%100 Türk tasarımı olabilir, fakat %100 Türk üretimi olamaz.
Printable View
%100 Türk tasarımı olabilir, fakat %100 Türk üretimi olamaz.
100% yerlı tramvayımız var otomotıv neden olmasın :)
adamlar istediğini basarıyorlar zaten olmaz yapamayız sözlerını beynımıze kazımaya calısıyorlar buna ızın vermeyın bu ulkede hersey olur emın olun ne olursa olsun ınancımızı yıtrmeyelım yeter BU SEFER OLMADIMI BI DAHAKINE OLUR AMA MUTLAKA OLUR
Neyi başarıyorlar?
Hyundai nin piston kollarını üreten firma metaldyne. (geçen getz e turbo takmayı düşünen bir arkadaş sorunca kafama takılınca araştırmıştım :) ) Aynı firma Hondanın kollarınıda üretiyor, Ford'un kollarınıda. Ve daha birçok markanın. Bu markalar bilmiyorlarmı bu işide outsource ediyorlar sizce?
Artık alıp komple yapmak imkanlı değil. Bu öğrenilmiş çaresizlikle falan açıklanabilecek bir durumda değil. Herkesin uzmanlaştığı ve adetlerden dolayı maliyeti kısabilen firmalar bunlar. Kalkıpta bende yaparım demek hayalcilikten başka birşey değil. Bilmem kaç yüz milyon dolar kol fabrikasına, bir o kadar şanzımana , bir o kadar kalıp fabrikasına, onun birkaç katı kadar elektronik donanım ve imalat fabrikasına falan filan diye alt alta koyarsan maliyeti 20-30 milyar dolar harcarsın ve elinde ömrü max 5 sene model ömrü olan bir ürün olur. Kimsede sınırsız ton balığı tadında kaynak yok. Devlette zaten yok. Öyle Ali Ağaoğlu misali olacak dedim oldu, kurun dedim kurdular tarzı birşey değil bu. Kendinizi kandırmayın.
Biraz konu dışı olacak ama, Devrim için Rotary motor üretildiğini duymuştum.. Yani yapılan motorlar arasında varmış ama kullanılmamış.. Doğru mudur ?
işçi hazırda otomobil hazırmı peki :D
Devrim arabalarıyla ilgili bu bilgi yanlış mı peki ?
Mühendisler elden geldiğince çeşitli tipten otomobil yapısını yakından inceleyerek fikir edindikten sonra, yapılacak tipin boyutları, motor, şanzıman vb. öteki grup ve parçalarının nasıl tasarlanıp imal edileceğini kararlaştırdılar. Willy's Jeep, Warszawa, Chevrolet, Ford Consul, Fiat 1400 ve Fiat 1100 marka araçların motorlarının incelenmesinden sonra tasarımının basitliğinden ötürü Warszawa marka aracın motorunun baz alınmasında karar kılındı.
Yapılan incelemeler sonrasında Rus Gaz M-20 Podeba lisansıyla Polonya'da üretilmiş olan bu aracın motorunun sıralı 6 silindirli bir Dodge motorunun 4 silindire indirgenmiş bir kopyası olduğu saptanmıştır. Ayrıca 4 silindire indirgeme işleminin de hatalı olarak yapıldığı tespit edilmiştir.
Warszawa motoru baz alınarak; ancak tasarım ve mühendislik hataları giderilerek ve geliştirilerek hazırlanan; yandan supaplı, 4 silindirli motorun üretimi şu şekilde gerçekleştirilmiştir: Motorun gövde ve başlığı Sivas Demiryolu Fabrikalarında dökülüp Ankara Fabrikası'nda işlendi; segman, piston ve piston kolları Eskişehir'de yapıldı, motorun montajı ise Ankara Fabrikası'nda yapıldı.
Yapılan ölçümler sonucunda motordan frenlemede en fazla 40 BG güç alınabilmişti. Bunun üzerine bu motora alternatif olarak Ankara Fabrikası'nda aynı gövde ve krank milinden yola çıkılarak başka bir tip motor daha geliştirildi. Üretilen bu motorlar sırasıyla A4L ve A4T olarak isimlendirilmiştir.
Bunların haricinde sıralı 6 silindirli bir Chevrolet motoru baz alınarak başka bir tip motor daha geliştirilmiştir. B-tipi adı verilen bu motorda Warszawa motorunda tespit edilen hatalar da göz önünde tutulmuş, baz alınan 6 silindirli motor 4 silindirliye çevrilmiş, motorun krank ve eksantrik milleri yeni baştan çizilmiş ve hesaplanmış, imalatı zorlaştıracak olmasına rağmen motor üstten supaplı olarak üretilmiştir.
En nihayetinde o zamanlar 3-4 tane Türk otomobil firması ya da Türkler tarafından üretilmiş bir araba olmadığından yurtdışından getirilen bir motorun baz alınması normal. Zaten ithal bir arabadan esinlenildiği devrim arabaları filminde de belirtiliyor.
mertol abi biraz daha yazsana...baya yeni şey öğrendim.
sanırsam otomobil firmaları blok üst kapak üretip bırakıyorlar? geri kalan herşey motor için söylüyorum bir tedarik zinciri ürünü?
birseyi merak ediyorum..
dunyada oturup kendi arabasini bastan sona tasarlayip imal eden marka varmi?
mekanigini govdesini elektronigini aksesuarini vs..
ben yok diye biliyorumda..
Yerli otomobilden ne anladığınız önemli. 4 tekeri birde tavanı olan hareket eden cisim dersen git bir oto sanayiye hiçbir parçayı yurtdışından temin etmeden yerli birşeyler yaparsın. Ama bu otomobil olmaz. Otomobil çok komplek birşey. En basitinden birçok ben beyinciyim diyen adam P&P beyinlerde bile soğuk sıcak fark etmeden tek marşta çalışıp aracı ısıtıp sorunsuz gider hale getiremiyorken yada çok çok zor. Mercedes BMW bile kendileri beyin üretmiyorlar. Sagem, Magnetti Marelli gibi firmalardan aldıkları beyinleri ciddi argeler ile yazılımlayıp üretime sokuyorlar.
devrim arabasını üretmisiz biz onu bile üretmediniz dıyorlar yok onun motoru bunun camı vs.. hayır kardeşim kabul etmıyorum ordakı hersey tamamıyle türk malıydı lütfen sagdan soldan duyulanlar yazılmasın en azından km sinde benzin yazan bi araba yaptılar siz ne yaptınız??
http://www.devrimotomobil.com/resim/site/mnu_orta.jpg
http://www.cadcamsektoru.com/imajlar/sahimo3.jpg
http://galeri.uludagsozluk.com/48/devrim_66069.jpg
http://otogarajim.files.wordpress.co...pg?w=424&h=288
Şimcik. O metindede yazdığım gibi önce V8 den 4 e indirmeye kalmışlar ancak krangın uzunluğunu ve açılarını görünce vazgeçilmiş. Yani alıntı yaptığınız yerdeki aşama benim mesajımdaki ikinci kısımda geçen 6 silindirden 4 silindire düşürme merhalesi.
Benim itiraz ettiğim o değilki. Bakın sizde mesajınızda başka bir kaynaktan alıntı yapmışsınız ve alıntı yaptığınız belirtmişsiniz. Ancak efsaneleştirilen şey sanki "biz yapmışız" gibi lanse edilmesidir. Film çevrilmeden önce bu araçlardan haberi bilmeyen insanlar birden Devrim uzmanı oldu çıktı. Biraz okusalar geçmişine baksalar zaten gerçekle yüzleşecekler.
Devrim başarımıdır? Evet başarıdır. O kadar kısa zamanda ve o imkansızlıklarla ortaya yürüyebilen birşey çıkartmak bile bir başarıdır. İsterse bisiklet olsun.
Özgünmüdür? Evet özgündür. Anadol gibi onun bunun tasarımını satın alıp üretme işi değildir. Ki anadol yanlış tasarım tercihiydi. Fiber olduğu için o seçilmişti. Anadolun rakibi olan diğer Reliant tasarımı Citroen SM de kullanıldı.. Başarısı ortada..
%100 Yerlimidir? Hayır değildir.
1- Gözlerinizi kapatın ve o arabanın %100 yerli olduğunu hayal edin. Bu bile daha gerçekci olur.
2- Sizin neyi nasıl kabul ettiğiniz değil gerçeğin ne olduğu önemli.
3- Arkadaş motorun hikayesini detayları ile aktarmış. Kaldı ki hatırladığım kadarı ile iki ayrı motor vardı o araçlarda.
4- Sağdan soldan duyduklarınızla ya da sinemada seyrettiğinizle değil araştırmanızla ve bilginizle bir yere varabilirsiniz.
5- Benzin Türkçemi ki göstergesinde benzin yazması beni ilgilendirsin?
6- Olayı kişiselleştirmeyin. Gerçekten uzaklaşmaktan başka bir şeye yaramaz. Eğer bu işler kişilerin yapabileceği kadar kolay olsaydı herkesin evinin önünde kendi ürettiği bir arabası olurdu. İnsanoğlu yanlız yaratılmamıştır. En temel dürtünüz olan üremeyi bile tek başına yapamazken kendi başınıza bir araba üretebileceğinize inanıyorsanız buyrun yapın bizde binelim.
tamam işçi hazırdır yerli araç üretmeye belki...Ama tr nin pek muhteren sayılı zenginleride hazırmı ;girişim , risk almak , ortaya bi türk markası çıkarmak yerine seçtikleri montajcılığı , başkalarının markalarını yapıp halkın üzerinden para kazanmayı bırakmaya??otosan adı altında 70 80 lerin taunuslarına , tofaş adı altında kuş serisine plastik tampon takıp 90lara kadar üretip para kazanmadılarmı üzerimizden?onu yapacaklarına kendi markamızı kendi mekaniğimizi üretseydik nerdeydik şimdi...Onun için işçidenönce patrona sormak lazım.
Bu saatten sonra marka yaratmaya çalışmak falan hiçbir mantığı olmayan gereksiz bir iş. Volvo geçtiğimiz sene 1.8 milyar dolara Çinlilere satıldı. Yeni bir markanın reklam ve altyapı harcamaları bile bunun 3-5 misli tutar.. Çok istiyorsan al Volvo gibi kendini ispatlamış imajı düzgün bir şirket hem onların Argesine sahip ol hemde markasına.. Amerikayı yeniden keşfetmenize gerek yok. Dünyanın resimleri uzaydan yüksek çözünürlükle çekiliyor zaten. Dünya yüzünde bilinmeyen yer kalmadı artık.
OYAK, Bursadaki fabrikayı kurmadan önce Volvo ile görüşüyordu. Eğer o görüşmeler olumlu sonuçlanmış olsa Oyak-Renault değil Oyak-Volvo fabrikamız olurdu.. Ki o bile daha iyi olurdu..
Devrim'in üzerindeki motorun fargo olduğunu bilmiyordum fakat o zamanlar Devrim hakkında zaten bahsedilmeyen çok şey var ki Necmettin Erbakan'ın projede yer alması,Fargo'da ki motorun kullanılabileceğini doğrular nitelikte (Erbakan o zamanlar Fargo'da mühendis olarak çalışıyordu),zaten dış gövde tasarımıda buram buram fiat 1500 kokuyordu fakat hiçbir otomobil firması %100 yerlilik oranıyla başlamamıştır işe (örn.Souchiro Honda'nın yarış otomobillerinde Ford ofset motorlar'ı kullanıp,üzerinde modifikasyonlar yaparak deneyim kazanması yada Dodge kardeşlerin Ford Model T parçaları ile otomobil imal etmesi ve daha birçok örnek).
Anadol A1,evet ingiliz Ogle Design tasarımı Tom Karen tarafından yapılmıştı,ön süspansiyon sistemi triumph arka süspansiyon sistemi ise Ford Cortina'dı,şasesi ve kalıplarıda reliant'dan alınmıştı.Anadolların fiber olmasında Reliantın etkisi çok büyüktür,araç zaten bir Reliant prototipidir daha sonra Ford-Otosan lisansını almıştır.Anadol'un yerli tasarımını fişekleyen ise Ford'un Otosan'a "Yerli otomobil üretmeyin,başaramazsınız" demesiydi fakat sonraki a2,stc,böcek,a8 gibi modeller Türk tasarımıydı (a2'nin tasarımı a1 tasarımından yola çıkarak yapılmıştır,böcek Jan Nahum tarafından çizilmiştir,a8'i M. Engin Okvuran,Stc ise Eralp Noyan çizdikten sonra ilk etapta işi bırakmış daha sonraki iki tasarımcı Carl Orsen ve Crosswhite gelip çizgiler üzerinde oynasada yine kapanışı Eralp Noyan yapmıştır) Zaten 100% yerli olarak hiçbir zaman görmedim Anadol'u,benim gözümde ticari kaygıdan içeren bir projeden öte değildi
Biz çok geç kalmamıştık otomotiv sanayisinde,Lamborghini bile 1963 yılında çıkarmıştı ilk otomobilini,Ferrari'den 20 yıl geç girmesine rağmen otomobil piyasasına Ferrucio Lamborghini spor otomobillerin lideri Ferraridir diyen bütün tabuları yıkmıştır.Konumuz sanayide yerlilik olduğu için Nuri Demirağ ile alakası bu açıdan var,çünkü kanımca bu ülkede yerli otomobil ve sanayide yerlilik olayına tüccar zihniyeti değilde milliyetçilik olarak bakan iki insan vardır benim gözümde Biri N.Erbakan diğer ise Nuri Demirağ'dır.Devrim'in ve Nuri Demirağ'ın önüne konan engelleri kim ne derse desin dış mihrakların piyon olarak yönlendirdiği dönemin askeri zihniyeti vardır (bkz. daha sonradan foyaları ortaya çıkacak Lockheed Martin skandalı)
Bu ülkede kimsenin otomobil üretme projesi yoktu,bunlar halka sevimli görünmek için çevirilmiş entrikalardır zannımca,her gelen kendi kesesini doldurmanın derdindeydi.Mesut Yılmaz belki iyi niyetle Otosan fabrikasını kurmuştur fakat bu sanayici sıfatını taşıyan ama halen tüccar zihniyetinden kurtulamamış Vehbi Koç'un işine yaramıştır.Bernar Nahum hakkında pek geniş bilgiye sahip değilim kendisinin sadece Vehbi Koç'un gizli ortağı olduğunu biliyorum.Jan Nahum babasının ona otomobil sevgisini "İst-Ankara arası geçen Otosan üretimi Thames Tarder'ları ve TOE kamyonlarını saydırması" ile aşıladığını söyler,Ford otosan'a büyük katkıları vardır.Ağabeyi ile 75'te Koç Ar-Ge'yi kurmul olsalar da Koç holding'in bu ülkeye ne katkısı vardır ? Kendimiz üretmiyorsak ülkemizde fabrika açılmasının ne gereği var,elin firması gelir Türkiye'de fabrika açar onlar ucuz işçi yönünden kazanır,biz ise havamız kirlenirken sadece işçilere istihdam kapısı açıldı diye seviniriz,montaj işini Afrika bile yapıyor.Ülkemdeki yerli üretim adı altında geçinen sanayici lakaplı tüccarların halkın duygularını daha fazla sömürmesini istemiyorum.Koç önce Anadol dedi halkın gönlünü kazandı sonra Taunusları Türk malı diye yutturmaya çalıştı.Bugün renault-oyak neredeyse aynısını yapıcak ki zamanında toros diye yapmıştı,elalem üretince bizimmiş gibi gurur duyuyoruz :soru:
Fakat yerli otomobil üretilemez demek daha büyük bir saçmalıktır,üretilir hemde bal gibi üretilir devlet destek sağlarsa çok iyi üretilir.Otomobil'de üretim evet %100 aynı firmanın değildir,bugün çok büyük firmalar bile başka yan sanayi firmalara malzeme ürettiriyor fakat bu sizin dediğiniz gibi ekonomik sıkıntıdan değil "know-how" dediğimiz bir firmanın kendisinden daha deneyimli bir firmanın teknolojisini kullanması olayıdır,buna ses sistemleri,motor parçaları gibi örnekler verilebilir.Bu da demek oluyorki yan sanayinin otomotiv üretiminde büyük yeri var,bu sebeple Türkiye yan sanayide çok gelişmiş bir ülke.Krank mili üretemiyoruz demişsiniz fakat aklıma ilk gelen firmalardan Çimsataş Kamyon,Otobüs,Otomobil,İş Makineleri ve Trenler için sadece krank mili değil bir çok motor,şanzıman ve yürüyen parçalarını döküm ve dövme olarak kendisi üretiyor,Martur firması Fiat,Toyota,Tofaş,Renault,Karsan,Ford,Peugeot,Hyun dai,Citroen,Ferrari ve Lamborghini markalarına koltuk ve kabin içi malzemeleri %100 Türk olarak kendi teknolojisi ile üretiyor.Ersencer Mühendislik İş Makineleri için otomatik şanzuman, defransiyel,dişli kutuları,tork konverter,kardan şaft ve orijinal yedek parça üretimi yapıyor."Anadolu Hidrolik" hidrolik sistemlerinin ve parçalarının yanı sıra fiat ve deutz traktörleri için krank milleri üretiyor.Motor üreten firmalarda ise pancar motor,tümosan,anadolu motor ve motosan var.Motosan %100 türk dizel motorunu yapmıştı Odtü ile beraber.Zamanında Sulzer-pendik motor,sulzer'in 750 beygirden 14.000 beygire kadar gemi motorları ve büyük şilep gemileri için yüksek beygirli motorlar imal etmiştir.
BMC,Otokar,Karsan gibi firmalar Tüccar zihniyetinden kurtulamadıkları için ve sadece kesesinin faydasına hareket ettikleri için en yakın zamanda ya daha iyi firmalar,holdingler tarafından satın alınmalarını istiyorum.Tabi şu ülkeye faydamız bulunsun diye uyanışa geçerlerse kalmaları faydamıza.New York taksi ihalesi olmasaydı Karsan üretime hala Peugeot'dan lisans haklarını aldıkları J9'larla devam edicekti (şimdiki j10).M.Emin Karamehmet yerli otomobil işine girmeyeceğini belirtmiş,zaten tüccar zihniyetinden de bu beklenirdi,her 10 yılda bir kamyonlarına kasa atmaktan,IAA Hannover fuarına senelerdir aynı araçları çıkarmaktan bıkmadılar,%100 Türk zırvalarıyla halkın duygularını istismar ettiler.Bu gibi kuruluşlar yerine Nuri Demirağ gibi milliyetçi insanlar bu ülkede olursa yerli otomobil hiçte zor değil.1946'da Kızıl Ordu'nun aldığı ağır yenilgi Rusları kendi tanklarını ve savaş uçaklarını yani şimdiki mikoyan gurevich'lerini imal etmeye zorlamıştı yada uzağa gitmeye gerek yok 2. Dünya Savaşından sonra Japonya'nın tarihini araştırın,Mitsubishi o zamanlar savaş gemileri,Nikon ise deniz periskopları ve dürbünler üreten bir firmaydı.
Biraz uzun oldu kusura bakmayın,kafanızdaki soru işaretlerini ve kuşkuları yok edebildiysem ne mutlu bana :)
Uzun uzun yazacak halim yok. Yazdıklarınız hakkındaki görüşlerimin neredeyse tamamını yukarıdaki mesajlarımda yazmışım.
Ancak Bernar Nahum, Vehbi Koç'un gizli ortağı falan değil açık ortağıdır. BE-KO markası bu ikilinin başharflerinden türemiş bir marka. Bir ara zamanım olursa diğerlerinede yazmaya çalışırım..
Evet traktör için ya da ağırvasıta için.. Devir çeviren makineler için değil. Ona bakarsanız Otosan kendi geliştirdiği dizel motor için (ki Türkiyede geliştirilip üretilen en güçlü motordur kendisi) kendi krangınıda döküyor. Bizim traktör, kamyon teknolojisine değil, Hayabusa üretecek teknolojiye sahip olmamız lazım. Litre başına alınan en yüksek güç en yüksek tork değerlerine bakmamız lazım. Devir çevirmeyen makineyi herkes üretiyor..
Gereklimidir? Bence değildir. Gerçekcide değildir. Tasarımını yapabiliyorsanız üretimin nerede yapıldığı önemli değil. Ancak henüz o know-how yok bizde. Bireysel olarak uğraşan birkaç atolye ve kişiden başka bu işe yatırım yapan ciddi bir firma bile yok. Ama eğer %100 ü benim üretimin diyorsanız yaptığınız şey geliştirme değil üretme olmalıdır. İki kavramı çok iyi ayırmanız lazım.
İlk mesajımda yazmıştım zaten üç beş mesaj sonra biri çıkar bunları orada burada yapıyoruz diyen diye.. Haklıymışım.. :)