Uzun zamandır takip ettiğim ve yaptıklarını hayranlıkla izlediğim birinin yazısını direk buraya kopyalıyorum.
Bu yine sus kızım içinde tut deyip dayanamayıp yazdığım yazılardan olacak.Çünkü bitmez tükenmez Suriyeli nefretiniz, olayların yakınından uzağından geçmeyen insanlar olarak sosyal medyada körüklediğiniz nefreti aklım almıyor.
Madde madde açıklayacağım görmek istemediklerinizi.
●Basında son zamanlarda bilinçli olarak yapılan Suriyeli+taciz, Suriyeli+ kavga, Suriyeli+hayvana şiddet haberlerinin arkasındaki planı göremeyecek kadar aptal mısınız gerçekten? Bu ülkede şu ana kadar taciz, tecavüz, şiddet olayı yoktu da Suriyeliler gelince mi patladı herşey? Özellikle şiddeti uygulayanan kim olduğunun bilinmediği vakalarda "Tipi Suriyeliydi, ama arapça konuşuyordu." gibi olayı lamba misali aydınlatan ifadelerin de bilinçli olduğunun farkında değil misiniz? Yoksa yurtlarda çocuklara tecavüz edenler, polis koruması altındaki karısını öldürenler, bahçesine girdi diye köpeği vuranlar da mı Suriyeliydi?
● Devlet Suriyeliler sınırsız hizmet sağladı.Yanlış.Doğrusu: Devlet sadece geçici kimlik belgesi olan Suriye vatandaşlarına sınırlı hizmet sağladı.Geçici kimlik belgesi olan Suriye vatandaşları belirtilen hastanelerde ücretsiz sağlık hizmeti alabiliyorlar.Sayıları daha fazla olan kayıtsız sığınmacıları hastaneye dahi sokamıyoruz.Tedavi olamadığı için kaybettiğimiz Suriyeli çocuk sayısı hakkında bir fikriniz var mı? Olamaz çünkü onlar Suriyeliler.Ancak Aylan Bebek gibi ölü bedenleri kıyıya vurduğunda ilginizi çekerler.Hangi üniversiteye sorgusuz sualsiz kabul edildiklerini de biri açıklasın lütfen zira YÖK'le mutabakat aşamasında olan 9 üniversite var ama sorgusuz sualsiz alan üniversite yok.Ilkogretim çağındaki çocuklar icin Balat'ta sürekli olmayan bir sınıf açıldı bu sene daha.Yani sınırsız imkanlar sadece sizin sınırsız hayal gücünüzde.
● Suriyeliler Türkiye'de sefa sürüyor ve deli gibi ürüyorlar.Evet ürüyorlar post travmatik sürecin doğal bir sonucu olarak.Savaş ve sonrasındaki süreçte olağan bir durum bu.Sadece Suriyelilerin başına gelmiyor.Sefadan kastınız Zeytinburnun'da kaçak yollarla Yunanistan'a gitmek için köprü altında beklerken ceplerinde olduklarını bildikleri yol paraları için Türkler tarafından öldürülmekse evet sefa sürüyorlar.Balat'ta yıkılma tehlikesi olan binalarda 15-20 kişi elektriksiz,susuz yaşamaksa evet sefa sürüyorlar, annesi babasını savaşta ya da göç sırasında kaybettiğini bildiğimiz çocukları mafyanın eline düşmesinler diye kendi canımız pahasına gizli saklı evimizde tutmaksa evet sürüyorlar, başında erkek olmayan her suriyeli kadının "ucuz beyaz kadın ticareti"ne yenik düşmesiyse sefa evet sefa sürüyorlar.Bu yüzden sırf daha fazla insan binebilsin diye can yeleklerinin taktırılmadığı, Basmane'de hemen hemen her dükkanda sahte can yeleklerinin satıldığı, ölümlerinden ceplerini dolduran insan kaçakçılarının telefonla bağlandıkları canlı yayında alkışlandıkları bir ülkede, öleceklerini bile bile kaçmaya çalışıyorlar.İşte öyle bir refah bu.
● Kendi insanımız işsiz kalıyor.Evet kendi insanımız işsiz kalıyor çünkü merdiven altı işletmelerin sahibi olan aç gözlüler hayatta kalmak için hangi işi bulsa çalışacak olan bu insanları günde minimum 12 saatten ayda 350 liraya atölyelerinde çalıştırabiliyor.Çünkü hiçbir Türk o paraya çalışmayı kabul etmez, çünkü hali hazırda mülteci statüsünde dahi olmayan bir insanın sigorta talebi olmaz, iş kazasında ölse diyelim oh! mis o zaten bu dünyada yok ki.Siz bu şartlar sebebi ile işvereni değil savaş mağduru bir insanı mı suçlamayı tercih ediyorsunuz? Soma'da maden kazasında ölen işçiler içinde ekmek parası için güvenliği yetersiz işletmelerde çalışan işçileri mi suçlamıştınız peki? Aaa! Yoksa siz ırkçı mısınız?
● Gelgelim vatandaşlık sorununa: Devlet diyor ki Türkiye'de beş yılını doldurmuş, gerekli şartları sağlamış ve bu ülkede kalmak isteyen Suriyelilere vatandaşlık hakkı tanıyacağım. Yani bir kimlikleri olacak, kayıtlı işçi olacakları için sigortasız ve asgari ücret altında çalışamayacaklar, öldüklerinde veya öldürüldüklerinde birileri, en azından devlet bunun farkında olacak, Suriyeliler için BM den alınan milyonlarca dolarla kamplara tıkılan çocuklar kaybolduğunda, hastalıktan öldüğünde hesap sorulabilecek bir kayıtları olacak, bu insanlarin insanı şartlarda yaşayabilmesi için gönlünü ortaya koymuş benim gibi insanlar ordan burdan topladiklari ilaçlarla hastalari tedavi etmeye calisirken MERS olmayacak, uyuz kapmayacak.Kaldı ki kimse burda kalmak istemiyor artık.Sezon açıldı çokça göreceksiniz göbeklerinizi güneşte dinlendirirken Suriyeli nefretinizi kustuğunuz postları attığınız kumsallara vuran ölü bedenleri.O vakit fotoğraflarını paylaşıp insanlıktan dem vuracağınız özlü sözler paylaşmaya yüzünüz olsun en azından, hı?
● Ve son olarak ülkelerinde savaş olan Suriyeliler plajlarda eğlendi diye nefret kusanlar...Sizin ülkenizde kaç bomba patladı son 1 yılda, kaç insan öldü? Daha geçen hafta mesai arkadaşları taranmış, mesai arkadaşları öldürülmüş personelin yüzüne bakarak, bomba izleri taşıyan bir havaalanından geçerek gitmediniz mi bol gülücüklü selfieler paylaştığınız deniz keyfinize.Neyin eleştirisi bu?
Daha önce de yazdım, gördüklerimi siliyorum, duymayanlar için de tekrar söyleyeyim.Geçen yazımın tamaminı o gitsinler dediğiniz çocukların bitlerini ayıklayarak, hergun kiyafetlerini kaynar sularda yıkayarak, 10 yılda hayvanlardan kapmadigim uyuzu kaparak, tanidik doktorlara yalvararak, kutlamalarinizda kullandiginiz havai fisekleri bomba sanip koltuk altina saklanmaya calisan cocuklari guvende olduklarina inandirmaya calisarak gecirdim.Bebeginin donarak oldugune ikna olamayan bir annenin kucagindan el kadar bebegi ben aldim, gasilhane de yikanirken, kefenlenirken ordaydim, daha once haberim olsaydi belki yasardi diye gunlerce kendimi ben sucladim, ben uyuyamadim.Kimlerin yanimda oldugum zaten belli, kimi yanima,yakinima almayacagim belli olsun diye yazıyorum.
Eyvallah,
bordeaux Nickli Üyeden Alıntı
