maşallah coiller harika
Süper olmuş son durumu, direksiyon baya iyi duruyor.
Bu kadar emek verdikten sonra sattığında net söylüyorum pişman olacaksın. Yanlış hatırlamıyorsam a5'te aklın. Al bari bir a5 wolkanku'nun konusundaki gibi jant mı takalım modunda dolaş, daha masrafsız olacaktır buna göre.
Ama yine de emek çok ben olsam tadını çıkarırdım, çünkü satacağın zaman istediğin rakamı görmeyecek muhtemelen :S
Instagram : https://www.instagram.com/koroglu_ka...d1ZXBtM2czb2Ns
Blog : https://kaankoroglu.blogspot.com/
Youtube : https://www.youtube.com/@tamir_hane
Abi o dediğini her gün içimden kendime soyluyorum. 1.si istediğim aracı alabilme durumum şu an yok, 2.si tekrar bir proje yapmak imkanım da olmadığı için özel bir araç alıp kendimi zorlamak istemiyorum. Ki evliyken zor oluyor bu işler. Bekarken sorun yoktu. Bir de her bir işlem veya sorun için git gel sadece bu tarz şeyler için bile 5 kez ankara yaptım. Ki her bir git gel 2000 km yaklaşıke burada da kullanıyorum çünkü kullanmak zorundayım. Haliyle yıpranıyor ve yıpranan araba masraf açar. Uzun yıllar binme niyetim olduğu hiç masraftan kaçmadım. Hatta alıcı niyetli birisi aramış olmasına rağmen eşim direksiyonu niye yapıyorsun zaten satılmayacak mi dedi mesela. Benim zihniyetime uymuyor abi o. Satılacak diye sorunu halletmeden vermem arabayı.
Fiyat olarak da haklısın. Herkes abi hakkın bu fiyatı istemek ama diyen cümleler kuracak. Zaten araç üzerine koyacağım fiyat sadece ekstraların bir kısmı olacak. Yaptığım bakımları (herkes eklese de) ben eklemiyorum çünkü biniyorum. Bindiğin sürece araba bakımlı olmalı. En azından benim şahsi düşüncem o.
Satılmazsa da sorun değil, zaten sorunu yok bir şeyi yok. Seve seve kullanırım istediğim fiyat gelmezse. Sadece eşim ilgilendiğimi bildiği için arabaya zarar gelmesin diye kullanmıyor, ikinci bir araç almak da mantıksız olacağı için bu muhabbet. Aldığım bi cila kitini uygulayıp yağmursuz bi günde resimlerini çekip ilana çıkıcam. Hayırlısı neyse o olsun.
satma.
çok net söylüyorum satma.
ben hala ilk sattığım siyah manuel 159'un pişmanlığını yaşıyorum.
satmasaydım muhtemelen halen kullanıyor olurdum, coilini ıvırını zıvırını takmıştım, her şeyiyle elim üzerinde , her yerini bilerek biniyordum.
sattım ne oldu , hiç bir şeyde dikiş tutturamadık dedik 2. 159'u aldık, onda da qtronic gerçekten manuel kadar keyifli değildi biraz hantal kaldı, ederine satılabileceğini görünce de , hayallerime yakınken sattım.
şimdi hayalimdeki a5'i aldığım için , onu sattığım ve pişman olduğum 159 gibi, her şeyini kendim yaparak , yaptıklarımı tarihleriyle birlikte excel tutarak devam ettirip o şekilde bir kaç sene bineceğim. son 2-3 vuruşu da yaptıktan sonra nefes alırım diye düşünüyorum. zira yeniden bir arabada düzen kurmak biraz pahalıya mal oluyor.
Hali hazırda 159 kullanan öncesinde de 156 kullanmış biri olarak eğer memnun iseniz masraf da açmıyorsa kesinlikle satmayın.
Satarsam alacağım aracın kesinlikle bundan eksiği olacak. Ya gücü daha az olacak ya daha masraflı yakacak ya daha az yol tutacak. Daha bugün saçma salak bir çakıl atılan yolda 160la giderken virajda sol şeritte yakalandım. Kontrolü kaybettim sonra aptal gibi araba düzledi kendini. Bütün bunlar olurken satmayı düşünmek klasik al satçı, model yükseltmeliyim değer kaybetmeden elden çıkarayım kafası oluyor.
Düşündüğüm şeylerden biri de şimdi sıfır araba almadığım müddetçe benim gibi bakan birinden ikinci el araba alma ihtimalimi de düşününce muhtemelen tekrar uğraşacağım. Ufak tefek eksiklerinden tut, büyük kalem ekstralara kadar tekrar başa sardığımda pişman olacağım bu sefer. Yine de verilmesi gereken ederinden ilana giricem. Olmazsa da satmamak için bahane olur bana.
Aralıkta 3 sene olacak. Bana kalsa bi 3 sene daha binerim gereklilikler bazen farklı seçimler gerektiriyor.
Masraf meselesi şöyle, ufak tefek şeyler dışında çıkmasını beklediğim bir ihtiyaç yok. Ama kullandıkça elbet bir şeyler isteyecek.
benim aracı aldığım arkadaş, ben aracıma şöyle bakarım böyle bakarım diye anlatıyordu. evet normal kullanıcının bir tık üstü bakmış diyebiliriz, ama özel bir araba kullandığıının farkında olmadan sadece "binmiş" . gereken tüm ince işler,yaştan dolayı tüm sıvıların boşaltılıp yenilenmesi, ses yapan devirdaimin sıfırlanması, motor antrifizi ıvırı zıvır hep bana kaldı. bunlar alırken ya hallederiz denilen şeyler olsa da, gereksiz masraf kalemleri aslında. hele ki evliyken hiç girilecek işler değil bana göre
diğer bir tavsiyem de, alacağın arabayı netleştirmeden, en azından model motor vs. olarak netleştirmeden, satma yoluna girme.
Mini 1.6 s ile başlayan, beetle, ibiza ve scirocco'nun yer aldığı bi listem var. Yine hatch olacak gibi. Otomatik olması ilk kriterim. A5 ve tt de var listede ama başka baharlara.
Zaten öyle oluyor. Herkes iyi bakıyor arabasına. Ama arabanın dışı güzelse mekaniği pert çıkıyor, sanzıman yağı fabrikanın koyduğu araba 150 binde otomatik falan. Ya da triger zamanı geçiyor alan yapar diyor. Bizde satmaya niyetin varsa alacak kişi yapsın diyor herkes. Haliyle herkes otomobil gurusu ama arabayı alırken böyle.
Benim aracı aldığım adam iyi piyango bulmuş kendine. Baskı balatasi bitik ve viraj demirlerinin tablaların amortisörlerin bulunduğu kalın bi listeyi bana bu araba böyle yea diyerek iyi itelemişneyse anlatsam bitmez. Sadece kaputtaki taş izleri dışında arabanın kusuru yok. Çiçek gibi binerim en kötü sorun değil.
Evlendikten sonra hatun baskısıyla çiçek gibi arabamı sattım. (colt cz3) Tam istediğim kıvama geliyordu az kalmıştı.
Sat bunu işte ufak vs vs diye diye sattım. Hala pişmanım, ki senin verdiğin emeğin 10 da 1 ini vermedim ben o araca, ama en severek isteyerek aldığım araçtı.
Hatta 1 sene önce başkasından alamayıp 1 sene sonra yeni sahibinden almıştım. Eşin de kullanabiliyor ise izah et durumu ve dursun, ben verdiğin emeğe acırım satarsan.
Instagram : https://www.instagram.com/koroglu_ka...d1ZXBtM2czb2Ns
Blog : https://kaankoroglu.blogspot.com/
Youtube : https://www.youtube.com/@tamir_hane
senin konunu nasıl kaçırmışım ben
büyük turbo-yazılım-eksoz oldu bitti tuning işinden çok araştıran yapmışken en iyisini yapmaya çalışan,yol tutuşa önem veren tüm olanaklara (işçilik-parça)km.lerce uzak olup genede bu işe baş koyan biri olarak öncelikle sana helal olsun diyorum.
eski alfacı olarak.bırak ist.te adam adıyamanda neler yapmış.kardeşim tek kelimeyle arabacısın sen,yeminle kendimden utandım
konunu okudum,aracınıda az buçuk biliyorum.emek,zaman ve para harcadığın aracı 3 sene sonunda satışa çıkarmana pek şaşırmıyorum.yorumlarından kafada bağzı şeylerin bittiğini anlıyorum.hakkında hayırlısı olsun diyorum.istediğin parayı görürse acıma ver gitsin.belki o kadar zevk alacağın,okadar emek verdiğin benim diceğin bir aracın olmayacak ama zaman ilerliyor.ayak uydurmak lazım.ne alırsan al o aracada ayrı bir karakter katacağın kesin
bu arada alt-üst gergiler ve amortisör beni bitirdi.
microhatch C1 ist.park 3:00,54
https://www.youtube.com/watch?v=C1K8fwGhcsA
https://www.instagram.com/c1_bvb973/
Öyle bir şey ki yaptıkça bağlandım, bağlandıkça beraber olmak için sebebim oldu bırakmak istemedim. Kısır döngü de şöyle başladı. Bi kez mekanik olarak düzene koydum ve emek verdim. Madem öyle harcadığım paranın hakkını alayım dedim. Bitmedi ama daha da öteye gitti. Bu lafı ilk dediğimde yaklaşık 7 bin tl harcamıştım. Şu anki rakamı inandırıcı gelmeyeceği için söylemiyorum
Ama bir yerde kırmam lazım bunu. Çünkü zaman sorumluluk gerektiriyor. Araba kenarda dursa bile yiyeceği temiz 5 bin tl var yıllık sabit gider olarak. Bir de hadi araba 400 500 bg olsa ne bileyim pist günlerinde süre kasılacak önü açık bi araç olsa yine kenarda dursun. Ama işte öyle değil. Haliyle ya tek araç olacak bu ya da kenarda durmadan gidecek. Arayacağımı, yıllar sonra bile bulsam kat be kat fazla parasını vermeye hazır olacağımi biliyorum. Ama işte şartlar ve zorunluluklar.
Eyvallah abi teşekkür ederim yorumların için.
Bütün bu kararları alırken bu işleri yapmış ve fikri olan tecrübeli arkadaşlardan faydalandım. Özellikle buradan da arkadaşların tanıyacağı özdemir ve oğuzla (kafalarını da şişirerek) plan proje yaptım. Ve bütün bunları yaparken amacım şuydu, ben bu arabayı seviyorum ve kullanacağım. O yüzden hem performans hem yol tutuş hem de görüntü açısından en dengeli ve olabilecek en iyi modda olmalı çünkü benim gözümde hakediyordu.
Ama gerek modelin ülkede az olması gerek usta sayısının yetersizliği bana çok engel oldu. Yaptım fakat işlemler kadar yollarda, otellerde vakit geçti ister istemez. Pişman değilim çünkü istedim, keyif aldım ve yaptım. Ama artık durmam lazım. Çünkü tek değilim. Eskiden gözüm kapalı verdiğim miktarlar artık gözüme batıyor iki kişi adına karar veriyorum çünkü. Haliyle ortak ihtiyaca uyan belki daha yavaş daha kötü yol tutan, daha az karakterli ama kriterleri sağlayan bir araca geçmem lazım.
Ayrıca kısmetse ve olursa önümde otomobillerle sadece binecek kadar ilgilenebilecegim zaman olacağı için benden daha az ilgi bekleyen bir araç almam lazım. Yoksa dediğim gibi. Elimde patlayacak bir şey degil, bir sıkıntısı olursa orjinal yada daha iyisi duruma getirir yine binerim. Ama işte...
çok iyi anlıyorum.
hakkında hayırlısı.
microhatch C1 ist.park 3:00,54
https://www.youtube.com/watch?v=C1K8fwGhcsA
https://www.instagram.com/c1_bvb973/
Sonda efektli kapak fotoğrafı![]()
Konuda yazmıştım daha önce. Arabayı satmak için üşendiğim fotoğrafları bugün arabayı yıkatıp çektim. Bir kaç göz tırmalayan detay var ancak vaktim ve sonucunda verim alabileceğim ortamım olmadığı için o şekilde çekemedim. İlgilenen arkadaşlar olursa eğer aracım satılıktır. Konusu, yaptıklarım vs her şey burada zaten. Yaklaşık 3 yıldır birlikteliğimiz fazlasıyla güzeldi ancak kendisi bende saplantı haline geldiği için sanırım satmam benim için en doğrusu olacak.
Yine de sat(ıl)mazsa(m) yapacaklarım:
- Eibach viraj demirleri
- Strongflex komple ön takım burcu
- Arka üst kule gergisi
- Foliatec ile kaliper boyası yenileme (sarı ya da kırmızı)
- Çelik fren hortumları - delikli oluklu diskler ve racing tip balatalar
- Kaputun taş izlerinden arındırılma amacıyla boyanması, aynı sebeple tamponun tekrar elden geçmesi, ardından mini göçüklerin giderilmesi ve kozmetik yenilemeler
- yazılımı soft yazılımdan yukarı çıkarıp bir adet maxi display ile kontrolü yükseltip pist günlerine gidecek 2. araç halinde kullanmak.
Maşallah diri duruyor çok. Önden gerçekten mükemmel bi duruşu var 147'lerin. Hayırlı satışlar meraklısına satılır inşallah.
Her ne kadar aracım ilanda da olsa bugün üzerindeki hava filtresini değiştim. Üzerinde yaklaşık bir buçuk sene önce taktığım Kn Apollo vardı. Bir kaç kez temizleme kiti ile temizlesem de sonrasında kiti bulamayınca başarısız bi yöntem uygulamıştık. Fakat durumdan rahatsız olunca çok da düşünmeden bmc dia siparişini geçtim. Şansıma amazon.de'de tek vardı stokta ve fiyat olarak buradakinin yarısı gibi bir tutara denk gelmiş oldu.
Çok bir değişiklik beklemiyordum ama gaz tepkisi ciddi şekilde değişti. Kendi emiş borusu tampon ızgarasına bakar vaziyette montajını yaptım. Yine kafam rahat olsun diye akışmetre de değişiyorum. Ayrıca bir kaç aydır bozuk olan yağ seviye muşürünü de birlikte değişeceğim km bakımı ile birlikte.
![]()
Bakımlara devam.
Yaklaşık 9 bin km olmuştu en son yağ bakımını yapalı. Bu vakte kadar motor yağı olarak son 3-4 değişim Shell helix ultra 5w40 pureplus kullanmıştım. Araştırdığım vakitte teknik data verilerini karşılaştırdığımda fiyat performans ürünü olduğu için. Değişiklik olsun diye piyasaya uyup Motul 8100 xcess aldım. Beraberinde Liqui moly ceratec siparişini de verdim yine olumlu yorumlardan ötürü. Sonuçta 160k km'yi neredeyse devirmiş ve ne kadar soft da olsa daha fazla güç üreten bir motor. Yağ değişim sıklığını mümkün olduğunca düzenli tutmaya çalışıyorum.
Geçen yazın sonlarına doğru klimadan verim alamamaya başlamıştım ama sıcaklar azalıyor diye bir sonraki yaz başında yaparım demiştim. Gazı kalmamış ayrıca klimanın fan rezistansında sorun varmış rölantide iken ağır fazda çalışmıyormuş fan. Polen filtresini değiştik ve klima gazının dolumunu hallettik. Rezistans müşürü de gelince takılacak.
Güzel bir pasta cila ile tekrar fotoğrafları güncelleyip satılık ilanımızı bir sonraki ay Sakarya'da güncelleyeceğiz
Korna editi; Bugün 9 yıllık kornası da işlevini yitirdisanırım iki faz varmış kalın ve ince olarak. Şu an kalın frekans veren kısmı çalışmıyor. O da haftaya değişilecek.
Dostum, senin konuyu okurken resmen kendimi gördüm. Arabaları mükemmel hale getirdikten sonra satma sebebimiz ne hala anlamış değilim. Hatırlarsın bende bir tane Megane RS vardı. Onunla epey uğraştıktan sonra (hiç gerek yokken) yeter bu kadar deyip sattım. Şimdi Giulietta ile tekrar Alfa'ya döndüm. Size de naçizane tavsiyem tam her şey oturmuşken aracınızı satmayıp gönlünüzce doya doya kullanmanızdır. Harcadığınız parayı verecek biri çıkabilir ama verilen emek harcanılan zaman paha biçilemez.
Bu kadar edebiyattan sonra asıl soruma geçeyim. Coillerin bozuk yollarda tepkisi nasıl oldu. Adıyaman'ın yollarını az buçuk tahmin edebiliyorum. Uyguna denk gelince Giu'ya KW V2 coil aldım ama takıp takmama konusunda kararsızım. Sonra trim sesi gelmeyen arabadan çatur çutur sesler gelmesini istememSon olarak yeni görev yeriniz hayırlı olsun. İstanbul'a bir adım kalmış artık.
İlk araban mi hocam?
Satma, ilk arabani sakin ama sakin satma. Benim hic emek harcamadigim, önemsemedigim, bakimlarini bile rastgele yaptigim ilk arabami satali 3 sene olucak inan hala ariyorum. Bu kadar emek varken bu araba satilirsa inan çok ararsin.
Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)