şimdi şöyle. Kimse deprem dayanıklılık testi yaptırmaya korkuyor. Kötü çıkarsa naparım diye.
Printable View
Baska bir konuda da yazmistim, goruslerimi buraya da aktarayim lafi gecmisken. Beklenen Istanbul depremi icin bu yasadigimiz deprem prova olur dersem, gercekci konusmus olmam. Istanbul'daki nufus, depremden etkilenen 10 ildeki toplam nufustan fazla. Yuzolcumu cok cok daha az Istanbul'un, ve ne yazik ki cografi olarak ulasim halihazirda zaten zor Istanbul'a. Koca Istanbul'un Anadolu ve Avrupa yakalarindan kacar girisi oldugu hepimizin malumu. Peki, geldik asil can alici soruya. Havayolu ile ulasim imkansiz olacak, denizyolu ile de ulasamayacagiz, demiryolu ile ulasim da yuksek ihtimalle imkansiz olacak. Tek alternatif karayolu. Nasil girilecek, nasil cikilacak Istanbul'dan?
Diger konuda da dedigim gibi. Ustune cok yazilir, cizilir, ancak ben omrumun vefa etmemesini istiyorum, zira gercekten Turkiye'nin battigi, bittigi an olacak o beklenen buyuk Istanbul depremi.
Bu yıkım İstanbul'da olursa üzerimize beton atıp devam ederler eğer ülke batmazsa.Hali hazırda bir yerden bir yere 2/3 saatte gidemiyoruz.Eski yapıları geçtim sadece Ataşehir civarı 40/50 katlı yapılar var.Allah bilir kim ölür kim yaşar ama 40 katlı binanın 7, katında olsan seni ne üçgen kurtarır ne beşgen.Sadece 1 bina yıkılsa günde 2 kat kaldırsalar üzerinden yine ulaşamazlar.O yüzden yaşamaya çalışacağız aksini düşünüp kurtulmak en uç nokta bana göre.Allah ölümünde hayırlısını nasip etsin
Valla abi isterse 100 katlı olsun doğru yapıldıktan sonra depremden etkilenmiyor bunu görüyoruz Japonyada diğer ülkelerde.
İstanbuldaki sorun daha doğrusu Türkiyedeki sorun yapı stoğunun kötü olması. Evlerin ne olacak abi mantığıyla yapılmış olması.
Yoksa hakkıyla yapılan binaların temellerin çok yüksek bir depreme dayanabilmesi lazım eğer zemin çok kötü değilse.
Zeminde kötüyse zaten ona göre temel ve bina inşa teknikleri var. Asıl soru kim bunu uyguladı kim denetledi ?
Er ya da geç 7 civarlarında bir deprem olacak o zaman tüm eski ve kötü yapılmış binalar büyük risk altında olacak.
İnsanların bireysel olarak varını yoğunu biraz buraya aktarıp evlerini güçlendirmesi gerekiyor.
Burada en büyük sorun halkın gelirinin düşük olması. Adam derme çatma evde karın tokluğuna yaşıyor. Müteahhit e gidiyor. Adam ya ilgilenmiyor, ilgilense de Belediyeden 3 -5 kat fazla izin alıp maliyetini çıkarmaya çalışıyor. 3 katı geçmemesi gereken yerlerde 8 katlı bina görüyoruz. Hem de sokak vs genişlemeden bir tane park yeri yapılmadan.
Burada bence olabilecek en makul çözüm TOKİ nin mikro şirketler kurup tek tek, bina bina, yönetmeliğe uygun, kat sayısı artmayan evleri yalnızca maliyetine hatta sübvanseli inşa etmesi. Sana bana kalınca herkes kazancı derdine düşüyor. Kar öncelikli hal alıyor. Devlet yapmaya başlayınca da birileri yetkililerin başına ekşiyor. Bırak da biz para kazanalım mantığı güdüyor.
Bu yapının da devletin ağır yapısında ezilmemesi için süreli ve sözleşmeli çalışan mantığıyla ilerlemesi gerekir diye düşünüyorum.
Bizim toplumsal yapımıza bu yazılanlar ters gibi geldi bana. Hatay da yıkım olmayan bölgedeki başkana "tek doğru sen misin" demişler mesela.
Bu cümle bizim özetimiz, tek doğru biz miyiz ?
Kentsel değil rantsal dönüşüm oldu istanbul. Ben nedense tokinin de çok süper sağlam ev yapacağına inanamıyorum. İnsan faktörü ve denetimsizlik o kadar ayyuka çıkmış ki bu inşaat işlerinde okudukça dinledikçe binaların kendiliğinden yıkılmamış olmasına şaşırır oldum.
Milyonlarca insan o bölge de etkilendi, o bölgeden çok daha küçük bir kara parçasında daha fazla insan yaşayan bir bölgeyi, bölgedeki kat sayısını yolları, ulaşım imkanlarını düşününce istanbul için nefesimin daraldığını hissediyorum. Şu deprem eğer istanbulda olsaydı şuan çok farklı şeyler konuşuyor olurduk. Hatta belki sakarya da biz de enkaz altında kalırdık.
Kentsel donusum ciktiginda çok büyük fırsat kacirdi ne yazık ki istanbul, o donem devletin duruma el koymasi, planları yapıp, ada ada pafta pafta toplu donusum yapmasi gerekiyordu.
Fakat ne oldu, kentsel donusum rantsal donusum oldu... 3 katli evleri yıkıp 15 katli apartmanlar diktiler her yere...
bence istanbulda bu büyüklükte bir deprem oldugunda en şanslı olanlar istanbulda olmayanlar, istanbulda olanlardan da ilk olenler olacaktır.
kara yoluyla cikis icin de bence tek alternatif motor olacaktır, baska bir kara aracıyla cikmanin mümkün olacagini sanmıyorum. ayrıca bireysel silahlanma da şart bence. uzunca bir sure insanların kendi kendisini koruması gerekecek bence.
Motordan kasit motokros ise olur. Arazide de gidebilen seylerle yol alinabilecek ancak. O da eger mevzu bahis tasit enkazda kalmadiysa. Ayni sey silah icin de gecerli. Makinayi ve tum muhimmati surekli ustunde bulundurman lazim. Yoksa, can havliyle ne motor ne silah dusunur insan oyle bir durumda.
Onca sene oku öğren çalış didin , hayat kur, borçların altına gir, hayatını desteksiz yoluna koy, evlen barklan çocuk sahibi ol, devlet ne istediyse senden layıkıyla yap… sonra geldiğin noktada desinler ki, yaşadığın şehir başına yıkılacak , öldüysen şanslı olacaksın.. Hak etmedik be…
Istanbul da depremın olmasından zıyade şunları konuşuyor olmamız daha çok korkutuyor.
Ankara da ve Konya da evimiz var, birisi deden kalma tek katlı, birşey olursa bineriz arabaya oraya gideriz diyorduk.
Şuan düşündüğüm şey, acaba yollar yerinde olacakmı? üst geçitler heryeri kapatacakmı? acaba yolda birileri yolumuzu kesecekmiyi düşünüyoruz.
Koca ülkenin %55 yükü bir şehirde toplanmış vaziyette.
Bağıra bağıra geliyor deprem maalesef İstanbul için.
İstanbul yıkılırsa Türkiye yıkılır.
İstanbulda deprem olursa en az 30 yıl geriye gideriz maddi manevi inşallah olmaz diyeceğim ama kaçınılmaz durumda şuan. Çürümüş evlerin bir çoğu kolonlar sıpır sıpır dökülmekte imkanı olan bir şekilde şehri terk edecektir de olmayan ne yapacak bilmiyorum.
30 yıl? Reset atarız yeniden başlayabilir miyiz onu bile bilmiyorum. Hatayda 8 gün geçirdim, deniz kabuğu olan bina görmedim betonunda, kadıköyde ki eski yapıların hepsinin beton kalitesi aşırı düşük mesela. Diğer ilçelere hakim olmadığım için yorum yapmıyorum ama eminim onlarda da öyledir. Yıkılan yeni binaların çoğu zemin kaynaklı yıkılmış, istanbul da zemin iyileştirmesini şart koşan çok belediye yok. Bir geoteknikçi imzasıyla zemin iyi oluyor devam ediyorsunuz. Kadıköy belediyesinden Allah razı olsun iyileştirme istiyoruz dedi, ne olursa olsun istiyoruz. Çok sövdüm ama şimdi o kadar hak veriyorum ki, çünkü gerek yok diye bana yaptırmasa gerekli olan siyasi baskı ile kurtulmak isteyecek ondan.. Unutulmaz önlem alınır inşallah ama 1-2 senesi var bu havanın dağılmasının.
Eski binada oturanlar risk analizini öyle yada böyle yaptırın, yıkım kararını alın gerekirse yenilenmesin anlaşılamasın istanbul u terk etmek zorunda kalsın insanlar ama enkaz altında kalmasınlar..
30 yıl? Reset atarız yeniden başlayabilir miyiz onu bile bilmiyorum. Hatayda 8 gün geçirdim, deniz kabuğu olan bina görmedim betonunda, kadıköyde ki eski yapıların hepsinin beton kalitesi aşırı düşük mesela. Diğer ilçelere hakim olmadığım için yorum yapmıyorum ama eminim onlarda da öyledir. Yıkılan yeni binaların çoğu zemin kaynaklı yıkılmış, istanbul da zemin iyileştirmesini şart koşan çok belediye yok. Bir geoteknikçi imzasıyla zemin iyi oluyor devam ediyorsunuz. Kadıköy belediyesinden Allah razı olsun iyileştirme istiyoruz dedi, ne olursa olsun istiyoruz. Çok sövdüm ama şimdi o kadar hak veriyorum ki, çünkü gerek yok diye bana yaptırmasa gerekli olan siyasi baskı ile kurtulmak isteyecek ondan.. Unutulmaz önlem alınır inşallah ama 1-2 senesi var bu havanın dağılmasının.
Eski binada oturanlar risk analizini öyle yada böyle yaptırın, yıkım kararını alın gerekirse yenilenmesin anlaşılamasın istanbul u terk etmek zorunda kalsın insanlar ama enkaz altında kalmasınlar..
Bozuk gorunen Turkce harfleri duzelten site! - TurkceKarakter.com bu web sitesinde düzeltilebiliyormuş
Bu konuya çok kez yazıp sildim, kafam ilk günki kadar dağınık değil şuan ama, buraya bir şeyler yazmıyorsam sırf ceza alıp oy kullanamam diye...
hiç korkmayın, korku duvarları aşıldı. zaten kendileri de söylediler, şimdilik not alıyorlarmış, seçimden sonra bakacaklarmış duruma :))
eğip bükmeye hiç gerek yok ; 42.000 insanın canına kast eden sistemin her çarkını denetimsiz liyakatsiz bırakan müteahhitin, politikacının , yardımları engelleyenlerin , haberleşmeyi yavaşlatıp erişim getirenlerin allah belasını versin, kader planı onlara da işlesin, acısı en yakınlarından çıksın, çadırlarda kalmak onlara da nasip olsun. amin.
https://youtu.be/lDa-K2LhEkk
reklamsız olarak video derledim. yalnızca isyanımın dışa vurumudur.
Bu konunun uzun süre alt sıralarda kalmaması gerekiyor.
Zamanı olan izlesin.
https://www.youtube.com/watch?v=4RMpc-RWkVk&t=1s