Dolar / Euro / Pound / Forex / Parite / Bilgi paylaşımı..

[darkmoon]

[Revolution]

Osman hoca gerçekten çok güzel anlatıyor olayları

[darkmoon]

adam açık açık diyor üretmessen kağıt oyunlarıyla ekonomi var sanır hem kendini hem birbirinizi kandırır durrursunuz diyor..

para kazanırsınız belki ama bu para alın teriyle kazanılan bir para olmaz kağıttan al sattan faizden kur farklarından bonodan fondan kazanılan paralar olur buda ekonomiyi döndürmez azınlık bir grubu sadece para kazandırır demeye getiriyor.

[individual]

Sansima su 3.50 iken dolar bi alamadim bakalim bugun gelirmi 3.50.

[TorqueTuning]

28.06.2017:

ECB Başkanı Draghi'nin dünkü konuşması sürpriz derecede şahince bulununca Euro ciddi miktarda değer kazandı, EM paraları ise değer kaybetti.

Dünyada jeopolitik riskler her geçen gün bir kademe daha yükseliyor.
Ortadoğu ve K.Kore dikkatlerin odaklandığı bölgeler olmaya devam edebilir.

USDTRY kurunda 3.48-3.55 aralığındaki sıkışma sürüyor. TCMB'nin sıkı duruşu aşağı yönlü bir harekete işaret ederken küresel riskler ise yukarı yönlü bir kırılma ihtimalini kuvvetlendiriyor.


Ramazan Bayramı nedeniyle haftanın ilk iki gününü kapalı geçiren Türk mali piyasaları bugün itibariyle işlemlere geri dönüyor ve bu süre zarfında açık olan küresel piyasalardan yoğun bir gündem devralıyor. Bugünkü bültenimize bu gündem maddelerini kısaca özetleyerek başlamak arzusundayız:

a) Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Draghi dün yaptığı açıklamalar ile piyasalarda büyük bir dalgalanmaya sebebiyet verdi. Draghi, enflasyondaki düşüşün geçiçi olduğuna vurgu yaparak Bölge açısından deflasyonel unsurların yerini enflasyonel unsurlar aldığını vurguladı. Gevşek para politikasının işe yaradığına dikkat çeken Draghi, büyümenin de hızlandığına işaret etti. Draghi, her zaman olduğu üzere, teşviklerin sürmesi gerektiğini söylese de mali piyasalar büyüme ve enflasyon ile ilgili açıklamalarını daha fazla dikkate aldı ve konuşmayı "sürpriz bir şekilde şahince" olarak nitelendirdi. Bu da mali piyasalarda sert bir hareketi beraberinde getirdi. EURUSD paritesi sert bir yükselişle 1.1350 civarına geldi. ECB'nin mevcut gevşek duruşundan geri adım atmaya hazır olduğuna ilişkin inanışlar küresel risk iştahını olumsuz etkiledi ve gelişen ülke
(EM) para birimleri üzerinde satış baskısı oluştu. EUR/EM kurları oldukça sert oranlarda yükselişler kaydetti. Mesela, EURTRY kuru %2'nin üzerinde bir yükseliş ile son dört haftanın zirvesi olan 4.00 seviyesine geldi.

b) Amerikan Merkez Bankası (FED) Başkanı Yellen dün gece saatlerinde konuştu. Para politikası ile ilgili somut ifadelerin yer almadığı konuşma metninde temel olarak Amerikan ekonomisinin gücüne dikkat çekildi. Amerikan bankacılık sisteminin oldukça güçlü olduğunu belirten Yellen "ömrü boyunca yeni bir finansal kriz yaşanmasını beklemediğini" açıkladı. Sansasyonel bir ifade olması nedeniyle basında yoğun bir şekilde yer bulan bu nitelendirme Amerikan ekonomisinin güçlü olduğu algısı ile bir miktar şahince değerlendirildi. Bunun sonucu olarak da faizlerde bir miktar yukarı yönlü hareket kaydedildi. Amerikan 10 yıllık tahvil faizi 8 baz puanlık bir yükseliş ile %2.21'e geldi. Bu hareket EM para birimleri üzerinde satış baskısına neden oldu.

c) Jeopolitik riskler yüksek seyrini korumakla kalmadı, listeye yeni maddeler de eklendi. İlk olarak Arap ülkelerinin Katar'a yönelik olarak sundukları koşullar Katar tarafından kabul edilemez olarak nitelendirildi.
Bu da izolasyonun süreceği ve Bölge'de tansiyonun korunacağı anlamına geliyor. İkinci olarak ABD tarafından yapılan açıklamada Suriye yönetiminin yeni bir kimyasal saldırıya hazırlandığı istihbaratı geldiği belirtilerek bu durum karşısında Suriye'nin sert bir şekilde cezalandırılacağı belirtildi. Bu açıklamaya Rusya sert bir tepki gösterdi. Son günlerde Kuzey Denizi'nde "it dalaşı" yapan Amerikan ve Rusya uçakları da dikkate alındığında tansiyonun ne derece arttığı daha rahat görülebilir. ABD'nin K.Kore'ye yönelik açıklamaları her geçen gün biraz daha sertleşirken bölgedeki asıl sıkıntı Çin ile Hindistan arasında patlak verdi. Sınır anlaşmazlığının ufak çaplı çatışmalara neden olduğu ifade ediliyor. Hülasa, jeopolitik riskler uzun yıllardır hiç bu kadar yüksek olmamıştı. Mali piyasaların bu riskleri fiyatlandırdığını söyleyemeyiz zira aşırı bol nitelikteki likidite birçok riskin görmezden gelinmesine neden oluyor.

d) Yeni bir siber saldırı dalgası son iki gündür birçok ülkeyi etkiliyor.
Rusya'nın en büyük petrol şirketi Rosneft'in faaliyetlerini etkileyen saldırı Avrupa, ABD ve Asya'da ekonomik faaliyetlerin devamlılığına ciddi derecede etkide bulundu. Bu gibi olaylar kısa vadede çok önemli bir piyasa yansıması yaratmasa da bunların niteliği ve niceliğinin artması orta-uzun vadede ekonomik faaliyetler üzerinde kalıcı ve etkili tahribatlarda bulunabilir. Bu riski jeopolitik riskler ile bir arada ele almak gerekebilir zira içinde bulunduğunuz ortamın yarattığı istikrarsızlıkların bu gibi konvansiyonel olmayan saldırı tekniklerini artırması kaçınılmaz gibi görünüyor. Tıpkı küresel bazda gerçekleştirilen terör eylemleri gibi...

e) Dünyada ekonomik mânâda da bir savaş yaşanıyor. ABD ile Avrupa arasında ticari nitelikte yaşanan bu mücadelenin son kurbanı Google oldu. Avrupa Birliği Komisyonu, internet arama motoru Google'a internet alışverişlerinde rekabet kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle 2.42 milyar euro ceza verdi.
Bu gelişme dün itibariyle Amerikan teknoloji hisselerinin genelinde satış baskısına neden oldu ve bu hisselerin teşkil ettiği Nasdaq endeksi dünü
%1.6 oranında düşüşle tamamladı. ABD'de sağlık reformu yasa tasarısının bir kez daha geri çekilmesinin de borsalardaki satışta etkili olduğunu söyleyebiliriz. Yakın gelecekte ABD'nin Avrupalı bir şirketi cezalandırdığını görürsek hiç şaşırmayacağız...

f) Sosyal medyada yer alan haberlere göre Türkiye Suriye'nin kuzeyinde PYD/YPG'nin kontrolünde olan Afrin'e yönelik askeri bir operasyon başlatmış. Türkiye'nin YPG'yi terör örgütü olarak kabul etmesi nedeniyle bu adım iç taraftan bakıldığında oldukça normal ve de gerekli. Ancak, dün ABD tarafından bir kez daha ifade edildiği üzere YPG'ye DAEŞ'e karşı mücadelede ağır silahlar verilmeye devam ediliyor. DAEŞ'e karşı Rakka'da Amerikan güçleri ile birlikte mücadele eden YPG'ye karşın Türkiye'nin Afrin'de karşı saldırıya geçmesi Batılı güçlerce tepki çekebilir. Bu arada Rusya'nın Afrin'de etkili olduğunu biliyoruz. Ancak, bu operasyonun Rusya'ya rağmen yapılmadığı da çok açık.

Bu gündem maddelerinin gölgesinde Türk mali piyasalarının tatilden hafif satıcılı/olumsuz bir görünüm ile döneceği kanaatindeyiz. Zaten tatil boyunca işlemlerin elektronik platformlarda devam ettiği döviz piyasası da bunu yansıtıyor. EURTRY kuru 4.00 ile son dört haftanın zirvesinde işlem görürken USDTRY kuru ise 3.52 ile dün sabaha oranla yaklaşık %1 yukarıda bulunuyor. Küresel borsalarda kaydedilen düşüşlerin bugün BİST cephesinde de hissedileceği ve endekslerde bir miktar düşüş kaydedileceğini tahmin ediyoruz. Amerikan ve Alman tahvil faizlerindeki yükseliş nedeniyle Türkiye'nin 10 yıllık tahvilleri de günü bir miktar faiz yükselişi ile geçirebilir. Bugünün veri gündemi nispeten sakin. Ancak, merkez bankalarından gelecek açıklamalar piyasaları etkileyebilecek cinsten olabilir. Özellikle de TSİ16.30 civarında konuşacak olan ECB Başkanı Draghi'nin... Zira, dünkü açıklamasının piyasa yansıması kendi açısından abartılı bulunabilir. Bu da bugünkü konuşma metninin göreceli olarak daha yumuşak kalmasını beraberinde getirebilir. Bu nedenle Draghi'nin konuşması Euro üzerinde etkili olabilir. Teknik olarak baktığımızda önemli seviyeleri aşan EURUSD paritesinde yeni hedef 1.1480 civarı görünüyor. USDTRY kurunda ise sıkışma sürüyor. Yukarıda 3.94 zirvesinden gelen trend çizgisi bugün itibariyle 3.5550 civarından geçiyor. Aşağıda ise 3.48'li seviyelerde bulunan 200 günlük hareketli ortalama var. Bu bandın aşılacağı yöne doğru sert bir hareket ihtimali oldukça kuvvetli. TCMB'nin uyguladığı yüksek faiz politikası aşağı yönlü bir harekete işaret ederken küresel riskler ise yukarıya dikkat çekiyor.

[vectra-tuner]

Euro Rabia'da Israrcı.. Yakında (Sene sonuna doğru) Hamse diyecek (Arapça'da 5 demek) Dolarda ise önceki tahminin olan 4.2 Seviyesini koruyorum.. . Faiz lobisi galip geldi bu arada.. Dolar faizi %4'ü Tl faizi ise %15'i aştı ...

[997TT]

Carsamba 15,5'dan tl bagladim. Bu isin sonu kotu...

[slowmotion]

Hangi banka abi? Altinda bir haraket olurmu

[İbrahim33]

Murat abi hangi banka acaba ? @997TT

[GokhanRS]

altında güze gevşedi be iyi ki satmışım

[darkmoon]

bankalar mevduat kapma yarışında şu anda ..bankalar orta büyüklükdeki mevduatlara 12-14 arası teklif veriyor. eğerki cebinizdeki para 1 milyon tl civarı ise veya üstü alıcağınız teklif 15-15.5 lere kadar çıkıyor..

Kgf destekli kobi ve mikro şirketlere verilen krediler tl deki sıkışıklığı arttırdı ki bu kredilerin birde geri ödemesi var.. parayı vermek kolayda geri almasıda var.. kgf kredilerinde seküritizasyon imkanıda yok.. hükümet tahminimce ilerde çıkartıcakdır çünkü ben çokça ödemiyen yada ödeyemiyen olucağını düşünüyorum.. tabii bu bankalarada ek kaynek çıkartıcakdır oda ayrı bir şey..

haziran makyaj ayıydı zaten bilançolarını yüksek göstermek için bankalar verdiler faizleri.. temmuzda bir iki puan düşer..
ondanda fazla düşmez .. enfaslayon ortada kur ortada mb nin fonlama maliyetleri ortada..

[TorqueTuning]

TCMB'ye kimse böğürmüyor bu aralar, "faizleri indirrr", "siz ne anlarsınız faizden, ökonomiden" yada "faiz haramdırrrr", faizler aşırı yüksek" vb. İlginç değil mi?

[TorqueTuning]

30.06.2016:

Küresel para otoritelerinin şahinleşmesi tahvil faizlerini yukarı itip borsalarda satış baskısına neden oluyor.

EURUSD paritesi açısından 1.1450-1.1500 aralığı teknik olarak önemli. Bu aralığın test edilip 1.1500 seviyesinin görüleceğini tahmin etmekle birlikte yükselişin bu noktada duracağını öngörüyoruz.

USDTRY kurunda teknik olarak sıkışma sürüyor. Bu sıkışmanın aşıldığı yöne doğru sert bir hareket ihtimali oldukça kuvvetli. Her iki yöne doğru bir kırılmaya eşit ihtimal veriyoruz.


Merkez bankaları küresel anlamda sertleşiyor! ABD'den Avrupa'ya, İngiltere'den Kanada'ya varan geniş bir spektrumda merkez bankalarının tamamı ultra-gevşek para politikalarından ve parasal teşviklerden çıkılması gerektiğini savunmaya başladılar. Ya da bu minvalde kuvvetli sinyaller verdiler. Bu da doğal olarak finansal piyasaları etkilemeye başladı. Dün hisse senetlerinde genele yayılan bir satış baskısı gözlemledik. Almanya ve Fransa gösterge endeksleri günü %1.9 oranında kayıplarla tamamladı. Bu satış dalgası okyanusun diğer yakasına da sirayet etti. Teknoloji hisselerinde başlayan satışlar sonra genele yayıldı. Sonuç itibariyle
S&P500 endeksi günü %0.9'luk bir düşüşle tamamlarken teknoloji endeksi Nasdaq'taki kayıp oranı %1.4 oldu.

Türk mali piyasaları tabiri caizse kaya gibi sert duruyor. Dünyada birçok gelişmiş ülke borsa endeksi %2'ye yakın düşüşe sahne olurken dün BİST100 endeksindeki kayıp sadece %0.4 oldu. Gelişmiş ülke tahvil faizleri sert sayılabilecek miktarlarda yükselirken (Amerikan 10 yıllık tahvil faizi iki günde 15 baz puan yükselirken Alman 10 yıllık tahvil faizi neredeyse ikiye
katlandı) Türkiye'nin 10 yıllık tahvilinin bileşik faizi dün sadece 6 baz puan yukarı gitti. Döviz kuru cephesi de nispeten sakin bir günü geride bıraktı diyebiliriz. Bundan daha beş ay önce küresel piyasaların en olumsuz halkası konumundaki TL ve TL cinsi yatırım araçlarının bugün yüz seksen derecelik bir değişim ile en iyi birkaçından birisi olmasını başlıca üç sebebe bağlıyoruz. Bunların ikisi teknik: TL'nin sunduğu faiz getirisinin göreceli olarak çok yüksek olması ve Türk mali piyasalarının son iki yıllık perspektif ile göreceli olarak çok ucuz kalması. Temel faktör ise referandum ile birlikte siyasal belirsizliklerin azalması ve bununla birlikte siyaset dilinin yumuşaması... Daha birkaç ay öncesine kadar AB'ye hayır ve idam referandumu talep eden siyasi irade şu an gümrük birliğinin kuvvetlendirilmesi ve reformlara ağırlık verilmesi söylemlerini ön plana çıkarıyor. Bu tablo korunduğu müddetçe Türk mali piyasaları görece daha olumlu bir performans kaydeder. Yani, dünya olumluyken çok olumlu olur; olumsuzken ise az olumsuz olur. Eğer bu tablonun bir unsuru dahi değişirse mali piyasaların da görünümü değişir. Dahası, son iki ay içerisinde gerçekleşen yüklü yabancı girişlerinin çıkma isteği büyük bir türbülansa dahi neden olabilir.

Son dönemdeki bültenlerimizin büyük bir kısmında küresel bazda finansal araç fiyatlarındaki ciddi uyumsuzluklara dikkat çekiyorduk. Mesela, risk göstergesi niteliğindeki volatiliteler (VIX gibi) uzunca bir süredir tarihin en düşük seviyelerinden işlem görüyor. Hem de jeopolitik riskler artarken. Mesela, iki hafta önce faiz artırıp yılın geri kalan kısmında da faiz artırmaya devam edeceğini belirtmesine karşın ABD Doları değer kaybediyor. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Yine son dönemde sıklıkla vurguladığımız üzere likidite bolluğu yatırımcıları getiri arayışına sevkediyor ve bunu yaparken de riskleri görmezden gelmelerine yardımcı oluyor. Bu olguyu FED'in eski başkanı Greenspan'den alıntı yaptığımız "irrasyonel coşku" şeklinde nitelendirmiştik. Merkez bankalarının bu durumdan rahatsız oldukları kanaatindeyiz. Çünkü, 2008'de patlak veren kriz konut sektöründeki balonun patlaması sonucu vuku bulmuştu. O günden bugüne kadar uygulanan tüm politikalar bunun yarattığı tahribatı tedavi etmek üzere kurgulandı. Ancak, bugünkü politikalar da benzer tipte finansal balonlara neden oluyor. Mesela tahvillerde: Amerikan Merkez Bankası (FED) faizleri 2019 sonunda %2.9'a çıkaracağını tahmin ederken 10 yıllık tahvil faizi hâlâ %2.2'li seviyelerden işlem görüyor.

Merkez bankalarının son günlerde attıkları adımları biraz da bu tutarsızlıkları düzeltme ya da törpüleme amacıyla gündeme aldıklarını tahmin ediyoruz. Teşvikleri azaltma yönündeki söylemler belki kısa vadede mali piyasalarda bir miktar dalgalanmaya neden olacak ancak uzun vadede yaşanabilecek büyük bir balon patlamasının önüne geçecek. Bu nedenle merkez bankalarının şahince söylemlerini uzunca bir süre koruyacaklarını tahmin ediyoruz. Bu da piyasalarda genele yayılan bir satış dalgasına hazır olmamız anlamına geliyor. Bu ihtiyacı Mayıs ayından bu yana dile getiriyoruz. Ancak, ne Mayıs ne de Haziran bizim düşündüğümüz gibi olmadı.
Bu gecikme ne yazık ki düzeltme ihtiyacını daha acil, miktarını ise göreceli olarak daha yüksek hale getirdi. Bu nedenle küresel mali piyasaların önümüzdeki dönemde satıcılı bir görünüm kaydetmesi daha olası duruyor zira makro ekonomik veriler merkez bankalarının şahinleşmesini teyit ediyor. Dün ABD'de açıklanan 1Ç dönemi GSYH büyümesi %1.2'den %1.4'e revize edildi. Temmuz ayı sonunda açıklanacak olan 2Ç büyümesinin %3.0 civarında olması bekleniyor. Dün Almanya'da yayımlanan tüketici güven endeksi on yılın zirvesinde geldi. Almanya'da aylık TÜFE enflasyonu %0.0'lık beklentiye karşın %0.2 oldu. Hülasa, makro veriler ekonomilerin toparlandığına işaret ediyor.

Bugün yılın ilk yarısının son işgünü... Güne Asya piyasalarında dünden kalma satış baskısı ile başlıyoruz. Yukarıda da bahsettiğimiz üzere küresel mali piyasalarda düzeltme ya da daha doğru bir ifade ile normalleşme ihtimali belirdi. Bugün bilanço hareketleri nedeniyle ilave bazı oynaklıklar da olabilir zira bilanço makyajlama eğilimi ya da bazı hacimli fiksingler normal piyasa akışından ayrı hareketleri beraberinde getirebiliyor. Veri gündeminde Euro Bölgesi TÜFE enflasyonu; Almanya perakende satışlar ve istihdam raporu; İngiltere GSYH büyümesi; ABD kişisel gelir ve harcamalar, PCE enflasyonu ve Michigan tüketici güveni yer tutuyor. ABD Doları'ndaki değer kaybının ne kadar süreceği merak konusu.
Bugünkü verilerin önemli olmaları bu soruya biraz da olsa netlik kazandırabilir. EURUSD paritesinde 1.1450-1.1500 aralığında yüklü miktarda kol-kes emirleri var. Bu nedenle bu seviyeler hızlı geçilip 1.15 test edilebilir. Ancak, kısa vadeli bir bakış açısı ile hareketin sonuna gelindiğini tahmin ediyoruz. USDTRY kuru uzun süredir dile getirdiğimiz
3.4750-3.5500 sıkışmasını sürdürüyor. Kırdığı yöne doğru sert bir hareket ihtimali oldukça kuvvetli olmaya devam. TL'nin sunduğu yüksek faiz nedeniyle aşağı yönlü bir hareket ihtimali kuvvetliyken küresel ve bölgesel riskler ise yukarı yönlü harekete işaret ediyor. Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyine yönelik bir askeri operasyon ihtimaline ABD'den tepki geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın G20 Zirvesi süresince Almanya'da miting düzenleme talebine gelen ret cevabı iki ülke arasında diplomatik bir krize namzet. Bu iki husus da piyasa oyuncuları tarafından izlenmeli zira yukarıda da belirttiğimiz üzere TL'de son iki ayda yaşanan iyimserliğin arkasında yer alan siyasi risklerdeki hafiflemeyi tersine çevirebilecek potansiyeller içeriyor.

[997TT]

Odeabank. Faizlet haftaya cok az inebilir,bilginize.
Ayrica Torguetuning;yazi paylasman cok guzel fakat bu arkadas surekli iki yonlu yorum yapiyor. Yani yon hakkinda hic risk almiyor. Durum tespiti yapmak kolay,asil zor olan tek tarafli analiz yapabilmek.

[vectra-tuner]

Mevduat faizi oranlarını görüntülemek isteyenler hisse.net - makro ekonomi bölümü bölümünde güncel faiz oranları paylaşımı yapılıyor sürekli.. Kredi faizleri ciddi manada arttı bu işin sonu nereye gidecek göreceğiz.. Cuma günü Z.B 100 bin tl'ye kadar 0.88 ile verdiği Konut kredilerini 0.99'a çıkardı ki bu bile çok iyi bir oran yalnız sorun şuki 100 bine ev bulmak pek kolay değil.. Önümüzdeki süreçte faizler daha da yükselicek.. Hükümet düşürmek için düğmeye bassa bile Kredi/Mevduat oranlarındaki yükseliş Bankaların paraya ihtiyacını körükledi.. Kgf kredileri ile yaşanan hızlı Kredi genişlemesinin sonuçlarını hem tl'de değer kaybı hemde Faizde yükseliş olarak göreceğiz...

[TorqueTuning]

Haklısın aslında ben de aynı kanaatteyim, ya yukarı ya aşağı ama yine de gündemi takip etme bakımından ne veri açıklanacak ve gelecek gidecek bilgilendirici.

[arda35]

TCMB'ye kimse böğürmüyor bu aralar, "faizleri indirrr", "siz ne anlarsınız faizden, ökonomiden" yada "faiz haramdırrrr", faizler aşırı yüksek" vb. İlginç değil mi?

Yoo, alenen tehdit ettiler. Radyoda canlı dinledim bu konuşmayı.

Başbakan Yıldırım'dan bankalara uyarı - Takvim
- 21 Haziran 2017

[TorqueTuning]

Yoo, alenen tehdit ettiler. Radyoda canlı dinledim bu konuşmayı.

Başbakan Yıldırım'dan bankalara uyarı - Takvim
- 21 Haziran 2017

Goygoy siyasete devam, ISO konuşmasında bankalara giydir, Bankalar Birliği açılış/toplantısında başklarına salla... 40 sene önce de böyle yürüyordu, şimdilerde de aynı. Bu düşük profilliden de bir kurtulamadık.

[TorqueTuning]

03.07.2017:

Merkez bankalarının şahinleştiği bir dönemde ABD'de Cuma günü açıklanacak istihdam raporunun büyük önem arzedeceği kanaatindeyiz.

Türkiye'de TSİ10.00'da açıklanacak Haziran ayı enflasyon rakamları önemli olacak. Piyasa beklentisi aylık TÜFE enflasyonunun %0.1 olacağı yönünde...

USDTRY kurundaki teknik sıkışıklık bu hafta itibarıyle aşılabilir.
Sıkışmanın aşılacağı yöne doğru sert bir harekete hazır olmak lazım.


Küresel mali piyasalar yeni haftaya şahince tavra bürünen merkez bankalarının gölgesinde hafif satıcılı bir seyirle başlıyor. ABD Merkez Bankası'ndan (FED) Avrupa Merkez Bankası'na (ECB); İngiltere Merkez Bankası'ndan (BOE) Kanada Merkez Bankası'na (BOC) birçok önemli para otoritesi geçen hafta itibariyle ultra gevşek para politikalarından çıkış yönünde sinyaller verdiler. Ancak, bu sinyallerin kuvvetli verilerle desteklenmiyor olması piyasa reaksiyonunun da sınırlı kalmasına neden oldu (Financial Times gazetesi bu hususu hafta sonunda gündeminin ilk sırasına çıkardı). Yoksa, merkez bankaları şahinleşecek ve piyasalar sadece çok sınırlı oranlarda satıcılı olacak... Hiç şüphesiz çok kuvvetli bir satış baskısı ile karşı karşıya kalırdık. Bu hafta, bu açıdan önemli zira verilerle merkez bankalarının söylemleri arasındaki uyumsuzluğu test edecek bir veri seti ile karşılaşacağız. ABD'de Cuma günü açıklanacak olan Haziran ayı istihdam raporu FED'in şahinleşmesinin doğru mu ya da yanlış bir adım mı olduğunu gösterecek. Tahminler güçlü bir istihdam raporu geleceği
yönünde: Tarım dışı bordrolu çalışan sayısının 180 bin gibi güçlü bir sayıda artış kaybetmesi, işsizlik oranının %4.3 ile onaltı yılın dibinde kalması ve ortalama saatlik ücretlerin %0.3 gibi yüksek sayılabilecek bir oranda artış göstermesi öngörülüyor. Bu düzeylerde gerçekleşecek veriler FED'i teyit edip mali piyasalarda şu an sınırlı oranda olan satış baskısını pekiştirebilir. Zaten Amerikan 10 yıllık tahvil faizinin haftaya başlarken
%2.32 ile son altı haftanın en yüksek seviyesini görmesi de bu görüşümüzü teyit ediyor. Bu arada ABD'de Cuma gününe kadar iki önemli makro ekonomik veri daha piyasaları etkileyebilme gücüne sahip: Bugün açıklanacak imalat sanayi ISM verisi ile Perşembe günü hizmet sektörü ISM raporu.

Katar krizi bir süredir siyasi anlamda gündemin ilk sıralarında yer alsa da mali piyasaların ilgi alanında alt sıralara gerilemişti. Ancak konunun bu hafta itibarıyle yeniden gündemin ilk sıralarına çıkma ihtimali var zira S.Arabistan'ın başını çektiği ülkelerin Katar'a sundukları listenin yerine getirilmesi için zaman doluyor. Normal şartlarda zaman bugün doluyordu.
Ancak, arabuluculuk görevi üstlenen Kuveyt'in talebi ile iki günlük bir uzatıma gidildi. Bu da soruna çözüm bulunulabileceğine yönelik bir miktar umuda neden oldu. Halbuki, taleplerin bit kısmı Katar tarafından bağımsızlığını sorgulatacak cinsten olarak nitelendirilmiş ve reddedilmişti. Bu nedenle de taraflar arasında uzlaşıya varılması beklenmiyordu. Yine de iki günlük uzatım kararı bir nebze de olsa umut doğurdu. Burada kritik husus uzlaşı olmaması halinde ne olacağı...
İzolasyonun artarak sürmesi temel beklenti ancak tansiyonun daha da artarak sıcak bir temasa dönebileceğini bekleyenler de var. Bu yönde bir gelişme birçok açıdan kötü olur ve piyasa yansıması da olumsuz olur. Türkiye'nin bu hususta doğrudan taraf olduğu da unutulmamalı zira taraflar arasındaki anlaşmazlığın nedenlerinden biri de Türkiye'nin Katar'daki askeri üssü...

Türkiye bu çerçevede temaslarını en üst düzeyde sürdürerek konuya çözüm bulmaya çalışıyor. Bu kapsamda Cumhurbaşkanı Erdoğan Cuma günü art arda iki önemli temasta bulundu: Önce ABD Başkanı Trump ile telefonda görüşen Cumhurbaşkanı Erdoğan hemen ardından Rusya Devlet Başkanı Putin ile uzun bir konuşma yaptı. İlk başta bu temasların birbiri ile doğrudan ilişkili olduğu ve somut bir pazarlığa odaklandığı düşünüldü. Ancak, Beyaz Saray ve Kremlin'den gelen açıklamalar doğrudan bir ilişki olmayabileceğini gösterdi zira Erdoğan-Trump görüşmesinin esasını Katar konusu ile her türlü teröre yönelik mücadele teşkil ederken Erdoğan-Putin görüşmesinde ise Suriye konusu ele alınmıştı. Kulis bilgilerine göre Erdoğan-Trump görüşmesi Türkiye açısından tam da arzu edildiği düzlemde geçmeyince Türkiye'nin tek alternatifinin ABD olmadığı ima edilircesine Rusya kartı devreye sokuldu ve Rus lider Putin'den Katar konusunda destek çağrısında bulunuldu. Zaten Putin de hafta sonunda devreye girerek bu bilgileri teyit etti. Türk mali piyasaları açısından Katar sorununun hangi yöne doğru evrileceği ve bunda Türkiye'nin konumu ile Suriye'deki gelişmeler büyük bir önem arzediyor.

Makro ekonomik gündeme dönersek Türkiye'de bugün TSİ10.00'da açıklanacak olan Haziran ayı enflasyon rakamları önemli olacak. Piyasa tahminleri aylık TÜFE enflasyonunun %0.1'lik bir artış kaydedeceği yönünde. Biz gerçekleşmenin çok az yukarıda olabileceğini tahmin ediyoruz (%0.2 gibi).
Geçen yılın Haziran ayında TÜFE %0.47 artmıştı. Bugün açıklanacak aylık verinin bu rakamın altında kalması yıllık enflasyonu mevcut %11.72'nin altına getirecektir. Ancak, veri setinin piyasa yansımasını beklentilere göre nerede geldiğine göre değerlendirmek lazım. Ayrıca, çekirdek göstergeler de önemli olacaktır. Verilere odaklanmışken geçen Cuma gelen iki veri setini daha bültene taşımanın faydalı olacağını düşünüyoruz. İlk olarak Mayıs ayı dış ticaret dengesi 7.3 milyar dolar açık ile son yılların en yüksek açık rakamını yarattı. Altın ve enerji ithalatının önemli rol oynadığı bu veri ikiz açık sorununun arttığını göstererek olumsuz bir ekonomik sinyal verdi (dış ve iç açık). Cuma gününün ikinci veri seti Hazine'nin borçlanma programı idi. Hazine'nin üç aylık dönem için yayımladığı programın en dikkat çeken yani borç döndürme oranının daha da büyümesiydi. Bir önceki ay Temmuz ve Ağustos ayları için belirlenen borç döndürme oranları %115'ten %130'lu rakamlara güncellenerek borçlanma ihtiyacının arttığını gösterdi. Mali piyasalar bu hususları şu an itibariyle pek fazla dikkate almıyor olsa da küresel bazda coşkunun sona ermesi durumunda daha fazla gözardı edemeyebileceklerinden endişe ediyoruz.
Bu da ilk etapta tahvil faizlerini yukarı çekecektir.

Tekrar piyasa hareketlerine geri dönersek... ABD piyasaları yarın tatil nedeniyle kapalı olacak. Bu bağlamda piyasalarının bugün de tatil havasında olması olası. Bu da işlem hacmini ve fiyat hareketlerinin boylarını kısaltabilir. Piyasaları okuyabilmek adına major ülkelerin tahvil faizlerine odaklanmakta yarar var. Tahvil faizlerinin yukarı gitmesi olumsuz; aşağıda kalması ise olumlu yansımalar doğurabilir. Türkiye cephesinde USDTRY kurunun seyri önemli olacak zira son dönemde sıklıkla dile getirdiğimiz teknik sıkışmada sona geliniyor. Grafik diyor ki hafta içerisinde, öyle ya da böyle, sıkışma sona eriyor ve USDTRY kuru kendine yeni bir yol çiziyor. Sıkışmanın aşıldığı yöne doğru sert bir hareket ihtimalinin oldukça kuvvetli olduğunu not düşmekte yarar var. Aşağıda 3.50, yukarıda ise 3.54 civarının yakından izlenmesinde yarar var. USDTRY kurundaki kırılmanın uzantısı olarak hisse senedi ve bono&tahvil piyasalarında da sert hareketler görebiliriz.