Printable View
Ben bunu ilk mesajımda yazdımAlıntı:
Yigit-Y Nickli Üyeden Alıntı
Benim yazdıklarım hoşunuza gitmeyecek çoğu kişinin bile
Herkesin fikri kendinedir
Karşıt görüşte olup çocuğu bir gün olacak arkadaşlara sesleniyorum
Hani bir gün çocuğuna bir fiske vurursan bu konu aklına gelsin
@Yekta ben şu türkiye evlat vermeye pekte bir niyetim yok zaten
Kansız şerefsizler hainlerle dolu bu memleket için çocuk yapmak için 4 ,5 kere düşünmek gerekir
Şimdi sosyal mesajlara tekrar devam edebilirsiniz
aynı şekilde benim kızımda bu sene 1 sınıfa başladı aynen bende her akşam ödev yapmaktan bıktım çocuk en son şunu söyledi bunlar çok gereksiz el yazısı ile egitime hayırrrrrAlıntı:
deniz Nickli Üyeden Alıntı
Bizde dayak yedik bizede vururdu ama bu kadar küçükken okulu sevme yaşlarında iken değildi. Yaramazlık yapardık dayağı hak ederdik kıçımıza 1-2 vururdu asla böyle aşağılama vs olmazdı. Bu çocukların ki gerçekten travma...
öğretmenin şiddet uygulaması izah edilemez ve gereği yapılmalı ancak el yazısı gereksiz değil aksine çok gereklidir. buraya uzun uzun bilimsel araştırma yazmak istemiyorum ancak el yazısı en basitinden çocuğunuzun beyninin cortex kısmının gelişiminin tamamlanacağı dönemler yani 6-12 yaş arasında daha sağlıklı oluşmasına destekçidir cortexin. benim de çocuklarım var ve aynı yoldan geçiyorlar. her zorluğu kötü görmenin anlamı yok.
çocuk olunca fikirler tamamen değişiyor.o yüzden erken konuşmamak lazım.o kadar güçlü bir duyguki fikirlere takıntılara yön verebiliyor
sevmiyorsan sabredemiyorsan yapma kardeşim bu mesleği.adam yaramazlık yapar aynı hatayı ard arda inadına yapar anlarım.ama orda bişi öğretmeye çalışıyorsun.
Hata başarısızlığa şiddet uygulanması.Yapamamamın,öğrenememenin şiddetle çözülür yanı yok.Çocuk disleksi de olabilir.
Her okul,her sınıf bir Türkiye mozaiğidir.Dışarıda ne varsa okula da yansıyor.Bakıyorum,bir başka konuda "Hiç kimse,diğer ustanın yaptığı,eksik bıraktığı işe dokunmaz." diyen adam,bu konuda "Annenin babanın eksiğini öğretmen kapatacak." diyor.Diğer konuda,bir beynin sökülüp yenisinin takılması işinde,başka ustanın dokunmamasını haklı bulurken aile eksiğinin,topluma faydalı bir birey yetiştirebilmenin eksiğini öğretmenin kapatacağına inanıyor.İnsan yetiştirmek,kablo sökmekten kolay geliyor.
Aşağıda bir anne var.Bu yaştaki çocuğun ettiği küfürler belli.Anne ne yapıyor?Kıs kıs gülüyor.Bu kadına bir muhabir denk gelip röportaj yapsa erkeler kaba,öküz (...) saydırır da saydırır.Bir kadınsın,ağzından ideal erkeğin tarifi hiç düşmez.Elinde çocuğun,güzelce eğitsene işte.Neyse yav,öğretmen düzeltsin bunu.
https://www.youtube.com/watch?v=D185rByJIkI
Anne baba çocuğu pert edip kaporta boya yapsınlar diye hocaya teslim ediyor
Hoca çekici çok vurduğu zamanda laaaa ne yapıyorsun diyor
Bütün anne babalar aynımı değil tabikide
Bazıları pasta cilaya getiriyor cillop gibi oluyor mesela o çocuk
Otomobil forumuya burası bu tarz örnekle bir kısım arkadaşları daha iyi anlaması için mecâz-ı mürsel kullanarak anlattım
İşin özünü
arkadas bızde bızde sopa yedıkte bu tam o.ç bole bı ogretmen olamaz bunların gotunden kan cekıcen
5 senedir öğretmenlik yapıyorum, hiçbir öğrencime vurmadım diyemem. Benim kırmızı çizgilerim vardır. Mesela arkadaşına küfür ettiyse, Atatürk veya herhangi bir manevi değerimize saygısızlık etmişse ben o çocuğa tokat atarım. Ama direkt değil. Uyarırım, yanlışını anlatırım, düzeltmesi için zaman tanırım.. Aynı tas aynı hamam devam ediyorsa da yapacak bir şey kalmamıştır. Ben hep şunu söylerim: "Allah benim çocuğuma da benim gibi öğretmen versin." İyiysem de kötüysem de. Bunu diyebilecek vicdan muhakemesine sahibim demek ki. Öğretmenlik parayla pulla yapılacak meslek mi? Değil. İçinden gelecek, vicdanın olacak. Sana emanet edilenin bit öğrenciden çok ülkenin geleceği olduğunu bileceksin. Öğrencilerime ders konularımı her şekilde öğretirim. Asıl eğittiğim nokta din, kültür, tarih gibi konulardır. Atatürk'ü sevdirmek benim için bütün ders konularından önemlidir mesela. Velhasıl kelam iki tür öğretmen vardır:
1) Anasıyla anılanlar (şekil a yukarıdaki arkadaş)
2) Anısıyla anılanlar.
Dayak yiyen çocuk akıllanıyor diye bir şey yok. Ya çocuk hayattan soğur psikolojisi bozulur ,yada daha fırlama olur arsızlaşır . Çocuk dayak yesin diye bir mantık yok öyle bir mantık insanın ruh halinin göstergesidir ,ruhu bozuk olan insanların çocukları kendini zaten hemen belli eder . O ruh haline sahip kişi kendini zaten düzeltememişse çocuk ta yapmasın ,hocaları da uğraştırmasın . 6 yaşındaki bir çocuğa tokat atıyorsun sonuç olarak daha gelişim gösteriyor , tam anlamıyla kemikleri veya ten'i büyük birinin gücünü yada elinin ağırlığını kaldırabilecek kadar iyi değil .
Tokat atılıp bir de çenenin kayması , kulak zarının patlaması gibi olaylar var . Umarım bu tarz kişilerin çocukları olur da hastahanelerde bol bol zaman geçirmek zorunda kalır ,diyeceğim de çocuğun ne suçu günahı var en iyisi yapmasınlar o kişiler çocuk mocuk.
İleride okulu sevmelerinde büyük etkisi olacaktır bu dayakların.
Adam olmayacak kişi dayakla da olmaz . Dayak rutine bağlar artık, dayak yediğinde güler geçer.
Herşey eğitimle de bitmiyor, eğitimli olup sapıklarla dolu ülke.
Sevgi önemli, sevilmemiş insan psikopatta olur, o.... da olur
Yigit-Y Saçmalamanın ötesindesin kusura bakma.Bütün mesajların fail.Hiçbir öğretmen sınıfındaki çocuga fiziki şiddet uygulayamaz.Çok isterse sınıfın ortasına s*çsın yine yapamassın.Bu kadar basit ve nettir.
Bak ne diyor dayak yiyen çocuklar zeka geriliği gösteriyor
Dayak yiyen cocukların ruhsal gelişimi yavaşlıyor! - Cocuk Haberleri
Dayak attığın cocuk akıllanmıyor aksine aptallaşıyor.
Benim gözlerim Türkiye'ye gelince sağda solda ilkokuldaki matematik öğretmenimi arıyor. Benden yiyeceğin sağlam bir tokat var Ali Hoca.. Allah vere de karşıma çıksan bir gün...
Dayak, çocuğun zeka gelişimini olumsuz etkiler; küçükken dayaktan çokça nasibimi aldığım için anca öğretmen olabildim. :)
17. yılımı çalışıyorum, İlk yıllarımda lisede derse girerken yavaşça da olsa tokat attığım, eline sopayla vurduğum öğrencim olmuştur ;işe yarayacağını düşünmüşümdür, çocuğun davranışı kısa süreliğine istendik hale gelse de kalıcı olmadığı için eğitim sayılamaz.Daha kötüsü dayak atmayı, vurmayı, kendinden zayıflara şiddet uygulamayı çocuğa normalmiş gibi gösterişimdir ki bu çok toplumsal olarak çok tehlikelidir.
Uzun süredir ortaokulda çalışıyorum, davranış bozukluğu olan, ders çalışmayan öğrencilerimi bazen küsme, bazen kızma -bağırma değil- ;bazen de hak mahrumiyeti cezasıyla yola getirme yolunu benimsedim;genelde işe yarıyor ve düzelme kalıcı hale geldiği için eğitim yapılmış sayılır.
Düzelme olmayan öğrencilerimin büyük bölümü, aile içinde küfür ve dayakla içli dışlı olanlar.Haddimi aştığımı düşüneceksiniz ama birini dövecek olsam, öğrencimi döven babayı,ağabeyi,öğretmeni döverim.
o.ç. ne olacak nefret ediyorum bu hocalardan... ben hiç rahat durmazdım rahat ilokulda ve ortaokulda hep sopayla dayak yiyordum... ibne hocalar bide ders zili çaldıpı anda sınıf başkanlarına konuşanları yaztırıp sıra dayaağına sokma ritüelleri hiç unutulmaz... :Deli::Deli::Deli:
dİyarbakırda çalışan arkdaşım var o anlattı çocuk çocuğa vurmuş oda velisini çağırmış neden dövmedin çocuğumu demiş.vs vs..hikayeyi bilmek lazım
Dayağı, dayakla korkutarak eğitilmeyi doğru görmek bana göre bu hocanın yaptığından daha tehlikeli. Çünkü o zihniyet bunlar gibi binlercesine yol açar, konuda bunu destekleyen arkadaş veya arkadaşlar alınmasın ama gücün egemen olduğu bir öğretide roller değiştiği anda öğreti de değişir. Güç kime geçerse o öğretmeye başlar. Bugün dayak yiyerek bir şeyler öğrenen yarın bir miktar döverek çözümü arar.
Ve bu yarın öbür gün senin veya sevdiklerinin başına gelebilir. Açıkçası koklanmaya kıyamayan insan evlatlarına hele ki akli olgunluğu erişene kadar zarar vermek, düşüncelerini fiziksel biçimde eleştirmek bağnazlıkla eş değerdir. Hiç hayat dersi veya felsefesi olarak konuyu ayırmayın ama öyledir.
Bugün senin atacağın dayağı yarın senin yemeyeceğinin garantisi de yok. Çocuğu olmayıp da bunun aksini düşünen arkadaşlar bence düşüncelerini gizlesin. Dahan hümanist olduğumuz düşüncesine kandırayım en azından kendimi.
Dayak cennetten çıkmadır derler ama o hakedene denmiştir. Burda çocugun bu sözü hakkettiğini hangi verilere dayanarak söylüyorsunuz ki ? Tahtada işte çocuk yapmaya çalısıyor yaramaz biri olabılır onu yaramazlıgında azarlarsın tahtada ne yanlısını gorduk çocugun varmı gören bi söylesin ben göremedim. Bu çocuk bu hocadan her seferınde bu tepkılerı alıyordur eminim nolucak sonra söyliyim size içine kapanıcak kım çözer bu soruyu dendiğinde bilse bile parmak kaldırmayacak arkadaşının arkasına saklanacak neden ? Ya yanlış çözersem ?? diye düşünecek hocayla onca kişinin önünde bu duruma düşmemek için. Sonra ne olacak kendine güveninin kazanamayacak. İlkokul öğr. unutulmaz derler bu çocuk bu öğretmeni unutacak mı ? Asla peki iyi anacakmı ? Sanmıyorum. İlkokul ğretmenı aynı zamanda hayata hazırlayandır sizi peki bu adam bu çoğu hayata bu şekildemi hazırlıyor güvenini kırarak yapamadı diye sinirlenip hakaret ederek ? Kusura bakmayın böyle hocalık olmaz. Öğretmen çocuguyum bende reklam gibi olmasında milletin sınıfları bomboşken annemın sınıfı ful çektiği halde hala sokmaya çalısanlar sokamayınca çocugunu alıp gidenler var. Öğretmen karşı kaldırımda gördüğünde bile koşup hocaaaaaam diyip sarılılana denir hayata hazırlayana işi bitince arkasından küfredilene değil. Başlarım böyle öğretmenlere de mesleklerinede.
Özellikle 80'den sonra müfredat yani ders içerikleri günlük hayatın ihtiyaçlarını karşılayamaz hale getirildi.Ulusal Eğitim Bakanlığı, işini eğitim değil de öğretim olarak değiştirdi;hem de ne kadar gereksiz şey varsa onların öğretimi olarak.İşi de öğretmenlere kakaladı ;müfredat dışına çıkarsanız sürülürsünüz, cezalandırılırsınız kimse arkanızda durmaz, size sahip çıkmaz.(Sahibe ihtiyaç duyan omurgasız biri için bu önemlidir; omurgasız öğretmen olmaz diyen varsa her dönemde iktidarın g.tünü yalamayı beceri sayan sendikaların üye sayılarına baksın. )
Aman kimse bana ellemesin, şikayet veya denetim olur da müfettiş gelir de bu gereksiz şeyleri öğretemediğimi görürse ekmek param gider diyen bir omurgasız, öğrenciyi döver.