Godless Commie Nickli Üyeden Alıntı
Lütfen ilk mesajdaki fotoğraflara bakın...
O araba ile Bayrampaşa Praktiker'den Anadoluhisarı'na kadar sekiz (8) kişilik balkon masası taşıdık eşimle beraber.
Üzerini açtık, masayı da elle başımızın üzerinde tuttuk. Yolda makas atmadım.
Evlendiğimizde gelen bütün çiçekleri yine aynı araba ile bir defada taşıdık. Kırmızı bir saksı gibiydi.
Bir keresinde Kilyos dönüşünde eşim bir fidanlıkta 2.45 boyunda bir kızıl erik ağacını beğendi.
Yine üzerini açtık, ağacı ön koltuğun önüne dik koyduk, eşim bağdaş kurup oturdu, onca yolu ağaçla geldim.
Ağacın üzerindeki erikleri dökmedim, yaprağını bile dökmedim. Köprüyü de 25 Km hızla geçtim. Görenler gülmekten resim bile çekemedi. Polisler bile güldü.
Kardeşimin düğünü için 6 kasa bardak ödünç almıştım. Kasaları ön koltuğa istif ettim, en üzerine de eşim oturdu. Hatunla aramızda 1.5 metre irtifa farkı vardı. Beylikdüzü - Beşiktaş Arnavutköy yolunu öyle gittik. Yağmur da çiseliyordu o arada. Eşim çooook küfür etti o gün.
Yunanistan dönüşünde gümrükte pasaportları uzattım, adam "ikinci şahıs nerede" diye sordu. "Eşim kutuların altında" dedim. Bu arada paketlerin altından bir el çıktı, "buradayım" dedi.