Konuyu açtıktan sonra neler yaşadık bir bakalım..
İlk arabam, yaşımız genç, bize bişey olmaz tavırları hakim, 95 model arabayla 6bin dönüyorduk
Bir akşam forumdaki suprolla Ufuk kardeşimle biryerlere takılacağız sonra onu havalimanına bırakacağım. Planımız bu. Ancak kaderin bizim için farklı planı olduğunu önümüzdeki dakikalarda anlayacağız.
Benzin almak için bir petrole giriyorum, benzin alıyorum, yağmur hafiften atıştırmaya başladı. Benzin dolumu sırasında dolum görevlisi (o kelimeyi söylemeyeceğim): "Kıbrıs'ta yağmur yağınca elektrikler kesilir, sokaklar sel olur dedi. Birazdan kazalar da olmaya başlar dedi.
5 dakika sonra:
İlerde trafik vardı, ben yavaş yavaş olarak ilerliyor sandım ancak tamamen durmuş. Farkettiğimde çok geçti. Her ne kadar Ufuk kardeşim erken davranıp el frenini çekse de, ıslak zemin+bitik lastikler+ without abs birleşince böyle bir görüntü çıktı.
Çarpacağımı anlayınca refleks olarak dudağımı ısırmıştım. Ve çarpmanın etkisiyle kafam güneşliğe vurunca ön dişlerim dudağımın içine girdi. 4 dikiş attırdık. Ufuk kardeşimin şükür birşeyi yoktu. (Dikiş ve tıbbi bilgi için kendisini rahatsız ettiğim s2k abimden Allah razı olsun)
O akşam hastane, karakol vs. derken sonlandırdık. Rabbime binlerce şükür olsun ki, sigortamı yaptırmıştım ve evraklarım tamdı. Zira karşı tarafa verdiğim zarar ciddiydi.
Bir mucize miydi yoksa, frenajın etkisiyle aracın burnunun yere eğilmesi mi bilmiyorum; karşı tarafın zararıyla karşılaştırdığımda benimkisi devede kulaktı. Zaten ilk görüşte eksper bile inanmakta zorluk çekti
Karşı tarafta hakikaten çok efendi bir abi çıktı, sigortaya gittik, eksperi ziyaret ettik. Ve sigortam karşı tarafın hasarını karşıladı. İşin komik yanı, geçen hafta biten sigortamı yenilettiğimde 14 lira hasarsızlık indirimi aldım
O akşam ki moralim takdir edersiniz ki çok bozulmuştu, 3500 TL'ye gidiyordu, arkadaşlarım vazgeçirdi.
Kazadan sonra uzun bir müddet araca bu şekilde bindim, amacım sömestr tatilinde gereken parçaları Türkiye'den temin etmekti. Bir müddet zarfında arabaya böyle bindim. Kazadan sonra su eksiltmesi ciddi boyuta ulaşmıştı, ama ekleye ekleye biniyordum.
Türkiye'den geldikten sonra soluğu ustamızın yanında aldık.
Yeni aldığım far gibi kaporta parçalarını Ufuk kardeşimin evinin önünde derme çatma yaptık. Derme çatma yaptık diyorum çünkü, kaza sırasında ön tampon demirim eğilmişti, tampon ve far ayar tutmuyordu.
Yazacağım metinde 3-5 fotoğrafa ihtiyacım olduğu için şimdilik burada kesiyorum devamını part 2 olarak yazacağım. Buraya kadar okuduğunuz için teşekkürler)