yahu sadece dayanikli tuketim degil yazilim olarak bakicak olursak pardus projesi noldu isteyen arastirsin,
nasilsa yakinda skynet gelicek gerilmeyin![]()
yahu sadece dayanikli tuketim degil yazilim olarak bakicak olursak pardus projesi noldu isteyen arastirsin,
nasilsa yakinda skynet gelicek gerilmeyin![]()
Experience is what you get when you don't get what you want.
aramızda emeklemeden koşan oldumu hiç?
anasından Mirkelam gibi caddeler cirit atan, sinek ilacı sıkan bmc leventleri kovalayarak doğan çıktımı?
bugün montaj yaparız yarın tasarlarız,arge ürge yaparız az tecrübe edindikmi inovativ ürünler yaparız ama bunların adımları var bence montaj yapıyor olmamız bizi lekeleyen bir detay değil bence.
Çin de assemble ülkesiydi şimdi kendi chipini motorunu üretiyor ha çalıntıymış kopyaymış.. Ne fark eder elimizden düşmeyen iphonelar başta olmak üzere donumuza kadar Made İn PRNC kullanıyoruz.. Ne fark eder ya montaj ha keşif yeterki üretim olmuş.. İphone türkiyede montajlansa bu fiyatamı alırdık ki sadece fabrika bazında düşünmeyin bir fabrikanın en az 15 tane yan tedarikçi fabrikası olur.. Tabi üretim varsa!!
Şirketin sahibi vizyonsuz,eğitimsiz ve zamanında banka hortumlamış,birileri sayesinde devletten faizsiz kredi alıp köşe olmuşlar varken zengin bide yetmezmiş gibi Mühendisini it gibi çalıştırıp maaşını 2-3 bin tl verirsen o sana nah ar-ge yapar montajlı gelir montajcı gidersin..
Zihniyet meselesi..
Metreyle yazılım satmak
"1989-2004 yılları arasında netaş'ın ar-ge direktörlüğü'nü yürüten ali akurgal'ın ilginç bir anısını, bugün gelinen noktaya ışık tutması açısından önemli. siz, yazılımın birimi nedir bilir misiniz? metre! neden metredir bilir misiniz?
1992 yılında, yâni topu topu 20 yıl önce, netaş'ta ilk yazılım ihracatını gerçekleştirdik. hazırlanan bir yazılım paketini; tuşa bastık, o zaman internet falan yok, çatıdaki çanak marifeti ile, vallahi de billahi de müthiş bir hız olan 128kb/s ile, ingiltere'ye uydu üzerinden yolladık. faturayı da pullu posta ile yolladık. 2m$ bankaya geldi, kasaya koyduk.
aradan 3-4 ay geçti, vergi memurları geldiler. dediler ki, "siz bir fatura yollamışsınız, 2m$". "evet" dedik. "bu para ödenmiş" dediler. "evet" dedik. "ama mal çıkışı yok, bu hayali ihracat" dediler! bunun üzerine vergi memurlarını arge'ye aldık, bir bilgisayarın başına oturttuk. "şu 'enter' tuşuna basar mısınız" dedik. biri bastı; sonra "ne oldu" diye sordu. "300k$'lık ihracat yaptınız, bunun da faturasını yollayacağız, o da ödenecek" dedik. adam suça ortak olmuş olduğu için çok kötü oldu. sonra yazılım nasıl yazılır, uydu bağlantısı nedir, bu ne kadar para eder bunları gezdirip gösterip anlattık. adamlar "çok iyi anladık ama mal çıkışı olması lâzım, mevzuat böyle" dediler. bunun üzerine dedik ki: "biz bu yazılımı banda kaydedelim ( o zaman cd yok, hatta kaset bile yok, ½" makaralı bant kullanılıyor) onu yollayalım". adamlar bir çözüm bulmuş olmanın sevinci ile "tamam dediler, kaydedin yollayın".
ihraç ettiğimiz yazılımın kaydı iki makara etti. bunlar paketlendi ve gümrük komisyoncusuna verildi. komisyoncu, bunları gümrüğe götürdü ve ihracat işlemine başladı. gümrük memuru, işlemi yapmış ve bir noktada sormuş: "tır'lar nerede?". komisyoncu da "tır mır yok hepsi bu iki zarf" demiş, masanın üzerindeki teyp bantlarını göstermiş. gümrük memuru "bu iki zarf 2m$ edemez, ben bu işlemi yapamam" demiş, bırakmış. mahkemeye gidildi, bilirkişi heyeti kuruldu, bizim o iki makaradaki yazılımın 2m$ edip etmeyeceğini (nasıl baktılarsa?) inceledi. neyse ki, 2m$ eder dediler de hayali ihracattan kurtulduk.
bu sefer, aynı komisyoncu, aynı gümrük memuruna aynı iki makarayı "2m$ eder mahkeme kararı" ile götürüp işlemi yeniden başlattı. ancak, gene işlem sırasında, ihraç malının birim fiyatı, miktarı ve toplam fiyatının girilmesi gerekiyor. mevzuat öyle. ne yapsınlar, iş daha uzamasın diye bakmışlar zarfta teyp bandı var, bir makarada kaç metre bant vardır diye kestirmişler, makarası 1.000 metreden 2.000 metre yazılım ihraç etmiş olmuşuz. yani, yazılımın birimi metre olmuş. "
hocam amma olumsuz ve negatifsin
olaya ilk önce yetenek beceriyi kısıtlayarak baktın olaya sonradan kişiselleştirdin ve kişisel deneyimini genele fatura ettin gibi geldi
bugün türkiyede diğer ülkelere göre sahiplenme,çalışanın hakkını yeme,kariyer şansı verme konusunda elbetdeki geride kalıyoruz bunun aksini söyleyen yalan söyler zaten.
fakat hiçbir katkıda bulunmadan,birşey zaten değişmeyecek, hakkım yenecek diyerek bir yerede geleni görmedim, önce kişinin içinde olacak.
bana çok daha şansın sahiplenmenin olanağın olduğu yabancı ülkelerde kaç tane türkün yıla damga vuran inovasyonunu görüyorsunuz söylermisiniz?
burada bence olay olanaktan çok zihniyet, ama bu zihniyet sadece çalıştıranın değil çalışanında zihniyeti kardeşim
Teknik elemana deger vermezsin, tum yatirimi insaata yaparsan,
esit baslayan, samsung 100 milyar dolar ciro yapar vestel 4 milyar dolar.
Herkes ucuz kisa is pesinde, kac tane adama is vereceksin insaatta, dunyada kac ulkeye satacaksin? Degerli calisanina deger ve maas vermezsen ne olur? O calisan gider yabanci sirkette calisir.
Turkiyenin en buyuk IT projesini biz kurduk, 4 tane amerikan sirketi, 3 kisi Turk danismandi eeee.
Birisi c.i.s.k.o (iki kisinden biri turk) dan biri o . r . a k. l e dan (turk) birisi de (ben oluyorum bu ) buyuk mavi den danisman olarak geldik, en ileri teknolojileri kurduk... Turk muhendisinin basarisi mi bu simdi? Cok iyi calisiyor di mi f.e.rmis projesi ah ne guzel
Built to fall....
olayın özeti tamamen şu. sığır zihniyet gitmeden sadece çomarlar diyarı olarak kalacağız maalesef.
https://www.youtube.com/watch?v=FnToDqMqlr4
https://youtu.be/FnToDqMqlr4
arka sislerini yakanlara....
Psn: theace85
msn paralı oluyomuş..
Lütfen ironik demeyelim. "Manidar" daha uygun düşüyor.
Ben hepsine bil fiil 5,5 boyunca malzeme sattım, makine parkuru kurdum, seminerlerine, eğitimlerine katıldım. Amaç teknoloji üretmek değil zaten biliyorsunuz. Benim bahsettiğim konu kapasitenin olduğu ve imkanın olduğu. Ne derece kullanılabilir, kullanılıyor bunu tartışmak lazım.
Tutup ta entegre üretecek halimiz yok. Bence şu durumda bu denli büyük yapıların, fabrikaların ülkemizde bulunması ve her ne olursa olsun bir şekilde destek sağlaması önemli.
İşte bu ülkeden bir s.k.m olmaz derlerya ibretlik bir hikaye
Ağlanacak halimizle taştaş geçer olduk .
Bu ülkede kot üretilir.2 dolara yurt dışına çıkar marka yapıştırılır.Sonrada mağazadan 150 TL ye aldığın müddetçe.
Sen değil AR-GE g.tnu yırtsan buyuyemezsin.
ABD nin bir Google TR'deki tüm şirketleri toplasan yetişemezken biz AR-GE kelimesini bu sınırlar içerisinde kullanmaya çalışıyoruz.
Bilgi çağını facebook filan zannedenler var.Her şeyi g.t.muzle anladığımız için bu durumdayız.
Başımızdakilerde layiki ile bizi dürtüyorlar pardon yönetiyorlar...
MUSTEHAK işin özeti...
Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)