Bir hikaye de biz yazalım bakalım.Çok çenem düştü bilginiz olsun bir 10 dakikanızı yiyebilir konu.
Farkettim ki hiç "foruma koyarım" odaklı hareket etmiyormuşum, en çok da fotoğrafları pc'ye at, oradan upload et, linkleri aktar şeklindeki prosedüre üşendiğimden hep ihmal ediyordum. Mini'nin de pek fotoğrafını bulamadım ama boş vakitler varken arabayla uğraştığım kısımları hikayeleştirmeye çalışayım bundan sonra. Kitap okumayız çoğunlukla ama böyle senaryolar okumayı sevdiğimi(zi) fark ettim.
En son Amerika'dayken E46 330Ci'ın konusunu açmışım, onu da bir yerden sonra güncellememişim zaten. TR'ye döndükten sonra ilk iş eski Mini'm BT'nin peşine düşmek olmuştu. Ama ben 3. sahibiyken 2,5 yıl sonra döndüğümde 10 sahip değiştirdiği dönemde 3 kere de motor yapıldığını duyunca vazgeçmiştim. O dönem henüz arabalar %50 falan zamlanmıştı. Saçma gelse de ayak uydurulabilir bir seviyede gibiydi, ama epey moraller bozuktu tabii.
Başka da araba maraba almam diyordum, aslen babama ait olan E320 zaten kapıda yatıyordu genelde o yüzden günlük onu kullanıyordum, bir ara eniştemin satmayı düşündüğü bir W204 C180 geçti elime. Lan acaba model yenilemek için E320'yi verip bunu mu günlük yapsak dedik bir süre ama afrika paket olduğu için ölü fiyatlar istenince o kaldı, ben de o dönem ağır bir sağlık sorunu yaşayınca acilen C180'i elden çıkardık.
Öyle böyle bir 3-4 ay geçti, tedavi bitti, dinlenme bitti iş hayatıma geri döndüm, arabalar 1 senelik süreçte benzer fiyatta seyrediyordu ama 30 liraya bindiğimiz arabalara 60-70 lira vermek zor geliyordu. Motosiklet alayım yeniden derken aile veto etti (öncekini kimseye sormadan almıştım). Yine araba alasım yokken maksat para biriksin bari falan deyip önümü görmek amaçlı ekonomik ve ikinci eli kolay, az da eli yüzü düzgün bir Polo alayım bari dedim, dizelden mümkün mertebe uzak kalmak istediğim ve 1.2 TSi'ın çok az yaktığını da duyunca 2014 Polo 1.2 TSi aldım. Altımda saatli bombayla gezip bütçeyi yaralamama adına manuel oldu tabii ki.
İlk aldığımdaki tanımlamam "ailesi tarafından Bursa'dan Özyeğin'e gönderilmiş Pelinsu arabası" idi. Tabii ömrü 2-3 gün oldu böyle, şansıma satılıkta bir H&R Coilover bulunca direk onu alıp Durban jantlarla devam etmiştim. Sonrasında Durbanların her 3 Polo'nun 2'sinde olduğunu görünce sıkıldım sattım, yine şansıma 18 inç Ultraleggera replikası çıkınca jant boyutunda terfi ettik. Öyle öyle 9 ay falan dayandım, ağır bakımlarını falan da yapmıştım, bakımsız arabayı olabildiğince çiçek moduna getirip en sonunda 18 yaşında heyecanlı bir arkadaşa "kupon araba olmuş aağbiii" derken sattım.Allah uzun ömür versin ona da o araba çok yaşamaz muhtemelen.
Polo'nun ilk hali:
Bu da son hali, az daha kalsaydı elimde GTi arka tampon, marşpiyel ve spoyler takılacaktı, gerek kalmadı
Özellikle son birkaç ayda fiyatlar uçunca "iyi ki araba almışım" dedim, yoksa yok yere 20 lira daha borçlanacaktık. Benim alacağım arabalar da o dönemde en az 20 lira koymuştu üzerine zaten, bir kârım olmadı ama zarardan kurtulduk.
Kışın yağmurlu havalarla da beraber E320'nin hem hızlı, hem konforlu, hem yakışıklı hallerinin teşviğiyle W209 CLK320 aramaya başladım. Bulduğum tüm güzel CLK320'ler elegance'tı, avantgardelar da 200K veya 240 motorluydu, ikisinin ortasını bir türlü bulamadım.
Hazır kredi faizleri yeniden yerdeyken güzel bir araç için 100-110 hatta 120'ye kadar çıkabileceğimi fark ettim, sonra dedim de "neden 2003 model araba için borçlanasın?", öyle öyle rotayı E92 325i-330i'ye çevirdim, E60 520d M Pack falan bile baktım @wolkanku ve @mcanx'in de etkisiyle.
Sonra dedim saçmalama, bildiğin araba olsun bari E320 al. O daha büyük saçmalama olacaktı.Hepiniz bilirsiniz o ruh halini, evlerden ırak, düşman başına. Ne alacağımızı şaşırmış vaziyette arkadaşlarla kafa patlatıyorduk.
Derkeen o arada bir arkadaşım şehir dışına giderken dedi ki "senin araban yoktur haftasonu şimdi istersen benimkini al". Her şey o haftasonundan sonra değişti
Arkadaşın manuel 2009 R56 S'iyle 3 gün geçirdim. Arabada fabrikasyon JCW tuning kit olmasıyla birlikte 200+ HP güçle aşırı keyifliydi. Yeniden kanıma girmiş oldu Mini.
Arabayla Anadolu Feneri'ne falan çıktım virajlı yollar iyice mest etti. İyice gönlümde yer edinmeye başlamıştı.
Artık iyice CLK320'den dolayısıyla arkadan itişten de vazgeçince, diğer parçam olan Miniciliğe dönelim dedik, Keiichi'lik yağmur yağdıkça E320 ile devam edecek artık.
Ben fiyatlar çok uçuk zannediyordum ama onlar JCW olanlarmış meğer, normal S hatta makyajlı kasalar bütçeme uygundu. İçlerinden İstanbul'daki araçları gidip görmeye başladım. En sonunda bir Cumartesi günü sabah uyandım, almayacağımı bile bile sırf görmek için Fatih'e bir arabaya bakmaya gidecektim. O sırada tekrar ilanları aratırken uzun süredir ilanda olan bu araç dikkatimi çekti, Bayrampaşa'daydı, sade bir ilanı vardı. Ona mesaj attım uyanınca beni bi arar mısınız diye. Sağolsun öğlen anca uyandı arkadaşFatih'teki arabaya kısa süreliğine baktım ve çıktım gittim. Baktığım araçların hepsi siyahtı, bunun en büyük farkı kırmızı olmasıydı. Ekran eksiği vardı ama temiz olsun az donanımlı olsun razıydım. Xenon ve cam tavan tek şarttı zaten.
Arabayı görünce gözüm tuttu, sahibi olan arkadaş da Ağustos ayında almış, arabadan hiç anlamayan, sakin sakin işine gücüne giden bir arkadaş. Tanıdık birinden almış, "neredeyse bedavaya aldım ben abi" diyordu ama iyice moral bozmamak için fiyat sormadım bile.Muhtemelen 80 lira bile vermemiştir. En önemli kısmı yani trim seslerini gözlemlemek için hemen B.paşa'nın leş ara sokaklarında bir tur attım, testten başarıyla geçince de direk Maslak'ta buluşmak üzere sözleştik arkadaşla.
O gün notere yetişemeyince Pazar sabah 10'da Esenler otogardaki noterde satışı aldım. Hem pazar günü hem kredi kartıyla ödeme olarak farklı ve son derece kılçıksız bir süreçle atlatmış ve aracı hanemize hayırlı etmiş olduk.
İlk yıkamamız tabii ki Detailworks'te.Bir arabanın içini dışını her yerini öğrenmek için gözle bakmak yetmiyor, yıkarken tanışıyorsun resmen.
Otoparkları mümkün olduğunca verimli kullanmaya çalışıyoruz.
CLK320'ye uzun süre binmeyi düşündüğüm için @ACTPK 'nın Mazda konusunda İzmir'den Txx plaka alınabildiğini de görünce dedim ki buna 35 TRK xx plaka alalım.O hevesle HGS app'ten MTV sorgusu falan yapmıştım, 2020 2. taksit borcu olmayan bir çok plaka olunca elbet biri boştur diye atladım uçağa İzmir'e gittim. Can da süreçte çok bilgi verdi yardımcı oldu sağolsun. Bir gittik ki TRK plaka yok.
Öyle böyle ihtimaller dizdiler boş görünür ama değildir aslında, sana TRS verelim dediler. O da TuRŞu olur diye çok ucuza verirseniz ancak alırım dedim komiser de yok çekti ve mevzu orada kapandı.
Boşu boşuna 2 kere al-sat yaptığıma değmeyecekti.
2 gün eş-dost ziyareti yaptık geldik, plakaları söktüğüm gibi geri taktım artık. Eskiden kalma bir IS IT LOVE plakalığım vardı onu öne taktım, arkaya da şimdilik İzmir'deki arkadaşın dükkanının plakalığı taktım. Elinde fazla IS IT LOVE plakalık olan var ise hayır demem.Pleksi falan sevmiyorum
Arabanın üzerinde 7-8bin km'de Kormoran lastik vardı. Ben böyle rezalet lastik görmedim, neler neler kullandım da şimdiye kadar. Hayatımda ilk defa bu kadar korkarak çekinerek gazladım hatta gazlayamadım. Lastik arayışındayken bir yandan arabanın bakımı da vardı hevesle her şeyi iyisinden alırken dedim bir çılgınlık yapayım çok güzel lastik koyayım.Yine @mcanx çok güzel öncesi-sonrası yorumlar aktarınca uygun fiyat da alınca iş çıkışı direk lastikçiye geçtim ve aklımda çok büyük soru işaretleriyle lastikleri montajlatmaya başladım.
En büyük soru işareti verilen paraya değip değmeyeceğiydi. Zira arkadaşlarım dahi "çok pahalı" dediğimde "kaç ki 500 lira mı" falan diyorduNeyse ki tüm soru işaretleri geride kaldı yola çıktım ve mutlu son
Michelin Pilot Sport 4lere yakın performansta daha uyguna lastik var mıdır bilmiyorum ama sanırım verilen paraya değdi. En azından ben mevcut haliyle her şartta çok memnunum lastikten. Eskiden TEM'de dahi gaza oturunca araba sağa sola çekerken saçmalarken şimdi gaza otur direksiyonu bırak o dümdüz gitmeye devam etsin noktasına geldik. Sorunsuz tutunuyor, ne gaza basınca ne dönerken ne de dururken aklımda bir "acaba?" kalmadı. Allah gülen yüzümüzü soldurmasın.
Veee Mini'nin olmazsa olmaz'ına geldik, patırdamalarDownpipe arayışım devam ediyordu bunun için, yine kısmetim açıktı bu konuda da, ERS Motors'taki bir arabadan çıkma 10 günlük falan yepyeni İskender abi eseri downpipeımı çok uygun fiyata almış oldum. Onu da ilk fırsatta bir öğle arası şirketten kaçıp soluğu Bostancı'da alarak taktırdım.
Şimdi sırada muhtemelen şeffaf bir ön cam filmi var, polislerin yaklaşımını ölçmeye çalışıyorum, çok üzerime düşmezlerse açık tonlarda siyah film çekerim öne. Başka da acil bir modifiye yok aklımda. He bir de yazılım işi var tabii, o konuda da @Eyup Duygun yardımcı olacak. Yazılım ile bir miktar daha hızlanırken günlük kullanımda daha az yakmayı planlıyoruz Polo'daki gibi.Azıcık daha patırdarsak da harika olacak
80bin bakımının gelmesiyle birlikte Liqui Moly 4200 yağ, 1200 şanzıman yağı, engine flush ve ceratec katkılarını aldım. Ön salıncak burçları ve neredeyse her bakımda değişim isteyen Allahın belası viraj demiri lastikleri değişecek.![]()
Sonrasında çiçek gibi binerim inşallah. Eğer uyguna çıkma Harman Kardon set denk getirebilirsem ondan düşünüyorum, veya ses sistemi upgradeini başka şekilde de yapabilirim, kararsızım. Dinledikçe kulak alışıyor bir yandan.
Sabrınız için teşekkürler, hepimize kazasız cezasız sürüşler.![]()