nakit elde bekliyoruz düşüş var gibi eski haline döner fakat ne zaman
Printable View
nakit elde bekliyoruz düşüş var gibi eski haline döner fakat ne zaman
Ozellikle @997TT bu haftaki $ beklentisi nedir ? 3.37 den $ a gecmistim 3.48 civari cikilirmi yoksa beklemeye devam ?
Edit geri elsin 3.638 ile 3.648 olacak.
3,37 den dolara gectın ama 3,64'den cıkmak mı ıstıyorsun,ınan anlamadım....
Haha bende anlamadim ne yzmisim :D. 3.637den aldim $3.658 fln tl ye gecilirmi .
17.10.2017 bülteni:
Küresel mali piyasalardaki olumlu hava korunurken endüstriyel maden fiyatları yükselmeye devam ediyor.
FED Başkanlığı için şahin görüşleri ile bilinen Taylor'un ön plana çıkması ABD Doları'nda değerlenmeye neden oldu.
USDTRY kuru 3.63-3.64 civarında kısa vadeli taban arayışı içerisinde...
Orta vadede yön yukarı gibi!
Küresel mali piyasalar dünü ağırlıklı olarak sakin bir seyirle geçirdi.
Gerek hisse senedi gerekse de döviz piyasalarında sert hareketler yaşanmadı. Buna karşın olumlu hava korundu. Birçok gelişmiş ülke hisse senedi endeksi tarihi zirve seviyelerinde kalmayı sürdürdü. Jeopolitik riskler olmasına karşın likidite imkânlarının elverişli olmayı sürdürmesi mali piyasalardaki olumlu havayı da korudu. Merkez bankalarından gelen şahince açıklamalara rağmen likiditede henüz herhangi bir kesintiye gidilmemiş olması bu eğilimde etkili olan ana etken gibi duruyor. Görünen o ki, merkez bankalarının şahince söylemleri aksiyona dönüşmedikçe küresel mali piyasalardaki iyimserlik de sürecek.
Bununla birlikte, ABD ekonomisinden güçlü sinyaller gelmeye devam ediyor.
Dün açıklanan NY Empire State endeksi 2010 yılı Nisan ayından bu yana en yüksek düzeyde gerçekleşti. New York bölgesinde faaliyet gösteren imalatçıların görüşlerini ve beklentilerini derleyen bu endeks önemli bir öncü gösterge olarak kabul ediliyor. Gerçi, enflasyon verisi bir kenara bırakılırsa ABD kaynaklı makro ekonomik verilerin tamamı güçlü büyümeye işaret ediyor. FED Başkanı Yellen de Pazar günü yaptığı konuşmada buna işaret etmiş ve enflasyonun düşük düzeyde kalmasını 2017 yılının sürprizi olarak nitelendirmişti. FED yetkililerinin büyük bir kısmı ekonomik büyümenin bir noktadan itibaren enflasyon yaratacağını öngörüyorlar ve bu da şahince bir duruş geliştirmelerine neden oluyor. Ancak, mali piyasalar sadece mevcut veriye bakıp enflasyonun gelmediğini savunuyor. Bu da piyasaların olumlu kalmasına yardımcı oluyor. Bu görüş ayrılığının kimin lehine sonuçlanacağı piyasaların orta ve uzun vadeli seyrini belirleyecektir.
Sadece ABD'den güçlü veriler gelmiyor. Gelişmiş ülkelerin tamamına yakınında büyüme ile ilgili göstergeler olumlu ve anket sonuçları bu tablonun gelecekte de korunacağına işaret ediyor. Mesela, bu sabah saatlerinde Japonya'da açıklanan ve imalatçıların görüş ve beklentilerini derleyen Tankan anketi son on yılın en olumlu görünümüne işaret etti. Bu tablo, yani büyümenin küresel bazda ivme kazanması, emtia fiyatlarını yukarı itiyor. Mesela sanayi üretiminin düzeyi ile doğrudan ilintili olan bakır fiyatı son üç yılın zirvesinde iken alüminyum ise son beş yılın zirvelerinde dolaşıyor. Hem kıymetli bir maden olup hem de üretimde kullanılan paladyum ise son on altı yılın zirvesinde. Bu durum hammadde ithalatçısı bir ülke olan Türkiye için olumsuz. Zaten yüksek düzeyde seyreden enflasyonu daha da yukarı yönde baskılayacak olan bu durumu mali piyasalar açısından olumsuz bir faktör olarak not düşmekte yarar var.
FED Başkanı Yellen'in görev süresi önümüzdeki Şubat ayında sona eriyor.
Yellen'in yerine gelecek kişi için mülakatlar bizzat ABD Başkanı Trump nezaretinde sürüyor. Amerikan ekonomi basınına göre Başkan Trump, geçen hafta görüştüğü Prof. John Taylor'dan oldukça etkilenmiş. Taylor, merkez bankacılık alanında duayen bir isim ve literatüre kazandırdığı kendi adı ile bilinen kural sayesinde para politikasını formülize etmeye çalışmıştır.
Taylor, gerek bugüne kadar yaptığı çalışmalar gerekse de son dönemdeki açıklamaları ile şahin biri olarak tanınıyor. Kendi adıyla bilinen kural FED'in St.Louis şubesi tarafından düzenli olarak hesaplanıp yayımlanıyor.
Buna göre şu an %1.00-1.25 aralığında olan FED politika faizinin %3.4 civarında olması gerekiyor... Taylor'un isminin FED Başkanı bahislerinde ilk sıralara yükselmesi piyasalarda da yankı yarattı: ABD Doları küresel bazda değer kazandı. EURUSD paritesi 1.18 seviyesinin altına geriledi. FED Başkanlığı için görüşmelere bu hafta mevcut başkan Janet Yellen ile devam edilmesi bekleniyor.
Dün Türkiye'de bir dizi makro ekonomik veri ile beklenti anketi yayımlandı.
Maliye Bakanlığı'nın yaptığı açıklamaya göre bütçe açığı Eylül ayında 6.4 milyar lira olurken, bu rakam Ocak-Eylül için 31.6 milyar lira olarak gerçekleşti. Geçen yılın Eylül ayında bütçe dengesi 16.9 milyar TL açık vermiş, Ocak-Eylül performansı ise 12.0 milyar TL açık olmuştu. Bu yönüyle bakıldığında Eylül ayı bütçe rakamlarını olumlu görebiliriz. Günün ikinci verisi istihdam raporu idi. Buna göre işsizlik oranı Temmuz ayında %10.7 oldu. Haziran rakamı %10.2 idi. Bu da istihdam piyasasındaki kademeli iyileşmenin durduğu anlamına geliyor. Dün aynı zamanda TCMB'nin Ekim ayı beklenti anketi sonuçları açıklandı. Öncelikle bu anket sonuçlarının TCMB'nin tahminleri olmadığı, piyasa katılımcılarının tahminleri olduğunu belirtmekte yarar var zira bazı haber ajansları sanki TCMB'nin resmi tahminleriymiş gibi yansıtıyorlar. Anket sonuçlarına göre, yıl sonu TÜFE enflasyon beklentisi %9.89'a yükseldi; 12 ay sonrasına ilişkin TÜFE enflasyon beklentisi %8.52'ye yükseldi; 24 ay sonrasına ilişkin TÜFE enflasyon beklentisi %7.98'e yükseldi; yıl sonu USDTRY kuru beklentisi 3.7165'e yükseldi; 2017 GSYH büyüme beklentisi %5.2'ye yükseldi; 2017 cari işlemler açığı beklentisi 38 milyar dolara yükseldi.
Jeopolitik ve siyasal anlamda da dün önemli gelişmeler yaşandı. Öncelikle, Irak Merkezi Yönetimi Kerkük'ün kontrolünü kısa sürede ele geçirdi. Bölgede tansiyonun yüksek olduğu belirtiliyor zira Irak ve Peşmerge güçlerine ilave olarak Haşdi Şabi milisleri, PKK ve DAEŞ teröristleri de sahadalar...
ABD'den bugün gelecek olan heyetin vize krizini ele alması bekleniyordu.
Ancak, Cumhuriyet Gazetesi'nin haberine göre heyet sadece Suriye konusunu görüşmeye geliyormuş... Bu da ABD ile devam eden vize krizinin sürebileceğine işaret ediyor.
Küresel mali piyasaların olumlu olmayı sürdürmesi Türk piyasalarını da olumlu şekilde etkiliyor. Ancak, gerek makro ekonomik tablo gerekse de jeopolitik riskler kırılganlığın yüksek olabileceğine işaret ediyor. Bu kapsamda, USDTRY kurunun 3.63-3.64 civarında kısa vadeli bir dip yaptığı kanaatindeyiz. Bugünün küresel veri gündeminde Ingiltere'de enflasyon rakamları, Almanya'da ZEW güven endeksi; Euro Bölgesi TÜFE enflasyonu; ABD'de sanayi üretimi ve kapasite kullanım oranı takip edilecek. Merkez bankalarından gelecek açıklamalar da her zaman olduğu üzere yakından izlenecek. Bu kapsamda İngiltere Merkez Bankası Başkanı Carney'in konuşması önemli olabilir.
Bekleeeee,hatta bekleee... Ben olsam beklerim. Daha dur daha dur,yine onsattigimiz yerler gelicek.
Alım kaçlarda olur acaba ??
bence beklerim diyen 58-63 arası her türlü alabilir
Alım ıcın her hangı ısaret yok,satım kolluyoruz.
Alıma sevıye verırken bırseylerı beklıyor olmanız gerek,nedır aklınızda kı?
direnç destek noktaları ve uzun vade beklentileri
Abd 10 yıllıkları ile paralel hareket ediyor dolar.. Yalnız Kriz yaşayabiliriz kısa veya orta vadede hatta belki tahmin ettiğimizden daha kısa bir sürede.. Bugün Net Uyp açıklandı rakam 460 Milyar Usd'yi geçmiş durumda.. Bütçe açığı - Hazine nakit açığı - cari açık - işsizlik - Abd ile problem - Ab ile problem - Kuzey Irak .. Say say bitmiyor .. Ne diyim Allah sonumuzu hayır etsin inşallah.. Bu yazdıklarımı detaylı anlatmam gereksiz olur , sonuç olarak Tl çok daha fazla değer kaybedebilir .. Bunun dışında sene sonu olduğu için zaten Tl değer kaybedecektir..
Soyle dıyım,satım ıcın cok az zaman kaldı.
Ne bılıyorum da soyluyorum net acıklıyamam ama az kaldı.
Murat Abi peki buradan sonra tekrar düşüş görürmü dersin.
Bunu on gorucek bırı varsa,bol sıfırlı mıktar yatırmak ısterım :)
Tl de beklettigim miktarı yatırayim mi abi
Oncekı bozdugum sevıyenın ustunu beklıyorum...
Tl yı nereye yatırmayı dusunuyırsun?
şu an alım yapmayı önerir misin @997TT abi
Yok yahu,buralar cok rısklı.öyon belırsız. Ben yukarı beklıyorum. Atak yaptıkdan sonra konusuruz.
18.10.2017 bülteni:
Türk mali piyasaları dün karışık bir seyir izledi. USDTRY kuru FED kaynaklı beklentiler ile 3.69'lara yükseldi; MXN ile birlikte 3.66'lara geri geldi.
İç kaynaklı gelişmelere rağmen küresel risk iştahının canlı olması Türk mali piyasalarına destek oluyor.
Ancak, USDTRY kurunun 3.63-3.64 civarında dip yaptığı görüşünü koruyoruz.
Küresel mali piyasalardaki olumlu hava bir yandan ABD'de açıklanan güçlü şirket bilançoları diğer yandan Çin devlet başkanının piyasa mekanizmasını öven konuşması ile dün de korundu. Hisse senedi endeksleri ABD'de tarihi zirve seviyelerine çok yakın düzeylerde işlem görürken Asya'da ise son on yılın zirvesinde salınıyor. Bu iyimser hava Türk hisse senetlerini de olumlu etkilerken BİST100 endeksi dünü %0.5 oranında yükselişle tamamladı.
Hisse senetlerindeki olumlu havaya karşın döviz piyasaları dünü karışık ve bir miktar da endişeli bir eğilim ile geçirdi. FED'in başına şahin birisinin gelebileceği beklentisi kısa vadeli tahvil faizlerini yukarı itti (Amerikan iki yıllık tahvil faizi son dokuz yılın zirvesini gördü) ve ABD Doları'nı kuvvetlendirdi. EURUSD paritesi 1.1735 ile son iki haftanın en düşük seviyesine geriledi. Bu kapsamda gelişen ülke (EM) para birimleri de belirgin mânâda değer kayıplarına sahne oldu. USDTRY kuru bu kapsamda 3.69'lu rakamlara varan bir yükseliş kaydetti.
ABD Başkanı Trump, iktidara geldiğinden bu yana Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması'nı (NAFTA) iptal etmeyi savunuyor. Bir süredir bu hususta ABD, Kanada ve Meksika arasında sıkı pazarlıklar yaşanıyor. Anlaşmanın sonlandırılması Meksika ekonomisi için oldukça olumsuz sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle de piyasalar bir süredir Meksika para birimi Peseta'yı (MXN) satıyor. Dün görüşmelerden gelen haberlere göre müzakereler uzatıldı ve ötelendi. Bu haber mali piyasalarca olumlu karşılandı ve MXN %2'ye yakın değer kazandı. Peseta'daki değerlenme EM paralarının genelini olumlu etkiledi. Bu kapsamda USDTRY kuru günün zirvesi olan 3.69'lu seviyelerden 3.66'lara doğru sert bir düşüş sergiledi.
Küreselleşmenin en belirgin etkisini uzunca bir süredir finansal piyasalarda gözlemliyoruz. Dünyanın bir tarafında yaşanan bir gelişme doğrudan diğer tarafını da etkileyebiliyor. Arada organik bir bağ olmasa da... Çünkü, yatırımcılar karar verirken yerel haberlerden ziyade küresel görünümü daha fazla dikkate alabiliyorlar. Bu eğilim 2008'den sonra, yani likidite koşullarının iyileştiği dönemde çok daha belirginleşti. Zira, yatırımcıların yakıtı niteliğindeki likiditeyi ucuz ve bol kılan her haber dünyanın her tarafında olumlu etkilerde bulundu. Yatırımcılar diğer taraftan ülkeleri kategorize edip ortak hareket etmeye başladılar. Bu kapsamda gelişmekte olan ülkeler (EM) bir sepete dahil edilip kararlar da ortak olarak alınmaya başlandı. Mesela, Türk Lirası ile G.Afrika Randı ya da Brezilya Real'i hep birlikte hareket etmeye başladı. Dün de aynen bu önermenin benzer bir yansıması yaşandı. USDTRY kuru FED Başkanı beklentileri ile yükseldi, MXN ile düştü. Küreselleşmenin cilvesi!
Türk Lirası son günlerde iç gelişmeler ile neredeyse hiç ilgilenmiyor. Dün bir yandan FED, diğer yandan MXN haberleri ile sert dalgalandı. FED ile 3.69'lara gelirken gece MXN haberi ile 3.66'lara geri döndü. Üstelik, ABD'den geçen hafta vize kriziyle ilgili gelmesi beklenen heyetin ilgi sahasının Suriye ve Kıbrıs olduğunu düşündüren haberler geldi. Yukarıda da anlattığımız düzlemde küreselleşme ile yatırımcılar kısa vadede iç gelişmelerden ziyade dışarıdaki ortama daha fazla ehemmiyet verebiliyor.
Ancak, orta ve uzun vadede iç gelişmelerin de belirleyici olduğu dikkatlerden kaçmamalı!
Gelen haberlerin tamamına yakını ABD Doları lehine olsa da EURUSD paritesi bir türlü 1.1720'nin altında bir kapanış yapamıyor... FED'in başına daha şahin birinin geleceği beklentisi ile iki yıllık tahvil faizinin dokuz yılın zirvesine çıkması; FED'in Aralık ayında faiz artırma ihtimalinin %90'lara yükselmesi; FED'in bilanço daraltılmasına başlıyor olması; enflasyon dışındaki tüm makro ekonomik verilerin güçlü gelmesi; enflasyonun da yakın gelecekte yükseleceğine ilişkin kuvvetli inanışlar hep ABD Doları'nı destekleyen haber ve etkenler olarak duruyor. Euro tarafında ise aşırı gevşek para politikasından çıkış yönünde güçlü sinyaller gelse de son dönemde Euro'da yaşanan sert değerlenmenin bu adımı ötelediği aşikâr. Dün Almanya'da açıklanan ZEW tüketici güven endeksinin beklentilerin altında kalması, Euro Bölgesi çekirdek TÜFE enflasyonunun yıllık bazda %1.1 ile son yedi ayın en düşük düzeyine gerilemesi hep bunun yansımaları. Kanaatimiz, Trump'ın varlığının neden olduğu belirsizlikler ABD Doları'nın değerlenmesine mâni oluyor. ABD'de vergi reformunun geçmesi bu algıyı tersine çevirip USD'de sert bir değerlenmeyi beraberinde getirebilir. Öte yandan, bugün için konuşulması gerekirse, ECB Başkanı Draghi'nin TSİ11.10'daki konuşması yakından takip edilecek.
Küresel mali piyasaların genel havası olumlu olsa da kırılganlık yaratabilecek konular da mevcut. Hele ki yılsonu yaklaşırken kâr realizasyonu olma ihtimali kuvvetli. Ayrıca , şu an itibariyle gündemde olmasa da yarın başlayacak olan AB Liderler Zirvesi'nden Türkiye'nin üyelik süreci ile ilgili olumsuz sesler gelebilir. Bu görüşlerin ışığı altında USDTRY kurunun 3.63-3.64 civarında dip yaptığı görüşünü koruyoruz. Borsa tarafında da yükseliş ivmesinin yavaş yavaş azaldığını düşünüyoruz.
Hazine'nin önümüzdeki hafta düzenleyeceği yüklü ihaleler öncesinde tahvil piyasasındaki satıcılı görünüm korunabilir.
dolar usul usul artıyor
3,70'leri geçecek gibi duruyor.
Altın ıcın rsık almam...
Suan tl faızlerı ıyı.
Dolar ıcın satma anı kolluyoruz.
19.10.2017
Küresel mali piyasalardaki iyimserlik tam gaz sürüyor. Hisse senedi borsaları birçok ülkede tarihi zirvelerinde...
ABD ile ilişkiler karmaşık bir havada sürerken bugün başlayacak AB Liderler Zirvesi'nden Türkiye açısından piyasaları etkileyebilecek önemde bir adım beklemiyoruz.
Türkiye'de tahvil faizleri Hazine'nin haftaya düzenleyeceği ihaleler öncesinde son dönemin en yüksek seviyelerine yükselmiş durumda.
Küresel ekonomik görünüm uzun süredir bu derece iyi olmamıştı. Büyüme birçok coğrafyada ivme kazanıyor. İvme kazanmayan bölgelerde bile en azından güç kaybetmiyor. Mesela, daha birkaç sene öncesine kadar büyüme performansına ilişkin büyük kaygı duyulan Çin ekonomisi son dönemde
%6.5-7.0 civarında dengelenmeyi başardı. Bu sabah saatlerinde açıklanan üçüncü çeyrek büyümesi de %6.8 ile beklentiler paralelinde gerçekleşti.
Dünyada büyüme toparlanırken enflasyonun kontrol altında olması, hatta birçok ülkede düşük düzeyde seyretmesi ise görünümü daha da olumluya çeviriyor. Tabiri caiz ise bundan iyisi Şam'da kayısı... Zira, büyüme sağlandığı dönemlerde enflasyonun artıyor olması daima politika uygulayıcıları ikilem içerisinde bırakır. Hiç şüphesiz büyüme ivmelendikçe enflasyon oranları da yavaş yavaş yukarı gidecektir. Ancak şu an bu mânâda herşey toz pembe görünüyor ve finansal piyasalar da bunun mutluluğunu yaşıyor.
Mali piyasalardaki iyimserlik tam gaz devam ediyor. Dün de birçok ülkede hisse senedi endeksi tarihi zirvesini bir adım daha yukarı taşıdı. Yıl başından bu yana rekor kırılan gün sayısı istatistiği tutulsaydı herhalde oldukça etkileyici bir performans ile karşılaşacaktık. Dün Almanya, G.Kore gibi ülkelerin borsaları yeni rekorlar kırdı. Uzun yıllardır büyüme sorunu ile karşı karşıya olan Japonya'nın gösterge endeksi bile bu sabah saatleri itibariyle 21 yılın zirvesine ulaştı. Hisse senetlerinde kaydedilen bu etkileyici performansın bir bölümü yukarıda tasvir ettiğimiz olumlu ekonomik tablodan kaynaklanırken bir bölümü ise likidite bolluğunun eseri.
Likidite o derece ucuz ve bol ki, şirketlerin büyük bir kısmı borçlanmak suretiyle kendi hisselerini satın almayı yeğliyor zira şirketlerin temettü verimleri borçlanma oranlarından çok daha yüksek... Bu eğilim ise ne yazık ki fiyatlarda balonvari bir duruma neden oluyor!
Dünya piyasaları bu derece iyi bir performans kaydederken Türk mali piyasaları ise göreceli olarak zayıf bir görünüm arzediyor. Bunun temel nedeni Türkiye'nin karşı karşıya olduğu diplomatik, ekonomik ve jeopolitik riskler. Her ne kadar hisse senedi piyasası yılın büyük bir kısmında dünyadaki benzerleri gibi olumlu sayılabilecek bir performans kaydetse de döviz ve tahvil piyasaları olumsuz sinyaller sunuyor. Ekonomik sıkıntıların da bu tabloda etkisi olduğu yadsınamaz. Dünyada politika yapıcılar enflasyon duasına çıkmışken Türkiye'de uzunca bir süredir yıllık enflasyon çift hanelerde dolaşıyor. Ekonomik büyümeyi sağlamış olmamıza karşın bunu bütçe ve cari işlemler açığı yaratarak yapabilmiş olmamız sürdürülebilirlik anlamında soru işaretleri sunuyor. Zaten piyasa fiyatlamaları ve diğer ülke piyasalarına göre kaydedilen negatif ayrışma da bunu teyit ediyor.
Dün iç tarafta gündemin en önemli maddesi ABD ile yaşanmakta olan vize krizine ilişkin Amerikan heyetiyle yürütülen görüşmeler idi. Gelen haberler karışık. Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Kalın, sorunun yakında çözüleceğine yönelik inanca sahip olduğunu belirtirken Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ise heyetin öne sürdüğü koşullara işaret edip dayatma kabul etmeyeceğimizi vurguladı. Sorunun nereye evrileceği mali piyasaların seyri üzerinde belirleyici olacaktır. Ancak, görünen o ki, sorunun kısa vadede çözümlenmesi pek kolay değil ve bu da piyasalarda dalgalanmalara neden olmayı sürdürebilir. Bugün başlayacak AB Liderler Zirvesi ise bugünün en önemli gündem maddesini teşkil ediyor. Zirve'nin bizi ilgilendiren kısmı Türkiye'nin üyelik süreci ile ilgili herhangi bir karar alınıp alınmayacağı... Gerek Avrupa Parlamentosu tarafından son bir yıl içinde alınan görüşmelerin askıya alınması ya da tamamı ile sonlandırılması yönündeki tavsiye kararları, gerekse son dönemde Almanya'dan gelen yorumlar Türkiye'ye yönelik bir karar alınabileceği beklentisi yaratıyor. Ancak biz bu aşamada bu yönde bir adım atılmayacağı kanaatindeyiz. Bu nedenle de AB Zirvesi'nin Türk mali piyasaları üzerindeki etkisinin çok sınırlı olacağını tahmin ediyoruz.
Hazine'nin önümüzdeki hafta gerçekleştireceği toplam 12.7 milyar TL'lik iç borç geri ödemesi ve bu kapsamda düzenleyeceği 6 ayrı tahvil ihracı öncesinde ikincil piyasada tahvil faizleri yukarı gidiyor. Dün 10 yıllık tahvilin bileşik faizi %11.4; 2 yıl vadeli gösterge tahvilin bileşik faizi ise %12.3'lere geldi. Bu seviyeler son yılların zirveleri... Hazine'nin borçlanamaması gibi bir ihtamal söz konusu degil. Hatta Hazine temkinli bir yaklaşımla kasasını da doldurmuştu. Ancak, ikincil piyasa tahvil faizlerinde yaşanan yükseliş birçok açıdanönemli kırılganlıklar yaratabilir. Mesela, borsadaki şirketlerin değerlemeleri yapılırken baz alınan riskten arındırılmış faizin yukarı gitmesi BİST100 endeksindeki yukarı yönlü potansiyeli de azaltıyor. Bu gidişatı yakından izlemekte yarar var.
Türk Lirası kırılgan duruyor. Dünya piyasalarında herşey yolunda giderken bile gevşemekte zorlanan döviz kurunun dışarıda işler bozulduğunda yükseliş kaydetme ihtimali daha kuvvetli. USDTRY kurunda kısa vadeli bir yaklaşım ile 3.63-3.64 seviyelerinin taban olduğunu belirtmiştik. Teknik mânâda yukarıda 3.73-3.75 seviyeleri yer alıyor. Bugünün veri gündemi olabildiğince sakin. ABD'de Phil.FED endeksi ve konut istatistikleri, İngiltere'de perakende satışlar ve Türkiye'de TCMB'nin haftalık para ve banka istatistikleri yakından izlenecek. Temkinli ve tedbirli olmakta yarar görüyoruz.
20.10.2017 bülteni
ABD ile vize krizinde çözümün yakın olduğu meâlindeki açıklamalar Türk mali piyasalarını olumlu etkiliyor. Ancak henüz somut bir adım yok.
FED'in başına güvercin olarak bilinen Powell'in gelme ihtimalinin yükseldiğine ilişkin raporlar küresel piyasalardaki iyimserliği destekledi.
Ancak, gece saatlerinde ABD Senatosu'nun kabul ettiği bütçe taslağı EM paralarındaki iyimserliği aldı götürdü...
Gece saatlerinde yaşanan yoğun haber akışı Türk Lirası üzerinde elektronik işlemlerde etkili oldu. USDTRY kuru 3.64 ve 3.67 seviyeleri arasında gidip geldi. İlk önce ABD'de siyaset hakkında uzmanlaşmış bir haber örgütü olan Politico, FED Başkanlığı için Jerome Powell'in isminin ön plana çıktığını yayımladı. Mevcut adaylar arasında en güvercin olan Powell'in adı risk iştahını pekiştirdi ve gelişen ülke (EM) para birimlerini destekledi. Aynı dakikalarda ABD'li sözcü Türkiye ile vize görüşmelerinin verimli geçtiğini ve önemli ilerlemeler kaydedildiğini söyleyerek gün boyu gelen benzer meâldeki açıklamaları teyit etti. Bu açıklama ile birlikte USDTRY kuru 3.6400'e geriledi. Sonrasında, bizim saatlerimiz ile gece yarısında ABD'de
2018 yılı bütçe tasarısının onaylandığı haberi geldi. Bu adım, Trump'ın vergi reformunun da önünü açmış oldu. Amerikan faizlerini yukarı iten, USD'yi değerlendiren bu haber USDTRY kurunu da yeniden 3.66'lara itti. Türk Lirası'nda (TL) yüksek volatiliteye neden olan bu haberler aslında TL'nin kırılganlığını da yansıtıyor. Bu haberlerin bir miktar da olsa detayına inip önümüzdeki günlere yönelik olarak tahminlerde bulunmayı deneyeceğiz.
Amerikan Merkez Bankası'nın mevcut başkanı Yellen'in görev süresi Şubat ayında sona eriyor. Yerine kimin geleceği hususunda bir süredir bizzat Başkan Trump nezaretinde görüşmeler yürütülüyor. Bu görüşmelerde ismi ön plana çıkan 4 isim var. Bunlar: Mevcut başkan Yellen; Para politikası konusunda Nobel ödüllü Prof.Taylor; FED'in Başkanlar Kurulu üyesi Powell; FED'in Başkanlar Kurulu'nun eski üyesi Warsh. Bu isimler arasında iki isim biraz daha ön plana çıkmış gibi: Taylor ile Powell. İki adayı ayrıştıran en temel özellik para politikasına yönelik bakış açıları... Taylor, daha sıkı bir para politikası duruşuna sahipken (şahin) Powell ise daha yavaş hızda faiz artırım talepleri ile güvercin bir aday olarak kabul ediliyor. Bu nedenle de Taylor'un isminin ön plana çıkması Amerikan faizlerini yukarı itip ABD Doları'nda değerlenmeye, EM paralarında ise değer kaybına neden oluyor. Powell'in ismi ise dün olduğu üzere tam tersine... Aslında bu tablonun biraz abartıldığı kanaatindeyiz. Sonuç itibariyle bu isimlerden hangisi göreve gelirse gelsin, ekonomik gidişat ne gerektiriyorsa o yönde adımlar gelecektir. Yine de piyasaların mevcut bakış açısı gösteriyor ki yeni isim koltuğa oturana kadar bu tablo korunacak. Kararın Kasım ayı başı itibariyle açıklanmış olması bekleniyor.
ABD ile Türkiye arasında yaşanan vize krizine ilişkin olarak dün gün boyunca Türk yetkililerden iyimser açıklamalar geldi. ABD'li heyet ile yürütülen görüşmelerin verimli geçtiği ve yakın gelecekte sonuç alınabileceği vurgusu ön plana çıkarıldı. Bu da Türk mali piyasalarını gün boyunca olumlu kıldı. Hem de küresel mali piyasalara kar realizasyonlarının hâkim olduğu bir günde. Ancak, açıklamalara karşın henüz somut bir adım atılmamış olması yine de temkinliliğin sürmesini sağlıyordu. Gece saatlerinde ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü de benzer yönde açıklamalarda bulununca temkinli olmaya gerek kalmadığı algısı oluşup USDTRY kuru 3.6400'e kadar geriledi. Ancak, hâlâ, somut bir adım atılmadığını not düşmekte yarar var.
ABD'de Senato dün gece saatlerinde 2018 yılı bütçe taslağını onayladı. Bu taslak ABD bütçesine önümüzdeki on yıl için 1.5 trilyon dolarlık bir açık yetkisi getiriyor ki, bu da vergi indirimi planını finanse edecek. Başka bir ifade ile dün gece kabul edilen bütçe taslağı Trump'ın vergi reformunun önünü açmış oluyor. Bu yapı ile vergi reformunu Senato'dan geçirmek artık çok kolay. Vergi reformu ile getirilecek olan yüklü vergi indirimlerinin ABD'de iç talebi çok fazla desteklemesi ve büyümeyi yukarı çekmesi bekleniyor. Yüksek bir bütçe açığı pahasına. Bu durum doğal olarak FED'in faiz artırımlarının önünü daha da açacak. Bu nedenle de geceki karar sonrasında ABD'de 10 yıllık tahvil faizi %2.31'den %2.36'ya doğru sert bir yükseliş kaydetti. ABD Doları bir miktar değerlendi ancak daha da önemlisi EM paraları değer kaybına uğradı. USDTRY kuru yeniden 3.66'lı seviyelere yükseldi. Reformun onaylanması halinde bu fiyat hareketleri daha da pekişebilir.
Görüldüğü üzere Türk Lirası iç ve dış kaynaklı gelişmeler paralelinde çok dalgalı bir görünüm arzediyor. Bunun temel nedeni son iki haftada yaşanan gelişmeler paralelinde TL'ye yatırım yapan yabancı yatırımcı niteliğinde yaşanan sert değişim... Bu görüşü rakamlarla açıklama şansımız yok. Sadece gözlem ve piyasalarda işlem yapan isimlerin görüşleri paralelinde ortaya çıkan bir algı! Uzun vadeli bakış açısına sahip yabancı yatırımcıların pozisyonlarını azalttığı, kısa vadeli bakış açısı geliştiren hedge fon tarzı oyuncuların pozisyonlarını artırdığını tahmin ediyoruz. Bu da esas itibariyle kırılganlık yaratan bir unsur. Benzer bir nitelik değişimini yerleşiklerin mevduatında da gözlemliyoruz. Dün TCMB tarafından açıklanan verilere göre 6-13 Ekim tarihlerinde, yani USDTRY kurunun çok sert bir yükseliş kaydedip sonrasında yeniden dengeye geldiği haftada döviz mevduatlarında çok entresan bir değişim yaşanmış. Bu dönemde gerçek kişilerin döviz mevduatları 1.7 milyar dolar azalmış. Ancak, tüzel kişilikler, yani kurumların döviz mevduatları 0.9 milyar dolar artmış.
Demek oluyor ki, bireyler kurdaki yükselişi ya fırsat bilmişler de satmışlar ya da DCD gibi işlemlerle satmak zorunda kalmışlar. Ancak, kurumlar ise temkinli ve tedbirli davranarak döviz satın almaya devam etmişler. Unutulmamalıdır ki kurumsallar bu dövizleri ya ithalat ödemelerinde ya da döviz borç geri ödemelerinde kullanacaklar. Yani, geri satmaları düşük ihtimal. Ancak bireysel yatırımcılar sattıkları dövizleri geri alabilirler. Bu da tıpkı yabancı yatırımcı kompozisyonunda olduğu üzere nitelik sorunu yaratıyor. Bu da TL'deki oynaklığın artarak sürebileceğine işaret ediyor.
Küresel mali piyasalardaki iyimserlik tam gaz korunuyor. Dün özellikle Avrupa borsalarında kâr realizasyonu yaşansa bile bu sabah havanın yeniden olumluya döndüğünü gözlemliyoruz. Dün %2'ye yakın düşen HongKong borsası şu dakikalarda %1 artıda işlem görürken Amerikan vadelileri ise %0.4 civarında artıda işlem görüyor. Birçok yatırım bankası ve yayın kuruluşu sonu gelmeyen bu olumlu havayı sorgulamaya başladı. Artık Financial Times gibi liberal ve kapitalist kaleler dahi bu iyimserliğo sorguluyor! Zira son dönemdeki iyimserlik likitide ile desteklenmiyor. Bu tablo önümüzdeki günlerde sorgulanmaya devam edilecek.
Bugünün veri gündemi oldukça sakin. Gündemde mali piyasaları etkileyebilecek önemde bir makro ekonomik veri bulunmuyor. Pazar günü Japonya'da yapılacak olan seçimlerde Başbakan Abe'nin temsil ettiği bloğun çoğunluğu alması bekleniyor. İspanya'da Katalonya krizi ivme kaybetmeden sürüyor. Katalanların bağımsızlık taleplerinden vazgeçmemesi sonucu İspanya yönetimi anayasadan doğan haklarını kullanıp Katalonya'nın özerkliğini sonlandıran bir adım atması bekleniyor. Ancak bunu nasıl yapacağı muamma.
Hafta sonunda dikkatler bu tarafta olacak. AB Liderler Zirvesi'nden, beklenildiği üzere, Türkiye ile üyelik görüşmelerinin sonlandırılması yönünde bir karar çıkmayacak. Maddi yardımların kesilmesi gündemde olsa da bunun da olmayabileceği ifade ediliyor. Bu yöndeki kararı bugün göreceğiz.
Türk mali piyasaları karışık nitelikte bir görüntü sunmaya devam ediyor.
USDTRY kuru dün gece 3.64'lere gelse bile şu an 3.66. Üstelik TL'de değerlenme yaratan unsurlara yönelik henüz somut bir adım olmadığını da not düşmekte yarar var. Tahvil cephesinde tansiyon oldukça yüksek. Hazine'nin haftaya düzenleyeceği 6 ayrı tahvil ihracı tahvil faizlerinin yakın gelecekteki seyrini belirleyecek. Temkinli ve tedbirli duruşun korunması gerektiğine inanıyoruz.
Amerıka ıle olumlu hava yakalanmaya calısılıyor ancak farklı suprızler beklıyorum....
Abd 10 Yıllılar 2.383 ... Artış güzel
Yakında 3.70 ve üzeri atması kuvvetle muhtemel
3,63 seviyelerinden alırım diyodum yetişemedim..
5-6 ay dokunmamak kaydı ile şu seviyelerde alım mantıklı olur mu acaba ?
Arkadaslar annemin ziraat bankasindan bir miktar dolari var, Yapikredi bankasindaki dolar hesabina transfer ettirmek istiyor fakat banka bankalar arasi dolar transferi yapamayiz demis. Bu parayi elde cantada goturmek yerine cek vs baska bir methodla nasil diger bankaya aktartabiliriz ?
Bildiğim kadarı ile döviz transferi sadece swift , bazı bankalardada moneygram yolu ile oluyor...Moneygram çok daha masraflı swifte göre.. En temizi poşet yolu ile transfer :D
Alim satim icin sayfayi okuyun arkadaslar. Inanin ayni seyleri yazmak sikinti veriyor....
Okuyoruz zaten abi kimse tabiki net bişey söylemez.
Yükselmesi beklenirken düşüyor, düşecek derken yükseliyor vs ama yinede tavsiyesi olan olur. Tahmin yürüttüğü birşeyler olabilir
Bu kadar yanlıs tahmın yapan yerlerı takıp etmeyın. Yanı yukselır derken dusen,dusucek derken yukselen...
Tahmınden ote elle tutulur ıslerı takıp edın.
Buyuk yatırımcı olmayanlar lutfen trendı takıp etsın.(amerıkayla yumusama sınyallerı var,bır mıktar tl deger kazanır)
Yada bak soyle dıyım,hayatta yanılmam;bence haftaya dolar %50 ıhtımalle dusucek....
Abd'nin Türk bankalarına keseceği cezalar ile ilgili haberler çıkmaya başladı.. Beklenilen birşey olmasına rağmen piyasayı epey sıkıntıya sokar ki, Siyasiler akabinde açıklamalarda bulunur faizler yukarı çılar tl aşağı gider.. Burası Türkiye , Ortadoğudaki en önemli ülke bu yüzden bize rahat yok..
3.70+'ya hazırmıyız?