Bi ülkede eğer cezalar caydırıcı değil ise,yapanın yanına kar olan sistem devam ettiği müddetçe daha çok duyarız böyle şeyleri biz.
Printable View
Bi ülkede eğer cezalar caydırıcı değil ise,yapanın yanına kar olan sistem devam ettiği müddetçe daha çok duyarız böyle şeyleri biz.
Duyarlılığımızı tamamen kaybettik.Dibimizde olan büyük olaylarda bile yokmuş gibi davranıyoruz.Bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyoruz. Empati kurmuyoruz.Başka insanların ne düşündüğü nasıl yaşadığı umurumuzda değil.Sadece istediğimiz olsun diyoruz. Acaba nerede yanlış yaptım diyemiyoruz. Sosyal medyaya bakın herkes haklı kimsenin suçu yok nedense. Günü kurtarmaktan öteye gidemiyoruz.
Bu konuda net konuşmam gerekirse. Forum kurallarını ihlal edeceğim, ceza alacaksam da sağlık olsun. Sert bir üslupla
Bu yazıyı okuyan sen ve bu yazıyı yazan ben dahil hepimiz yozlaşmış insanlarız. Eğer toplum bu hale geldiyse hepimizin (77 milyon yani) az veya çok bunda payı var.
Çözüm ise, yok. Bence yok.:tapedshut
Bu konuyu çok önceden gördüm ve nedense ne yazdım ne de okudum, yaşım çok sayılmaz ama bende eskilerle şimdiki Türkiye arasında dağlar kadar fark var.
Önceden herkesin tek bir işi vardı, adam sabah çalışıyor akşam evine geliyordu. Saat 11 oldu mu dışarıda araba bulunmuyordu neredeyse. Herkes azla yetinmeyi biliyordu. Sonrasında bu diziler girdi hayatımıza. Lüks araçlar, zengin yaşantı insanları cezbetti ve insanlar daha fazla çalışmaya, çalışamayan çalmaya çırpmaya, dolandırıcılığa başvurdu.
Ben milletimizi kimse üstüne alınmasın ama bir 'koyun' olarak görüyorum. Kim ne derse ona inanan, kim ne derse onu yapan ve birbirini taklit eden bir toplumumuz var. Özellikle gençlerimiz.
Eski dizileri hatırlayın; Mahallenin Muhtarları, Süper Baba bunların hangisinde bir lüks yaşantı vardı? Yabancı film veya dizilerde bir 'öpüşme' sahnesi görsek yadırgardık şimdi adamlar combo yapıyor, yengesine asılanından tutun karısını aldatan vs vs. Şu diziler hayatımızı alt üst etti.
Kimsenin kimseye Eyvallah' ı, saygısı kalmadı. Çıkarı olmadığında insanlar birbirlerine selam vermez oldu.
memlekette ne ifade özgürlüğü kaldı ne basın özgürlüğü herşeyin üstü örtülüyor resmen uyutuluyoruz herkesin elinde akıllı telefonlar metroda otobüste heryerde kafalar telefondan kalkmaz oldu , bayram ziyaretlerini smsler aldı çok yozlaştık hiçkimsenin birbirine saygısı yok sabah işe gelirken metroda bakıyorum oturanlar hep öğrenci genç insanlar , yaşlılar ayakta kimse kimseye yer vermiyor eskiden bazı edep kuralları daha çocukluktan aşılanırdı bize öğretmenlerin gölgesine basamazdık şimdi öğretmenler dayak yiyor bunun gibi birçok şey gün geçtikçe kötüye gidiyoruz malesef.
Paranın aldığı şeyler çoğaldıkça insanlar buna ulaşmak için her şeyi yapar, her kalbi kırar oldu.Bizim toplumda üstünlük kurma durumları var buda bizi birbirimizden uzaklaştırıyor.Toplum bireyi bu hale getiriyoru
Hani bir laf vardır ya . Çok hoşuma gidiyor.
Yıllar sonra bugünler anlatılırken: "Her şey Kasımpaşalı bir şizofrenin kendini Ortadoğu'nun lideri sanmasıyla başladı..." diyecek tarih...
Cezalar caydırıcı olmayınca ülkenin b.ku çıktı.Aslında diyecek çok şey var ki yukarı da bir çok şey zaten açıklanmış.
@aligizda eskiden pc sahibi olmama rağmen televizyon izlerdim ki çıkan diziler gerçekten kaliteliydi tv de bir kalite vardı. Yıllardır televizyon izlemedim hiç bana o kadar gereksiz geliyor ki tarifi yok. Kenan İmirzalıoğlu'nun dizilerini izliyordum sadece en son Karadayı izledim bıraktım. Ara sıra mecburi ortamlarda tv açılırsa gördüğüm kadarıyla sadece lüks hayat gösteriliyor. Senaryo hep aynı. E onlar da haklı bayılıyor millet onu izlemeye.
Tv aptal kutusu diye söylenirdi ya şu an bence aptal ^sonsuz. Bizimkiler evde tv izlerken kırasım geliyor resmen o kadar gıcık oldum artık.
Boğaz manzaralı bir yerde yemek yemenin bize hedef gösterilip bununla mutlu olacağımıza** şartlandırıldığımızı söylersem şaşırabilirsiniz. Birileri beğenilerimizi, hedeflerimizi kısaca mutluluğumuzu satın almış. Bu aslında ortaçağ ayrupasından sonra gelişen bir durum. zira bu dönemde zengin ve aristokratların alabildiği yada yapabildiği şeyleri orta tabaka halk kesimleri de yapabilince onların farklılıklarını ortaya koyabilmeleri için kolay ulaşılabilse de bazı şeylerin fiyatını çok yüksek tutarak sadece kendilerinin alabilmelerini sağlayıp, ayrıcalıklarını ortaya koymuşlar. Mesela hep aklıma gelir altına neden insanlar sahip olmak ister diye.. Hiçbir ihtiyacımızı karşılamaz.. Ama zenginliğin göstergesidir.. . Altını olanın farkını ortaya koyduğu bir dünyada mutlu olmaya çalışır hale gelmişiz.. . Birileri sizi boğaza bakarak balık yemenin salaş bir yerde dostlarınızla yemek yemekten sizi daha fazla mutlu edeceğine inandırmış.. Hayır ben aslında aynı para bile olsa daha sıcak ve samimi olduğu için salaş yerde yerim denmez olmuş.. . Bu şartlandırma ile fiyatlar ve insanlar arasında kastlar oluşturulmuş. Kısaca bize nasıl mutlu olacağımız öğretilir hale gelmiş.
Bugün iphone 6 nız olur 6 ay sonra İphone 7 çıkar onu almaya çalışırsınız aldığınız 3-5 kuruş maaşınızla.. Onu alırsınız İphone 8 gelir. Tıpkı atın koşmasını sağlayan yem gibi hiç bitmez ulaşmak istedikleriniz. Sizin İphone almaya ihtiyacınız olduğuna inandırılır önce.. . Sonra iphone almak sizin beklentiniz haline gelir.. . Buna farkında olmadan zorlanırsınız.. Herkes alır çünkü.. . Ve artık bu döngünün içine sizde girmişsiniz demektir.. . Yeni çıkacak İphonelar sizi beklemektedir Öyleki hırs bile yapabilirsiniz onu almak için.. Sabahtan sıraya girip ilk alanlardan olmak bile isteyebilirsiniz. İşte o anda o hep yeme ulaşmaya çalışan attan bir farkınız kalmaz.. .
Alintidir..
@m3csl
Şu iphone muhabbetini canlı canlı yaşadım ben.
Askerden gelip işe başladığımda iphone 4 üm vardı. O ara da iphone 6 yeni çıkmıştı. neyse bir arkadaş vardı 2. el telefon işi yapan dedim temiz bi 5 5s olursa alayım diye geldi bana 5s buldu ama garantisizmiş evkur alımı garantide görünmüyor sonradan uyanınca ayar oldum gittim verdim telefonu sıfır iphone 6 aldım yarım saat içinde. Neyse tabi 3 ay falan geçmişti çıkalı. Bir gün oturuyoruz iphone6 sı var herkesin sordu ne zaman aldın diye dedim işte şu zaman garip bir hareket ve sesle ben ilk çıktığında aldım dedi şaşırdım. Böyle bir rekabet var işte :D cidden yazık.
Not: İlk çıktığı gün alınan ip6 lar rulo yapılıp münasip bir yere monte ediliyormuş. Öyle bir söylenti var.
Ben biraz değişiğim herhalde. Telefonda ölü pixel vardı bekledim biraz daha zaman geçsin geç yenilensin daha uzun kullanırım diye :)
Akşam ezanı okunduğunda eve koşa koşa giderdik saate geçerse başımıza birşey gelir diye.Şimdi ise air bag olmayan arabaya bütün etiketleri (srs etiketi) üzerinde diye araç satılıyor.
7 yaşından sonrası sarmadı beni :)
Bu dünyada hırsızlık, gasp, çocuk istismarı, pedofili, tecavüz...vs sonradan icad olmadı veya gelişmedi. Bakınız İsviçre'nin karanlık tarihi http://www.radikal.com.tr/kultur/isv...iplak-1293149/ (eminim çoğumuz vay anasını orada da böyle ruh hastaları mı varmış diyecektir.)
Çoğu ülkede bu yukarıda saydıklarım var ama kimisinden senede 1 kere oluyorsa kimisinde (ne yazıkki çoğunlukla Arap ülkelerinde) senede 365 belkide 730 kere oluyordur. Bunun belki milyon tane sebebi olabilir burada bunun değerlendirmesini, kritiğini..vs'ni yapmayacağım sonra rahatsız olup üstüne alınıp savunmaya geçecek tomarla adam var.
Fakat, bildim bileli (ki hiç istisnaya denk gelmedim) nerede Allah, kitap...vs bizde yamuk olmaz diyen takkeli tüccar varsa ondan oldum olası uzak durmuşumdur, sebebi adamın dindarlığı değil, dini alet ederek bir kamyon yalan dolan çevirmesidir.
Aramızda Japonya'ya gidenimiz olmuştur; adamlar budist ama bir müslümandan daha müslümandır. Saygı sonsuz, art niyet yok, arkandan iş çevirmiyorlar, bir dakika benim bir tapınağa gitmem lazım diyerek işi gücü yarıda bırakmıyorlar, en önemlisi de işlerine sahip çıkıyorlar ve ciddiye alıyorlar. Adamların alışveriş merkezinde asansördeki düğmelere beyaz eldiven takmış hatunun biri basıyor, ister anla siter anlama herkese güleryüz yapıp teşekkür ediyor, iyi günler diliyor. Bize böyle iş kolu olsa kadın yerine kıl yumağı yontulmamış bir adam koyarlar, tarrağım hangi kat diye sorar, arkandan da bir tomar konuşur.
Demem şudur, biz son 14 senede hepten şımardık, saygımızı, sevgimizi, güvenimizi yitirdik ve en kötüsü de umursamaz olduk. TV'de yerel kanallardan bana bir tane bilgi dolu belgesel gösterebilirmisiniz. Hepsinde işi boş programlar var. Hatta, bitmeyen dizilerdeki abuk sabuk hayatları empoze etmeye çalışmaları da cabası. O ona mı çaktı, bu bunu mu düdükledi, adada ne halt ediyorlar, hiç işe gitmeyen ama her nasılsa para kazanan tipler...vs vs
Bu abuk sabuk şeyleri izleyenlerden hayır gelir mi?
Özetle, şu an dayatılan nedir? Minimal ya da lazım olduğu kadarıyla yaşama, lazım olmayanı da al hatta gırtlağa kadar borca gir öyle al hatta kısa yoldan da zengin olabiliyorsan ol, onun içinde her yol mübah.
Ne derler bilirsiniz, fasulye yiyen imam kesin...bunu gören cemaat de sıvar. Ülkenin şu an ki durumu böyle.
P.S: Yazacak çok şey hatta şok şey var ama kısa kestim.