ozgurluk Nickli Üyeden Alıntı
Yıllardır olması gereken primlerde satılmadığı, ve teminatlarla ilgili yasal düzenlemeler yapılmadığı için fiyatlar bu seviyede.
Sebepleri uzun uzun anlatmaya gerek yok.
Devlet, uzunca bir süredir, sigorta şirketlerine, trafik sigorta fiyatlarının düşürülmesi ile ilgili baskı yapıyor. Fakat veriler ortada, sektör; ilgili branş bazında zararda olduğu için, çoğunluğu yabancı sermayeli sigorta şirketleri kuyruğu dik tutarak, devlet baskısına karşı dik durdular.(olması gerekende buydu)
Çünkü bu teminatlar ve mevcut yasalar ile bu branşta kar etmek, poliçe tanzim tarihinden itibaren, bir zar atıp 10 yıl boyunca kar edip etmeyeceğinin belirsiz olduğu bir ortam anlamına geliyor. (hatta kar etmiyorsun). Kim kar etmediği bir işi yapar ? hanginiz 10 yıl boyunca zarar edeceğini bile bile poliçe keser ? kimse ..
İnanın ki poliçeler zorunlu bir ürün olmasa, hiç bir şekilde bu poliçeyi tanzim etmek istemeyen bir çok şirket olur..
(Bu kısımdan sonra aktaracaklarım şahsi görüşlerimdir )
Şirketler fiyat konusunda haklı olarak dik durmaya devam ediyor, ama bunca zamandır , bir yasal düzenlemede hala yapılmış değil !:soru::soru::soru: herhalde vardır bir bildikleri değil mi:) (ne olduğunu birazdan daha net açıklayacağım)
Güvence fonu diye bir şey var, esasında kurulma mantığı harika olan bir fon bu (isteyen araştırabilir). Kesilen her trafik sigortasından, tüm şirketler, küçük oranlarla bu fona para aktarmak zorunda(bu para sigortalıların cebinden yani bizim cebimizden çıkıyor) ve burada ciddi miktarda para birikiyor.. Zorunlu poliçelerde verilen teminatlar, şirket batsa dahi bu fon sayesinde teminat altında.. İşte tam da bu noktada bazı zat'ların kafalarında ampul yanıyor... Şirket batsa da ,poliçe devam ediyor ve teminat altında...
Bizim kafamız her zaman işin .....ne çalıştığı için, son dönemlerde bu fon da biriken paralar kötü şekilde kullanılmak zorunda kalınıyor.
Yani herkesin cebinden çıkan, güvence anlamına gelen paralar, kötü niyetli insanların cebine, dolaylı yoldan giriyor...
Nasıl mı ?
Aslında sigorta şirketi olması için gerekli şartları sağlayamayacak kuruluşlar, bir şekilde ruhsat alarak, trafik sigorta poliçesi kesmeye başlıyor.. Sonra bu şirketler 3 kuruşa satması gereken poliçeyi 1 kuruşa 2 kuruşa satıyor..(zarar edeceğini bile bile) Poliçelerdeki teminatlar için gereken karşılıkları ayırmıyorlar.. Havuzda para birikiyor ve bir şekilde ceplerine indiriyorlar.
Sonra 3-5 sene gibi vadelerde zarar ederek buhar olup uçuyorlar.. EEE poliçelerin vadesi devam ederken, şirket zarar edip batıyor, peki poliçelerin teminatları ne olacak ?? Teminatı sağlayan sigorta şirketi tarafından ödenmesi gerekiyor değil mi ??..Hasarlar nereden ödenecek ??? Tabikiii Güvence fonundan karşılanacak, yani hakkıyla yıllardır trafik sigortasını yaptırarak bu fona katkısı bulunan herkesin cebinden çıkacak.. Batan şirkette toplanan paralar da kılıfına uydurularak şirket sahiplerinin ceplerine gidecek.. Piyasanın da içine etmiş olacaklar..
Özetle ; ucuza poliçe yaptırdığını zannedip sevinirken, aslında kaybeden orta vadede vatandaş oluyor yani..
Neyse konuyu dağıtmayayım.
Geldiğimiz noktada ise ;
Yasal bir düzenleme/güncelleme yapıldı mı ? HAYIR.
Trafik Sigortalarında bir düşüş var mı ? HAYIR.
Halk bu durumdan uzunca bir dönemdir şikayetçi mi ? EVET (neredeyse her gün haberlerde bir şey çıkıyor..)
kayıtsız kalınması imkansız bir durum var ama direkt olarak da bir müdahalede yok.. dolaylı yoldan var ama.. bu işi yapamayacak kuruluşlar çıkması sağlanarak batana kadar ucuza bu poliçeyi kesmesi..
Aslında söylenecek çok şey var ama neyse..
Son olarak , trafik sigorta fiyatlarının, temmuz ayından itibaren hasarsızlık kademesine göre 350 TL ile 900 TL aralığında seyredeceğini düşünüyorum. Yeni kurulan bir veya bir kaç şirket bu fiyatları bu banda çekecek ama zararını da orta vade de vatandaş çekecektir.
İyi forumlar.