zorbey fragman hacminde değinmiş sıkıntılara ..

ben kozmetiğe değinmemiştim bile .. zira elzem olan evvela aracın mekanik kondisyonu olmalıdır kozmetikten önce..
biraz açayım :
mutlaka ama mutlaka 10 aracın 8 inin iç havalandırma ızgarası ( bilhassa ortadaki büyük olan ) kırık yamuk yada arızalıdır direk göze batar amiyane ifade ile '' uyuz '' eder..
hemen hepsinin kapı kartonları içten silikonla yada tel gibi çözümlerle tutturulmuştur tırnak yuvaları kırıktır ( sebebi ise : e 36 nın görece en pahalı ve zor temin edilen kozmetik parçası olmasıdır )
hemen hepsinin özellikle ön kapılar olmak üzre cam krikoları eli kulağındadır.. yağmurlu bir günde pat diye düşer kaldıramazsınız..
hemen hepsinin torpido kapakları ya yamuk yumuk durur yada açınca pat diye düşer ..
hemen hepsinin deri koltukları içler acısı haldedir.. özellikle ön iki koltuk.. recaro varsa yan destek kısımlarındaki metal uzantı deriyi ya delmiştir ya delmek üzredir..
hemen hepsinin farları ya yan sanayidir yada orj olsa bile sinyal ayakları kırık silikonla sevişiyorlardır..

bir çoğunun ya dijital klima panelinde arıza vardır ya panelin ardındaki rezistans ı bozuktur ya klima kompresörü arızalıdır..
değişeni yok derler ama en küçük darbede 36 nın paneli oynar yerinden.. sonrada far bıyık sacı sinyal ahengi bir türlü yaşam bulamaz.. vs vs vs vs diye diye diye gideeerrr...
inanın sadece bir kaç dk da aklılma gelenleri yazdım daha mekaniğe girmedim..
elbette bu söylediklerimin çoğundan muaf araçlar ve kıymetli sahipleri vardır onları tenzih eder hoşgörülerine sığınırım lakin ekseriyetle hakikat budur..
bu araçların ruhu olduğuna inanıyorum ve benim ruhumla aşk seviyesinde birbirlerine dolandıklarına..
bu hissi rabıtayı yaşamayan adama e36 zül dür.. öyle alayım 6 silindir sesi duyayım yanlayayım hoplayayım zıplayayım diyen adama hevesi geçene değin caziptir.. sonrası işkence olur
