Issız ve esrarengiz yerlere girerken bende çekinenlerdenim fakat çıktıktan sonra insanların arasına karışıncada keşke biraz daha kalsaymışım diye üzülmüşümdür hep..
Burayada gidebilsem burasıda öyle olur , sadece acı ve hüzün olan topraklar..
Printable View
Issız ve esrarengiz yerlere girerken bende çekinenlerdenim fakat çıktıktan sonra insanların arasına karışıncada keşke biraz daha kalsaymışım diye üzülmüşümdür hep..
Burayada gidebilsem burasıda öyle olur , sadece acı ve hüzün olan topraklar..
sabahtan beridir konudayım, hepsini okudum inceledim yaşadım diyebilirim resmen, bana daha çok hangi şeyi hatırlattı biliyormusunuz, askerdeyken, yasak olan bölgelere kaçıp oralarda biraz sessiz takılmayı, fotoğraflar çekmeyi çok severdim, terkedilmiş mevziler vardı, oralarda bişeyler arardım eskiye dair, tugayın çok geçmişine dair yazılar bulurdum, eski tertiplerin şafaklarını görünce tarihi eser bulmuş gibi sevinirdim, eski ve terkedilmiş yerler hep ilgimi çekti askerde de devam etti bu, terkedilmiş yer hissini gece nöbetinde kuleden bölüğe bakarken hissediyordum in cin top oynuyor, tek ben varmışım gibi hissediyordum, çernobil de aynı şekil, o şehirde tek başına gezmek tek başına o eşyaların kitapların, oyuncak bebeklerin olduğu evlerde takılmak, call of duty de bayağı dolaşmaya çalışmıştım buraları :) şu film isimlerini ve oyun isimlerini tek mesajda toplayacak babayiğit de çıksaydı çok iyi olurdu :D filmleri sırayla izlemeyi düşünüyorum sayfaları geçtikçe kaçırdım hepsini
Şu sinema filminde cok fazla abartmişlar hayvanlar neyse de mutasyona uğrayan insanlar falan her filmde ayni muhabbet
patlamanın sebebi belli zaten sorumlu kişiler 10-15 yıl hapis aldılar fakat çoğu öldü diye biliyorum
patlamanın sebebi reaktör'ü çok düşük seviyede çalıştırmaları normalde 700-1000 megawatt arasında çalıştırmaları gerekirken 200-300 megawatt'a kadar düşürdüler hatta bir ara durdu bile
rekatörün tasarımında çok büyük bir yanlışlık vardı düşük güç seviyesinde reaktör stabil kalamıyordu bu 1. neden ve arka arkaya gelen hatalar sonunda patlamayı kaçınılmaz kıldı
daha sonra reaktörün gaz ve freni olarak kullanılan kontrol çubukları bir ara komple yukarı çekildi ( normalde en az 30 tanesi güvenlik sebebi olarak içeride bırakılması gerekiyor ) daha sonra rekatör dengesizleşip değerlerin hepsi yükselinde gücü arttırmak ve değerleri normale çekmek için kontrol çubuklarını hızlı bir şekilde geri indirdiler
tabi bu sırada soğutmanın yetersiz olması olayı daha zora soktu
grafit kaplı kontrol çubukları çok yüksek ısıya maruz kalınca bir anda patlamaya sebep oldu ve yangın'ın 9 gün boyunca söndürülememesinin sebebide grafit kaplı kontrol çubukları yüzünden oldu
yani anlayacağınız bir avuç bilim adamı adam gibi çalışmayan reaktörde deney yapacak diye oldu bunların hepsi
hadi onu geçtim normalde zaten böyle bir patlamanın olması gerekmezdi gücü 700-1000 mw'de tutsaydılar hiç birşey olmayacaktı tabi başındaki mühendis kendini gösterebilmek ve adını duyurmak için deneyi daha tehlikeli bir boyuta taşıdı
Pripyat'çılar nerde bakalım :D
burda burda yap sen paylaşımı :D
bekliyoruz güzel gidiyor :) tekrar emeğine sağlık. zerre kadar bilgim yokken çok şey öğrendim :icon_tup:
Panaromik Fotoğraf paylaşalım biraz da :)
http://www.angelfire.com/extreme4/ki...ing2008.17.jpg
http://www.angelfire.com/extreme4/ki...ing2008.21.jpg
http://www.angelfire.com/extreme4/ki...ing2008.33.jpg
http://www.angelfire.com/extreme4/ki...ing2008.34.jpg
http://www.angelfire.com/extreme4/ki...ing2008.40.jpg
http://www.angelfire.com/extreme4/ki...ing2008.41.jpg
http://www.angelfire.com/extreme4/ki...ing2008.15.jpg
http://www.angelfire.com/extreme4/ki...ing2008.42.jpg
http://www.angelfire.com/extreme4/ki...ing2008.44.jpg
http://www.angelfire.com/extreme4/ki...ing2008.45.jpg
http://www.angelfire.com/extreme4/ki...ing2008.46.jpg
http://www.angelfire.com/extreme4/ki...ing2008.47.jpg
http://www.angelfire.com/extreme4/ki...ing2008.49.jpg
http://www.angelfire.com/extreme4/ki...ing2008.56.jpg
http://www.angelfire.com/extreme4/ki...ing2008.57.jpg
http://www.angelfire.com/extreme4/ki...ing2008.58.jpg
http://www.angelfire.com/extreme4/ki...ing2008.60.jpg
http://www.angelfire.com/extreme4/ki...ing2008.61.jpg
http://www.angelfire.com/extreme4/ki...ing2008.62.jpg
http://www.angelfire.com/extreme4/ki...ing2008.43.jpg
http://www.angelfire.com/extreme4/ki...ing2008.48.jpg
http://www.angelfire.com/extreme4/ki...ing2008.59.jpg
http://www.angelfire.com/extreme4/ki...ing2008.73.jpg
http://www.angelfire.com/extreme4/ki...ing2008.72.jpg
http://www.angelfire.com/extreme4/ki...ing2008.67.jpg
http://www.angelfire.com/extreme4/ki...ing2008.68.jpg
http://www.angelfire.com/extreme4/ki...ing2008.69.jpg
Bu aralar biraz daha yoğunlaşırsam bu işe daha detaylı bilgiler paylaşacağım:icon_tup:
her gün bu konuya girip duruyorum nasıl sürükleyici bi konudur arkadaş :D
giriyoruzz tırsıyoruz uyku saatini erteliyoruz devam ediyoruz :D
konu gerçekden çok güzel oldu okudukça kafamda daha çok canlanıyo . çoğu filmi ve belgeseli izledim bazı sahneler ve mutasyon kısımları abartmasalar iyiymiş. karga sekmez hakkında bilgi verecek varmı gerçekden çok merak ettım
bu kargasekmez olayını hayal meyal hatırlıyorum da uvvvvvvv, hiç hatırlamayalım daha iyi :)
abi böyle diyonuz merak ediyoz işte herkesin başından geçmiştir böyle korkunç mevzular benim değil ama tatile gittiğimiz yerde ki kadının başından her gece geçen bi olay var oda baya ürkütüyor insanı şahit olanlarda var üstelik
ayrı bi başlık mı açsak ne şöyle başımızdan geçen ürkütücü olayları :D
düşünmedim değil abi. ama ben makara yapmıyorum. ustunden belkı 7-8 sene geçti. ben o zamanlar kücügüm bursaya gittik iznik gölünün hemen yanındayız orda babamın bı arkadasının evınde kalıyoruz. almancılar falan vardı gölle aralarında 10m var. kadının cocugu karşıdan karşıya geçerken tır çarpıyo ve göle uçuyo. arama kurtarma gölü talan etmiş ama bulamamışlar. cocugu gecelerı eve gırerken basket topunu yere vura vura gelirmiş ve arka kapıdan girermiş hep. bu arada evde baba yok sadece gönül teyze ve kaybolan oglu beraber yaşıyolarmış. geceleri arka kapıdan basket topunu vura vura gelirmiş yatağa girermiş ve annesi nefesini hissediyomuş. döndügünde ise hiç bişey göremiyomuş inanmamışlar geceligin yatağa girmişler onun yerıne korkudan kaçanlar falan olmuş
psikolojiktir o ..
Beyler kaşınmayın radyasyondan devam :D
abi bilmiyorum artık ne kadar gerçek ne kadar yanlış üstünden çok sene geçti ama köylüler o kadından uzak duruyodu cogu korkuyodu ama bahsettıgım gıbı onun yerıne girmişler yatağa her gece aynı saatde oluyomuş olay
evet son hikayeden sonra takipçi sayısı arttı :D başka bi başlık iyi olabilir ama her kafadan bi hikaye çıkarsa kimse etkilenmez gibime geliyor :)
abi ben tamamen bildiğimi ve duydugumu yazdım hiç bi şekilde abartmıyorum hatta o zaman gazeteye falan bile çıkmış bursada oturanlar biliyo olabilirler çocuk bulunamamış
KARGASEKMEZİ (Korkanlar okumasın)
Olay, Ankara Kızılcahamam’da geçiyor… 196O’lı yıllar, Kızılcahamam’ı Ankara’ya bağlayan yol o zamanlar daracık, kambur kumbur ve iki yanı uçurumlarla çevrili. Taşıtların zorlukla yol aldıkları ve insanların korkudan ağızlarının yüreklerine geldiği bir bölge. En tehlikeli virajının adı da; Kargasekmez.
Gece yarısını biraz geçmiş. Eski o ‘burunlu’ otobüslerden biri, 30-35 yolcusuyla ağır ağır ilerlemekte. Yağmur olanca şiddeti ile yağıyor. Şimşeklerin aydınlattığı çevrede ne bir ev, ne bir insan... Dağ köyleri uzakta kalmış, tek tük ışıklarından anlıyorsunuz.
Otobüsün görüş mesafesi neredeyse sıfır bu arada. Şoför (40 yaşlarında filan) birden frene basıyor. Otobüs bir iki silkeleniyor ve duruyor. Asfaltın ortasında elinde ağaç dalından değneği ile kendisine bir şeyler anlatmaya çalışan yaşlı adamı görüyor. Araçtaki yolcular da uyanıyorlar.
Hemen ön kapı açılıyor. Yaşlı adam kapıdan kafasını uzatıyor, “Hayır ben gelmeyeceğim. Sizden bir şey isteyebilir miyim? Biraz bekler misiniz? Ben, hemen şu tepenin arkasındaki köydenim. Gelinim doğum yapacak sancısı tuttu. Ebe kadın 'hastaneye gitmezse ölür' dedi. Biraz beklerseniz gidip getireyim. Oğlum da askerde” diyor. Sonra ekliyor “Allah rızası için!”
Şoför kendi kendine tekrarlıyor adamın lafını… “Allah rızası için!”. Dönüp arkasındaki yolculara bakıyor, ‘Ne dersiniz bekleyelim mi’ gibilerinden. Yolcular “Tabii canım yazıktır kızcağıza” diyor. Yaşlı adam gülümsüyor, dualar ederek hızlı adımlarla yürüyüp tepenin arkasında gözden kayboluyor.
Aradan 15 dakika geçiyor. Yağmur olanca şiddeti ile yağdığından yolcular dışarı bile çıkamıyorlar. Kimisi yeniden uyuklamaya başlıyor. Otobüsün solgun iç lambası, bazı sabırsız insanların yüzünü aydınlatıyor. Bu arada şoför de başını direksiyona koymuş, fırsattan istifade biraz kestirecek. Yarım saat geçiyor ne gelen var, ne giden. Yolcular artık kendi aralarında söylenmeye başlamış; “Hadi geç kalıyoruz, daha kaç saat yol gideceğiz”, “Doğru ne bekliyoruz”, “Belki gelin kız doğurmuştur”, “Uyandırın şu şoförü de yola revan olalım…”
Ön sırada oturan gençten biri, şoförün omzuna dokunuyor, “Hadi ahbap kalk da gidelim bunların geleceği yok” diyor. Ama adam uyanmıyor. Biraz daha dürtüyor, şoförde yine kıpırtı yok. Kalkıp yanına gidiyor ve biraz kuvvetle sarsıyor. O sırada adamın başı, dayadığı kollarından yavaşça yana doğru kayıyor. Genç, bir çığlık atıyor. Yolcular koşup geliyorlar öne. Şoförün gözleri açık, cam gibi donuk bakmakta. Zavallı oracıkta, az önce geçirdiği kalp krizinden ölmüş.
Kargasekmez o yılların en fazla kaza olan tepesi. Dağın en ucu. Dar ve virajlı yollarında gözünüzü dört açsanız bile her an yamaçlara yuvarlanmanız işten bile değil. Zavallı şoför kalp krizine, araba hareket halindeyken yakalansa, tüm yolcularla birlikte otobüsün uçuruma yuvarlanması kaçınılmaz. Yaşlı adamın önlerine çıkması belli ki Allah’ın bir lütfu.
Bir yıl sonra...
O otobüsün yolcularından biri, Kargasekmez sırtlarında bir köye yolu düşer. Köydeki insanlara ‘o gece otobüsün yolunu kesen yaşlı adamı’ sorar. Adamı tarif eder ve doğum yapacak gelininden söz eder… Köyün en yaşlı en bilge dedesi derin bir iç geçirir ve gülümser, “Ha” der, “O mu, sen bizim evliya dedemizi anlatırsın. O buralarda, 200 yıl önce yaşamış. Ama hepimiz bilir tanırız. Kim zor durumdaysa ona görünür bir şekilde, yardım eder. İnsanların canını kurtarır. Belli ki o şoför kalp krizi geçirecekmiş ve hepiniz ölecektiniz. Sizi de kurtarmış. Sonra gözleri ufka dalar yaşlı adamın, gülümser, Gelini doğuruyormuş ha! Ne de güzel hikaye bulmuş yine!”
- Konu amacını aşmasın beyler, Gece şirketteyiz calışıyoruz biz. Kapı acılıyo içeri giri felan hayırdır lan :D
abi böyle bi konuya ihityac var gercekden ben açarım ama mod abiler amcalar ateş ediyo sonra üstüme :D
eyvallah. dede iyiymiş zaten sıkıntı yok :)
Yapmayin bunu yapmayin...
bence siz stalker adlı oyunu oynayın çernobilde geçiyor oyun biraz ilerledim korkudan altıma sıçtım ve kapadım oyunu bidaha oynamadım öyle oyun mu olur amk spor gazetesi :D
yanlıs yerde
abi bunu açtıığım konuya yazar mısın rica etsem
kopyala sen şimdi uyumua ile uyumama modundayım bir gözümle yazıyorum :D
drift yapasım geldi o virajlı yollarda :)
not: çernobil takipçileri
gitmiyozmu halen yaa :D
azcık birikmiş param olaydı direk turlardan birine yazılırdım gayet cidiyim yazın denicem hata şansımı ayvalıga diye buraya kaçabilirim tabi yanıma bir kurban bulursam :D hata ailemede konuyu açtım dı geçen dede direk veto yedim çernobil yeri diyince keşke turislik yer deseydim :D
Zaten bu tarz yerlere ilgim var , gece gece gördüm iyice gidip göresim geldi :D