Printable View
Abi bu benim görüşüm tabi ama bizim düğün sezonu Türkiyedeki altını haraketlendirmesi gram başına 1-2 tl falan.Alıntı:
TaGo Nickli Üyeden Alıntı
2010'dan beri altını takip ediyorum altı'a en büyük çıkış ve düşüş yaşatan ülke abd.Abd merkez bankasından gelen yorumlara göre hareket ediyor.
Tabi bu benim görüşüm.
iyimser hava ( her şey berbat biz müdahele ediyoruz çaktırmayın iyimser deyin geçin.) benim anladığım bu..
Tr'nın altın pıyasasında kı etkısını bılıyormusunuz?
Hele dugun sezonunun...
Denız'de kum mısalı :)
Ha bakın,hındıstan'nın dugun sezonu bızde kı talebın cokkk ustunde olmasına ragmen %10'un cok altında. Oda sadece anlık,mevsımsel....
Buarada abd ıle ardı ardına yapay yumusama haberlerı yapılıyor,stres kalkıyor. Ama yph ye sılahlar akıyor... Sıktırı boktan bır tufadayız....
Takı ile altın fiyatı düşer çıkar diyen konudan çıksın kasıyooooo
Gramın çeyreğini alan orta direk altına bir damla yağmur yağdıramaz
Zarrab gerek altınla oynamak için
Milyar dolarlık işler yani :)
Dolar
Hayırlı cumalar dedi :)
uzun zamandır yandaş kanallarda bir ispanya furyası gidiyor yok efendim ispanyada en çok ev alan yabancılar türklermiş yok efendim ispanyanın ekonomisi çok iyiymiş türkiyede yatırımlar yapılabilirmiş ispanyadan.. ordada bir numara var çıkar kokusu yakında.. ispanyadan dolar yada borsa yönünde bir alım olursa hiç şaşırmayın.
12 Mayıs yazısı:
Türkiye ile ABD arasında YPG'ye kalıcı manada ağır silahlar verilmesi kapsamında tırmanan gerginliğin dikkate alınması gerektiğini düşünüyoruz.
Bu risk içeride döviz piyasasınca çok fazla dikkate alınmasa da faiz ve hisse senetleri dün bir miktar negatif tepki verdiğini not düşmekte yarar var.
Bugün ABD'de TSI15.30'da açıklanacak TÜFE enflasyonu ile perakende satışlar yakından izlenecektir.
Küresel mali piyasalar dünü hafif satıcılı bir seyirle tamamladı. ABD Başkanı Trump'ın FBI Başkanı'nı görevden alması sonucu bozulan politik risk algısı ile olumsuz gelen birkaç perakende şirket bilançosu bu tabloda belirleyici rol oynadı. Major hisse senedi endeksleri %0.2-0.4 civarında değer kaybına maruz kalırken ABD Doları da hafifçe değer kazandı. ABD'de gelen oldukça güçlü istihdam ve enflasyon rakamlarına karşın güvenli liman arayışı tahvil faizlerinin yatay bir seyir izlemesine yardımcı oldu.
Türkiye cephesine ise karışık bir görünüm hakimdi. BİST100 endeksi günü banka hisselerinde yoğunlaşan satışlar ile %1.1 düşüşle bitirdi.
Bono&tahvil piyasasında da kaydedilen satışlar ile 10 yıl vadeli tahvilin bileşik faizi %10.7 ile son iki haftanın en yüksek düzeyine ulaştı. Ancak kur cephesi her ikisinin de aksine olumlu bir seyir kaydetti: Gün içerisinde 3.57-3.59 bandında hareket eden USDTRY kuru günü bandın alt kısmına doğru bir gevşemeyle bitirdi.
ABD Başkanı Trump'ın YPG'ye kalıcı olarak ağır silahlar verilmesini düzenleyen planı onaylaması ile Türk-Amerikan ilişkilerinin kritik bir aşamaya geldiği birçok kesimce dillendiriliyor. Türkiye'nin tutumu net:
Kararı kabul edilemez buluyor. Dün Amerikan Savunma Bakanı ile görüşen Başbakan Yıldırım da bunu teyit etti. ABD ısrarla bu silahların Türkiye'ye karşı kullanılmayacağı hususunda güvence verse de bu kararı uygulaması halinde Türkiye'nin kırmızı çizgilerini ihlal edeceği aşikâr. Zira, Türkiye PYD/YPG'yi terör örgütü PKK'nın Suriye kolu olarak kabul ediyor ve bu yapıya NATO üyesi bir müttefiğinin bırakın ağır silahlar vermesini, birlikte hareket etmesini dahi kabul edilemez buluyor. Dahası, PYD/YPG'nin ağır silahlara sahip olacak olması Türkiye'nin güvenliğini tehdit edecektir ki bu da Türkiye'ye, doğal olarak, uluslararası hukuk tarafından müdahalede bulunma hakkını tanıyor! Bu hususlar bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından 16 Mayıs'ta görüşeceği ABD'li mevkidaşı Trump'a iletilecektir.
Trump'ın ikna olup kararından vazgeçmesi durumunda sorun çözülecektir. Aksi durumda Türkiye ile ABD'nin Suriye'nin kuzeyinde karşı karşıya gelme riski gözardı edilmeyecek kadar yüksek olabilir. Bu risk nedeniyle de son iki günkü bültenlerimizde yaşanan gelişmeleri "oyun değiştirici" nitelikte tanımlıyoruz ve piyasalarca yeterince dikkate alınmamasını garipsediğimizi vurguluyoruz.
Dün ABD'de açıklanan makro ekonomik veriler oldukça güçlü geldi: Haftalık işsizlik maaşı başvuruları 1988'den bu yana en güçlü istihdam tablosuna işaret ederken beklentilerin oldukça üzerinde gelen ÜFE enflasyonu ise manşet bazda son beş yılın zirvesine ulaştı. Bu verilere mali piyasaların ilk tepkisi olumsuz oldu ve 10 yıllık Amerikan tahvil faizleri yükselişe geçti. Ancak bu etki kısa süreli kaldı. Halbuki, verilerin bu şekilde geliyor olması FED'i faiz artırım hızını artırmak durumunda bırakabilir. Bu da piyasalar açısından büyük bir risk. Nasıl ki bir üst paragrafta dile getirdiğimiz jeopolitik risklere karşı duyarsız kalıyorsa, piyasaların ABD'de enflasyon riskini de görmezden geldiğine şahit oluyoruz. Bunun temel nedeni ultra-gevşek para politikalarının küresel bazda sürmesi... Tabii ki bu tepkisizliği sonsuza kadar sürmeyecek ve bir noktadan sonra risklerin tamamını kısa sürede fiyatlamaya çalışacaktır ki, bu da büyük bir piyasa volatilitesini beraberinde getirebilir. ABD'de bugün de önemli bazı makro veriler açıklanacak: TSI15.30'da TÜFE enflasyonu ile perakende satış rakamları. Bu verilerin de güçlü gelmesi FED'in bu yıl içerisinde ilki Haziran ayında olmak üzere üç kez daha faiz artırma ihtimalini gündeme getirebilir ki bunun piyasa yansımasının olumsuz olması beklenebilir. Aksi durumda, zayıf gelecek veriler, mali piyasalarda rahatlamaya yol açabilir.
Bu arada ABD'de açıklanacak Michigan tüketici güven endeksi ile Almanya'da ilk çeyrek büyümesi ve enflasyon rakamları günün diğer önemli makro ekonomik verilerini teşkil ediyor.
Asya piyasaları haftanın son iş gününe hafif olumlu bir seyirle başlıyor.
Son dönemde olumsuz bir seyir izleyerek dünyanın geri kalanından negatif ayrışan Çin borsasında bu sabah itibariyle göreceli olarak iyimser bir tablo kaydedildiğini görüyoruz. Bugün G7 ülkeleri finans bakanlarının iki gün sürecek toplantıları başlayacak. Bu toplantıların ana gündemini ABD Başkanı Trump'ın devreye sokmayı planladığı ekonomik politikaların olası küresel etkileri teşkil edecek. Gün boyunca ilk etapta Almanya, sonrasında ABD'de açıklanacak kritik makro ekonomik veriler takip edilecek. Türkiye cephesinde ise kritik konu ABD ile ilişkiler. 16 Mayıs'ta yapılacak olan Erdoğan-Trump zirvesi öncesinde diplomatik temaslar artarak sürecektir. Bu arada Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD ziyareti öncesinde 14-15 Mayıs'ta Çin'e gideceğini not düşmekte yarar var. Gelelim piyasa yansımasına... Küresel risk iştahının genel manada olumlu olması ve gelişen ülke piyasalarına yönelik yatırımcı ilgisinin kuvvetli olması TL'nin her türlü riske karşın güçlü kalabilmesine yardımcı oluyor. Ancak, yukarıda sıraladığımız hem iç hem de dış kaynaklı riskler gözardı edilmeyecek kadar önemli. Bu nedenle USDTRY kurunda risklerin yukarı yönlü olduğu kanaatindeyiz. Bu kapsamda ilk hedefimiz 3.63-3.64 seviyesi. Dış tarafta ise hem ABD'den gelen güçlü veriler hem de olası bir Mayıs etkisi nedeniyle ABD Doları'nın değer kazanacağını tahmin ediyoruz. Bu bağlamda da bir süredir olduğu üzere EURUSD paritesinde 1.0735 seviyesini hedefliyoruz.
@torque,ypg ıle olan sıyası rıskı suni acıklamalarla yatıstırdılar,hatta yazmıstım.
Ancak fiili durum,agır sılahlar akıyor.
Neymıs ıstıhbarat artırımı yapıcakmısmışşşş...
Kıcımıza fena gırıcek bu kurdıstan.... Oy verenler hatta evet dıyenler acaba Bayragımıza hangı yuzle bakıyorlar?
Ac kalsaydık ama bugunlerı gormeseydık...
fed faiz arttırımına gidicek artık bu %99 nerdeyse kesin gibi bir şey.. söylemleride bu yönde zaten.. avrupa zaten resesyonda ortadoğuya artık zaten nerdeyse giremiyoruz bunun anlamıda cari açığın büyüyüceğidir..
Bunun dışında bankalara özellikle kamu bankalarına uluslararası yargıdan milyar dolarlık cezalar gelebilir bunun dedikodularıda etrafda geziniyor.. ypg işte bu noktada bunlara tuz biber olan kısmıdır sadece..
Daha öncede yazmıştım
Devlet para bastırıyor fazladan diye
Merkez para basacak – Sozcu Gazetesi
Şimdi resmileşiyor
Bu dolar ve faiz düşeceğini zannediyorlar
Allahım kimlere verilmiş bu yönetim
Çıldırmamak mümkün değil :)
Yigit dolar basicaklardir belki:hahaha:Alıntı:
Yigit-Y Nickli Üyeden Alıntı
Büyük devletizz bizzzzzzAlıntı:
MCN21 Nickli Üyeden Alıntı
Dolar basmak bizim için çocuk oyuncağı
Verrrrrrrrrrrr mehteriiiiiiiiii ordannnnn
Hahahahaha bayılıyorum ya şu "veeeer Mehteri ordan" muhabbetine����
Para basmak sadece ve sadece tl yi değersizleştirir doları artırır ve enflasyonu fırlatır..
bu linkde birinci dünya savaşı sonrası almanya ekonomik krizden çıkabilmek için dolar basıyor sonuç ortada.. para değersizleşiyor millet ocağını fırınını bile kağıt niyetine parayla yakıyor..
Madem Borcumuz Var, Neden Daha Fazla Para Basmıyoruz? - onedio.com
burdada neden fazla para basmıyoruz çok güzel dille anlatılmış..
Akıllardaki Soru: Neden Daha Fazla Para Basarak Ulkenin Borclarını Odemiyoruz? - onedio.com
hatta ordan şu kısmı alıntı yapıyım kafası çalışan anlayan anlıycaktır..
Diyelim ki ülkedeki iç piyasada x kadar TL, ve y kadar da dolar var.
https://img-s1.onedio.com/id-582d84d...6a5ccf04d.webp
Biz bir x kadar daha TL basarak iç piyasadaki dolarları topladığımızda, dolaşımdaki TL miktarı 2 katına çıkacağından, TL'nin değeri 2 kat kadar düşer. Doların değeri ise 2 kat artar.
pardon düzeltme dolar değil mark basıyor olucaktı.
Para altın rezv neyse karşılığı o kadar pasılır
Tüm dünyada öyledir
Biri hariç ABD doları bu katagori dışındadır
3.55 seviyelerde yine
Kesinlikle alım tavsiyesidir. :d
ytd
15 Mayıs tarihli yazı:
Türk mali piyasaları açısından haftanın en önemli gündem maddesi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD ziyareti olacak.
Ziyaretin her yönüyle Türk-Amerikan ilişkileri açısından "kırılma noktası"
niteliği taşıması olası...
Hafta sonunda gerçekleştirilecek AK Parti olağanüstü kongresi ise mali piyasalar üzerinde belirleyici olacak bir diğer unsur...
Küresel mali piyasalar Cuma gününü sakin bir seyirle tamamladı. ABD'de açıklanan TÜFE enflasyonu ile perakende satış rakamlarının piyasa tahminlerinin bir miktar altında kalması ABD Doları'nın (USD) değer kaydetmesine neden oldu. Bu kapsamda EURUSD paritesi 1.0850'den 1.0930'a varan bir yükseliş kaydetti. USD'de küresel bazda yaşanan değer kaybı emtia ve gelişen ülke para birimlerini de olumlu etkiledi. USDTRY kuru bu paralelde bir ara 3.60 seviyesine yakın işlem görürken ABD verisinin ardından 3.56'lı seviyelere kadar geriledi. Döviz piyasası dışındakiler Cuma gününü sakin bir seyir ile geçirdi. BİST100 endeksi yatay seyrin ardından günü sadece %0.1 düşüşle bitirdi. 10 yıllık tahvil faizi günü neredeyse hiç değişmeden bileşik bazda %10.6'lı rakamlardan tamamladı.
Hafta sonunda küresel bazda yaşanan bir siber saldırının neden olduğu olumsuzluklar takip edildi. Gelen açıklamalara göre yaklaşık 150 ülkede 200 bini aşan bilgisayar olumsuz etkilenirken üretimden sağlık hizmetlerine kadar birçok alanda aksama yaşandı. K.Kore'nin yeni bir füze denemesi yapması ve bunun öncekilerden farklı bir yapı arzetmesi de hafta sonunun önemli satır başları arasında yer aldı.
Küresel mali piyasalar haftaya sakin bir seyirle başlıyor. Haftanın veri gündemi hiç olmadığı kadar sakin ve merkez bankaları cephesinden de önemli açıklamalar olmayacak. Bu nedenle küresel mali piyasaların bu hafta kendi iç dinamikleri ile hareket etme ihtimalleri daha kuvvetli. Türkiye cephesinde ise gündem Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD ziyareti ile hafta sonunda yapılacak AK Parti olağanüstü kongresi odaklı olacak. Bu arada hafta sonunda gerçekleştirilen Çin ziyaretini de bu kapsamda ele almakta yarar var. ABD ziyareti ağırlıklı olarak Suriye odaklı olacak ve ABD Başkanı Trump YPG'ye ağır silahlar verilmesi kararından vazgeçirilmeye çalışılacak. Hürriyet gazetesinden Fikret Bila bugünkü köşe yazısında bu konuyu ele alarak ABD gezisinin her yönüyle kırılma noktası niteliği taşıyacağını belirtiyor. Bila, Trump'nın YPG'ye silah verilmesi kararından vazgeçirilmesi durumunda bunun Türkiye-ABD ilişkilerinde yeni bir sayfa açacağını belirtirken aksi durumda ise iki ülke açısından zaten iyi seyretmeyen ilişkilerin daha da kötü yönde kırılmasının olası olacağını belirtiyor. Erdoğan-Trump görüşmesi yarın gerçekleştirilecek ve sonuçları itibariyle de mali piyasalarda belirleyici bir etkide bulunacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD gezisinin ardından gözler AK Parti olağanüstü kongresine çevrilecek. Kongre Pazar günü düzenlenecek ama etkileri sonraki haftaya kalacak gibi. Hürriyet gazetesinden Abdülkadir Selvi, Kongre sonrasında belirlenecek yol haritasının yeni dönemin eksenini oluşturacağını vurguluyor. Selvi'ye göre Kongre sonrasında çok büyük değişiklikler bekleniyor. Dört başlık altında ele alınan değişiklik beklentilerine göre a) Parti vitrini 2019 seçimlerine göre yeniden yapılandırılacak; b) Hükümette değişikliğe gidilerek ekonomi, kalkınma ve uluslararası ilişkiler 2019 seçimlerine uygun bir şekilde düzenlenecek; c) Hizmet üreten yerel yönetimler hedeflenecek; d) Parti teşkilatlarında heyecanını kaybedenler gidecek, sahada çalışacak heyecanlı kadrolar gelecek. Selvi'nin bu tanımlamasına göre Kongre'nin ardından Kabine'de, parti MKYK'sında, belediyelerde ve parti üst yönetiminde önemli değişiklikler olacak. Mali piyasaların ana odak noktasını dikkatlerin ekonomiye odaklanıp odaklanmadığı oluşturur. Bu kapsamda ekonomi yönetiminde ve ilgili bakanlıklarda yapılacak değişiklikler mali piyasalar üzerinde etkili olacaktır.
Türk mali piyasaları açısından hiç şüphesiz Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD ziyareti büyük bir önem arzediyor. Hatırlanacağı üzere 2013 yılı Mayıs ayında gerçekleştirilen Erdoğan-Obama zirvesi mali piyasalarda çok ciddi fiyat hareketlerine neden olmuştu. Bu bağlamda yarın akşam ve Çarşamba sabah saatlerinde piyasaların gözü ve kulağı ABD'den gelecek haberler üzerinde olacak. Ancak öncesinde bugünkü bültende Başbakan Yardımcısı Canikli'nin Cuma günü yaptığı açıklamalara işaret etmekte yarar görüyoruz.
Canikli ekonomik gidişat ile ilgili geniş kapsamlı bir değerlendirmede bulunduğu konuşmasında zihinlerde 3 hususta soru işaretlerine neden oldu.
i) Canikli dedi ki "TCMB faiz artırmadı, GLP'de faiz artırımı yapmak farklı şey..." Bu konu bir süredir piyasaların gündeminde olmayan siyasi otoritenin faiz hassasiyetini yeniden gündeme getirebilir. Bu yönüyle de TCMB'nin para politikası güvenilirliğini sekteye uğratabilir; ii) Canikli, bankaların kredi portföylerinin tahvilleştirilerek satılması şeklinde ifade edilen banka senedi projesinde teknik çalışmanın tamamlandığına işaret ederken "Banka senedini TCMB de gerektiğinde likidite enjekte etme aracı olarak kullanabilecek" açıklamasında bulundu. Bu konunun tehlikeli bir alan olduğunu belirtmek istiyoruz. Bankaların kredi riskini TCMB'ye aktaracak herhangi bir yapı borcun monetizise edilmesi anlamına gelecektir ki 90'lı yıllardaki uygulamaya geri dönüş endişeleri yaratabilir. Bu da tüm makro dengeler açısından olumsuz olacaktır; iii) Canikli, "beklentimiz bankacılık sektöründe faizleri artıracak şekilde mevduatta bir yarışın olmaması"
açıklaması ile son dönemde %14-15 seviyesine ulaşan bir ay vadeli mevduat faizlerine vurgu yaptı. Ancak, mevduat faizlerinin aşağı yönde bastırılması tarzında bir resmi söylem geliştirilirse, tıpkı Aralık-Ocak döneminde olduğu üzere, hanehalkı reel getirisi negatife döneceği için ya dövize ya da sistem dışına yönelme riski belirebilir. Zaten, TBB Başkanı Hüseyin Aydın hafta sonunda yaptığı açıklama ile faizi bankaların değil de mevduat sahibinin belirlediğini belirterek konuya açıklık getirdi.
Bugün mali piyasalar açısından sakin bir gün öngörüyoruz. Gündemde çok önemli bir makro veri ya da açıklama bulunmuyor. Sabah saatlerinde Çin'de açıklanan ve tahminlerin sınırlı bir miktar altında kalan sanayi üretimi verisinin mali piyasalar üzerinde çok da etkili olmadığını görüyoruz.
Türkiye'de TSİ10.00'da açıklanacak istihdam raporu ve öğleden sonra gelecek beklenti anketi sonuçları gibi... 19 Mayıs tatili nedeniyle kısa sürecek olan haftanın siyasi gündem dışında önemli olacak bir diğer maddesi ise Hazine Müsteşarlığı'nın yarın düzenleyeceği iki ayrı borçlanma ihalesi olacak. USDTRY kurunda 3.50-3.55 bandının dip oluşumu bölgesi olduğunu ve bu seviyeden bulacağı güç ile ilk etapta 3.63-3.64 seviyesinin hedefleneceğine ilişkin görüşümüzü koruyoruz. EURUSD cephesinde yükselişlerin Euro satma fırsatı sunduğunu ve aşağı yönde ilk hedefin
1.0735 olduğunu düşünmeyi sürdürüyoruz. GBPUSD paritesinde de 1.29-1.30 aralığının kısa vadede Pound gelirlerinin satılması yönünde uygun olduğu kanaatindeyiz.