Valla konuşmak fikir alışverişi yapmak bu olayın temeli forum bunun için var hakaret eden bir iki wırro hariç teşekkür ederim arkadaşlar.
Valla konuşmak fikir alışverişi yapmak bu olayın temeli forum bunun için var hakaret eden bir iki wırro hariç teşekkür ederim arkadaşlar.
Ya bir şey soracağım siz ciddi ciddi kürdistanı kürt halkı için mi kurulmasını istiyorlar zannediyorsunuz ?
Güneydoğudakiler önce PYD ve Peşmerge ile iyi geçinsin, şimdiden birbirini yiyorlar. Bu kadar mühimmat yardımına ve havadan desteğe rağmen hala zoraki Kuzey Irakta tutunuyorlar, bu kafayla hayatta hayallerindeki devleti kuramazlar, kursalar da Türkleri bırakıp birbirine sıkarlar.
Fakat başımızdakiler sebebiyle, hiç olmadıkları kadar güçlü hale getirildiler ne yazık ki.
Ama bizim neden bu şekilde davrandığımızın cevabı sizde var. Bakın ben kesinlikle burada size karşıt düşünce yaratmak için yazmıyorum. Yoksa kim ister askeri şehit olsun, ülkesi savaşa girsin vs. Bunu sadece bu durumdan nemalanacak kişiler ve kurumlar ister. Benim gibi sade bir vatandaşın isteyeceği şey değil en azından. Ancak, her işin bir yolu, yordamı, adabı vardır.
Ortada kangren olmaya yakın bir kol var. Bu kolu ya kesip atacağız ama bir daha kangren olmama garantisi yok ya da bize acı verse bile tedavi etmek için elimizden geleni yapacağız.
ya bir de şöyle düşünün biri kışt dediği zaman bir gecede tası taragı alıp kaçınca diyer düşmanların demicekmi lan bunlar güçsüz korkuyo direk kaçıyo biz bunlara çökelim alalım şuraları diye her ne olursa olsun şimdiye kadar sağda solda şah türbesine saldırı gibi bir tehdit işiten oldumu işidin bile haberi yoktu belki adamlar istanbulu basarız diyolardı barajın kapaklarını açmazsanız
yazmıyım yazmıyım diyorumda,
stratejiden falan bahseden abilerim var saygım sonsuz amacım asla terbiyesizlik etmek falanda değil başta belirtmek isterim.
-siz 18 mart 1915'i bilir misiniz ?
-siz Çanakkale' yi bilir misiniz ?
şu satırları sıcak evlerimizde rahatça yazabiliyorsak geçmişi bir düşünmekte fayda var.
bir ADAM vardı boyu da çok uzun değildi, savaş sırasında askerine;
bu vatan için, size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum! demişti.
şimdi toplamda 9 asker orada ne hale düşer diye... 1 can bile çok değerli lütfen yanlış anlamasın kimse.
siz ''one munite'' ten anlamadınız mı stratejiyi ?
Benim de aklımda şöyle bişey var, zaten akpci kesim her yapılanı onaylayacak, suriyeye mi girdik oh iyi etmişiz vardır bi bildiği diyecek.. Bir de ulusalcı kesim var, şuan zoruna gitti toprak kaybı bu kesimin ve toprağımızı koruyamadık diyoruz.. Bi zamanlar kayıtlarda 2 füze sallarız oradan buraya gireriz savaşa dert değil denmişti hatırlayın.. Bizi de savaş isteklisi olmaya çok güzel hazırladılar bence.. Şimdi bi sonraki aksilikte suriyeye girsek biz bile oh ses çıkarttık sonunda diye sevinicez..
Toprak kaybı mı? evet.. olmalı mıydı? hayır.. ama bi bit yeniği vardır illa ki bu işin altında..
Türk Milletine yakışan bu olmamalıydı , Fırat'ın adına hiç yakışmadı. 2 kez yıkıldım.Sonumuz hayır olsun..
nickime kadar..
Ulan arkadaş ortamında çok güzel şeyler söylüyorum da sosyal ortama ''korku cumhuriyeti'nde olduğumuz için bir şeyler yazmıyorum. Yazarsam burdaki bazı arkadaşlara da dokunur adım faşist'e çıkar . Aslında yapılması gereken şey çok açık belli başka türlü kurtuluş yok
imzasız..
18 Mart 1915’te düşman donanması başarısızlığa uğramıştı. Bunun üzerine karadan taarruz başlatmak amacıyla, düşman kuvvetleri Çanakkale Boğazı dışındaki adalarda yığınak yapmaya başladılar. Bu haber alındıktan sonra Çanakkale bölgesinde beşinci ordu kuruldu. 25 Nisan 1915’te düşman, Arıburnu ve Seddülbahir bölgesine çıkarma yaptı. Düşman kuvvetleri Türk gözetleme taburunu püskürterek sonradan Kemalyeri adı verilen yere kadar ilerledi. Burada 27. Türk Alayı ile karşılaştı. Düşman çıkarmasını haber alan Mustafa Kemal, ordudan emir almayı beklemeden kuvvetlerini harekete geçirdi. Birliklerine kendisi yol bularak Kocaçimen tepesine ulaştı. Askerlerine orada kısa bir dinlenme molası verdi. Kendisi de yanındakilerle yaya olarak Conkbayırı’ na geldi. Orada cephaneleri bittiği için çekilen ve düşman tarafından kovalanan bir gözetleme bölüğüne rastladı.
Bundan sonrasını Mustafa Kemal şöyle aktarmaktadır.
- Niçin kaçıyorsunuz? dedim.
- Efendim düşman…
- Nerede düşman?
- İşte… diye 261 rakımlı tepeyi gösterdiler.
Gerçekten de düşman bana, benim askerlerimden de yakın. Düşman bulunduğum
yere gelse kuvvetlerim pek kötü duruma düşecek. O zaman bir mantıkla mıdır, yoksa
bir iç güdü ile mi, bilmiyorum, kaçan erlere:
- Düşmandan kaçılmaz, dedim.
- Cephanemiz kalmadı, dediler.
- Cephanemiz yoksa süngümüz var, dedim ve bağırarak:
- Süngü tak, dedim. Yere yatırdım. Erler yere yatınca düşman da yere yattı.
Kazandığım an, bu andır. Düşman ne yapacağına karar verinceye kadar 57. Alay da
Conkbayırı’ na yetişti.
Daha sonra 19. Tümenin öteki alaylarını da emrine alan Mustafa Kemal, düşmana
karşı daha etkili bir taarruz başlattı. Kocaçimen platosunun düşmanın eline geçmesi
önlendi ve Çanakkale savunmasının temeli atıldı.
Mustafa Kemal, o gün Arıburnu kuvvetleri komutanı olarak verdiği emirde şöyle
diyordu:
- Ben size taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum.
az insan, çok huzur...
http://www.sozcu.com.tr/2015/gundem/751190-751190/
doğruymuş. Allah belanızı versin hepinizin
imzasız..
Sokağa dökülmek? Çare değil. Sandık? Zaten çalıntı oyudur avantasıdır almış başını gitmiş. Ülkücü-milliyetçi ayaklanma? Yapıştırdıkları yaftalardan dolayı her kesimin tepkisini çekecek. Komünal-proleterya? Üzerlerinden dozer geçmiş haberleri yok.
Nasıl çözülecek bu sıkıntılarımız bi türlü bilemiyorum. Doluya koyuyorum almıyor, boş zaten dolmuyor..
zamanında sokakta kürtçe konuşamıyor düğünlerde şemmamme çalamıyorlardı
http://i.hizliresim.com/ao1mqd.jpg
Bu adamlar çok güzel haklarından geliyordu
Sonra ne oldu çektiler bunları görevden bazıları intihar etti, bazıları mafyaya karıştı, bazıları eroin esrar vs kaçakçılığa gitti dağıldılar işte.
Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)