Gtmüzüde yırtsak hiçbirşey olmaz, bunlar yönetimin hoşuna gidiyor diye yayınlanıyor zaten çoktan sırtlarını sıvazlamışlardır bile bu yönetim mi bunlara ceza yaptırım uygulayacak :) buna hakikaten ınanan varsa hayalgücüne hayranım
Gtmüzüde yırtsak hiçbirşey olmaz, bunlar yönetimin hoşuna gidiyor diye yayınlanıyor zaten çoktan sırtlarını sıvazlamışlardır bile bu yönetim mi bunlara ceza yaptırım uygulayacak :) buna hakikaten ınanan varsa hayalgücüne hayranım
bu toplumdaki cahillik bitecek gibi değil. atatürk'ü kişisel olarak seversin sevmezsin ayrı bir şey ama yaptıklarını hiçe saymak akla mantığa sığmıyor. aslında anlaşılabilir bir durum. bu konuda hiç bir talebi olmayan bir toplumu haketmediği şekilde modernleştirmeye çalışırsan olacağı bu. ne uğraşıyosun halbuki demokrasi cumhuriyet diye. kur islami bir yönetim, geç başına halifeyim ben de bak o zaman nasıl alkış tutuyorlar. dini söylemlerle akıllarını körelt, istediğin gibi yönet bir lafınla ölsünler senin için. ne gerek var eğitmeye ne işine yarayacak. niye toplum kültürlü olsun, zengişlessin ki. kömüre makarnaya muhtaç et kölen olsunlar. hatta gülenin yaptığı gibi gaipten sesler duyuyorum, kalp gözüm açık benim de, peygamber gibi tapsınlar sana. sonuçta deveye diken insana s.ken yaranır.
Yargı akit zaten kim kime hesap vercek :)
Bu resim ortada dolasuyo ama yalan
Bu kanalı kuranların dedeleri zamanında ingiliz amerikan mandasını destekleyip karısını bacısını canları için ingiliz subaylara peşkeş çekenlerdir.Ne bekliyosunuz bu ****** çocuklarından hoşgörü mü ?Bugün yine aynı durum olsa yine aynı eteği öpmekten çekinmezler dedeleri gibi.Dedesini siktiklerim.
Küfür için özür dilerim fakat bu adamları düşündükçe kafamda küfürsüz bir cümle şekil almıyor.Yukarda yazdıklarımı 10 kere süzgeçten geçirip öyle yazdım.
Ya bunlar karınlarını rte peşkeş çekebilecek kadar pezolar.
Bırakın şunlaru ana rahminde beyin ölümü gerçekleşmiş bir canlı grubu.
Allaha hesap vericekler hepsi...
imza atıldı, gerçi imza atsak ne olacak bu şerefsizlere dokunurlar mı hiç sanmıyorum
Böyle şerefsizler hep vardı hepte var olacaklar. Bence kale almak bile büyük hata.
İmzaladık ama bu o.ç lere bişey olacağını sanmam. Topunun......
Valla öyle bi küfür ettim ki lugatlı şaşırmıştır ciğersizlerin..
Ne taktınız gereksiz gazeteyi reklamın iyisi kötüsü olmaz adamlar ne konuşturdu kendilerinden ya. Siktir edin boşverin kim ki akitte Ataya *** dedi diye Ata *** mu olacak.
Bir lafa bakarım laf mı? Birde söyleyene.
Bir daha diyorum siktir edin malları hayatları boyunca yapamayacakları reklamı yaptılar bizim sayemizde. Biz paylaşmazsak böyle boktan şeyleri kimse görmez, kimse bilmez.
Küfür dahi haketmiyorlar bence. Küfre bile haketmek için karşıdakinde bir karakter olması lazım. Uzatmayın bence kilitleyelim silelim falan konuyuda bir kaç hit daha kazandırmayalım göbellere.
Ben diktatör değilim. Benim kuvvetim olduğunu söylüyorlar, evet, bu doğrudur. Benim arzu edip de yapamayacağım bir şey yoktur. Çünkü ben zorâki ve insafsızca hareket etmesini bilmem. Bence diktatörlük, diğerlerini râm edendir. Ben kalpleri kırarak değil, kazanarak hükmetmek isterim.
Ben istese idim derhâl askerî bir diktatörlük kurardım ve memleketi öyle idâreye kalkışırdım. Fakat ben istedim ki, milletim için modern bir devlet kurayım.
Ben sizlerden biriyim.
Beni görmek demek, behemahal (mutlaka) yüzümü görmek değildir. Benim düşüncelerimi, benim duygularımı anlıyorsanız bu kâfîdir (yeterlidir).
Beni övme sözlerini bırakınız. Gelecek için neler yapacağız, onlardan bahsediniz!
Benim adım 'çok içer' diye çıkmıştır. Filhakîka ben, öteden beri içerim. Fakat istediğim zaman bunu keserim; karıştırmam. İçki, sâdece benim keyfim içindir. İçki yüzünden vazîfemi bir an geri bıraktığımı hatırlamıyorum. Daha gençken, manevralara çıkılmadan önce, muhabbete dalarak sabaha yakın zamanlara kadar içsek bile ben, bazen uyumadan saatinde vazîfem başına gider ve görülecek işi bir dakika geri bırakmazdım. İçki ve vazife, iki ayrı şeydir. Birbirine dokunacak yerde vazifeyi elbette keyfe tercih etmeli, içkiyi behemehâl kesmeli.
Benim fıtratımda bir gayritabiilik varsa, Türk olarak dünyaya gelmemdendir.
Benim naçiz vücudum, bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet payidar kalacaktır.
Çocukluğumdan beri bir tabiatım vardır, oturduğum evde ne ana, ne kızkardeş, ne ahbapla bulunmaktan hoşlanmam. Ben, yalnız ve bağımsız olmayı, çocukluktan kurtulduğum günlerden başlayarak daima tercih etmiş ve sürekli olarak öyle yaşamışımdır. Tuhaf bir halim daha var: Ne ana -babam çok erken ölmüş-, ne kardeş, ne de en yakın akrabamın, kendi tutum ve düşüncelerine göre, bana şu veya bu tavsiye ve nasihatta bulunmasına tahammülüm yoktu.
Çocukluğumda elime geçen iki kuruştan birini eğer kitaplara vermeseydim bugün yapabildiğim işlerin hiçbirini yapamazdım.
İki Mustafa Kemal vardır: Biri ben, et ve kemik, geçici Mustafa Kemal… İkinci Mustafa Kemal, onu “ben” kelimesiyle ifade edemem; o, ben değil, bizdir! O, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni hayat ve büyük ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur. Ben, onların rüyasını temsil ediyorum. Benim teşebbüslerim, onların özlemini çektikleri şeyleri tatmin içindir. O Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz. Geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal odur!
Milletim beni nereye isterse oraya gömsün. Yeter ki beni unutmasın.
Orduya ilk katıldığım günlerde, bir Arap binbaşısının 'Kavm-i Necip evladına sen nasıl kötü muamele yaparsın' diye tokatladığı bir Anadolu çocuğunun iki damla gözyaşında Türklük şuuruna erdim. Onda gördüm ve kuvvetle duydum. Ondan sonra Türklük benim derin kaynağım, en derin övünç membaım oldu. Benim hayatta yegane fahrim, servetim, Türklükten başka bir şey değildir.