User Tag List

Sayfa 1/12 12311 ... SonSon
228 sonuçtan 1 ile 19 arası

Konu: Alman Otomobil Dergilerinin Zehirlediği Nesil ve Algı Operasyonu

  1. #1
    OmerRS - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Dec 2005
    Yaş
    38
    Şehir
    Ankara
    Mesaj
    4.387
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    12 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)

    Alman Otomobil Dergilerinin Zehirlediği Nesil ve Algı Operasyonu

    Merhaba, uzun zamandır gözlemlediğim ve sonuçlarının insanları manipule ettiğini düşündüğüm bir konu var. Bu da Türkiye'deki insanların iyi araba algıları, bunu değerlendirirken kullandıkları kriterler ve kalite anlayışları.

    Hepimiz, özellikle de 90'lardan sonra yaygınlaşan araba dergisi furyasını hatırlarız. Bu dergiler dikkat ederseniz genelde Alman otomobil dergilerinin ya lisanslı ya da kaçak kopyalarıydı. Başlıcalarını da yazayım; AutoShow (AutoBild), OtoHaber (Auto Zeitung), Auto motor und Sport. Neydi bu okuduğumuz ve arabalara bakış açımızı şekillendiren dergilerin özelliği? İyi ya da kötü diye değerlendirmeden söylüyorum, sürekli Alman markalarının ağırlıklı konu edilmesiydi. Bu gayet normal bir şey diyebilirsiniz, evet normal bir durum ancak ülkede arabalara dair okunan tek kaynak bunlar olunca algı da bu yönde şekillenmeye başlıyor.

    Biraz daha somut şeylerden bahsetmeye başlayalım. Yukarıda bahsettiğim yayınlarda gördüğümüz bir özellik de bütün testlerin puan tablosuna göre şekillenmesi ve kararın o tabloya göre verilmesiydi. Örneğin 20 30 tane madde sıralanır ve burda en çok puanı alan araç 1. seçilirdi. Öncelikle her ne kadar çok objektif dursa da istediğiniz aracı parlatmaya çok müsait bir sistem bu. Aklıma gelen evlere şenlik bir test hatırlıyorum, V10'ların karşılaştırıldığı E60 M5 ve Audi S6'nın testi. Bu testin sonucuna göre kimsenin hatırlamayacağı Audi S6, BMW M5 gibi bir çıta belirleyici aracın önünde 1. seçilmiş. Bu sonucu S6'nın açılır tavanı, arka koltuk genişliği ve bagaj hacmi sayesinde puan farkı yaratarak belirlemişler! Kısaca komik. Örnekler çoğaltılabilir, mesela VW Passat'ın yeni çıktığı dönemde Mercedes E200 Kompressor ve Opel Vectra ile karşılatırılması. Sonucunda da Passat ile E200'ün aynı puanı alması gibi Ya da Mk4 Golf GTI ile EP3 type R gibi arabaların komik kriterlerle eş görülmesi gibi.

    Yukarıdaki fikir size çok ilginç gelmediyse daha sansasyonel bir konu var sırada; Yılın En iyi Otomobili seçimlerindeki şike. Yıllarca bu dergilerin seçtiği yılın en iyi otomobili ödüllerini de okuduk. Bunlar genelde Avrupa'nın ya da Dünya'nın en iyisi değil de "Alman'ya da satılan en iyi" ayarındaydı ama sorsanız o senenin dünyadaki en iyi arabası olarak lanse edilirler. Tahmin edebileceğiniz gibi bu adamların seçtiği arabalarda son 10 yılda 8 kez en iyisi Alman arabaları seçilmiş! Arabalar da S-Klasse Mercedes falan da değil VW up! falan Sonra bu oy kullanan dergilerin birinden itiraf geldi. Dedikleri şuydu, biz yıllarca VW araçları 1. seçtirdik adil değildi oylamalar. Biliyorsunuz VW, Alman Devletinin sahip olduğu bir şirket, o yüzden kesinlikle çok ciddi kollanırlar. Siz de bu araçların dergilerde ne kadar mükemmel olduğunu okursunuz ve algı yönetimine tabi tutulursunuz. Bu araçlar kesinlikle iyi değildir demiyorum, ancak yanlı bir anlatım olduğunu söyleyebilirim. Bu skandal Dizel Emisyon skandalından çok önce patlak vermiştir bu arada.

    İlerleyen yıllarda neyse ki bu basında çeşitlilik arttı da nispeten bir aydınlanma yaşadık. Piyasaya Autocar, EVO, Top Gear gibi İngiliz dergileri çıkınca insanlar arabanın aslında 100'den 0'a 39 metrede duran bir makina değil de dağ yoluna çıkıp eğlenebileceğiniz bir şey olduğunu görmeye başladılar. Chris Harris (ki Autocar'da yazarken 2005-6 yıllarında yazılarını kaldırdıkları için Türkiyede'ki ofislerini mail yağmuruna tutmuştum, sonra yayınlamaya devam ettiler ) ve Steve Sutcliffe, Jeremy Clarkson gibi adamlar bize sürüş keyfinin gerçek otomobil severlik ölçütü olduğunu öğretti. Ha demiyorum ki araba değerlendirmek sadece hemen çıkıp gazlamaktır, elbette diğer kriterler de çok önemli güveniilirlik ve kalite gibi. Kaldı ki ingiliz Otomotiv Endüstrisinin batması büyük oranda bu yüzdendir.

    Neyse Kalite demişken konuyu dağıtmayalım. Bizdeki kalite algısı nedir diye sorsam aklınıza neyin geldiğini tahmin edebiliyorum. "Arabanın konsolunun üst kısmı ve kapı içlerinin yumuşak plastikle kaplı olması." Yahu böyle dar bir değerlendirme kriteri olabilir mi? Yıllarca arabaların kalitesini "Malzeme ve İşçilik" adında lanet bir kalıba sığdırdılar. Sonucunda dünyanın en kaliteli arabalarınının bazılarını üreten Mazda ve Toyota gibi markalara kalitesiz araba gözüyle bakıldı. Sert plastik diye aşağılandı Japonlar ama dünyanın en sorunlu ve kalitesiz üretimi olan bazı orta sınıf alman otomobilleri göklere çıkarıldı. Elektrik sorunları, paslanma, mekanik sıkıntılar, 5 yıl sonra yeniyken durduğu gibi durmayan o fake trim kaplamaları hep gözardı edildi, çünkü bu ülkede suni olarak yaratılmış bir algı vardı.

    Kalite konusunda bunları yazarken şu anda yollarda görebileceğiniz bir aracın bütün dizayn ve üretim aşamalarında bulunmuş öncesinde ise lider arge merkezlerinde çalışmış biri olarak yazıyorum, yani haklı gerekçelerim var Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, Kalite demek aldığınız ürünün size vaad ettiklerini ömrü boyunca sunabilmesidir. Kaliteli ürünler kendilerini bu şekilde kanıtlarlar, bize yıllarca pompaladıkları gibi sessizlik, yumuşak kaplamalar ve süspansiyon konforu gibi kriterler aracın ne kadar lüks olduğu ile daha alakalıdır.

    Bu subjektif kriterlerin yanında bir de Amerikan, İtalyan, Japon, Fransız ve ingiliz markalarının itibarını da zedeleyecek yayınlar da çokça yapıldı. İnternette Türkiye'de çekilmiş test videolarını izlerken çok net görebiliyorum ki, bizim arabaya bakış açımız tamamen yukarıda bahsettiğim yönde şekillenmiş ve arabaları karşılaştırıken hep bize bu öğretilen Almanların iyi yaptığı şeyler üzerinden değerlendiriyoruz. Örneğin konsoldaki tuşlara basarken hep ne kadar yumuşak bir dokunuşa sahip olduğu bahsedilir, Japon Toyota'nınki ise daha mekanik, sorunsuz ve işlevsel olduğu bahsedilmez altı üstü bir buton yahu ne kadar çok önem veriyorsunuz. Zaten 5 yıl sonra çoğu Alman arabasındaki o tuşlarin üzerindeki yazılar siliniyor gereksiz oranda da bozuluyor. Sizin arabaya bakışınız bu kadar sığ olabilir mi, bu normal mi? Bence değil.

    Bu yerme ve yükseltme işine bir örnek daha vereyim. Bir Alman dergisine rica minnet çıkarılan Amerikan arabası konusunda Amerikan V8 lerinin ne kadar eski teknoloji olduğu hacminin çok olduğunun bahsedilmediği test bulamazsınız. Yeter anladık yahu GM 50 yıldır Small block OHV motor üretiyor, adamların geçerli sebepleri var ki üretiyor diğer yandan da. Ne alıp veremedikleri var bilmiyorum ama o dalga geçtikleri LS, LT serisi GM motorları Alman üreticilerin ürettiği ultra karışık ve over engineered V8'lerinden daha başarılı aslında. Çoğu Alman motoruyla karşılaştırdığımızda bu motorların daha az yakıt tükettiği, çok daha ucuz olduğu, çok daha hafif olduğu ve çok daha sorunsuz olduğu bir gerçektir ama bunu görmenizi istemezler. Ki bunları yazan ben GM'in baş düşmanı olan Ford fanatiğiyim

    Bu yazdıklarımdan Marka üzerinde bir art niyetimin olduğu düşünülmesin çünkü Porsche ve Mercedes-Benz gibi Alman markaları Otomotiv tarihini şekillendiren firmalardır. Diğerleri konusunda ise biraz overrated olduğunu söyleyebilirim maalesef.

    Sonuç olarak, bu yazdıklarımın amacı sadece araba seven insanlar olarak biraz daha geniş düşünmemiz ve farklı renklerin de varlığını hatırlamamız içindir. Dünya'da çok çeşitli üretimler var ve hepsi bu yıla kadar yaşadıklarına göre bazı şeyleri iyi yapıyorlar demektir, dar bir bakış açısıyla bunları gözardı etmemek gerek diye düşünüyorum. Bu sektörde pazar kapmak için bizim gibi gelişmekte olan ülkelere bu tarz algı operasyonları yapılıyor, o ülkelerde bu inanışı güçlendirip pazara hakim olma hedefi vardır. Bunun için gelişmemiş ülkelere tırlar dolusu ikinci el arabaların hibe edildiği de bir gerçektir, çeşitli yöntemler var tabi. Bizde de neyse ki MX-5 gibi arabalar yeni yeni keşfediliyor, Scirocco tekelinden daha iyi bir seçenek değil mi

    Araba sevgisi bir keyif işi ve bu makinalardan keyif almanın çok çeşitli yolları var, artık bizim ülkemizde de bu kültürün daha rafine hale gelmeye başladığının da farkındayım inşallah bu manipulasyondan kurtulup daha da bilinçli olacağız ülkece.
    Azim Oto Özel Ford Servisi
    http://www.azimfordservisi.com/

  2. #2
    Wankel Batu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Apr 2015
    Şehir
    istanbul/Stuttgart
    Mesaj
    522
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    uzun uzun yazardim görüsünüzün yanlis oldugunu fakat sonu olmayan bir tartismaya donecegi icin bence
    fazla kasmissiniz
    Görüsünüze saygim var fakat kesinlikle katilmiyorum
    Best German Engineering

    Vorsprung durch Technik

  3. #3
    OmerRS - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Dec 2005
    Yaş
    38
    Şehir
    Ankara
    Mesaj
    4.387
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    12 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Merhaba, 2. Dünya Savaşını o yüzden mi kaybettiniz?

    Şaka yapıyorum tabi ki
    Azim Oto Özel Ford Servisi
    http://www.azimfordservisi.com/

  4. #4
    lowfamilia - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Feb 2014
    Yaş
    30
    Şehir
    Muğla/Turkey
    Mesaj
    431
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    +1 katılıyorum.

    Passatım var testlerdeki gibi tuşlar yumuşak dediler 4 yıllık arabanın tuşları soyuldu, motoru şöyle güçlü böyle iyi torklu dediler 95k da turbo ve gaz kelibeği yedi servis cevap dahi veremedi, dsg şöyle hızlı böyle geçişi mükkemel şanzıman dediler, 103k da şanzımanım arıza verip araç kendini dağın başında kitledi (95k da turbo arıza yaptığında servise çekildiğinde araba şanzıman yazılımı bakımları yapıldığı halde 8k sonra böyle oldu), 215/55/r16 lastik kullandığım halde araçta hiç bir yürüyenini ellenmediği halde acayip bir yürüyende tıkırtı ve konsolda trim sesleri başladı. sunroofdan su altı sağ yolcu tarafından halı yıkama makinası ile su çektim. serviste değişen gaz kelebeğinden sonra 1k sonra araç kendini korumaya aldı 15kmlik yolu 30km hızla belki 15-20 defa aracı tekrar çalıştırıp yürüttüm. şuan cd çaların içinden cdyi çıkarmasını saymuyorum dahi. bakın kıyaslama değil ama bundan önceki aracım clio grand tourdu 140kda sattım 140k boyunca tek bana çıkardığı sorun sol amortisörün takozuydu. Şimdi biri Alman öve öve bitirelemen tüm testlerden 10 üzerinden 8-9 alan araç biri ooo reno beş para etmez denen araç. Herşey algı meselesi şuan ülkede en çok arıza yapan araçlardan ilk 5'de vw varken en çok satan 1. araç ama dünyada en az arıza yapan mazda satış konusunda sıkıntı çekiyor işte bu nedir algı sorunudur. Japonlar belki konfor olayını son 2-3 senede yeni yeni getirmiş olsada kaliteli sorunsuz araç anlayışını 25 senedir sürdürüyorlar bunun en büyük öneri corollalardır. şimdi çıkıp bu dediklerime katılmayanlar olucaktır normal ama şunu kabul edin JAPON>alman hiç japon araba sahibi olmayıp 3 tane vw sahibi olduğum halde bunu söylüyorum.
    Alıntı Eray Yümsel Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    0.5 ne arkadaş benim aspiratör okadar üflüyo ya sc yerine onu verirdim üfletirdin motora serdar
    Alıntı ibooo Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    malı arapfaikten alıyoruz mersine kadar göki kullanıyo

  5. #5
    Sinan58 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Jan 2016
    Yaş
    28
    Şehir
    Sivas / Türkiye
    Mesaj
    1.084
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    12 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Toplumumuzda çok ama çok yanlış bir olgu oluştu, adam bmw 316yı dünyanın en hızlı arabası zannediyor mesela.
    Ama beygir-tork ne demek haberi yok.
    Daha sonra biride oradan çıkıp jetta ne gidiyor yav diyor onunda arabanın 1.6 120-130 beygir olduğundan haberi yok.

    Hele birde en pahalı araba en hızlı arabadır mantığıyla yaklaşanlar var, adam almış 140 Milyar"a passat, altındaki arabayı kimse geçemez zannediyor.
    Tamamen bilgisizlikten başka bişeyden değil hüloğğğğğğ
    Yaşasın Japon arabaları, ha ta ta ta ta

    @wankel batu: Kardeşim avatarındaki resim olduğu sürece hiçbir zaman objektif düşünemezsin.
    Alıntı iztuzu Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Trafik açısından konuşursak Artvin şehir merkezi Tokyo Drift misali kıvrıla kıvrıla giden caddeden kurulu.

  6. #6

    Üyelik
    Feb 2013
    Yaş
    34
    Şehir
    İstanbul
    Mesaj
    57
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Ben ykarıda yazılanlara sonuna kadar katılıyorum.Tmm bmw sürüş makinası olarak slogan yapıyor haklılarda ancak bu alanda kesinlikle tek değiller örneğin italyanlarında sürüş karakteri iyidir.Ek olarak ülkemizde alman araçlarının çok iyi olarak bakılmasının ikinci nedeni distribitöler örneğin mitsubishi mazda gibi markaların bu konudaki en büyük handikapı bence yani kısacası mazdayı doğuş alsın şimdiki Favelerin iki katı rahat satılır.Das auto uğruna millete aylarca sıra bekletiyorlar.Fiyatlarda cabası markanın ülkeye tek bir katkısı yok alman araclarının bildiğim kadayırla bazılarının camları burda üretiliyor.Şimdi sizin bu yazı neden bugün yazıldı. Boykot mu ediyoruz almanları Satılşık e39 var )

  7. #7
    FK.Sub - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Dec 2011
    Yaş
    34
    Şehir
    İstanbul - İzmir
    Mesaj
    589
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    1 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Açılan konu türkiyede ki alman otomobile olan merak,alman otomobili hep zirvede,hep göz bebeği gibi görülmesinden kaynaklı sorunu dile getirilmek için açılmış ki öyle.Ben kendi adıma konuşacağım her otomobilin ülke ayırt etmeksizin farklı ruha ve karakterine olduğuna inanan biriyim.Alman otomobili hep dayanıklılık hep önde görülmesinden kaynaklı problemi ülkemizde görüyoruz,alman,japon şuan bindiğim ise fransız bir araç,hiç birinde problem yaşamadım.Malzeme kalitesi segment arttıkça,artan bir zevkti ki günümüzde artık pek malzeme kalitesi hissine takılmadan paraya göre araç alan insanlar türediği için biz bu hissiyatı paraya göre yaşamaya başladığımıza inanıyorum.99 model subarumda 4 cam otomatikken 55 bin verilen bir otomobilde arka camlar manuel olduğunu göremeyecek kadar paraya ve gösterişe döndü malesef bu süreç.

  8. #8

    Üyelik
    Jan 2016
    Yaş
    48
    Şehir
    TÜRKİYE/DATÇA
    Mesaj
    1.044
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    12 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Tam paralel işi bir yazı.
    Şaka şaka... Cuk oturmuş her yazılan.

  9. #9
    OmerRS - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Dec 2005
    Yaş
    38
    Şehir
    Ankara
    Mesaj
    4.387
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    12 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Alıntı smtakdnz Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Ben ykarıda yazılanlara sonuna kadar katılıyorum.Tmm bmw sürüş makinası olarak slogan yapıyor haklılarda ancak bu alanda kesinlikle tek değiller örneğin italyanlarında sürüş karakteri iyidir.Ek olarak ülkemizde alman araçlarının çok iyi olarak bakılmasının ikinci nedeni distribitöler örneğin mitsubishi mazda gibi markaların bu konudaki en büyük handikapı bence yani kısacası mazdayı doğuş alsın şimdiki Favelerin iki katı rahat satılır.Das auto uğruna millete aylarca sıra bekletiyorlar.Fiyatlarda cabası markanın ülkeye tek bir katkısı yok alman araclarının bildiğim kadayırla bazılarının camları burda üretiliyor.Şimdi sizin bu yazı neden bugün yazıldı. Boykot mu ediyoruz almanları Satılşık e39 var )
    Bugünkü boykot çağrıları ile şansına denk geldi amacım o doğrultuda değildi

    Şunu da ekleyeyim benim amacım şu iyidir şu kötüdür demek değil aslında. Sadece biraz tekdüze görüyorum araba değerlendirme kriterlerimizi, amacımız bunu zenginleştirmek.
    Azim Oto Özel Ford Servisi
    http://www.azimfordservisi.com/

  10. #10
    overblack - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Dec 2006
    Yaş
    51
    Şehir
    honda16.com
    Mesaj
    2.248
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    1 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Almanlar bu algı operasyonunu zaten tüm dünya üzerinde uyguluyor. Eğitim düzeyi yüksek ülkelerde etkisi az olsa bile bizim gibi geri kalmış ülkelerde bunu başararak ve kazandıkları ekonomik güç ile kendilerine bişiler katacak veya rakip olan markalarıda ele geçirerek dünya üzerinde araç sömürgeciliğini becerdiler.
    Alman mühendisliği diye bir *** uydurdular bunuda bütün dünya yuttu.. ulan mühendisliğin kralı rusya'da var japonyada var.almanlar yıldız motor yaparken ruslar roket motoru yaptılar.Allah korusun eğer rusya 70 yıl komunizmle yönetilmeyipte serbest ticaret şartlarında dünyaya açılabilse dünyada sağlık alanından endüstriyel alanlara kadar ortalığı duman ederlerdi.bizimkiler alamancı olup buraya siemens marka teyp getirdiler millet en iyisi bu zannetti sonra sony görünce eşekten düşmüş gibi oldular.Zaten bizimkiler alamancı olup çalışmak için oraya gitmeselerdi durum biraz daha farklı olabilirdi.
    Yaptıkları işlerde dürüst gözüküp hile yapmayı çok iyi becerirler.Çok kritik noktalarda adam beslerler. Eğer gerçekten güç prestij ve konfor istiyorsanız Amerikan arabaları Alman arabalarından çok daha üstün ve sorunsuz arabalardır.Çünkü amerika'da firmalar hatalı bir ürün için çok ciddi cezalara maruz kalırlar ve hiçbir firmada bu riski göz önüne almaz.Biraz pahalı yapar ama iyisini yapar.
    Bursa'da bosch fabrikası var enjektör ve lambda sensörleri üretir. gidip 1 tane sensörü parasıyla alırmısınız? alamazsınız çünkü 5 euro'ya tr'den almanya'ya ihracat yaparız (tr içinde satmak kesinlikle yasak)sonra almanlar bizim ürettiğimiz sensörü 100 euro'ya bize sokar.5 euroluk ihracat yaptık diye sevinirken aynı malı 1 ay sonra 95 euro farkla ithal ederiz salaklığımıza doymayız.

    Burda tarlayı tapayı satıp parayı bulan koşa koşa ya mercedes ya bmw almaya gider.lan memlekette başka lüks araba yokmu? git maserati al jaguar al infiniti al.Ama olmaz zenginliğin belirtisi mercedes..önde yıldız gitcekmiş..önede yıldız giderken kıçına bişi giriyor ama hissetmiyor tabi onu.
    komançero garage

  11. #11
    overblack - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Dec 2006
    Yaş
    51
    Şehir
    honda16.com
    Mesaj
    2.248
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    1 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Birde boykot muhabbeti var ama hiç gerek yok.. 21 milyon yahudiyi sabun yapan adamın torunlarının parlamento'sundan çıkan karara kargalar bile kıçıyla güler.
    komançero garage

  12. #12
    HG6161 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Jul 2013
    Yaş
    37
    Şehir
    34
    Mesaj
    768
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    1 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Yazılanlara kesinlikle katılıyorum malesef ülkemizde otomobil kültürü çok geride. Arabadan anlayan insan sayısını geçtim doğru düzgün araba kullanan insan sayısı bile oldukça az daha araba kullanamıyor milletimiz neyin kültürü olsun. Adam araç alırken yol tutuş, frenaj , kullanım keyfi vs olarak bakmıyor da bunun kapısı güzel kapanıyormuş bunu alıyım kafasında durum o kadar komik.

    Araba kültürümüz app plaka+ presslenmiş yay+ Amerikan parktan ibaret bu şekilde bazılarının sanal ortamda fenomen olduklarını bile görüyoruz malesef durum o kadar vahim.

    Vw direk alman hükümetinin markası olduğu için yıllarca pohpohladılar halada devam ediyorlar emisyon skandalını herhangi başka bir marka yapmış olsaydı çok büyük yaptırımlar uygulanırdı belkide batardı bu da bahsettiğiniz dergilerle aynı mantalite.

    Şuan almanlar örneğin bizim gibi ülkelere iyi iteliyorlar, bir golf için 6 ay süre bekleyenler varmış şaka gibi alt tarafı golf bu ya 100k para verip 6ay sıra beklediğin markanın anlamı halk otomobili. Adama gülerler cahil milletiz ne yazıkki okumuyoruz araştırmıyoruz.

    Bugün almanlar belkide en sorunlu araçları üretiyorlardır, 0 km araçları yağ yakar dsg si desen zırt pırt patlar elektronik sorunlar verir turbosu patlar vs boşline arabaları bizim ülkemize gönderirler millette alır 100k verirsin arabada daha bağımsız süspansiyon bile olmaz milletimiz o kadar bilinçsizki spor araç diye leon fr alanlar falan araba yol tutuş olarak vasat oğlu vasat birazcık arabadan anlayan bir insan koşarak uzaklaşır mesela.

    Almanlar işini biliyor birkaç süs, göz boyama ve ''kapı kapanma sesi'' ile iteliyorlar. Aslında yaptıkları araçlar sorunlu kullanım zevki olmayan ve karaktersiz araçlar. Tasarım olarakta birbirinin kopyası araçlar bir iki makyaj devam spor araç diye sattıkları leon cupra mesela nerdeyse fr ile aynı. Koltuğuna geçiyosun basıyosun dsg zart zurt derken hızlanmışsın ama his yok heyecan vermiyo. Almanların tek hisli markası porschedir umarım o da bozulmaz. Ülkelere göre arabaların kendilerine has bir karakteri vardır amerikan gürültülüdür ingiliz asildir fransızın değişik özellikleri vardır japon sorunsuzdur, italyan ateşlidir...

    Almanlar sanırım bütün milletlerden birşeyler almak istiyorlar ortaya karışık hesabı ama hiçbirşeyden tam olarak yok. Belki de bu yüzden olmuyordur.. En güzeli kendin olmak

  13. #13
    Mehmet Gazihan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Jun 2007
    Yaş
    43
    Şehir
    Istanbul Ataşehir
    Mesaj
    2.867
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    7 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Ömer aslında 2008 krizinin otomobillerin kalitesine olan etkisinide bi ara kaleme almalısın. Keza yine aynı basın yayın organları üzerinden daha ucuz malzemelerin ve üretim tekniklerinin daha kaliteliymiş gibi pompalanıp Standadize edilmesi çok can sıkıcı (piano black style v.s.). Daha ucuza malet ve daha kaliteli imajı çiz, daha çok kazan. Kriz sonrası mühendisliğine odaklandıkları ana olgu Daha iyi araba üretmek değil Daha ucuza üretmek oldu.

    Benim için özellikle Alman otomobilleri 2008e kadar tasarlananlar, 2008den sonra tasarlananlar diye 2ye ayrılır. Ve olabildiğince 2000-2008 arası otomobil satın almaya çalışırım.
    Ne kadar iyi olursan ol, Kabiliyetin Müşterinin Memnuniyeti ile Sınırlıdır..! M.Gazihan

  14. #14
    Day Walker - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Oct 2008
    Yaş
    43
    Şehir
    TÜRKİYE
    Mesaj
    8.017
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    21 Post(s)
    Tagged
    1 Thread(s)
    Ben uzun zamandır yazıyorum özellikle Volkswagen için 3 ay sıra bekliyeceğime gidip başka araba alırım diye. Bana kızıyo millet ama gerçek bu.

    Nihayi tüketici yani son kullanıcı bilinçli olmadığı sürece daz oto hep var olacak ve çok satacaktır.

    Geçen sene 2 seçim ve bi o kadar da belirsizliğin içinde otomotiv sektörü rekor kırdı ve 1 milyon adet araç satıldı.

    1. yi herkes biliyo zaten yazmama gerek yok.

    Dün alamanlar tarafından kabul edilen soykırım yasa tasarısı sonrası bence devlet erkanının artık daz otoya binmemesi lazım.

    Onun yerine her yere helikopterle hatta yerli olan hangi araç olursa olsun onunla gitmeliler.

    Tr de üretilen bir araçta olur. Alaman daha buraya gelip fabrika bile kurmuyor.

    Ben hep garanti politikalarını eleştirdim bunu kendi yetkililerine de her fırsatta iletirim.

    Konu çok yerinde olmuş tebrikler.

  15. #15
    Gry - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Mar 2010
    Yaş
    39
    Şehir
    Beyoğlu
    Mesaj
    2.691
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    4 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    alman aracıda kullandım japon aracıda , japon aracından aldığım hazzı almandan zerre alamadım, varsa yoksa japon

  16. #16

    Üyelik
    Oct 2014
    Yaş
    53
    Şehir
    adana
    Mesaj
    2.161
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    53 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    beyler Binali Yıldırım bu ülkede başbakan farkındasınız değilmi


    neremiz doğruki anasını satim

  17. #17
    ibozum - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Dec 2013
    Yaş
    40
    Şehir
    İzmir
    Mesaj
    924
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    3 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Alıntı Day Walker Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Ben uzun zamandır yazıyorum özellikle Volkswagen için 3 ay sıra bekliyeceğime gidip başka araba alırım diye. Bana kızıyo millet ama gerçek bu.

    Nihayi tüketici yani son kullanıcı bilinçli olmadığı sürece daz oto hep var olacak ve çok satacaktır.

    Geçen sene 2 seçim ve bi o kadar da belirsizliğin içinde otomotiv sektörü rekor kırdı ve 1 milyon adet araç satıldı.

    1. yi herkes biliyo zaten yazmama gerek yok.

    Dün alamanlar tarafından kabul edilen soykırım yasa tasarısı sonrası bence devlet erkanının artık daz otoya binmemesi lazım.

    Onun yerine her yere helikopterle hatta yerli olan hangi araç olursa olsun onunla gitmeliler.

    Tr de üretilen bir araçta olur. Alaman daha buraya gelip fabrika bile kurmuyor.

    Ben hep garanti politikalarını eleştirdim bunu kendi yetkililerine de her fırsatta iletirim.

    Konu çok yerinde olmuş tebrikler.


    Herkes Audi ile geliyor, Passat mı çeksin adam yanlarına..

  18. #18
    individual - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Jun 2008
    Yaş
    39
    Şehir
    İstanbul
    Mesaj
    6.638
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    20 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Alıntı overblack Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Birde boykot muhabbeti var ama hiç gerek yok.. 21 milyon yahudiyi sabun yapan adamın torunlarının parlamento'sundan çıkan karara kargalar bile kıçıyla güler.
    Katılıyorum önce kendi geçmişlerine baksınlar ondan sonra konuşsunlar.
    Seat IBIZA FR

    C U P R A L E O N

  19. #19
    Evo34 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    Jan 2014
    Yaş
    43
    Şehir
    İstanbul
    Mesaj
    572
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    35 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Uzakdoğu ve Avrupa araçlarını,
    daha araçların kapılarını açtığınızda dahi birbirinden ayırt edebiliyorsunuz.

    Kullandıklarım arasında;
    Avrupa otomobillerinde(Audi, Ford, Opel) kullanıcının konforunun ön planda tutulduğunu,
    Uzakdoğu otomobillerinde(Mitsubishi, Honda, Kia, Nissan) ise, aracın tekniğinin ön planda tutulduğuna şahit oldum.

    Bana göre bir Audi A4 veya Opel Vectra mühendisi aracı geliştirirken, aracın teknik mühendisliğine ilave olarak, sürücünün girdiği virajdaki ruh hali ile, ön konsoldaki işlevlere erişme açısını dahi hesaplamaktadır. Aynı şekilde soğuk havada yolcuların araç içindeki durumu ile yol sesinin sürücü ve yolcu üzerindeki etkisine kadar düşünmektedirler.

    Buna karşın, Bir Honda Type-R veya Mitsubishi Lancer mühendisi, sürücü ve yolcudan çok aracın viraj kabiliyeti, motor performansı, sorunsuzluk yarışı gibi konularına
    daha çok önem vermişlerdir.

    Genel izlenimim;
    Avrupa araçlarında sürücü ve yolcu konforu ön planda tutulurken, Uzakdoğu araçlarında daha çok teknik sorunsuzluk ve makina ön planda tutulmuştur...
    Ben şahsen kendimi Avrupa araçlarının içinde daha değerli hissediyorum.
    Uzakdoğu araçlarının içinde ise, bindiğim aracın benden daha değerliymiş izlenimiyle tasarlandığını hissediyorum.

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •