Fotoğraflar sayfa 4.te.
Herşey turboladığım Civic'in motor kırması ile başladı.
Masrafını çıkaralım al-sat yapalım dedik. O zamanlar civicler acayip popüler, gözümüzü para kazandıracak diye 1.4islere diktik.
Biz diktik dikmesine de Civic sahipleri ile bir türlü aynı dilde konuşamadık. Biz de o zaman gittik öyle olmaz böyle olur diyerek ep3 Type-R aldık.
Type-R alınca anlaşamadığımız civic sahiplerinin bir anda kankası, kardeşi, abisi oldukDevranın ne kadar hızlı döndüğüne sahitlik yapmış olduk o dönem.
Aradan çok fazla zaman geçmeden Type-R'a talipler gelmeye başladı. Açıkçası ben de fazla ısınamamıştım o araca.
Bir arkadaşım ile facebookta sohbet ederken bir baktım Type-R'ı vermişim Evo8 almışım.
Evo gerçekten tam bir keyif arabasıydı. Her otomobil seven insanın mutlaka sürmesi gereken bir araç. Hoş; ben de çok sürmedim gerçi ama kullandığım kadarı yetti![]()
37.000km aldığım aracı 41.000km de yeni sahibine teslim ettim benimle geçirdiği 4 senenin ardından.
Tabi bu zaman zarfında yaşadığım bazı durumların da aracımı değiştirmemde büyük rolü oldu. Mecazi olarak değil de gerçek anlamında duygusal sebeplerden dolayı Evo gözden çıkmıştı.
Yerine yine hem beni tatmin edebilecek hem de duygusal sebeplerimi törpüleyecek birşeyler lazımdı.
Bir kere yine cins bir araç olmalıydı, bana kendimi özel hissettirmeliydi. E artık eskisi gibi deli dolu gençlik zamanları da geçmişte kalmıştı, daha ağır başlı bir abi lazımdı.
Çıtayı biraz daha yükseltme vaktiydi.
Arkadaş çevremden gelen fikirler hep BMW üzerine oldu. M paket bir 320d e90/e92/e93 veya seksi bir z4...
Galiba ben bu M paket olayını biraz yanlış anladım...
Sonuç olarak elimde bir E39 M5 ruhsatı buldum
Aracım 2003 model Titansilber Metallic E39 M5.
Manuel vites, içi siyah. Hani meşhur tabirler var ya, tam dolu, gırtlak, görgüsüz paket vb. İşte onlardan bir tanesi bu.
Allah böyle bir aracı nasip etti çok şükür.
Bu sefer aşk benim için 3 harfli...