umutcan
26-11-2011, 20:43
Arkadaşlar selamlar;
Arabasını sizler gibi seven ve sahiden tutkuyla kullanan biri olarak başımdan geçenleri sizlere aktarmak ve sizler için örnek oluşturması için anlatmak istedim. zaman ayırıp okursanız memnun olurum.
Aracı aldığım ilk günden bu yana ustacıklar yüzünden yaklaşık 3000 lira param boşa gitmiştir. Olayları en başından almam gerekirse;
Aracımı 28 Eylül 2010 tarihinde satınaldım. O vakitler üzerinde 17" Lenso Jantlar ve 205x40x17 lastikler, Çin malı coil-springler bulunmaktaydı. 2 defa çuruka düşüm ön amortisörlerden birini patlatınca jantlar ve yaylardan kurtulmam gerektiğine karar verdim. Patlayan amortisörlerimi yaptırdım ve yaylarımı Civic SI orjinal yayları ayrıca jant-lastiklerimi de 185x55x15 seçim olarak değiştirdim. Aracın lastik ve yay grubu stabil bir duruma geldiğinde ön takımın bittiğini fark ettim ve ön takımda akslar hariç tüm kompanentleri değiştirdim.
Tüm bunlara rağmen ön takımda hala sesler vardı ve ayrıca kalkışta ve vites aralarında vurma yapıyordu. Sevgili ilk ustam (sorarsan öz hakiki hondacıdır) bu vurmanın motor kulaklarında olduğunu söyledi, gittim motor-şanzuman kulaklarını aldım getirdim tam arabayı sökmek için kaldırdılar ki "aaa motor kulakları sağlammış!!! bu vurma akslardanmış" dediler. Sonra ön balatalarımı değiştirdiler ama kaliperlere uyduramayıp balataların baskı yaylarını kesip takmışlar. Balata incelmeye başladıktan sonra tıkır tıkıt ses yapmaya başladı.
Bu ustacık bozuntusunun bu hareketinden sonra ona tekrar gitmedim ve gideceklere de "aman gitmeyin diye" öneride bulundum. İsim vermiyorum kendisi Kartal Sanayisinin ünlü hondaclarındandır.
Neyse; sonra herkesin istanbulun en iyi honda servisi diye bana önerdikleri bir servise gittim ve bu vurma durumunu izah ettim. dış aksların değişmesi gerektiği ve iç aksların da revizyon yapılması gerektiğini söylediler. Ben de kendilerine güvenerek "aracın yürüyeninde herhangi bir sıkıntı yaşamak istemiyorum ne var ne yok kontrol edin ve değişmesi gereken bir kompanent varsa lütfen orjinal parçaları ile değiştirin parası mühim değil" dedim. Dış akslar laleleri değişti ve iç aks lalelerinden bir tanesi revizyon yapıldı diğerinde sadece tamir takımı değişti. Geriye kalan işlemleri yazıyorum
- Dış aks kafası sağ-sol
- İç aks kafası
- Sübap, avans, kelebek ayarı
- Direksiyon kayışı
- Karter contası
- Motor yağ süzgeci
- Motor yağ ve filtresi
- Arka balatalar
- Hava filtresi
- Vites kolu pimi, burcu ve kayıcı çubukları
- Buji kablosu
- Subap kapak contası
Bu işlemlerden 1 hafta sonra iç akslar boşluk yaptı ve yine vurma sesi gelmeye başladı. (Yukarda Allah var dış akslar tık demedi)
Karter contası yeniden yağ kaçırmaya başladı.
Sübaplardan şakır şukur sesler gelmeye başladı.
2 ay sonra girdiğim muayenede fren hortumlarım patladı ve yukarıda belirttiğim gibi arabanın yürüyenini komple kontrol etmelerini istemiştim. Bunu sorunca "atlamış olabiliriz" diye cevap aldım. Olmaz arkadaşım atlayamazsın bana o sözü verdiysen incelemedik yer bırakmayacaksın.
Bu şahsın kendisinin ne kadar beyefendi biri olduğunu konuşmalarından anlıyorum ancak iş takibi ile ilgili sıkıntıları olduğunu düşünüyorum. İşleri yanlarındaki kalfa ve/veya çıraklara yaptırıp kendileri takip etmiyorlar diye düşünmekteyim.
Şimdiye kadar yaptıklarımın TL cinsinden bedelini üç aşşağı beş yukarı hesap edebilirsiniz.
DAHA BİTMEDİ...
Sonra ikinci sefer LANET OLSUN diyerek yine bir yakınımın eski ustası olan yine Kartal Sanayi Sitesinin öz hakiki hondacılarından olan şahsa götürdüm.
Bu arkadaş daha kaputu açar açmaz bunun avans ve sübap ayarı bozuk dedi ve iç aksların bozuk olduğunu, karter contasından da yağ kaçırdığını söyledi. Tamam dedim aksları sipariş et ve bahsettiğin ayarları da yap dedim ve yukarıda yaşadıklarımdan ona da bahsedip artık sıkıntı yaşamak istemiyorum dedim. Arkadaş iç akslardan birini temin edebildi diğerini bulmayı beceremedi, avans ayarlarını yaptı sahiden iyi olmuştu ve ortalıkta yokken bujilerimi de değiştirdi. Karter contasının da orjinalini temin edemediği için takmadı EYVAllah dedim. Diğer aksı bul, dükkanın boş olduğu bir gün gelip arabayı yeniden bırakırım, karter contasını da değiştirirsin dedim.
Tabi bu süre içinde arkadaş beni aramadı. Arabam yarım litre yağ eksiltmişti. İşin açıkcası ben de iş nedeniyle arabamı uzunca süre kullanamadım. Ancak yaklaşık 500 km sonra en başından bu yana engelleyemediğim ve bir kaybolup bir geri gelen vurma sesi tekrar başladı. Tam onun için yeniden gidecekken bi yağı kontrol edeyim dedim. :O ne göreyim arabada yağ kalmamış, cubukta bir damla yağ göremiyorum. Hemen elemanı aradım ve durumdan bahsettim, "yaa o egzantrik keçelerinden de atıyordu galiba" dedi...
Yine bir EYVAllah!!! ve ardından "geliyorum ne gerekiyorsa yap arabanın motoru yiyeceğiz bu gidişle" dedim ve gittim.
Günlerden 26.11.2011 arabamı alalı 14 ay olmuş ve ben egzantrik keçeleri ve karter contasını değiştirmek için sevgili USTACIKIMA gittim. Baktı "ya bu silindir kapak contasından da yağ atmış bak bak" dedi ve göstermeye çalıştığı yeri bi şekilde yağ bulaştırdı. tüm keçeler değişecek, bi de silindir kapak contası da değişecek, hazır blok açılmışken segmanlara bakalım araba yağ yakıyor olabilir, olmadı segman atarız" dedi.
Başımdan aşağı kaynar sular döküldü resmen... Bi motor demek bana dünyanın maliyeti demek onu geçtim diğer bir yandan motoru açılmış arabalara nasıl yaklaştığımı bildiğim için bu bahsedilenlerin yapılmasına izin vermedim, arabanın yağını tamamladım ve oradan çıktım.
Yola çıktım ama aklımdan neler geçiyor bilseniz hatta bu sırada lanet olsun zararına satıyorum arabayı diyerek bir kaçınızı da aradım diye hatırlıyorum.
İçim rahat değildi. Bir ustaya daha gitmek geldi aklıma ve İlker'lerin JDM Store'a gidip bu durumdan bahsettim. Arkadaşlar bir fikir vermesi için beni kendi ustalarına götürdüler. Usta baktı yağ kaçağı olan sübap kapağı çevresindeki keçe ve conta grubunun değişmesi gerektiğini söyledi. Arabamın yağ yakmadığını, egzotta zerre kurum olmadığını gösterdi. Hatta içimin rahat etmesi için aracın kompresyonunu da ölçtü. Tüm sübaplardan en az 12 sıkıştırma ölçtük....
Sözün özü bu sırada yaşadıklarım nedeniyle lanet edip bir kaç defa aracımı satmaya karar verdim ve çok büyük sinir harbi yaşadım.
Tüm bu olanların Honda camiasında yanlış anlaşılmaması için aracımın tüm satılık ilanlarını kaldırmış bulunuyorum. Aracım aktif olarak satılık değildir, almak isteyenler bahsettiğim bedeli verirlerse aracı alabilirler.
Tüm bu yaşananlardan sonra önce Sevgili Çocuğun Integram'dan ve sonra kafanızı karıştırdığım için sizlerden özür dilerim.
Saygılarımla
Umut Can ÖKSÜZ
Arabasını sizler gibi seven ve sahiden tutkuyla kullanan biri olarak başımdan geçenleri sizlere aktarmak ve sizler için örnek oluşturması için anlatmak istedim. zaman ayırıp okursanız memnun olurum.
Aracı aldığım ilk günden bu yana ustacıklar yüzünden yaklaşık 3000 lira param boşa gitmiştir. Olayları en başından almam gerekirse;
Aracımı 28 Eylül 2010 tarihinde satınaldım. O vakitler üzerinde 17" Lenso Jantlar ve 205x40x17 lastikler, Çin malı coil-springler bulunmaktaydı. 2 defa çuruka düşüm ön amortisörlerden birini patlatınca jantlar ve yaylardan kurtulmam gerektiğine karar verdim. Patlayan amortisörlerimi yaptırdım ve yaylarımı Civic SI orjinal yayları ayrıca jant-lastiklerimi de 185x55x15 seçim olarak değiştirdim. Aracın lastik ve yay grubu stabil bir duruma geldiğinde ön takımın bittiğini fark ettim ve ön takımda akslar hariç tüm kompanentleri değiştirdim.
Tüm bunlara rağmen ön takımda hala sesler vardı ve ayrıca kalkışta ve vites aralarında vurma yapıyordu. Sevgili ilk ustam (sorarsan öz hakiki hondacıdır) bu vurmanın motor kulaklarında olduğunu söyledi, gittim motor-şanzuman kulaklarını aldım getirdim tam arabayı sökmek için kaldırdılar ki "aaa motor kulakları sağlammış!!! bu vurma akslardanmış" dediler. Sonra ön balatalarımı değiştirdiler ama kaliperlere uyduramayıp balataların baskı yaylarını kesip takmışlar. Balata incelmeye başladıktan sonra tıkır tıkıt ses yapmaya başladı.
Bu ustacık bozuntusunun bu hareketinden sonra ona tekrar gitmedim ve gideceklere de "aman gitmeyin diye" öneride bulundum. İsim vermiyorum kendisi Kartal Sanayisinin ünlü hondaclarındandır.
Neyse; sonra herkesin istanbulun en iyi honda servisi diye bana önerdikleri bir servise gittim ve bu vurma durumunu izah ettim. dış aksların değişmesi gerektiği ve iç aksların da revizyon yapılması gerektiğini söylediler. Ben de kendilerine güvenerek "aracın yürüyeninde herhangi bir sıkıntı yaşamak istemiyorum ne var ne yok kontrol edin ve değişmesi gereken bir kompanent varsa lütfen orjinal parçaları ile değiştirin parası mühim değil" dedim. Dış akslar laleleri değişti ve iç aks lalelerinden bir tanesi revizyon yapıldı diğerinde sadece tamir takımı değişti. Geriye kalan işlemleri yazıyorum
- Dış aks kafası sağ-sol
- İç aks kafası
- Sübap, avans, kelebek ayarı
- Direksiyon kayışı
- Karter contası
- Motor yağ süzgeci
- Motor yağ ve filtresi
- Arka balatalar
- Hava filtresi
- Vites kolu pimi, burcu ve kayıcı çubukları
- Buji kablosu
- Subap kapak contası
Bu işlemlerden 1 hafta sonra iç akslar boşluk yaptı ve yine vurma sesi gelmeye başladı. (Yukarda Allah var dış akslar tık demedi)
Karter contası yeniden yağ kaçırmaya başladı.
Sübaplardan şakır şukur sesler gelmeye başladı.
2 ay sonra girdiğim muayenede fren hortumlarım patladı ve yukarıda belirttiğim gibi arabanın yürüyenini komple kontrol etmelerini istemiştim. Bunu sorunca "atlamış olabiliriz" diye cevap aldım. Olmaz arkadaşım atlayamazsın bana o sözü verdiysen incelemedik yer bırakmayacaksın.
Bu şahsın kendisinin ne kadar beyefendi biri olduğunu konuşmalarından anlıyorum ancak iş takibi ile ilgili sıkıntıları olduğunu düşünüyorum. İşleri yanlarındaki kalfa ve/veya çıraklara yaptırıp kendileri takip etmiyorlar diye düşünmekteyim.
Şimdiye kadar yaptıklarımın TL cinsinden bedelini üç aşşağı beş yukarı hesap edebilirsiniz.
DAHA BİTMEDİ...
Sonra ikinci sefer LANET OLSUN diyerek yine bir yakınımın eski ustası olan yine Kartal Sanayi Sitesinin öz hakiki hondacılarından olan şahsa götürdüm.
Bu arkadaş daha kaputu açar açmaz bunun avans ve sübap ayarı bozuk dedi ve iç aksların bozuk olduğunu, karter contasından da yağ kaçırdığını söyledi. Tamam dedim aksları sipariş et ve bahsettiğin ayarları da yap dedim ve yukarıda yaşadıklarımdan ona da bahsedip artık sıkıntı yaşamak istemiyorum dedim. Arkadaş iç akslardan birini temin edebildi diğerini bulmayı beceremedi, avans ayarlarını yaptı sahiden iyi olmuştu ve ortalıkta yokken bujilerimi de değiştirdi. Karter contasının da orjinalini temin edemediği için takmadı EYVAllah dedim. Diğer aksı bul, dükkanın boş olduğu bir gün gelip arabayı yeniden bırakırım, karter contasını da değiştirirsin dedim.
Tabi bu süre içinde arkadaş beni aramadı. Arabam yarım litre yağ eksiltmişti. İşin açıkcası ben de iş nedeniyle arabamı uzunca süre kullanamadım. Ancak yaklaşık 500 km sonra en başından bu yana engelleyemediğim ve bir kaybolup bir geri gelen vurma sesi tekrar başladı. Tam onun için yeniden gidecekken bi yağı kontrol edeyim dedim. :O ne göreyim arabada yağ kalmamış, cubukta bir damla yağ göremiyorum. Hemen elemanı aradım ve durumdan bahsettim, "yaa o egzantrik keçelerinden de atıyordu galiba" dedi...
Yine bir EYVAllah!!! ve ardından "geliyorum ne gerekiyorsa yap arabanın motoru yiyeceğiz bu gidişle" dedim ve gittim.
Günlerden 26.11.2011 arabamı alalı 14 ay olmuş ve ben egzantrik keçeleri ve karter contasını değiştirmek için sevgili USTACIKIMA gittim. Baktı "ya bu silindir kapak contasından da yağ atmış bak bak" dedi ve göstermeye çalıştığı yeri bi şekilde yağ bulaştırdı. tüm keçeler değişecek, bi de silindir kapak contası da değişecek, hazır blok açılmışken segmanlara bakalım araba yağ yakıyor olabilir, olmadı segman atarız" dedi.
Başımdan aşağı kaynar sular döküldü resmen... Bi motor demek bana dünyanın maliyeti demek onu geçtim diğer bir yandan motoru açılmış arabalara nasıl yaklaştığımı bildiğim için bu bahsedilenlerin yapılmasına izin vermedim, arabanın yağını tamamladım ve oradan çıktım.
Yola çıktım ama aklımdan neler geçiyor bilseniz hatta bu sırada lanet olsun zararına satıyorum arabayı diyerek bir kaçınızı da aradım diye hatırlıyorum.
İçim rahat değildi. Bir ustaya daha gitmek geldi aklıma ve İlker'lerin JDM Store'a gidip bu durumdan bahsettim. Arkadaşlar bir fikir vermesi için beni kendi ustalarına götürdüler. Usta baktı yağ kaçağı olan sübap kapağı çevresindeki keçe ve conta grubunun değişmesi gerektiğini söyledi. Arabamın yağ yakmadığını, egzotta zerre kurum olmadığını gösterdi. Hatta içimin rahat etmesi için aracın kompresyonunu da ölçtü. Tüm sübaplardan en az 12 sıkıştırma ölçtük....
Sözün özü bu sırada yaşadıklarım nedeniyle lanet edip bir kaç defa aracımı satmaya karar verdim ve çok büyük sinir harbi yaşadım.
Tüm bu olanların Honda camiasında yanlış anlaşılmaması için aracımın tüm satılık ilanlarını kaldırmış bulunuyorum. Aracım aktif olarak satılık değildir, almak isteyenler bahsettiğim bedeli verirlerse aracı alabilirler.
Tüm bu yaşananlardan sonra önce Sevgili Çocuğun Integram'dan ve sonra kafanızı karıştırdığım için sizlerden özür dilerim.
Saygılarımla
Umut Can ÖKSÜZ