serhat abi şu engin hukuk bilgilerinden bana da biraz versene usulle, ceza ozelden bute kaldım :D sınavdan sonra geri aktarırım ben sana :D
Printable View
serhat abi şu engin hukuk bilgilerinden bana da biraz versene usulle, ceza ozelden bute kaldım :D sınavdan sonra geri aktarırım ben sana :D
Serhat cok sagol olayi cogumuzun anlayabilecegi gibi aciklamissin ama bu olay hic kimsenin kafasina yatmamis gibi gozukuyor.peki sen kusursuz sorumluluk hali hakkinda ne dusunuyorsun bir hukukcu olarak.(hukuk fkultesi okuyorsun galiba ustte o tarz birsey yazmis biride onun icin soyledim)
arabanı verdiğin adam adamsa senin günahın yok diyip üstlenicek o cezayı.. tabi az buz para da değil gücü yetmeyebilir.. en iyisi vermemek ama 3 kişiyi geçmez hayır diyemeyeceğim insan sayısı zaten.. kısmet :)
bundan sonra eşe dosta araba verirken tum sorumluluk kabul etmiyorum diye sozleşmemi imzalatmak lazım yani ?
yalnız ben şu saçmalığı anlayamadım. şimdi adam rent a cardan araç kiralayıpta bu tarz bir kaza yapsa rentacar ın başı ağrımıyor. daha ben hiç görmedim böyle bi olay yüzünden tazminat ödeyen rent a car.
ama arkadaş arkadaşa ücretsiz aracını verince sorumluluk sahibi mi oluyor. saçma bişey var ama ne?
yırtmak için ille satışmı vermek lazım ne garip olaylar.
musaıtsen butun tanıdıklarımı ıstekdıklerı yere bırakıyorum ama emanet araba bur arkadası harıc kımseye vermıyoum sırf başına iş gelir kendimi mesul hissederim diye allah herkesi korusun boyle seylerden rahmetlının kemıklerı sızlamıstır kesin
ödünç vericek bi aracım bile yok akü
Estağfirullah. Usûl, Medeni Usûl Hukuku ise kalman normaldir. Hatta Hakan Hoca filansa hocanız; çook normaldir.:)
Ceza Özel'de zor değildir. Elbette çok rahat bir şekilde geçmedik dersleri ama az sıkmak lazım.
Başarılar..:)
Rica ederim. Bildiğim kadarıyla; dilim döndüğü kadarıyla anlatmaya çalıştım. Sonuçta meslekte engin tecrübeleri olan birisi değilim. Bu anlattıklarım sadece okulda öğrendiklerimdi.:)
Okulu bitirdim. Kısmetse yarın Avukatlık Ruhsatname'sini alıyorum.:)
Bu olayı kimsenin anlamamasının sebebi araç sahibinin bu kazadaki vefat sebebiyle tazminata mahkum edilmesidir.
Bu durum KARAYOLLARI TRAFİK KANUNUNDA DÜZENLENEN KUSURSUZ SORUMLULUK HALLERİ olarak sınıflandırılmıştır.
Motorlu araçların kullanılmasının yaratmakta olduğu tehlikeye bağlı olarak, KTK.’nun da bu hususa ilişkin özel düzenleme yapılma ihtiyacı duyulmuş ve motorlu araçlardan kaynaklanan zararların tazmini sorumluluğu, BK’nundan farklı olarak kusursuz sorumluluk ilkesine tabi tutulmuştur.
1. İŞLETİLEN MOTORLU ARACIN SEBEP OLDUĞU ZARARLARDAN SORUMLULUK
KTK.85/1.m.; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.
Maddeye göre sorumluluğun söz konusu olabilmesi için, herşeyden önce zararın karayolunda meydana gelmesi gerekir, KTK.’nuna göre karayolu sayılan yerler de bu kapsama dahildir. Öte yandan zararın bir motorlu araçtan kaynaklanıyor olması gerekir. Buna göre, zararın, insan veya hayvan gücü ile çalıştırılan araçlardan kaynaklanıyor olması halinde kusursuz sorumluluk söz konusu olmayacaktır. Son olarak maddenin uygulama alanı bulabilmesi için, zararın hareket halindeki bir araçtan kaynaklanıyor olması gerekir, zira hareket halinde olmayan (işletilmekte olmayan) araçlardan kaynaklanması durumunda KTK.’nun 85/3.maddesi gereğince sorumluluk söz konusu olacaktır, bu husus da ileride ayrı bir başlık altında incelenecektir.
*SORUMLULUĞUN ŞARTLARI
a- Maddi yada cismani bir zarar doğmuş olmalıdır.
b- Zarara, bir motorlu aracın karayolunda işletilmesi sebep olmalıdır. Buna göre meydana gelen zararla, motorlu aracın karayolunda işletilmesi arasında uygun illiyet bağının bulunması gerekir, diğer bir ifade ile zarar motorlu aracın karayolunda işletilmesinden kaynaklanmalıdır. Bu ise, motorlu aracın bir trafik kazasına karışması şeklinde olabileceği gibi, bir trafik kazasına neden olması halinde de uygun illiyet bağı var olabilir. (10)
c- Sorumluluğu cihetine gidilecek kimse, zarara sebebiyet veren aracın işletenidir. Ayrıca, aracı kendi hesabına fiilen işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufta bulunduğu ispat olunan kişi de aracın işleteni sayılır. (KTK.3)
Buna örnek olarak karayollarındaki tır, otobüs gibi sahibinin farklı, süreninin farklı olduğu araçların karıştıkları kazaları örnek verebilirim.
II.İŞLETME HALİNDE BULUNMAYAN MOTORLU ARACIN İŞLETENİNİN SORUMLULUĞU
(Bu konudaki olaya bu başlık uyuyor)
KTK. 85/3.m.; işletme halinde olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir.
Yukarıda da belirttiğimiz üzere karayolları trafik kanunumuz işletme halinde olma ile olmama halindeki sorumluluğu ayrı ayrı olarak ele almıştır. İşletme halinde olma ve olmamanın ne anlama geldiği kanunda belirtilmemiş olmakla birlikte, bu terimden aracın mekanik aksamının çalışması suretiyle trafikte hareket halinde olmasını anlamak gerekir.
*SORUMLULUĞUN ŞARTLARI
a- Cismani yada maddi bir zarar söz konusu olmalıdır. Buna göre, bir kimsenin ölmüş, yaralanmış olması yada bir malın zarara uğramış olması gerekir.
b- Zarar, işletme halinde olmayan bir motorlu aracın sebebiyet verdiği trafik kazasından kaynaklanmalıdır. Bu noktada bir ayrım yapmak gerekmektedir. Zarar, işletme halinde olmayan motorlu aracın karıştığı bir trafik kazasından kaynaklanmıyorsa, araç sahibinin BK.’nun 41.maddesine sorumluluğu söz konusu olabilecektir. Gerçekten de kusura dayanmayan sorumluluk hali istisnai, olduğundan her şeyden önce bu sorumluluğa gidilebilmesi için kanunda yer alan şartların oluşması gerekir. Kanunda ise, zararın trafik kazasından kaynaklanması sorumluluğun doğması için gerekli şartlar arasında sayılmıştır, öte yandan aynı kanunun 3.maddesinde trafik kazasının tanımı yapılmış ve karayolu üzerinde hareket halinde olan bir veya birden fazla aracın karıştığı ... olay olduğu belirtilmiştir. Dolayısıyla trafik kazasından bahsolunabilmesi için herşeyden önce hareket halinde bir aracın bulunması gerekmektedir. İşte bu nedenledir ki, yalnızca duran aracın zarara sebep olması halinde (örneğin, infilak etmesi) bu maddeye göre sorumluluk söz konusu olmayacaktır.
c- Kaza işletenin veya fiillerinden sorumlu bulunduğu kimsenin kusurundan kaynaklanmalı veya kazaya araçtaki bir bozukluk yol açmış olmalıdır. Madde de iki sorumluluk hali bir arada düzenlenmiştir, işletenin kendi kusurundan kaynaklanması hali kusur sorumluluğudur, öte yandan zarara, işletenin yardımcıların kusuru veya aracın bozuk olması sebebiyet vermesi halinde ise işletenin sorumluluğu kusursuz sorumluluk ilkesine dayanır.
d- Zarar ile kaza arasında uygun illiyet bağı bulunmalıdır. Buna göre, zarar ile hareket halinde olmayan motorlu aracın konumu arasında uygun illiyet bağı araştırılmayacaktır. Hareket halindeki aracın, zarar ile arasında uygun illiyet bağı bulunan kazaya sebebiyet vermesi yeterlidir.
Şimdi olayımıza dönelim.
Bu olayda araç sahibi, işini görsün diye aracını X kişisine veriyor. O da kaza yapıyor ve vefat ediyor. Akabinde X kişisinin yakınları dava açıyor ve kazanıyor.
Mahkeme tazminata hükmetmiş.
Ama yukarıda da açıkladığım gibi demek ki; "işletme hâlinde olmayan motorlu aracı işletenin sorumluluğu" doğmuş. Ama işletme hâlinde olmaması demek işletenin, yani araç sahibinin bu sorumluluktan kurtulması anlamına gelmiyor yine açıkladığım üzere. Şartları gerçekleşirse onun da sorumluluğuna gidiliyor ki; bu konudaki somut olayda da sorumluluğuna gidilmiş.
Nedir o şartlar?
1- Cismani ya da maddi bir zarar var mı? VAR
2- Zarar, işletme hâlinde olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından kaynaklanmış mı? EVET
3- Kaza, işletenin kusurundan kaynaklanmalı ya da aracın bozuk olması sebebiyet teşkil etmiş mi? Hakim tazminata karar verdiğine göre araçta bir eksiklik buldular ya da aracı verirken bir kusuru vardı ki ceza çıktı. Bunun hakkında KESİN konuşabilmek için dosyayı görmek gerek, ama o da imkansız. Verilen karardan yola çıkarak; demek ki kusuru varmış diye düşünüyorum.
4- Zarar ile kaza arasında uygun illiyet bağı var mı? EVET VAR. KAZA SONUCU VEFAT VAR.
Rent a Car'ların da başı ağrıyor.
Rent A Car'lar yukarıda yaptığım açıklamalarda yer alan 1. İŞLETİLEN MOTORLU ARACIN SEBEP OLDUĞU ZARARLARDAN SORUMLULUK kapsamına girmektedirler.
Yani aracı, 3. şahıs para verip de kiralasa, bir kaza yapsa kiralayanla beraber o araç sahibinin de sorumluluğuna gidiliyor ki; Borçlar Kanunu'nun asıl varmak istediği sonuç da bu zaten.Alıntı:
KTK.85/1.m.; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.
Bu tarz birkaç dava gördüm ve hepsinde de rent a car firmalarının sorumluluğuna gidildi. Çünkü o açıkladığım kısım tam da rent a car'lara uyuyor. Yani "araç işletenlerin sorumluluğu".
Evet, rent a car aracının karıştığı bir kazada ölüm olsa; ölüm cezasını rent a car sahibi değil, aracı süren çekecek. Ama rent a car sahibi de kusursuz sorumluluk ilkesi gereğince kiraladığı aracının vermiş olduğu zararı tazmin etmekle yükümlüdür.
Umarım açıklayıcı olmuştur..:)
tamam işte rent a car kaskosu bu durumda devreye girip maduriyeti gidermezmi?
Serhat Bey açıklamalar çok faydalı teşekkür ederiz. Ancak 3 günden uzun kirlamalarda aracı gerçek işleten kişi kiralayan kişi oluyor diye biliyorum ben bir yanlışlık olmasın o konuda. Rent a Car lar uzun kiralama sözleşmelerini göstererek sorumluluktan kurtuluyorlar genelde.
at avrat silah diye boşuna dememiş atalar at araba oldu şimdi
bende merak ederdim bazı batıdaki ülkelerde , ticari yada ceza vb hukuki konularda şeriat hükümlerine uyularak bir ingiliz yada bir abd vatandaşının sonuç istemesini :) şimdi anlıyorum demek adalet öyle lafta olmuyormuş yazık günah , elindeki kılıcı kalbine saplamak gerek gözü bağlı kadının .....
Yani bu şu demek oluyor. Bundan sonra kaskonuzu yaptırırken ucuza kaçmadan teminatları iyi inceleyin.
İhtiyari Mali Mesuliyet teminatını olabildiğince yüksek tutmaya çalışın. (maddi+manevi) EN ÖNEMLİ KISIM BU.
Poliçe uygun olsun diye 50.000 TL limitli İ.M.M verilen poliçeler var. İnsanlarda oh poliçe ucuz diye hemen atlıyorlar.
Sonra başlarına bişey geldiği zaman vay anam vay babam ağlıyorlar. Herkes tutturmuş bi ''full kasko'' dur gidiyor. Full kasko diye birşey yok, her şey poliçede belirtilen teminatlarla sınırlı.
Anadolu sigortada SINIRSIZ İ.M.M. ile 100.000 TL limitli İ.M.M arasında 9-10 TL fark oynar hususi otomobillerde.
Diğer firmalarda da çok olsun 50 - 100 TL oynar.
3 kuruşluk fayda için bu riski göze almaya değer mi ?
Trafik sigortası da sadece maddi tazminatları karşılar. MANEVİ TAZMİNAT TALEPLERİNİ KARŞILAMAZ.
Bunun için bu tarz olaylarda başınızın ağrımaması için İ.M.M teminatınızı yüksek tutmaya özen gösterin.
Simdi benim sirketimde albea var.normalde isciler bu arabayla evlerine gidip geliyorlar soforluk isinide istanbulun trafiginden dolayi her gun sirayla biri kullaniyor.araba kaskolu sirkette bunlar sofor olarak degilde makina ustasi,parkur sorumlusu,depo sorumlusu vs diye gözukuyor.benim kendimi guvenceye alabilmem icin bu tarz birseyde Allah gostermesinde ,önlem alabilicegim bir durum varmidir.
bu olaydaki konuyla çok alakasız oldu. kasko şirketlerinin alkollü şöförün kullandığı araçla yapılan kazalarda ne zaman herhangi birşeyi karşıladığı görülmüş.
bu haberdeki kazada şöförde alkol tespit edilmiş. istersen katrilyonluk teminat koy. alkol varsa kasko aradan sıyrılır gider. tabi alkolsüz bir kaza olsaydı dediğin olayın faydası olurdu. ancak bu haberdeki konuda malesef kasko masko bi b.ka yaramıyor malesef.
serhat beyin attığı tüm postları okursan eğer anladığım şu ki malesef hiç birşey yapamazsın önlem olarak. naparsan ne sözleşme yaparsan yap, hakimin insiyatifine kalıyorsun. personeline araç veriyorsan sende sorumluluk sahibisin diyor.
hiç bir sözleşmede hakimin insiyatif kullanmasına kararına engel olmaz diyor. yani tamamen şans işi. allah korusun. allah kaza bela şer vermesin. diye dua etmekten başka bir seçenek yok sanırım.
Okudum ama atladigim bir yer varmi yada yanlismi anladim diye dusundum.
Gercekten cok sacma bir anda butun hayatin emegin biter.
Satasim geldi arabayi minibusle gidip gelsinler , bu sekilde buyuk risk...