-
2006 Civic LS AT - 2006 yılında 0 aldık, 55 bin km bindik. Prins lpg taktırmıştık. Pek bir masrafı olmadı ancak bir kez yolda kaldık. İstanbul'a giderken aracın gaz teli yerinden çıktı ve koptu, büyük tehlike atlattık. Servisteki ustalar bile şaşırdı olaya. Emniyet şeridi falan olmayan bir yerde mahsur kaldık. Babam ciddi soğudu araçtan, anında sattı.
2009 Getz 1.5 CRDI - 2011 yılında 30bin kmde aldık, şuan 65bin kmde. Külbütör kapağından yağ kaçırıyordu, değişti. Sıkıntısız kullanılıyor.
2010 207 1.4 hdi - 2009 yılında 0 aldık, 60bin kmdeyken aracı bir akrabamız aldı. 150bin km oldu onun da şuan, hiç bir sorun yok. Bir kez depollution arızası verdi, o da zaten kötü mazottan dolayı.
2011 Fluence 1.5 DCI - 2013 yılında 50bin kmde aldık, şuan 70bine yaklaştı. Hiç bir sıkıntısı yok.
99 Megane Coupe ( Tro kasa- üstelik sarı renk) - Hiç bir sıkıntı yaşamadım, tek sıkıntı her gören taksi diye çeviriyordu. Bir de ***** yakıştırma problemi tabii :)
2002 Clio Sport - 135bin kmde aldım, bitmek bilmeyen rölanti problemi ile uğraştım. Kaç kere rölanti motoru değişti hatırlamıyorum ancak en keyif aldığım arabalardan biriydi. Şanzumanı biraz narin diyebilirim. Parçası falan çok uygun. Hava filtresi kiti ile inanılmaz bir ses almıştım, çok hoşuma gitmişti.
Şuan 2016 Astra kullanıyorum, henüz 4bin kmde ancak ileride masraf açabilir diye düşünüyorum. Aracın her yeri elektronik, garanti bitince ocağa incir ağacı diker bence.
-
En masraflı: Polo 1.6 TDI DSG. Her dakika sorun, her dakika sıkıntı. Otomatik aracı sıkışık trafikte rahat edeyim diye alıyorum. Fakat trafiğe girince 'dsg aşırı ısındı p konumuna alın' diyor. Dünyanın en lüzumsuz şeyi oluyor haliyle.
En masrafsız: Bütün toyotalarım, hondalarım, mazdalarım. Hiç nissanım olmadı, onu bilmiyorum.
Genel kanım şu yönde: Sorunsuzluk isteniyorsa hakiki japon alınacak. dci nissan değil yani, mazda 3 örneğin. Daha aracı almadan binmeden satışını düşünüyorsak her sınıftaki en dandik aracı alacağız. Alt sınıflarda örneğin c-elysee, symbol, bir üstünde fluence, golf, bir üstünde passat gibi. Türk halkı her şeyin en dandiğine tapıyor adeta, tuhaf.
-
En sorunsuz 2005 nissan almera. Yağını suyunu koy gerisini düşünme.
En sorunlu 2008 1.4 tsi leon. Bagajda yağ tenekesi taşıtıyordu. Sattıktan sonra muhtemel sandık motora gitmiştir. Süpriz sorunsuz ise 2011 1.4 multiair giuliettaydı. 4 yıla yakın sürede bakım, lastik vs dışında toplam 1000 tl harcamamışdır.
-
06 E90 bir sene zor dayandım. Ufak tefekte olsa sorunu bitmiyordu.
Üstüne 5. Vag grubu aracım çok şükür bakım dışında masraf açmadılar
-
civic ek kasa en masrafsızı pıyasada onun gıbı sağlamıda yok
-
2 yıl 2005 Golf 1.6 Otomatik kullandım sıfır şanzıman almıştım, bir kerede fren müşürü değiştirdim, harici genel motor bakımları yağı suyu bujisi kayışı vs..
2 yıl 2008 320D kullandım 60bin km deydi bir kere arıza lambası bile yakmadı.
Daha sonra alım satıma başladım çok araç geçti elimden, c180 e zincirden dolayı yarı motor yaptırınca soğudum birdaha almam, 300c nin xenon beyinini bir türlü halledememiştim, 508'in sıyıran kavraması, 207'lerin amatisör üst takozu, 630i cam tavandan gelen su, e39 525 şanzıman ve hararet sorunu aklımda kalanlar..dCi Renault'larımdan bir kez sorun yaşamadım, hondalara sadece yakıt koydum, stage 2+ leon cupra sorunsuzdu, polo gti bir kere yağ eksitti gibi gibi..Gui'nin arka z rotlarından rahatsızdım serviste garantiden değişti..qashqai'niz varsa turbo hortumuna dikkat edin serviste garantiden çok değiştiren var.
-
genel olarak japonlar daha az masraflı sanırım kıbrısta askerlik yaptıgımda dikkatimi cekmisti agırlık hep japon otomobilleriydi. kıbrısta hic sanayi olmadıgını düsünürsek japonların tercih sebebi olmasını anlayabiliriz.
-
Japon yazanlar için ben de bir masraflı araç hikayesi paylaşmak istedim :)
2003 Honda CRV aldım. Forumda herkes Honda taş, asla sıkıntı çıkarmaz diyordu ki iyi okumadığımı sonradan anladım. Egzantiriklerde sorun yaşadım, kronikmiş :) 3000 TL hafiflemiştim. Araç 172.000 kmdeydi.
-
2004 Doblo değişik değişik sorunlarıyla birlikteliğimize renk katıyor.
3 yıldır bizde araç, bu süreç içerisinde bir seferinde beni yolda bıraktı.Ki bakımları hep 2-3 bin kilometre önceden yapılırdı.Elinde cihazıyla usta geldi, turbo sensörün bozulmuş dedi.Yeşil bir boru var sensöre giden onu söktük, o şekilde arıza lambasıyla 2k devri geç(e)meden gittik.Tabi tüm bunlar akşam saat 9'da ve yan tarafımda kız arkadaşım varken yaşanıyordu.
6 ay oldu sanırım, el frenini çekerken bir gümbürtüyle beraber el freni boşaldı, dar alanda az daha öndeki araca vuruyordum, bir parçası değişti düzeldi.
Sıkışık trafikte alttan birisi çılgınlar gibi tekmeliyormuş gibi titriyordu kalkışlarda, sonrasında bu olay her kalkışta olmaya başladı hatta şiddeti de arttı, öyle ki kapılardan, camlardan vibrasyon sesi geliyordu.Volanı değiştirdik baskı ve balata setiyle beraber düzeldi.
Bir sabah alel acele araca bindim, çalıştırırken her zamanki gibi debriyaja bastım fakat aşağıda gibiydi.2 dakika kadar yol aldıktan sonra muhterem debriyaj üst merkezi kendi yayını kırarak bana yine renkli bir sürpriz yaptı.Adana/Küçüksaat'te sabah 8 sıraları o cümbüşün içinde bu rezillik gerçekten kimsenin yaşamaması gereken bir tecrübe.Arabayı her ışıkta durduğumda bire takıp, debriyaja basıp, fırlatarak çalıştırdıktan sonra durmak gerektiğinde yine kapatıyordum.Debriyaja basmadan vites değişirken gelen o garç gurç seslerin sinir katsayınıza olan etkisi de var tabi.
Bunun yanında aracı kullanırken tebeşir tozu gibi ele gelen direksiyon simidi-ki bu araç 93 binde-, arka kelebek camları açarken elinizde kalan mandal, bu arada bu süper mandalımız da 45₺ yan sanayi 70₺ Opar marka oem parça fiyatına sahip,siz kapıları açınca açılan ama kitleyince kitlenmeyen, hatta bazen hiç kapılarla birlikte açılmayan bagaj kilidi ve artık bağımsızlığını ilan etmiş, hiçbir anahtar komutuna ve merkezi kilit sistemine tepki vermeyen sürgülü kapı kilidi gibi onlarca detay var.
Motoru sağlam, yürüyeni de henüz gol atmadı ama çok problemli araç.Bizim aldığımız araç nispeten temizdi üstelik, 52 binde satın almıştık zamanında, fakat yine de küçük büyük türlü sorunlarıyla adamı canından bezdiriyor.Ha aklıma gelmişken sağ cam krikosu da gecenin kör saatinde kırılmıştı bir seferinde.Hayır yani kimse elini camın üstüne falan da atmaz bizde, bozulmasına anlam verememiştim.Şimdi benim tarafımdan da çat çut ses geliyor bir gol de ordan gelir yakındır diye düşünüyorum...
-
Fiat lar kronik sorunlu
Fiat unom varken cok büyük masrafı olmamasına ragmen sürekli bseyler istiyordu ya fren ayarı kacardı ya,alarm ötmez,ya akü biterdi. 30 Bin km yaptım.
Honda Civic 1.4İs kullanıyorum yazın klima acık top speed yaptıgımda oldu yerleri süpürdügümde ama ne zaman gazı bıraksam motor sesi yok olurdu 1 yılda 15 bin km yaptım asırı memnunum 1 defa agır bakıma girdim dahada gitmek nasip olmadı sanayiye sükür
-
Fiat linea 1.3 sorunsuzdu. Yağ bakımı ve bakara değişimi harici hiç sorun çıkarmadı sağolsun. 80 binde sattık. Alan kişi de hala biniyor bakım harici masraf çıkarmadı.
Doblo 1.6 premio 250 bin kimse sattık alan kişi baskı balata ve volant harici hiçbirşey değiştirmedi. Öncesinde de ön takım komple yapıldı bizdeyken. Salıncak ve Z rot klasik sorunlu malzemeleridir.
Suan egea var ve sorunsuz biniyorum.
-
Fren ayarı falan hak getire abi.Disk değil zaten kampana arkalar, onu da ayarlattırıyorsun iki gün sonra aynısı oluyor.
Kendi frenleri de çok başarısız.Yokuş aşağı %80 oranında frene basmazsan araç duramıyor, o kadar basınca da kayıyor ne yapacağını şaşırıyorsun.Yavaş yavaş inince de arkandaki yapışıyor sana deli ediyor.Daha ön balataların 20 binden fazla gittiğini de görmedim, Maltepe sahil yolunda falan gidiyorum genelde, yani bu kadar hızlı bitmesi de ayrı bir saçmalık...
2 yıllık akü bitti geçen kış.Magneti Marelli ile değiştirdik bakalım şimdilik sorun yok.Bu aralar da sürekli ısıtma bujisi patlıyor.Birini değiştirdim ama öteki kaynamış duruyor öyle ellemedik...
-
2000 Saxo Vts: Rutin bakım haricinde servise gittiğimi hatırlamıyorum. Stok biniyordum gerçi. 150 binde alıp 160 binde satmıştık.
97' Ford Escort 1.8 Clx: Aracı tasarlayandan üretene etmediğim kelam kalmadı. Dünya üzerindeki en çok kronik soruna sahip araç olsa gerek. Bir gün benzinlikte bi abi yanaştı, aracımdaki tüm problemleri ezbere saydı. Dedim sen nereden biliyorsun. Meğer o da aynı hataya düşmüş zamanında.
-
En masraflı arabalarımız 206 gti 2000 ve 2001 model (2 tane kullandık toplam 3 sene) tipo sx 95-96 model ( 2 tane kullandık 1 1.5 sene) , en masrafsız arabalarımız corsa c 2010dan beri var 2 tane değiştirdik hala kullanıyoruz , 2006 astra h 4 senedir bizde oda maşallahı var bi sıkıntısı olmadı
-
En sorunsuz arabalar:
Opel Astra G Elegance
220 bin km taş arabası gibi bindim. 20-22 binlerde canıma eserse yağ bakımına girerdim, fren balatası,baskı balatayı falan denk geldikçe 75-80 binde bir değiştirdim. Uzun yola da gittim, karda kışta da kullandım. LPG ayarı bile yaptırmazdım. Her yağ değişiminde eksiksiz 3,6 litre yağ çıkardı.
Tek kontak Avrupayı baştan aşşağı gezebilecek kadar güvenirdim. 210-220 km/h hızlarda bile güven verirdi nedense araba.
2001 Modeldi, sattığıma pişman olduğum arabadır. İçip içip fotoğraflarına bakarım :) Satarken yapılan expertizde %99 motor compression değerleri çıkmıştı. Sorunlu, problemli, külüstür denilen araba kaç defa yolda kalan VAG grubu aracı olan arkadaşlarıma yardıma gitti ben hiç sayamadım.
Toyota Corolla D4D 2014 MMT
60 Bindir at arabası -eşşek arabası -öküz çekisi-saban gibi biniliyor desem bile eksik kalacak. Artık nasıl kullanılıyor belli değil, 8,5-9 litre civarı karma ortalaması var oradan hesaplayın. Yağ bakımı falan en son 25 bin kmde yapılmıştır, araçta yağ bile olmayabilir şu an. 5-6 kişi kullanıyor, Döşemeleri falan görseniz, bej döşemeler camo desenine kendiliğinden geldi. içerde her çeşit bakteriler yaşıyordur.
Her şeye rağmen masai-mara steplerinde ceylan kovalayan aslanlar kadarda atik namussuz, İzmir'e 180-190 sabit hızlarla gider. 174 km/h max hız gösteren araba 200'u rahat buluyor. Babası Toyota TR'de Genel Md Yardımcısı kendisi Toyota'da mühendis olan Auris sahibi arkadaşım bile şaşırıyor bu arabanın gidişine.
Araba alacak olsam 1,4 D4D Toyota alır mıyım, bineceksem manuel olanını ve beyaz olmayanını kesinlikle alırım.
Ford Fiesta 1,5 tdci 2013.
Araba sorunsuzlukta beni o kadar şaşırttı ki, çünkü en sorunlu,en problemli, en nalet, sattığım günün ardından arabaya dair her belge,döküman, fotoğrafı yakacak derecede tiksindiğim arabam bu modelinde selefi olan 2007 Fiesta 1,4 ASM' iken.
Bu dizel araba o kadar sorunsuz, o kadar konforlu o kadar kafam rahat ki, kontağı çevirdiğimde Astra'da ki kadar rahat hissediyorum kendimi. Küçücük araba, en ufak kafasını sokacak boşluğa bir bakmışsın paralel park ediyorsun. :)
Yol tutuşu vasat, yakıt tüketimi 5.2 Lt'nin altına düşmüyor şehir içerisinde ama bu araba 15-20 bindir bana hiç bir sorun, problem çıkartmadı, 40 bindir 7,5 ortalamayla bu arabaya binen arkadaşımında soruna dair hiç bir şey yaşamadığını düşünerek hiç bir çıkartmayacağını da düşünüyorum.
UZAK DURACAĞINIZ, ASLA ALMAYACAĞINIZ, EVİNİZE,BARKINIZA, SOKAĞINIZA SOKMAYACAĞINIZ TEK ARABA.
Ford Fiesta 2006 ASM 1,4 Benzinli.
Bir arabanın her yeri ayrı mı bozulur, her yeri ayrı mı ayar tutmaz, şanzımanı bu kadar mı konforsuz, bu kadar mı sorunlu olur.
Bir gün park ederim araba foş diye su boşaltır. Bir bakarız ki araba hararet yapmış ama hararet göstergesi normal. Fan açmamış.
Başka bir gün araba Azer Bülbül gibi titremeye başlar, tak tak vuruntu yapar devirdeyken. Bujiler değişir, buji kabloları değişir sorun bulunamaz. Bazen düzelir, bazen düzelmez.
Şanzımana bir bakarsın, bazen ayağını frenden çekince haraket etmeye başlar, bazen ayağını çekince haraket etmez. Trip atar işte, keyfine göre araba hareket eder.
Silecek motoru 3 ayda bir bozulur yan sanayi alırsın bu sefer 6 ay çalışır.
Bagaj kapağını açmak için içerden tuş koymuşlar 3 kere çalışır 10 kere çalışmaz sonra bozuk lan bu dersin tekrar çalışmaya başlar oo ne güzel düzeldi dersin tekrar bozulur.
Arabayı park edersin 15 dk işin gücün vardır, geri dönersin araba çalışmaz. Aküden mi acaba dersin, şanzıman geçiş yapmıyordur, elinle geçirirsin.
Motor ariza lambası yakar, makineye bağlarlar hiç bir sorun yok lambayı silerler 2 gün sonra tekrar yanar. Akışmetre değişmesi lazım denir, değiştirirsin ondan sonra arıza lambası yine yanar.
-
En masraflısı 550 marenello ıdı.
Tum almanlarım sorunsuz sayılırdı...
-
Masrafsız: 96 Corolla GLi ve otomatikti 99'da 20 bin civarında alındı, 2012 de 250 binde satıldı. Rutin bakımı hariç bir kere devirdaimden su kaçırdığı için o değişti. Ayrıca alındığı yıl 99'da LPG uygulandı o şekilde kullanıldı.
Masraflı: R53 Miniydi. Işıktan kalkarsın krank kasnağı yırtılır, su deposu ortadan patlar, yağına bakayım dersin yağ çubuğu kırılır. Ama ciddi zevkli araçtı.
-
Aslında masraflı diyemem cunku onarım icin cebimden birsey cıkmadı garanti devam ettiğinden dolayı. Ama en sorunlusu diyeyim, citroen c3 idi. Aracı sıfır aldık elektronik bir arızadan dolayı surekli limp mode'a gecip duruyordu, servistete sorunu defalarca çözdük diyip çözemeyine aracı iade ettik.
En sorunsuzu turbolayana kadar 98 vti idi. 7 8 sene boyunca rutin bakımları harici hiç bir sorun çıkarmadı.
Şu an kullandığım 2014 focus dizelde aslında baya sorunsuz çok yol yapmadım, 50 bin km civarı ama bu araçta rutin bakımları harici bir supriz yapmadı.
-
1997 E200 438 bin km bindik 17 yıl boyunca kullandık bakım harici bir kez sanayiye girmedi.
2014 1.5 dci 4x4 Duster kullanıyorum sıfır alındığından beri şu an 94 bin oldu birkaç ufak tefek parçası değişti ama hepsi garantiden karşılandı yani yine masrafım olmadı.