Bilmem kaç milyon kredi Kartı borçlusu varmış ülkede. Uzun vade ile borçlanan da çok kişi var. Inşallah kriz olmaz.
Ama bir taraftan da mevcut duruma çeki düzen vermek lazım. 160-170 bine d segmenti 1.6 benzinli arabalar satılır oldu.
Printable View
Bilmem kaç milyon kredi Kartı borçlusu varmış ülkede. Uzun vade ile borçlanan da çok kişi var. Inşallah kriz olmaz.
Ama bir taraftan da mevcut duruma çeki düzen vermek lazım. 160-170 bine d segmenti 1.6 benzinli arabalar satılır oldu.
ara üretmeyen şeylere para yatırdılar tüm mesele bu.
Bu ülkede ekonomi için çok fazla şey yapmadan ekonomiyi iyileştirebilirsin. 100 tane ekonomist getir 3 en büyük sorun nedir diye sor ? 1- Cari açık 2- İşsizlik 3- Enflasyon der.
Cari açığın en büyük sebebi (%41 diye hatırlıyorum) enerji üretiminde kullanılan hammade (Ham petrol ve doğalgaz). Yani elektriği dışa bağımlı olmadan üretebilsek çok büyük bir gider kapımız kapatacağız.
Akkuyunun malieti 20Milyar$ Ürettiği enerji 4.800MW (Kaynak)
Google Güneş Enerji Santrali 2Milyar$ Ürettiği Enerji 392MW (Kaynak
Üstelik son aylarda 5 Milyar$ daha bütçe arttırımı yapılacağı konuşuluyor. Bu olursa Nükleer VS Güneş Enerjisi aynı kurulum maliyetine gelecek.
*Dahası en az 10-15 tesis için daha fazla personele iş imkanı sağlanacak ama bu personel teknik personel sınıfında olacak
*Ürünler yerli üretimle beraber dahada işsizliği azalatacak ve istihdam yaratacak
*Güneş enerjisi için dışa bağımlılı ve hammade alımı olmayacak
*Patlama riski ve atık derdi olmayacak (ki en önemlisi)
Katılıyorum enerji büyük kalem ama ithalatımızın sadece yüzde 20 si enerji ithalatı. O güneş santralinin belgeslini izlemiştim ilk olarak ispanyada kurulmuştu çöl gibi bi yerde sonra google yeşil enerji için yatırım filan yaptı neyse esas söylemek istediğim öyle komplik santral kuracak altyapımız malesef yok. Ülkede arge yok denecek kadar az. Akkuyu yapılsa bile yerli sayılmaz. Ruslar yapıcak ruslar işleticek ruslar yakıtı vericek ruslar elektiriği satıcak neresi yerli bunun :). Ne olursa olsun üretimdeki yerli payı önemli .
Güney kore meşhur kore savaşından sonra türkiyeyle ekonomik büyüklük açısından aynı seviyedeydi. Birde şimdi bak. Onlarında yeraltı kaynakları yok yapısal olarak çok benzer idi. Adamlar ne yaptı ilk önce toplumunu eğitti nitelikli bireyler yetiştirdi yatırımını oraya yaptı sonra üreterek dünyanın en büyük ekonomilerinden biri oldu.
Alıntı:
Türkiye 2013 yılında ithalat için ödediği her 100 doların 22.21 dolarını enerji ürünlerine harcadı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye'nin 2013 yılındaki ithalatı 251 milyar 650 milyon 560 bin doları bulurken, bu miktarın 55 milyar 915 milyon 234 bin dolarlık bölümü "enerji ithalatı" olarak özetlenen ve 27'nci fasıl olarak adlandırılan "mineral yakıtlar, mineral yağlar ve bunların damıtılmasında elde edilen ürünler, bitümlü maddeler, mineral mumlar" ithalatına gitti. Başka bir deyişle Türkiye, ithalat için ödediği her 100 doların 22,21 dolarını enerji ürünleri için harcadı.
Kaynak: t
Sorosun adamı dervişi iyi zannedenler var. Vallahi yazık.
Şöyle sorayım Dervişten sonra kaç banka battı kaç banka hortumlandı?
Adam dünyadaki en önemli iktisatçılardan biri IMF'nin başkanlığı için adı geçti. Her duyduğunuza inanmayın.
Bankacılık sektörü bugün bu kadar güçlüyse hepsi dervişin sayesindedir. Dervişi en çok akp kötüler ama onun ekmeğinide en çok akp yedi.
evet ondan sorosun tesevle bağı olan başka bir adam bakanlık için onunla anlaştı da akp anlaşmadı. derviş için o kriz döneminde bile ecevit en büyük hatam demiştir. dervişin politikaları bugün bu ülkeyi orta gelir tuzağına saplamıştır. imf'nin dayattığı şeyler neydi o dönem hatırlamıyorsun galiba. ne yazıkki o dayatılanlar derviş sayesinde bu ülkede er ya da geç hayata geçirildi. bana iktidarı savun ama dervişi savunma.
güldüm şu an sadece :)
Neyse dostum cevap verirsem kişisel olucak o yüzden cevap vermiyorum herkes istediğine inanmakta özgür. Kalp kırmaya gerek yok.
Hadi iyi geceler
Neyi tartışıyoruz parallellerin işi deyip geçin kafa pırıl pırıl :D
Biz ülke olarak çoğu şeye sesimizi çıkarmadık şu raddeden sonra da pek çıkaracağımızı sanmıyorum eskiden Türkiye ve bölünme kelimesini bi arada duyunca adamın götüne şişe sokarlardı şimdi versinler kurtulalım diyenlerle dolu ortalık
Adam doğrular kitabının yazarı. ister beğen ister beğenme.
2001 de geldiğinde hazırladığı slayt elimde vardı. hangi iktisatçıya ekonomiste okutursan yaptıkları doğru der.
chipras başa gelmeden önce neler diyordu, şimdi paraları ımf veye ve troykaya ödüyor. Zamanında alınmış borçların geri ödemesi elbet yapılacak. IMF zorla para vermiyordu,
Game Of Thrones'u izleyenler bilir Robb Stark'ın bi sözü var. Der ki, 'Bütün çatışmaları kazandım, ama bir şekilde savaşı kaybediyorum' Bizde bu ülke toprağını böyle kaybediyoruz.
Yıllardır her bu konu açıldığımda yazarım. Kırsalda nasıl gerilla savaşı olur diye. Helede 'AC 130 Gun Ship' in icatından 50 yıl sonra. Bilmeyen google a yazsın baksın. Bu uçakla yerde tank birliği olsa affetmez, yaya birlik affetmez. Bununla sınırdan 1 kuş uçmaz.
Not: Bu arada 'Açılımı' gerçek sanan bazı arkadaşlar var. rte nin açılım umrunda bile değil. hedef 1- oy alabilmek 2- Kuzey ırak (yazacagımda bütün dünya kürdistan diyor zaten biz kendimizi kandırıyoruz) Yönetimi, Irak merkezi yönetimiyle kavgalı kuzey petrollerini güney limanlarından satamıyorlar. bir grup konsersiyumla kuzey ıraktan çıkan petrol mersin limanından satışı yapılıyor. ve çok büyük para dönüyor. Bu barzani gelmesi, şivan pervez ibo düeti, açılım hep bu ortaklıklar için. Eğerki orada türkiye ye bağlı oy kullanabilir vatandaş bulunduramazsak, rusya-ukrayna olayında kırım durumunda kalacagız. Halk bizi istiyor hadi refarandum deseler %85 oy alacaklar.
imf zorla para vermeyecek de o gelen şartlar ne olacak? 15 günde 15 yasa ve o sancılı dönem. kağıt üstünde alınan marshall yardımıyla da ülkeye traktörler girdi atılım oldu refaha erdik(!). sonra ne oldu? truman doktrini ile kucağa oturtulduk bir daha da kalmadık. verdikleri traktörlerin, arabaların tamiri yoktu yenisini sattılar. sen üretme biz sana ucuza satarız dediler ekonomini bağımlı kıldılar, verdikleri gıdalar ile olmayan hastalıklar türedi aşısını sattılar. kısacası verdikleri borçları fazlasıyla aldılar.
aynı şekilde derviş zamanında da verdiklerini fazlasıyla geri aldılar. üretimi kontrol altına alacağız, kaliteli üretim olacak dediler. iyi güzel. ama ne oldu tarımı hayvancılığı bitiren ekonomilerin temeli o dönem atıldı. özelleştirme ile kar eden kurumların bile çatır çatır satılması, vergilerin peşpeşe türeyip oranlarının artması, işçi haklarının gittikçe azaltılması bunları dayattılar bize. biz de bir güzel kabul ettik.
Çin'e ilk geldiğimde (2013 sonbahar) 1 tl 3.4 yuan falan yapıyodu rahat rahat harcıyorduk ucuz geliyordu herşey. şimdi ise 1 tl 2.3 yuan yapıyor standartlar değişti param bitse bile evdekilere söylemiyorum, ne zaman yollarlarsa.
Allah sonumuzu hayır etsin
Adapazarının merkezinde iki tane cep telefonu dükkanımız var, birisi operatör bayisi.
iki - üç aydır satışlar inanılmaz kötü, kapatmadan idare etmeye çalışıyoruz ama bu gün ya da yarın devrini vereceğiz birtanesinin.
1 hafta da dükkan 150 tl ciro yapmaz mı ? 10 tl ( o da kontör sana kalan 20 kuruş var yok) ile kapattığımız günler oldu.
Aynı dükkanda günde iki asgari ücret kazandığımız günler oldu geçmişte. Farkı siz düşününün.
Bizim ülkemizde kriz göstergesi çoğu zaman dolar kuru olmuştur, en bilgisizi bile dolar artıyor dendiğinde durur, harcamasını keser tasarruf moduna geçer.
Ayrıca K.Derviş'İ eleştirenler bankacılık sektöründe yaptığı reformları bir incelesinler öyle konuşsunlar. TR de bu kadar güçlü bir bankacılık yapılıyorsa sebebi Sn. Derviştir.
Kemal Dervişin Ecevit zamanında yapmış olduğu reformların ekmeğini yedi Recep zaten. İlk dönemindeki ekonominin hareketliliği oydu. Ama daha yapılması gereken 2 aşama daha vardı. Onları yapacak beyinleri olmadığı için saolsunlar devlete ait ne kadar işletme varsa satarak götürdüler. Topbaşın fabrikasında çalışan muhasebe müdürünü devletin başına maliye bakanı yaparsan ne bekliosun.
O 15 yasadan biri bütçe kanunudur 5018 diye geçer ki o dönem bütçe açığını ciddi anlamda azalttı en faydalı düzenlemelerden birisidir. Sonra akp geldi delik deşik etti o yasayı kademe kademe şu an eski halinden eser kalmadı
Başka bi yasa görev zararı yasası buda kamu kuruluşlarının saçma sapan sebeplerle zarar yazmasını engellemeye yönelik bi çalışmaydı çok faydalı olmuştur.
Bankacılık düzenlemeleri ki en önemlilerden birisidir o günden bugüne hiç bi banka batmamış hortumlanmamıştır.
Bütçe dışı fonları kapattı ki bunlar hep kaynakların ölçüsüz kullanılmasına sebep oluyordu
Merkez bankasını bugünkü mevcut özerk yapısına kavuşturdu ki en önemli işlerden birisidir. Sırf bu iş için bile eli öpülmelidir. mevcut yapı olmasa yabancı 5 kuruş parasını getirmezdi ülkeye.
Diğer kanunlar üzelleştirmelerle alakalı özelleştirmeye karşıysan tartışacak bi durum yok. Bence özelleştirme gerekli ve önemlidir fakat işin yapılış şekli dahada önemlidir. Kamu zarara uğratılmadan yapılmalı haraç mezat satılmamalı. Finanse ederken kamu kaynakları kesinlikle kullanılmamalı ( Burda bahsettiğim örnek veriyorum elektrik dağıtım şirketleri özelleştirildi çok büyük paralara biliyorsunuz. Finansmanda da kamu bankaları kullanıldı yani pratikte özelleştirme hiç bi işe yaramadı. Kamuya kaynak yaratmak için yapılan özelleştirmeyi kamu bankalarıyla finanse etmek nerden bakarsan bak tutarsızlık.) Şöyle bak telekom özelleştirildi herkes eleştirdi çok ucuza gitti diye bence haklılarda ederinin altına satıldı ama özelleştirildikten sonra alınan hizmette ciddi anlamda değişti rekabet arttı şartlar değişti. Bürokrat kafasıyla trilyonluk işletmeler yönetilemez.
Benim argümanlarım bunlar bahsettiğin yasalarla alakalı
AKP nin başına gelen en iyi iki şey
1 Kemal derviş
2 QE
ama artık geride kaldı. Ak kara kısa süre sonra çıkacak meydana.
Inşallah şu seçimlerde yine tek parti çıkarlar da tam batış noktasında ihale başkalarına kalmaz.
Şimdi bu canlı olan sözde ülkeyi ayakta tutan inşaat sektörü hakkında konuşalım
Sektörün içinde olduğum için yazayım bi kaç bişey
Evvela inşaat sektörü Türkiye de sadece ama sadece çok zengin yarattı bu büyük ölçekli zenginlerin konutları yüzünden orta ölçekli tüm esnaf kötü durumda şöyleki ;
Yeni bomboş arsalara ( nerde olursa olsun yeterki yeni boş arsa olsun orman deniz doğa vb hiç farketmez ) muazzam büyüklükte konutlar diktiler binlerce onbinlerce hatta yüzbünlerce konut
***** inşaat sektörünün kalemi çoktur bir inşaattan çok sayıda iş kolu yararlanır ( seramik,ahşap,kum,çimento....) yalnız bu şekilde yerel esnaf veya orta ölçekli esnaf sadece avcunu yalar hep kendi zenginleri oldu dediğimiz şeyin kaynağı budur
Bakınız en güzel yerlerde hep aynı isimler (ağaoğlu,eroğlu,torunlar ...) şimdi bunlar iş yapacağı zaman kapısını seramiğini penceresini nerden alır veya alabilir ? tabikide büyük ölçekli firmalardan sen esnaf olarak bekle kapıda
Bazı ihale şartnemelerini okusanız gülersiniz devlet ihalelerinden nerdeyse adres veriyorlar burdan al diye sen esnaf olarak bekle kapıda
Müteahhit olursun arsa alırsın ev yapıcaksın sen 12.50 alabilirsin hoop karşına bi bakmışşın yandaş biri diker 20 katı hadi 3-4 kat dikeyim de canı sıkılır sana aylarca ruhsat vermez..
Kentsel dönüşüm kentsel dönüşüm dediler yine hep aynı firmalar sen yine avcunu yala
Yahu evvela kentsel dönüşüm doğru bişey ama uygulanması muazzam yanlış yerel müteahhitlere bıraksa bu işi oda yerel esnaflarla çalışsa
Ki bununda çevresini çizersen belli bir standart koyarsan harika bir şehir olabilirdi bu sokak bu katlarda ve sadece şu renk olacak dese..
Avrupada seneler önce yapılan yapılara vay anasını deriz sadedece biri ak biri kara değildir bizde biri mor biri sarı biri kırmızı buyrun şehre bakın..
Bakın çok müteahhit olması sıkıntı değil her müteahit onlarca yeni işletmeye iş vermesi demek büyüklerin kısır döngüsü kırılır
Ama yok olmaz zenginler az zengin oldu daha çok olsun daha daha daha kara yetmiycek bunlara yakında denizin ortasına ev dikecek rant lazım para lazım yandaşa iş lazım.
Orta ölçekli esnafın bitmesi demek gelir dağılımının uçuk seveyelere gelmesi demek
Ya büyü yandaş ol yada küçücük ol ayda 900 TL maaş a talim ol
Çok zengin olanın çok maaş verdiğini duydunuzmu bu sektörde
İşte bunlar hep gelişmemiş ülkelere has durumlardır çalışan hep ezilir zengin olanının hırsı nirvanadadır gelişmiş ülkelerde zanaat çok önemlidir değerlidir çünkü kolay iş değildir buyrun yapın bakalım yapabilirmisiniz elektrikçiliği marangozluğu boyacılığı mermerciliği .taa çırakl.ık zamanı.ndan ge.lmeniz gerekliki usta olabilesiniz senelerini verenler adam yerine konmuyor neden ?
Şarkı varya işte işçisin sen işçi kal...
Ama zenginsen zenign kalma daha zengin ol ye yedikçe ye...
Dolar, benzin, işsizlik almış başını giderken, bunlara bağlı olarak zamlar ardı ardına gelirken, esnaf siftah yapamazken Kriz yok diyen de çıktı ya şurda..
Dağılabiliriz bence..
Hep 50 liralık alıyorum diyen zihniyet fıkra zannederdim, meğer gerçekmiş..
Ben 50 dolarlık alıyorum.
2012 yılında ispanyaya giderken bin euroyu 2.100 tl'ye almıştık. Şimdi ise 2900 liraya yakın. Türk lirasına göre %33ten fazla değer kazanmış euro. Mantık olarak euro bölgesi komple krizdeyse, biz krizi içimize almış, keyf alma evresine geçmişiz. Zira paramızın alım gücü fazlasıyla azalmış. Aynı şekilde semtimde 2012 yılında 3+1 yeni yapılan evler 2012 yılında 180bin lira iken, şuan 300 e yakın civarlarda satılıyor. Hem paramızın alım gücü düşüyor hem de diğer kurlara göre çok hızla değer kaybediyor. Sonumuz hayrola...
ülke şu durumdayken dolarım var değer kazanıyor yada dolarım yok beni ilgilendirmiyor ortada abartılacak bir durum yok 1-2 puan oynaması paralelin oyunu sakin olun kriz yok diyenlerin bizim kanımızı emenlerden bizi ve ülkeyi sömürenlerden bir farkı olduğunu düşünmüyorum
ekonomik kriz yok diyenler çıksınlar bulundukları şehirde herhangi bir meydana bulvara parka görücekdirki insan kaynıyor heryer gencecik adamlar kadınlar cafelerde parklarda kavelerde orda burda oturuyorlar bukadar insanlar iş saatlerinde ne işleri var boş boş oturup çay kahve yada sohbet ediyorlar.. çoğu işsizler ordusu.. bunu göremeyen anlamayan gözler zaten kör olmuşdur.
dolat olmuş 2.70 ben 2.64 ü çok görüp 3 işimi iptal ettim..
yakında intihar'lar başlar
Bu arada merhaba demeyi bilmeyen yani kalbi istiyorda türkçe konuşamıyor garip Q7 lerle gezip tonlarca mazot alıyorlar bizden.Adam eskiden kalitesizdi ama 1000 tl'lik ayakkabı ile gezip kaliteli olmaya çalışmıyormu belgesel tadında izliyorum. Mayasında yok ama kibarlık yapmaya gönüllü tozu torbayı satmış zamanında gelmiş akordiyonik isimlerle REZİDANS yapiyorlar. Vay AQ diyorum.
Şimdi yine konu karışmış genellemeye dönmüş olay genellemeye yapmayın bu işten en çok etkilenecek herkesin düşündüğü gibi halk değil.
4 tip insan var şuan
1- 12 yılda gerçekten zengin olmuş veya önceden zaten zengin daha da eklemiş, malı mülkü parası var borçla harçla iş yapmıyor.
2- Son dönemde ynacı yandaş olmak kaydıyla eli para görmüş, kata kulli vs ile sonradan para görmüş, gösterişe çok önem veren ve borcu harcı olsa da lüksünden vazgeçmeyen borçla yaşayan.
3- Orta gelirli plazalarda çalışan veya orta büyüklükte esnaf.
4- Gariban halk
Şimdi 1 ve 4 te sıkıntı olmaz onlar yerinden oynamıyor. O yüzden onların bi tarafında değil bu durum. Ancak en büyük darbeyi 2 numara yiyor ki genelde kafalarına sıkanlar onlar oluyor.
3 numara için bir bölümü etkilenirken diğer bölümü etkilenmiyor ama yine de 4 numaraya doğru düşüş gösterecekler o yüzden travmalar vs.
Hakikaten denek olduğumuzu düşünüyorum ülke ve toplum olarak oynuyorlar bizimle :D
Daha önce bi konuda GOT tan bi alıntı yapmıştım. bu 2.si olacak ama anlatmak istediğimi anlatacaktır umarım.
Kral Robert ve eşi Cercia konuşuyor.
https://www.youtube.com/watch?v=lI0cRfHCfzk Türkiyenin benim gözümde sorunu tam olarak bu dur
Ve bizim amacımız Mustafa Kemal ATATURK'le birlikte öldü.
Kredi kullanimindada kriterimiz su olmali:
Tuketim icin mi kredi : cep telefonu, elektronik esya, tatil, araba vs.
Yatirim icin kredi: ev, arsa isi buyutme vs.
İlki bu donemde elestirilebilir, ama ikincisi dogaldir, risk alinmistir.
Ben ikinci gruptayim mesela, 3 yasinda bir oglum var, gelecegi icin birseyler yapalim istedik, birikmisin ustune kredi alip 1+1 ev aldik projeden. Su anda kendimizi zorluyoruz ivir zivira para harcamayip oncelikle kredi oduyoruz. Kredi bizim icin bu acidan birikim yapma araci.
kimse kusura bakmasın ama bizim insanımızda çok rahat,
tasarruf nedir bilmiyorlar.
harcadıkları paranın kendi paraları olmadığının farkına varmak için illa şemsiyenin girip açılması mı lazım!?
para yoksa gitme arkadaş tatile,yoksa telin en son modelini alma,yoksa eski televizyonunla idare et,yoksa olduğu kadarına tamah et.
ama olmaz herşey son model ve en iyisi olacak,toplum tüketme delisi olmuş üreten yok.
ne parayı ne de k kartlarını kullanmayı bilmiyor kimse.
sokakta kart dağıtılınca millet parayı gökten yağdı zannetti.
Kesinlikle doğru, Ben aile burulduğunda zaman kesinlikle ev sahibi olunması gerektiğinini destekliyorum. Bunun dışında 2. ev yatırımsal olarak mantıklı olmasada güvenli bir yatırım aracıdır. Proje bitince her ay belli bir getirisi olur. Bir kaç sene sonrada satıp toplu para gelir.
İnsanımız çok çok rahat.
Hafta sonu alışveriş için avmye gidiyorum.AVM'de otoparkda yer yok.Her neyse biraz bekleyip birilerinin çıkmasını bekliyorum ancak öyle yer buluyorum.
Giriyorum içeri.Gıda vs bişiler almak için.Kasada sıra bekliyorum.Alışveriş yapanların büyük bir kısmı da öyle bir iki poşetle degil 5-6 poşetle birden avmden çıkıyor.Hadi buraya kadar sorun yok diyelim.
Bir üst kata çıkıyorum.LCW'lar sararlar yine dolu.Özellikle LCW her gidişimde içerisi tıka basa dolu.
Tekrar bir üst kata çıkıyorum.Üst katta yemek yenilen yerlerde aynı şekilde boş masa yok.Yan taraftaki teknosaya giriyorum.İçerisi dolu.Cep telefonlarının oldugu bölümde sanki biri yeni bişey icat etmiş gibi kalabalık ve herkes yeni telefon inceleyip alma derdinde.Hele genç kızlar müthiş derece ilgili şu gösterişli telefonlara.Hani taksitle alınmıyordu ne oldu?Adamlar çözmüş işi.Alınan telefonun bedelini kredi çekmiş gibi gösterip aylık taksitlendirme yapıp taksit borcu degil kredi borcu ödemiş göstererek satıyorlar.
Son olarak bi dahaki sefer artık bu AVM'ye hafta sonu degil de hafta içi gideyim diyorum.Sonuç yine aynı.
Ve burda Manisada her 200 metrede bir kesin F30 veya passat cc veya 1-2 yaşında Mercedes görmek mümkün.Geri kalan araçlar 25-40 bin aralıgındaki araçlar.Geçenlerde Konyaya gittim.Orası da aynı.
Son olarak çevremde tanıdıgım,tanıştıgım hemen hemen herkesın kredi borcu var.
hesabını bilmeyenler için toplu para taşımamak yerine kredi kartı çözüm değil bence.
maaş kartı kullanımı daha uygun olur ki biz burada öyle yapıyoruz ve hemen hemen herkes öyle yapıyor,
olmadığından değil fakat gerek görmüyoruz.
ayrıca burada bankalar öyle SMS ile kredi ve kartta vermiyorlar.