Merhaba.
Tamamen aklımdaki son noktaya ulaşmamış olsa da kayda değer işlemler yapıldığı için bu hikayeyi sizlerle paylaşmak istedim
Bir önceki aracım olan Bora'yı sattıktan sonra işin özünde 1.6 TDI Polo arayışına girmiştim. Egzoz yazılım yapıp pıtır pıtır binmek vardı aklımda, lakin piyasanın çalkantılı durumu ve bir kaç olumsuz alım denemesinden sonra yönümü hiç aklımda olmayan 208'e çevirdim.
Biraz da insanların usandırmasından dolayı aracı reno bayisi ermattan aldım. Bayiden çıkmadan ilk görselimiz :
Tabii pejo derdiyle gelmezse olmaz, araca 3 gün bindikten sonra şanzımanın ses yapması ve yolda aracın çekip bırakmasından dolayı servise olduğu gibi geri bıraktım. 1 aylık sancılı bekleyişten sonra şanzıman hariç hiç bir sorunun çözülmüş olmaması durumuyla aracımı geri aldım.
Tabii bu esnada araç service yakıyor ve sürekli canımı sıkıyordu. Aklımdaki yürütme projesi de sürekli ertelendi bu sebeplerden dolayı. Bunlar yetmezmiş gibi bir de Westinghouse vakum yapmamaya başladı onu da değiştirip yolumuza devam ettik.
Arızaları araştırırken ufaktan kozmetik yapıyordum o esnada tabii asıl düşüncem olan service ışığının sebebini araştırdık ve sonuç olarak partikülün tıkandığı kanısına vardık.
Ya nasip diyip yükleme işlemlerine intercooler'dan başladık. Bilenler bilir bu aracın en büyük darboğazı cooler, hani ufak falan değil hiç olmadığı için iat düşürmek imkansızdır
Bu işlemleri yaparken olabildiğince orjinaline sadık OEM+ olarak toplamak vardı hep aklımda parçaları ona göre aldım hep. Fakat ufak bir hatamız olacak ki 2.8 litre olan 1.4 otomatik coolerı yerine 3.6 litre 1.6 THP cooler almışım. Takarken fazla kes-biçe neden oldu fakat ucundan da olsa big cooler olmuş oldu.
Intercooler'dan sonra resmen araç nefes almıştı iat neredeyse yarı yarıya düşmüştü.
Bir sonraki adımımız olan downpipe ve komple egzoz işine giriştik.
Yürüme amaçlı yapıldığı için 60dp devamında 51 düzboru yapıldı.
Partikülün halini de ne siz sorun ne ben söyliyim
Eee bu kadar şey yapılmışken hastaya ilaç vermeden olmaz.
Her şey yolunda görünüyordu, tabiri caizse at arabasından mermi moduna geçti araç. Bu süreçte çeşit çeşit araçlarla roll yaptık kendi klasmanında bakacak olursak 308 1.6 HDI 115'lik olandan daha çok yürüyordu![]()
1/2 ay civarı mutlu mesut gazlarken ansızın bir yokuşta araba debriyaj kaçırmaya başladı. 1750'de boost peak atar atmaz 3000 devire kadar sıyırıyordu sonrasında tekrar düşüp devam ediyordu. Tabii bu durumdan dolayı tekrar oem yaptırmak istemedim uzunca bir süre daha güçlü olabilecek baskı balata araştırdım. 1.6 HDI takmak için uğraştık sığmadı, sığması için çok fazla işlem gerekiyordu vazgeçtik. Balatayı bronz çaktırmak istedim bu sefer de adamlar 1.4'e yapmıyoruz diye tutturdu. Araç 3 gündür liftte kaldığı için bir an önce yapılması lazımdı ben de forumları didik didik gezerek OEM'de en iyi Sachs olacağını öngörerek istemeden de olsa komple Sachs olarak değiştirdim baskı balatayı.
Tabii bir de vermeyi unuttuğum bir detay kaldı arada onu da vereyim. Araç 5. vites 190+ giderken bir anda stop verip yakıtı kesiyordu ve rolantide wastegate dansöz gibi oynuyordu, elektrovana denilen bir parçadan kaynaklı kronik hastalıkmış o da değişmiş oldu baskı yapılırken.
Araç liftten indi toplandı vs marşa bastım biraz yürüdüm kaçırma yok wastegate ip gibi duruyor durum gayet iyi duruyordu. Ancak araç eskisi gibi yürümüyordu sanki. Ama sorun sıkıntılar çözüldüğü için çok da üstüne düşmedim. Sonrasında graph baktığımda sorunun cevabını kendim buldum:
Arızalı elektrovanadan dolayı eskiden 1.6 peak atıp 1.45 civarında yürüyordu araç, elektrovana değişiminden sonra ok gibi 1.35 bastığını gördüm doğal olarak buna yordum olayı. Tekrar basınç açmayı düşündüm lakin bu araçlar 1.5 sonrası limp mode düştüğü ve baskıyı hemen eritmemek için şimdilik böyle binmeye devam etmeye karar verdim
Hazır el değmişken downpipe ve çevresine de bi iyilik yaptık.
Çok şükür artık mekanik/yürüyen olarak bir sıkıntımız kalmadığı için ufaktan dış kozmetiğe el atmaya başladım. Aracımız boş paket olduğu için şirket spec ayarındaydı. Kapaklardan kurtulup ufak bi boya işlemi sonrası böyle duruyordu.
Far ampul grubuna da ufaktan bir el atıp turuncu park ve sis de ekledik.
Offroad yanağı gibi olan lastiklerimiz de ister istemez çok hoş durmuyordu. İlk olarak önleri ince yanak yaptık, yaptık yapmasına da manzara karşısında ben bile rahatsız oldum çok tatsız duruyordu![]()
Bu görüntü bu şekilde olmaz diyerekten hem de araç biraz yol tutsun diye önleri hemen coile çevirip arkalara da spacer eklemesi yaptık.
Hemen hemen sona geldik, gözümde batan son şey kesinlikle boyanması gereken kapı kolları ve ayna kapaklarıydı. Onu da aracın gövde renginde özel boya bastırarak depoda bir pazar günü ince ince uğraşarak hallettik.
Aklımda sürekli dolaşan jant lastik fikirleri vardı. Lakin aracın orjinalinde jant lastiğin çok hafif olmasından dolayı ve yürüyeni hantallaştırmak istemediğim için o fikri şimdilik rafa kaldırdım.
Vee sonunda mutlu son, tüm ayarları ekstraları yerinde ve dönüp baktığımda verdiğimiz el emeğinin ve zamanın karşılığını almıştık. Hem yürüyen hem kozmetik bakımından güzel bir sonuca vardık.
Beyaz ikizler de tanırlar
Bizim hikayemiz de burada son buluyor arkadaşlar. Vaktini ayırıp okuyup/inceleyenlere teşekkürler. Herkese kazasız belasız sürüşler.