AHM Performance sahibi AHMET MUCUK tarafından dolandırıldım.
Üstüne üstlük durduk yere az önce telefonda anneme küfür etti benim hiç bir saygısızlık etmememe rağmen ve yüzüme kapattı.
Ardından ben kendisini aradım, bana ne hakla küfür ettiğini sordum, ve bana senin kafan mı güzel ben sana küfür müfür etmedim dedi hiç utanmadan. Sonra da görüşmeyi kaydettiğimi söyleyince beni arayıp konuşalım çözelim tarzı cümleler kurdu.
Yazı biraz uzun olacak ancak asıl olaylar yazının sonunda.
Sadede gelelim:
Bir kaç ay önce, Bu ustaya 106 GTI aracımı bıraktım, arabayı benim değil, Hatay'da annemin kullandığını söyledim, yapılacakların listesini verdim, "senin valide yolda kalmasın baskı balatayı da değiştirelim kaçırıyor" dedi, tamam dedim. Baskı balata işçiliği de dahil 1000 TL'ye anlaştık, parayı ilk gün istedi, yarısını verdim. Kalanını aracı teslim alırken verecektim. Ramazan idi. Ramazan vakti, az çalışıyoruz vs. diye diye aracıma son günlere kadar dokunmadı, son gün paranın kalanını da ödedim, listenin yarısını bile yapmadan aracı verdi, bayram öncesiydi yoğundum vs diyerek arabayı eksik teslim etti, listenin kalanını daha sonraki gelişimde yapacağını söyledi, ben de kendisine aracın Hatay'a gideceğini, gelişimin uzayabileceğini söyledim. 1000 TL'nin içinde baskı balata işçiliği olmasına rağmen sıfır baskı balata alamayacağımı, bütçemi aştığını söyledim bir dahaki gelişe yapacağımızı söyledim tamam dedi. Arabayı aldım;
Ön düzen değişmiş, halen langır lungur ses geliyor, usta bu ne dedim? sen dönünce bakarız kaçmıyoruzya dedi, iyi dedim
Kurban bayramı öncesi arefeye 3 gün kala aracı tekrar teslim ettim, eski eksikler ve yeni bir kaç sıkıntıyı yapması için verdim, bir de araçta sağ kapı ve arka çamurlukta sürtme vardı, sürten araç %100 kusurlu olduğundan onun sigortasından tahsil edecektik, usta, arkadaşı olan bir kaportacıya verdi aracı. Sürekli arayıp para istemeye başladı, araçtaki sürtmeden dolayı sigortadan yatacak olan parayı istiyor, o para kaportacının değil mi diyorum, kaportacı istiyor zaten diyor, henüz arabayı teslim almamışım, boyasına bile başlanmamış, beni bankaya gönderdiler, verdikleri dosya numarası hatalı, 3 gün işten izin alıp bankalarda süründüm. Bu arada dodikte de sürtme var, eksper dodiği vermemiş, dodik alınması lazım, usta beni arıyor, senin için ikitelliye gittim dodik almaya, sen bana para yollamadın diye almadım, geri döndüm dedi, kuryeye getirtmek zorundayız dedi 50 TL kurye için para istedi. Kabul etmedim. Henüz maaşımı almamışım, maaşıma 2 gün var, usta sürekli para isteyince strese giriyorum araba kendisinde olmasına rağmen. Neyse bir şekilde bankadan hasar ücretini çektim, ustaya yolladım.
Arabayı almaya gittim, boyacı para istedi, yahu ben yolladım 2 gün önce dedim, haberim yok dedi, Arabayı aldım boyacıdan, güya Ahmet Mucuk bitirmiş arabayı, vitesler girmiyor, yahu bu arabanın baskı balata yeni değişmedi mi diyorum, evet diyor, nasıl olur diyor, bayram üstü bir bu eksikti diyorum, arabayı tekrar garaja çekiyoruz, şanzımanı indiricez tekrar diyor, bir hata yapmışım diyor, sonra diyor ki; "Arife günü, parça bulamadım, çıkma baskı taktım" Başımdan aşağı kaynar sular dökülüyor, belli etmiyorum. Arabayı annem kullanacak diyorum, çıkma balata sorun çıkarmaz mı diyorum, yok ben garanti veriyorum diyor, efendiliğimi bozmadan tamam dedim aldım arabayı. Arabayı teslim ettiğimde vites geçişlerinde en ufak sorun yoktu, vitesler takılmasa ruhum duymayacak. Bu arada bir önceki gelişimde bagajda sakladığım amortisör takozundan tutun amortisöre, bir kısmı SIFIR olan bir çok ürünü ustada unutmuştum, onları istedim, hurdacıya sattığını söyledi. Nasıl satarsın, farketmedin mi amortisörlerin sıfır olduğunu dedim, hiç bakmadım hurdacı geldi verdim dedi. Ona bile eyvallah dedim.
Kalorifer motoru götürmüştüm, onu takacaktı, onu da takmamış.
Debriyaj telinden çıt çıt sesler geliyor, seni uzun yolda bırakır dediği için, uzun zamandır sakladığım sıfır orijinal kısa debriyaj telini verdim, güya onu takmış, arabayı teslim aldığımda halen sesler geliyordu telden, değişmedin mi sen bunu dedim, değiştim dedi. iyi dedim. Devamı ileride.
Baskı balata bedeli önceki 1000 TL'de olmasına rağmen, 140 TL çıkma baskı balata + 100 işçilik ekledi hesaba, bayram üstü yola çıkacağım, tatsızlık olmasın diye ona da eyvallah dedim, en ufak bir laf etmedim, pazarlık bile etmedim. 200 TL daha istedi, dodik bulmuş, 200 TL daha verdim.
Hatay'a doğru yola çıktım, Sakarya yolunda vites geçişleri arabayı Ahmet ustadan teslim alırkenki gibi zorladı, sonra 5. vites boşa düştü. Bir tesise girdim parkettim, geri vitese takıp çıkayım dedim, geri vites de boşta, sallanıyor. Ustayı aradım, bunun neden kaynaklanabileceğini, yolda kaldığımı, tekbaşıma olduğumu söyledim, "benimle bir alakası yok, senin şanzıman gitmiş" dedi kapattı. Yardımcı olmak adına en ufak bir çabası yoktu, geçmiş olsun veya Sakarya'dan bir usta bulalım bile demedi. Çaresizce 4. viteste 80 km hızla yola çıktım, araba kullanırken bir yandan Ankara'da usta bulmaya çalıştım, bir süre sonra 1 ve 2. vites de gitti. 4. vites dışında da başka bir vitese sokamadığımı farkettim aracı, bir elimde telefon, duramıyorum, dursam kalkamıyacağım, bayram trafiğimde yana yana usta arıyorum. Durmak zorunda kaldığımda 3. viteste kalkış yapıyordum. Ankara'da pek çok 106 GTI sahibinin tanıdığı ismini şu an için vermeyeceğim bir usta sağolsun halimden anladı ve beni Ankara'da bekleyeceğini söyledi, güç bela Ankara'ya ulaştım, asıl film şimdi başlıyor.
Usta aracı kanala aldı, vites çubuğu düşmüş, şanzımanda hiç bir problem yok dedi, şanzımanın üstünde uzun süredir bekleyen yağlar mevcuttu ve parmak izi bile yoktu, usta bana bu şanzımanın inmediğini, baskının değişmediğini söyledi. Hatay'daki ustam da bunu teyit etti. Ardından ben de kanala bakınca debriyaj telimin uzun olduğunu gördüm, halbuki ben sıfır orijinal kısa debriyaj teli vermiştim, takmamış. Aracı alırken de taktım diye teyit etmişti. Halen devam eden çıt çıt seslerin sebebi anlaşıldı.
Zaten işçiliği daha önce ödenen baskı balataya ikinci kez işçilik ödedim, değişmeyen parçaya ödeme yaptım, debriyaj teli verdim, tel ortada yok, unuttuğum parçalar hurdacıya verilmiş. 20 gündür dodikler gelmedi.
20 günden sonra ilk defa telefonla görüştük, kendisinin yaptıklarını yüzüne vurunca ne yapacağını şaşırdı, saygısızlık yapmamama rağmen sürekli lafımı böldü ve konuşmama izin vermedi, konuşmama müsade edecek misin deyince de "YA S....R GİT A...A KODUĞUMUN EVLADI" diyerek telefonu yüzüme kapattı. Ardından tekrar kendisini arayıp bana ne hakla küfrettiğini söyleyince, kafan mı güzel manyak mısın öyle bir şey olmadı dedi (aklı sıra o an konuşmayı kaydedeceğimi düşündü, ama ben küfür ettiği konuşmayı da kaydetmiştim) ve kendisine konusmaları kayıt altına aldığımı söyledim telefonu kapattım, sonra tekrar aradı, ya konuşalım çözebiliriz bu işi vs. şeklinde cümleler kurdu, fakat ben yandım başkaları yanmasın, bunları burada açıklamayı borç bildim. Forumda beni tanıyan arkadaşlar ne kadar sağduyulu ve saygılı olduğumu bilirler. Hodri meydan, çıksın kendini savunsun Ahmet Usta, yazdıklarımda tek bir yalan, yanlış, çarpıtma yoktur.
Esnaf geçinip bütün saygınıza efendiliğinize rağmen annenize söven insanlardan uzak durun.
Forum yöneticileri eğer isterlerse ses kayıtlarını kendilerine gönderebilirim.
Zaman ayırdığınız için teşekkür ederim.