Mart günceli olsun.
Direksiyon derimiz yenilendi.
Benden önce direksiyonun derisine zımpara atıp boyanmıstı. Biraz detay ilacını fazla kacırdıgım bir gun butun boyayı yumusattım ve o gunden sonra direksiyon hep yapış yapış his veriyordu.
Ti paketlerdeki direksiyonu takmak istemedigim icin, orjinaline sadık kalarak yine hakiki deri ile yenilendi.
Gecen yaz aracı boyattıktığımdan beri, iyice pimpirikli biri oldum.
Özellikle ıslak yolda kapılara ve marspiyellere vuran taşların çıtır çıtır seslerini duydukca icim parçalanıyordu. Resmen kolumu bacagımı jiletliyolar gibi hissediyordum.
Sonra biraz arastırdıgımda, orjinal ekipman olarak 159 un pacalık sundugunu ögrendim. Ögrenince de tutamadım kendimi.
Ön pacalıkları aldım hemen. Arka pacalıgı sevmiyorum. Daha dogrusu rally spec tarzda bi conseptim olsa takarım ama 159 a arka pacalık yakıstıramıyorum.
Malzemesi gercekten cok guzel ve yumuşacık.
Bunlar da montaj sonrası fotograflar.
Havanın durumu ortada, perişan durumdayız.
Tam olarak tahmin ettigim gibi, camurluk agzının forumuna uygun ve camurluk agzının en dış noktasından aşagıya kadar aynı hizada koruma sağlayacak sekilde tasarlanmış.
![]()
Sahibinden açtırıp 159 ilanlarına baktırtır.
Maşallah. Yapılan her detay emek ve zaman işi.
Karşılığını ziyadesiyle göstermiş.
Maşallah
Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur.
M.Kemal ATATÜRK
Paçalığı sök bence hocamDaha bugüne kadar ralli arabası hariç paçalık yakışan bi araba göremedim
![]()
Paçalık görünce böyle bişey aklıma geliyo hep, bi de caaaart cuuuuurt diye yere sürtecek...![]()
![]()
Bence paçalık doğru bir uygulama olmuş.
Tekerlek hizasında kaportası şişik olan araclarda, arka teker tarafında çok ciddi taş izi oluyor. Benim MiTo'da da aynı durum var. Bulsam, ben de bi paçalık takarım.
Evet maalesef öyle bi durum oluyor ama paçalıksız hala tercihim olurdu![]()
Bu arada paçalıklar fazla dayanmayabilir, zamanında Vectra'mız vardı, babam ona almıştı ön-arka şekilde, logolu mogolu, orijinal falan filan... Rampa bulunan otopark giriş çıkışlarında cart-curt diye yere sürtmekten, bağlı bulunduğu vidalardan falan atmaya, yırtılmaya başlamıştı.
Arabanın üzerinde "kalabilen" ama sallanan son paçalığı da babam bi tekmeyle arabadan uzaklaştırmıştı, çok severek kullandığımız paçalık maceramız orada sona erdi![]()
Evet keske begenmeyen herkeskendi fikrini boyle guzelce soylese
Aslında ben sevdim, hem aracın koyu renk olması hem de pacalıgın formu itibariyle kendini cok belli etmiyor.
Montajında 4 klips, 1 adet de camurluk civatası var. Takması da sokmesi de kolay, olmadı sokeriz ilerde
Aslında pacalık ile ilgili şu fotografı paylasmam gerekirdi.
Arka camurlugun genisligini, camurluk üstünde biriken kardan az cok anlayabilirsinizki zaten biliyosunuzdur.
Ön tekerlegin fırlattıgı karların, kapı ve arka camurluk agzında nasıl tutundugu da bu fotoda acıkca gorunuyor. Söz konusu pacalık ihtiyacı da bu sebepten kaynaklı.
Kar degil de yagmurlu bir havada, taşlı sular aynı yüzeylere ciddi derece temas ediyor.
Pacalık takıldıktan sonra şu acıdan cektigim fotograf aslında daha da belli ediyor durumu.
![]()
Aslında camurluk agızlarında ve arka kapı ucunda folyo var ama malesef yetersiz.
Hem ön kapı hem de marspiyelde sıfır koruma. Tabi bunda 15mm spacerın da etkisi yok degil.
Mito icin de muhtemelen pacalık vardır. Aksusuar kataloglarını karıstırmak lazım. Cok tercih edilmeyen aksesuarlar her katalogta olmayabiliyor.
Eyvallah![]()
Hocam kesinlikle, durumu net anlıyorum, bu arada spacer vardı galiba değil mi? biraz da durum ondan kaynaklı galiba. Yapacak bişey yok, taş vs konusunda haklısın.
Eski bir Giu kullanıcısı olarak, "hastasıyız" diyorum sadece, maşallah, nazar değmesin![]()
Arabanın maşallagı var. Güncel bir Giu kullanıcısı olarak 159 hep kalbimin bir köşesinde olan araba.
Paçalık konusunda zevkler ve renkler tabi ama sanırım benim tarzım değil.
Kazasız belasız kullanman dileği ile
İmkan olsa böyle bişey istiyorum yaa... Efsane... Ama artık ne km bazında kaldııı, ne 1.8tbi sw bize gelmiştiiiiir, ne de bu renk bulunur![]()
![]()
Foto çıkmadı mı göremedim ama;
Alfa Romeo 159 SW 1,8TBi Distinctive+Ti+p??pl
20 Mart 2020
Km 215.xxx
Bir süredir biriktirdigim isleri niyahet yaptık.
Emme temizligi;
EGR iptalinden sonra hep yapmak istedigim birseydi. Km itibariyle emmenin degisimi veya temizligi gerekmekteydi.
JTD motorun emmesini sokmek eziyetmis. Yani o eziyete sahit olunca farkettim ki 2.4 un calısma alanı daha da dar ve bi ara komple motor indircez sandım.
Triger sökülüyor, motor kulakları, mazot pompası, vakumlar vs bi ton sey sökülüyor.
Emmeyi söküp 2ye ayırdıgımızda karşılaştıgımız ilk manzara!! Daha önce hic sökülmemis. Emme üzerindeki basınc ölcer sensor ise bu kadar kurum icinde iyi okuyormus gercekten. Temizlikten o da nasibini aldı.
Emmenin kelebek tarafı. Bu arada kelebek de benzer şekildeydi.
Emme ve kelebegi güzelce kazıyıp tel fırca yaptıktan sonra benzinle güzelce temizledik. Her aşamada fotograf cekmemisim.
Durumun berbatlıgını gösteren bikac foto daha,
Ayrıca swirl flapları da yazılım ile iptal etmis olmamıza ragmen mekanik olarak da iptal etmek istiyordum. Turkiyede bu işlemi genelde kaynak ile doldurarak yapıyorlar fakat yurtdışında bunun için hazır kit satılıyor.
Benim aldıgım kit bu. Çok bi olayı yok aslında, 15mm çapında 5 tapa ve 1 adet de ufak tapa, yapıstırıcısı ile birlikte.
Makyajsız kasalardaki aluminyum emmeler 15mm, makyajlı kasalardaki plastik emmeler ise 18.5mm diye biliyorum. 1.9 jtd icin de aynı ölçüler gecerli.
Emmenin temizliginden sonra flap iptal tapalarını da yerletirip emme tarafıyla isimizi bitirdik. Emmenin metal contasını da yeni almıstım ne olur ne olmaz lazım olur diye. Onu da yeniledik.
Yağ pompası değişimi;
Yurtdısında 2.4 servis prosedürüne göre, 150bin km den sonraki ilk bakımda pompanın değisimi öneriliyor.
Bu durumla ilgili bolca vaka da mevcut. Son olarak bildigim, bundan 2 ay once Türkiye'de gerceklesen vakada, 210bin km de yağ pompası kırılıp motor yatak sardı.
Ben de aracın gecmisinde bu pompanın degisimiyle ilgili herhangi bir kayıt bulamayınca işi riske atmak istemedim. Bu arada 1.9 jtd lerde durum aynı mı bilmiyorum.
Bir eziyet iş de bu...
Pompa karterde. Yağ karteri sökülmeden ne yazıkki pompa sökülmiyor.Karter, 1.9larda motor enlenmesine daha dar oldugu icin traversten kurtarıyor fakat 2.4 de malesef traversi biraz boşaltmak gerekiyor.
Karter de yine emme gibi, ilk defa söküldü. Bu da demek oluyor ki pompa daha önce hic degismedi.
Yani riske girmeyerek dogru bi karar almışım.
Karterin temizlenmemiş halini cekmemişim fakat temizlenmiş durumu bu şekilde,
Yeni pompamız
Emme ve karteri topladıktan sonra trigeri tekrar toplamadan önce gergi ve bilyaları kontrol ettik sorun yok. Sadece gergi kayışını yeniledik. Kayış bi yerinden yara almış veya kendinden kusurluydu bilemiyorum.
Sol aks (Kısa Aks) Değişimi,
Daha önceden sağ aksı yenilemistim.
Sol aksta da problem oldugunu farkedince onun da yenisini almıstım ama aldıgım aks malesef uzun geldi. Lale ve kafa aynıydı fakat mil uzundu.
Biz de madem söktük, en azından kafa ve lale tarafını yenileyelim belki düzelir, diyerekten giriştik.
Düzelmedi tabi. Ama an itibariyle yapacak bişey yoktu ve bu sekilde topladık. İlerleyen zamanda tekrar aks almam gerekiyor kısacası.
Şanzıman yağı olarak da arac katalogunda F40 sanzıman icin belirtilen yağın muadili olarak Motul Gear 300 almıştım. Bu yağı alırken acaba verdigim paraya degecekmi gibi endişelerim vardı ama degdi gercekten. Hem soğuk calısmada rahatladı hem de normal gecisler yumusadı. 2.8 lt alıyor namıssız
Bir önceki yağ bakımını 208 bin km'de iken yapmıstık. Hazır bu kadar girismisken yağ bakımını da aradan cıkarttık.
Türkiye'de maalesef 1.9 ve 2.4 lere bir cok usta 5w30 koymakta.
Ama katalogta yazan ise 5w40.
Bu sefer, Fiat onayını sağlayan Liqui Moly Leichtlauf High Tech 5W40 tercih ettim ve bundan sonra da yine bu yağdan devam ederim sanırım.
Tüm filtreler de yenilendi.
Şimdi can sıkıcı mekanik işleri bi kenara bırakalım.
En sevdigime, coilover montajına geldik.
Benden önce H&R nin spor yayını takmıslar araca fakat sanırım sedan yayı taktıkları icin arka taraf düşük duruyordu.
Amortisoru tutan alt çatalların 2 si de kaynaklıydı. Bu da hep kafamdaki soru isaretlerinden biriydi. Cunku parça aluminyum ve aluminyum kaynagı hep beni korkutan bir iş.
Bu çatallar, 2.4 jtd ve 3.2 jts motor haricinde ince tip ve dökme demir olarak cıkıyor. Yani Türkiye'de malesef bulamadım ve yurtdısından almak durumunda kaldım.
Hurdalıktan aldıgım parcalar oldugu icin cok kirli ve görsel olarak kötü durumdalardı.
Öncesi sonrası icin bir foto. Daha sonra da en azından temiz takalım mantıgıyla sprey boyayla bi ince boyadım.
Hazır sökmüşken üst takozları da yenileyeyim diyerekten;
Vee mutlu son!! Nihayet ekip bir araya geldi
Ön taraf;
Arka taraf;
Arka biraz daha zahmetli.
Amortisörü tutan kule üstünde bir somun var. Onun icin de bagaj döşemesinin arasından onu sökmek biraz ugrastırıyor.
Peşin peşin söyliyim, disk tozlukları ve kaliperlere laf etmeyinilerleyen zamanda o işi kökten cözecegim icin simdilik hic görselleri umrumda degil.
Sabah 9'dan aksam 10'a kadar, yemek molası haric aralıksız calısmanın sonucu olarak ustadan tek kare paylasıyorum
Son kontroller,
Mesafeli sosyallesme
Dönüş yolu. 100-120 arası hız. Mesafe 400 km.
Son olarak temiz temiz bikac foto paylasayım biraz kafamız dağılsın cok uzattım
Son olarak karantinadayız
Yapılanlar sonucunda ilk izlenimlerim,
- Gaz tepkisi cok net bir sekilde iyilesti. Daha verimli yanma gerceklestigi kesin.
- İlk çalıştırma biraz daha istekli hale geldi, neden kaynaklı bilemiyorum.
- Direksiyon hafifledi, muhtemelen takozlardan kaynaklı. Gerci soktuklerimiz de cok kotu degildi.
- Yağ pompasından mı yoksa yağ bakımından mı bilemiyorum fakat, motor daha sessiz calısmaya basladı. Yani suan yeni farkettim ki inceden bir mars dinamosu sesimiz varmıs
- Coiloverlarla ilgili soyleyebilecegim pek fazla deneyimim yok ama rebound kesinlikle iyilesti H&R yaylara kıyasla. Bi sure sonra ayrıca yazarım deneyimimi.
Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)