Araba değil ama idare ediverin artık.

[merruse]

İki gündür kel kardeşimle motosikletin motorunu indirmeye uğraşıyoruz. Sonunda bugün indirdik. Açıkcası Turgay'dan bu kadar performans beklemiyordum. Yarısında kıvırır diye bekledim ama direndi. Bakalım nereye kadar sürecek..



Aslında bu seferki maceramız Ankara'dan aldığımız motosikletin siyah olmasıyla başladı. Hemüde mat siyah. Her ikimizde mat siyahın bu motosiklette iğrenç durduğuna karar verip boyanabilecek parçalarını beyaza çevirmeye karar verdik. Bu nedenle cuma günü önce siyah motorun tüm parçalarını söküp boyacıya teslim ettik. Haftaya transit beyazı renginde geri alacağız.. Sökmeye başlamışken kirlenen egzost manifoltlarını hem temizlemek hemde iki motosiklet arasında swaplemek işinide aradan çıakrtalım dedik. Beyaz olandaki egzostlar daha tok ve çok ses çıkartıyorlardı. Benim çok hoşuma gidiyor olsada kafamı şişiriyordu. Kel şikayetci değildi o durumdan. (aramızda kalsın kendisi ihtiyar olduğu için kulakları pek iyi işitmiyorda artık :P ) E onlarıda sökünce geriye pek birşey kalmamıştı aslında.. Benim kafamda epeydir motoru indirmek vardı zaten. Bu vesile ile onu da aradan çıkartalım deyip motoru indireceğimi Kele söyledim. Egzantrik zincirinden ses geliyordu. Silindir kapak contası da yağ kaçırıyordu. Bunları motoru indirmeden de halledebilirdim gerçi ama şasenin yarısı siyah yarısı beyaz ve dahası siyah olan kısımlar fırça ile boyadığımdan iğrenç gözüktüğü için madem yaptık adam gibi yapalım dedik ve motoru indirmeye başladık. Turgay uzunca bir süre motoru indireceğimize/indirebileceğimize inanmadı.. Ama kararlığım karşısında kerhen ve şüphe ile de olsa kabullendi..

Cumartesi öğlen 3 civarında başladık sökmeye. 7 de motoru indirdik diyebiliriz. Ama indirmedik, indiremedik. Çünkü servis kitabındaki şaft ile kısımdan ikimizde bi halt anlamadık . Malezyalı kardeşlerimiz bu motorsiklet üzerinde kaşar olduğundan, Kel onların yardımına başvurunca hemen bir cevap yetişti. Gerçi o da işimize yaramadı ama olsun. Pazar günü yaklaşık yarım saatte bir gün öncesinden tüm vidalarını söktüğümüz motoru indiriverdik. İndirdik ama o da bizi indirdi. Ağırmış şerefsiz. İki kişi onu eve götüremeyeceğimize karar verip sedyeye koyduk ve merdivenlere kadar götürüp oradanda apartmana sokup asansör ile eve çıkarttıktan sonra doğru balkonda hazırladığım yeni yerine taşıdık. Şu an balkonda masanın üzerinde bir CBx750 motoru bekliyor..
Neden balkon seçtik? Hatun kişinin kafası atıpta hem motoru hemde beni aşağı atmaya kalkarsa fazla yorulmasın diye..










Kel kardeş karteri temizlerkene..




İşte motorun inmesindeki en önemli etkenlerden bir tanesi..






Bu da egzostlar.. Alt taraflarını yanmaz boya ile siyaha boyadık..

[merruse]

Egzantirkler ve dişlilerini söktüm.. Korktuğum kadar zor olmadı. Basitmiş.

[merruse]

Motor kapağını söktüm. Biraz uğraştırdı. Saplamalara takılan somunların bulunduğu yere lokma takımım girmiyordu. Mecbur gidip bir takım daha lokma aldık. Böylelikle 1/4, 3/8 ve 1/2 den oluşan eksiksiz komple bir takımım daha olmuş oldu. Hazır gitmişken eldeki 5-30 a ek olarak 20-120 tork anahtarı da aldıp tekerlekler hariç tüm vidaların torkunu ayarlayabileceğim alet edevatımı tamamlamış oldum.

Kapağın altı iğrenç çıktı. Kurum manyağı olmuş makine.. Zaten aşağıdaki resimlerden de görülebiliyor. Malesef karbüratörlü araçlarda bu kurumun önüne geçebilmek gerçekten çok zor. Zira çoğu zaman aşırı benzin gönderiliyor. E sonucu ortada işte. İyi bir temizlik faslından sonra silindirleri ve pistonları ölçeceğim.

[merruse]

Pistonların kafalarını dremmel ile temizledim.





Şaseyide boyadık. Motor inmiş olmasına rağmen çok kolay olmadı. Epey zamanımızı aldı...






Bunlarda eski halleri.. Karşılaştırabilmek için yan yana koyayım istedim.

[merruse]

Bu aletin bazı parçaları ilk günden bu yana hiç sökülmemiş. Örneğin şaft dişlisi.. Alien anahtarım yamuldu genede çıkmadı. WD40 falan filan yemedi.. Gittim lokmaya takılacak şekilde alian anahtar aldım ancak öyle sökebildim. Ki o şekilde bile epey bi uğraştırdı..



Başlamışken alternatörüde sökeyim dedim. Yarısından çoğu çıktı ama mili çıkmadı. Hıyar honda motoru indirme bölümünde alternatörün motor indirilmeden sökülmesi gerektiğini yazmadığı için biz dan dun indirdik tabi aleti. Şimdide alternatörün vidasını sökmeye çalıştığımda krang boşta olduğu için dönüyor ve sökerken debelenip duruyorum. İlk vidasını söktüm ve alternatörü dışarı aldım. Ama şaftı sökemedim.






Karter kapağını söktüğünüzde yağ pompası ortaya çıkıyor.





Pompanın çıkışına bağlı yağ müşürü var. Ancak bu sadece lambayı yakmaya yarıyor. Anahtar gibimi çalışıyor yoksa rezistif özellikmi gösteriyor ölçemedim. Zira üfleyerek yağ basıncına eş değer bir basınç oluşturamadığım için değişen birşey olmadı



Shifleveler i de sökeyim dedim. Kapağını yaklaşık 45 dakikada çıkartabildim. Conta conta olmaktan çıkmış. Isıtarak ancak bıraktı kendisini. Ee 20 senelik conta sonuçta...





Kapağının üzerinden contayı kazımam yaklaşık 20 dakikamı aldı. Kemik olmuş resmen. Hani derler ye atle kemik gibi.. Aynen öyle..
Bunlara ne yapacağına henüz karar vermedim. Belki conta kestiririm belki de sıvı conta ile kapatırım gider.. İkinci seçenek daha cazip geliyor açıkcası ama oraya daha çok iş var. Çarşamba günü ***** tatil. Şu krangı söküp dağıtmaya devam edeyim diyorum. Ondan sonra krang case i sökeceğim. Perşembe cuma eğitimdeyim uğraşamam muhtemelen. Cumartesi günü alış verişle geçer. Eğer Honda sözünü tutarsa sekmanlarım cumartesi teslim edilecek. Sonrasına bakacağız işte..

[merruse]

Sonunda 0.25 overbore sekmanlarım geldi.. Toplamda 4 set var.





Aynı zamanda kel kardeşimin ısmarladığı egzantrik zincirimde elimize ulaştı.. Artık keçeydi bilyaydı falan filan gibi parçalar lazım sadece.. Ve pek tabii sağlam birde işçilik..

[merruse]

Sonunda krank case i söktüm.. Karterde denilebilir aslında. Biraz uğraştırdı ama sonunda krangıda söktük.. Bu servis manualinin dizilimini yapan hıyarı bulursam kesin pataklayacağım..

Biraz uğraştırdı ama bunda benim denyoluğumun ve doğru dürüst okumamış olmamında etkisi var. Herşeyden önce motoru sökmeden önce alternatörü ve debriyajı sökmek gerekiyormuş. Tabi ben nasılsa sonradan sökerim diye daldığım için sonradan basacak bir arka fren pedalı bulamadım. Dolayısı ile biraz debelendim. Ama sonuç olarak söktüm.



Bu henüz sadece krang case (Türkcesi ara karter falan olur herhalde. Bizde karter denilen şey tenekeden ibaret. Bu blok ile teneke arasında kalan parça) sökülmüş hali..



Vites kutusunun ilk parçasını sökünce alternatör zincirinin gerki mekanizması ve guide ı kabak gibi karşımıza çıkıverdi.



Vites kutusunu komple sökünce böyle bişey oluverdi ..


Alternatör zincirini dişliden ayırınca krangı sökebilir hale geldik. Ahanda bir adet krang..


Ahanda zafer kazanmış bir kumandan..


Şimdi gelelim bozuk parçalara... Starter clutch ayvayı yemiş. Marş motorunun sıyırmasının sebebi bu.. Bunu değiştireceğiz mecburen.



Alternatörün zincirinin manivelasını tutan ayağı kırıkmış. Şu ana kadar yerinden çıkıp bir yerleri dağıtmaması tamamen mucize.. Mecburen bunuda sıfırlayacağım..



Normalde böyle olması gerekiyor..


Yataklar temiz gözüküyor ama ölçmedim. Onlarıda ölçüp kontrol ettikten sonra gerekirse onlarıda sıfırlayacağım.. Ve pek tabii bilyalar var. Onlarıda sıfırladımmı toplamaya hazır hale gelir..

[vkarayel]

İnsanın motor alası geliyor..

[Dynatech]

Eski polis motorların değilmi bu cantalar fln duruyor hala düzgün kalmış bugüne...

[merruse]

Dün tornacı bir arkadaşımla beraber marş motorunun kavrama sistemini elden geçirdik ve yeniledik. Artık gayet güzel çalışıyor. Bundan gayrı motor soğukkende sıcakkende marş kaçıramayacak.. Alternatör zincirinin kavramaları da geldi. Tr deki son takımı ben almışım. Ufak ufak toplamaya başlayabilirim artık. Aksilik çıkmazsa 1 ay sonra falan toplama iş bitmiş olur herhalde diye tahmin ediyorum..

[merruse]

Burayı çok ihmal etmişim. Buraya da ekleyelim bari.. (Teşekkürler Ranthor hatırlattığın için)

Kol yataklarını taktım.
Kol yataklarını değiştirmeye niyetim yoktu. Tamamen rastlantısal oalrak söküldüğünde çizik oldukları ortaya çıkınca mecburen yenileme ihtiyacı doğdu. Bende Honda Tr den ısmarlamıştım. Geçtiğimiz günlerde gelmişti.
Motorun üzerinden çıkan yatak;

Bu da 29 liralık yenisi.. 8 tane olunca acıtıyor.

Sadece bu olsa gene önemli değildi de.. Birde bunlar eklenince


toplam 10 ana yatak 8 de kol yatak olarak 493 liraya çıktı. Hesapta olmayan bir artış. Gerçi ana yatakların değişmeye ihtiyacı yoktu. Sanırım daha önce değiştirmişler çünkü üzerindekiler kılavuzda anlatılan ile uymuyor. Allahtan sipariş vermeden önce kılvauzu adam gibi okumuşum. Yoksa işime yaramayacak 10 tane ana yatağım olabilirdi..

Peki doğru yatak nasıl bulunuyor. Yüce Miyagisan usta demiş ki;
- Ben piston kollarının üzerine numara vuruyorum. O numaralar sana kola uygun olacak yatağı bulmanda yardımcı olacak. Yani kol'un tam kapalı haldeykenki çapını buradan anlayabilirsin.
Bendekilerin hepsi "2" idi..


Kolların öteki tarafında "c" yazıyordu. Biraz dah akurcalayınca onunda ağırlık kodu olduğunu çözdüm. Capon amcalar her ağırlık için ayrı bir harf vermişler. Benimkilerin tamamı C.. Hepsi aynı ağırlıkta yani. Servis manueli diyor ki, olaki birşey olurda piston kolunu değiştirmen gerekirse, kafana göre iş yapma hepsi aynı olsun. Yok o mümkün değilse aralarında en fazla 2 harf farketsin. Yani C yerine A ya da D takarsan olur ama D yerine A takamazsın..
Ve demiş ki; kolun çapını bu şekilde buldun ama bunun birde krang tarafı var. onu da direk krangın üzerine basıyorum zaten.

Buradaki L AAAA krank tarafının çapını anlamaya yarıyor.

Peki bunları ne yapıyoruz? Bunun içinde bir tablo yapmış amca. Aşağıdaki tablodan hangi yatağın sizin motorunuzda kullanılan yatak olduğunu ve parça numarasını bulabiliyorsunuz.
http://images.cmsnl.com/img/partslis...97e15_66de.gif

Eğer krank taşlattıysanız bu değerler anlamını yütürüyor tabi. Ya da krankta aşırı bir yıpranma varsa da yeni bir yatak seçimi yapmanız gerekecektir. Yapmazsanız ne olur? Miyagisan size cilala parlat cezası verebilir.




Benim kol yataklarının tamamı yeşil renkli olması gerekiyordu bend eonları sipariş vermiştim.



Kol yatakları bitti. Yarın ana yatakları değiştireceğim. Onların seçimi de aynı şekilde yapılıyor. u sefer krankın üzerindeki LAAAA yı değil L 11111 ile bloğun üzerindeki yazıyı karşılaştırıp bir başka tablodan hangi yatakları kullanmanız gerektiğini buluyorsunuz..



Bu arada dipnot ekleyeyim.
CBX750p ile 95 model CBR1000F Hurricane aynı yatakları paylaşıyorlar. Bir nevi sevgili gibi birşeyler yani.. Parça numaraları falanda aynı.

[merruse]

Sonunda crank case i kapandı. Hafta içi sekman sıkma aleti temin edip silindiri de kapatacağım. Aksilik olmazsa 2 Hafta sonra falan da marşa basabilmeyi umut ediyorum bakalım.

Sabah böyledi;

Şu an böyle..


Kapattım sanmışım ama kapatmamalıymışım. Şanzımanın şafta giren ana dişlisini yaklaşık 90 derece dönük olarak taktığım için vidaları yerine oturmuyordu. Bende mecburen tekrar açıp tekrar toplamak zorunda kaldım. İşte o terbiyesiz dişli bu.


Üç köşesindeki yerler tam yerine oturmazsa onları doğru yere koyabilmek için tekrar dağıtmanız gerekiyor.. Çok can sıkıcı birşey.

Neyse düzeltip tekrar topladım. Daha sonrada saplamaları sökmeye geldi sıra. Anahtarla tutarak sökemediğim için iki tane somunu ard arda sıkıp kontra yaparak sökerim diye düşünerek cumartesi günü tüm öğleden sonramı sanayide iki tane somun arayarak geçirdim. Ne mi oldu? Bulamadım. m9 somun ne Göztepe sanayide ne de Bostancı sanayide yok. Bauhausta da yok tabi. Bende metrik 10 iki tane alıp döndüm eve. Tabi dişi normalde tutuyor gibi gözüksede tutamadsı. Bende somunları kaynatırım oynamazlar bende böylelikle aslanlar gibi sökerim saplamayı dedim.



Çık yemedi.. Kaynak kırıldı genede yerinden çıkmadı saplama. Bu arada ayarlı pense ile denemelerimin sonucu oluşan exiklerde gözüküyor zaten..

Eğe ile dişleri yiyip düz zeminde çeviririm dedim o da olmadı. Düzde olsa ne ayarlı pense ile ne de kurbağacık ile sökemedim.

Bende boru anahtarını alıp eşimin kuzenini çağırdım. O +150 kg olduğu için daldık beraber. Önce bloğu o tuttu ben boru anahtarı ile tepesine tünedim genede salmadı kendini. Sonra ben bloğu tutup o tepesinde tepinince açıldı saplamalar. Yuppii... İlk defa şişkoluk bir işe yaradı.. Rejimi bıraksammı ne yapsam

Artık tepesinde eski hiçbir saplaması olmayan bir bloğum var.



Diyeceksiniz ki saplama olayına neden bu kadar taktın. Alışkanlık. Aşırı beslemeli araçlarda (turbo supercharger vs) yanma odasındaki aşırı basınçtan dolayı orta vadede saplamaların boyu uzamaya başlar. Dolayısı ile kompresyon düşer. Hatta conta patlatabilirsiniz. Bir çok "usta" bunun motorun çok güçlü olmasından falan olduğunu söyler. Siz onlara inanmayın. Aslında sorununuz ya uygun tork değeri ile sıkılmamış saplamadır ya da saplamanın boyunun uzamasıdır. Atmosferik motorlarda bu turbolara nispetle daha zor olsa da genede oluyor. Ben o nedenle tüm saplamaları yenileri ile değişitrmeyi kafama koymuştum zaten. Saplamalarıda çok önceden sipariş etmiştik. Sağolsun her zamanki gibi kel kardeşim lojistik desteğini göstermişti.

Şimdi elimde bir takım sıfır saplama var. Tümünü onlarla değiştireceğim. Bir takım derken CBX750 de 3 ayrı çeşit silindir saplaması kullanılıyor. Boyları ve tipleri farklı. Ve pek tabi parça numaralarıda ...

Eskiler ve yeniler yan yana kardeş kardeş bi resim çektirdiler..

[merruse]

Bu haftasonu kapağı kapatmayı planlıyordum ancak kapatamadım.. Neden? Çünkü;
Sevgili Haşimoto Honda Hz. 87 model ve 91 modellerde aynı parça numarasına sahip aynı saplamaları kullanmış. Ancak, bunların yerleri farklı. Yani 87 model CB750 ile 91 model CB750 nin saplamaları aynı olmuş olsa da yerleri farklı. Bende hacı Turgay efendinin 87 model bunlar mantığı ile hareket edip yerlerini belki kırk kere kontrol ettikten sonra saplamaları sıktığım için kapağı kapatığımda dışta kalan saplamalara değil civata sıkmak, pul takacak bir yer bile kalmadı. Dolayısı ile kapağı ve neredeyse yarım saat uğraşarak sekmanlarını yerleştirdiğim silindiri söküp saplamaları söktüm. Tabi sıkmadan önce sabitleştirici solüsyon kullandığım içinde sökmem pek kolay olmadı. Neyseki kazasız belasız sökebildim.. Daha sonra saplamaların yerlerini değiştirerek olması gereken yerlerine tekrar sıktım. Sekmanları tekrar ayarlayıp silindiride yerine oturttum, dün akşam solusyon iyice kurusun diye bıraktım. Gergilerin vidalarını falan bulmam gerekiyordu. Onları buldum, bir tanesini yerine oturttum diğerinide aksilik olmazsa bugün takacağım. Zaman olursa belki bugün kapağı takıp kapatabilirimde. Egzantrikler ve diğer ıvır zıvırda haftasonuna kadar biter herhalde... Nasip bakalım. Zaman ayırabilirsem 2 hafta sonra bitmiş olacak inşallah.

Resimlerini falan çektim, akşam eve gidince eklerim.


Sıfır saplamaların bloğa giren tarafına bu tip bir malzeme kaplanmış olarak geliyor.Sanırım capon amcalar gevşemesin diye bu tip bir yöntem bulmuşlar. Ama neden sadece kenarlardakinde uygulamışlar hiçbir fikrim yok açıkcası..



Saplamaların takıldığında böyle bir görüntü oluştu.


Sonra pistonları yerlerine yerleştirdik.


Servis manualinde sekmanların takılırken şunları yap demiş. Yağ sekmanın yarıkları arasında en az 4 cm mesafe olsun demiş. Daha sonrada bunların orta noktası ile diğer sekmanlar arasında 120 şer derecelik açı olsun demiş. Ben söz dinlerim.

http://www.fordist.com/mertol/cbx750/ye ... _small.jpg

Manualde bahsi geçen R harfi.. Orjinal sekman almanın faydaları...



Sonrada silindiri yerine oturtuyoruz. Normalde piston pensesi kullanmak lazım ancak bu motosiklette buna gerek yok çünkü gömleğin alt tarafında havşa var. Konik şekilde olduğu için daha önceden motor yağı ile yağladığım silindir yerine oturdu..





Sonra kapağı oturtunca birde bakıyorsunuz ki saplamalar kısa !! Hay bin KUNDUZ !!





E ama bunlar uzun kaldı?



Söküp tekrar doğru yerlerine takıldıktan sonra ise böyle oluyor





Hehehe. Mehter marşı gibi oldu. Motoru kapattım diye ortalığı temizlerken egzantrik gergisinin pimlerinden birisinin ufak zımbırtısını buldum. Dolayısı ile pazar günü kapağı tekrar söküp gergi mekanizmasını söktüm ve o teli yerine taktıktan sonra yeniden topladım. Çift dikiş gide gide epey sağlam olacak bu gidişle..


Ekstra bir durum ortaya çıkmazsa bu cumartesi motoru motosikletin üzerine takmayı planlıyorum. Belki temizler boyar öyle atarım. Nasip bakalım..








Bu aralar işler çok sıkışık. Akşam eve geç gidiyorum. Yaz geldi işler sıkıştı. Onun içinde fazla zamanım olamıyor. Biraz rahatlasın ivme kazanırım gene...Genede iki arada bir derede yan parçaların falan iğrenç bir hal almış olan aluminyum parçalarını temizledim. Yaklaşık 2 saatimi aldı falan ama değdi doğrusu.. Hazır el atmışken balkondaki sensörlerin kablolarını soketlerini falan temizledim. Güzel oldular.. Kolay iş gibi görmeyin. Hem çok uğraştırıyor hemde zaman alıyor.. Ama değer..

[merruse]

Marşa dün bassak basılırdı ama aceleye gerek yok. Ön kontrolleri yapmış olduk.
1- Marş motoru döndüğünde devir saati çalışıyor. Dolayısı ile marş testisi, krang pozisyon sensörü, ateşleme ünitesi ve elektrik tesisatının sağlıklı olduğu teyid edilmiş oldu. Ateşleme hazır..
2- Vitesler şıkır şıkır geçiyor. Bu da şanzımanı doğru topladığımın göstergesi. OD ve Boş uyarı lambaları da yandığına göre onunda sensörü doğru takılmış demektir.
3- Marş motoru dönerken önceden kaçırıyordu ve beni sinir ediyordu. Marş debriyajından olduğunu keşfetmiştik ve onu tamir etmiştik. O da sorunsuz çalışıyor.
4- Yağ koyduk, hiç bir tarafından sızıntı akıntı vs yok. Gerçi karter tapasını sıkmadığımız için oradan bir miktar kaçırmıştı ama sıkınca o da gitti.
5- Akü tarafındaki kablolar çok karışık ve eskiydi. Hem akünün hemde şasenin kabloları yenilendi. Marş testisinin bağlantılarıda yenilendi. Bu bölge daha öncesinde elektrik falan almak için kullanıldığı için epey karmaşıktı ve temizlenmesi gerekiyordu. Şimdi hepsi anlaşılır ve doğru yerlerinde.


Neler kaldı?

- egzoz somunları sıfırlanıp egzosta oksijen sensörü için delik delinip civata ile körlendikten sonra egzostun motora montajı gerçekleşecek.
- Debriyaj hidroliği koyulacak,
- Karbüratör sökülüp gaz telleri yenilenecek,
- Akü alınıp şarj edilecek,
- Hikayenin sonu devrim arabaları gibi olmasın diye benzin deposu doldurulacak..
- Sele sökülüp korsan denizciye götürülüp kaplanılacak
- Arka final drive yağı değiştirilecek (Muhtemelen serviste yapılır bu.)
- Yan kapaklardan birinin ayağı kırık o temin edilecek
- Adam gibi temizlenecek..

- Marşa basılıp grovn sesi duyulduktan sonra üstüne örtüsü kapatılıp işi bitirmiş olmanın keyfi balkonda iki şişe Becks bira açılıp tuzlu fıstıkla desteklenerek göbeğe takviye yapılıp ense yapılacak....

İnsanlık için küçük ama benim gibi insanlar için büyük bir adım..

‪cbx750p‬‏ - YouTube

‪CBX750p_2‬‏ - YouTube

Karbüratörler ayarsız, hava filitresi ne halde en ufak bir fikrim yok, debriyaj hidroliği yok, gaz teli öylesine tutuyor, vs vs vs..

İlk marşta aldı.. Oysa biz bol bol marş yaparız diye arabadan takviye bile almıştık.

Ufak tefek işleri hala var. Debriyajı hidrolik bunların. Onun hidroliğini falan doldurmam lazım. egzoz saplamalarından birisinin gireceği yuvanın dişi bozulmuş. O nedenle bir tanesi eksik. Pancar motor gibi ses çıkartmasının nedeni oradan kaçan hava aslında. Oraya kılavuz salıp dişi düzelttikten sonra yeni saplama alarak tekrar kapatmam lazım. Gaz tellerinin yenisini ısmarladık. Şu an geri çekme telini taktım o şekilde çalışıyor. Zira gaz teli elimde kaldı. Gaz teli geldiğinde karbüratörüde söküp bi elden geçireceğim. 1 seneden fazla bir süredir yatıyor sonuçta. Ivır sıvır bir sürü iş var açıkcası. Dolayısı ile sağını solunu tekrar gözden geçirip ondan sonra bitirmeyi planlıyorum.

He diyebilirsiniz ki bunları yaptıktan sonra marşa bassaydın? Sanırım sesini duymaya ihtiyacım vardı. 1 senedir uğraştığım şeyin sonucunu görmek duymak istedim sanırım. Ama ilk marşta bu kadar kolay çalışmasını beklemiyordum. O nedenle arabayı yanına çekip takviye falan almıştık. Gerek kalmaması süper oldu..

Rodajı bitsin, enjektör işine bağlayacağım zaten. Karbüratörmüş senkronmuş o işler beni acayip geriyor. Sanırım beceremediğimden..

eksik olan saplamanın yuvasına civata sıkıp dişlerinin düzelmesini sağladım. Sonra saplamayı yerine taktık. Böylelikle eksik saplaması kalmadı egzostun. Sonra çalışırken pancar motor gibi ses çıkartmasına takılmıştık. Turgay ses geliyor demişti zaten. Bende tapetler yağ dolmadı daha henüz ondan geliyordur falan demiştim. Ama değilmiş. Zira bugün tekrar çalıştırdık, hala o ses vardı. Bizde bujileri söktük önce. Ortadaki iki tanesi kararmıştı bile. Yanlardaki tertemizdi. Ateşlemeye çamur atıp tek tek herşeyi tekrar kontrol ettik. Çık.. Yanlış birşey yoktu. Sonra karbüratörün ayarsızlığından falan dedim ama o öyle bir sese neden olmazdı. Arada debriyajın hidroliğini falanda döküp havasını falan aldık. Sonra daldık motora tekrar. Külbütörü söktük, gördükki bizim sente olmuş senta.. En az 20-25 derecelik kayık. Oysa ben onu doğru yaptığımdan emindim aklımca.. Üç beş defa sök tak yapınca herhalde arada krangı döndürüp öyle takmışım. O nedenlede o şıkırtı sesi geliyormuş süpaplardan. Neyse, başa gelen çekilir diyerek söktük yağ zımbırtılarını falan ve egzantrik dişlilerini. Ve pek tabi zinciride.. Birkaç saatlik debelenmeden sonra tam doğru noktada tekrar ayarlayıp on yüz milyon baloncuk kez tekrar tekrar kontrol ettikten sonra tekrar kapattık ve topladık motoru.. Toplamda 5 saatimize falan mal oldu bu iş... Sonuç? Akşam 10 da eve girebildim.. Ama artık motorun dönmesini bile beklemeden ilkinde grovn diye marşı alıyor. Ne şıkırtı var ne bir ses. Acayip güzel ve düzenli geliyor sesi... Fevkaladenin fevkinde oldu bu sefer.. Dün gece saat 10 da uyumuştum. Ama bu sefer çok daha rahat uyurum )

Turgay'a da teşekkürler, gecenin bu saatine kadar benimle birlikte debelendi..


Ayardan sonraki ilk video.. Motor soğukken marşa bastım. Gaz teli ayarsız olduğu için rölanti ve jikle olayının suyu çıkmış vaziyette.. Önümüzdeki hafta yeni gaz tellerim elime ulaşmış olur. Ondan sonra zaten hem rölanti hemde senkron işine girişmem lazım. Arada sele işide bitmiş olacak.. Sonra efendi efendi rodajı tamamlayıp nokta diyebilirim.

http://www.youtube.com/watch?v=qGp4oI1BPxk

http://www.youtube.com/watch?v=_VccGaz0FkY


------------------------------------------------------------------------------

Gaz tellerim geldi. Ve pek tabi hemen takıverdik üzerine. Hatta takmakla kalmadık birde test sürüşü gerçekleştirdi hacı Turgay ağa.. Arka fren pedalını takmayı unutmuşuz, onu da taktık. İş seleye kaldı..

http://www.youtube.com/watch?v=jsvmAd5LkVk


Selenin kaplanması da tamam.

[xawuz]

honda ruckus modeli türkiyede yok sanırım ama olsa böle moto projeleri çok görürüz.gene bi scooterle ugraslabilir.

[merruse]

Yukarıdaki derimde görülen araçla yolculuk etmek eziyet olurdu herhalde.. Arka teker yuvarlak olmadığı için yatarken çok dengesizleşebilir. Uf cıs...

[Oz`]

hortlatayım Ne oldu duruumlar?

[Ranthor]

En son karbüratörden, enjeksiyona planları yapılıyordu, hatta zeitronix ile binip iki kişi log alma planları vardı.