Anlatmaya çalışacağım meşhur usta çırakları ile ilgili deneyimim dört sene öncesi başladı. Bir arkadaş retro bir otomobil yapmak istedi. Markayı tanıdığım ve zamanında o tipte bir otomobil yaptığım için ne lazım demesi ile işe başladık. otomobilin sadece kupası eski diğer tüm mekaniği yeni model olacak. Lazım parça listesi yapıldı. otomobili üreten yerden zamanında kullandıkları ralli aracı paçaları. yeni model bir motor ve o motorun yeni teknoloji ile yapılan parçaları alındı. Ne varsa aldık az olur. Alınan parçaların en pahalılarını aldık. Her şey hazır olunca bunları bu otomobile kim takacak diye konuşurken filanca ustanın çırağına sorduk o yapacak ona taktıralım sende bak şeklinde bir konuşma sonrası ve bakacak bir şey yok mallar burada hiç bir uydur kaydır olmadan herhangi biri takar diye meşhur usta çırağına teslim edildi. Fakat adı geçen meşhur ustayı iyi tanırım. Ailece görüşme seviyesinde bir tanıdıklığım var. Fakat Çırak hiç orada çalışmadı. Bir demirci ustasında çırak olarak çalışıyordu. boş vakit oldukça meşhur ustanın oralara gelir giderdi. meşhur ustanın dükkanında çamurluk falan düzeltiyordu. Hiç motor yada ön takım veya şanzıman diferansiyel yaparken görmedim. parçaları çırağa teslim ettikten sonra çıraktan gelen sorular. bu şanzıman bu arabanın değil. bu şanzımanın geri vitesi nerede yada bu egzantrik bu arabanın mı?? gibi cevap verilmeyecek sorular ile durumun sakata gittiğini anlamış olduk. hiç birini takamadı. sonra ne hikmetse hepsi şak diye yerine oturdu. motoru otomobilin içine oturtamadığı için emme manifoldunu kesmesi ilk şok. daha iyi yapacağım diye bambaşka bir motorun egzantriklerini takarak ve alınan pistonların boşluğunu bilmediği yada daha iyi yapacağı için 1000km de motor sıkıştı. süspansiyon ile ilgili ise daha iyi olacak diye başka markanın amortisörlerini takıp otomobili öldüren markaya çevirmesi. oysa orijinal fabrika üretimi en iyi olan seti almıştık. orijinal olan amortisör takılınca otomobil bi güzel oldu ki sormayın. bu arada 500km de debriyaj bitti hemde AP racing. sonra bir baktık o parça yok sorunca getirmediniz bana dedi. ağabeyine söyleyince benzer bir parça çıkardı ve bu olmuyor dedi. Parçaları vermeden fotoğraf çekmiştik allahtan. bu arada o atölyede yapılıp ve sonra kendi halinde kullanılan tek otomobil galiba çünkü yaptık gidiyor dediği hiç bir otomobil yok. devamı da var. bizim sivri akıllı ben elimi ayağımı çekince bir başka otomobiline motor ve şanzıman değiştiriyor. otomobil 4000devir/dk yı geçmiyor. çözümü otomatik şanzıman ve diferansiyel uyumsuzluğu olarak teşhis ediliyor. tam deli gibi para harcayacakken özürler dileniyor ve ben yufka yüreğimle tamam ..... ustaya git yapsın diyorum. 10 dakikada sorun bir bobin değişimi yapılarak çözülüyor. şimdi burada meşhur usta çırağı bilmeyebilir çünkü demirci atölyesinden gelme. burada yanlış olan verilen parçayı takmamak. yaptığı motorun 1000km sonra sıkışmasının parasını yeniden almak. yada daha iyisini yapıyorum diye saçma işler yaparak ( motor kulağı imal etme ve direksiyon kutusunu sıkıştırmak için zımpara kağıdı kullanma) hayati tehlikeler yaratma. hepsinin orijinali var halbuki.
bu arada meşhur ustalar üzerinden bir sürü adam para kazanıyor. ...... usta chipleri ve ...... ustanın çırağı. parayı veren ve alan arasındaki iş beni ilgilendirmiyor. Ama benim aracılığım ile temin edilen parçaları (ağabey sayesinde geri geldi) olmuyor demesi tarafı beni ilgilendiriyor. bu arada insan kötüyü de düşünmeden etmiyor. sen bunları bana geri çıkarttın ama, kimin bunlar demeden edemedim.
daha yazacak söyleyecek çok şey var. benim tecrübem der ki bu da bir satış yöntemi. kapıya gelip evi soyan yada telefondan karşısındakini kandırandan bir farkı yok. her usta her şeyi bilecek diye bir kural yok. becerisi yoktur ama ahlakı vardır. kimseyi beceriksizlik ile suçlamak doğru değil. kim ki meşhur .... ustanın çırağıydım dese bir dikkat etmek gerekecek. sanayiler meşhur usta çırakları ile dolu.