tekstilbankla çalışıyorum
matriks ekranından takip ediyorum.
https://www.matriksdata.com
anlık olarak mynet hisse senedi olarak işimi görüyor ofis dışında
Printable View
tekstilbankla çalışıyorum
matriks ekranından takip ediyorum.
https://www.matriksdata.com
anlık olarak mynet hisse senedi olarak işimi görüyor ofis dışında
Ben burda sadece bilgi paylaşıyorum , burayı siyaset meydanına çevirmeyin .
Milyon dolarlık soru!
Cevabı aşağıdaki grafiklerde saklı.
Bana aşağıdaki grafiğin 2015 yılsonu 2016-3 ve 2016-6. da nerede olacağını söyleyin sizin banka bilançolarının ve gelir tablolarının sonuçlarını söyleyeyim!
TR de benchmark olan Tahvilin günlük fiyatı (benchmark yaklaşık 2 yıl vadeli iskontolu tahvildir)
[IMG]http://s6.postimg.org/poxy7ybbh/benchmark_today.jpg[/IMG]
4 büyük özel banka ve borsada işlem gören 2 kamu bankası dahil bu 6 bankanın (Ahmet Mergen’ e göre Mahşerin 6 Atlısı :) bilançosunu incelediğimizde; Aktifin %60-65 i kredi + %15 i TCMB de tutulan Zorunlu Karşılık + %10-15 Tahvil-Bono + %5-10 da maddi duran varlıklar ve diğer aktiflerden oluşur. TCMB nin ZK lara uyguladığı faiz daha önce 0 dı daha yeni yeni faiz ödemesi yapıyor o da bankaların TCMB den borçlandıklarından çok daha düşük bir oranda. Sonuç olarak Aktifin Kredi+Tahvil+Bono portföyü yaklaşık %75 yapar ve bu aktiflerden elde edilen gelir tamamen piyasadaki faiz oranları ile birebir etkilidir. Tahvil-Bononun bilanço üzerindeki değerlemesi, incelenen dönemin başındaki değer ile son gün değeri mark to market yapılarak aktife güncel değer yazılır.
Gelelim en önemli aktif kalemi olan Kredilere. Bankaların müşterilerine kullandırdıkları kredileri ise bu şekilde olmayıp dönemlik gelir üzerinden bilançoya yansıtılır. Tabi bir de NPL dediğimiz Şüpheli Alacaklar var. Bunlar da sektörde kredilerin %3.5 i kadar yer tutar. Krediler ile mevduatı en son detaylandıracağım
Gelelim Pasif kalemlere; yine bu bahsettim 6 bankanın bilançosundaki pasiflere baktığınızda; %55-60 Mevduat +%15-20 YP Kredi(sendikasyon ve seküritizasyon dahil)+ %5 TCMB repo +%5 bankaların ihraç ettikleri Tahvil-Bonolar +%10 özkaynak +%5 de diğer pasif kalemleri yer alır. Bu bahsettiğin aktif ve pasif rasyoları büyük bankaların birbirleri arasında max %2-3 değişir.
Genelde bu gruptaki bankaların yurdışı borçlanma faizleri birbirine çok yakındır Libor+1, Euribor+1.15 gibi YP borçlanmaları vardır, hepsi piyasa yapıcısı olduğu için TCMB den aynı faizle borçlanır ve hepsinin Tahvil ihraçları birbirine yakındır(yıllık %0.25 max fark eder) Geriye kalan en büyük kalem mevduattır.
Not: Daha küçük ölçekli olan orta segmentteki bankalarda krediler aktifde daha fazla yer tutar neredeyse %75 e kadar, pasif içinde de mevduatın payı daha azdır. Bunun yerine fonlamada daha çok Kredi kullanımı görürüz(yani bankanın yurtdışı YP ve sermaye benzeri kredi kullanımı).
Şimdi kredi ve mevduat ilişkisine gelelim. Bu denklemi iyi anlayıp faiz oranlarının dünü-bugünü ve yarını olarak tahmin edip analiz yaparsak banka bilançolarının %65 i ve bankaların endex üzerindeki ağırlığını da düşünürsek en azından XU030 un %50 hareketini anlarız.
Sektördeki karlılığı en çok etkileyen ilişkilerden biri kredi-mevduat makası olarak adlandırılan bankanın krediyi sattığı faiz ile mevduata ödediği faiz arasındaki net faiz spreadi dir. Bu oran sektörde genelde %3.5-%4.25 arasındadır. Ancak bu fark size çok yakın gibi gözükse de bilançodaki krediler 150-200Milyar TL aralığında olduğundan net karı yıllık 1.5Milyar TL ye kadar etkileyebilir.
Asıl bankaların karını etkileyen unsur vade uyumsuzluğudur. Çünkü vade uyumsuzluğuna göre yukarıdaki spread artar yada azalır. Vatandaşa sorarsanız "faizin artması bankalara çok büyük karlar sağlar ve bankaların yüksek faizden yana olduklarını düşünürler". Bankalara sorarsanız "faiz artışından kendileri olumsuz etkilenir ve bankalar düşük faiz ortamını sever", derler
Bunların ikisi de doğru ve aynı zamanda ikisi de yanlıştır !
Çünkü bankaların müşterilerine kullandırdıkları kredilerin vade ortalaması yaklaşık 16 aydır.(son sektör raporunu incelemedim önceki dönemin ort verisini paylaşıyorum ama çok değişmemiştir) Peki müşterilerinden aslında borç olarak aldıkları mevduatın ortalaması nedir? Yaklaşık 50gün
İşte bu yüzdendir ki faizlerin artmaya başladığı ortamda kredilerin ort 16 ay olduğundan aslında kredinin faizi 16 ayda 1 kez değişiyor ama mevduat faizi 50 günde 1 kez değişiyordur.
Yani siz bankadan kredi aldınız vade 16 ay dolayısıyla piyasada faizler artsa bile banka faiz oranını değiştiremediğinden 16 ay size aynı fiyatı uyguluyor. Ancak siz ikinci krediyi 16 ay sonra aldığınızda banka size uyguladığı faizi arttırabilir ama siz bankaya mevduat olarak borç verdiğinizde faizler arttığında 50 günde bir mevduatınıza karşı bankadan daha yüksek faiz talep edebilirsiniz. Eğer istediğiniz fiyatı vermezse paranızı başka bankaya götürebilir ve oradan daha yüksek faizi talep edebilirsiniz.
Tam tersi durumda yani faizler düştüğünde ise banka size 16 ay boyunca yüksek faizden fiyatı sabitlemiştir yani sizden 16 ay yüksek faiz geliri elde eder ama sizin mevduatınıza ödediği faizin fiyatı piyasada faizler düştüğünde her 50 günde bir aşağı gelir.
İşte bu yüzden faizin artması bu fiyatlama değişimi açısından kısa vadeli olarak bankalar için kötü(ama uzun vadeli iyi), faizin düşmesi ise kısa vadede bankalar için iyi ama uzun vadede kötüdür.
Aşağıdaki grafik benchmark faizin 2014 yılı hareketlerini gösteriyor. 2014 yılına %10.10 gibi başlayıp 29 Ocak ve arından TCMB nin sert faiz artışı ile %11.60 lara kadar gelen gösterge faiz nisan ayından itibaren neredeyse hep düşerek yılı %8 gibi kapattı.
[IMG]http://s6.postimg.org/a0wr15vpp/benchmark.jpg[/IMG]
2015 in başında düşmeye devam eden faizler neredeyse %6.50 ye geldikten sonra Eylül 2015 te %11.90 a kadar yükseldi. Grafikte yeşil ve kırmızı olarak max-min seviyeleri gösterdim
[IMG]http://s6.postimg.org/63e2phya5/benchmark_2015.jpg[/IMG]
2014 ün başında olumsuz gibi olan faiz artışı yılın henüz başında gerçekleştiğinden kısa vadede bankalar için olumsuz oldu ve 2014-1 bilançosuna olumsuz 2.çeyrek bilançosuna nötr yansıyıp 3.ve 4. çeyreklerde faizin düşmesi ile pozitif yansıdı. 2015 te ise 1. çeyrek faizin düşmesi ile bilançoya olumlu 2.çeyrek nötr 3.çeyrek ise hızla artan faiz ile olumsuz oldu. Ekim hareketi de bize gösteriyorki 4.çeyreğin ilk ayı olumsuzluk devam etti. Tabi gözden kaçmaması gereken artan faiz artan sorun kredi alacağı da demek oluyor. Sektörde NPL ortalaması daha önce %3 ken mevcut durumda %3.5-3.6 lara geldi.
2014-09 ile 2015-09 konsolide bilançolara baktığımda( 9 aylık kümüle grup konsolide)
Garan -%5, Akbnk -%8, Ykbnk -%12 ve Isctr -%14 net kar düşüşü yaşamış. Evet İşbankası nın düşüşü normalden fazla bunun sebebi duran varlık satışı da olabilir, dediğim gibi detaylı bakmadım ama 2014 ve 2015 yanyana koyup detaylı incelersek yada google dan 2014 işbankası haberleri okunabilir :) mutlaka fark anlaşır. Mesela geçen yıl benzer etki YKB de olmuştur. YK Sigorta nın satışı ile tek seferlik 1.8milyar TL gelir yazdıkları için bir önceki yıla göre çok ciddi kar artışı yaşamışlardı. Benzer durum daha küçük ölçekli de olsa İşbankası nda olmuş olabilir. Yani 2014 ilk 9 ayında grup içindeki diyelim Şişecam ın hisselerinin bir miktarı satılıp 2014 karına katkı yapıp bu yıl aynı hisse satışı olmadığından geçen yıla göre daha az kar elde edilmiş olabilir. Ama ortalama olarak baktığımda büyük bankalarda geçen yıla göre ilk 9 ayda yaklaşık %8 kar azalması var. Üstelik aktif 1 yılda %35 krediler %30 dan fazla artmışken bankaların karı azalmış.
Tabi kur etkisini de unutmayalım hızla artan kur hem bankaların aktifinde %15-%20 aralığında olan YP borçlanmaları hem de mevduatın içinde %40 dan fazla paya sahip olan YP mevduata ödedikleri faizin TL karşılığı açısından olumsuz.
Aktif içinde de şüphesiz YP var ama mevduat ve alınan YP krediye göre çok az.
Yine kurun bir değer olumsuz etkisi bankaların ticari gelir-giderleri olan swap-forward-opsiyon gibi türev işlemleri ve spot kur alım-satımları. Biraz uzun oldu ama umarım anlatabilmişimdir.
Gelelim bundan sonra ne olur, içeride daha önce de paylaşmıştım gerek enflasyonun artmaya devam etmesi gerekse mevcut TCMB faiz koridoru ile piyasadaki faizler arasındaki uçurumun artması ile TCMB den faiz artışı bekliyorum.
Dışarıda ise FED in Mart 2016 da faiz arttırmasını bekliyorum ki TCMB zaten FED e göre faiz hamlesini kullanacağını söylemişti. Bu doğrultuda faizin şuanda bulunduğu seviyeden daha da artması olası olduğundan banka bilançolarında 2016-6.ay a kadar bozulmanın azalan şiddetle de olsa devam edeceği bu dönemde faizde ve borsada en kötü fiyatlamanın yaşanacağı sonrasında ise yılın kalan yarısında faizde gevşeme borsada yukarı hareket ile 2016 sonunu 2015 ten daha iyi kapatacağımızı umuyorum.
A-L-İ
Yorum çok güzel ama fiansçı olmadığımız için yazı dili tabiki biraz ağır ... Ama anladım
Yani siz bankadan kredi aldınız vade 16 ay dolayısıyla piyasada faizler artsa bile banka faiz oranını değiştiremediğinden 16 ay size aynı fiyatı uyguluyor. Ancak siz ikinci krediyi 16 ay sonra aldığınızda banka size uyguladığı faizi arttırabilir ama siz bankaya mevduat olarak borç verdiğinizde faizler arttığında 50 günde bir mevduatınıza karşı bankadan daha yüksek faiz talep edebilirsiniz. Eğer istediğiniz fiyatı vermezse paranızı başka bankaya götürebilir ve oradan daha yüksek faizi talep edebilirsiniz.
Zx-636R Yazısından alıntı yaptım, bizim anlayacağımız dilden özeti bu
Şimi benimde fikrim şu şekilde,
Kur yükseldikçe faizleri zaten otomatik olarak yukarıya götürüyor.., Yani siz faiz artırmasanızda piyasa artırırıyor faizleri... Bundan sonraki dönemde siyaseten böyle çekişmeli geçerse bugünleri de ararız, şu anda finansman yüküde üstümüze binmiş durumda birde üstüne aşırı artan Kur maliyeti... Ama işte Fed sözlü yönlendirme ile ufaktan artırdı bile faizleri ne zaman Abd faizleri yukarı gitse otomatik olarak Usd değer kazanıyor ve bizdede faizleri yukarı yönlü hareket ettiriyor... Bu saatten sonra Abd'den gelecek her iyi veriyi Kurlara baskı yapacak ve faizleride yukarıya iticek... Şu anda bankalara %12.80 ile mevduata para yatırılıyor ve bizlere kredi kullanmanın net maliyeti %20 leri geçmiş durumda (komisyonu şusu busu).., Onun için Borsacıların da kağıt alırken şirket seçimini çok iyi yapmaları lazım... Türk telekom gibi bir şirket gibi Döviz artışından kötü etkilenmiş , Önümüzdeki dönemde döviz cinsinden satışı olan şirketlerin seçilmesi sanki daha mantıklı gibi... Ben Borsadan hiç anlamam sadece fikir yürütüyorum bu arada
Ben yine dolar aldım baya bi miktar, sene sonuna kadar yükseleceğini düşünüyorum hala.
Ev alacağım sizce beklemelimiyim. Hem ev fiyatı artıyor hemde kredi orani
Bence beklemeyin ama şunuda unutmayın, Para kımetleniyor... Kredi faizleri arttığında ev fiyatları düşer tersi durumda ise ev fiyatları yükselir...
Abi eve bulasma acayip bir balon var
Abd gibi bir kriz bekliyorum o sektorde
500.000 tl lik evde 1500 tl kira ile oturuyorum.
Evin 600.000 potansiyeli var ama benim gozumde max 350 eder
Bende ev almayi düşünüyorum ama suan zamani degil bence
Merkezi yerdeki ev alınır, periferdeki pahalı evler için kriz beklenmeli derim. Merkezdekiler de düşer ancak perifer kadar olmaz.
Cari açık diplerde; petrol daha en az bir yıl boyunca bu seviyelerde dolanacak deniyor. Bu da Türkiye'nin cebinde bir yıl daha fazladan 20 Milyar dolar kalması demek.
http://www.cnnturk.com/ekonomi/turki...olara-geriledi
AKP kazanır ya da koalisyon olursa Dolar'ın pek şansı kalmaz.
Ortalığı bulandıran FED oluyor. Faizi arttıracağız diyor ama piyasalar kırılgan ve faiz artışı istemiyor. Bu yüzden de ha bu ay ha gelecek ay derken bıçak sırtında gidiyor her şey yurt dışında.
Kısaca hükümet kurulur diyorsan satacaksın; bir seçim daha olur diyorsan tutacaksın... :). Kararsız kaldım.....
Hangi hükümet gelirse gelsin Türkiye'nin işi zor.. Çünki borçlanmada artık Limitleri zorluyoruz yani makro dengelerimiz kötü.. 2011 senesi itibarı ile dolar sürekli yukarı yönlü.. Bundan sonra yeni bir dönem başlıyor artık abd faiz artırmasa bile piyasaya da para vermiyor...Doların yükselmesi için Fed'e ihtiyacımız yok ama Fed faiz artırırsa doları uçurur o kesin
Abiler uzun vade kredi çekilerek herşey alınır, artık faizler arta arta gidicek.. Ama dolarmı konutmu derseniz dolar derim...Kuşadası güzel çamlıda yazlığımız vardı Usd 2 tl iken 100.000 e satmıştık... Şimdi aynı ev 100-110 bin arası hesabı siz yapın... Tabi bu söylediğim yazlık onuda göz önünde bulundurun
Yeni Trend bu, Çin ile rekabet eden üreticilerimiz iin işi artık çok daha zor yani direkt bizim ihracatı vuracak;
http://m.haberturk.com/ekonomi/ekono...-cin-iskencesi
Doların artış trendinde her şey zarar ettirir, bu gerçek. kredi insanın geliri ne ise onun üzerinden olmalı bence, dolar kazanan dolar, tl kazanan tl kredi almalı. doların artış trendi var ise, usd kazanan tl ile kredi almalı derim, her türlü karda olur.
elimden geldiğince sade yazmaya çalışmıştım :) tamam şimdi daha basit olarak örnek ile anlatmaya çalışıyorum. Aşağıda vereceğim gösterge faizleri tamamen ilgili günün gerçek verileri olup hesaplamalar doğru olacaktır.
Ben X bankasında CEO olarak görev yapıyorum Sermayedarlar da bana 100.000 TL sermaye verip şirketimizi kurmuşlar. ve sadece 2 tane müşterim var
K: Kobici Kemal amca, ham maddeyi 2 ay vade ile alıyor bunu işleyip ürün yapıp satıyor ve satışlarını ise 6 ay sonra tahsil ediyor. Faaliyeti için 6-2=4 ay kredi kullanması lazım. Üstüne işleri büyüdüğü için yeni tesis yatırımı da yapacak 12 ay vadeli de yatırım için ek kredi lazım
12+4= 16 ay vadeli kredi kullanması lazım Kredi ihtiyacı 600.000 TL
M: mevduat müşterisi, sanayici olan Mehmet amca fabrikasını Almanya menşeili dünya devi markaya 500.000TL karşılığında sattı ve artık yatırım yapmak istemiyor nakitini bankada mevduat olarak değerlendirecek.
Tarih:28 Ocak 2015 Piyasa gösterge faizi: %6.70
M: bize mevduat olarak 500.000 TL getirir ve derki" burası TR ne olur ne olmaz ben paramı uzun vadeli bağlamam benim mevduatımı 50 günlük yapın". piyasa faizi %6.70 olup mevduat faizini %6.50 tan bağlarız.(biz banka olarak aslında Mehmet amcadan 50 gün vadeli borç almış oluruz)
K: gelir derki yatırım yapacağım 600.000 TL 16 ay vadeli kredi lazım. piyasa faizi %6.70 tir biz deriz ki uzun vadeli istiyorsun ayrıca ülkenin risk primi ve müşterinin krediyi geri ödememe risk primini de düşünüp %10.50 ile kredi kullandırırız. Bunu banka olarak 500.000 Mehmet amcanın mevduatı +100.000 kendi sermayemizden fonlamış oluruz
Bankanın bilanço üzerindeki net faiz marjı(spread)= %10.50 - %6.50 = %4 (ilk yazımda demiştim hatırlarsınız kredi mevduat makası %3.50-%4.25 arasında diye) süper kar üretiriz, hisselerimiz 50 günde %10 artar.
50 gün sonra Tarih: 19 Mart 2015 Piyasa gösterge faizi: %8.50
Mehmet amca şubeye gelir, mevduatımı yenileyin der. tamam %6.50 ile devam ediyoruz derim. Mehmet amca sanayici eski kurt bunu yemez tabi derki gösterge faiz %8.50 olmuş. bana %8.25 vermezsen başka bankaya götürürüm parayı der. Mecburen %8.25 ile mevduatı alırız çünkü kredi verdiğimiz Kemal amcanın parayı ödemesine daha 14 aya yakın süre vardır.
Ve mart ayı bilançomuz çıkar: Krediden elde ettiğimiz gelir => 28 ocak ta krediyi verdik 31 Mart bilançosu çıkar. Aradan 62 gün geçmiştir.
600.000 TL * 62gün / 360 * %10,50= 10.850 TL
Mevduata ödediğimiz faiz, yani faiz giderimiz= 500.000 TL * 50gün / 365 * %6,50(ilk 50 günün faiz oranı) + 500.000 TL * 12gün / 365 * %8.25(faizler 19mart ta artmıştı kalan 12 günün faizi) = 5.808 TL
Net kar= 10.850 -5.808= 5.041 TL dir
Not: Her zaman kasa kazanır kuralı gereği Kredi hesaplamasında yıl=360, mevduat hesaplamasında yıl=365 alınır hatta artık yıllarda 366 tır :)
Sonuç: Mart 2015 bilançomuz iyi geçmiştir, bankamız karlı ve sağlıklı büyüyordur. Sermayedarlar beni tebrik eder, hatta prim de alırım.
Yıllıklandırırsak 3 ayda 5.041TL ise yılda yani 12 ayda 5041*12/3 = 20.164 TL kar elde etmişizdir. Çok başarılıyımdır Çünkü 100.000 TL sermaye yatırmışız karşılığında yıllık 20.164TL kar elde etmişizdir. Yani yıllık %20.16 net özkaynak karı . Tüm dünyada en önemli performans kriterlerinden biri olan ROE yada kısmen ROC denilen kavram budur.
50 gün daha geçer aradan Tarih: 8 Mayıs 2015 Piyasa gösterge faizi: %10.00
Mehmet amca ile aynı faiz pazarlığı yaparız çünkü kredi olarak verdiğim paranın bana dönmesine daha neredeyse 12 ay vardır ve sonuç mevduat faizi %9.75
50 gün daha geçer aradan Tarih: 26 Haziran 2015 Piyasa gösterge faizi: %9.75
Mehmet amca ile aynı konuşma ve sonuç mevduat faizi %9.50
Haziran ayı biter bizim bilançomuzda mart ayında ki başarıdan sonra olanlar, bankanın mevduata ödediği faiz yani maliyeti;
1 nisan ile 8 mayısa kadar %8.25 ile, 8 mayıs 26 haziran arası %9.75 ile sonrasında da %9.50 tir
Bu 3 farklı maliyetin ort ağırlıklı maliyeti %9,12 yapar
Yani mevduatı için Mehmet amcaya 90 günde ödediğimiz faiz 500.000 *90 / 365 * %9,12 = 11.243 TL olup bizden kredi kullanan Kemal amcadan 90 günde elde ettiğimiz faiz geliri =
600.000 * 90 /360 *%10,50 = 15.750 TL dir
Banka olarak 2015 2.dönem net karımız= 15.750 – 11.243 = 4.507 TL dir
Evet piyasa biraz bozulmuştur bizim karımız da geçen döneme göre %10 azalmıştır( ilk dönem net kar 5041 TL di)
2015 2. dönem net karımız yıllıklandırırsak 3 ayda 4.507 TL ise yılda yani 12 ayda = 18.028 TL kar elde etmişizdir. Yine başarılıyımdır Çünkü 100.000 TL sermaye yatırmışız karşılığında yıllık 18.028TL kar elde etmişizdir. Yani yıllık %18 net özkaynak karı.
50 gün daha geçer aradan Tarih: 16 Ağustos 2015 Piyasa gösterge faizi: %10.30
Mehmet amca ile aynı pazarlık ve sonuç mevduat faizi %10.25
Ve zurnanın son deliğine geliriz 2015 Eylül bilançomuz çıkar
1 Temmuz ile 16 Ağustos arası mevduat için %9.50 16 Ağustos ile 30 Eylül arası %10.30 faiz giderimiz vardır.
Mevduata ödediğimiz faiz, yani faiz giderimiz= 500.000 TL * 46gün / 365 * %9,50 + 500.000 TL * 45gün / 365 * %10.3 = 12.335 TL olup bizden kredi kullanan Kemal amcadan 91 günde elde ettiğimiz faiz geliri = 600.000 * 91 /360 *%10,50 = 15.925 TL dir
Banka olarak 2015 3.dönem net karımız= 15.925 – 12.335 = 3.590 TL dir
Evet piyasa daha da bozulmuştur bizim karımız da ilk döneme göre %29 geçen döneme göre %22 azalmıştır( ilk dönem net kar 5041 TL ikinci dönem 4.507 TL di)
2015 3. dönem net karımız yıllıklandırırsak 3 ayda 3.590 TL ise yılda yani 12 ayda = 14.360 TL kar elde etmişizdir. Sonuç düşen karlılık ve başarısızlık
Artık 100.000 TL sermaye karşılığında yıllık 14.360TL kar elde etmişizdir. Yani yıllık %14,36 net özkaynak karı. Yukarıda rakamlar ile ispatladığım örnekte Artan faiz ile bankanın karlılığı %20 lerden %14 lere gerilemiştir. Bu değerin bugün için gerçekte sektör ortalaması %10.50 lere gelmiştir.
Sonuç : Banka hisseleri değer kaybeder ve CEO nun işine son verilir.
Türkiye de bankacılığın özeti budur arkadaşlar.
Güzel örnekleme olmuş, ellerinize sağlık ancak bir şey dikkatimi çekti, bankanın kredi verdiği kişi ve borç aldığı kişi sabit. Yani, gösterge faizi yükselirken de kredi veriyor bankalar, yine aradaki spread'in belli bir düzeyde tutulabilmesi gerekmiyor mu? Tabi bu sorum kredi verilebilir bir ortam söz konusu ise geçerli. Kendi soruma cevap gibi bir soru daha soracağım, şuan kredi veremiyor mu bankalar eskisi gibi? Hani bizim kulağımıza gelen bilgiler bazen hatalı ve abartılı olur ya; cidden bankalar kredi veremiyor mu?