Kİtap tavsİyelerİ

İnşallah kitaptan soğumazsınız.
Her kitabı okuyorum, siyasi - roman - bilim kurgu - kişisel gelişim vs vs. Tamam sıkıcı olanları da oluyor ama bir şekilde bitiriyorum fazla abartmadan. Ama ne zaman dünya klasiği okuyayım dedim az daha kitaba tövbe ediyordum. Belki de bu kadar az kitap okuyan bir toplum olmamızın sebebi, okul yıllarında dünya klasıklerını ıtelemelerinden kaynaklanıyormuş dedim kendi kendime. Ya ben çok yeteneksizim yada klasikler hakıkaten işgence. Ben kitap okumaya tövbe etmeden klasiklere tövbe ettim.
Başka şehrin hikayesi - Suç ve ceza okudum. Bin dereden su getirdim bitirene kadar. Ne sürükleyici akıcı merak ettirici bir tarafı var ne de farklı bir yanı var . Öyle edebi bir şeyside görmedim. Ya da anlayamadığımdan çok kızdım saçmalıyorum. :D
Bunları klasik yapan nedir acaba?

Alıntı:

---

lethaldoze Nickli Üyeden Alıntı

İnşallah kitaptan soğumazsınız.
Her kitabı okuyorum, siyasi - roman - bilim kurgu - kişisel gelişim vs vs. Tamam sıkıcı olanları da oluyor ama bir şekilde bitiriyorum fazla abartmadan. Ama ne zaman dünya klasiği okuyayım dedim az daha kitaba tövbe ediyordum. Belki de bu kadar az kitap okuyan bir toplum olmamızın sebebi, okul yıllarında dünya klasıklerını ıtelemelerinden kaynaklanıyormuş dedim kendi kendime. Ya ben çok yeteneksizim yada klasikler hakıkaten işgence. Ben kitap okumaya tövbe etmeden klasiklere tövbe ettim.
Başka şehrin hikayesi - Suç ve ceza okudum. Bin dereden su getirdim bitirene kadar. Ne sürükleyici akıcı merak ettirici bir tarafı var ne de farklı bir yanı var . Öyle edebi bir şeyside görmedim. Ya da anlayamadığımdan çok kızdım saçmalıyorum. :D
Bunları klasik yapan nedir acaba?

---

Kimi kitabı edebi değeri için o uzun uzun tasvirler söz sanatları için okur kimiside sürükleyici, elinden bırakmadan okuyabileceği hikayesi için okur. Bende çok kitap okurum ama edebi kitaplar bayıyor gitmiyo :)
Daha ziyade bilim kurgu fantastik korku gerilim tarzı tercih ediyorum. Stephen king in çoğu kitabını okumuşumdur bilim kurgu kült kitaplarında herhalde bi çoğunu okmuşumdur. Bu tarz kitaplar daha çok çekiyor beni

Alıntı:

---

lethaldoze Nickli Üyeden Alıntı

İnşallah kitaptan soğumazsınız.
Her kitabı okuyorum, siyasi - roman - bilim kurgu - kişisel gelişim vs vs. Tamam sıkıcı olanları da oluyor ama bir şekilde bitiriyorum fazla abartmadan. Ama ne zaman dünya klasiği okuyayım dedim az daha kitaba tövbe ediyordum. Belki de bu kadar az kitap okuyan bir toplum olmamızın sebebi, okul yıllarında dünya klasıklerını ıtelemelerinden kaynaklanıyormuş dedim kendi kendime. Ya ben çok yeteneksizim yada klasikler hakıkaten işgence. Ben kitap okumaya tövbe etmeden klasiklere tövbe ettim.
Başka şehrin hikayesi - Suç ve ceza okudum. Bin dereden su getirdim bitirene kadar. Ne sürükleyici akıcı merak ettirici bir tarafı var ne de farklı bir yanı var . Öyle edebi bir şeyside görmedim. Ya da anlayamadığımdan çok kızdım saçmalıyorum. :D
Bunları klasik yapan nedir acaba?

---

Abi yazarına göre değişiyor. Mesela hayatta Tolstoy okumam. Ama Dostoyevski'yi çok severim. Suç ve Ceza konusunda haklısın, sıkıcı ama diğerleri öyle değil.

Mesela Kumarbaz'ı ve Beyaz Geceler'i okumanı kesinlikle tavsiye ederim abi.

Bana da mesela Bestseller olanları, ya da güncel olanları okumak sıkıcı geliyor. Klasikleri bu yüzden seviyorum. 200 senedir var olan kitaplar, ve biliyoruz ki silinmeyecekler. Şu zamanın popüler yazarlarından hangisi 200 sene sonra hatırlanıcak? Benim klasiklere sevdam bu yüzden sanırım.

Editleyemedim, şöyle betimliyeyim.

Klasikler bol silindirli, yüksek hacimli 90 model Mercedes, popülerler 2014 model düşük hacimli dizel gibi.

En azından benim için öyleler :)

Çocukluğumdan beri çizgi roman okumayı severim kitap önerebilecek arkadaşlar varsa sevinirim

Alıntı:

---

MehmetCanA. Nickli Üyeden Alıntı

Abi yazarına göre değişiyor. Mesela hayatta Tolstoy okumam. Ama Dostoyevski'yi çok severim. Suç ve Ceza konusunda haklısın, sıkıcı ama diğerleri öyle değil.

Mesela Kumarbaz'ı ve Beyaz Geceler'i okumanı kesinlikle tavsiye ederim abi.

Bana da mesela Bestseller olanları, ya da güncel olanları okumak sıkıcı geliyor. Klasikleri bu yüzden seviyorum. 200 senedir var olan kitaplar, ve biliyoruz ki silinmeyecekler. Şu zamanın popüler yazarlarından hangisi 200 sene sonra hatırlanıcak? Benim klasiklere sevdam bu yüzden sanırım.

---

Kardeşim eminmisin bak kitaba tövbe etmim sonra :D yoksa tavsiyen karıncalandırmıyo değil. Biraz bahsedersen alıp okuyayım. İllaki değerleri vardır diye düşünüyorum.

Alıntı:

---

lethaldoze Nickli Üyeden Alıntı

İnşallah kitaptan soğumazsınız.
Her kitabı okuyorum, siyasi - roman - bilim kurgu - kişisel gelişim vs vs. Tamam sıkıcı olanları da oluyor ama bir şekilde bitiriyorum fazla abartmadan. Ama ne zaman dünya klasiği okuyayım dedim az daha kitaba tövbe ediyordum. Belki de bu kadar az kitap okuyan bir toplum olmamızın sebebi, okul yıllarında dünya klasıklerını ıtelemelerinden kaynaklanıyormuş dedim kendi kendime. Ya ben çok yeteneksizim yada klasikler hakıkaten işgence. Ben kitap okumaya tövbe etmeden klasiklere tövbe ettim.
Başka şehrin hikayesi - Suç ve ceza okudum. Bin dereden su getirdim bitirene kadar. Ne sürükleyici akıcı merak ettirici bir tarafı var ne de farklı bir yanı var . Öyle edebi bir şeyside görmedim. Ya da anlayamadığımdan çok kızdım saçmalıyorum. :D
Bunları klasik yapan nedir acaba?

---

Edebiyat öğretmenim Suç ve Ceza'yı okumamı tavsiye etmişti. Yalnız tek kitap olanları aşırı şekilde kırpılmış olduğu için onlardan uzak durmamı tavsiye etmişti. Bende teyzemin kitaplığında 1996 basımlı Öteki yayınevine ait 2 ciltlik kitabı okumaya başladım. Hayatımda bu kadar saran ama bu kadar da canımdan bezdiren bir kitap okumadım :D 2 cilt, her cilt 650 sayfa işkence oldu bana. Okul zamanı ilk 2 ders uyuyup kalan 5 ders + öğle yemeğinin yarısında kitap okuyan birisi olarak uzunluğundan dolayı sıkıldığım için 2 hafta kadar bir zamanımı aldı okumak. İlk cilti bitirip başka bir kitaba bile başladım hatta :D

Bin Muhteşem Güneş - Khaled Hosseini
Çocukluğum - Maksim Gorki
Ayşe Kulin - Veda
Üç Kağıtçı - Orhan Kemal
Koku - Yazarını hatırlayamadım

Benim favorilerim bunlar, pek kitap okumayı sevmem ama nası olduysa dünya kadar kitap okumuşum.. :)

Alıntı:

---

lethaldoze Nickli Üyeden Alıntı

İnşallah kitaptan soğumazsınız.
Her kitabı okuyorum, siyasi - roman - bilim kurgu - kişisel gelişim vs vs. Tamam sıkıcı olanları da oluyor ama bir şekilde bitiriyorum fazla abartmadan. Ama ne zaman dünya klasiği okuyayım dedim az daha kitaba tövbe ediyordum. Belki de bu kadar az kitap okuyan bir toplum olmamızın sebebi, okul yıllarında dünya klasıklerını ıtelemelerinden kaynaklanıyormuş dedim kendi kendime. Ya ben çok yeteneksizim yada klasikler hakıkaten işgence. Ben kitap okumaya tövbe etmeden klasiklere tövbe ettim.
Başka şehrin hikayesi - Suç ve ceza okudum. Bin dereden su getirdim bitirene kadar. Ne sürükleyici akıcı merak ettirici bir tarafı var ne de farklı bir yanı var . Öyle edebi bir şeyside görmedim. Ya da anlayamadığımdan çok kızdım saçmalıyorum. :D
Bunları klasik yapan nedir acaba?

---

Yanlış anlamayın ama yıllardır klasik okurum ama başka şehrin hikayesi diye bir klasik hatırlamıyorum google amcayada sordum oda bilmiyor eğer Charles Dickens'ın iki şehrin hikayesinden bahsediyorsanız o başka :) Öte yandan eğer iki şehrin hikayesine ile suç ve cezaya "edebi bir şeyside" görmedim derseniz ayıp ederseniz, ayıp etmenin ötesinde benim gibi ingiliz dili ve edebiyatı okuyup rus edebiyatına aşık insanların tepkisini çekersiniz... İki şehrin hikayesi hakkında sadece sınavda 6 sayfa yazı yazdım ki sınav harici yazılarımdan bahsetmiyorum bile çünkü dünya üzerinde fransız ihtilalini iki şehrin hikayesinden daha iyi anlatan bir kitap yok. Suç ve cezaya gelirsek bu konuda yorum bile yapmak istemiyorum çünkü o bir başyapıt ve analiz konusunda bu kitabın üstüne yoktur bence ve dünya bunu kabul etmiştir. Evet ağırdır öyle 3.sınıf romanlar gibi akıcı değildir çünkü birşey anlatmaya çalışırlar ve bir gayeleri vardır (bana akıcı geliyor bütün klasikler onuda belirteyim). Aslında demek istediğimz tamam beğenmeyebilirsiniz ama "edebi bir şeyside görmedim" demeyin lütfen. Amacım sizi eleştirmek felan değil yanlış anlamayın sadece postunuz biraz beni üzdü ve biraz konuya değinmek istedim.

Alıntı:

---

lethaldoze Nickli Üyeden Alıntı

Kardeşim eminmisin bak kitaba tövbe etmim sonra :D yoksa tavsiyen karıncalandırmıyo değil. Biraz bahsedersen alıp okuyayım. İllaki değerleri vardır diye düşünüyorum.

---

Hahah yok abi etmessin tövbe falan. Beyaz Geceler zaten 100 sayfa civarı. Alıp oku, beğenmezsen, eğer ki yine tövbelik konuma gelirsen Kumarbaz'ı okumazsın.

Ama böyle bişey olucağını hiç sanmıyorum. :)

Baykuş imparatorluğu olan varsa elinde satın alabilirm.

Alıntı:

---

MeMo Nickli Üyeden Alıntı

Yanlış anlamayın ama yıllardır klasik okurum ama başka şehrin hikayesi diye bir klasik hatırlamıyorum google amcayada sordum oda bilmiyor eğer Charles Dickens'ın iki şehrin hikayesinden bahsediyorsanız o başka :) Öte yandan eğer iki şehrin hikayesine ile suç ve cezaya "edebi bir şeyside" görmedim derseniz ayıp ederseniz, ayıp etmenin ötesinde benim gibi ingiliz dili ve edebiyatı okuyup rus edebiyatına aşık insanların tepkisini çekersiniz... İki şehrin hikayesi hakkında sadece sınavda 6 sayfa yazı yazdım ki sınav harici yazılarımdan bahsetmiyorum bile çünkü dünya üzerinde fransız ihtilalini iki şehrin hikayesinden daha iyi anlatan bir kitap yok. Suç ve cezaya gelirsek bu konuda yorum bile yapmak istemiyorum çünkü o bir başyapıt ve analiz konusunda bu kitabın üstüne yoktur bence ve dünya bunu kabul etmiştir. Evet ağırdır öyle 3.sınıf romanlar gibi akıcı değildir çünkü birşey anlatmaya çalışırlar ve bir gayeleri vardır (bana akıcı geliyor bütün klasikler onuda belirteyim). Aslında demek istediğimz tamam beğenmeyebilirsiniz ama "edebi bir şeyside görmedim" demeyin lütfen. Amacım sizi eleştirmek felan değil yanlış anlamayın sadece postunuz biraz beni üzdü ve biraz konuya değinmek istedim.

---

İlk paragrafı okur okumaz farkettim yanlış yazdığımı. Başka şehrin hikayesi nerden çıktı anlamadım. İki şehrin hikayesi doğrudur. :)
Aslında tepki bekliyordum yazdıktan sonra. Sonuçta dediğiniz gibi dünyaca kabul edilmiş. Ama belirttiğim gibi ben anlamadım tam olarak ya da bana hitap etmedi.
Edebi bi şeysi derkende çok düşündüm aklıma kelime gelmedi kafamdakini anlatmak için. Hani edebiyat başyapıtı olarak geçiyorlarya, "edebiyat başyapıtıda görmedim" demek saçma bir cümle olacağını düşündüğümden her türk milletinin evladı gibi bir şeyin tanımını yapamadığında "şey" demesi tabirini kullandım :)
Açıkcası bana ne akıcı sürükleyici bir hikaye gibi geldi nede ders çıkarılacak bir konu bulabildim Suç ve ceza da. Yaşlı bir kadını öldürüsen ve ilk cinayetinse psikolojinin bozulması ve bunun fiziksel olarakta vücudu çökertmesi normal geldi.
Tekrar söylüyorum tamamen benim ufkumun dar olmasından olabilir.
Sıkıntı yok eleştiriye her daim açık olmuşumdur ki kırıcı bir lafınızda yok zaten :)

Alıntı:

---

MehmetCanA. Nickli Üyeden Alıntı

Hahah yok abi etmessin tövbe falan. Beyaz Geceler zaten 100 sayfa civarı. Alıp oku, beğenmezsen, eğer ki yine tövbelik konuma gelirsen Kumarbaz'ı okumazsın.

Ama böyle bişey olucağını hiç sanmıyorum. :)

---

Tamamdır ekledim :)

Alıntı:

---

lethaldoze Nickli Üyeden Alıntı

İlk paragrafı okur okumaz farkettim yanlış yazdığımı. Başka şehrin hikayesi nerden çıktı anlamadım. İki şehrin hikayesi doğrudur. :)
Aslında tepki bekliyordum yazdıktan sonra. Sonuçta dediğiniz gibi dünyaca kabul edilmiş. Ama belirttiğim gibi ben anlamadım tam olarak ya da bana hitap etmedi.
Edebi bi şeysi derkende çok düşündüm aklıma kelime gelmedi kafamdakini anlatmak için. Hani edebiyat başyapıtı olarak geçiyorlarya, "edebiyat başyapıtıda görmedim" demek saçma bir cümle olacağını düşündüğümden her türk milletinin evladı gibi bir şeyin tanımını yapamadığında "şey" demesi tabirini kullandım :)
Açıkcası bana ne akıcı sürükleyici bir hikaye gibi geldi nede ders çıkarılacak bir konu bulabildim Suç ve ceza da. Yaşlı bir kadını öldürüsen ve ilk cinayetinse psikolojinin bozulması ve bunun fiziksel olarakta vücudu çökertmesi normal geldi.
Tekrar söylüyorum tamamen benim ufkumun dar olmasından olabilir.
Sıkıntı yok eleştiriye her daim açık olmuşumdur ki kırıcı bir lafınızda yok zaten :)

---

Size vadideki zambak ile gazap üzümlerini öneririm kesin intihar edersiniz o kadar gitmiyor kitaplar :) ya bu klasikler başta zor olabiliyor ama sebat ederde okumaya devam ederde tadını alırsanız bırakamazsınız. Bir diğer önerim kitaba başlamadan önce ne anlattığı hakkında spoiler içermeyen yazılar okursanız size biraz yardımı dokunur. Ayrıca klasik yada kült olupta fantastik olan romanlarda var onları öneririrm. Mesela H.G. Wells'in The Time Machine kitabı ilk zaman makinesi kavramının kullanıldığı kült kitaplardandır ve tarz olarak bilinen klasiklerden biraz farklıdır ki bu tür örnekleri çoğaltmak mümkün.

Okumaya devam, Albert Camus'dan Düşüş'ü bitirdim. Değişik, garip bi kitap. Bazen sıkıcı, ama güzel tespitler var. Kendimde olan çok şeyi farkettim. Dikkatli ve sakin bi kafayla okumak gerek, tavsiye ederim.

Franz Kafka'dan Babaya Mektup'u okudum. Nedense Kafka'ya olan sempatim bir anda azaldı. Ama eğer Kafka'nın kitapları okunacaksa ilk bu kitaptan başlanmasını, Kafka'nın ruh halini ve kişiliğini anlayıp sonra diğer kitaplarının okunmasını tavsiye ederim.

Stefan Zweig'den Bir Kadının 24 Saati ve Bir Yüreğin Ölümü'nü okudum. İkisi tek kitapta, iki ayrı uzun hikaye şeklinde. İki hikayeninde ayrı zamanlarda okunmasını tavsiye ederim.

1964 yılında basılan Bedia Tuncer tarafından derlenen "İnilti" adlı kitabı arıyorum. 1961-1964 yılların arasında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde yatan hastaların yaxdığı şiirlerden oluşan 131 sayfalık bir kitap. Nadirkitap adlı bir site aracılığıyla İzmir'de bir kitabevinde bulunduğunu öğrendim, fakat 1000 TL fiyat yazıyor. Satıcıya mesaj attım dönmesini bekliyorum. İstanbul'da nerelere bakmam gerekir, hangi sahaflarda bulabilirim, ya da elinde olan varmı? Çok teşekkürler

En son 8 Eylül'de yazmışım, baya zaman olmuş. Bi güncel çekeyim artık.

Albert Camus-Sürgün ve Krallık;

İçerisinde 6 farklı hikaye var. Okunması gerekir, keyifli ve akıcı bi kitap. Camus'un değişik tutumları bu kitapta yine gösteriyor kendini.


Dostoyevski-Yeraltından Notlar;

Çok bişey söylemeye gerek yok, Dostoyevski işte. Okunmadıysanız kesinlikle okumanızı tavsiye ederim.


Goethe-Genç Werther'ın Acıları;

Değişik adamın garip aşkı, okunması gerekenlerden yine.


Albert Camus-Mutlu Ölüm;

Zaman zaman anlaması zorlaşsa da çeviriden kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Yine de okunulabilir.


Thomas Mann-Aldanan Kadın;

Okuduğum ilk Thomas Mann kitabı oldu. Ama son olmayacağı kesin, yazarın dili akıcı, betimlemeler sahneleri zihninizde ustalıkla çiziyor.


Gabriel Garcia Marquez-Benim Hüzünlü ******larım;

Zamanın durumunu anlatan, yaşlılığı tanımlayan kitap. Okunması gerekiyor.

Buna ek olarak ufak bi sorunum var. Sigmund Freud'un Alter Yayınları'ndan 3 kitabını aldım. Bi tanesini okudum fakat çeviri hataları, anlatım bozuklukları ve Türkçe'yi katletmesi beni çileden çıkarttı, 90 sayfalık kitabı sıkıla sıkıla 4 günde anca bitirebildim.

Sigmund Freud'un eserlerini alabiliceğim, çevirisi düzgün ve uygun fiyatlı hangi yayınevini tavsiye edersiniz?