F tipi varken olmuyor öyle şeyler artık
Damat koğuşları yok artık
Printable View
26 kişinin tecavuz ettigi NÇ davasinda karar sonrasi halk sokaga ciksaydi bu olay belki başımıza gelmiyecekti;
sosyal medyada adalet esigi survivor olmus , nasil bir akil tutulmasi yasiyorsa ülke
ümraniyede 4 tane tinercinin tecavüz ettiği anne ve kız ın failleri şu an dışarıda kız da ölmüştü.
Zalimler için yaşasın cehennem
Memlekette bunlar gibi kansız çok bu şerefsizler sadece açığa çıkanlar ve bu kansızları daha da ateşleyen sistemin
filmleri, dizileri, reklamları, afişleri, billboardları, şarkıları, yarışma programları ile kadını erkekler için ulaşılması zor bir sex objesi haline getirmesidir.
Reklamda dondurma yalayan ve bundan haz duyan bir kadın veya aynı evde günlerde yanlız kalan kadın ve erkeklerin sevişme sahnelerini izlediğimiz BBG veya 50,000 usd için 1 gecelik ahlaksız teklifleri kabul eden filmler vs..vs..vs. Yozlaştırılıyoruz ve bunun adı kimileri için medeniyet oluyor. Kahrolsun böyle medeniyet.
Bu cinayet son değil ve olmayacak da. İdam bu ülkede düşünülmeli. Hatta daha da önceden düşünülmesi gerekiyordu.
Akıl yaşta değil başta demiş atalarımız, ama gel gör ki baştan apışarasına inmiş,
Özgecan ölümsüzdür.
eşşeğe katıra ineğe hallenmenin basit bir ritüel olduğu topraklarda insana tecavüz ve işkence çok da abartılmaması gereken bir konu!!! çomar zihniyetten kurtulmadıkça hayalimizdeki ülkeye kavuşmamız sadece bir masal olur.
söylencek söz yok gerçekten hepimizin kardeşi bacısı var onuda geçtim bunu en gevura bile yapsalar yapılcak iş değil hiç bi canlıya yapılamaz nasıl bir gözü dönmüşlük imansızlık tır Allah katında bile yeri olmaz bunların
Toplumsal tepkilerde hani haşmetlimizin en sevdiği % 50 sinin tepkileri artık hep aynı ve bunlar sonumuzun ne olacağını az çok belli ediyor iyice artık.
(lafım burdaki kimseye de değil genel olarak gördüklerimden yola çıkıyorum)
kime oy verdiklerinin önemi yok, sırf karşı görüşleri beğenmedikleri için yalan söylemeyi, canice öldürülmüş bir gencin arkasından bile uydurmalarla savunmayı nasıl hak görebiliyorlar anlayamıyorum, hiç anlayamayacağım.
1- Siyasetle ne alakası var siyasete çekmeyin ( 10 küsür yılı geçtim son 1 yılda siyasetçilerin kadınlar hakkındaki sözlerine bakın)
2- Yurtdışında da oluyor ( Yani diyor ki bu işin fıtratında var)
3- Tv programları diziler ve laiklik insanların ahlakını bozdu Allah tan dinden uzaklaştırdı, çocuklarımız bunları izleyip böyle oluyor (İnsan olmak için dine yani korkuya cehennem ateşi korkusuna ihtiyacı var az gelişmişlerin, ha bir de cem yılmazın gösterisinde bahsettiği bir konu vardı hatırlarsanız;
-"cem bey çok küfür ediyorsunuz çocuklarımız öğrenip küfür ediyorlar bu gösteri olmuş mu?"
- "Peki bu çocuk olmuş mu? sen bunu yapabilmişmisin? Çocuğunu tv ile eğiteceğini sanan insanlar var
4- Hastası olduğum güruh "Bunlar ülkemizi yıpratmak için oynanan ... nin oyunları, devleti suçlamayın uyanık olun paralelcilerin oyununa gelmeyin ( Tabi canım bize oyun yapmasalar süper güçtük, 3. havalimanımızı kıskanıyorlar ve paralel denilen yapıyı bu kadar büyütende ***** ülkedir doğru canım)
İdam ceza değil hediyedir böyle tiplere , fiziksel işkenceye bile gerek yok kapat küçücük bir hücreye en yakınlarının yardım isteyen çığlıklarını kayda al yıllarca gece gündüz dinlet ve hiç bir insan evladı ile görüştürme bakalım sopa dan bıçaktan hatta ve hatta yanmaktan bile beter olmuyor mu gör.
Üstelik böyle bir yönetime idam hakkı verilirse neler olabilir hayal edebiliyor musunuz?
özgecan için konuşmak eylem yapmak isyan etmek hiç bir işe yaramayacak bunu artık hepimiz anladık sanırım, tek bir sapkın değil karşınızdaki sapkın bir zihniyet sapkın bir millet ve devlet. ve tek bir şeyden anlıyorlar korku! 3 kişi birleşince birini öldürmeyi tecavüzü hak görenleri söz ile eylem ile ıslah edemeyiz anlayalım artık bu zihniyeti ezmek gerekiyor ve bunun için artık elimizi taşın altına koymalıyız.,
Burdaki çoğu kişi genç ve güçlü, herkes kendi bulunduğu çevrede kadınların arkasından atıp tutan, laf atan, taciz eden bir kaç taneyi burdaki kıymetli bir abimizin dediği gibi bir miktar dövse ve tüm yakın çevreye duyurup rezil etse bile bir nebze rahat nefes alabilir kadınlarımız. En azından kendi adıma yapmaya gayret edeceğim daha dikkat edeceğim bir konu.
Ben 2 gündür gözümü her kapatışımda özgecanın kadınların omuzlarında taşındığını görüyor ve her seferinde erkek olduğum için utanıyorken ailesinin halini hayal bile etmekten korkuyorum, bu yüzden insan olarak elimden geleni yapmak istiyorum.
(abi senin sözünü kullandım adını hatırlayamadım affola)
90 larda bazi faili mechullar vardi hatirlarmisiniz kisa surede butur olaylar kafaya sikma sisleme en iyimser oglan etme seklinde cozulurdu o gencler hala icimizde :) az buyukleri bi biraksa o jandarma evladi gibi mahkemeye sarmisya onlarin elinden alip kafasina sikip taksimde sallandiricak delikanlilar var hala ama herkesi sindirdiler bir sekilde...
Sedat Peker Facebook tan iki gündür geçmişten hatıralarını yazıyor gereken yapılacak diyor, Sedat Peker Pilavcı videosunu hatırlayanlar vardır.
Her nekadar böyle şeyleri tavsip etmesekte 7 den 70 ine sağcısı solcusu halkın tamamı adalete güvenini kaybettiği için böyle şeylere başvuruyor bunların neden kaynaklandığını uzun uzun burda yazmaya gerek yok farkında olanlar zaten biliyor farkında olmayanlarda zamanı gelince dank edicek ama herşey için çok geç olacak artık.
avukat sorunu aşılmış sanırım, zanlı ifadesini değiştirmiş, OÇ, ilk başta çok istedim ama olmadı falan diyordu, şimdi tecavüzün T'si yok, *** herif
Alıntı:
"bayan yol güzergâhını değiştirdiğimi görünce bana “ne oldu, bir terslik mi var” diye sordu. ben de “hem daha erken ve hızlı gideriz, hem de aşağı yoldan gitmemiz yasak” dedim. otoban bağlantı yolunda ilerlerken, “senin niyetin ne de bu yola girdin” dedi. ben de “ben size otobana gireceğimi söyledim, az ileride gişeler var” dedim. bağırarak konuşmaya başladı. arkadan başıma doğru eliyle vurdu. ilk vurduğunda ona karşılık vermedim. tartışmalarımız kaleburcu köprüsü’ne kadar sürdü. bağırmaya devam edince “tamam sus” diyerek, kavşaktan geldiğim yola geri döndüm. hala “neden buradan gidiyoruz” dedi. ben de “gıcıklandın sen, d-400 yoluna iniyoruz” dedim. daha sonra bana ikinci defa vurdu ve boynumu tırnaklarıyla cırmaladı. dikiz aynasından biber gazı çıkardığını ve sıktığını gördüm. eğildim ve bana denk gelmedi. frene bastım, aracı yolun kenarında durdurdum ve kapıdan inerek, yan kapıdan arka tarafa geçtim. araç otomatik kapı olduğundan kumanda olmadan içeriden yolcular tarafından açılması imkânsızdır. içeri girer girmez yüzümü çırmaladı. çok sinirlendim. ben de iki elimle saçlarından tutarak, itekledim. ikinci koltuk ile üçüncü koltuk arasında düştü. bana saldırmak için geri kalkarken ayağımın tabanı ile karın ve göğüs bölgesine iki üç defa vurdum. belki bir tanesi de yüzüne gelmiş olabilir. tekme vurunca yerden kalkmak isterken boyun bölgesinde kan gördüm. bir tekme daha vurdum. bu defa orta koridora düştü. düşerken kafasını bir yere çarpmış olabilir. koridorda hareketsiz ve baygın yatıyordu. ben şoför koltuğuna geçtim ve hareket ettim. d-400 karayoluna indiğimde hala yerde yatıyor ve hiçbir tepki vermiyordu. d-400’e indiğimde bayanı yolda indirecektim. ancak baygın halde olduğundan panik yaptım ve arkadaşım fatih gökçe’yi aradım. “fatih başım belada, neredesin” dedim. fatih’le konuşurken bayan ayağa kalktı. aynadan gördüm ve refleksle elimin tersiyle itekledim. tekrar koridora düştü. bu sırada telefon açıktı ve konuşmaya devam ettik. fatih’e “gel” dedim. 5-6 dakika sonra ismini bilmediğim bir arkadaşıyla geldi. ben aracın dışında bekliyordum. fatih yanıma geldiğinde “kavga ettik, koridora düştü” dedim. o zamana kadar öldürmeye niyetim yoktu. ölü olup olmadığını da bilmiyordum. kapıyı hafif açarak, yerde yatan şahsı fatih’e gösterdim. ayaklarını kısmen görünce “kapat kapat” dedi. benim araca bindi, “sakin bir yere gidelim, konuşalım” dedi. “üniversite’nin oraya gidelim” dedi. fatih “ne yapalım” diye sordu, ben de ona sordum. “ya bir yere atacağız ya da iz kalmasın diye yakalım” dedi. fatih arkadaşını aradı, o da benzin getirdi. saat 20.45 sıralarıydı. ben arabadan inmedim. fatih gitti ve benzini getirdi. benim aracın ön tarafına koydu. fatih benim araca binmedi. arkadaşının doğan marka aracına bindi, onlar önde, ben arkada, peş peşe tarsus’a hareket ettik. fatih’in evinin önüne geldik. fatih’e “ben eve gidiyorum. yengen merak etmesin. sen de eve gelirsin” dedim. yolda seyir halindeyken babamı aradım, “sokağın başına çıksana” dedim. iki dakika sonra geldi. babama “kavga ettim, arabada yatıyor, öldü mü, kaldı mı, bilmiyorum” dedim. babam şaşırdı kaldı. “hastaneye götürelim, baktıralım” dedi. ben de “fatih gelsin, ona göre konuşuruz” dedim. arabaya binerek, babamın evinin olduğu sokağa geldik. saat 21.30 sıralarıydı. arabadan indik, ben eve gittim. babam arabanın önünde bekledi. ben elimi yüzümü yıkadım. eşim yüzüme ne olduğunu sordu. kavga ettiğimi söyledim. birkaç dakika sonra fatih arabasıyla geldi. üçümüz bir aradayken, “ne diyorsunuz, ne yapalım” dedim. babam “fazla geç olmadan hastaneye götürelim” dedi. fatih de “ölmüşse veya hastaneye giderken ölürse başımıza bela olur, git bak yaşıyorsa ortadan kaldıralım” dedi. ben aracın içine girdim, yaşayıp yaşamadığına baktım. hızlı bir şekilde nefes aldığını gördüm. dışarı çıkarak, “fatih, yaşıyor, nefes alıyor ama boğazında kesik ve kan var” dedim. fatih bana “boğazı filan kesikse işini bitir. şimdi ölsün, ortadan kaldıralım” dedi. otobüste bulunan bıçağı sol kapı gözünden alarak araca girdim. kapı açık bir şekilde bıçağı boğazına, boynunun şah damarına doğru soktum. o panikle bir iki defa daha boğaz tarafına sokup çıkardım. araçtan indim. sokakta kimse yoktu. boğazını kestiğimi fatih’e söyledim. bıçağı ön tamponun içindeki boşluğa koydum. bu sırada hâlâ araçta bulunan bayandan hırıltılı bir şekilde nefes alıp verme sesi ve öksürük sesi geliyordu. bu sesi fatih de duyuyordu. fatih bu sesi duyunca, “oğlum madem yaptın. yüzünü cırmalamış. kızın tırnaklarına kimliğini bırakmış gibisin” dedi. “ne yapayım” dedim. o da bana “ellerini kes” dedi. bu sırada fatih aracın ön tamponuna koyduğum bıçağı aldı, bana verdi. ben de o panikle tekrar araca girdim. bu arada bayandan hala hırıltılı bir ses geliyordu ve yaşıyordu. kapı da açıktı. bayanın iki elini de bileklerinden kestim. tam araçtan inerken babam yanımıza geldi. “arabadan ses geliyor, hırıltı geliyor” dedi. ben de kendisine “poşet getir” dedim. babam evden poşet getirdi. araca tekrar girerek kesmiş olduğum elleri poşete koydum. araçtan inerek babamın evinin alt katındaki kullanılmayan tuvaletin klozetin içine sakladım. babam da bu poşeti koyduğumu gördü ancak içinde ne olduğunu görmedi. babam da muhtemelen (özgecan’ın) eşyalarını alarak evine götürmüş, avlunun içine koymuş. üçümüz arabanın önünde ne yapacağımı konuştuk. fatih, “çuvala koyalım, birkaç gün bir yerde saklayalım, sonra icabına bakarız” dedi. ben de “o kadar uğraşmayalım” dedi. fatih de “götürüp bir yerde gömeceğiz ya da çuvalda bekleteceğiz” dedi. arabalara binerken fatih, 40 tl para istedi. “benzin alayım, o benzin yetmez, en iyisi bu” dedi. ben de 40 tl verdim. babam arabaya binerek evin önünde ayrıldık. araçta hırıltı sesi yoktu. saat 21.45-22.00 sıralarıydı. köy yollarından geçerek eski ankara yoluna çıktık. yolda camı açarak, arabada kalan son bir poşeti yolun sol tarafına attım. içinde yünlü birşeyler vardı. bir süre daha gittikten sonra fatih yolun kenarında durdu, sinyal yaktı. ben de yanında durdum. fatih almış olduğu benzini bana verdi. ben de benzini alıp onun gösterdiği yerden ormana doğru girdim. fatih jandarmanın gelip gelmediğini kontrol ediyordu. içeri girdim, az ileriden u dönüşü yaptım. bayanı ayaklarından sürükleyerek indirdim. aşağıda uçurum vardı. uçurumun kenarına bıraktım. kendisi 5-10 metre kayarak gitti. tekrar yanına gittim ve bir iki kez daha itekleyerek yoldan yaklaşık 15 metre aşağıya indi. yukarı çıktım. babama, “benzin bidonunu ver” dedim. babam da 5 litrelik küçük şişeyi ve çakmağı uzattı. aşağıya inerken panikle şişeyi ve çakmağı düşürdüm. tekrar yukarı çıkarak büyük benzin bidonunu da babamdan istedim. arabada duran kendi çakmağımı ve bir miktar gazete parçası alarak tekrar bayanın yanına indim. babam arabadan inmiş bana bakıyordu. göz göze geldik ve yakma konusunda konuşmadan tereddüt ettik. acele acele benzini üzerine döktüm. gazete parçasını yakarak üstüne attım. gazete yanıyordu ancak tam tutuşmamıştı. ben yukarı çıkarken alevin parlamasını hissettim, sesini duydum."
ya ben bunu kaoydum ama, +18 yazın modlar mesajın başına, çok kötü detaylar var, sinirden farkına varmadım,