25.10.2017 bülteni:
Türk mali piyasalarındaki satış baskısı sürerken TL döviz sepeti karşısında dün tarihinin en zayıf seviyesini gördü.
FED'in yeni başkanının John Taylor olabileceğine ilişkin haberler Amerikan
10 yıllık tahvil faizini dün %2.42 ile altı ayın zirvesine itti.
USDTRY kurunda hedef aralığımızın üst kısmı test edildi. Bu seviyelerden bir miktar kar realizasyonu gelebilir. Ama kurdaki ana trendin yukarı yönlü olduğunu düşünüyoruz.
Türk mali piyasaları üzerindeki tansiyon dün de devam etti. BDDK ve SPK tarafından bizzat yalanlanmış olmasına rağmen Türk bankalarına yönelik ceza haberi yatırımcı psikolojisini olumsuz etkilemiş durumda. Hazine'nin düzenlediği tahvil ihraçları da bu olumsuz havadan nasibini aldı. Bu hafta toplam 6 tahvil ihracı gerçekleştiren Hazine, talebin az olması nedeniyle aylık hedefinin altında borçlanmak durumunda kaldı. Buna rağmen tahvil faizleri ikincil piyasada sert bir yükseliş sergiledi: 10 yıllık tahvilin bileşik faizi %11.6'lar ile son beş yılın zirvesini yaparken gösterge tahvilin bileşik faizi ise %12.5 ile 2009'dan bu yana en yüksek seviyesini gördü. USDTRY 3.75'li seviyelerden işlem gördü. Adalet Bakanlığı tarafından net bir şekilde yalanlanmış olmasına karşın bir heyete ABD tarafından vize verilmediğine ilişkin bir haber TL'yi döviz sepeti karşısında tarihinin en zayıf seviyesine itti. Ortada ne yazık ki ciddi bir haber kirliliği var...
Hisse senedi piyasası dünü nispeten sakin bir seyirle geçirdi. BİST100 endeksi dünü %0.1 oranında bir düşüş ile tamamladı.
Dünyada mali piyasalar olumlu kalmayı sürdürüyor. Makro ekonomik verilerin gelişmiş ülkelerde olumlu gelmeyi sürdürmesi ve ABD'de vergi reformunun büyümeyi daha da destekleyeceğine ilişkin umutlar bu eğilimde belirleyici bir rol oynuyor. Gerçi dün vergi reformunun Senato'dan geçmeyebileceği ihtimali belirse de hisse senedi endeksleri üzerinde herhangi bir olumsuz etkisi olmadı. Momentum o derece kuvvetli ki... Her gün yeni bir rekor sloganı ile ilerleyen Amerikan hisse senedi endeksleri dün tarihi zirvesini bir adım daha yukarı taşıdı. Amerikan borsasının katalizör bir rol oynadığı küresel ortamda dünyadaki birçok gelişmiş ülke endeksi de benzer bir eğilim kaydediyor. Seçimlerde Abe'nin liderliği Japon endeksini üst üste 17.
günlük artış ile onbir yılın zirvesine çekti. Birçok analist ve yatırımcı hisse senedi piyasalarında küresel bazda kaydedilen bu inatçı iyimserliğe şüpheyle yaklaşsa da realitede yükselişin sürdüğü çok net. Ancak finans tarihi göstermiştir ki hiçbir fiyat sonsuza kadar yükselmez ya da düşmez!
Amerikan Merkez Bankası'nın (FED) yeni başkanı için şahin duruşuyla bilinen John Taylor'ın isminin bir adım öne çıktığı ifade ediliyor. Senatörler arasında mini bir anket yaptıran Başkan Trump'ın bu yönde bir sonuç aldığının basına sızdırılması mali piyasalarda hemen yansıma buldu.
Amerikan 10 yıllık tahvil faizi bu haber ile %2.42'yi gördü ve son altı ayın zirvesini yaptı. ABD Doları endeksi (USD) 94 seviyesine yaklaşarak son üç haftanın en yüksek düzeyine ulaştı. Önümüzdeki hafta Çin'i de kapsayan bir program ile Asya gezisine çıkacak olan ABD Başkanı Trump'ın öncesinde FED'in yeni başkanını açıklaması bekleniyor. Taylor ve Powell'in favori olduğu bu süreçte mevcut başkan Yellen ise sürpriz niteliğine sahip. Yeni başkanın 2018 yılı Şubat ayından itibaren göreve başlayacağını not düşmekte yarar var.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) dün Irak merkezi yönetimine müzakerelere başlamak koşulu ile referandum kararını dondurma teklifinde bulundu. Irak ordusunun Kerkük'e müdahalesinin ardından zor durumda kalan ve içeride de muhalefet ile karşılaşan IKBY lideri Barzani'nin bu çıkışının nasıl bir yankı uyandıracağını bekleyip göreceğiz. Ancak, bir süredir Türk mali piyasaları üzerinde olumsuz bit etki yaratan IKBY bağımsızlık referandumundan geri adım atılıyor olmasını olumlu bir haber şeklinde not düşebiliriz. Irak'ta bu gelişmeler olurken Katalonya cephesinden yeni bir haber yok. Katalanların bağımsızlık taleplerinden herhangi bir şekilde geri adım atmamalarına karşılık İspanya'nın müdahalede bulunacağı tehdidi oldukça önemli. Avrupa mali piyasaları bu riski şu aşamada finansal fiyatlamalara pek yansıtmasa da bu hususa ilişkin gelişmeleri yakından takip etmekte yarar var.
Son günlerin aksine küresel mali piyasalar açısından bugünün veri gündemi yoğun sayılabilir. Almanya'da IFO güven endeksi, İngiltere'de 3Ç GSYH büyümesi, ABD'de dayanıklı tüketim malı siparişleri, Türkiye'de kapasite kullanım oranı ve Kanada'da faiz toplantısı gündemin ilk sıralarında yer alıyor. Küresel mali piyasalardaki iyimserliğin süreceğini ancak Türk mali piyasalarının yukarıda belirttiğimiz nedenlerden ötürü baskı altında olmaya devam edeceğini öngörüyoruz. USDTRY kuru bir süredir dile getirdiğimiz bandın üst kısmını dün itibariyle test etti. Bu seviyenin hemen kırılmasını beklemek doğru olmayabilir. Bu seviyeden aşağı doğru geri çekilmeler kısa vadede teknik olarak da mümkün. Ancak, kurdaki ana yönün yukarı olduğu da unutulmamalı. Üstelik küresel mali piyasalar olumluyken bu tablo ile karşı karşıyayız. Küresel mali piyasalarda yıl sonu yaklaşırken olabilecek bir kâr realizasyonu süreci bizi daha da fazla olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle temkinli ve tedbirli duruştan taviz vermemekte yarar görüyoruz.