Hikaye tamamen gerçektir:
günlerden pazartesi, tamamen normal başlayan bir gündü, sabah kalktım, önce ofise gittim, 1 haftadır biriken işler güçler derken 1 saat kadar vakit geçirdim, sonrasında mali müşavire gitmem lazımdı, hadi dedim onu da çıkartayım aradan... hava çok güzel, uzun zamandır olmadığı kadar, kendi ofisime gitmek ya da hatunun ofise gitmek içimden gelmiyor, Sinpaş'la toplantıya da 2 saat var daha, 1 gece önce karanlıkta gördüğüm bir bahçeli ev vardı Beysukentte, dedim ona bakayım...
işte ecel çağırdı lafının anlamı bu oluyor aklınızın bir kenarına yazın, canınız kel alaka bir yerde kel alaka bir şey yapmak isterse 2 kat daha dikkatli olun...
evi buldum, ilandaki numarayı aradım... emlakçı akşam üzeri gelebileceğini söyledi biraz canımı sıktı, onu mu bekleyeceğim dedim... bahçe duvarının etrfından gezmeye başladım, nihayet atlayabileceğim bir yer buldum, hatta aklıma yazdım, tutarsam burayı yükselt diye not tuttum...
eve giremedim ama bahçeye baktım, köpeğime uygundu havuzu vardı genişti kapalı garajı vs vs hatunu aradım dedim akşam üzeri bakmaya gelicez buraya, sen nasıl girdin dedi, dedim atladım bahçeden
artık çıkmam gerekiyordu, içeri girdiğim duvara geri çıktım ayaklarımı demirlerden diğer tarafa attım, atlamak için yer beğenirken.... bir anda üzerine bastığım taş kırıldı, çenemi taşa vurup sol ayağımın üzerine indiğimi hatırlıyorum... sol ayağıma basamıyordum, sonra bir anda boynumun altından bir sıcaklık hissettim, elimi attım oluk oluk kan gelmeye başladı...
sakin olmalıydım, boğazımda ne kadar olduğunu bilmediğim bir kesik vardı ve de sol ayağımı kullanamıyordum... bir anda karşı villadan 2 kişi koşturdu geldi, beni arabayla önce küçük bir hastaneye götürdüler, hastanede 'boğazı kesilmiş, biz bir şey yapamayız burada, hemen teşekküllü bir hastaneye götürelim' dendiğini duydum, elimdeki tampon 2-3 dakikada bir yenileniyordu ama durmuyordu kan... öleceğim dedim, boğaz kesiğinin ne demek olduğunu biliyordum... ambulansla Başkent hastanesine geldik, biranda 8-10 doktor ve bir o kadar hemşire toplandı, ameliyathaneyi hazırlasınlar çabuk olsunlar kaybedebiliriz dendiğini duydum... bütün elbiselerim kan olmuştu hızla kesip çıkarttılar, garip bir şekilde hiç bir şey hissetmiyordum, doktor 'ya acı eşiği yüksek ya da başka bir şey var, tomografiye alın dedi' tomografiyi ve de ameliyathaneyi hayal meyal hatırlıyorum... sonra tatlı bir uyku...
atar damara 1 cm, gırtlağa yarım cm ile boğazım 17 cm kesilmiş, iç dış 38 tane dikiş atmışlar... doktorlar nasıl bu kadar şanslı olduğumu sordular.. yoğun bakımdan çıktım çok şükür...
bu hikayeyi anlatma sebebim acitasyon vs değil yanlış anlamayın, sadece insan hayatı pamuk ipliğine bağlı bunu görün istedim... ecel çağırdı ne demek görün istedim... bir sabah kalkıyorsunuz ve de başınıza ne geleceği belli değil...
Allah sevdiklerime bağışladı, bir müddet daha sizlerleyim
sağlıcakla kalın...