Bir otomobil dergisinin eskiden yapmış olduğu Tempra S ,Tempra SX ,Doğan SLX yol testlerini sırasıyla paylaşıyorum
Tempra S
"Tempra, 1990'lı yılların ortalarında İtalya'da ve Avrupa'da satışa sunulmuş ve gerek aerodinamik yapısı, gerekse değişik iç tasarımıyla modern otomobillerin temsilcisi olarak adını duyurmuştu. Tempra ailesinin yeni bireyi "Tempra S" 1 Eylül'den beri piyasada. Alışılagelmişin dışında bir renk yelpazasine sahip olan " Tempra S" çok şık bir otomobil olarak göz doldurdu. " Geçen sayınızda Tempra SX-AK'nin testini yapmıştınız. Yine mi Tempra?" diyenler çıkabilir. Hemen söyleyeyim. Arayı soğutmak istemeyişimizin nedeni iki otomobili daha iyi karşılaştırabilmenizi sağlayabilmek. Doğrusu, bu gerekçe bizim işimizi de kolaylaştırdı. Çünkü özde birbirlerinden fazla bir ayrılık göstermeyen iki versiyonu tanıtırken belleğimizi çok zorlamamış olduk.
Tempra S'i diğer Tempra modellerinden farklı kılan, sahip olduğu aksesuarlar.
Motor, süspansiyon ve diğer tüm parçalar grubun diğer üyelerinin aynısı. Bizim kısa bir süre içinde testini gerçekleştirdiğimiz Tempra S, lacivert renkliydi. Henüz yollarda pek görülmeyen Tempra S, test için çıktığımız yolculukta bütün gözleri üzerinde topladı.
Yol tutuşunun etkileyiciliği, konforu ve çağdaş tasarımı, bu versiyonun da temel karakteristikleri.
Tempra S'in belirgin özelliklerinden biri de analog göstergesi. Gayet estetik olarak üretilen bu tablonun üst sağ köşesinde benzin göstergesi ve hemen bunun altında hararet göstergesi bulunuyor. Büyük kilometre ve devir saatinin yanında bulunan ışıklı ikaz tablosu otomobilin kritik merkezleri ile ilgili ikazları gözler önüne seriyor.
Tempra S'in bence tek eksik tarafı, arka cam sileceğinin olmaması. Bu tür dizayna sahip olan otomobillerin çoğunda olduğu gibi arka camlarının eğimi hemen hemen 45 dereceye yakın bir açı yapıyor. Bu da, özellikle kış aylarında arka camlarda görüşü engelleyecek yağmur, çamur ve kar birikintileri meydana getirebilir. Sileceklerin olmaması bu nokta göz önüne alındığında daha da öne çıkan dezavantaj . Kullanma pozisyonu rahat, süspansiyonu yumuşak ve otomobilin içindekilere azami rahatlık sağlıyor. Neredeyse "mini" diyebileceğimiz bir test gerçekleştirmemize rağmen, Tempra S'in üzerimizde bıraktığı izlenim çok olumluydu.
Tempra S, makul bir fiyata sahip .Tempra'ların en ucuzu.Bizce, bu yeni modelin en büyük rakibi yine Tempra ailesinin diğer bir ferdi olacak."
Tempra SX-AK 1.6
" Tempra, Pininfarina ve Bertone gibi tasarımcıların yarattığı İtalyan stilinin seçkin örnekleri arasında yer alıyor. Ama Tempra demek, sadece dizayn demek değil. Çağdaş bir otomobilden beklenen birçok görevi yerine getirebilecek teknoloji Tempra'nın hiç de yabancısı değil. Tofaş'ın bu üst düzey otomobilini sizler için test ettik.
Tempra SX-AK, kendi sınıfında temiz, sessiz ve etkileyici bir performans sergiliyor. 4 silindirli, 1581 cm3 hacimli motorun maksimum gücü 5800 devir dakikada 86 beygir. Güzel, yağışsız bir havada gerçekleştirdiğimiz yol testinde motorun her vitesteki performansını algılayabilmek için Tempra'yı yüksek devirlere, hatta zaman zaman üst limitlere kadar zorladık. Düz parkurdaki azami hızımızı fabrika verilerine çok yakın olarak saptadık: 175 kilometre. 0-100 kilometre akselerasyon testinde aldığımız veri, fabrika verisine oranla biraz düşüktü: 13.1 saniye.
Tempra'nın 1.6 motoru ile sergilediği performans tablosu şu şekilde gelişti. 0-80 kilometre akselerasyonu 9.8 saniye, 400 metre uzunluğundaki test parkur sonucu 19.7 saniyeydi. Bir kilometrelik test parkurunda saptadığımız veri, 35 saniye oldu. Testimizden çıkan Tempra performans verileri, neredeyse spor otomobiller kıskandıracak ölçülere ulaştı.
Japon rakiplerinin 16 supaplı,enjektörlü ve yüksek performanslı motorlarının aksine Tempra SX-AK'nin motorundaki yakıt sistemi karbüratör ve silindir başına sadece 2 supapa sahip. Ateşleme sistemi Digiplex 2, tam elektronik. Karbüratörü ise çift boğazlı Weber karbüratör. Motoru soğutmasını da termostatlı bir elektro-fan gerçekleştirmekte.
Tempra SX-AK, çağdaş tasarımı ve dinamik yapısı kadar yol tutuşuyla da dikkatimizi çekti. Tempra'yı ilk önce asfalt zeminde, daha sonra da toprak zeminde ve yüksek devirlerde kullandık. Tabii bu testlere geçmeden önce SX-AK'nin yol tutuşuna en fazla etkisi olan süspansiyon sistemini incelemekte yarar var. Ön süspansiyonlar Mac Pherson tipi, bağımsız off-set helezon yaylardan oluşuyor. Stabilizatör çubuğu da sisteme dahil edilmiş.
Arka süspansiyonlar ise yardımcı çapraz elemana bağlı, arka akslar birbirinden bağımsız. Ön ve arka amortisörlere gelince, hidrolik, teloskopik ve çift tesirli.
Asfalt yolda değişik süratlerde test ettiğimiz Tempra SX-AK, oldukça dengeli ve güvenli bir otomobil. Savrulma eğilimlerini incelemek için daha önceden hazırladığımız işaretleri yolun değişik bölümlerine yerleştirerek bu noktalar da Tempra'nın yönünü ani ve sert olarak değiştirdik. Bu test değişik hız dilimleri içinde orantılı olarak arttı ve SX-AK, asfalt parkurda savrulma testini başarı ile tamamladı. Virajlardaki performansını da oldukça tatminkar bulduk Tempra'nın. Bizi en fazla meraklandıran, toprak zeminde göstereceği performanstı. Bu amaçla, dar bir toprak yolda motor devri limitlerini kırmızı bölümlere kadar çıkartırken ve motorun tüm gücünü lastiklere aktarırken soluk soluğa çıkardığı tiz soluma sesine aldırmayarak testimize devam ettik. Toprak zemindeki savrulma da minimum seviyede gerçekleşti. Tempra'nın en şaşırtıcı yönü, kaygan zemine karşı gösterdiği dirençti.
Toprak virajlarda otomobilin ön tarafının oynamasının ardından, arka kısmın limitler dahilinde savrulduğunu saptadık.
Tempra SX-AK'nin koltuğuna ilk defa oturduğumda dijital göstergeler ve etkileyici dash-board'a bakarak, "İşimiz iş, şimdi bir de tüm bu saat ve göstergeleri anlamak gerekiyor" diye düşündüm. Bilirsiniz birçoğumuzun kolunda bulunan marifetli Japon saatleri bize zamandan başka her şeyi verebilir. Kalp atışı, vücut ısısı, telefon numaraları, deniz seviyesinden yükseklik, hava basıncı v.s... Bu saatlerin neredeyse küçük bir ansiklopedi kalınlığındaki kılavuzları vardır. Tempra'nın dijital göstergelerini okumak için dev bir broşürle karşılaşacağımı düşünürken elime incecik bir kağıt takıldı. Göstergeleri okumak için gerekli bütün komutlar bu kağıtta yer alıyordu.
Tempra'nın bu modern gösterge paneli gerçekten de İtalyan tasarımcılara yakışır bir şekilde düşünülmüş. Işıl ışıl yanan etkileyici paneldeki göstergelere hareket halinde bile okumak son derece kolay. Kilometre göstergesi hızı sayısal olarak veriliyor. Hemen bu göstergenin solunda yapılan toplam kilometre ve sıfırlama trip/kilometre bulunuyor. Yine bu kısımda yatay olarak hareket eden benzin ve hararet dijital göstergeleri var. Kritik noktalar kırmızı ile belirlenmiş. Bu kısmı zarif şekilde ayıran çizginin altında, motor ikaz lambalarının sağında bulunan devir saati, pahalı bir müzik setinin grafik-ekolayzırının dijital göstergelerini kıskandıracak bir tasarıma sahip. Orta konsolun hemen üzerinde bulunan ekonomik sürüş lambaları oldukça kullanışlı. Bu kısımda yer alan elektronik saat zamanı gösteriyor. Elektronik Check tablosu, ön farların ve stop farlarının yanıp yanmadığını, otomobilin kapılarının açık olup olmadığını göstermek gibi oldukça yararlı fonksiyonlar üstlenmiş.
Havalı direksiyona sahip olan Tempra SX-AK'yi kullanmak oldukça kolay. Vites kolu, direksiyon ve pedallara olan uzaklığın orantısı iyi hesaplanarak otomobili kullanana rahatlık sağlanmış. Ön cam kontrolleri kapı kenarında yer alıyor. Aynı zamanda dört camın kontrol düğmeleri orta konsola yerleştirilmiş. Ön konsoldaki klima ve kalorifer düğmelerinin kullanımı basit ve görünümleri çok estetik. Geniş küllüğün konumu sigara içenler için gayet iyi.
Tempra SX-AK'nin iç tasarım çizgileri rakiplerinden çok farklı. Rakiplerinin yuvarlatılmış çizgileri Tempra'da ince düz hatlar olarak ortaya çıkmış. Farların uzun ve kısa ayarları direksiyonun solundaki koldan, ön ve arka cam silecekleri ise direksiyonun sağındaki koldan kontrol ediliyor. Arka cam resistansı da yine bu koldan kontrol edilmekte. Arka cam sileceği cama monte edilmiş ve direksiyona yakın olarak tasarlanmış kontrol noktalarına ulaşmak son derece kolay.
Gerek şehir içinde, gerekse şehir dışında kullanımı rahat bir otomobil, Tempra SX-AK. Vites değişimleri pürüzsüz. Geri manevra yaparken arka kapı camı ile arka cam arasında kalan ufak kelebek camının faydasını görmek mümkün. Tempra'nın ön frenleri 240 milimetrelik diskler. Arkalar ise kampana ve çapları 180 milimetre.
Frenaj testinde ortaya çıkan sonuç 45 metre.
Tempra SX-AK, düşüncenin ve tecrübenin eseri olduğunu her yönü ile hissettirmekte. Daha önce de yazdığım gibi, kapı içindeki cam kontrolleri aynı zamanda orta konsolda el freninin yanına da konulmuş. Hava üfleme kanalları büyük ve kullanım anında yeterli olabiliyor. Otomobilin arka kısmına üfleme yapan kanallar orta konsola monte edilmiş ve borusu orta konsolun içinden geçirilmiş. Torpido yeterli ve hemen üzerindeki boş alan çok kullanışlı. Oturma pozisyonu uzun süreli kullanımlarda rahat ve konforlu. Ön koltuk arasındaki kol dayama yeri kullanışlı. Arka koltuktaki ise oldukça büyük tutulmuş. Arka koltuk emniyet kemerleri koltuk içine yerleştirildiğinde temiz bir görünüme sahipler.
Arka koltuklar yatıralarak istenen ekstra bagaj hacmine ulaşmak mümkün. Arka koltuk arkalıkları istendiğinde içerden açılmamaları için kilitlenebiliyor. Arka camın eğimli olmasından dolayı güneşli havalarda arkada oturanları rahatsız etmemesi için bir cam perdesi de düşünülmüş.
Arka koltuk oturma pozisyonu uzun boylu insanları bile sıkmayacak şekilde tasarlanmış. Arka bagaj kapağı 90 dereceye yakın şekilde açılmakta. Bu açı, hemen her yükün rahatça otomobile yerleştirilmesini sağlıyor.
Tempra SX-AK'nin ön farlarını yıkayan sistem, tampon içine gizlenmiş durumda. Ön farların yanmasıyla, far temizleme düğmesini çalıştırdığınız zaman basınçlı su, farları temizlemekte.
Tempra SX-AK'nin süspansiyonu yumuşak ve otomobilin içindekilere rahatsızlık vermiyor. Ancak Tempra'nın iç tasarımında kullanılan plastik aksamdan sesler geliyor.
Sonuçta, Tempra SX-AK içi çağdaş bir dizaynı ve konforu bir araya getiren bir otomobil denebilir. Ayrıca, yol tutuş, performans gibi özelliklerini de yabana atmamak gerekir.
Modern dizaynlı motorlarda enjektör sisteminin yaygın hale gelmesine rağmen, Tempra'da karbüratörlü yakıt sisteminin kullanımı ve otomobili iç aksamının bozuk yol şartlarında se yapması ise dezavantajları."
Tofaş Doğan SLX
"Tofaş'ın prestij modeli olan Doğan SLX,piyasadaki bütün ithal otomobillerin sunduğu cazip şartlara rağmen satışlarını aynı yoğunlukta sürdürüyor.Temmuz ayı satışlarında da Tofaş'ın bir diğer ürünü Şahin'in ardındaki yerini koruyan Doğan SLX'i sizler için test ettik.
1993 model test otomuzu Kırsan Sun Oto Kiralama Turizm ve Taşıt Araçları Sanayi ve Ticaret Şirketi'nden teslim aldıktan sonra,doğru yoğun şehir içi trafiğine girdik.Dur-kalk'larda debriyaj pedalının rahatlığı dikkatimizi çekti.Şehir içi kullanımı etkileyen en önemli faktörlerden biri,otomobilin uç köşelerini rahatça görebilmektir.Bu görüşü sağlayan etkenler ise,ön koltukların yüksekliği ve alçaklığı,ön,arka ve yan camların genişliğidir. Yolumuza devam ederken testlerimizle ilgili detayları da birer birer computerimize kaydettik.
Doğan SLX'in, 4 silindirli ve üstten egzantrikli 1581 cm3'lük motorunun sunduğu performans oldukça çekici.Motorun devri her noktada canlı,Doğan SLX,5800 devir/dakikada 96 beygirlik bir güç sergiliyor.Maksimum torku 13.5 kgm-SAE (2900 devir/dakikada). Sıkıştırma oranı ise 9.2:1. Akselerasyon testine sıra geldiğinde heyecan iyice doruktaydı. Üst üste üç denememizde de 0-100 kilometre akselerasyonu 13.5 saniye olarak belirledik. 400 metrelik pistteki test sonucu ise 19.7 saniye olarak kayıtlarımıza geçti.
Düz ve 5-ileri vitese sahip olan Doğan SLX'in viteslerinin geçişi biraz sert ve 5.viteste geçirirken iki bilek hareketi yapmak gerekiyor.Eski model Doğan'larda kullanılan 13 jantlar yerlerini 14 janta bırakmış.Bu yeni jantların görünümleri ise oldukça hoş.
Doğan SLX'i yol tutuş performansını saptayabilmek için test alanımızda çeşitli yol satıhları yaptık ve bu satıhlar üzerindeki viraj kabiliyetini,kaygan zeminlerde alınan hızlı virajlar sonrası otomobilin savrulup savrulmadığını dikkatle inceledik. Asfalt zeminlerde tüm limitleri zorlamamıza rağmen SLX, virajda savrulmadı.Bugüne kadarki testlerde sıkça rastladığımız durum,arkadan itişli otomobillerin arka kısımlarının hızlı dönüşlerde savrulmasıydı. Doğan SLX asfalt etap testlerimizi başarı ile aştı ve hemen hemen 40 turluk asfalt testini savrulmadan bitirdi. Aynı parkurda gerçekleştirdiğimiz ıslak zemin yol tutuş testlerinde ise SLX,kontrollü olarak hızlı tempolarla 40 tur daha döndü. Hızla girilen ıslak zeminli viraj sonrası arka kısım santifüj kuvvetinin çekim alanına girdiğinde,kontrollü savrularak virajları aldı.Bu tür parkurlara sıcak günlerde çıkıldığında otomobillerin lastikleri sürtünmeden ve sıcak asfaltın yüzeyinden aldığı harareti emerek,daha yumuşak bir hale gelirler.
Ardından aynı lastiklerle ıslak bir zeminde sert virajlar alındığında ve fren yapıldığında araçta ani yol tutuş kaybı olması beklenirken,Doğan'da herhangi bir yol tutuş değişikliğini tehlikeli boyutlara sürükleyecek bir savrulma hissetmedik. Doğan SLX,ıslak zeminde de kontrolü kaybetmeden parkuru başarı ile bitirdi.Özet olarak 4 kapılı ve arkadan çekişli bir aile otomobili için güzel bir yol tutuş performansı veren Doğan SLX,ağırlık merkezinin biraz daha yükselmesine rağmen bizi tatmin etti.
Doğan SLX'in kullanımı oldukça rahat,direksiyonu aşağı ve yukarı doğru oynatarak ideal kullanım açısını saptamak mümkün. Ek olarak bu direksiyon ergonomik bir yapıya sahip ve uzun zaman tutma sonunda bir rahatsızlık vermiyor.Ön tablo sade ve fonksiyonel.Kilometre saati ve devir saati diğerlerine oranla daha büyük tutulmuş.
Direksiyon simidinin,vites kolunun ve pedallara olan uzaklığın,otomobili kullananın fizyolojik yapısı ile orantılı olmasına rağmen,otomobil üreticileri optimum bir sonuç çıkararak herkese uyan bir kullanım dizayn etmeye çalışmaktalar.Mesela dışarıdan size çok hoş gelen bir otomobilin kullanımı size son derece itici gelebilir.Bunun tam tersi de olabilir.Doğan SLX uyumlu ve rahat bir kullanım sergilediğinden bu tür problemleri çoktan aşmış.
Doğan SLX'i şehir içinde kullanmak rahat ve zahmetsiz.Otomobili park etmek bize oldukça basit geldi.Yeni ayna şekilleri çok göz alıcı ve otomobille uyum içinde.Ancak biraz ufak.Uzun yol testimizde ise Doğan SLX'in rüzgardan az da olsa etkilendiğini gördük. Kullanımda bizi rahatsız eden en önemli konu,SLX'in direksiyonunun sol tarafında bulunan far,arka rezistans,sis farları ve flaşör düğmelerinin hiçbir açıdan tam olarak görülememesi.Sellektör ve sağ sol işaret çubukları,bir de direksiyon simidinin açısı bu düğmeleri görme imkanını yok ediyor.
Doğan SLX'in frenleri genelde iyi. Ancak yüksek hızla giderken yapılan ani frenlerde ( 100 km/saat) otomobilde arkadan öne doğru bir ağırlık nakli göze çarpıyor.Ben de,ön amortisörler biraz daha sertleştirilirse,nasıl bir sonuç alınabilirdi,diye düşünmekten kendimi alamıyorum.
Doğan SLX,Tofaş'ın otomobillerine isimlerini taktığı kuşların en konforlusu.Yeni ergonomik yan kapıları,etkileyici döşemesi,metalik boyasıyla sade ve şık. Yeni silecekleri çok güzel ve çağdaş, ön far temizleme su sistemi kış aylarında kendini gösterecektir. Alt sis farları Doğan'a daha dinamik bir şekil vermiş. Eski Doğan'ların koltuk kafalıkları rahatsız ve etkisizken,yeni SLX'in koltukları ve koltuk kafalıkları birçok Avrupa ve Japon otomobili kadar rahat.Arka koltuk kafalıkları da oldukça rahat, ön koltuklar fazla geri alınmadığı zaman arka koltukta ayak konacak yerler yeterli.
Satın alındığı andan satılacağı güne kadar devamlı olarak prim yapması. Altın bozdurur gibi 24 saat içinde satılması büyük avantaj. Buna sadeliği ve temiz çizgileri ile konforunu da katarsak neden bu kadar çok tercih edildiğini anlamak pek zor olmasa gerek."
Alıntı
GokhanRS Nickli Üyeden Alıntı
