28/09/2017:
FED'in politika duruşunu daha da şahinleştirmesi ve Trump'ın vergi reformu planı ABD Doları'ni degerlendirirken 10 yıllık tahvil faizini de %2.32 ile son iki ayın zirvesine itti.
Gelişen ülke para birimleri bu kapsamda sert bir satış baskısına maruz kalıyor. USDTRY kurunda 3.5900 seviyesinin aşılması halinde 3.63-3.64 hedefi gündeme gelecektir.
OVP'nin vergi ayağı banka hisseleri üzerinden borsada sert satışlara neden oldu. OVP'nin makro büyüklük ayağının ise temenni niteliğinde olduğu kanaatindeyiz.
Amerikan Merkez Bankası'nın (FED) Aralık'ta faiz artırma ihtimalinin kuvvetlenmesi (dün vadeli kontratlar %80'e yakın bir ihtimal ile fiyatlamaya başladı) ve Ekim'de bilanço daraltılmasına başlayacak olması gelişen ülke (EM) piyasaları üzerinde satış baskısına neden oluyor.
EM'lerde son yıllarda gözlemlenen olumlu eğilimin ardında başta FED olmak üzere para otoritelerinin sağladığı ucuz ve bol likidite yer almaktaydı.
Yakıt niteliğindeki bu likiditenin hem miktarının azalacağı hem de fiyatının pahalı hale geleceği beklentisi doğal olarak yatırımcılarda tedirginliğe neden oluyor. Bu arada diğer merkez bankalarından da benzer yönde sinyaller geliyor olması bu etkiyi daha da pekiştiriyor.
ABD Başkanı Trump'ın vergi reformuna ilişkin detaylar dün açıklandı.
Kurumlar vergisinin %20'ye indirilmesi planlanırken yurtdışındaki paraların getirilmesi için de düzenlemeler var. Reformun ülkenin en zengin bireyleri için daha az vergi veya daha düşük vergi oranı anlamına gelmediğine dikkati çekilen açıklamada, bu bireyler için dördüncü bir vergi diliminin Kongre tarafından gelecek aylarda belirleneceğine de vurgu yapıldı. Vergi reformunun detayları kafalarda bir miktar soru işareti yaratıyor olsa da (bütçe açığını artırabilir) Amerikan ekonomisini hızlandıracak bir adım olması münasebetiyle mali piyasalarca olumlu karşılandı: ABD Doları değerlendi, Amerikan borsaları yükseldi ve tahvil faizlerini yukarı gitti.
10 yıllık tahvil faizi dün %2.32 ile son iki ayın zirvesini gördü.
ABD'de son bir hafta içerisinde meydana gelen bu iki gelişme (FED'in şahinleşmesi ve vergi reformu) küresel mali piyasaların da görünümünü değiştiriyor. Ancak, her iki unsur ile de ilgili belirsizlikler var. FED'in şahinleşmesi koşullara bağlı: Enflasyon rakamlarının %2'lik hedefe yaklaşması ve makro ekonomik verilerin kuvvetli gelmeye devam etmesi gerekiyor. Bu nedenle önümüzdeki günlerde ABD'den gelecek makro veriler büyük bir önem arzediyor. Bu veriler FED'in öngörüleri ile uyumlu olması halinde EM piyasalarındaki satış baskısı daha da pekişebilir. Aksi durumda EM piyasalarının soluklanması için uygun bir ortam oluşabilir. Bu kapsamda ABD'de bugün TSİ15.30'da açıklanacak olan yılın ikinci çeyreğine ilişkin GSYH büyümesi önemli olabilir. Ayrıca, TSİ17.15'te FED Başkan Yardımcısı Fischer'in konuşması yakından izlenecek.
Dün içeride 2018-2020 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Program (OVP) açıklandı. Programın makro ekonomik değişkenlerine ilişkin kısımlardan ziyade getirilen vergiler mali piyasalar üzerinde daha fazla etkili oldu.
Makro kısım ile ilgili hedeflerin ağırlıklı olarak temenni düzeyinde kalması da bu eğilimde etkili oldu. Mesela, hem para hem de maliye politikasının sıkı olacağının belirtildiği bir yılda %5.5'lik bir büyümenin nasıl sağlanacağı büyük bir soru işareti... Hele ki, küresel likidite koşullarının bozulduğu bir ortamda! Enflasyon hedeflemesi sistemine geçildiğinden bu yana birkaç ay dışında hiçbir zaman tutturulamayan %5'lik enflasyon hedefine nasıl ulaşılacağı da büyük bir soru işareti oluşturmayı sürdürüyor. Hedef değil de tahmin düzeyinde tutulan USDTRY kurunun 2020'de
4.00 civarında belirlenmesinin küresel likidite koşullarının bozulduğu bir ortamda nasıl mümkün olacağı da ayrı bir temenni unsuru... Bu nedenlerden ötürü normal şartlarda finansal piyasalar açısından olumlu karşılanabilecek olan makro büyüklük tahminleri bu defa pek de dikkate alınmadı.
Ancak, 2018 yılı bütçe açığını hedeflerle uyumlu hale getirebilmek adına getirilen yeni vergi önlemleri piyasalarda çok daha büyük bir yankı uyandırdı. Meclis'e torba yasa şeklinde sunulan bu vergilerin önemlilerini sıralamak gerekirse: a) Finans sektöründe kurumlar vergisi oranı %20'den %22'ye çıkarılıyor. Açıklama sonrası borsada bankalara sert bir satış geldi. Günü %5'e yakın kayıplarla kapatan banka endeksi BİST100 endeksini de %2.6 gibi yüksek bir oranda aşağı çekti. b) Kurumların dağıtılmayan kâr paylarından %1 oranında vergi tevfikatı yapılacak. Sermaye oluşumu adına kurumların kâr payı dağıtmamaları yönündeki mantaliteden bu noktaya geliniyor olması dikkat çekici... c) Şirketlerin 2 yıldan fazla elde tutmuş oldukları gayrimenkulleri elden çıkarmaları halinde %75 olan kazanç istisnası %50'ye düşürülecek. d) Gelir vergisinde tarife değişikliğine gidilerek üçüncü dilimde gelirler için uygulanan %27 oranı %30'a çıkarılıyor. e) Binek otomobillerin motorlu taşıtlar vergisi %40 artırılıyor.
USDTRY kuru dün en yüksek 3.5850'yi görerek ikinci hedefimizi de test etmiş oldu. Bu seviyelerin kırılması halinde yeni hedef 3.63-3.64 aralığı olacaktır. USDTRY kurundaki bu yükselişin ardında ağırlıklı olarak FED unsurunun yer aldığını gözlemliyoruz. Kürt referandumunun etkisinin yok derecede olduğu kanaatindeyiz. Yabancı yatırımcılar referandum kararına sıcak bir temasa döner mi endişesi ile olumsuz yaklaşıyordu. Bu ihtimalin azalması da doğal olarak piyasa yansımasını sakinleştirdi. Ancak, dünkü bültenimizde de detaylı bir şekilde vurguladığımız üzere Kürt referandumu ile ilgili risklerin çok daha fazla olduğu kanaatindeyiz. Zaten henüz reel risk anlamında değişen bir şey yok. Irak merkezi yönetimi ile diyalog kurmak isteyen IKBY'nin bu talebine karşılık alamaması bağımsızlık ilan etme ihtimalini canlı tutuyor. Bu konu ile ilgili olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın görüşmeleri ise sürüyor. İran ve Rusya ile temaslar devam etmekte. Dün olağanüstü bir şekilde düzenlenen Güvenlik Zirvesi'nde ise alınabilecek önlemlerin tartışıldığını tahmin ediyoruz. Bu risk unsurunun gözardı edilmemesi gerektiğini düşünüyoruz.
Bugünün veri gündeminde yukarıda sıraladığımız Amerikan verilerine ilave olarak Almanya'da TÜFE enflasyonu ile İngiltere Merkez Bankası Başkanı Carney'in konuşmaları yer alacak. ABD'de vergi reformu yasa tasarısı küresel mali piyasaları olumlu etkiliyor. Ancak, bu tasarının onaylanma sürecinde herhangi bir sorun yaşanıp yaşanmayacağı önemli zira Trump daha önce başta sosyal güvenlik reformu olmak üzere birçok yasanın geçirilmesinde muktedir olamamıştı. Bu yasa tasarısının hiç şüphesiz her bölümü ayrı bir önemde. Ancak, piyasalar açısından yurtdışındaki para ve sermayenin getirilmesi hususunu daha da fazla önemsiyoruz. Rakamlar çok çelişkili olsa da yurtdışında bu kapsamda birkaç trilyon dolarlık bir birikim olduğu belirtiliyor. Bu birikimin hatırı sayılır bir kısmının da ABD Doları dışında bir para biriminde olması kuvvetle muhtemel. Bu paralar ABD'ye getirilirken bunların ABD Doları'na geçilmesi halinde ABD Doları ciddi anlamda değer kazanabilir. Konuyu bu açıdan değerlendirmek faydalı olabilir. Öte yandan son iki günkü bültenimizde belirttiğimiz üzere Fransa seçimleri nasıl ki EURUSD paritesinde dibi göstermişken Alman seçimlerinin ise tepeyi çizdiği kanaatindeyiz ve yön de şu an itibariyle aşağı. Bu arada, Türk mali piyasalarına yatırım yapanların temkinli ve tedbirli duruşlarını korumaları gerektiği kanaatindeyiz.