adı tofaş, bildiğin fiat işte, kimi kandırıyorsun.
bugün dünyada butik üretim denilen bir kültür var.. butik üretim yapılan araçlara pagani,mclaren,koenigsegg,wiesmann gibi markalar örnek gösterilebilinir.. bu makalarda çalışan insan sayısı 10 ile 50-60 kişiyi geçmiyor genelde ufak tesis yada garage tipi yerlerde üretim yapıyorlar..
hedeflerini ufakdan başlatırsan araç üretmek o kadarda zor bir şey değildir..
şu butik üretim yapan marka sahiplerinin hepsine bakıyorsunuz markayı nasıl kurduklarına..
bir hayalin peşinden koşmuşlar hiç biride öyle holding sahibi devasal paraları olan insanlar değil kovalamışlar azim etmişler bazıları neyi varsa yoksa satmış savmış bugünlere gelmişler..Bazıları kapı kapı gezmiş sponsor aramış yardım istemiş..
illa kendi motorunu üreticen diye bir kaide yok.. senin üreticeğin motorun argesi masrafı 1 milyon dolar tutucaksa hazır bir motor alıp üstünde oynama yapman çok çok daha ekonomik ise tabiki o yöntemi kullanmak en akıl karı olur..
yeterki sende motor üretebilicek teknoloji ve yetenek olsun varsın üretme ama gün gelir gerekli olursa üretebilicek bilgin tecrüben olmalı..
Biz montaj ülkesi olmaya kendimizi bence çok kaptırdık.. o yüzdende körerdik yani sıfırdan bir şeyler üretmek,yaratmak ,yaratıcı olmak yapılmamışı yapmak bunlardan çok uzaklaşdık bence..
Edebim el vermez edepsizlik edene... Susmak en güzel cevap, edebi elden gidene. [Yunus Emre]
Zenginin malı Züğürdün çenesini yorarmış.. (ZZ Rules)
Katılmadığım bir nokta var. Butik üretim ülkeyi kalkındıramaz. Hali hazırda Şamil diye bir markamız var mesela. Binlerce butik firma lazım gerçek anlamda kalkınmaya katkı sağlaması için. Devrim'le veya Anadol'la gerçekleştiremediğimizi Tofaş'la gerçekleştirebiliriz. Bu da ancak ilk başta imitasyon araç yaparak olur, daha sonra piyasaya gittikçe yerleştikçe firma daha da kaliteli, daha da kendine ait araçlar üretir. Tek korktuğum insanlara yeni bir kazık atma yöntemi olarak düşünülmüyordur umarım. Fiyatı cazip olmadıkça pek bir anlamı yok. Çünkü otomobil piyasası çok çetin.
Youtube kanalım: www.youtube.com/@ardaguven
Anlamamışsınız yazdığımı bunun kalkınmayla bir alakası yok.. hiç bir marka bu amaçla kurulmaz ben belgesellerinide izledim çoğu markanın kuruluşunun vw den tutda mercedese kadar hiç bir marka kalkınalım zihniyetiyle üretilmemiş..
ihtiyaçlar prestij milliyetçilik bazı liderlerin idealizimi v.b hepsinin bir çıkış noktası var kalkınmayla bir ilgisi yok hatta çoğu yıllarcana zararlar etmiş.
dünyada hangi kurulan butik marka biz ülkeyi kalkındıralım diye üretiliyor hacimleri neki katkıları ne olsun.. Bu işe ticari kalkındırma mantığında bakarsak türkiye özgün hiç marka çıkartamaz.. bu işin kalkınmayla alakası yok ülke prestijiyle alakası var.. bugün mclaren dedinmi ingilterenin gururu ferrari,pagani v.b dedinmi italyanın gururu medarı iftiharı..
Tofaşla neyi gerçekleştirmeyi düşünüyorsunuz bilmem farkındamısınız ama tofaş 1971 den seri üretim yapıyor sadece fiatın fason araçlarını üretiyor.. fiatın regata sını yıllarcana doğan şahin olarak sattılar.. hangi imistasyondan bahsediyoruz tofaş 42 yıldır zaten fiatın imitasyonunu üretiyor.. 42 yıldan beri ustalaşamadılarmı..
hyundai bile 3-5 sene mütsubishinin platformlarını kullanıp sonra direk sıfırdan kendi platformlarını yapıp sıfırdan a dan z ye kendi araçlarını üretmeye başladı.. üstelik gdi projesinin gelişiminede ortak oldular.. yani motoru direk satın alma yönteminede gitmediler..
kendimizi kandırmayı bırakıp biraz gerçeklere bakmak lazım..
bakın ben size resmi verilerle yazıyorum hayali yada umutlarla gönlümden geçenlerle değil..
gönül isterki tabiki %100 tam bağımsız kendi markamız olsun isterse motoru a firmasından alsın isterse platformu b firmasından satın alsın ama %100 bağımsız ve kendi argesiyle araba üretsin..
tofaşın zaten kendi sitesinde yazıyor girin tarihçesini okuyun..
Hakkımızda
"Koç Holding ve Fiat S.p.A.'nın eşit hissedar olduğu Türk otomotiv şirketi olan Tofaş, günümüzde Fiat’ın dünya çapındaki üç stratejik üretim ve Ar-Ge merkezinden biridir."
Edebim el vermez edepsizlik edene... Susmak en güzel cevap, edebi elden gidene. [Yunus Emre]
Zenginin malı Züğürdün çenesini yorarmış.. (ZZ Rules)
darkmoon abi denilecek bişey bırakmamış bana.
ufak düzeltme yapayım belki 15 sene kullandı mitsubishi motorlarını platromlarını hyundai.Ama adamlar şuanda artık sorunsuzlukta toyota üst sınıf modeller de Almanları kendilerine rakip görüyorsa oturup düşünmek lazım derim. Biz Türklerin en büyük sorunu yapalım ! hemen yapalım ! şimdi başlayalım ! peki yarın ne yapacaksın evladım ? 3 ay sonra 5 sene sonra. Mantıklı bir yol haritası çizmeme hadi çizipde disiplin ile devam etmeme hastalığımız var.
Ex Automobile Service Advisor - New Truck Service Area Manager
Yine katılmıyorum.Türkiye'de bir otomobil markası yaratılmak istenmesinin sebebi kalkınmaya katkı sağlamasıdır. Yoksa zaten yabancı otomobillerle mutluyuz biz.
Verdiğiniz VW örneği Nazi destekli kalkınma projelerinin en ünlüsüdür. Ayrıca yanılmıyorsam Hyundai kullanıyorsunuz, ve bu şirketin büyümesinin en büyük sebebi Kore hükümetinin sıkı politikalarıdır. Burada kalkınma isteği yatar çünkü otomobil yüksek katma değerli bir üründür.
71'den beri var olan kısır döngü hakkında haklısınız ama milli hasılayı artırmak istiyorsak bu döngüyü ancak böyle bir adımla kırabiliriz. Amaç zaten Şahin Doğan tarzı bir ekol daha yaratmaksa bunca uğraşı da boşa gidecek demektir. Ancak yıllar geçtikçe daha fazla yerli kaynakla üretim yapılacaksa bunun da başka çaresi yok. Çünkü sıfırdan ancak Şamil gibi markalar yaratabiliriz.
fiyat ne olacak ? ucuz mu olacak sanıyorsunuz, yine 35-45 arasında olacak. o zmaan ne önemi kaldı yerli üretimin insanlar kolayca alamadıktan sonra.
hem vergiyi düşürmezsen yerli üretimde kim alır ki diğer markalar varken...
--
her geçen yıl bir önceki yılı aratır hale geldi zaman...
biliyormusunuz TÜBİTAK adlı kuruluş tofaşa AR-Ge desteği veriyor. Oysaki tofaş bu destek kapsamında olması gereken kuruluşların tanımına uymuyor. Bu adamlar zaten teknolojiyi hazır alıyor neyin argesi yapılıyor ki.
Devletin malı deniz hesabı. Zamanında üretim planı yaparken kaça satacaklarını hesap ederek üretime başlayan bir kuruluş. 1980 li yıllar bir araba almak için bir sene bekle. Hatta o zamanalarda bir yönetici şunu söylemişti: Biz arabayı tekerleksiz versen adamlar lastiklerle kapıda bekleyip araba alacaklar bunun sonu nereye gidiyor demişti.
Evden çıktığınız anda yada etrafınıza bir bakarsanız hep aynı aileye para kazandırdığımızın farkındamısınız.
1984 de turbo doğan ile uğraşırken MS ve AEM in kapısında beklerdik. Beyin yapsın da arabamıza takalım diye.
İnternetin hızıda varla yok arası bir şeydi. Yoksa internet yok muydu???
Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)