yuoooo 10krktrGokhanRS Nickli Üyeden Alıntı
yuoooo 10krktr
Tabi canım nerede öyle çalışmaValiler kendi başlarına bile tedbir alamıyor, güya sorumluluğu onlara verdiler bir de
İstanbul, ülkedeki verginin %50'si buradan toplanıyor, Vali kendi kendine karar alabilir mi mesela?
Antikor deyince hep aklıma geliyor. Asıl onu merak ediyorum. Burada da konuşuyoruz, bi deniliyor ki efendim aşının etkisi şu kadar ay sürüyor, bi deniliyor ki yok öyle değil böyle...
Ta başında antikor konusunda bir doktorun açıklaması vardı, hücre hafızası mı neydi, bağışıklık sisteminin tepkisini, antikor olayını anlatıyordu. Diyor ki belli miktar süre boyunca kanda antikor bulunması normal, ama her zaman durmaz. Ancak sistem ne yapacağını öğrenir ve daha sonra hasta olunduğunda tekrar antikor üretir gibisinden... Burada doktor arkadaşlar vardı sanırsam, doğru mu değil mi bi açıklayabilir mi?
Bu açıklama mantıklı geliyor, çünkü bugüne kadar olduğumuz her hastalığın antikorunun kanımızda dolanması gerekiyordu, yani eğer "antikor 6 ay kalıyormuş, etkisi bu kadar" diyorsak... Bu gidiyor, diğerleri paso dolaşıyor mu? İşin o kısmına takılıyorum hep.
Az önce TV'de grafiksel olarak gösterdiler. Rusya ve İngiltere, düz çizgi, Almanya'da hafif dalgalanmalar var ama çizgisi Rusya ve İngiltere'nin biraz üstünde; Türkiye, Yunanistan, Polonya ve birkaç ülke daha İngiltere, Almanya ve Rusya'nın çizgisinden çok uzakta ve her gün yükseliş eğiliminde.
Sizdekilerin rahatlığı bundan olabilir.
Vali'ye yeninden yasakları genişletecek misiniz? diye sormuşlar tamam çok hızlı bulaşıyor ama ölüm ve hastane yatış sayısı az demiş. İyi de rakamlar öyle demiyor. Neyse ya, bu saatten sonra hadi yine kapanıyoruz diyeceklerini sanmıyorum. İyidir bu karar gidelim Bağdat'a kadar mantığındalar. Hayırlısı ne diyeyim.Tabi canım nerede öyle çalışma
Antikor deyince hep aklıma geliyor. Asıl onu merak ediyorum. Burada da konuşuyoruz, bi deniliyor ki efendim aşının etkisi şu kadar ay sürüyor, bi deniliyor ki yok öyle değil böyle...
Ta başında antikor konusunda bir doktorun açıklaması vardı, hücre hafızası mı neydi, bağışıklık sisteminin tepkisini, antikor olayını anlatıyordu. Diyor ki belli miktar süre boyunca kanda antikor bulunması normal, ama her zaman durmaz. Ancak sistem ne yapacağını öğrenir ve daha sonra hasta olunduğunda tekrar antikor üretir gibisinden... Burada doktor arkadaşlar vardı sanırsam, doğru mu değil mi bi açıklayabilir mi?
Bu açıklama mantıklı geliyor, çünkü bugüne kadar olduğumuz her hastalığın antikorunun kanımızda dolanması gerekiyordu, yani eğer "antikor 6 ay kalıyormuş, etkisi bu kadar" diyorsak... Bu gidiyor, diğerleri paso dolaşıyor mu? İşin o kısmına takılıyorum hep.
Aşı yok zaten, sürü bağışıklığını deneyelim diye de düşünmüş olabilirler.
Antikor konusunda dediğin mantıklı geliyor ama bunu bu işi çok iyi bile birinin anlatması gerekiyor. Sen, ben mantık yürütüyoruz. Zira bende mantık neyin kalmadı, taze bitti.
Maske takmaktan değil ama bu zıkkımın ne zaman biteceğini beklemekten sıkıldım. Bende gidip manzaralı bir yerde çay içmek istiyorum ama bunu eyleme dökemiyorum. Bu kadar kalabalıktan ya birkaç kişi taşıyıcı ise ve bende kaparsam ne mok yerim diye düşünüyorum. Zira benim bünye zayıf ve o ilaçları bünyem kaldırmaz. Basit bir antibiyotiği bile bünyem kaldırmıyor
Virüse karşı oluşan antikorlar (IgG-s, bunun yaklaşık %15 i koruyucu nötralizan antikor) ilk 3 hf. da pik yapıyor ve plato şeklinde ilerliyerek yaklaşık 6 ay koruyuculuk değerlerini muhafaza ediyor.Yayınlar bu yönde.
T ve B Bellek hücreleri ise enfeksiyon sonrası, 6. ayda oldukça yüksek bulunmuşlar.
Açıkçası çok anlamadım, sizce sürü bağışıklığı gerçek birşey mi, yoksa ekonomi halktan önemli diye gaz alma mı?
It’s better to walk alone, than with a crowd going in the wrong direction... (Grant)
Sürü bağışıklığı bir terim, aşı ile veya enfeksiyonu geçirerek toplumun yeterli bir kesiminin virüse karşı bağışık olma hali.
Ama grip gibi bu virüste de kişisel bağışıklık kalıcı olmadığı için dönem dönem salgın pikleri görülme ihtimali yüksek.
Fakat önlem ve tedavi açısından sağlık sistemi daha hazırlıklı olur bu durumda.
Aşılamalar olduktan sonra da covid hayatımızda olacak ancak bu sefer hastahaneler dolup taşmayacak.
APAC tarafına 2020 öncesi giden var ise bilirler, bazi insanlar maske takarlar toplu alanlarda SARS vs bulaşıcı hastalıklardan korunmak için. Maskeyle yaşamaya alışmalıyız, başka bir yolu yok.
Dün Fatih Altaylı'nın programında bu durmadan bahsettiğim "ingiltere mutasyonu öldürücülük oranı" muhabbeti döndü.
Tamamen aynı mantıkla, birebir aynı düşündüklerimle Fatih Altaylı sordu aynı şeyi.
"%50-60 bulaşıcılık, %50-60 öldürücülük tespit edildi, peki nerede? Birçok Avrupa ülkesinde bizden önce yayıldı, ölüp gitmeleri gerekmiyor muydu" tarzında bir soru sordu.
Prof'lardan biri bu bilgiyi okuduğu yeri söyledi ama henüz "bilimsel" bir yayın bulunmadığını da ekledi. Ve aynı yorumu yaptılar, bu ülkelerde bizden önce yayıldı etti, o ülkelerde bizden daha gevşek önlemler var, e bişey oldu mu, ölümler coştu mu? Pik yaşayanlar var ama normal seyrinde görülüyor anlamında yorumlar yaptılar.
hocam covid mereti herkeste aynı sonuçları vermiyor, amcam kalpten halam organ yetmezliğinden vefat etti ama ikisi de pozitifken hastanede vefat etti... genelde kronik bir rahatsızlık varsa oradan işliyor, şimdilik... ölüm oranlarının düşük olması; covidden ölenlerin çoğunluğunun farklı sebeplerle raporlanması, bu hemen hemen bütün ülkelerde böyle... geçenlerde arkadaşımın eşinin halası da 2. dozu olmalarına rağmen vefat etmiş eşi de yoğun bakımdaymış, DİB nın hastalanması yukarıda herkeste bir korku yaratmış belli, maskeler tekrar takılmaya başlanmış... aşı vs sonuç verebilmesi için toplumun %60 nın aşılanması gerektiği söyleniyor ama zamanında bitirelemeyen aşılama, virüsü aşılara dirençli de yapabiliyormuş ( Dr. Mehmet Ceyhan'dan alıntı)...
şu anda bildiğimiz herşeyi unutup, bu aşılamalar neden yavaş, neden aşı yeterli miktarda gelmiyor? biontech aşıları nerede? bunları sorgulamalıyız çünkü bu virüs kendi kendine bitmeyecek, hayat da bu kadar kısıtlamayla geçmez, hepimiz ortam düzelecek diye bekliyoruz ama düzelmesi için gereken şeylerin yapıldığını düşünmüyorum...
İstanbul da vaka olarak 100 bine oranla 2 hafta önce açıklanan 89.9 iken dün açıklanan sayı 178.2 !! yani nerdeyse 2 kat artış var
Keza büyükşehirlerdeki oranlarda 1.5-2 kat artmış
Normalde olması gereken neydi ? oranlara göre risk haritası güncellenecekti dün akşam ne oldu ? ortada renkli harita yok kayıp
Yüksek riske geçen İstanbulda değişiklik yapılmadı herşey devam denildi
Bu şekilde devam ederse yakın zamanda 100 bin nufusa oranla vaka sayısı tablosuda yok olacak
Vaka sayılarıda ne açıklanırsa yerseniz işte..
Hocam başınız sağolsun tekrardan, yok dediklerin doğru ona diyecek bir şey yok da, resmi açıklanan rakamlar üzerinden gidebiliyoruz maalesef. Bahsettiğim zaten Türkiye de değil, Cimmeria mıydı, İngiltere'de çok şeffaf davranıldığını söylüyordu, AB ülkelerinde şu anda mutasyon bizden önce yayıldı, biz hep bir kaç adım geriden görebiliyoruz aslında gelmekte olanı ama ona rağmen adam gibi tedbir alınamıyor-alınmıyor ekonomiyi göçertmeyelim diye.
E hani İngiltere'de falan ne oldu? Almanya'da vesaire? Bunlarda mutasyon çoktaaaan yayıldı. Ölüm oranları patladı mı? Ben hep buralarda takılıyorum... Devamlı bi pompalama var ama normal seyir harici bir şey göremiyoruz.
Aynen, aşı muhabbetine kanalize olmak lazım ama orada da ne olduğu belli. Yok üretim yetişmiyor, yok sipariş bilmemne oluyor.
Dün aynı programda konusu döndü, Kanada bilmem kaç milyar doz sipariş etti, ama daha şu kadarını bile alamadı diye. Türkiye'nin 10'da 1'i kadar aşı yapabilmişler daha. Bu iş baya başa bela olacak görülüyor ki... Mal Kılıçdaroğlu ve ekibi de hala diyor ki 1 milyon bedava aşı geldi ama para verdik
Ha aşıya döneyim, bizimkilerin "gerekeni" yapmadığını bu anlamda pek düşünmüyorum. Tüm dünyada bununla ilgili bir arz-talep sıkıntısı var. Hatta deniliyor ki, Avrupa'lı siyasilerden bazıları, maske, solunum cihazı ve benzeri tedariklerinde büyük rüşvetler aldılar, rüşvetler verdiler, aşı işinde daha da büyük oyunlar dönüyor. Pandemi başındaki bazı olaylar ayyuka çıkmış bile.
Bu arada bizimkiler ne yapabilirdi, en güzeli getireceklerdi şu Biontech'ten falan, 800bin falan diyorlardı, aynen o ne oldu mesela? Getir kardeş 100 TL'den mi satıyorsun 200 TL'den mi satıyorsun, onları da paralı getir, peyderpey getir... Paramızla falan da olalım bari. Maksat aşılamayı yükseltmekse, bu şekilde de yükselir... Ama bi yandan da dediğim gibi işte, sırf bizimkilerin "yapması gerektiği"nden ziyade, sıkıntılı bir tedarik süreci var. Önce bunu aşmak lazım.
Bunun da aslında asıl aşılması gereken kısmı "yerli aşı" ile olabilir, onlar da geç kaldı. Sene sonuna kadar anca diyorlar.
Anca ilaç milaç bir şey bulunması lazım, o süreci çok hızlandırır.
DSÖ aşıların patentlerinin ücretsiz verilmesi ve tüm dünyada daha etkin şekilde, arzı karşılayacak biçimde üretim yapılmasına izin verilmesini tavsiye etmiş. Hiç bir ilaç firması bu çağrıyı sallamamış. Olayı özetliyor sanıyorum
hocam sana muhalefet olarak yazmadım zaten, bu konuda yazan arkadaşlarımız farklı açılardan bakarak en azından bu sorun nasıl çözülür kendi beynimiz ölçüsünde tartışıyoruz... benim üzüldüğüm şu, aşının bulunduğu bir ortamda hala ölümler olması ve de bunların yakınlarımız olması beni çok üzüyor... aşı konusu ise tamamen üreticiler tarafında 'para' üzerinden yürüyor, böyle global bir sorun para üzerinden yürümemeli...gerekirse dünya ülkeleri bir fon oluşturup belirlenen 3-4 aşının üretimini yüklenmeleri gerekiyor...Hocam başınız sağolsun tekrardan, yok dediklerin doğru ona diyecek bir şey yok da, resmi açıklanan rakamlar üzerinden gidebiliyoruz maalesef. Bahsettiğim zaten Türkiye de değil, Cimmeria mıydı, İngiltere'de çok şeffaf davranıldığını söylüyordu, AB ülkelerinde şu anda mutasyon bizden önce yayıldı, biz hep bir kaç adım geriden görebiliyoruz aslında gelmekte olanı ama ona rağmen adam gibi tedbir alınamıyor-alınmıyor ekonomiyi göçertmeyelim diye.
E hani İngiltere'de falan ne oldu? Almanya'da vesaire? Bunlarda mutasyon çoktaaaan yayıldı. Ölüm oranları patladı mı? Ben hep buralarda takılıyorum... Devamlı bi pompalama var ama normal seyir harici bir şey göremiyoruz.
Aynen, aşı muhabbetine kanalize olmak lazım ama orada da ne olduğu belli. Yok üretim yetişmiyor, yok sipariş bilmemne oluyor.
Dün aynı programda konusu döndü, Kanada bilmem kaç milyar doz sipariş etti, ama daha şu kadarını bile alamadı diye. Türkiye'nin 10'da 1'i kadar aşı yapabilmişler daha. Bu iş baya başa bela olacak görülüyor ki... Mal Kılıçdaroğlu ve ekibi de hala diyor ki 1 milyon bedava aşı geldi ama para verdik
Ha aşıya döneyim, bizimkilerin "gerekeni" yapmadığını bu anlamda pek düşünmüyorum. Tüm dünyada bununla ilgili bir arz-talep sıkıntısı var. Hatta deniliyor ki, Avrupa'lı siyasilerden bazıları, maske, solunum cihazı ve benzeri tedariklerinde büyük rüşvetler aldılar, rüşvetler verdiler, aşı işinde daha da büyük oyunlar dönüyor. Pandemi başındaki bazı olaylar ayyuka çıkmış bile.
Bu arada bizimkiler ne yapabilirdi, en güzeli getireceklerdi şu Biontech'ten falan, 800bin falan diyorlardı, aynen o ne oldu mesela? Getir kardeş 100 TL'den mi satıyorsun 200 TL'den mi satıyorsun, onları da paralı getir, peyderpey getir... Paramızla falan da olalım bari. Maksat aşılamayı yükseltmekse, bu şekilde de yükselir... Ama bi yandan da dediğim gibi işte, sırf bizimkilerin "yapması gerektiği"nden ziyade, sıkıntılı bir tedarik süreci var. Önce bunu aşmak lazım.
Bunun da aslında asıl aşılması gereken kısmı "yerli aşı" ile olabilir, onlar da geç kaldı. Sene sonuna kadar anca diyorlar.
Anca ilaç milaç bir şey bulunması lazım, o süreci çok hızlandırır.
DSÖ aşıların patentlerinin ücretsiz verilmesi ve tüm dünyada daha etkin şekilde, arzı karşılayacak biçimde üretim yapılmasına izin verilmesini tavsiye etmiş. Hiç bir ilaç firması bu çağrıyı sallamamış. Olayı özetliyor sanıyorum
tıkış tıkış salonlarda kongreler yapılırken milleti içeride tutmak zulüm değil de nedir. Ya millet gibi çıkmayacaksın ya da çıkıyorsan milleti de salacaksın.
Olay tamamen bu ne perhiz bu ne lahana turşusu durumu şuan. Sağlık bakanı bu görüntüleri izleyince ne düşünüyor acaba çok merak ediyorum.
Biz aman bulaşmasın hasta olmayalım, bize bulaşır da başkasına bulaştırır vebal altına gireriz diye burnumuzu çıkarmıyoruz.
Rakamlara zaten inanan varsa aramızda ona da diyecek bir şey bulamıyorum.
ingilterede toplam asilanan sayisi 25 milyonu gecti, ikinci dozlar haric. Nisan ayinda Moderna asisi da gelecek ve toplam 3 farkli asiyi yapicaklar. Su anda 55 yasa kadar geldiler, 18 yas uzeri nufusun yuzde 45 civari asilandi, ciddi asiliyorlar bu ise.
gunluk ortalama 900 bin test civari yapiliyor ve okullar acilmasina ragmen hastalik gunluk 5-6 bin civarina indi, yine de hic bir yeri acmiyorlar butun yasaklar devam ediyor, nisan 12 gibi guncel duruma bakilacak ve karar alinacak.
bu arada evet burda sokaga cikma yasagi yok, sokakta maske zorunlu degil sadece kapali alanlarda zorunlu ama 1 seneden fazla suredir market ve eczaneler disinda her yer kapali... sadece restoran ve kafelerden kapidan almaya izin var.
Yok hocam ben de büyük ölçüde aynı fikirdeyim diye yazdım. Katkı amaçlı
Aynen öyle ama işte dediğim gibi, otomotiv bir, ilaç sektörü iki, bunlar en "onun bunun çocuğu" sektörler bence dünya üzerinde
Aşılama işini en güzel bunlar becerdi galiba şimdiye dek.
AB'den iyi ki ayrılmışız diyor olabilirler
restoranları kapamaya bülükleri yetmedi, kçö de bu ay son imiş bundan sonra da kapatmayacaklar gibi duruyor bu durumda
Alıntı