi ölüyor vs) ve müşterinin malına zarar verirse müşteri bunu talep eder zaten tüm çalışmalar log larda kayıtlıdır.
Bazı müşteriler ne aldığından ya da ne yaptırdığından bir haberdir. Size bırakır ya da yanlış bir değer listesi verebilir, bu noktada yüklenici firma kendi tecrübelerine göre de bir algoritma yazıp işletebilir, sorumluluk yine müşteridedir ve tabi sorumluluk müşteride diye testçi mala zarar vermeye uğraşmaz, vermez de zaten.
Şaft, kaplin sarf malzeme olarak geçer, her türlü kırılabilir. Yabancı bir firmanın örneği var bildiğim, hangi motor test edilecekse referans değerleri ister, hesabını yapar mal budur der sana ürünü gönderir. Test yapılır kaplin yırtılır, incelenir neresine ne olmuş falan ama bunun dışında kimse ağzını açmaz. Bahsettiğim kaplinlerin tanesi 8-10 bin euroları bulmaktadır.
Tabi ülkemizde bu durum ne kadar böyle işliyor derseniz, sanayi nispeden çok daha iyi durumdadır, anlar bilir, bilmeyen anlamaya çalışır kimisi malesef umutsuz vakadır tabi onlar ayrı.
Kamuda ise sıralama tam tersidir bana göre, çoğu umutsuz vaka, en son işi bilen geliyor. Nedeni çoğunlukla usulen iş yapılması ve bir hasar olduğunda mal kamu malı olduğu için soruşturma korkusudur.
Bu her türlü kamu kurumunda böyledir. İhaleleri yazarken hayatında test odası görmemiş muhteremin biri şartnameye "test esnasında hasar olursa yüklenici sorumludur" der geçer. Sonra karşına 20 yaşında motorunu getirir, alın test edilecek motor bu der. Ne ***** bu motorun düzgün çalıştığı dersin, biz kullanıyoruz sıkıntı yok der. Rodaj programını yabancılar yazmıştır zaten, bu motor buna göre mi çalışıyor sen bu motor uygundur diyorsun dersin, e test edip bakacağız ama hasarlanırsa şartnameyi referans almak zorundayız der. Ya daha neler neler...
Böyle kendini amir memur sanan, iş yapıyor gözülen cahil cühelaların dışında gerçek anlamda işleyiş yukarıda tarif ettiğim gibi olmalıdır, olması için her projede kavga edilmektedir, zamanla sektörün bilgisi ve algısı geliştikçe bu gibi durumlar yerine oturacaktır.
Sonuçta bu iş karşılıklı bir dengede gitmektedir, risk her zaman vardır, modifiyeciler aracınıza hasar vermeye uğraşmaz, daha çok araç modifiye edildikçe daha gelişmiş ve teknik işler yapmak mümkün olacaktır...
Herkes kendi açısından bakınca haklı gözüküyor fakat her ne kadar kullanıcı nolur arabama yazılım yapın diye geliyorsa da ; doktora midem çok ağrıyor kesin alın diye gelenin midesini kesip almak mıdır görevi ? Boyum uzasın isteyeni kesip biçip uzatmaya çalışmak mıdır ?
Hangi yazılımcı sitesinde veya adresinde uyarıları yayınlıyor bakın bu iş güzeldir ; güç ve ekonomi sağlar vs vs amaaaa riski vardır aman diyeyim uzak durun bu işten mi deniyor ? yoksa koşa koşa gelin aracınızı tanıyamayacaksınız nolur gelin mi deniyor ????
Bu ayrımı yapabilmek lazım , kimse yazılımın hakkı 300 liradır 500 liradır 1500 liradır diyemez, bunu yazılımcı belirler.
Siz gelen araca ekspertizinizi yapın , test edin ; sonrasında sağlıklı veriler var ise yazılım yapın. Riski düşürmeye siz gayret gösterin parayı kazanacak hizmet satacak kişi olarak ? Karşılığında da ederini isteyin.
500 e de 1500 e de yazılım yapılıyor, 500 e yapıp müşteriyi kapabilip sonrasında sıkıntılar için ama bu iş risktir, sanayinin kapısından geçmek riski tek taraflı olarak koşulsuz şartsız kabul etmektir demeyi seçmeyin ?
Geçmis olsun.
Her nekadar arkadasimin arabasi desende daha once actigin konulara ve aracindaki sikintilara bakarsak kirilan arac kendi aracin diye tahmin ediyorum.
Motor kirmaktan kasit nedir. Subapmi yakaladi ,yatak sarip kolmu eğdi yoksa pistonlarmi eridi.
Ortada ne foto var ne video var ne yapilmis ne yapilmamamis motor kac binde extra neler eklendi hic bisi yok motor kirildi kim yaptirir? Bu bilgiler isiginda bence araba sahibine ihale kalir
iki türlü durumda olabilir, yazılım adı altında ne yapıldığını bilemediğimiz sürece, sorun kimden bilemeyiz..
ama tam gazda afr 14 görülmüşse, orda bi kelek durum var gibi..
-----
barabanın başka tarafına *** atma tribi lpg servislerinde çok mesela..
adam enjeksiyon süresi nedir, duty cycle nedir, fuel trim nedir, afr nedir, closed loop nedir, wot nedir bilmez..
salak saçma bir sistem kurgularlar arabaya, araba gitmez, arıza ışığı yakar, araba tekler , silkeler vs.vs. hemen başlarlar: buji, buji kablosu, bobin, gaz kelebeği, sensörler vs. vs. :)
Arabanın marka modelini soran birisi yok mu yoksa ben mi görmedim ?
hepiniz ghüzel yazıosunuzda Kolu nasıl programla çıukarıcaksınız bana biri yazsssın :) bisöleyin bakalım hepinizi anlıyorum biri bana Nasıl yapıcak açıklasın
ben olası durumları açıklayayım sizde söyleyin bana eksik var ise :)
1- haddinden fazla basınç basarsın kol torkun verdiği güçten dolayı yamulur hemen cıkmaz ama sonrasına çıkabilir kersinlikle çıkıcak die bişiy yoktur
2- devirir bokunu çıkarırsın çıkabilir (%30 ihtimal )
3- hydrolock etmen lazım nasıl yapılır söyleyin bizde bilelim :)